10-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Huzurun Kaynağı
Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesind en çekilmesi ni sağlayaca k Birinci Dünya Savaşı’nın önemli bir parçasıdı r Çanakkale savaşları Bu savaşlard a 205 bin askerle, Batılı devletler den en çok zayiat veren de İngilizle rdi İngilizle ri Osmanlıla rın üzerine sürenleri n başında, ezeli Türk düşmanı Churçhil geliyordu
Churçhil, her neye mal olursa olsun bütün Müslümanl arın hamisi durumunda ki Osmanlı Devleti’nin yıkılması taraftarı ydı Bu savaşlard a ve daha sonraki yıllarda bunun tersini savunan pek çok İngiliz devlet adamı da oldu Hatta bunlar Osmanlıyı savunan, lobiler, dernekler oluşturdu lar Lordlar Kamara’sında günlerce fikirleri ni savundula r Bunların düşüncesi şuydu: “Tarihi bir hata yapıyoruz Osmanlı bölgede önemli bir denge unsurudur Bu denge bozulursa, bu bölgelerd e huzur kalmaz Buna biz sebep olduğumuz içinde tarih bizi hiçbir zaman affetmez ”
Çoğunluk bunun aksini savunduğu için bu fikrin kıymeti harbiyesi olmadı Osmanlıyı yıktılar ve o günden bugüne bölgede huzur sağlanama dı Bu bölge kimseye yar olmadı Mazlumun ahı, kanı yerde kalmadı Başta İngilizle re yardım eden yerli halk olmak üzere bu yıkımda dahli bulunan herkes ağır bir bedel ödedi ve halen de ödemeye devam etmektedi rler
Bölge aynı, insanlar aynı olduğuna göre bugünkü sıkıntı nereden geliyordu? Bölge aynı, insanlar aynı fakat değişen bir şey vardı; o da bu bölgeyi bugünü kadar idaredenl er
Osmanlıya asırlarca niçin boyun eğiyorlar dı bu bölgenin insanları? Çünkü biliyorla rdı ki, Osmanlıda n kendileri ne zarar gelmez Yaptıklar ı herşey onların lehineydi
Osmanlı idare ettiği insanları, dini ırkı ne olursa olsun sömürü vasıtası olarak görmüyord u Her şeyden önce onları insan olarak görüyordu Onların hak ve hukukunu, huzur ve sükunu muhafazay ı birinci iş addetmişl erdi kendileri ne Bütün insanları n istediği de bu değil miydi zaten Siz, önce sözde bağımsızl ık verip sonra da inim inim inletirse niz tabii ki isyan eder halk Sözünüzü dinlemez
Osmanlıda insanlara hizmet esastı Bunlarda ise kendileri ne hizme, sömürü esas Böyle bir niyetin, adaletsiz liğin, zulmün olduğu yerde huzur olur mu? Osmanlıla rda herkes, dini ırkı ne olursa olsun adalette eşitti En üst düzeyde hakkını rahatlıkl a arayabili rdi Hak aramada hiçbir engel ile karşılaşm azdı Adalet denilince akan sular dururdu Hiç dikkatini zi çekti mi bilmiyoru m Osmanlını n yönetim merkezi olan Topkapı sarayı’nın girişinde, sol tarafta bir levha var Burada şöyle yazıyor: “ Ya'vî ileyhi külli mazlûmin” yani, “Mazlumların, zulme uğrayanla rın sığınağı” Altı asırlık ömrün sırrı da buradaydı zaten Bu, sadece yazıda kalmadı Tatbik de edildi Tarihte bununla ilgili sayısız örnekler var Birini nakledeyi m sizlere:
Kânûnî Sultan Süleyman Hân, Budin seferinde n dönerken, Edirne yakınları nda, bağların, bahçeleri n içinden askerler yollarına devam ediyorlar dı Halk sevinç içinde sultanı karşılıyo rdu
Köylünün biri ısrarla pâdişâhı görmek istiyordu Görevlile r pâdişâha yaklaştır mıyorlard ı Bu durumu fark eden pâdişâh: “ Bırakın gelsin” dedi Kânûnî, gelen kimseye sordu:”Derdin nedir?”
“Sultanım Bizler fakir köylüleri z Birkaç dönüm, bağ bahçe gibi arazimiz vardır Dünden beri askerleri niz, ekinlerim ize ve bağlarımı za istemeden de olsa zarar verdiler Ya zararları mızı ya ödersiniz veyahut da sizi şikâyet ederim Kanuni sordu: “Söyler misin beni kime şikâyet edeceksin?” Köylü şöyle cevap verdi: “Size Kânûnî demezler mi pâdişâhım Seni kânûna şikâyet ederim kânûna  ”
Kânûnî, ihtiyar köylünün, kendisi ile böyle rahat bir şekilde konuşması na hakkını arayabilm esine çok sevindi Zararını hemen tazmîn ettirdi
İşte Osmanlıyı altı asır ayakta tutan, halkını huzurlu kılan bu anlayıştı Bunun da kaynağı İslamiyet ti Huzuru, aydınlığı başka yerde arayan karanlıkt a kalmaya mahkumdur! 
|
|
|