Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bediüzzaman, nursi, saidi

Bediüzzaman Saidi Nursi

Eski 10-07-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bediüzzaman Saidi Nursi



Hayatı

1878 yılında Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı İsparit nahiyesinin Nurs köyünde doğdu Babasının adı Mirza, annesinin adı Nuriye'dir Doğu Anadolu'da medrese eğitimi gördü

1908de İkinci Meşrutiyet’in ilanından hemen önce İstanbul’a geldi İslamcı bir siyasal parti olan İttihad-ı Muhammedi Fırkası'na katıldı, merkez yönetim kurulu üyesi oldu 31 Mart Vakası'ndan sonra İttihad-ı Muhammedi Fırkası'nın ileri gelenleri ile birlikte divan-ı harpte yargılandı, ancak suçsuz bulunarak serbest bırakıldı

1909'dan itibaren hayatını Doğu Anadolu’da sürdürdü 1911’de İstanbul’a döndü Talebeleri ile birlikte gönüllü alay komutanı olarak Rusya cephesinde savaştı 1915-1917 arasında Ruslar tarafından savaş esiri alındı Yaklaşık 4 yıl esir kaldıktan sonra Ekim Devriminden sonra ülkeye (İstanbul) döndü, Darül Hikmetül İslamiye'de görev aldı

1925 Şeyh Said İsyanından sonra tutuklandı, suçsuz bulunarak serbest bırakıldı Cumhuriyete ve çağdaş rejime karşı olduğu iddiasıyla önce Isparta yakınlarında Barla adında bir köye sürüldü Isparta'nın ardından Eskişehir (1935), Kastamonu (1936), Denizli (1943) ve Afyon Emirdağ’a (1945) sürüldü Risale-i Nur Külliyatı adı altında topladığı eserleri kaleme aldı

23 Mart 1960 yılında Şanlıurfa'da vefat etti Cenazesi önce Şanlıurfa'ya defnedildi Daha sonra 1960 darbe yönetimince bilinmeyen bir yere taşındı

Fikirleri ve yaptıkları

Said Nursî bir eserinde kendi hayat tarzını şöyle özetlemiştir: "Kur'ân-ı Hakîm mürşidimizdir, üstadımızdır, imamımızdır, her bir âdabda rehberimizdir" Bu bakış açısına göre insan, Allah'ı ve İslamiyet'ı tanımak ve O'na iman ve ibadet etmek için yaratılmıştır İlim, meşruiyet, hürriyet, dürüstlük, ümit, çalışmak, sebat gibi faziletler ise, İslam çerçevesi içinde insanın hayatına anlam veren değerlerdir Ona göre bunlar hem dünya, hem de âhiret saadeti açısından insanın olmazsa olmaz gerçekleridir Bu sebeple 6000 sayfayı aşan eserlerini din, iman ve fazilet üzerinde yoğunlaştırmıştır Said Nursî, inançsız insanlara ve din dışı fikirlere özellikle dikkat çekmiş ve talebelerine ve insanlara bunlardan uzak durması ve mücadele etmesi hakkında devamlı telkinlerde bulunmuş ve yönlendirmiştir

Hayatının ilk dönemlerinde Bitlis ve Van yörelerinde yaşamış olmasına rağmen, Osmanlı yönetimini ve dünyayı yakından takip etmiştir Eğitimin yeterince dine ağırlık vermediği konusundaki düşüncelerini Sultan Abdülhamid'e arz etmek üzere İstanbul'a gelmiş, fakat ciddiye alımadığından geri gönderilmiş, aynı teklifi daha sonra Sultan Reşad'a götürmüş, Doğu Anadolu'da Medresetü'z-Zehra adında hem dinî hem de müspet yani pozitif ilimlerin okutulmasını düşündüğü bir medrese kurmak için hazineden ödenek ayrılmasını önermiş ancak medrese kurulmadan ülke Atatürk'ün önderliğinde Milli Mücadele ortamına girmiştir "İstibdâdın her nevine karşıyım Onu nerede görürsem tokadımı vururum Bence istibdâdın en kötüsü ilme yapılan istibdattır Ben ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam İman ne kadar gelişirse hürriyet de o kadar parlar İşte asr-ı saadet!" sözleriyle dini ve milli hürriyete olan büyük sevdasını ifade etmiştir[kaynak belirtilmeli]Birinci Dünya Savaşında esir düşerek iki buçuk yıl Rusya'da esaret hayatı yaşamıştır

Daha sonra İstanbul'un işgalinde işgalci güçlere karşı mücadele ederek ilim adamlarını ve halkı uyarmıştır İstanbul âlimlerinin Kuva-yı Milliye ve Kurtuluş Savaşı aleyhinde verdiği fetvayı, "İşgal altındaki bir yerde bulunan sorumluların verdiği fetva irade özgürlüğü bulunmadığı için mualleldir (sakat ve tutarsızdır)" gerekçesiyle karşı çıkmıştır

1922 yılının sonunda Mustafa Kemal'in ısrarlı davet üzerine Ankara'ya gelmiş ve daha sonra mebuslara hitaben bir bildiri yayınlayarak yeni Türkiye'nin şekillenmesinde dini dinamiklerin ihmal edilmemesi gerektiğini ifade etmiştir Hayatını üç döneme ayırmıştır: Doğumundan Risale-i Nur'u telif etmeye başlama tarihi olan 1926 yılına kadarki hayatını Eski Said, bu tarihten 1950'ye kadar olan kısmını Yeni Said, 1950'den sonraki hayatını da Üçüncü Said diye adlandırmıştır Bu ayrımları fikri bir değişiklik değil metod değişikliği olarak tanımlamıştır

Kronoloji

1878 – Bitlis’in Hizan İlçesine bağlı İsparit Nahiyesinin Nurs Köyünde dünyaya geldi

1888 – Medrese eğitimini tamamladı

1894 – Van’a giderek orada coğrafya, matematik, jeoloji, fizik ve kimya gibi müsbet ilimleri öğrenmeye başladı Kendisine Bediüzzaman lâkabı verildi (Hadisesi ise şöyleydi: Molla Fethullâh ismindeki alim Said Nursi'ye çalışmalarındaki üstün başarıyı ve zekasına şahit olunca Hafıza gücünü de test etmek istedi Makamat-ı Haririye ismindeki çok karmaşık ifadeleri olan eserin iki satırını iki sefer okuyup ezberlemesini istedi Said Nursi de tam sayfayı bir kez okuyup ezberledi Molla Fethullah iyice şaşırarak "Zeka ile hıfzın ifrat derecede bir kimsede tecemmuu nadirdir" dedi Ve bu ancak asrın Bediüzzamanı yapabilir dedi Bu onun için lakap oldu)

1907 – Eğitimle ilgili islam ve bilimi eksen alan projelerini padişaha sunmak üzere İstanbul’a geldi Van'da kurmayı planladığı Medresetü'z Zehra padişah tarafından kabul gördü ve ödenek ayrıldı

1909 - İttihad-ı Muhammedi Fırkası (Fırka-i Muhammediye)kuruluşunda kurucu üye olarak yer aldı

1909 – 31 Mart Olayı sebebiyle Divan-ı Harp Mahkemesinde yargılandı

1911 – Şam Emeviye Camii'nde büyük bir hutbe okudu Bu hutbe daha sonra Hutbe-i Şamiye adıyla kitaplaştırıldı Münâzarat ve Muhakemât gibi eserlerini telif etti

1915 – Birinci Dünya Savaşı'na katıldı

1916 – Bitlis savunması esnasında yaralanarak Ruslara esir düştü

1918 – İki buçuk yıl süren esaretten, bir Rus askerin yardımıyla firar etti

İstanbul’a geldi Devrin tek İslâm Akademisi olan “Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiye”ye üye oldu

1919 - 19 Ocak 1919’da Mustafa Sabri, İskilipli Mehmet Atıf Hoca, Ermenekli Saffet efendi gibi din ve eğitimcilerle birlikte Müderrisler Cemiyetinin kuruluşuna üye olarak katıldı

1919 – Mesnevî-i Nuriye adlı eserini yazmaya başladı

1920 – İstanbul’un İngilizler tarafından işgali üzerine Hutuvât-ı Sitte adlı bir eser yayınladı Bu eser yüzünden işgal kuvvetleri tarafından gıyabında ölüm cezasına mahkûm edildi

1922 – Zaferden sonra Mustafa Kemal Atatürk tarafından Ankara’ya TBMM’ye dâvet edildi Burada mebuslara hitaben hazırladığı bir beyannamede dinden uzaklaşıldığı iddiasında bulundu

1923 – Ankara'yı terkederek talebe yetiştirerek münzevi bir yaşam sürmek üzere Van'a yerleşti Öğrencilerine ders vermeye başladı Erek Dağı’nda iki senesini geçirdi

1925 – Şeyh Said İsyanı'ndan sonra Burdur’a sürüldü ve Burada Nur’un İlk Kapısı isimli eserini yazdı

1926 – Barla’ya sürüldü Burada Risale-i Nur’u telife başladı Sözler ve Mektubat’ın tamamı, Lemalar’ın da büyük bölümünü burada yazdı

1934 – Barla’dan Isparta’ya sürüldü

1935 – “Gizli cemiyet kurmak, rejimin temel düzenini yıkmak” iddiasıyla Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesinde aleyhinde dâvâ açıldı ve mahkeme neticesinde Tesettür Risalesi’nden dolayı 11 ay hapse mahkûm edildi 120 öğrencisiyle birlikte Eskişehir Hapishanesinde tutuklu kaldı ve orada tecrid altında tutuldu

1936 – Hapis cezasının bitiminden sonra 7 yıllığına Kastamonu’ya sürüldü

1943 – 126 talebesiyle birlikte tekrar "rejimin temel düzenini yıkmak" suçundan tutuklanarak Denizli Hapishanesine sevk edildi 9 ay tutuklu kaldı

1944 – 9 aydan sonra Emirdağ’a götürüldü ve burada zorunlu ikâmete mahkum edildi

1948 – Aynı suçlamalarla tekrar tutuklanarak 54 talebesiyle birlikte Afyon Hapishanesine sevk edildi Yaklaşık 20 ay hapiste kaldı Buradan tekrar Emirdağ’a götürüldü

1952 – Gençlik Rehberi eseri hakkında açılan dava münasebetiyle İstanbul’a geldi ve bu davadan beraat etti

1953 – Emirdağ’a döndü İkinci defa İstanbul’a geldi ve üç buçuk ay burada kaldı Bundan sonraki hayatı genellikle Emirdağ ve Isparta’da geçti

23 Mart 1960 – Şanlıurfa’da vefat etti (Şu an mezarının nerede olduğu tam olarak bilinmemektedir

http://trwikipediaorg/wiki/Said_Nursî

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.