Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
500, bilimi, çağının, osmanlı, yıl, önündeydi

Osmanlı Bilimi Çağının 500 Yıl Önündeydi

Eski 10-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Bilimi Çağının 500 Yıl Önündeydi



Türklerin, sekizinci asırda müslümânl arla tanışıp, içlerinde n kısmen müslümânl ığı kabûl edenlerin bulunması, ama 10 asırda topluca İslâmiyet i kabûlü, netîce îtibâriyl e târihteki birçok hâdiseye yön vermesi bakımında n çok önemli bir hâdisedir

“Hâkânî Türkleri” adını taşıyan ve Türk an’anesine göre kurulan “Karahânlı Devleti”, 10 asırda İslâmiyet i kabûlüyle, ilk İslâmî-Türk eserleri meydâna getirmeye başladıla r

İlk Müslümân-Türk Devleti olan Karahânlı ların, bilime ve bilim adamların a verdikler i değeri bir nebze ele almaya çalışalım: Karahânlı hükümdârl arının ilme hayrânlığ ı, âlimlere hürmetkâr lığı ve onları korumalar ı netîcesin de Türkistân, Mâverâünn ehir şehirleri birer medeniyet ve kültür beşiği hâline geldi

Karahânlı lar zamânında, büyük İslâm hukûkçu ve âlimleri yetişti Bunlardan bâzıları şunlardır: Burhânedd în Merğînânî, Şemsül-Eimme Serahsî, Şemsül-Eimme Hulvânî, Ebû Zeyd Debbûsî, Fahrül-İslâm Pezdevî, es-Sadrüş-şehîd, Melikül-Ulemâ Kâsânî [Kâşânî], Ömer Nesefî, Sirâcüddî n Ûşî

Doğu Karahânlı lar devrinde, Balasagun lu Yûsuf Hâs Hâcib, “Kutadgu Bilig”; Kaşgârlı Mahmûd, “Dîvânü Lugâti’t-Türk”; İmâm Ebü’l-Fütûh Abdülğafû r, “Târih-i Kaşgâr” adı ile, Türk dili, edebiyâtı, kültürü ve târihi için çok mühim eserler yazdılar

“Şâh-i Türkistan” denilen Ahmed Yesevî hazretler i, İslâm dîninin göçebe Türkler arasında yayılması na hizmet etmiş olup bugün bile, Rusya, Bulgarist an, Çin ve İrân’daki Türklerin Türklükle rini ve İslâmlıkl arını muhâfaza etmelerin de onun büyük tesîri vardır

Türk hat sanatı Karahânlı lar ile başlamışt ır “Kûfî”, “sülüs”, “celî” gibi yazı türleriyl e Kur’ân-ı kerîm ve hadîs kitapları i’tinâ ile yazılıp saklanmış tır

OSMANLI BİLİM VE TEKNOLOJİ Sİ
Târih boyunca kurulan 117 Türk Devleti’nden en büyüğü, en uzun ömürlüsü, İslâmiyet e en büyük hizmet yapanı olan Osmânlı Devleti hakkında da birkaç kelime söyliyeli m Hergün, Osmanlı Bilim ve Teknoloji si ile ilgili
yeni keşifler ortaya çıkmaktad ır Şimdi burada bir misâl zikredeli m: “İnternet”te, “Osmanlı Bilimi, Çağının 500 Yıl Önündeymi ş” şeklinde bir haber var Bu haberi kısaca özetliyel im:

“Pergelle gelişigüz el çizildiği sanılan Osmanlı çinilerin in, aslında günümüzde yeni uygulanan bir teknikle çizildikl eri ortaya çıktı
Dünyânın en saygın eğitim kurumları ndan biri olan Amerikan Harvard Üniversit esi uzmanları nın yaptığı bir araştırma, Avrupalı bilim adamların ın 1970’lerde geliştird iği ve şu anda uçak sanâyiind e kullanıla n matematik formüller ini, Müslümân sanatçıla rın 15’inci yüzyılda geliştird iğini ortaya çıkardı
Avrupa Uzay Ajansı fizikçile rinden [Prof Dr] Peter Lu, araştırma sında, Bursa ve Erzincan’da Osmânlı sanatçıla rının 15’inci yüzyıl câmi süslemele rini inceledi Sanatçıla r, seramik ve çinilerde, üçgen, kare gibi temel geometrik şekilleri kullanara k, kendini tekrar etmeyen ve sonsuza kadar giden karmaşık şekiller kullanıyo rlardı Bilim adamları, bugüne kadar, bu şekilleri n cetvel ve pergelle “gelişigüzel” çizildiği ne inanıyorl ardı
Ancak Prof Dr Peter Lu, bu süslemele rin bu kadar basît olmadığın ı ve Avrupa’da 1970’e kadar bilinmeye n karmaşık bir yöntemle çizildiği ni ortaya çıkardı Peter Lu, süslemele re örnek olarak Bursa ve Erzincan’daki câmileri gösterdi Prof Lu, Amerikan “Science” dergisind e yayınlana n araştırma sında: “Süslemeler, bugüne kadar üstünde durmadığı mız İslam kültürünü n aslında düşündüğü müzden daha ileri seviyede olduğunun bir gösterges i” diye yazdı

“PENROSE” YÖNTEMİ
Çini ve seramikle rdeki şekiller, Avrupa’da 1970’te Oxford Üniversit esi matematik çisi Roger Penrose tarafında n geliştiri *** “Penrose” yöntemiyl e benzerlik gösteriyo r Penrose Çizimi, modern matematik te bir düzlemde kendini tekrâr etmeyen şekilleri inceleyen “Kuasikristal Geometri”nin en büyük örneği olarak gösterili yor Penrose, bugün, uçakların dış kaplaması nda mühendisl erin en çok başvurduk ları bir yöntemdir
OSMANLILARDA BİLİM

Bilim,genel olarak dünyayı ve dünya üzerinde yaşayan insanları ve onların etkinlikl eri sonucu ortaya koyduklar ı değerleri inceler Bu bakımdan bilimler çeşitli kısımlara ayrılır Osmanlı klasik dönemde bilim, dini yönden algılanmı ş ve bu açıdan tanımlanm ıştır Bilimler bu bakımdan NAKLİ ve AKLİ diye iki kısımda düşünülür müşNakli bilimlere, İSLAMİ İLİMLER de denir Dolayısıy la İslam dini ile ilgili bütün çalışmala r bu kategoriy e yerleştir ilmiştir Akli bilimler ise, insanın aklıyla, araştırar ak, deneyerek, gözleyere k ulaşılan bilgilerd ir
Her iki dalda da sistemati k ve yoğun öğretim medresele rde yapılmışt ır
Osmanlı Devleti’nde bilim alanındak i çalışmala rı İznik medresesi nin
açılmasıy la başladı Bu medrese , Selçuklu medresele rinin devamı niteliğin deydiİlk müderrisi, Kayserili Davut idi Onun esas uzmanlık alanı
tasavvuf ve kelamdır Tabiatta var olan her şeyin esasını ve bütün tabiat
olayların ı, enerji ve enerji değişimiy le açıklayan bir fizik ve felsefe görüşüne sahiptir
Osmanlıla r, kuruluş ve yükseliş devirleri nde, bilim ve düşünceye oldukça yoğun bir ilgi göstermiş lerdir Özellikle Fatih devrinde bilimsel çalışmala r desteklen miştir; çeşitli dillerden bilimsel eserlerin Türkçe’ye çevirisi sağlanmış tır Ancak Kanuniden sonra bilim ve felsefe gerekli ilgi gösterilm emiştir
Eğitim sistemind e çeşitli aksaklıkl ar baş göstermiş tirBu yüzden de Osmanlıla r XVIyüzyı ldan itibaren, bilim ve buna bağlı olarak da siyasette gerilemiş lerdir Lale ve Tanzimat devirleri nde, bilimi canlandır mak için bazı atılımlar olduysa da, çok ciddi yenilikle r yapılamam ıştır
XVI yüzyılın sonlarınd a medresele rde başlayan bozulma, bilim ve teknoloji sahasını da etkilemiş tir Koçi Bey ve Katip Çelebi’nin eserlerin de anlattıkl arı gibi, XVII yüzyıl da gerek dini, gerekse fen ilimleri dalında orijinal eserler yerine, tercüme ve şerhler ağırlık kazanmışt ır
XVII yüzyıl da orijinal sayılabil ecek eserler, genellikl e matematik, astronomi ve özellikle tıp dalında verilmişt ir
Tercüme edilen bu eserler, daha çok matematik ve harp metotları ile ilgili eserlerdi r

XIVXVve XVI Yüzyıllar da Bilim

Osmanlı Devleti’nin kuruluşun da, Fatih devrine kadar, çeşitli fen ilimlerde ki gelişmele r, Fatih devrindek ilere göre oldukça azdırFat ih devri öncesinde matematik ve astronomi de Kadızade-i Rumi ve tıpta Hacı Paşa anılmaya değer eserler bırakmışl ardır Fatih Sultan Mehmet ise, ilme ve ilim adamların a büyük değer vermiş ve devrinde İstanbul’u bir ilim merkezi haline getirmeyi çalışmışt ır Yunanca ve Latince’den birçok eserleri tercüme ettirerek bizzat incelemiş ti Bunların arasında en önemliler inden biri Batlamyus’un coğrafyay a dair eseridir Ayrıca Fatih’in kütüphane sinde, Arapça ve Farsça olan eserler ile çeşitli Batı dillerind e yazılmış birçok eserler bululmakt aydı

* Matematik ve astronomi alanında Fatih’in Türkistan’dan getirttiğ i Ali Kuşçu , devrin en büyük bilgini idi Uluğ Bey ’ den ve Kadızade’den matematik ve astronomi öğrenmişt i Bu devrin diğer bir matematik çisi ise Sinan Paşa’dır
XV ve XVI yüzyıllar ın diğer ünlü matematik ve astronomi bilginler i
şunlardır: Mirim Çelebi,Muhyiddin Mehmet,Molla Lütfi, Şirazi, Muslihidd in bin Sinan, Seydi Veli’dirXVI yüzyılın astronomi ilminde dikkat çeken bilgini Takiyüddi n Mehmet’ tir Takiyüddi n ( ölm 1585 ) Uluğ Bey zic’lerine açıklamal ar getirmiş, Tophane’de yeni bir rasathane kurulması nı sağlamış ve astronomi aletlerin in kullanılm asını anlatan ”Alat-ı Rasadiye” adlı bir eser yazmıştı Ne yazık ki, Osmanlı Devleti’nde bu yüzyıl sonunda görülmeye başlayan, duraklama devrinin bir belirtisi olarak zamanın şeyhülisl amı Kadızade Ahmet Efendi’ in bu rasathane ye karşı çıkması sonucu rasathane yıkılmışt ır

* Tıp ilminde , Sultan II Murat devrinde yetişip , “zahire-i Muradiye “ ve “Miftah-ün Nur” adlı adlı iki eser yazmış olan Mukbilzad e Mümin devrin ilk tıp bilginler indendir Bu eserlerin de özellikle göz hastalıkl arı ve ameliyatl arı hakkında bilgi vermekted ir Devrin ilk tıp eserlerin den biri de Ahmedi’ nin “Tervih-ül ervah” ıdır Bu eser Türkçe’nin bu tür ilimlerde başarı ile kullanıla bileceğin i göstermes i bakımında n önemlidir
Sabuncuoğ lu Şerafeddi n , xv yüzyılın en büyük tıp bilginidi r Amasya Hastanesi başhekimi olan Şerafeddi n , kendi deneyleri ne dayanarak yazdığı “Cerahname-i İlhan (ölm 1465)” devrinin en özgün tıp eseridir Yüzyılın sonlarına doğru ölen Altuncuza de de cerrahini n gelişmesi nde büyük rol oynamış ve bevliye (idrar yolu hastalıkl arı) sahasında başarılı çalışmala r yapmıştır Bu devirin diğer meşhur tıp bilginler inden bazıları da padişah hekimliği de yapmış olan Yakup Paşa ve Lari Çelebi’dir Fatih devri bilginler inden Akşemsedd in’ in de tıp ilmi ile ilgili bir eseri vardır
Ahi Ahmet Çelebi, hastanele ri tıp okulları olarak kullanmış ve yetiş-tirdiği hekimleri ülkenin her tarafına göndermiş tir Musa İsraili adında Yahudi bir hekimin ilaçlar üzerine yaptığı çalışmala rı desteklem iş ve bu konuda önemli bir eser ortaya çıkarmışt ır
Hekimlik yapabilme k için ,” Hekimbaşı “tarafından yapılan sınavı geçmek şarttı Bu sınavı kazanan Müslüman ,Hıristiyan ve Yahudiler hekimlik yapabilir lerdi
* Osmanlı tarihçili ği , Sultan II Murat ve özellikle Fatih devrinde önemli bir gelişme göstermiş tir Şair Ahmedi’ nin “Destan-ı tevarih-i Müluk-i Ali Osman”adlı eseri en eski Osmanlı tarihidir Aşık Paşazade ‘nin “Tevarih-i Ali Osman”ı ise Osmanlı devletini n kuruluş günlerini anlatan en önemli eser-leridir Fatih devrinde yazılan Kaşifi’nin “Gazaname-i Rum”adlı eseri Osmanlıla rın Rumeli’ye geçişleri hakkında bilgi verir Yine II Murat devrinde yazılan Abdurrahm an Bistami ’ nin eseri Ankara savaşını konu edinmişti r
Sultan II Bayezit devrinde yazılan “Cihannüma” adlı tarih Neşri Mehmet Efendi’ nindir Devrin diğer bir eseri ise İdris-i Bitlisi’ nin Farsça olarak yazdığı “Heşt Behişt” adlı tarihidir Şeyhülisl amlıkta yapmış olan Kemalpaşa zade “Tarih-i Al-i Osman”ı devrinin en önemli kaynağıdı r XVI yüzyılın diğer önemli tarih yazarları ndan Lütfi Paşa ve Behişti de sayılır

XVII Yüzyılda Bilim

XVII yüzyılın en önemli bilgini Katip Çelebi’dir Medresede n yetişmedi ği için “Katip” diye adlandırı *** Hacı Halife Abdurrahm anoğlu Mustafa (1609 – 1675)’nin başlıca eserleri şunlardır
* Keşf-üz Zünun :15 bin ilmi eserin yazarı ve konusu hakkında yazıl-mış bir bibliyogr afya eseridir
* Cihannüma : Coğrafyay a dair olan bu eser, 1727 ‘de kurulan ilk Türk matbaasın da basılmışt ır
* Fezleke : Tarih kitabıdır
* Tuhfetül Kibar fi Esfar’ül Bihar : Osmanlı devletini n deniz savaşları nı anlatan bir eserdir
Bu devrin diğer önemli siması da “seyyah-ı alem” Evliya Çelebi’dir (1611-1682) Evliya Çelebi’nin çok hacimli olan ‘seyahatnamesi’ dünya tarihinin en büyük seyahat kitapları ndandır Bu kitapta özellikle Evliya Çelebi’nin çok güzel bir Türkçe kullandığ ı görülmekt edir
XVII yüzyılda bunlardan başka Sarı Abdullah Efendi , Hibrhi Ali Efendi , Hazerfen Hüseyin Efendi , Müneccim başı Ahmet Dede gibi önemli bilginler yetişti Dini , tarihi , ahlaki eserler yazdılar

XVIII Yüzyılda Bilim

Tıp alanında Süleymani ye tıp medresesi (Üniversit esi) müderrisi Ayaşlı Şifai , doğum ve çocuk sağlığı hakkında “Tedbir-ül Mevlüd” adlı bir eser yaz-mıştır Ömer Şifai adlı (ölm 1742) bir başka hekim ise tıp ve kimyaya dair iki eser yazmıştır Ömer Şifai, tıpta madeni maddeleri nde ilaç olarak kullanıla bi-leceğini savunmuşt ur Bu yüzyılda, doğunun bitkileri nden yapılan ilaçlara karşılık batıdakil erin kimyevi ilaçları kullanmal arı Türk hekimleri ni rahatsız etmiş ve Osmanlı devletind eki tüm hekimler sınavdan geçirilmi ştir

KURUMLAR VE BİLİMSEL ÇALIŞMALA RA ETKİSİ

a)Medresele r

Osmanlıla r,bilim ve kültüre hizmet etmek amacı ile o zamanlar birer yüksek öğrenim kurumu durumunda olan medresele re çok önem vermişler dir
Osmanlıla rın medrese geleneği, daha önceki Büyük Selçuklul ar ve Anadolu ( Türkiye ) Selçuklul arı’ndaki medresele re dayanır
Osmanlıla rın Anadolu’da açtıkları ilk medrese, İznik Medresesi’dir
Bu medrese, Osmanlıla rın ikinci Sultanı Orhan Gazi tarafında n 1336 yılında yaptırılm ıştırBur ada dini ve akli ( felsefe, mantık, astronomi, matematik ) beraberce okutulmak taydıİlk idarecisi ve dekanı, meşhur Kayserili Davut ( 1261-1350 )’dur
Orhan Gazi, daha sonra ayrıca Bursa’da da bir medrese açmıştır Daha sonraki yüzyıllar da, Osmanlı medresele rinin sayısı çok çeşitli kentlerde açılan yeni medresele rle çoğalmışt ır II Murat, Edirne’yi ele geçirince, burayı başkent yapmak istemişti İlk iş olarak buraya bir medrese ve ona bağlı olarak bir hastane yaptırmış tır
Fatih, İstanbul’u alınca, önce bazı kilise ve manastırl arı, medreseye çevirip, hemen eğitimi başlatmış tır Diğer taraftan, devrinin ünlü mimarı Sinanüddi n Yusuf’a kendi adını taşıyan bir külliye, Fatih Külliyesi’ni yaptırmış tır

b) Gözlemevl eri

Osmanlıla rın, XVI yüzyıldan önce gözlem evi kurup kurmadıkl arı henüz pek belli değildi Fakat, Osmanlıla r’ dan önce Anadolu Selçukluk ları devrinde Anadolu’ da kurulmuş gözlem evleri vardı Osmanlıla r devrinde kurulan gözlem evi, XVI yüzyılda ünlü bilgin Takiyüddi n tarafında n İstanbul’ da kurulmuşt ur Osmanlı astronomi tarihinde bu gözlem evinin önemli bir yeri vardır
c) Hastanele r
Osmanlı döneminde, bir çok hastanele r de açılmıştı rBu hastanele r ya bir medreseye bağlı olarak ya da ayrı olarak açılıyord u
Böylece, bir taraftan sağlık hizmetler i verilirke n, diğer taraftan tıp ve eczanecil ik konuların da araştırma ları da yürütülüy ordu II Murat’ın Edirne’de kurduğu hastane ve Fatih’in İstanbul’da kurduğu hastane medreseye bağlı olarak açılan hastanele re birer örnektir Yıldırım Beyazıt’ın Edirne’de açtırdığı hastane, bağımsız bir hastaneyd i, hastanede
tıp ile ilgili araştırma lar da yürütülüy orduBu hastanele rin diğer bir önemli özelliği, akıl hastaları için ayrı bir bölümün oluşu ve onların musiki ile tedavi edilmesid irMusiki ile tedavi daha önce Anadolu (Türkiye)Selçuklul arı devrinde kurulan Amasya hastanesi nde de vardı
Musiki ile akıl hastaları nın tedavisi, Türklerin tıp tarihine önemli bir
katkısı olarak değerlend irilmelid ir

d) Kütüphane ler

Osmanlıla r genel olarak diğer İslam ulusların da olduğu gibi, kütüphane ye çok önem veriyorla rdı Gerek müstakil olarak gerekse medresele re bağlı olarak, birçok kütüphane açmışlard ır Külliyele rde merkezi kütüphane ler vardı Osmanlı kütüphane leri, zenginlik leriyle bu gün de Dünya’ nın hayranlık larını çelmekted ir Bulundurd ukları zengin kitaplar ve koleksiyo nlar ile geçmişte olduğu gibi bu gün de bilimsel araştırma lara, önemli katkılar sağlamakt aydı

Osmanlıla rda Bilim Alanında çalışmala r
ve Bilim adamları

a)Astronomi

Osmanlıla r, kuruluş devrinde astronomi ye ve matematiğ e yoğun ilgi göstermiş lerdir Özellikle Fatih , yerli ve yabancı bilim adamların ı İstanbul’ a davet ederek bilim hayatına büyük bir canlılık kazandırm ıştır Bu dönemin en dikkate değer matematik çileri ve astronomi stleri arasında Ali Kuşçu , Mirim Çelebi , Matrakçı Nasüh gibi ünlüler vardır

Ali Kuşçu

Ali kuşçu, Türk dünyasını n XV yüzyılda yetiştird iği, önemli matematik çilerden birisidir Timur’ un torunları ndan olan babası Muhammed , büyük bilgin ve devlet adamı Uluğ Bey’in doğancıba şısıydı
Bu yüzden kendisine, Kuşçu lakabı verildi
Ali Kuşçu , İstanbul’un enlem ve boylamını ölçmüştür Çeşitli Güneş
saatleri yapmıştır Ondalık kesir sayılar , “Türk Sayısı” adıyla Ali Kuşçu vasıtasıy la Batı’ ya geçmiştir Uluğ Bey’ in meşhur Zic’ inin hazırlama sında
büyük katkısı olmuştur

Takiyüddi n

Osmanlı döneminin XVI yüzyılda yetişen en değerli bilginler inden birisi de , Takiyüddi n’ dirİstan bul’da 1585 yılında çok sayıda bilimsel eser
bırakarak ölmüştür
Takiyüddi n, çok değerli bir matematik çi, astronomi bilgini ve mühendist ir III Murat’ın emriyle, 1575 yılında Tophanede bir gözlem evi kurarTak iyüddin ilk defa saati bir gözlem aracı olarak kullanan kişidir Takiyüddi n yaptığı bu saat, saniyeyi de gösteriyo rduTakiy üddin’ in yapmış olduğu bu İstanbul gözlem evi, pek uzun ömürlü olmadı Çünkü aradan 5 yıl geçtikten sonra gözlem evini 1580 yılında III Murat’ın emriyle Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa tarafında n yıktırıld ı Bunun nedeni ise şuydu ;Gözlem yapmakla Allah’ın işine karıştığı na inandıkla rı için Allah’ın onlara salgın hastalık (veba) yolladığı nı düşünmele riydi
Takiyüddi n’ in trigonome tri alanındak i çalışmala rı da , oldukça önemlidir Henüz Kopernik , sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant tan bile söz etmeden , Takiyüddi n bunların tanımları nı bile vermiş ve cetveller ini de çıkarmışt ır Trigonome trik hesaplama larda , o devirde henüz logaritma tabloları veya hesap makineler i olmadığı için , Takiyüddi n basit bir alet kullanmış tır Bu alete, “Trigonometrik Çeyreklik” de denir
Cep , duvar ve masa saatleri ile astronomi k saatlerin yapısını konu alan “Mekanik Saat Yapımı” adlı eseri , çok meşhurdur

b) Tıp

Osmanlıla r’daki tıp çalışmala rı,İslam dünyasınd aki tıp çalışmala rının bir devamıdır Hippokrat , Calinus ( Galen ) , Razi , İbn Sina ve İbn Baytar, tıpta otorite kabul edilmişti r

Akşemsedd in

Akşemsedd in (1390-1459) ünlü bir tıp bilgini ve din adamıdır Fatih ile birlikte İstanbul’ un fethinde bulunur Tıp konusunda ki ünlü eseri “Maidetü’l-Hayat” tır
Bu eserinde Akşemsedd in , ilk defa bazı hastalıkl arın tohum adını verdiği mikroplar dan meydana geldiğini söylemişt ir Ayrıca akşemsedd in aynı eserinde , pasteur’den çok önce bazı hastalıkl arın kalıtım yoluyla geçtiğini belirtmiş tir

Sabuncuoğ lu Şerafetti n

Fatih devrinin ünlü tıp bilginler inden biriside Şerafetti n Sabuncu_
oğlu ( 1386-1470 )’dur Amasyalıd ır
“Cerrahi” adlı eseri, Osmanlıla r devrinde yazılan tek resimli cerrahi, yani ameliyat kitabıdır Cerrahi ve eczacılık konuların da da eserleri vardır
Mesane taşları ve fıtık ameliyatı için önerdiği yöntemler ve kullandığ ı aletler, kendisine aittir

c) Coğrafya

Osmanlıla rın üç kıtaya yayılması, onlarda coğrafya bilimine verilen önemi artırmış ve bu bilimin gelişmesi ne katkıda bulunmuşt ur
Kara ve deniz coğrafyas ı büyük gelişmele re sahne oldu Ayrıca haritacıl ık alanında da yeni gelişmele r oldu Eskiden yapılan haritalar, ihtiyaca cevap vermediği nden, bu günkü kabartma haritalar a benzer haritalar çizildi Bunların en önemli örnekleri ni, kara coğrafyas ında Matrakçı Nasüh, deniz coğrafyas ında ise Piri Reis’ dir

Piri Reis

Piri reis, iki Dünya haritası ve “Denizcilik” adlı bir kitabıyla ünlüdürD ünya haritası II Piri reis, yaklaşık 15 sene sonra, yani 1528 yılında yeni bir dünya haritası çizmiştir Bu gün elde bulunan parçası, Grönland , Kuzey ve Orta Amerika sahilleri ni gösteren kısmıdır
Bu haritanın belki de en önemli yanı, ilk kez Aristo zamanında görüldüğü sanılan, o zamandan bu güne dek buzullarl a ve sularla kaplı görülmeye n Antartika kıtasının doğru bir biçimde çizmiş olmasıdır
Denizcili k kitabı ( Kitap-ı Bahriye ), Piri Reis’ in önemli bir eseridir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.