Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ebul, vefa

Ebul Vefa

Eski 10-07-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ebul Vefa



--------------------------------------------------------------------------------

Bir merhamet numunesi Ebûl Vefa Hazretleri

İstanbul’un alındığı, Bizans’ın yıkıldığı yıllardır Ama Akdeniz huzursuzdur hâlâ Rodoslu çapulcular Bahr-ı Sefid’in çıbanıdırlar Evet bu adada güzel üzüm yetişir ve nefis zeytin olur Ama ada sakinleri bağla bahçeyle uğraşmaz Ticaretten ve sanattan da uzaktırlar İyi bildikleri tek iş vardır: “Yol kesmek!”

O yıllarda Rodoslu haydutlar ticaret gemilerini yağmalar, sahil köylerini basarlar Zahmetsiz kazandıklarını saza, şaraba yatırırlar Liman kenarındaki batakhaneler eşkıya kaynar Bu işrethanelere abone olabilmenin tek yolu vardır: Daha fazla soygun yapmak, daha fazla can yakmak

İşte günün birinde, içinde Ebûl Vefa hazretlerininde bulunduğu hac kafilesi şakilerin saldırısına uğrar Mübâreğin kaybedecek bir şeyi yoktur Hepi topu üç beş ölçek hurma, birkaç testi zemzem Ama korsanlar insan sarrafıdırlar Müminlerin ona gösterdiği hürmeti gözden kaçırmazlar Böylesi asil biri para etse gerekdir Öyle ya, Osmanlı âliminin uğruna neler vermez ki?

ZİNDANI AYDINLATAN NUR

Mübârek kendisini hapise tıkan zalimlere kızmaz “Bunda da bir hayır olmalı” der, büker boynunu Hatta acıma duygusu ağır basar “Ah!” der, “Ah bir hakikatleri görebilseler!”

İnsan haydut da olsa insandır Nitekim zindancı bu büyük velinin yüzündeki şefkati yakalar, veya o şefkate yakalanır Cezayı göze alır, zincirlerini çözer, onu aydınlık bir koğuşa taşır Uzun kış geceleri ocak başında sohbet ederler

Mübarek kısa sürede Rumca öğrenir, muhafızlarla dost olur Hastalarını tedavi eder, dertlerini dinler Bir muhabbet köprüsüdür kurar gönüllere Şövalyeler bu iltiması görmezden gelirler, zira bu rehineden yüklüce bir fidye beklerler

Kahramanoğlu İbrahim Bey, bir Ebûl Vefa sevdalısıdır Mübareğin Rodoslular’ın elinde olduğunu öğrenince beyninden vurulmuşa döner İstenen meblâğı tez günde denkleştirir, koşar adaya

RUMLARLA KOMŞULUĞU SEÇEN VELİ

Ebûl Vefa Hazretlerinin ayrıldığı gün zindancı bir hoş olur Bu küflü dehlize böylesi bir bilge gelmemişdir Ve bundan böyle zor gelir Hapiste geçirdiği günler Ebûl Vefa Hazretleri’ne çok tesir eder İstanbul’da Rumların kesif olduğu bir semte (Vefa’ya) dergahını kurar ve bu insanlara kapılarını açar Bıkıp usanmadan hakkı tebliğ eder Gülene de anlatır, sövene de Kimi dergâha râm olur, kimi aleyhinde konuşur Mübarek güler yüzlü ve nüktedandır En çetrefil meseleleri basite indirger ve maharetle nakşeder zihinlere

Ebûl Vefa’nın Fatih’e karşı hususi bir sevgisi vardır Onu bir kere bile görmez ama geceler boyu dua eder Genç Sultan’ı güçlü tasarrufu ile kuşatır ve ona manevi zırh olur Fatih bu himmeti iliklerine kadar hisseder Rüyalarını nur yüzlü veli süsler Günün birinde dayanamaz, dergahın kapısını tıkırdatır Ancak Ebûl Vefa Hazretleri “Hayır!” der, “Görüşmesek daha iyi

Koca sultan yüzgeri giderken mübârek hıçkırmaktadır Bir hüzündür çöker mekâna Talebeleri muammayı çözemezler Sıradan Rumlar’ın bile kıymet verilip, buyur edildiği bir tekkenin kapısı cihan padişahına neden açılmaz? Nitekim içlerinden biri dayanamaz “Bağışlayın ama efendim” der, “Hem hünkârı üzdünüz, hem kendiniz üzüldünüz Bunun bir hikmeti olsa gerek?”

Mübârek “Doğru söylüyorsun” der, “Ama aramızdaki muhabbet vazifelerimizi unutturacak kadar fazla Eğer o, sohbetin tadını alırsa sarayda duramaz, sultanlık çelik çomak oyunu gibi basit gelir gözüne Korkarım tacı tahtı bırakır, dervişliğe kalkışır” (Hatırlayacaksınız Fatih’in dervişliğe olan meylini ilk keşfeden ve yüz vermeyen Akşemseddin’dir)

ASIRLAR SONRA

Ebûl Vefa Hazretleri bulunduğu semtte çok sevilir Mahalle halkı mübareğin naaşına sahip çıkar, dahası güzel bir camiyle adını yaşatırlar İşte bu gün bile Unkapanı, Fatih, Süleymaniye arasında kalan muhit onun adıyla tanınır Esnaf ona Fatiha okumadan dükkan açmaz, çocuklar okul yolunda bir lahza durur, mırıl mırıl dua okurlar

İnsanın “şu işe bakın!” diyesi geliyor, koca koca imparatorlar silinip gidiyor, Allah dostları hatırlanıyor daima

Delinen kırbalar

Ebûl Vefa hazretlerinin küçük ama çok sevimli bir oğlu vardır Çocuk iyidir hoşdur da bir ara sakalara takar Mahalle sucusunun yolunu bekler, çuvaldız ile kırbaları deler Kimbilir, belki de fıskiye gibi akan sular hoşuna gider Aslında saka şaka götüren biri değildir Bunu yapan bir başka çocuk olsa, çoktan ensesine yemiştir şamarı Zira delinen kırba dikilemez, ancak boğumlanarak bağlanır ki, koca kırba gitti demektir yarı yarıya

Saka bir sabreder, iki sabreder, bakar olmuyor, tutar eteğini, çıkar huzura “Affınıza sığınıyorum ama” der, “Vaziyet böyleyken böyle!”

Ebûl Vefa hazretleri çok şaşırır Kırbaların parasını fazlasıyla öder Sucudan ağlaya, yalvara helallik diler Saka bir hoş olur “Keşke eşiğine sultanların baş koyduğu veliyi üzmeseydim” der Pişman, mahçup dergâhı terkeder

Ebûl Vefa hazretleri çocuğa hiçbir şey demez Hemen hanımını bulur “Aman hatun, iyi düşün”der, “biz bir hata yaptık ama nerede?”

O gün tırnaklarını saçlarına geçirir, adeta beyinlerini kanatırlar Uykuyu dağıtırlar Hanımı sabaha karşı “Tamam!” der, “Galiba buldum!”

-Anlat hele?

-Çocuğumuza hamileydim Kız kardeşim bir yere uğrayacak olmalıydı sepetini bırakmıştı bize Zerzavat arasından bir limon parladı Canım nasıl çekti anlatamam Kardeşimi biliyorsun Bir şey istemiye gör, canını verir Limonun lâfını etsem, mutlaka bize bırakacak, kendi limonsuz dönecekti evine Aklıma başka bir yol geldi Limonu iğneyle deldim, bir damla emdim Nefsimi körlettim Ama unuttum gitti Hata bende, limonunu deldiğimi söylemeliydim ona

-Aman kalk bacına gidelim

-Bu saatte mi?

-Evet bu saatte!

-Ne diyeceğiz?

-Helallik dileyeceğiz

Sonrasını tahmin ediyorsunuzdur Çocuk bu huyu kendiliğinden bırakır, dost olur sakaya

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.