Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anlam, çanakkale, savaşının, önemi

Çanakkale Savaşının Anlam Ve Önemi

Eski 10-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çanakkale Savaşının Anlam Ve Önemi



Çanakkale Savaşının Anlam Ve Önemi

Çanakkale Cephesi?nin deniz harekatı (Boğaz?ın zorlanması), kuşkusuz sıradan bir askeri harekat, ya da muharebe olayı değildir Boğazlar, konumu ve tarihi önemi itibariyle, İstanbul Karadeniz kapısı, Çanakkale de Ege Denizi kapısı olarak, geçmişte taşıdıkları ve çağımızda taşımakta oldukları stratejik önem ve değer açısından daima birlikte mütalaa edilmiş ve edilmektedir

Birinci Dünya Savaşı içinde, tarihin en kanlı muharebelerinin cereyan ettiği bölümü olarak bilinir Bu savaşlar Türk Milleti'nin sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfasıdır Türk Milleti'nin geçit vermediği deniz ve kara savaşlarının ardından 1 Dünya Savaşı uzamış ve düşman kuvvetlerinin bir günde zafere ulaşma ümidi yok olmuştur Eğer, kaharaman Türk Askerimiz canını keskin kurşunlara siper etmeseydi, İstanbul işgal edilir ve vatan istilaya uğrardı Türkiye'nin dört bir yannından gelen Mehmetçiklerimiz Çanakkale?de destan yazmışlardır

Çanakkale Muharebeleri, dünya tarihinde ender rastlanan deniz ve kara savaşlarından biridir Siyasî açıdan, birçok emelin, ihtirasın, idealin düğümlendiği; askerî açıdan, insan gücünün, azminin, inancının yanısıra, âlet, edevat ve teçhizatının yeterince denge kuramadığı; vatanını savunanlarla istilâya gelenlerin birbirlerini boğazlamak, yok etmek üzere yarım milyonun üzerinde insanın hayatlarını kaybettiği veya sakat kaldığı ve sonuçları itibariyle de, geçmişte olduğu gibi, birçok yanlış hesabın suya düştüğü bir savaştır

1071?de Alparslan?la Anadolu?da simgeleşen ve on yıl sonra, 1081 ?de Çaka Bey?le Adalar Denizi adalarına ulaşan Türk hâkimiyetinin Anadolu?da sona erdirilmek istenmesinin en yeni ve en önemli denemesi de Çanakkale Savaşlarında olmuştur Bu teşebbüsün yaklaşık 200 yıllık bir mazisi vardır Ve en az 100 defa bu senaryo sahneye konmuş veya konulmak istenmiştir Bir Fransız tarihçisiyle, bir Rus liderinin ifade ettikleri gibi Türklerin Anadolu?ya ayak bastıkları, hele hele Avrupa yakasına geçtikleri andan itibaren onları buralardan uzaklaştırmak için siyasî, askerî, iktisadî birçok manevraya girişilmiştir Osmanlı Devleti?nin gerilemeye başladığı andan itibaren de onun mirasına konma faaliyetleri yoğunlaşmıştır Ama hemen her seferinde konu İstanbul ve Boğazlara geldiğinde, paylaşma şekli üzerinde anlaşmaya varılamamıştır1

Nasıl Rusya 200 yıldan beri İstanbul?a ve Boğazlara sahip olmak için hemen hemen her 15-20 yılda bir Osmanlı Devleti?yle savaşa girmişse; nasıl İngiltere yaklaşık 100 yıldan beri Çanakkale Boğazı?nı aşarak İstanbul?a ulaşmak istemiş ve bu amaçla da 1807 yılında Amiral Duckworth komutasında bir filoyla İstanbul yakınlarına kadar gelip, birçok kayıpla geri dönmek zorunda kalmışsa, İmparator Napoleon da Avrupa ve Asya haritalarını değiştirip, dost ilân ettiği Osmanlı Mısır ve Suriyesini 1798?de işgal edip geri çekilmek zorunda kalınca, Anadolu?nun güneyinden gelemediği İstanbul?a bu defa Avrupa?dan, Balkanlar?dan gelmeğe kalkışmıştır Bu amaçla da ?Doğu?nun İmparatoru?, ?Batı?nın İmparatoru? alkışları arasında Fransız ve Rus İmparatorları 1807 ve 1809 yıllarında Osmanlı Devleti?ni paylaşmaya kalkışmışlardır Ancak, Rusya bozgunu ve Avrupa yenilgilerinden sonra, sürüldüğü Saint-Helene adasında yazdığı Hatıratında da belirttiği gibi, sona bırakılan İstanbul?a sıra geldiği zaman Napoleon, anlaşmayı imzalayamamış ve ?Constantinople, Constantinople! Jamais, c?est l?Empire du monde? (İstanbul, İstanbul, asla Burası dünyanın imparatorluğudur) demekten kendisini alamamıştır2 Yine bu münasebetle Osmanlı Devleti?yle anlaşmak ve Boğazlardan Rusya?ya karşı 200000 asker çıkarmak zemini aradığı devirlerde, Ruslar için sık sık kullandığı ?Kuzeyin Barbarian? tabirini bu paylaşma sıralarında bu defa Osmanlılar için kullanmakta tereddüt etmemiştir

Yeni bir deneme ise, 18 Nisan 1912 yılında, Trablusgarp?ta savaş hâlinde bulunan İtalyanlar tarafından yapılmıştır 27 parçalık İtalyan donanması, Kumkale ve Seddülbahr açıklarında Türk tabyalarından açılan şiddetli top atışları karşısında Boğaz?dan içeri girememiş ve bir müddet sonra çekilmek zorunda kalmıştır

İşte İngiliz, Fransız, Rus ve İtalyanların bütün bu başarısız denemeleri, Birinci Dünya Savaşı başlarında hepsinin oluşturdukları pakt içinde İngiliz ve Fransızlar ve beraberlerinde getirdikleri Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar tarafından son bir defa daha tekrarlanmıştır Bu sefer müteferrik değil, müşterek çıkarlarla hareket edilmiştir Amaç sadece Boğazları ele geçirerek İstanbul?a sahip olmak değil, aynı zamanda Rusya?nın yükünü hafifleterek doğrudan temasa geçmek; Balkanlar?da İtilâf güçlerine katılmamış olan mütereddit devletleri halka içine almak; buradan Osmanlı ordusuyla Alman ordusunun muhtemel temas ve sevkıyatını kesmek; Kafkaslar ve Doğu Anadolu?da Rusları rahatlatmak; Arap vilâyet veya eyaletlerinde Osmanlılara karşı girişilen harekâtta İngiliz, Fransız ve İtalyanlara kolaylık sağlamak ve nihayet Almanları da belirli ölçüde meşgul ederek Avrupa savaşlarında üstünlük elde etmektir Bunların dışında, Osmanlı Devleti?nin birçok yerini de İtilâf Devletleriyle birlikte kendilerine muhtariyet veya istiklâl vaad edilen Araplar, Rumlar ve Ermeniler arasında paylaşmaktan ibarettir

Bütün bu hesaplar, masa başlarında yapıldığı, bazı gerçekler gözden kaçırıldığı, mahallerindeki incelik ve özellikler düşünülmediği, Avrupalı?nın mantığında ölümcül bir hastalığa yakalanmış olan hasta adamın artık cevvaliyetini yitirdiği zehabıyla karşı koyacak güce sahip olmadığı ve özellikle de, özüne, canına kasdedilip boğazına sarılınca Türklerin neler yapabileceği unutulduğu için akamete uğramıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.