Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hindi, yetiştiriciliği

Hindi Yetiştiriciliği

Eski 10-07-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hindi Yetiştiriciliği



ÖZET

Büyük hindi populasyonuna rağmen ülkemizde hindi eti üretimi oldukça düşüktür Entansif üretim 1995 yılında başlamıştır Büyük beyaz hindiler sözleşmeli üretim sistemi içinde üretilmektedir Firmalar bütün yıl boyunca piyasaya kaliteli hindi eti ve ürünleri sunmaktadır

Yerı-entansif üretim Bronz hindilerin buğday ve ayçiçeği hasat alanlarında otlatılmasına dayalı olarak yapılmakta ve yeni yıldaki tüketimi hedeflemektedir En büyük sorun yeni yıl esnasındaki kısa satış dönemindeki belirsizlikler ve risklerdir

GİRİŞ

Türkiye’de 1980’li yıllara kadar kesilen büyük ve küçük baş hayvan sayısı yıllar itibariyle sürekli artış gösterirken 1980 yılından sonra kesilen hayvan sayısı giderek azalmış, büyükbaş hayvancılıkta, hayvan başına verimlilikte önemli artışlar olmuştur Fakat özellikle son yıllarda besi maliyetlerinin yüksekliği, Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan terör problemi ve fiyatlardaki istikrarsızlıklar sektörde çok ciddi problemlere yol açmıştır Kırmızı et sektöründe yaşanan kriz, bir taraftan et arzında sıkıntılara yol açarken diğer taraftan kırmızı et ve et mamullerinin tüketiminde yetersizlikleri ortaya çıkarmıştır Bu da bir ölçüde piliç eti ve son yıllarda hindi eti ile telafi edilmeye çalışmaktadır

Hindi eti üretim ve tüketiminin hızla artmasının başlıca nedeni kırmızı ete oranla daha ucuza mal edilmesi ve en önemlisi piliç etinden de daha yağsız olmasıdır Diğer önemli avantajları ise karkas randımanının yüksek olması ve yüksek canlı ağırlıklara kadar (20-25 kg) yetiştirilebilmesi ve hem entansif hem de yarı entansif yetiştiriciliğe uygun olmasıdır (Koçak, 1984)

Bu derlemede dünyada ve ülkemizdeki hindi yetiştiriciliği hakkında bilgi verilmesi amaçlanmıştır Otlatmaya dayalı hindi besiciliği üzerinde daha ayrıntılı olarak durulacaktır

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE HİNDİ ÜRETİMİ-TÜKETİMİ

Dünyada hindi eti üreten ülkeler arasında üretimde ilk sırayı ABD almaktadır, onu AB, Kanada, Brezilya, Polonya, Macaristan ve Meksika takip etmektedir Dünyada toplam 45 milyon ton civarında olan hindi eti üretimini yaklaşık olarak 25 milyon tonu ABD tarafından üretilirken; 15 milyon tonu AB, kalan 500 bin tonluk kısmı ise Kanada, Brezilya; Polonya gibi diğer dünya ülkeleri tarafından üretilmektedirDünya’da hindi eti ithalat ve ihracat durumlarını inceleyecek olursak 2001 yılı rakamlarına göre Dünya ülkeleri arasında 690 bin ton civarında hindi eti ithalat ve ihracatı yapılmıştır Dünya ülkeleri içerisinde hindi eti ithalatı en yüksek olan ilk 3 ülke sırasıyla AB, Meksika ve Rusya olurken Dünya hindi eti ihracatında ilk 3 ülke AB, ABD ve Brezilya’dır

Türkiye’de 1999 yılında 18 bin ton civarında olan hindi eti üretimi %16 oranında artarak ortalama 22 bin ton civarına yükselmiştir 2000-2001 döneminde devlet üretme istasyonları aracılığıyla yapılan hindi eti üretiminde azalmalar meydana gelmesine rağmen, hindi üretimi yapan özel sektöre ait firmaların sayısını giderek artmasıyla hindi eti arzı 2001 yılında bir önceki yıla göre %75 oranında artarak yaklaşık 38 bin ton civarına yükselmiştir Türkiye’de hindi eti ithalat ve ihracatı çok önemli miktarlarda değildir Rakamları incelediğimizse 1999 yılında yalnızca 994 ton hindi eti ithalatı gerçekleşmiş, sonraki iki yıl içerisinde hindi eti ithalatının olmadığı görülmektedir İhracat miktarlarına baktığımızda ise 1999 yılında 6 ton olan ihracat yaklaşık olarak 5 kat artarak 2000 yılında 32 ton olmuş, 2001 yılında ise tekrar yarı yarıya düşerek 16 ton olmuştur Türkiye’nin hindi eti ihraç ettiği ülkeler başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmak üzere, Gürcistan, Türkmenistan, Azerbaycan gibi diğer Türk Cumhuriyetleri ile birlikte Romanya, Tunus, Rusya ve Sudan gibi ülkelerdir

TÜRKİYE’DE HİNDİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

Türkiye’de hindicilik, 1995’li yıllara kadar sadece geleneksel olarak mer’a hindiciliği şeklinde yapılmıştır Bu tip hindicilik Tarım ve Köy işleri Bakanlığı’na bağlı Kocaeli/Kandıra, Balıkesir/Bigadiç ve Kırıkkale/Keskin’de üretme istasyonlarının damızlık, kuluçkalık yumurta ve hindi palazı üretimi yaparak yetiştiricilere dağıtılması yoluyla yapılmaktadır Diğer yandan, dünyada 1980’lerden sonra gelişen entegre hindi üretimi Türkiye’de 1995 yılından sonra gelişmeye başlamış ve artan taleple birlikte piyasadaki yerini giderek sağlamlaştırmıştır

“Bolca Hindi” adı ile 1995 yılında entansif hindiciliğe başlıyan ilk girişimi Pınar gurubu izlemiştir “Çamlı Besicilik” adı altında entansif hindi eti üretimine başlamış, hızla üretimi artırmıştır Bu iki öncü kuruluşu takiben ülkemizin değişik yörelerinde pek çok yeni firma kurulmuştur Bunlardan birisi de Antalya (Elmalı) sınırları içinde yer almaktadır Bu alandaki firmalar fason üretim olarak adlandırılan sözleşmeli hindicilik modeli ile çalışmaktadır Palaz, yem, sağlık koruma hizmetleri ile kesim ve pazarlama firmalar tarafından karşılanırken; üretici ısıtma, elektirik, su, altlık ve işcilik gibi masrafları karşılamaktadır Türkiye’de mevcut uygulamaların tümünde sözleşme şartlarını firma belirlemektedir Firma sözleşme şartlarını belirlerken üretim dönemi başında bir fiyat tespit ederek üretim süreci sonunda canlı ağırlık, yemden yararlanma oranı gibi bazı kriterleri de dikkate alarak ürün teslim edildikten sonra ödeme yapmaktadır

Sözleşmeli hindicilikte iki tip üretim süreci vardır Bunlardan birincisi 6 haftalık palaz büyütme süreci, ikincisi ise 6 haftadan kesim sonuna kadar olan yetiştirme sürecidir Büyütme kümeslerinde yetiştirilen civcivler 6 haftadan sonra yetiştirme kümeslerine aktarılır, yetiştirme kümeslerin de 10-18 hafta süre ile bakılır En geç 24 haftalık yaşta kesime sevk edilir Civciv büyütme daha kısa sürdüğünden bu yetiştiriciler yılda 5 dönem üretim yapabilmektedir; 6 haftalık palazları yetiştirenler ise dönemleri uzun olduğundan yılda en fazla 3 dönem yapabilmektedirler Üretim süreci sonunda firma kendi belirlediği tarihte ürünü canlı olarak almaktadır

OTLATMAYA DAYALI HİNDİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

Türkiye’de 1995 yılına kadar sadece devlet üretme istasyonlarından alınan palazlarla hindi üretimi yapılmaktaydı Bu istasyonlar Kocaeli/Kandıra, Balıkesir/Bigadiç, Kırıkkale/Keskin, Bingöl, Çorum ve Adıyaman’da bulunmaktadır Bunlardan alınan civcivlerin bir kısmı işletmenin damızlık ihtiyacı için ayrılmakta ve büyük çoğunluğu da çiftçilere Mart-Haziran ayalarında satılmaktadır Civcivler il-ilçe Tarım Müdürlükleri aracılığı ile de temin edilebilmektedir Ayrıca son yıllarda valilikler ve sosyal yardımlaşma vakıfları aracılığıyla da verilmektedir Hindicilik üretme istasyonlarındaki damızlık sürüler Şubat ayı başından Haziran ayı sonuna kadar yumurta vermekte ve ilk civcivleri Mart ayının ortalarında çıkmaya başlamaktadır Bir adet damızlık hindi başına 75 adet yumurta alınmakta, bu 50 adet civcive tekabül etmektedir

Otlatmaya dayalı hindi besiciliğinin yapıldığı illerin başında Kahramanmaraş, Tekirdağ ve Kocaeli gelmektedir Siirt, Bitlis, Diyarbakır, Şırnak, Adıyaman, Gaziantep, Kilis, Sivas, Amasya, Tokat, Edirne, Kırıkkale, Polatlı, Bursa olmak üzere diğer illerde de mera tipi hindicilik yapılmaktadır Bu illere baktığımızda göze çarpan en belirgin özellik, tahıl üretiminin yüksek olduğu ve arazinin çok eğimli olmadığıdır

Bu tarz hindi besiciliği tarla tarımının yoğun olarak yapıldığı bölgelerde hasat alanlarından en fazla yaralanmayı sağlayacak şekilde uygulanmaktadır Genel uygulamaya örnek teşkil etmesi amacıyla Aksoy ve İşcan’nın (1995) Tekirdağ ilinde yapmış olduğu çalışmayı dikkate alacağız Söz konusu ildeki besicilerin yaygın olarak uyguladıkları program Şekil 1 sunulmuştur Genellikle az topraklı yada topraksız olan üreticiler palaz gereksinimlerini Tarım İl Müdürlükleri aracılığıyla sağlamaktadırlar Palazlar Nisan-Mayıs aylarında dağıtılmakla beraber bölgedeki üreticiler anız alanlarından en iyi şekilde yararlanabilmek için palazlarını en geç Mayıs ayının ikinci haftası almaktadırlar

Bu tarz hindi besiciliği tarla tarımının yoğun olarak yapıldığı bölgelerde hasat alanlarından en fazla yaralanmayı sağlayacak şekilde uygulanmaktadır Genel uygulamaya örnek teşkil etmesi amacıyla Aksoy ve İşcan’ın (1995) Tekirdağ ilinde yapmış olduğu çalışmayı dikkate alacağız Söz konusu ildeki besicilerin yaygın olarak uyguladıkları program aşağıdaki şekilde sunulmuştur Bölgedeki üreticiler anız alanlarından en iyi şekilde yararlanabilmek için palazlarını en geç Mayıs ayının ikinci haftası almalıdır Palazların erken alınması ise kapalı alanda geçen süreyi uzattığından tercih edilmemektedir Altı ile on hafta arasında değişen büyütme dönemi genellikle evin boş bir odası, depo veya ahırlarda geçirilmekte ve bu esnada palaz başına 2-4 kg arasında değişen miktarda hindi besi yemi verilmektedir

Palazlar 1,5-2 kg’a ulaştıklarında genellikle Haziran ayı sonunda mer’aya çıkılmaktadır Tahta ve plastik örtüler kullanılarak mer’a da önü açık, sundurma tipi, içinde bolca tünek bulunan barınaklar yapılmakta ve besi sonuna dek kullanılmaktadır Mer’aya çıkıldıktan sonraki ilk 1-2 hafta içinde hindilerin anız alanlarından yararlanmaya alışması için buğday ve arpa gibi taneler yere serpilerek verilmektedir

Temmuz ayının ikinci yarısından başlıyarak önce buğday ardından da Ağustos ayının sonunda ayçiçeği hasadı yapılmış alanlarda otlatılan hindiler bolca tane yem ve hayvansal organizma tükettiklerinden ek yemle genellikle yapılmamaktadır İlk günlerde mere’aya yakın anız alanlarında otlatılma yapılmakta sonraki dönemlerde uzağa (3-5 km) götürülmekte ve gece barınağa geri dönülmektedir

Anız alanlarının bir sonraki ürün için hazırlanması ve yağmurların başlaması nedeniyle yaklaşık Ekim ayı başlarında anız alanlarından yararlanma biter Üretici bu esnada pazarlanabilir canlı ağırlığa ulaşmış hindilerini yılbaşından önce satma olanağına sahip değildir Bu nedenle kesime dek sürüler mer’adaki barınağın çevresinde beslenmekte yaklaşık 2-2,5 ay süren bu dönemde var olan canlı ağırlığı korumak ve bir miktar artırmak için giderek artan miktarda tane yem verilmektedir Bu dönemde satılabilir hindi başına 12-30 kg yem verilmektedir İlk haftalardaki yem de dikkate alınınca bu tarz beside satılabilir hindi başına 14-35 kg yem kullanılmaktadır Yem masrafı yapmak istemeyen kimi üreticiler ise bu dönemde sürülerini İpsala ve çevresindeki çeltik hasadı yapılmış alanlara götürmektedir Bu üreticiler böylece kesime dek hemen hemen hiç yem harcaması yapmamış olurlar, ancak ölüm oranı artmakta ve nakliye gibi ek masraflar oluşmaktadır

Kesim ve satış Aralık ayının 2 ve 3 haftalarında yapılmaktadır Mer’ada gerçekleşen kesim işlemi sırasında kuru yolma uygulanmakta, yenilmez iç organlar, tüyler ve bacaklardan uzaklaştırılan gövdeler kafa ve yenilebilir iç organlar satışa sevk edilmektedir

OTLATMAYA DAYALI HİNDİ YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

Satışın bir iki hafta gibi kısa bir süre içinde gerçekleşmesi ve belirsizliklerle dolu olması

• Nisan-Mayıs aylarında besiye alınan hindi palazlarının Eylül ayının sonunda kesilebilir ağırlığa ulaşmasına karşılık, satış olanağının bulunmaması (bu tarihten satışın gerçekleştiği yılbaşı öncesine dek yapılan yem harcaması toplam maliyetin yaklaşık %25’ini oluşturmaktadır)

• Palaz, yem gibi girdi fiyatlarının yüksek olması, her zaman istenilen miktar ve nitelikte bulunmaması

• Bakım, besleme, sağlık koruma konularında üreticilerin yeterli bilgiye sahip olmaması ve ilgili kamu kuruluşlarından yeterli destek alamaması

• Nakit sıkıntısı ve kredi yetersizliği

• Yetişmiş bakıcı ve çoban bulma güçlüğü

• Sağlık koruma konusunda yetişmiş veteriner hekim olmayışı

• Bakım besleme konusunda teknik bilgi yetersizliği

SONUÇ VE ÖNERİLER

Ne yazık ki 2004 yılı itibari ile Tarım Bakanlığı’na bağlı birimlerde mer’aya uygun hindi palazı üretimine son verilmesi son derece hatalı bir uygulamadır Bu üretim dalı ile ilgilenen üreticiler kaderleri ile başbaşa bırakılmış, bu sektörün de önü tıkanmıştır Avrupa ve ABD gibi gelişmiş ülkelerde, tüm tarım ürünlerinde olduğu gibi hayvancılıkta da ekolojik üretime doğru bir eğilimin olduğu günümüzde, otlatmaya dayalı hindi yetiştiriciliği gibi ekolojik üretime uygun bir üretim dalının önünün tıkanması çok yanlıştır Aslında yapılması gereken, bu birimlerin geliştirilmesine yönelik politikalarla bu üretme çiftliklerinde daha verimli, ölüm ve hastalıklara karşı daha dayanıklı ve sağlıklı ıslah edilmiş genotiplerin geliştirilmesi ve üreticilerin diğer sorunlarının çözülmesine yönelik çalışmalar yapılmasıdır

Otlatmaya dayalı hindi besicilerinin sorunlarının çözümü için şu önerilerde bulunabiliriz;

a) Mer’a tipi hindiciliğe uygun genotiplerin ithali ve üreticilere dağıtılması için gerekenler yapılmalıdır

b) Erken kesim hem üretim maliyetini düşürür hem de etin daha yağsız ve yumuşak olmasını sağlar Bu nedenlerle erken kesimin, üretici ve pazarlamacılar açısından yararlarına dikkat çekilmelidir

c) Emeği yoğun bir üretim biçimi olan otlatmaya dayalı hindi besiciliğinde, üretim maliyetlerinin entansif hindiciliğe oranla oldukça düşük olması nedeniyle özel sektörün bu üretim dalının da farkına varması sağlanmalıdır

d) Hindi eti pazarlayanların beklentileri üreticilere aktarılarak, üretim ve tüketim arasındaki kısır döngünün kırılmasına, sağlıklı bir organizasyonun oluşmasına katkıda bulunulmalıdır

e) Üreticilerin daha etkin bir örgütlenme ile pazarlık güçlerini arttırmak başta olmak üzere sağlayacağı yararlar ortaya konmalıdır

f) Söz konusu üretim biçiminde sorunların çözülmesi, var olan üreticilerin kapasiteyi arttırmalarına, bölgedeki az topraklı ve işsiz diğer insanların da bu üretim dalına yönelmesine yol açacaktır

ı) Otlatmaya dayalı hindi besiciliğinde gerçekleştirilecek olan başarılı bir örgütlenme, sözleşmeli etlik piliç üreticilerine de örnek olacaktır

Alıntı Yaparak Cevapla

Hindi Yetiştiriciliği

Eski 10-07-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hindi Yetiştiriciliği



Neden Hindi?

Hindi diğer kanatlıların değerlendiremeyeceği gıdaları değerlendirir, eti daha ucuza mal olur

Kanatlı etinin en kaliteli kesimi olan göğüs ve butlardaki et miktarı diğer kanatlılara göre daha fazladır

Hindi, yediği yemi ete çevirme bakımından diğer kanatlılardan daha üstündür

Hindiler gezindikleri yerlerde otları, böcekleri, bilhassa hasattan sonra tahılların döküntülerini yiyerek kıymetlendirirler

Eti oldukça lezzetlidir Özellikle diğer etlere oranla kolesterol oranın düşük olması tercih sebebidir

Hindicilik Yapılacak Kümes Nasıl Olmalı?

Ülkemizde genelde mera şartlarına göre hindi üretimi yapıldığından kümesler özellikle palaz dönemimde özen kazanmaktadır

*Hindi palazları yerde ve ana makinelerinde büyütülebilir Yada kümeslerin bir bölümü büyütme kısımı olarak ayrılır Palazlar 100-150 adetlik gruplara bölünebilirse yığılmadan dolayı meydana gelebilecek ölmeler önlenmiş olur

*4haftlıktan sonra bölmeler kaldırılır Hindi palazları 8haftalık olduktan sonra yavaş yavaş meraya alıştırmak için kümes dışına çıkarılırlar

Kümes Büyüklüğü:

Besi yapılacak hindi kümeslerinde 1m2’ye 1hafta 20-25 adet /2hafta 15-20 adet/3-6hafta 10 adet/7-9hafta 6-7 adet/9-24hafta 3-5 adet hindi hesaplanmalıdır

Tavan:

Sıcak ve soğuğu önlemek üzere tecritli olmalı,çatı akmayacak şekilde kaplananmalı,kümes yüksekliği 2-2,5mt olmalıdır

Taban:

Beton olması önerilmektedir Ancak fazla çamur olmayan,nemsiz topraklar kümes tabanına yayılıp iyice sıkıştırılarak kullanılabilir

Duvarlar:

Sıvalı ve tecritli olması, hiç değilse iç kısım mutlaka sıvanmalıdır

Pencereler:

Telle kapalı, açılır kapanabilir, aydınlatma için yeterli miktar ve büyüklükte olmalıdır

Isıtma:

Tüp gazla çalışan radyanlar yada infraruj ampuller kullanılabilir Bu durumda soba çevresine engeller konularak, palazların fazla yaklaşması önlenmelidir

Yemlik ve Suluklar:

Haftalara göre yemlik ve suluk miktarı şöyle hesaplanmlıdır

YAŞ

1palaz için

100 palaz için

1 palaz için

100 palaz için

yemlik uzunluğu

yemlik miktarı

Suluk uzunluğu

suluk miktarı

1-2 hafta

5cm

5adet

1cm

1adet

3-4 hafta

8cm

8adet

2cm

2adet

5-6 hafta

10cm

10adet

3cm

3adet

6-16hafta

12cm

12adet

4cm

4adet

17-24hafta

15cm

15adet

4cm

4adet

Altlık:

Kullanılacak altlık küflü, rutubetli, fazla tozlu olmamalıdır Altlık olarak talaş,kuru ot,saman vb nemi çekebilen materyal seçilmelidir

Aydınlatma:

Aydınlatma için normal ampul veya florasan kullanılabilir 60watlık bir ampul 15m2’lik kümes tabanına gelecek şekilde hesaplanmalıdır Yerden yüksekliği 2mt olmalıdır

Hindi Palazı Gelmeden Önce

Palazların teslim tarihi kesin olarak öğrenilmeli, özellikle kümese gündüz yerleştirilmesine özen gösterilmeli Çünkü palazların kümese alışması 4-6 saat sürmektedir

Kümesin yerleşim merkezinin dışında olmasına dikkat edilmelidir

Kümesin çok iyi havalandırılmasına ve ısınabilmesine, hava ceryanını olmamasına dikkat edilmelidir

Kümesin kaba temizliği yapılıp, yıkanıp silinmelidir

Duvarlar kireçle badana yapılmalıdır

Bir dezenfektanla tüm kümes dezenfekte edilmelidir

Kullanılacak alet ve ekipmanlar dezenfektanlı su ile yıkanıp temizlenmelidir

Kümes tabanına 10-15cm kalınlığında altlık serilmelidir

Kümes alanı 100-150 palaz alacak şekilde bölmelere ayrılmalıdır

Dezenfekte edilen yemlik ve suluklar yerleştirilir, başlangıçta her palaz için 1cm suluk ve yemlik kenarı yeterlidir

Palazlar getirilmeden 24 saat önce sobalar yakılmalı, kümes ısısı en az 35°C ye gelecek şekilde ayarlanmalıdır

Kümes kapısının önünde dezenfektan ve toz kireç kabı bulunmalıdır

Kümese herkesin girip çıkmasına engel olunmalı, giren kişide başka kümeslerle fiziki irtibatı olmamalı

Kümese kuş ve kemiricilerin girmesine engel olunmalı

Tüm hazırlıklardan sonra kümesi içindekilerle beraber fumigasyon ilaçlaması yapılmalıdır

Hindi Bakım ve Beslenmesi

1-8 haftalar arası palazlara %28 proteinli hindi palazı yemi verilir

Kümes ısısı 1hafta 35°C de tutulmalı,15günden sonra her hafta 1°C düşürülmelidir

Işıklandırma 1hafta 24 saat yapılmalı, her hafta 1saat düşürülerek normal gün ışığına getir

İlk üç gün vitamin ve antibiyotik tedavisi yapılır Daha sonra 1ton yeme 1kg hesabıyla florozolidon(%5)katılmalı, 15 günde bir ABCDE vitaminleri ve selenium verilmeli

Bir aşı programı hazırlanarak mutlaka uygulanmalıdır

Hava şartlarına bağlı olarak 45gününden itibaren meraya çıkarılabilir

Akşam hindiler meradan döndükten sonra kesinlikle besi yemi verilmelidir

Merada hindiler için suluk bulundurulmalıdır

Kesimden 15-20gün önce kapalı yerde kesif yem ile besiye

Hindi palazı temini ve hastalıkları konusunda herhangi bir problemle karşılaşıldığında TARIM İL ve İLÇE MÜDÜRLÜKLERİNE başvurulmalıdır

BİGADİÇ Hindicilik Üretim İstasyonunun Kullandığı Örnek Vitamin Mineral ve Aşı Programları

Vitamin Mineral Programı:

Haftada bir gün A D3 E C

Haftada bir gün B C K

15 günde bir gün E- selenium

4,5 aydan itibaren ince mozaik

Nakil,aşı öncesi ve sonrası oluşan strese vitamin takviyesi

Aşı Programı:

3-14gün New-Castle HB-1 (suda veya püskürtme)

14-24gün New-Castle Lasota (içme sularına)

10hafta New-Castle Lasota (içme sularına)

Alıntı Yaparak Cevapla

Hindi Yetiştiriciliği

Eski 10-07-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hindi Yetiştiriciliği



Hindicilik

Hindicilik; hindi etinin ve diğer yan ürünlerinin elde edilmesi amacı ile yetiştiriciliğinin yapıldığı hayvancılık kolu

Dünya nüfusunun hızla artması nedeniyle hayvansal protein açığının kapatılmasında, kanatlı hayvancılığına duyulan ilgi tavukçulukla beraber hindiciliği de ön plana çıkarmıştırHindi



Eskiden beri hindilerin, tarım kesiminde yaygın bir şekilde yetiştiriciliği yapılmaktadır Hindilerin çok iyi bir yaylım hayvanı olması, iyi otlayabilmesi, köylerde tavuk yumurtalarını kuluçkalatma amacıyla kullanılabilmesi, etinin tavuk etinden daha koyu sığır etiyle tavuk eti rengi arasında olması gibi nedenlerle tercih edilmiştir

Bununla beraber yumurta veriminin , tavuğa göre az, hindi palazlarının hayatlarının ilk devrelerinde bakımının zor olması eskiden beri üretimini sınırlamıştır

Türkiye'de modern anlamda hindicilik 1990'lı yıllardan sonra başlamıştır 1995 yılında 2646 ton olan hindi eti üretimi, 2006 yılında 45750 tona ulaşmıştır

Halkımızın, hindi etine olan talebi hala sektörün arzu ettiği seviyelerde değildir Bunun nedenleri arasında, Türk mutfağında hindi etinin pek yer almaması, fiyatının tavuk etinden pahalı, sığır eti fiyatına yakın olması gösterilebilir

Bununla beraber son on yıldaki ilerleme umut vericidir Ayrıca hindi etinin, et ürünleri (sucuk, salam, sosis gibi) içinde rahatça kullanılabilmesi, kırmızı et ürünleri ile olan karışımlarında etin renginde açılma yapmaması nedenleri ile tercih edilmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.