Prof. Dr. Sinsi
|
Dağların Söyleştiği Ağrı
Her büyük yazar, ulu bir dağdır Sözcükleri dağları da aşar hatta, gökyüzüne doğru savrulur Rüzgâr alır onları; uzaklardakilere, bizlere taşır Her harf beyaz bir kuşa dönüşür, yüreğimizdeki karları eriyen som mavi göllere kanatlarını çarpar İşte bu yüzden, yalnızca bu yüzden bile Yaşar Kemal’in ‘Ağrı Dağı Efsanesi’ni okumadan yola çıkılmaz Ağrı’ya, Doğubayazıt’a, Diyadin’e doğru…
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/108/06-10-2012T03-26-14f78981_forumsinsi.net_.jpg)
Çünkü o kitabın daha ilk sayfasında, Yaşar Kemal, Ağrı Dağı’nın dört bin iki yüz metresindeki Küp Gölü’ne baharın çiçeklerle gelişini öyle bir anlatır ki, dağcı olasınız gelir Ağrılı olasınız gelir, Ahmet olasınız gelir, Gülbahar olasınız gelir Üstelik sınır demeden, uzak demeden, söylence mi gerçek mi demeden Ağrı’yı sevmek, dağları sevmek midir? Süphan’ın, Tendürek’in gölgesini sevmek midir? Bakraçlardaki koyun yoğurtlarını, pembe renkli köy ilkokullarını, Urartulu taş ustalarını, koç başlı mezar taşlarını sevmek midir Ağrı’yı sevmek? Derelere halıları indirip hep beraber yıkayan kadınların emeğini, söylencelerde kalmış geyik sürülerini, zor koşulların içe işleyen sızısını, kış damlarının yalnızlığını sevmek midir? Yoksa hepsi midir bunların, hatta çok daha ötesi? Ağrı’yı sevmek, Uç Doğu’yu sevmektir Buz damlayan baharı sevmektir Zoru sevmektir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/108/06-10-2012T03-26-1427853e_forumsinsi.net_.jpg)
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/108/06-10-2012T03-26-14f655c9_forumsinsi.net_.jpg)
AĞRI’NIN İLÇELERİ…
Orda durur Eleşkirt Orda durur Taşlıçay Orda durur Hamur Orda durur Patnos Orda durur Doğubayazıt Çakılmış bir yıldız gibi Orda durur kırmızı diş gibi saplanmış kayalar Orda uyur yanardağlar ve Nuh’un Gemisi Ve orda durur İshakpaşa Sarayı, adını taşıdığı valinin 1784 yılında kanatlarını açan taş kartalı olarak Sırtını kayalıkların güvencesine vermiş, Ağrı Dağı’na bakar Ona özeniyor olabilir mi? Sanmıyorum… Saygıyla bakıyor olması daha büyük olasılık Saraya tırmanırken, Urartu kalıntılarının arasından geçersiniz Döne döne çıkarsınız, sırtınızı Ağrı Dağı’na verirsiniz sık sık Sonra, bu coğrafyaya göre sarışın diyebileceğiniz bir avluda bulursunuz kendinizi Saray, gerçekte bir külliyedir ve Topkapı Sarayı’ndan sonra ikinci büyük Osmanlı sarayı olduğu yazılıdır tarih sayfalarında 360 tane olduğu söylenen odalarından bir bölümü yıkılmış olsa da, insanı derinden etkiler Yalnızca Osmanlı, Fars ve Selçuklu mimarisinin iç içe geçtiği bir yapı olduğu için değil; konumu itibarıyla bir coğrafya öğretmenini andırdığı için de etkiler![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/108/06-10-2012T03-26-146ff1a7_forumsinsi.net_.jpg)
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/108/06-10-2012T03-26-14f38c7d_forumsinsi.net_.jpg)
AHMED-İ HANİ TÜRBESİ…
Yukarısında sarp kayaların ve yok olmaya yüz tutmuş Urartu Kalesi’nin altında, Şafii Camii’nin yakınında Ahmed-i Hani’nin türbesi ziyaretçisiz kalmaz Hele cuma günleri, hele bayramlarda dolar taşar Dua edenler, dilek bezi bağlayanlar, şifa arayanlar, türbenin kıyısında düşe yatanlar… Kimi için Ahmed-i Hani bir bilgedir, filozoftur Kimi için şairdir, sufidir Kimi için evliyadır, ermiştir Düğünlerde, gelinle damada bakanlar, “Hani Baba bereketi” dilerler Halk bağrına basmıştır onu Yalnız türbesi ile değil, Mem u Zin gibi bir aşk hikâyesini görkemli bir edebiyat yapıtına dönüştürdüğü için de…
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/108/06-10-2012T03-26-14370cd2_forumsinsi.net_.jpg)
AĞRI DAĞI, DİYADİN VE PATNOS…
Büyük Ağrı ve Küçük Ağrı![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) Birbirlerine sonsuz bir bakışla bakar gibi duran iki dağ… Birisi, 5137 m ile Türkiye’nin zirvesi, diğeri 3896 m yüksekliğinde Büyük Ağrı, çıkıştaki zor hava koşulları nedeniyle dağcıların ilgi odağıdır; ama Nuh’un Gemisi’nin bu dağda olduğuna inanılması onu dünyadaki bütün dağlardan ayrıcalıklı kılar Ağrı Dağı’nın karşısındaki Telçeker’de, soğuyan lavların bir yamaçta yarattığı gemiye benzeyen oluşum, bu inanışı sürekli sıcak tutar![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Doğubayazıt’tan Diyadin’e giderken yine coğrafya konuşur dağları üstünüze üstünüze göndererek 2010 rakımlı İpek Geçidi izin verir geçmenize Diyadin Kaplıcaları, şehir merkezine 15 km uzaklıktadır Bir yanda doğal termal havuzlar, fıskiyeler, bir yanda kır gazinoları, pansiyonlar ve karşınızda “Buralar benden sorulur!” diyen Tendürek Dağları![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) Kaplıcalar çevredeki birçok ilden gelenlerle bir sağlık turizmi yaratır Ağrı’da Ağrı Dağı’na tırmanan dağcılar, Meteor Çukuru’nu ve Buz Mağarası’nı görmeye gelenler de turizmin diğer bir kolunu oluşturur![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Doğubayazıt Ağrı Dağı’na bakadursun, bir başka sönmüş yanardağın, Süphan’ın gölgesinde kuruludur Patnos Hayat orada tipik bir Anadolu kasabasında olduğu gibi başlar ve biter Sabah erkenden dükkânların kepenkleri açılır, çıraklar dükkanları siler süpürür, Ağrı-Van Caddesi’nde çaylar demlenir, tiryakiler yudum yudum başlarlar içmeye Ürettikleri peyniri, yoğurdu, sebzeyi satmak için köylerden gelenlerle ve onların sesleriyle dolar Patnos pazarı Erkenden başlar hayat Ağrı’nın tüm ilçelerinde, Doğu’da günü erkenden yudumlamak gerekir Girik Tepe’deki kazılardan çıkarılan insan yüzlü seramik ve boncuklardan oluşan motifi ve hatta Nuh’un Gemisi’ni de onunla birlikte kumaşa işleyen genç kız için de böyledir bu, kırmızı pullu alabalık ve sazan tutmak için Taşlıçay’da Balık Gölü’ne inen balıkçılar için de![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) Diyadin kaplıcalarında çalışanlar için de böyledir, iyileşmek için kaplıca havuzlarına giren insanlar için de![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) İpek halılara ejderhalarla birlikte işlenen kuşlar için de erkenden başlar hayat Ağrı’da, kepeneklerinin altında sürüsünü otlatmaya götüren çobanlar için de![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/108/06-10-2012T03-26-14475c22_forumsinsi.net_.jpg)
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/108/06-10-2012T03-26-14cac6a4_forumsinsi.net_.jpg)
BİR AKKUŞ GELİR![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Ne demiştik başlarken? Her büyük yazar, ulu bir dağdır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) İşte o ulu dağlardan birine baharı Yaşar Kemal ile getirelim ve okurken de çiçek kokusunu hissedelim: “Her yıl, bahar çiçeğe durduğunda, dünya nennilendiğinde, Ağrı Dağı’nın çobanları dört bir yandan gelirler, kepeneklerini gölün bakır toprağına atıp üstüne otururlar Tanyerleri ışırken kavallarını bellerinden çekip Ağrı Dağı’nın öfkesini, sevdasını çalarlar Ve gün kavuşurken bir ak kuş gelir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ”
Bugüne kadar Ağrı’ya gitmediyseniz, artık geç demeyin lütfen![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) Gittiğinizde siz de erkenden kalkın, çünkü Ağrı’nın dağları her an size başka renkler göstermeyi vaad eder Sabahları ak, akşamüstü kızıl, gece başlarken mor dağlar![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) Ve Doğu kendini en çok o dağların eteklerinden geçen yolculara anlatır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/108/06-10-2012T03-26-14ab88da_forumsinsi.net_.jpg)
![](http://frmsinsi.net/images/forumsinsimages/108/06-10-2012T03-26-14f61565_forumsinsi.net_.jpg)
İNSANLIĞIN BEŞİĞİDİR AĞRI
(Haluk Şahin, gazeteci-yazar)
Bir dağı görmek için bir ülkenin bir ucundan ötekine gidilebilir mi? Gidilebilir Hele bu dağ Ağrı ise Ben gittim Unutamadığım gezilerimden biridir Ağrı Dağı’na bir kez bakmak bile insana nasıl bir yerde yaşadığımızı hatırlatabilir 1829 yılında büyük şair Puşkin gelmiş eteklerine ve bakmış: “Efsanevi dağa var gücümle baktım” demiş Ben de 1989’da yaptım aynı şeyi Var gücümle baktım Eteklerinde dolaştım Bir de kitap yazdım ‘Ağrı’ya Dönüş’ diye Hazreti Nuh’un, başka peygamberlerin, keşişlerin ve kartalların nefes aldığı bir başka saat Bir İsviçre dağı değil bu, insanlığın beşiği, dünyanın en ünlü dağı![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Yazı: Akgün Akova - Fotoğraf: Yelda Baler (Skylife)
|