|  | Portishead Kimdir? |  | 
|  10-07-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Portishead Kimdir?Portishead kimdir? Türkçe’de “Kara Film” adıyla da bilinen “Film Noir” hakkında herkes bir şeyler duymuştur  Portishead’in de sinematik sound’unu en yerinde  tanımlayacak kelimede, noir müzik olacaktır  Grup, kendini belirli bir  müzik tarzına ait edilmesini istemiyor  Buna rağmen İngiliz basını  onları; Trip – Hop kategorisine sokuyor  Yaptıkları müziğin belirli bir  kategoriye sokulmasından dolayı hissettikleri hoşnutsuzluğa rağmen,  grubun yaptığı avan-gart pop hassasiyetli müzik tarzına bakacak olursak,  Trip-Hop’un yaratıcıları sayabileceğimiz Tricky ve Massive Attack’in  sounduna çok benzediğini görebiliriz   Trip-Hop terimi 1994 yılında, Portishead’in de çıkış yaptığı İngiltere Bristol’da doğdu  Portishead adını; gruptan Geoff Barrow’un yetiştiği,  Bristol’daki bir Batı Yakası Gemi Banliyö’sünün adından aldı  Barrow  yetiştiği yer olan Bristol hakkındaki düşüncelerini Rolling Stone  Dergisi’yle yaptığı bir röportajında şöyle açıklamıştı “Bristol, sevimli  bir yer fakat yaşamak için bu sevimlilik yeterli olmuyor  ” Barrow, 17  yaşındayken, yaşadığı yer olan Portishead adındaki gemi banliyösünden,  kendine Bristol’daki bir müzik şirketi olan Coach House’da iş bulunca  ayrıldı  Burada kayıt operatörü olarak çalıştı  Aynı zamanda, müzik  şirketinde bulunan stüdyolarda çalışan gruplara da çay servisi  yapıyordu  Gruplara çay getirip götürürken, günün birinde deneysel  sample’ları bir araya getirip bütün gün duyduğu birbirinden hiç bir  farkı olmayan soundlardan çok daha farklı bir müzik tarzı  geliştireceğinin hayallerini kuruyordu   Barrow, Coach House’da yapabileceğine inandığı her şeyi yaptıktan sonra, hayallerindeki müzik tarzına uygun bir ses bulabilmek için farklı vokalistleri dinlemeye başladı  İlk başlarda bu konuda fazla bir şansı  yoktu; 1991 yılında lokal bir işçi bulma kurumunda Beth Gibbons’la  tanışıncaya kadar yaklaşık 50 vokalisti dinledi  Gibbons, uzun bir  süredir, Bristol’daki publardan birinde cover parçalar çalan grup başta  olmak üzere, bir çok farklı grupta şarkı söylüyordu  İkili, aynı müzikal  ideallere sahip olduklarını farkedince, kısa bir sürede grubu  oluşturmaya karar verdiler  Böylece Jazz Messengers ve Big John  Patton’un kurucularından olan jaz gitaristi Adrian Utley’inde  yardımlarıyla şarkı sözlerini yazmaya başladılar  Ve sonunda 1993  yılında İngiltere’de ki GO! Discs’le anlaşma imzaladılar   Bu arada Barrow; Paul Weller, Depeche Mode, Primal Scream ve Ride gibi grupların parçalarının re-mixlerini yaparak stüdyo çalışmalarına da devam ediyordu  Perküsyonist Dave McDonald’ında aralarına katılmasıyla  grup, 1994 yılında ilk albümleri “Dummy”yi çıkardı  Albümden çıkan ilk  single ‘Sour Times’ (Nobody Loves Me) oldu  Bu parça, Atlantik’in her  iki tarafında hem radyo istasyonlarında hem de televizyonlarda  gösterilmeye başladı  Barrow ve plak şirketi, single için 10 dakikalık  bir film olan “How To Kill A Dead Man”den sahneler kullanarak noir bir  klip hazırladı  Bu siyah- beyaz sürrealist filmde Barrow ve Gibbons,  60’larda yaşayan iki casusu canlandırıyordu  Klipte kendilerinin rol  alma sebebini ise “Bu rolü oynayacak başka kimseyi bulamadığımız için  biz oynadık” diye açıkladılar   Başarılı yükselişinden dolayı “Dummy” albümü; Melody Maker, Mixmag ve The Face tarafından 1994 yılının albümü seçildi  Durum böyle olunca grup  üyeleri zamanlarının büyük bir çoğunluğunu, dünyanın dört bir  tarafından kendileriyle röportaj yapmaya gelen basın mensuplarına  ayırdı  Portishead’e göre işin promosyon amaçlı bu kısmı aynı zamanda da  işin en sıkıcı kısmıydı  Böylece Barrow ve Gibbons işleri daha kolay  bir hale sokmak için bir anlaşma yaptılar  Barrow işin röportaj kısmını  alacaktı çünkü insanlarla konuşmaktan büyük bir keyif alıyordu fakat  fotografının çekilmesinden de bir o kadar rahatsız oluyordu  Gibbons ise  fotografının çekilmesinden çok hoşlanıyordu  Fakat röportaj yapmaktan  nefret ediyordu  Çünkü ona göre yaptığı müzik zaten onun hakkında ki her  şeyi anlatıyordu  Böylece Gibbons’ta işin forograf kısmıyla ilgilenmeye  başladı   Portishead’in ünü daha önce hiç gitmemelerine rağmen albümlerinin 150  000 kopya sattığı Amerika’ya kadar uzandı  1995 yılında Portishead,  İngiltere’de düzenlenen “Mercury Music Prize” ödülünde; PJ Harvey, Blur,  Elastica, Tricky ve Oasis’i geride bırakarak bir numaraya yerleşti  Bu  başarılı yükselişleri sırasında gruba, soundtrack teklifleri de geldi  Teklif olarak gelen filmlerden iki tanesi az bütçeli filmlerken bir  diğeriyse “Tank Girl”dü  Bir an önce yeni albüm hazırlıkları için “Coach  House” stüdyolarına girmek isteyen Portishead, albümün tanıtım  turnesini kısa tuttu  Barrow’a göre grubun, 10 yılda en az 10 albüm  çıkarması gerekiyordu  Fakat olaylar Barrow’un umduğu gibi gelişmedi ve  Portishead’in ikinci albümü ilk albüm Dummy’den nerdeyse 3 yıl sonra,  1997 yılında çıktı   Portishead, 1998 yılında ise içinde New York’ta verdiği konser kayıtlarının bulunduğu bir başka albüm çıkardı  Canlı kayıtların yer  aldığı bu albümün kayıtları sırasında gruba, Bristol’lu müzisyenler  Clive Deamer(davul), Jim Barr (bas) ve John Baggot (keyboard) eşlik  etti  Bu arada, Geoff Barrow ve grubun DJ’yi Andy Smith klüplerde DJ  olarak çalmaya devam etti  Hatta 1998 yılında Smith, “The Document”  adında bir DJ albüm çıkardı  Portishead, 2001 yılının başında yeni  albümlerinin kaydı için Sydney - Avustralya’ya gitti  Albümün  Avustralya’da kaydedilme fikri ise; gruptan Adrian Utley ve Geoff  Barrow’un bir yıl önce Mart ayında, birlikte Oz’u ziyaret ettikleri  zaman çıktı   Adrian yaptığı açıklamada, “Gerçekten çok sevimli bir stüdyo  Ayrıca çok da  ucuz, yeni albümün kayıtları için pahalı bir stüdyo istemiyoruz, çünkü  bizim zaten yeterince malzememiz var  Geçen sefer albümü Ridge Farm’da  kaydetmiştik  Fakat gerçekten çok pahalı bir yerdi  Ayrıca stüdyoda  bulunan bir çok aleti de kullanmamıştık  Böylece bir sonraki albümümüz  için daha küçük, ucuz ve sevimli bir stüdyoda çalışmaya karar verdik  ”  dedi  Bristolsound muhabirlerinden birinin, “İngiltere’nin soğuk ve  kasvetli havasından farklı olarak, güneşin her daim görüldüğü bir yerde  son albümünüzün kayıtlarını yapmak sizce albümün müzikal içeriğinde bir  değişiklik yaratacak mı?” sorusuna Adrian gülerek “Güzel olurdu aslında,  ama bilmiyorum!” şeklinde cevap verdi  Adrian son albüm hakkında,  “Geçen sefer albüm tanıtımı için yaptığımız turnenin sonunda gerçekten  çok yorulmuştuk ve Portishead için bu kadar yeter demiştik  Fakat şimdi  bakınca her şeye yeniden başlıyor olmak güzel bir şey aslında  Geoff’la  tekrar çalışmak için sabırsızlanıyorum  İkimizin de farklı fikirleri var  fakat sabitleşmiş değil hiç biri  Gelecekte neler olacağını hep  birlikte göreceğiz  ” dedi  Portishead yeni albümleri için ellerini çabuk  tutmaktan yana  Son albümleri için iki sene hazırlık aşaması geçiren  grup bu yılın sonunda yeni albümlerini çıkarmayı planlıyor Albümleri "Dummy" (1994) 1  Mysterons 2  Sour Times 3  Strangers 4  It Could Be Sweet 5  Wandering Star 6  Its A Fire 7  Numb 8  Roads 9  Pedestal 10  Biscuit 11  Glory Box "Portishead" (1997) 1  Cowboys 2  All Mine 3  Undenied 4  Half Day Closing 5  Over 6  Humming 7  Mourning Air 8  Seven Months 9  Only You 10  Elysium 11  Western Eyes "Roseland NYC Live" ( 1998 ) 1  Humming 2  Cowboys 3  All Mine 4  Mysterons 5  Only You 6  Half Day Closing 7  Over 8  Glory Box 9  Sour Times 10  Roads 11  Strangers "Third" (2008) 1  Silence 2  Hunter 3  Nylon Smile 4  The Rip 5  Plastic 6  We Carry On 7  Deep Water 8  Machine Gun 9  Small 10  Magic Doors 11  Threads | 
|   | 
|  | 
|  |