Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgiler, hakkında, kivi, yetiştiriciliği

Kivi Yetiştiriciliği Hakkında Bilgiler

Eski 10-07-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kivi Yetiştiriciliği Hakkında Bilgiler



Kivi yetiştiriciliği hakkında bilgiler

KİVİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

Anavatanı Çin olan kivi, ticari olarak 1940’lı yıllarda ilk kez Yeni Zelanda’da üretilmiştir 1970’li yıllardan sonra diğer ülkelerde de yetiştirilmeye başlanmış ve hızla yayılmıştır

Bugün dünyada kivinin en çok üretildiği ülke Yeni Zelanda’dır İtalya ise dünyada kivi üretiminde 2 sıradadır Fransa, Güney Afrika, İspanya, Japonya ve Yunanistan gibi ülkelerde de kivi üretimi yaygınlaşmıştır

Ülkemizde kivi ilk defa 1988 yılında Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü ile Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü’nde denemeye alınmış ve deneme sonucunda kivi yetiştiriciliğine, iklim ve toprak yapısı bakımından Marmara ve Karadeniz bölgelerinin uygun olduğu tespit edilmiştir

İthal etmek için milyonlarca dolar ödemek zorunda kaldığımız kivinin ülkemizde de yaygınlaşması için Ordu Tarım İl Müdürlüğü, 1994 yılında deneme üretimi çalışmalarına başlamış, müdürlüğün deneme fidanlığında damızlık olarak kullanılmak üzere bir kivi bahçesi tesis edilmiştir

Kivi; sarıcılıcı, tırmanıcı, yaprağını döken, çok yıllık bir bitkidir Vitamin ve mineral bakımından zengindir C Vitamini kaynağıdır

Kivi yetiştiriciliğinin yapılabileceği alanlar kışları ılık, yazları sıcak ve nemli yörelerdir Baharda tomurcukların sürmesi ile birlikte oluşan genç sürgünler dona karşı çok hassastır

Genel olarak kivi, derin ve süzek olan, kireçli olmayan topraklarda iyi sonuç verir Ph’ı 5,5 - 76 olan topraklarda iyi yetişir

Kivi fidanı; Çelikle, Tohumla ve Doku kültürü ile üretilir Ancak yaygın olarak kullanılan yöntem, çelikle üretimdir

Çelikle üretim için, kivi çeliği; kışın Ocak-Şubat aylarında, yazın ise 15-30 Temmuz tarihleri arasında olmak üzere iki farklı zamanda alınır

Çelikler 2-3 göz, yani 15-20 cm olacak şekilde hazırlanır Köklendirme hormonu olarak kışlık çelikte 2000 ppm naftalin asetik asit, yazlık çelikte ise 4000 ppm indol bütrik asit kullanılır Çeliklerin dip kısmı keskin bir bıçakla düzeltilir Köklenmeyi teşvik için çelikler bıçakla 3-4 yerinden, 5 mm uzunluğunda çizilir Hazırlanan çeliğin dip kısmı yazlık çelikte 5 saniye, kışlık çelikte 10 saniye süreyle hormona batırılır Hormonu kuruyan çelikler, köklerde çürüme olmaması için ayrıca, benlayt ile hazırlanmış sıvıya batırılır ve perlite dikilir

Kışlık çeliklerde köklenme ortamında istenilen ısıyı temin etmek ve köklenmeyi teşvik etmek için alttan ısıtma sistemi kurulmalıdır Isıtma yapılırsa köklenme oranı da buna paralel olarak yükselir Ayrıca, 2 günde bir yapılacak sulama da çeliklerin köklenmesini hızlandırır ve perliti nemli tutar

Perlit, yani köklendirme ortamı, 20-25° dereceye ayarlanır Çeliklerin kurumasını önlemek için ortamdaki rutubet kontrol edilmelidir

Yazlık çeliklerde sisleme yoluyla sulama yapılmalıdır Sisleme sulama; yarım saatte bir 30 saniye süre ile uygulanır Yazlık çeliklerde mevsim gereği ısıtmaya gerek yoktur

Perlite dikilen çelikler 4-6 hafta içinde köklenir Köklenen çelikler fazla bekletilmeden usulüne uygun olarak hazırlanmış toprakla doldurulmuş tüplere alınır Can suyu verilir

Köklenen çelikler doğrudan fidan üretim parseline dikilmek istenirse, toprağın tavında olması ve ortamın iyi hazırlanmasına özen gösterilir

Dikim sonrasında ise sırasıyla; dikimin yapıldığı yerde yabancı ot kontrolü, fidanların sulanması, çapalanması, askıya alınması ve tepe alma işlemleri yapılır Bu fidanlar yıl sonunda dikime hazır hale gelir

Kivi fidanları sıra üzeri ve sıra arası 4 metre olmak üzere, 8 dişiye 1 erkek hesabıyla dikilir

Kivi fidanı dikmek için, 40 santimetre derinliğinde, 50 santimetre genişliğinde fidan çukuru açılır Çukur açılırken üst toprak bir tarafa, alt toprak bir tarafa konulur Üstten çıkan toprak bolca yanmış çiftlik gübresi ile karıştırılır Bu toprakla fidan çukurunun üçte ikisi bombeli şekilde doldurulur

Dikilecek fidana kök tuvaleti yapılır, fidanın ezilmiş, kurumuş, zarar görmüş kökleri ayıklanıp temizlenir, sonra fidan bombenin üzerine oturtulur Fidan çukurundan çıkan alt toprak, fidanın kök boğazına kadar doldurulur

Toprağın köklere temas etmesini sağlamak için çiğnenmesi gereklidir Dikim işi bitince fidanın yanına bir herek dikilerek fidan bu hereğe bağlanmalı fidanın tepesi üç göz üzerinden kesilerek, mutlaka can suyu verilmelidir

Kivi tesisini tamamlamak için; zaman geçirilmeden bu fidanlara T sistemi yapılmalıdır T sistemi yapılırken 2,5 metre boyunda direkler kullanılır Direkler beton, ahşap veya demirden yapılabilir Hazırlanan bu direkler, iki fidanın tam ortasına gelecek şekilde ve 50 cm’lik kısmı toprağa gömülerek dikilir Direklerin tepesine konulacak T’nin uzunluğu, 1,5 metre olmalıdır Hazırlanan bu direkler T’nin üzerine, 30 cm ara ile beş sıra tel çekilir Bu teller 3-5 mm kalınlığında, çelik halat olmalıdır

Kivi fidanı kendi haline bırakılırsa birden çok sürgün ile gelişmeye başlar Çardak seviyesine çıkana kadar fidanı tek gövde olarak büyütmek gerekir Bunun için en kuvvetli gelişen bir sürgün bırakılır, diğerleri kırılır

Tellerin hizasına, yaklaşık 2 metre yüksekliğe, gelince bu sürgünün de tepesi kesilir En üstteki iki gözün sürmesine izin verilir Böylece T üzerinde iki tarafa kollar oluşturulur Bu kolların uçları 1-1,5 metre uzayınca kırılarak yan dallar oluşturulmaya çalışılır

Kivi; üçüncü yılından itibaren meyve vermeye başlar

Kivi; Mayıs ayının ikinci yarısında çiçek açmaya başlar Dişi kivi çiçeğinin, dişicik tepesi çok belirgin, erkek püstülleri çok azdır Erkek kivi çiçeğinin ise püstülleri çoktur, dişicik tepesi ise dumura uğramıştır Açan çiçekler geç ilkbahar donlarından zarar görmez Döllenmeyi artırmak ve meyve tutumunu çoğaltmak için bahçede bir iki arı kovanı bulunmalıdır

Kivi geniş ve çok yapraklı bir bitkidir Bu nedenle fazlaca su tüketmektedir Su noksanlığı başladığı zaman bitkinin yaprakları cansızlaşır, kıvrılır ve solma eğilimi gösterir Ağaç üzerinde meyve varsa buruşmaya başlar Yağışın yetersiz olduğu Temmuz-Ağustos aylarında, bitkide böyle bir durum görülürse, haftada bir iki defa sulama yapılmalıdır

Meyve kalitesini yükseltmek ve pazar değerini artırmak için Haziran sonu, temmuz başlarında meyvenin sık olduğu dallarda, bir salkımda en fazla bir iki meyve olacak şekilde seyreltme yapılmalıdır

Kivide hasat zamanının gelip gelmediği Refrektometre adlı optik alet ile tespit edilir Meyvenin kuru madde oranı %7,5-9 olduğu zaman kivi hasat edilebilir Daha erken hasat edilirse meyvenin kalitesi ve pazar değeri düşer

Hasat; meyve sapı ağaç üzerinde kalacak şekilde, elle koparılarak yapılır Kivi hasadı, iki defada yapılabilir Önce irileşmiş meyvelerin hasat edilmesi ile bitkide kalan küçük meyvelerin beslenip irileşmesi sağlanır

Hasat edilen meyvelerin paketlenmesinde, ağaç ve karton kutular kullanılır Temin edilme imkanı varsa kivi meyveleri, kutulara viyoller içinde yerleştirilir Üzerine, su ve ağırlık kaybını önlemek amacıyla, plastik film örtülür Bundan sonra meyve pazara sunulur

Toplanan meyveler oda sıcaklığında iki ay süre ile korunabilir Meyve daha sonra satılacaksa soğuk hava depolarında muhafaza süresi 5 aya kadar çıkabilir Meyveler, eksi 1,5 derecenin altıda donarak soğuktan zarar görür Bu nedenle, depolama sıcaklığı 0,5° derece civarında tutulur Depolardaki nem oranı, %90 civarında olmalıdır Depolama sırasında nemin düşük olması meyvelerde ağırlık kaybına yol açar Depolamada, ambalajlamaya gerek yoktur, ürün, kasa veya sandıklara konarak muhafaza edilir

Depolama sırasında meyvelerin çıkardığı etilen gazı olgunlaşmayı hızlandırır Bu gazı dışarı atmak için depo, günde 2 saat havalandırılır Ayrıca kivi meyvesinin saklandığı depoda, başka bir meyve depolanmamalıdır

Hasat edilen meyveler hemen yenecek durumda değildir Yeme olgunluğuna gelmesi için belli bir sürenin geçmesi gerekir Kivi normal şartlarda, oda sıcaklığında 15-20 günde olgunlaşır Evlerde meyveleri olgunlaştırmak için naylon torba içinde 15-20 adet kivi meyvesinin yanına 1 adet elme koyulur 2 gün bekletilen elma torbadan çıkarılır 8-10 gün içerisinde kivi meyvesi olgunlaşır, yenecek duruma getirilir

Hasat yapıldıktan sonra, bitki yaprağını dökünce kivi bahçesinde budama işlemi yapılmalıdır Budama yapılırken o yılın meyve veren dalları ile birbirine örülmüş kıvrılmış dallar kesilir Ana çatının zarar görmemesine özen gösterilir Ertesi yıl meyve verecek sürgünlerin uçları ise 12-13’üncü göz üzerinden kesilir

Kivi meyvesi diğer meyve türlerinden farklı özelliklere sahip olması nedeniyle, tüketim ve kullanım alanları da oldukça çeşitlidir

Kivi; taze olarak tüketildiği gibi pasta, kek, dondurma, reçel, marmelat, konserve ve çay yapımında da kullanılır

Sevgili üreticilerimiz, kivinin kendine has bir hastalık ve zararlısı yoktur Herhangi bir hastalık ve zararlı ile karşılaştığınızda Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerine başvurunuz

Kivi
Doğu Karadeniz Bölgesinde teknik anlamda kaliteli ve dünya standartlarına uygun kivi meyvesi elde etmek için gerekli olan bitkinin istediği yetişme şartları ve adaptasyonu ülkemizde kivi tarımı yapan diğer bölgelere nazaran kıyaslanılmayacak kadar olumludur İşte bu doğal avantajı en iyi şekilde kullanarak bölgemizde üretilen kivinin bir dünya markası olması için yapılacak olan çalışmaların başında bölgemizde kivi üretimi yapan ve yapacak olan üreticilerimizin teknik anlamda kaliteli ve standartlara uygun bir kivi meyvesi nasıl elde edebileceği bilgisi ile bilinçlendirilmelidirAksi takdirde bölgemiz için doğal avantaj olarak görülen kivinin değeri yetişme tekniğindeki çeşitli aşamalardaki olumsuzluklarla hüsrana uğrayabilir

Bölgede kivi üretimim yaygınlaştırılması ile, çay tarımını mono kültür ziraat olmaktan kurtarıp, üreticinin çaya bağımlılığının azaltılacağı, buna bağlı olarak bölgemizde ürün çeşitliliğini ve kapasitesini artırarak, bölge halkının gelir düzeyine müspet etki yapacağı düşünülmektedir Bu düşünceden hareketle, Sayın Genel Müdürümüz Nejat URAL’ın girişimleri ile 1988 yılında kivi ile ilgili Enstitüdeki ilk adaptasyon çalışmaları başlamıştır Anılan yıllarda Yalova bahçe kültürleri araştırma enstitüsünde görevli, konusunda uzman olan Ziraat yüksek mühendisi Hulusi SAMANCI görevlendirilerek ilk kivi fidanları ile enstitümüz de yapılan çalışmalar büyük heyecan yaratmıştır
Enstitümüzde 1988 yılında başlatılan bu çalışmalardan ilk ürün 1991 yılında alınmış ve 25 adet kivi bitkisinden 85 adet meyve elde edilmiştir Alınan meyveler ithal meyvelerle kıyas edildiğinde görünüş, ağırlık, tat ve diğer özellikler açısından önemli bir fark olmadığı görülmüştür Bu olumlu neticeler sonrasında bölgemizde kivi ikinci bir ürün olma niteliği kazanmıştır
Enstitümüz, geçen bu 12 yıllık süre içerisinde Sayın Genel Müdürümüz Nejat URAL ‘ın büyük desteği ve katkısı ile bölge halkını desteklemek amacıyla, örnek kivi bahçeleri tesis edilmiştir Yine Çaykur bölgede halkımızın güvenle fidan alabileceği, sağlıklı fidan üretimi yapan en büyük kuruluş olma unvanına sahiptir Bununla beraber kivi ile ilgili her türlü teknik bilgi arzu eden halkımıza Enstitümüzün teknik elamanlarınca verilmektedir

1-GİRİŞ

Kivi son 40-50 yılda adı en fazla duyulan ve üretimi hızla artan meyve türlerinden birisidir Kültürü yapılan meyvelerin dışı kahverengi, içi yeşil ve kabuğu ince tüylerle kaplıdır Meyvenin vitamin ve diğer mineral maddelerce zenginliği ve kalori değerinin düşük oluşu, aranan meyve türü olma kimliğini kazanmıştır
Kivinin ana vatanı Çin’dir Çinin doğu ve Güney Yangtze ırmağı bölgesinde çok fazla sayıda çeşit ve formu doğal olarak yetişmektedir Çin de doğadan her yıl yaklaşık 35-40 bin ton kivi meyvesi toplanarak tüketilmektedir
Kivinin yabani formlarının kültür formlarına (ıslah edilmesi) dönüştürülmesi ve dünyaya yayılmasında Yeni Zelanda’nın payı büyüktür
Dünyadaki kivi üretimine bakıldığında başta Yeni Zelanda gelmektedir Bu ülkeyi Çin, Japonya, Güney Afrika, ABD, İspanya Fransa, İtalya İsviçre,Yunanistan gibi ülkeler izlemektedir
Ülkemizde kivi üretimi 1986 yılında yapılan adaptasyon denemeleri sonucunda Karadeniz, Marmara ve Ege bölgesinde rahatlıkla yetiştiriciliğinin yapılabileceği ortaya konmuştur Bu bölgeler arasında doğu Karadeniz bölgesi bitkinin ekolojik istekleri bakımından diğer bölgelerden daha uygun olması, kivi yetiştiriciliğinin daha ekonomik yapılabileceği görülmüştür

Doğu Karadeniz bölgesinde ticari manada yetiştiriciliğinin yeni yeni yapılıyor olması birçok sorunu da beraberinde getirmiştir Bu sorunların başında tekniğine uygun bir şekilde bahçelerin kurulmamasıdır Bu suretle yeni kurulan kivi bahçelerinin mutlak suretle tekniğine uygun yapılması gerekmektedirKivi bahçeleri tesis edilirken uzun vadeli düşünmek gerekir Tesis aşamasında yapılan hataların sonraki yıllarda telafi edilmesi oldukça güçleşmektedir Bunun için kivi üreticilerinin uzman ve bilirkişilerle diyalog halinde çalışmaları gerekmektedir

Netice olarak Karadeniz bölgesinde ürün çeşitlendirilmesi ile beraber bölge deki üreticilerin daha fazla gelir elde etmeleri sağlanmış olacaktır Böylelikle hem bölge ekonomisine, hem de yurt ekonomisine ek bir gelir kaynağı oluşturulmuş olacaktır

Bölüm : Spermatophyta Alt Bölüm: Angiospermae Sınıf : Dicotyledones Alt Sınıf: Choripetalea Takım : Biolypetale Familya : Actinidiaceae Cins : Actinidia Tür : Actinidia chinensis planch

3-Bitkisel Özellikleri
Kivi çalı formunda, sarılıcı-tırmanıcı, kışın yaprağını döken çok yıllık bir bitkidir Gövdesi odunsu yapıdadır Yabani formları ağaçlara tırmanarak büyümektedir Bitkinin sürgün gelişmesi çok kuvvetli olup, özellikle erkek bitkilerin sürgün gelişmesi daha hızlıdır Tırmanıcı olmasına rağmen tutunmak için asmadaki gibi sülük benzeri bazı özel organları bulunmamaktadır

31 Kök Yapısı
Kivi, saçak kök yapısına sahip bir bitki olup, kökler şişkince ve etli yapıdadır Toprak yapısına göre değişmekle birlikte, genel olarak toprağın 40 cm’lik kısmında yoğunlaşan kökler, derin, hafif ve süzek topraklarda daha derinlere de inebilmektedir Saçak kökler toprakta geniş bir dağılım göstererek bitkinin, topraktaki bitki besin elementlerinden daha fazla yararlanmasını sağlamaktadır Bitki gelişimi için uygun olmayan topraklarda özellikle, taban suyu seviyesi yüksek olan yerlerde havasız kalarak çürüyen kökler, bu gibi topraklarda, toprak kaynaklı mantar hastalıklarına ve toprak zararlılarına ( nematod) karşı dayanıksız hale gelmekte, bitkinin gelişimi gerilemekte ve sonuçta ölüm oluşmaktadır

32 Gövde ve Sürgünler
Gövde odunsu yapıda olmasına rağmen hızlı sürgün gelişiminden dolayı bitki kendi ağırlığını taşıyamamaktadır Bunun için telli terbiye sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır Ayrıca yeni tesis edilen bahçelerde gövdenin dik durması ve düzgün gövde oluşturulması için destek hereğinin çakılması gerekmektedir

Dikimden sonra terbiye şekline göre, şekil budaması yapıldıktan sonra ana dal üzerinde yan dalların düzgün bir şekilde oluşturulması gerekmektedir Yan dallar düzenli bir şekilde terbiye edilirse bitkinin gelişmesi ve verimi daha iyi olur Yan dallar gövdeden hemen çatallaştırılmamalı, yayvan ve yere paralel olacak şekilde oluşturulmalıdır Yaklaşık 150-200 cm uzunluğunda ve zıt yönde bırakılan iki adet ana dal, gövde ile birlikte kivinin iskeletini oluşturmaktadır

Sürgünlerin uç kısmı, sarılıcı, kahve renkli ve tüylüdür Sürgünler uygun koşullarda 5-7 metre boylanabilmektedir İlkbaharda süren genç ve taze sürgünlerin odunlaşması, yaz ortasında (Temmuzun ikinci yarısında) başlayıp, yaprak dökümünde son bulmaktadır İyi meyve veren sürgünlerin boğum araları daha kısa, belirgin, dolgun olmakta ve sürgünün ucu bir gözle son bulmaktadır Ana dallar üzerinde bulunan; boyları ve boğum araları uzun, çapları geniş ve dik büyüyen sürgünler ise obur dalları oluşturmaktadır Bu sürgünler eğer vejetasyon periyodu içerisinde (yaz ortasında) sürerse hiç meyve vermez Bunun için yaz budaması esnasında bu dalların çıkarılması gerekmektedir Bunun yanında kış dinlenmesinden çıkışta süren obur dallar azda olsa meyve vermektedir

33Gözler
Gözler çoğunlukla bir yaşlı sürgünler üzerinde bulunan yaprak koltuklarının üzerinden meydana gelmektedir Bunun yanında nadir olmakla birlikte, 2 ve 3 yaşlı dallar üzerinde de oluşabilmektedir İlk baharda süren genç sürgünlerin, dip kısmında çiçek salkımları meydana geliyorsa bu gözlere verimli göz denir Verimsiz gözlerde ise sadece sürgün ve yaprak taslakları bulunur İlkbaharda gözler normal olarak çubukların uç boğumlarından itibaren uyanmaya başlar En erken uyanan bu uç gözler, çoğunlukla en verimli olan gözlerdir Sürgün üzerinde bulunan gözlerin tamamı uyanmaz Özellikle sürgünlerin alt ve dip kısmındaki gözler ile, gelişmesini tamamlayamamış yassı gözlerde uyanma az olmaktadır Gözler soğuklama ihtiyacını (bitkinin aktif olmadığı yani yapraklarını döktüğü dönem ile, bitkiye su yürüme zamanı arasında kalan süre, kış dinlenmesi) karşıladıktan sonra uyanır ve sürmeye başlar Soğuklanma isteği, kültürü yapılan çeşitlere göre değişmekle birlikte +7 oC’nin altında, 400 ile 1000 saattir Soğuklanma ihtiyacının karşılanmayan gözlerin uyanması daha az olmakta ve verimde de düşüşlere neden olmaktadır

34 Yaprak Şekli
Yapraklar sürgün üzerinde bulunan gözlerin alt kısımlarından meydana gelmektedir Yapraklar, oval veya kalp şeklinde olup, üst yüzeyleri koyu, alt yüzeyleri ise açık yeşil ve ince tüylerle kaplıdır Yaprak kenarları dişlidir Görünümü çok güzel olan yapraklar, oldukça büyüktür Kivi yaprakları kağıt yapımında da kullanılabilmektedir

35 Çiçek Yapısı
Kivi bitkisinde çiçekler, yaprak altında tek tek veya salkım halinde oluşur Dişi bitkilerde oluşan çiçekler çoğunlukla tek tek bazen de üçlü salkımlar şeklindedir Erkek bitkilerde ise üçlü veya beşli salkımlar halinde oluşur

36 Tozlaşma ve Döllenme Biyolojisi
Bitki esas itibarı ile iki evciklidir Yani erkek ve dişi çiçekler farklı bitkilerde bulunmaktadır Bu nedenle döllenme için çapraz tozlaşma sağlanmalıdır

Bahçe tesis edilirken, bahçede 1:8 oranında erkek bitkinin bulunması gerekir Yani, 8 dişi bitkiye karşı, 1 erkek bitki dikilir Etkili bir tozlaşma için erkek bitkilerle dişi bitkiler aynı anda çiçek açmalıdır Bunu sağlamak amacıyla, bahçe tesis ederken erkek çeşitlerden Matua ve Tomuri’ye birlikte yer verilmelidir

Rüzgarla tozlaşmada meyve tutumu çok az olduğu için tozlaşma zamanında bahçede arı kovanının bulundurulmalıdırTicari yetiştiricilikte tozlaşma arılarla olur

Döllenen çiçeklerde dişicik tepesi kahverengileşir ve solar döllenmeyenlerde ise renk beyaz kalır ve dişi organın görünümü değişmez

Kaliforniya da çiçeklere elle tozlama yöntemi uygulanır Bu yöntemde; çiçekler, erkek tomurcukların anterleri ortaya çıkmadan önceki devrede toplanır ve oda sıcaklığında yarılıp açılmaya terk edilir Temiz polenler fırça ile dişi polenlere sürülür ve tozlaşma yapılır

Tozlaşmadan Sonra Dişi Çiçeklerde Döllenme Oluşumu ve Meyve Teşekkülü

1Dönem: Tozlaşmadan 9 haftaya kadar olan süredir Meyve tohumları maksimum büyüklüğe ulaşır Çok hızlı büyüme vardır (Haziran + Temmuz)

2Dönem: 9–12 haftalar arasıdır Büyüme yavaşlar, tohumlar renklenir Siyaha yakın lacivert renk alır (Ağustos)

3Dönem: 12-17 haftalar arasıdır Meyve büyümesi yeniden hızlanır Tohumlar koyu esmer renk alır (Eylül)

4Dönem: 17-21 haftalar arasıdır Meyve irileşmesi azalır Tohumlar tamamen siyah renk alır Bu safhada meyvede şeker asimilasyonu başlar (Ekim)

5Dönem: 21-23 haftalar arasıdır Meyveler artık gerçek büyüklüklerine ulaşmıştır Bu dönemde çekirdekler meyve etinden ayrılır (Kasım)

Kivi meyveleri, dişi çiçeğin döllenmesi ve yumurtalığın gelişmesi sonucu oluşur Olgun meyvede kabuk açık kahverengi, kısa ve yumuşak tüylerle kaplıdır Döllenmeden itibaren meyve oluşumu için ortalama 20-24 haftalık bir süre gereklidir

Meyveler çeşitlere göre değişmekle birlikte 4-5 cm eninde, 6-9 cm boyunda ve ağırlıkları 40-150 gr arasında değişmektedir Meyve, silindirik, ovalden yuvarlağa yakın yumurtamsı şekilde olmaktadır Meyve şekli dıştan içe doğru; tüyler, kabuk, dış meyve eti, iç meyve eti, çekirdek, çekirdek evi, yumurtalık izleri ve meyve özünden meydana gelmiştir Kivi meyvesi %80 oranında su, %20 oranında kuru madde ihtiva eder Hayward tipi meyve Buruno tipi meyveye göre daha ovaldir ve olgunlaşması daha geç olur Aynı zamanda Buruno tipi meyveye nazaran depolanabilme özelliği olup, ticari değeri daha yüksektir Bu nedenle dünyada üretimi yaygın olan Hayward çeşididir

Meyve iriliği ile çekirdek sayısı arasında yakın ilişki vardır Normal irilikteki meyvelerde 1000’den fazla tohum vardır Normalden az sayıda tohum içeren meyveler küçük, yuvarlak ve çok tüylü olurlar

38 Kivi Meyvesinin Gıda Değeri
Kivi meyvesinin genel olarak dört şekilde değerlendirilmektedir Bunlar; dondurulma, konserveleme, suyunu çıkarma, meyve suyu exstraksiyonu ve taze olarak tüketilmedir Buların yanında gıda sanayiinde, pasta, tatlı ve içki yapımında da kullanılmaktadır

Kivi meyve bileşimimdeki en önemli ve dikkat çekici unsur: C vitamini içeriğidir C vitamini, kivi meyvesine değer katan ve aranan bir meyve olmasını sağlayan etmenlerin başında gelmektedir Meyveye göre değişmekle birlikte, kivi meyvesinin 100 gramında ortalama 100–400mg C vitamini bulunur Meyvede bulunan C vitamini oranı, cevre koşullarına gelişme ve olgunlaşma durumuna, hatta meyvenin bitkide bulunduğu yere göre değişmektedir

Kivi meyvesinin besin değeri yanında hekimlikte kullanımı da söz konusudur Çin‘de yapılan analizlerde, meyve suyunda bulunan bazı maddelerin kansere neden olan faktörleri önlediği ortaya çıkmıştır Yine bazı tıbbi içeceklerle birlikte alındığında astım hastalığında, nefes açıcı ve öksürük kesici olarak kullanıldığı belirtilmektedir

4- Kivi Bitkisinin İklim ve Toprak İstekleri
41 İklim İstekleri
Kivi genelde, kışları ılıman yazları sıcak ve nemli bir iklime ihtiyaç duymaktadır İlkbahar ve sonbahar donlarından fazla etkilendiği için, ilkbaharda gözlerin sürmesi ile, yaprak dökümü arasındaki periyotta (230 – 260 gün) don görülmeyen yerlerde yetiştirilmesi uygundur Özellikle gözlerin sürmesi ve yapraklanmadan sonra meydana gelen don olayları bitkiye büyük zarar vermektedir Meyveler, –2 oC’de zarar gördükleri için hasat döneminde ısının –2 oC ‘ye düşmesi arzu edilmez

Yıllık sürgünler aşırı rüzgarlardan olumsuz şekilde etkilendikleri için bahçeler tesis edilirken rüzgara karşı gerekli önlemlerin (rüzgar kıran) alınması gerekir Aksi takdirde yeni sürgünlerin dallara bağlantısı kuvvetli olmadığından kolayca kırılır ve bu durumda verimi olumsuz yönde etkiler

Kivi, suyu sevmekle beraber vejetasyon dönemi içinde düzenli olarak 800 – 1400 mm arasında yağış alan bölgelerde rahatlıkla yetiştirilebilmektedir Bu durum göz önüne alındığında, ülkemizde bu yağış düzenine uyan tek bölge Doğu Karadeniz bölgesi olup, diğer yörelerde sulama yapılmadan yetiştirilmesi mümkün değildir Hatta bu bölgede bile, havaların kurak gittiği zamanlarda sulama yapılmadığı taktirde bitki gelişmesi duraklamakta, meyve verimi ve kalitesinde önemli azalmalar olmaktadır

42 Toprak İstekleri
Kivi bitkisi toprak isteği bakımından seçicidir Kökler olumsuz toprak şarlarından etkilenmektedir Özelikle saçak köklerin çokluğu ve hassas oluşu, kivinin toprak isteğinin önemini göstermektedir Bu bakımından; ağır olmayan, derin, süzek ve geçirgen gevşek yapılı, organik maddece zengin, nötr veya orta asit karakterli, Ph 5–7 arasında olan topraklar, kivi için uygun topraklardır Ağır, su tutan, drenajı iyi olmayan ve taban suyu yüksek olan topraklar ise uygun değildir

5- Üretim Tekniği
Kivi, çoğaltılması kolay olan meyve türlerinden biridir Tohumla çoğaltılabildiği gibi aşı, çelik ve doku kültürü yöntemleri ile çoğaltılabilir

51Tohumla Üretim
Tohumla üretim, anaç üretiminde ve ıslah çalışmalarında kullanılmaktadır Bir kivi meyvesinde ortalama 1000 adet tohum bulunmaktadır Tohumları çok küçüktür 1000 dane ağırlığı ortalama 1 gr’dır Tohumlar, olgun ve sağlıklı meyvelerden elde edilir Bunun için meyve kabukları soyulduktan sonra blender yardımıyla meyveler parçalanarak pulp haline getirilir Pulp ince gözlü elekten süzdürülerek elde edilir Tohumlar serin bir yerde kurutulduktan sonra en az 15-20 gün, +3-4 oC bekletildikten sonra ekim yapılır

52 Aşı İle Üretim
Aşıyla üretimde, tohumdan üretilen çöğürler anaç olarak kullanılmaktadır Aşı ile çoğaltma sayesinde, nitelikleri iyi olan ve kök yapısı iyi gelişmiş, kaliteli fidanlar elde edilir Kivilerde kök yapısının kuvvetli olması özel bir önem taşır Çünkü kivilerdeki yaprak alanı diğer meyve türlerine göre daha büyüktür ve buna bağlı olarak da bitkinin su ihtiyacı fazla olmaktadır Bu nedenle bitkinin su dengesini koruyabilmesi için köklerin iyi gelişmesi gerekmektedir

Kivi bitkisinde, göz ve kalem aşıları başarı ile uygulanabilen aşılardır Göz aşıları uygulandıkları zamana göre; sürgün ve durgun göz aşıları olarak isimlendirilirler

Sürgün göz aşılarında kullanılacak aşı kalemleri, 1 yıllık odunlaşmış sürgünlerden, bitkiye su yürümeden ve sürgünlerde uyanma olmadan önce alınarak, uygun ortamda saklanmalıdır Kalemler, nemli samanlı kağıda sarıldıktan sonra, hava almayacak şekilde plastik torbalara konularak, soğuk hava deposunda, buzdolabının sebzelik kısmında veya serin bir yerde toprağa gömmek suretiyle muhafaza edilebilir

Göz aşılarından; T, ters T ve yongalı göz aşıları, kalem aşılarından ise; yarma, kakma, dilcikli, dilciksiz ve kabuk aşıları yapılabilmektedir Sürgün göz aşılarından; yongalı göz aşısının uygulanmasına Nisan ayında, T aşısının uygulanmasına Mayıs ayında başlanabilir Durgun göz aşıları ise, Temmuz sonu Ağustos başında yapılmalıdır Durgun aşılarda aşı kalemleri direk bahçeden, bir yıllık sürgünlerden alınmalıdır

Göz aşılarının yapılacağı en uygun vakit sabah erkenden ve öğle saat 15’den sonra yapılandırFazla sıcak ve yağmur altında aşı yapılmazGöz aşısına başlamadan birkaç gün önce üzerlerine aşı yapılacak ortamdaki fidanlar yabancı otlardan temizlenir daha sonra aşı fidanlarının gövdesinden çıkan sürgünler temizlenir, tek bir gövde haline getirilir ve gövdenin dik durması için destek sistemine alınırFazla uzamış olan aşılanacak fidanların tepe sürgünleri alınırBundan sonra toprak yüzünden 7-10 cm yukardan aşı çakısının ucuyla ve odun kısmı zedelenmeden anacın kabuğu T şeklinde kesilir T’nin ilk olarak üst ve bundan sonrada orta çizgisi kesilmelidirkesik kısmın iki kenarındaki kabuk,aşı çakısının tırnağı ile yerinden kaldırılırBöylece anaç hazırlanmış olurBundan sonra aşı kaleminden uygun bir şekilde aşı gözü hafif odunlu olarak çıkarılır,bu şekilde çıkarılmış olan göz, yine bıçaktaki tırnağın yardımı ile anacın kesilen kısmına yukardan aşağı doğru sürülerek yerleştirilir ve aşı bağı ile sarılıraşı bağı ile bağlamaya yukarı taraftan başlanmalı ve göz serbest bırakıldıktan sonra alt tarafa geçilerek bu kısmı da iyice sarıldıktan sonra düğüm atılmalıdır

Göz aşıların tutup tutmadığı 15-20 gün sonra belli olurtutan aşılarda takılan gözün altındaki yaprak sapı kendiliğinden düşer ve gözün takıldığı kısımda hafif bir kabarıklık hasıl olurEğer yaprak sapı kurumuş kalmış gözün çevresin de buruşmuş ve kararmış ise aşı tutmamıştırbu takdirde aşı evvelki yerin altından ve üstünden yenilenir

Kalem Aşıları
Kalem aşıları, odunlaşmış aşı kaleminin, anaç olarak
kullanılacak bitkiyle, uygun zamanda ve uygun şekilde birleştirilmesidir Aşı kalemleri, bitki yapraklarını döktükten ve ilk soğuklar geçtikten sonra alınır Aşı kalemleri alınacak bitkiler hastalıksız, iyi gelişen ve iyi ürün veren bitkiler olmalıdır Alınan aşı kalemleri 0 – 4 oC’de aşı zamanına kadar muhafaza edilir

Kalem aşıları ilkbaharda, bitkiye su yürümeden önce yapılır Aşılama için en uygun zaman, yöreye göre değişmekle birlikte Şubat ayından Mart ayının ilk haftasına kadar olan dönemdir Çünkü, bu aylarda henüz bitkide ağlama (öz su akışı) başlamamıştır Bu yöntemle aşılamada başarı oranı % 95’ in üzerindedir Bitkiye su yürüdükten sonra yapılacak aşılarda başarı oranı düşer Anaçtan gelen öz su kalemle anaç dokuları arasına girerek, kalemle anaç bitkinin sıkı şekilde temas etmelerini önler Bunun için özsu akışının durması beklenir ve durduktan sonra aşılama yapılır

Kivilerin çoğaltılmasında en yaygın olarak kullanılan kalem aşı yöntemleri; yarma aşı, kakma aşı ve dilçikli aşıdır

Yarma Aşı: Aşılanacak materyalin çapı aşı kaleminden fazla olduğu zaman uygulanır Yarma aşıda, üzerinde iki göz bulunan ve uzunluğu 10-15 cm olan kalemler kullanılır Kalemlerin anaçla aynı kalınlıkta olması tercih edilir Aşılanacak anacın gövdesi yerden 30-50 cm yüksekten testere ile yatay olarak kesilir Önce anaç ortadan bir kesici yardımı ile yarılır Kalem bu yarılan yere kabuk kısımları karşılıklı olarak temas edecek şekilde yerleştirilir ve yara yüzeyinin kurumasını önlemek için bu kısımlara macun sürülür Daha sonra aşı bağı ile, yağmur suyu ve böcek girecek yer bırakılmayacak şekilde, sıkıca bağlanarak anacın kalemi sıkması sağlanır

Kakma Aşı: Yarma aşıda olduğu gibi aşılanacak materyalin çapı aşı kaleminden fazla olduğu zaman uygulanır Bunun için anaç olacak ağaç, dipten 15-20 cm yukardan az eğimli olarak testere ile kesilir Tepede, V harfine benzer 2 – 25 cm uzunlukta, dış üst genişliği 4-5 mm olan inçe bir oyuk açılır Kalemde bu oyuğa uyacak şekilde hazırlanır ve kalem bu oyuğa, anaçla kalemin kabukları tam olarak çakışacak şekilde yerleştirilir Daha sonra aşı bağı ile bağlanır Kesik yerlere ve bağların üzerine aşı macunu sürülür

Dilcikli Aşı: Yaklaşık eşit kalınlıktaki anaç ve kalemin aşılanmasında uygulanan bir kalem aşısı yöntemidir Anaç ve kalem 45o eğimle kesilir Her ikisinin uç kısmından aşı bıçağı ile 1-15 cm derinliğinde bir kesik açılır, sonra diller iç içe gelecek şekilde kalem anaça yerleştirilir Anaçla kalemin kabukları birbirine çakışacak şekilde yanaştırılır ve aşı bağı ile bağlanır

53 Çelikle Üretim
Kivi aşıyla çoğaltıldığı gibi çelikle de çoğaltılabilir Çelikler alınma zamanına göre; yeşil çelik, yarı odunsu çelik ve odun çeliği adlarını alırlar

Yeşil Çelikler: Yeşil çelikler yaz başlangıcında, Mayıs ve Haziran aylarında alınırlar Çeliklerin, kalınlığı 4-10 mm, boyları 10–20 cm ve 2-3 boğumlu olmalıdır Çeliğin üst kısmı, gözün 15–2 cm yukarısından ,alt kısmı gözün hemen altından, çapraz olarak ( 45o ) kesilir En üst yaprağın haricinde bütün yapraklar çıkarılır, bu yaprak yarım kesilir Yeşil çeliklerde su kaybını önlemek için mistleme (yaprakları nemlendirme) zorunludur Ayrıca taze ve duyarlı oluşları nedeni ile özellikle mantari hastalıklara ve olumsuz şartlara dayanıksızdır

Yarı Odunsu Çelikler: Yarı odunsu çelikler, aynı yıl süren, tam olarak odunlaşmamış sürgünlerden, Temmuz - Ağustos aylarında alınır Uzunlukları 15–25 cm, kalınlıkları 7–12 mm 2-3 göz olmalıdır Alınan çelikler hemen, en üst gözün üstünden 15 cm üzerinden ve alt gözün hemen altından 45o çapraz gelecek şekilde kesilir ve üst yaprağının yarısı bırakılır, diğerleri dipten çıkartılır Yeşil çeliklerde olduğu gibi, su kaybını önlemek için mistleme (yaprakları nemlendirme ) zorunludur

53 Çelikle Üretim
Kivi aşıyla çoğaltıldığı gibi çelikle de çoğaltılabilir Çelikler alınma zamanına göre; yeşil çelik, yarı odunsu çelik ve odun çeliği adlarını alırlar

Yeşil Çelikler: Yeşil çelikler yaz başlangıcında, Mayıs ve Haziran aylarında alınırlar Çeliklerin, kalınlığı 4-10 mm, boyları 10–20 cm ve 2-3 boğumlu olmalıdır Çeliğin üst kısmı, gözün 15–2 cm yukarısından ,alt kısmı gözün hemen altından, çapraz olarak ( 45o ) kesilir En üst yaprağın haricinde bütün yapraklar çıkarılır, bu yaprak yarım kesilir Yeşil çeliklerde su kaybını önlemek için mistleme (yaprakları nemlendirme) zorunludur Ayrıca taze ve duyarlı oluşları nedeni ile özellikle mantari hastalıklara ve olumsuz şartlara dayanıksızdır

Yarı Odunsu Çelikler: Yarı odunsu çelikler, aynı yıl süren, tam olarak odunlaşmamış sürgünlerden, Temmuz - Ağustos aylarında alınır Uzunlukları 15–25 cm, kalınlıkları 7–12 mm 2-3 göz olmalıdır Alınan çelikler hemen, en üst gözün üstünden 15 cm üzerinden ve alt gözün hemen altından 45o çapraz gelecek şekilde kesilir ve üst yaprağının yarısı bırakılır, diğerleri dipten çıkartılır Yeşil çeliklerde olduğu gibi, su kaybını önlemek için mistleme (yaprakları nemlendirme ) zorunludur

Odun Çelikleri: Bir yılık iyi odunlaşmış hastalıksız,düzgün sürgünlerden alınır Çelikler bitkinin yaprağını döktükten sonrası ile şubatın ilk haftalarına kadar olan sürede içerisinde alıır Boyları 10-25 cm arasında en az 2 gözlü, kalınlıkları 7 – 12 mm civarındadır

6-Bahçe Tesisi
Çok yıllık bitkilerde başlangıçta yapılacak hatanın giderilmesi zaman ve emek alır Bu yüzden başlangıçta her şeyi ayrıntılı olarak düşünmek ve hazırlıkları ona göre yapmak gerekir

Bu hazırlıklar içinde; Yer seçimi, toprak yapısı, fidan seçimi, dikim aralık ve mesafeleri, tozlayıcı bitki oranı, dikim planı, destek sistemi unsurları, rüzgar kıran tesisi, sulama suyu ve tesisi yer almaktadır

61 Yer Seçimi
Yer seçiminde öncelikle, kivi fidanlarının dikimi yapılacak olan toprağın kivi bitkisi için uygun özellikte olmasına büyük önem verilmelidir Aksi takdirde iyi bir sonuç almak mümkün değildir Çünkü bitkinin kök yapısı olumsuz şartlara karşı aşırı duyarlılık göstermekte ve bitki gelişmesi sekteye uğramaktadır Fidanların dikileceği yer, arazi yapısı uygunsa, güney yönlü ve sıraların yönü, kuzey güney istikametinde olmalı ve dikim yapılan yerin taban su seviyesi yüksek olmamalıdır

62Dikim planı
Kivi bitkisi iki evciklidir (erkek ve dişi çiçekler ayrı bitkilerdedir) Erkek bitkiler tozlayıcı durumda olup, bahçe tesisinde 7 veya 8 dişi için 1 erkek dikilmelidir Tozlanma olayında rüzgar çok fazla bir role sahip değildir, büyük oranda tozlaşma arılarla olmaktadır Kivi meyvelerinin çiçekleri nektar üretmezler ancak, arılar için polen kaynağıdır Güneşli havalarda arıların çalışması daha yoğundur Arı kovanlarının kivi bahçesine konulacağı en uygun zaman dişi çiçeklerin % 10’unun açtığı zamandır Dönüme iki arı kovanı yerleştirmek iyi bir döllenme, meyve kalitesi ve verimi için zorunludur

63 Fidan Seçimi
İyi gelişme göstermeleri ve erken verime yatmaları için 2 yaşlı sağlıklı fidanlar dikilmelidir

64 Fidan Dikim
Fidan dikimi ilkbahar ve sonbaharda yapılmalıdır Eğer fidanlar tüp içerisinde köklendirilmişler ise, özellikle dikimden sonra sulaması takip edilerek, yaz aylarında da dikim yapılabilir Kivi fidanlarının dikileceği fidan çukurları en az 45-50 cm derinliğinde ve çapında olmalıdır Açılan kuyulardan çıkan topraklara hayvan gübresi karıştırılarak tekrar fidan çukurlarına konulmalıdır Fidan dikimi yapılırken, aşı yeri veya sürgün yerinin toprak altında kalmamasına dikkat edilmelidir Tüplü (torbalı) fidanlar tüpten ayrılarak dikilmeli ve can suyu verilmelidir
Dikilen fidanların sağlıklı gelişebilmesi için yağışsız havalarda 3-4 günde bir sulanmalıdır Sürgünün dik büyümesi ve düzgün bir gelişme gösterebilmesi amacıyla 3-4 cm çapında, 20 m uzunluğunda destek (herek) verilmelidir

7- Destek Sistemleri
Kivi bitkisi kuvvetli gelişme gücüne sahip olduğu için kendi ağırlığını taşıyamaz ve normal gelişme ve büyüme sağlayabilmek için desteğe ihtiyaç gösterir Doğal gelişme ortamında ağaçlara sarılarak destek alırlar Ayrıca, meyve verimi bir yaşlı çubukların gözlerinde olduğundan, bunların bitkide yeter sayıda ve uygun yerde bulunmalarını sağlamak için de uygun bir budama ve destek sistemine ihtiyaç vardır Bitkinin ağırlığını taşıyan ve destekleyen, direkler, teller ve herekler destek sistemini oluştururlar

71 T Destek Sistemi
Dünyada en çok kullanılan sistemdir T sistemi özellikle, arazi yapısının meyilli olduğu yerlerde uygun olup, meyilli arazilerde, araziyi setlendirmek (teraslamak) sureti ile yapılmalıdır Bu sistemde dikim aralıkları ve mesafeleri ekolojik şartlara göre değişmekle birlikte, uygulanan sıra arası 4 m, sıra üzeri 5 m dir

T sistemi Avantajları :
1 Tesisi kurmak daha kolay ve ucuzdur
2 Budama yapılması daha kolaydır
3 Daha az yoğunlukta iş gücü ister
4 Arı girişi daha kolaydır
5 Havalanması ve güneşlenmesi daha iyi olduğu için mantari hastalıkların bulaşması daha az olur
6 Olumsuz çevre şartları ( kar yükü ) tüm sisteme zarar vermemektedir

T Sisteminin Dezavantajları :
1 T başlıkları 180 m’den az olursa sürgün uçlarındaki sarkan meyvelerin toprakla teması sonucu meyvelerde çürüme olmaktadır
2 Meyve yanığı daha fazla olmaktadır
3 Yabancı ot gelişimi daha fazla olmaktadır
4 Çardak sistemine göre toprak nemini daha az koruduğundan sık sulamaya ihtiyaç göstermektedir

72 Çardak (Pergola) Sistemi
Bu terbiye sistemi düz olan arazilerde uygulanmaktadır Bu sistemde, sıra arası 5 m, sıra üzeri 4 m olmalı, direklerin toprak üstünde kalan boyu ise 2 m olmalıdır Direkler üzerinden dik olarak dört yana, en az 6-8 mm çapında, taşıyıcı teller, gayet düzgün ve esnemeye meydan vermeyecek şekilde çekilir Ara teller ise 3mm kalınlığında ürün çubuklarını bağlayacak şekilde 50-70 cm aralıklarla geçirilir

Çardak sisteminin avantajları :
1 Rüzgarın verdiği zararlar daha az risk taşır
2 Yabancı ot daha az gelişir
3 Meyve yanığı daha az olur
4 Toprak nemi daha iyi muhafaza edildiğinden sulaması T sistemine göre daha uzun aralıklarla olur

Çardak sisteminin dezavantajları :
1 İyi bir havalanma ve güneşlenme olmadığından mantari hastalık riski daha fazladır
2 Destek sistemleri iyi tesis edilemez ise olumsuz şartlara karşı sistemin komple ( kar yükü) çökme tehlikesi daha yüksektir
3 Budama daha zor yapılmaktadır

8- Budama Çeşitleri
Kivi bitkisi kuvvetli büyüme ve gelişme göstermesi nedeni ile düzenli budamaya ihtiyaç gösterir Budama üç şekilde uygulanır: Şekil budaması , kış budaması , yaz budaması

a) Şekil budaması : Bu budama şekli yeni dikilmiş ve aşılanmış genç bitkilerde düzgün ve dik büyüyen bir gövde oluşturulması ile, taçlandırmanın şekillendirilmesidir Dikimi yapılan fidanın birinci yıl; sarılmadan sadece düzgün, dik bir gövde oluşturması sağlanır Yıl sonunda gövde yüksekliği istenilen taçlandırma seviyesine (180-2 m) ulaşmışsa, sürgünün tepesi kesilerek, kesim yerinin hemen altındaki gözlerden sürecek olan kollardan iki tanesi, sağa ve sola büyütülmek üzere bırakılır ve taçlandırma yapılır İkinci yıl; kolları oluşturacak sürgünler iyi bir şekilde takip edilerek, yıl sonunda 15-2 m uzunluğa ulaşınca kesilir Bu zaman aralığında gövdeden çıkan sürgünler koparılır Daha sonraki yıllarda, oluşan bu yan kollardan ürün çubukları dengeli bir şekilde bırakılır

b) Kış budaması (Ürün budaması): Kış budaması her yıl düzenli olarak bitki yaşına ve fizyolojisine uyacak şekilde yapılmalıdır Aksi taktirde bir sonraki yıl düzgün ve verimli sürgün bulmak zorlaşacaktır Kış budaması, bitkinin aktif olmayan dönemi olarak adlandırılan uyku döneminde yapılmalıdır Bu dönem dışında yapılacak budamalardan bitki olumsuz yönde etkilenir Özellikle, su yürüme zamanına yakın dönemlerde yapılan budamalarda, budama yarası geç kapandığından öz su akışı fazla olmakta, bitki güç kaybetmekte ve çeşitli hastalık ve zararlılara karşı dayanıksız hale gelmektedir Kış budamasındaki amaç; bitki üzerinde yeterli sayı ve uygun nitelikteki meyve çubuklarını dengeli olarak (bitki fizyolojik dengesini bozmayacak şekilde) dağıtarak, bu ürün çubuklarından sürecek olan sürgün ve yapraklara rahat bir gelişme ortamı sağlamaktır Bunun yanında verimden düşmüş olan kütükler (2-3 yıllık dal) uygun şekilde yenilenmelidir Kış budaması, meyve çubuklarını, sürgünün dip kısmındaki gözlerin belirginleştiği gözden itibaren, en az 1 m (10 göz), genel olarak 1,5 m, (15 göz) üzerinden, sürgününün inceldiği noktadan kesmektir

c) Yaz budaması: Genel bir kaide olarak yaz budamasındaki amaç; kivi bitkisinde, kökler, yapraklar ve meyve arasında fizyolojik dengeyi oluşturmaktır Yaz budaması bu dengenin sağlanması için yapılmalıdır Bu amaçla öncelikle, aşırı gelişme gösteren obur ve sık sürgünler, sürgün uçlarındaki sarılmalar ortadan kaldırılarak bitkinin iyi bir şekilde havalanması, güneşlenmesi ve gelişmesi sağlanmalıdır Daha sonraki aşamalarda üçlü çiçek tomurcukları ve standart dışı (yapışık, ikiz,üçüz, yamuk) meyveler seyreltilmelidir Bunun yanında meyve bağlayan sürgünlerde ise son meyveden sonra 5 ve 6 gözde itibaren kesilmelidir Meyveli sürgünlerde bitkinin taşıyabileceği (4-5 meyve) meyve bırakılmalıdır

9- Sulama
Kivi suya fazla ihtiyaç gösteren bir bitki türüdür Kivinin toprak altı organları, hacim ve ağırlık olarak toprak üstü organlarına göre zayıftır Bitkinin yaprak alanının geniş olması, özellikle yazın güneşli ve sıcak havalarda transprasyon (yapraklardan suyun buharlaşması) oranını arttırmaktadır Bu sebeple yapraklardan kaybedilen su karşılanmaz ise yapraklardaki basınç (turgor basıncı) azalacağından, yaprak dik duramaz ve kendini bırakır Sonuçta yaprakların fotosentez faaliyeti azalır, yapraklar kıvrılır sertleşir ve kenarlarda kurumalar başlar Özellikle genç bitkiler kuraklığa daha dayanıksızdır Kurak ortamlarda, meyveler küçük kalır, sürgünler yeterli uzunluğa ulaşmaz, bitkinin normal gelişimi sekteye uğrar, odunlaşma erken başlar Bu nedenle kivi bahçesi tesis edilirken sulama sistemi de kurulmalıdır En uygun sulama sistemi, 1-3 yaş arasında damlama, 4 yaştan itibaren yağmurlama sistemidir Sulama sabah ve akşam saatlerinde yapılmalıdır

Kivi bitkisinin kökleri toprak yapısı ve derinliği uygun olduğu takdirde, yanlara ve derinlere dağılır Bol saçak kök yaptığı içinde toprağı sömürme gücü fazladır Genel bir kaide olarak bir bitkinin gübre ihtiyacı tespit edilirken yaprak ve toprak analizine bakılır Kivi bitkisine verilecek gübre miktarı, yapılan araştırma sonuçlarına göre tespit edilmelidir Gübrelemede esas; bitkinin topraktan aldığı bütün elementleri, en az topraktan alınan miktar kadar ve alınabilir formda olmak üzere toprağa geri vermektir Kivi bitkisi hızlı vegetatif ve genaratif gelişmeye bağlı olarak besin maddelerine her yıl artan miktarlarda ihtiyaç gösterir Verilecek olan gübre miktarı ve zamanı önemlidir Organik gübreler (hayvan gübresi,yeşil gübre) şubat–mart döneminde verilmelidir Verim çağında olan kivi bitkisi için, ortalama 15-20 kğ, yanmış sığır gübresi veya 10 kğ tavuk gübresi yeterlidir

Kimyasal (Suni) gübreler verilirken, bitkinin yaşı dikkate alınmalı Azotlu gübreler suda çabuk hidroliz olmaları ve yıkanmaya duyarlı oluşları nedeni ile özellikle, Doğu Karadeniz Bölgesi gibi yağışlı bir iklime sahip olan bölgelerde azotlu gübrelerin hepsi bir defada verilmemeli, bölünerek verilmelidir Fosforlu ve potaslı gübreler suda zor erimeleri ve tutulmaları nedeni ile Kasım-Aralık ayında ve bir defada verilmelidir

Genç Fidelerin Gübrelenmesi

Dikimden sonra ilk üç yıl genç fidanlara, uygulanacak olan gübre miktarı üçe bölünmek suretiyle, 1/3’ü Mart, 1/3’ü Mayıs ve1/3’ü Haziran ayında verilmelidir

Fidan Başına Uygulanacak Gübre Miktarı

Birinci Yıl: 14 gr Saf Azot karşılığı 30 gr üre İkinci yıl: 55 gr Saf Azot karşılığı 120 gr üre Üçüncü yıl: 110 gr Saf Azot karşılığı 250 -350 gr üre

Verim Çağındaki Bitkinin Gübrelenmesi

Tam verim çağında olan bir kivi bitkisi için 500 gr saf azot karşılığı, azotlu gübrelerden; üre için 1kğ, amonyum nitrat için 15 kğ olmak üzere üçe bölünerek, 1/3’ü Mart, 1/3’ü Mayıs ve 1/3’ü Haziran ayında verilmelidir Fosforlu ve potasyumlu gübreler bir defada ve sonbaharda verilmek üzere, 200 gr P2 O5 ve 300 gr K2O verilmelidir Gerek organik gübreler, gerekse kimyasal gübreler, bitkinin taç iz düşümüne göre, en az 1m2’lik alana serilerek verilmelidir

11- Verim
Doğal olarak bitkinin verimi; iklim, bakım (budama,sulama,gübreleme,çapalama) ve tozlaşma (döllenme) ile yakından alakalıdır Bu faktörlerden iklim, verimi doğrudan etkileyen en önlemli faktördür Özellikle kış (dinlenme) döneminde gözlerin soğuklanma ihtiyacı yetersiz kalınca, verimli gözlerin uyanması azalmakta ve meyve verimi düşmektedirVerimde etkili olan diğer faktörler meyve kalitesi için gereklidir Kivi bitkisi dikimden üç yıl sonra çiçeklenmeye başlar ve meyve verirYaş ilerledikçe verim artışı devam eder Bitki tam verime 8 yaşında ulaşır Tekniğine uygun bakıldığında ekonomik verim ömrü 20 – 25 yıldır

12- Hasat
Hasat, her meyveye özgü olgunluk kriterlerinin, bazı organ ve aygıtlar yardımı ile tam ve doğru olarak belirlenmesi sonucu elde edilen değerlerin uygulanmaya konulması eylemidir

Kivide hasat zamanının doğru belirlenmesi gerekir Zamanından önce hasat edilen meyvenin kendine has özelliklerini (koku,tad,aroma) göstermemesi sonucunda meyve kalitesi önemli ölçüde değerini kaybetmektedir

Kivide hasat zamanının belirlenmesinde kesin bir ölçü olmamakla birlikte, tam çiçeklenme döneminden 165-170 gün sonra meyve hasat olgunluğuna gelmektedir Ancak gerçek anlamda kivide en uygun hasat zamanı meyve içerisindeki suda çözünen kuru madde miktarı ölçülerek belirlenir Meyve içinde suda eriyebilen kuru madde oranı refraktometre ile ölçülür Refraktometre adı verilen optik aletin pirizma yüzeyine bir-iki damla meyve suyu konur ve kapak kapatılarak % de olarak okunur Suda çözünen kuru madde oranı % 7–9 arasında olduğu zaman meyveler hasat edilir

Hasat olgunluğuna gelen meyvenin depolanması veya taze tüketilmesi durumuna göre hasat zamanı değişebilmektedirHasat zamanı depo dayanıklılığını etkileyen en önemli faktördür, çünkü hasat geciktikçe meyvenin dayanma gücü azalır ve buna bağlı olarak depolanma süresi kısalır

Hasat edilen kivi meyvesi uzun süreli depolanacaksa, suda çözünen kuru madde oranı %62-8, meyve eti sertliği 7-10 kgf olduğunda hasat edilir Depolanmayıp, taze tüketime sunulacaksa bu değerler daha esnek olabilir Meyveler, depolama, işleme ve nakletme süresince yumuşarlar Meyve yumuşama oranı, meyve toplama mevsiminin uzunluğu ve depolama süresi ile yakından ilgilidir

Kivi, meyvesini dökmeyen bir bitkidir Sonbahar erken donları olmayan yörelerde hasat zamanı 2-25 ay geciktirilirse meyve dalında olgunluğa gelmektedir Meyvenin yeme olgunluğundaki, suda çözünen kuru madde oranı % 14-15, meyve eti sertliği 05-08 kgf dir Meyve hasat edilirken meyve sapı dalında kalmalıdır Meyveler önlük çanta içinde toplanır, bunlar dolduğu zaman sandıklara dikkatlice boşaltılır Meyveler toplandığı sandıklarda bahçeden nakledilir ve depolanır Optimum depolama ömrünü korumak için meyve, hasattan sonra 24 saat, en geç 48 saat içinde ön soğutmaya alınmalıdır

İKLİM VE TOPRAK İSTEĞİ

Genel olarak kivi kültürünün yapılabileceği alanlar kışları ılık, yazları sıcak ve nemli yörelerdir Yıllık ortalama sıcaklıkların yanında özellikle Mart-Kasım dönemini kapsayan gelişme dönemindeki sıcaklık toplamları da önemlidir Bitkilerdeki gelişme faaliyet-leri 8 º C ve üzerinde olur Bunun altın-daki sıcaklıklarda kök, sürgün yaprak çalışması durur Genç bitkiler -4 º C ye yetişkinler ise -14 º C' ye kadar dayana-bilirler Gelişme döneminde en uygun sıcaklıklar 10-30 º C arasıdır Don olayları kivi yetiştiriciliğine en çok kısıtlama getiren etmenlerden biridir Özelikle gözlerin sürmesi ve yapraklan-madan sonra olan don olayları bitkiye büyük zarar verir İlkbahar geç donlarının olduğu ekolojilerde en uygun araziler güneye bakan, hafif meyilli arazilerdir

Kivi sürgünleri çok gevrek ve kırılıcı olduğundan rüzgar etkisi artmaktadır Bu yüzden, bitkiler sert ve sürekli rüzgar alan yörelerde iyi gelişemez Kivi bitkisi yıllık yağış miktarı 800-1400 mm olan yerlerde iyi bir gelişme göstermektedir Türkiye de Doğu Karadeniz Bölgesi dışında hemen hiçbir yer bu yağış düzenine sahip değildir Bu yüzden su isteği sulama suyu ile karşılanmalıdır

Kivi toprak yönünden oldukça seçici bir türdür Ağır ve su tutan topraklarda gelişmesi düzenli olmaz Çok kumsal topraklarda ise su düzeni zor sağlanır ve gelişme düzensiz olur

Genel olarak kivi derin ve süzek olan, kireçsiz topraklarda yetişebilir Organik maddece zengin, PH' sı 55-76 arasında olan topraklar kivi yetiştiri-ciliğine elverişli topraklardır

BAHÇE KURULMASI

Kivi bahçesi kurulmadan önce; İklim, bahçe yerinin seçimi, fidan ve çeşit seçimi, toprak özellikleri, toprak işlemeye uygunluk, sulama suyu temini, fidan ve çeşit seçimi, fidanların dikim aralık ve mesafelerinin çok iyi planlanması gerekmektedir

Bahçe kurulmadan önce toprak hazırlığı yapılmalıdır Bahçe kurulacak yerin derin işlenmesi, dekara 5-6 ton olacak şekilde yanmış çiftlik (hayvan) gübresi verilmesi, hem toprak özellik-lerinin düzeltilmesi hem de bitkiyi beslemesi açısından son derece yararlı olacaktır Ayrıca toprak analizlerine dayalı temel ticari gübrelemede yapılmalıdır

Fidan dikim aralıkları toprak özelliklerine göre değişmektedir Bitki besin maddelerince zengin topraklarda dikim aralık ve mesafesi, fakir toprak-lara göre daha geniş tutulur Dikim aralık ve mesafesi ayrıca uygulanacak terbiye şekline göre de değişmektedir

En çok kullanılan T direk terbiye sisteminde sıra arası5 metre, sıra üzeri 4-45 metre olarak önerilir

Fidan dikimi arazi uygunsa Kuzey-Güney yönünde düzenlenmelidir Bu şekilde sıraların iki tarafı da güneşleneceğinden verimlilik ve ürün kalitesi artar

Kivi bitkisinde erkek ve dişi bitkiler ayrı ayrı olduğundan bahçe kurulurken genel olarak 7-8 dişi bitkiye 1 erkek (tozlayıcı ) bitki şeklinde bahçe dikim planı yapılması gereklidir Kivide tozlanma böceklerle daha ziyade arılar-la olmaktadır Bu nedenle erkek bitki-lerin düzenli bir şekilde dağıtılması gereklidir

0 0 0 0 0 0

0 X 0 0 X 0

0 0 0 0 0 0

X 0 0 X 0 0

0 0 0 0 0 0

0 0 0 0 0 0

0 X 0 0 X 0

0 0 0 0 0 0

1: 8 Erkek ve dişi oranına göre dikim planı

( 0 ) Dişi bitkiler

( X ) Erkek ( tozlayıcı ) bitkiler

FİDAN ÖZELLIKLERI VE DİKİM

Fidan çepeçevre ve bol saçak

köklü olmalıdır Köklerde ur nematod-larının belirtisi olan urlar olmamalıdır Kökler canlı ve sarımsı olmalıdır Aşılı fidanlarda sürgün uzunluğu 80-100 cm olmalıdır Erken verime yatmaları için 2 yaşlı fidanlar kullanılmalıdır Fidan gövdesi odunumsu olmamalı ve sürgünler 3- 4 göz üzerinden kesilerek dikilmelidir Kışın sert geçmediği yerlerde sonbahar dikimi uygundur Kış donlarının hatta ilkbahar donlarının olduğu yörelerde dikim ilkbaharda don tehlikesi geçtikten sonra yapılmalıdır Dikim çukuru en az 30-40 cm derinlik ve 35-40 cm genişliğinde olmalıdır Dikim çukurunun alt tarafına, çukur açılırken çıkan üst toprak yanmış çiftlik gübresiyle karıştırarak konulmalı ve kökler bu toprak üstüne serbestçe gelecek şekilde yerleştirilerek, üst top-rakla örtülmeli ve çukurlar kümbet yapılarak doldurulmalıdır Dikimden sonra mutlaka can suyu verilmelidir Yine dikimden sonra gövdenin dik ve düzgün büyümesi için, gövdenin dik ve düzgün büyümesi için bu hereğe bağlanmalıdır r

DESTEK SİSTEMİ

Kivi kuvvetli gelişme gücüne sahip bir bitkidir Normal gelişme ve büyümelerini sürdürebilmeleri için desteğe ihtiyaç duyarlar Eğer destek sistemi yapılmazsa kuvvetli toprak üstü aksamı nedeniyle Toplu çalı şeklinde gelişirler Anavatanlarında ağaçlara sarılarak büyürler Ancak ticari amaçla yapılan üretimde mutlaka destek sistemine ihtiyaç vardır Bu destek sistemi ve malzeme teli bağcılıkta kullanılan destek sistemine oldukça benzemektedir Direkler ağaç, beton veya demirden olabilir Destek sistemi sağlam, dayanıklı ve ucuz olmalıdır Beton direkler 8X10 veya 10X10 cm kesitinde olabilir Boyları ise 225-300 m arasında olabilir Ağaç ve beton direkler toprağa 50-60cm derinliğinde çakılmış ve gömülmüş olmalıdır

Bir bitkinin 30-50kg ( 300-500 ) adet meyve taşıyacağı düşünüldüğünde tel sistemini sağlam olması önemlidir Kol üzerinde 50cm aralıklarla 3 paslan-maz tel çekilebilir

KİVİDE GÜBRELEME

Kivi bitkisi bol saçak kök yaptığı için topraktan çok fazla bitki besin elementi alan bir bitkidir Bu nedenle Dikim öncesi yapılan taban gübrelemesi ile verim çağın-da yapılan yıllık gübreleme çok önemlidir Çizelge-1

Gübrelerin veriliş zamanı ve şekli çok önemlidir Prensip olarak azotlu gübre-nin 2/3' ü bitki uyanmadan önce (Mart içinde), kalan 1/3'ü ise çiçeklenme sonun-da (mayıs sonunda) toprağa verilmelidir Azotlu gübre verilirken toprağın nemli ol-ması gereklidir Toprak kuru ve bitki susuz ise azotlu gübre verilmemelidir Fosforlu ve potaslı gübreler İse sonbaharda veya erken dönemde (Şubat içinde) bir defada ve toprağın 20-25cm derinliğine verilme-lidir Gübreler başlangıçta gövdeden 40-50cm uzağa ve daire şeklinde kök bölgesine verilir Yaş ilerledikçe daire çapı genişletilerek gübre uygulanır

SULAMA

Kivi kültüründe en kısıtlayıcı etmenlerden birisi su isteği ve düzenli sulama zorunluluğudur Su yetersizliği durumunda yapraklar kıvrılır, sertleşir ve kenarlarda kurumalar başlar, yapraklar sarkar, meyveler küçük kalır, sürgünler yeterli uzunluğa ulaşamazlar Alüvyal top-raklarda, verim yaşındaki bitkilerde her gün veya gün aşırı 4-10 saat süre ile sulama yapmak gerekir Mayıs-Eylül dönemindeki 5 aylık sürede su tüketimi oldukça fazladır Bu yüzden bu dönemde yeterli miktarda su verilmelidir
BUDAMA

Gövde sarılıcı olduğundan budama kivi için çok önemlidir Kivi budaması 3 başlık halinde incelenebilir

1- Şekil budaması

2- Yaz budaması

3- Kış budaması

İlk yıllar yeni dikilmiş genç kivi bitkilerine, düzgün ve dik bir gövde oluşturulması amacıyla şekil budaması yapılır(Şekil-1 ve Şekil 2)

Şekil 1

Koltuklarda iki yana uzanan kolları oluşturacak şekilde budanırlar Meyve bir yaşındaki çubukların gözlerinden oluşacak sürgünler-den medyana geldiğinden çubuk üzerinde 6-10 göz bırakılacak şekilde kalan kısımlar kesilip çelik alınabilir Bu şekil-de kış budaması yapılır

Kış budaması yaprak dökümü ile gözlerin uyanması arasında kalan sürede yapılır

Yaz budamaları adından da anlaşılacağı gibi bitkinin yapraklı olduğu dönemde kollar arasındaki sıkışıklığı gidermek, güneşlenmeyi artırmak için meyvesiz sürgün kollarının dipten kesilmesidir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.