10-07-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mimar Sinan Depremi Çözmüştü
17 Ağustos depreminden sonra, Türk medyası hergün yeni bir ihmali haber konusu yaparken, İngiliz ve Fransız gazeteleri ise, depreme ilişkin olarak haberlerinde farklı bir konunun altını çiziyordu:
--------------------------------------------------------------------------------
“Türkler yine atalarını (Özellikle Mimar Sinan kastediliyor) dinlemedi, atalarına uymamalarının cezasını çekiyorlar Binlerce ölü  ” Bu haberlere kimileri öfkelendi, kimileri de, itaatsızlığın vermiş olduğu pişmanlıkla keşke dinleseydik demeye başladı Ama hepsi boşuna idi; 20 binin üzerinde insan enkaz altında kalmıştı
Yabancılar yaşadığımız acı depremden hemen sonra Mimar Sinan’ın dehasına işaret ederek, onun yaptıklarını yapsaydılar bu kadar kişi ölmezdi görüşünde birleşiyorlar ama biz atamız Mimar Sinan’ı ve eserlerini hiç kaale almıyoruz Sinan’ın eserleri incelendiğinde ortaya çıkıyor ki yapmış olduğu tüm yapıları depreme dayanıklı olarak inşa etmiş, hatta deprem dalgalarını emen, engelleyen bir sistem bile kurmuş Bir ömrün arkasında bıraktığı 80 cami, 50 medrese ve mescid, birçok saray ve kervansaray ile yüze yakın köprü ve kemerin tamamını depreme karşı dayanıklı olarak yapmaya özen göstermiş
Sinan’ın çok sayıdaki eserini inceleyen ve bir çoğunun restorasyonunu gerçekleştiren Mimar Abdülkadir Akpınar, Sinan’ın depreme karşı bilinen ve gereken tüm önlemleri aldığını söylüyor Akpınar bazı eserlerin hasar görmesini ise; insanların tahribatlarına bağlayarak mühendislikle ilgili herhangi bir hatanın olmadığına dikkat çekiyor
Sinan’ın depremi kesen temelleri
Eserlerinde en ince nakşa dahi bir fonksiyon yükleyen Mimar Sinan yapıyı tam bir bütünlük içerisinde ele almış Temelinden tavanına, minaresinden kemerlerine kadar herşeyi birbiri ile bağlantı halinde uygulamış Mimar Sinan’ın depreme karşı en önemli tedbirlerinden birisi temelde kullanılan taban harcı Sadece Sinan’ın eserlerinde gördüğümüz bu harç sayesinde deprem dalgaları emilip etkisiz hale geliyor Konunun uzmanları bu türdeki temelin depremi etkisiz hale getirdiğinde hemfikirler ama harcın sırrını tam olarak çözebilmiş değiller Sinan’a has olan bu temeller sayesinde Sinan’ın hemen hemen bütün eserleri depremden zarar görmeden gönümüze kadar gelebilmiş Zarar görenler araştırıldığında daha sonraki dönemlerde tahribata uğrayanlar oldukları ortaya çıkıyor
Yapılarının yer seçiminde tepeleri ve yüksek mekanları tercih eden Sinan bir eseri yapmadan önce detaylı bir fizibilite çalışması yaparmış Sinan ilk önce yapıyı yapacağı yere bir ciğer asarmış, 3–4 gün sonra ciğeri kontrol edermiş; eğer ciğer çürümüşse yapıyı yapmaktan vazgeçermiş Ciğer kullanmasındaki amaç günümüzde pek çok mühendisin incelemeye hiç gerek duymadığı hava sirkülasyonunu tespit etmek
Ciğer uygulamasından sonra, sıra zeminin sağlamlaştırılmasına gelirmiş Zemini sağlamlaştırmak için kazıklarla toprağı sıkıştırır, dayanak duvarları inşa ettirirmiş Sinan Bugün Haliç’ten Süleymaniye Camii’ne kadar uzanan alanda tarihi dayanak duvarlarını görmek mümkün
Süleymaniye’nin temeli 6 yıl bekletilir
Mimar Sinan Süleymaniye Camii’nin yapılacağı yerin fizibilite çalışmalarını yapıp temelini attıktan sonra ortadan kaybolur Temel tam 6 yıl bekletilir Burada amaç temelin zemine tam olarak oturmasını sağlamaktır Hatta bu bekleyiş değişik yorumlara da neden olur O günkü kayıtlara göre, İran şahı Tahmasp, Kanuni’nin adını taşıyan bir caminin yapılışının geciktirilmesini Osmanlının maddi sıkıntılar içerisinde olduğuyla yorumlar Katkımız olsun diyerek, Kanuni Sultan Süleyman’a bir sandık dolusu mücevher gönderir Sultan Süleyman gelen bu yardım sandığını Mimar Sinan’a vererek; “Madem bu taşlar gönderilmiş, bunları yapının temelinde kullanalım” der Sinan da mücevherleri horasan harcına karıştırarak caminin temelinde kullanır
Mimar Sinan yapılarında ayrıca drenaj adı verilen bir kanalizasyon sistemi de kurmuş Drenaj sistemiyle yapının temellerinin sulardan ve nemden korunarak dayanıklı kalması öngörülmüş Ayrıca yapının içindeki rutubet ve nemi dışarı atarak soğuk ve sıcak hava dengelerini sağlayan hava kanalları kullanmış Bunların dışında yazın suyun ve toprağın ısınmasından dolayı oluşan buharın yapının temeline ve içine girmemesi için tahliye kanalları kullanmış Buhar tahliye ve rutubet kanalları drenaj kanallarına bağlı olarak uygulamaya konulmuş
Yapının sağlıksız zemin ve nem gibi dış ortamlardan etkilenmemesi çin tüm tedbirleri alan Mimar Sinan mimari çizimleri gerçekleştirirken yapılarını bir bütün halinde ve küresel olarak ele almış Böylece herhangi bir sarsıntıda yapının bir bütün olarak hareket etmesi ve kırılıp hasar görmemesi sağlanmış Bu sistem dünyanın kürselliğinden faydalanılarak uygulanmış Kullanılan sütunlar ve fil ayakları ise, birbirlerinin içine girintili olarak inşa edilmiş Taşların birbirine eklenmesinde eritilmiş kurşundan faydalanılmış
İyi bir mimar ve mühendis olan Sinan kullanacağı taşa da çok dikkat etmiş Her an deprem ve doğal afetler olabileceğinden taşların hava koşullarından etkilenip zayıflamasını önlemek için değişik taşlar kullanmış yapılarında Hangi taşın hangi zeminde ve iklim şartlarında kullanılacağını çok iyi tespit etmiş Örneğin İstanbul şartlarına en uygun olarak küfeki taşını tercih etmiş
Yabancıların “Tanrının yakını” olarak değerlendirdikleri Mimar Sinan’ı torunları olarak eğer anlamış olsaydık belki binlerce kişi yapı enkazları altında kalıp can vermeyecekti Yabancıların karşısında eğildikleri atamızın yaptıklarına biraz olsun bakarsak belki aynı hataları bir daha işlemeyiz Mimar Sinan’ın ve diğer birçok mimar atamızın yaptığı günümüze kadar gelen muhteşem eserlerden biraz örnek almanın zamanı geldi de geçiyor 
|
|
|