![]() |
Dar-Ül Hikmet-Ül İslamiye (Yüksek İslam Şurası) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dar-Ül Hikmet-Ül İslamiye (Yüksek İslam Şurası)Dâr-ül Hikmet-il İslamiye, 25 Ağustos 1918 tarihinde Mehmet Reşat ve Şeyhülislam Musa Kazım Efendi zamanında "Bab-ı Meşihat" (şeyhülislamlık) dairesine bağlı olarak kurulmuş, "Yüksek İslam Şurası" benzeri dini teşkilattır ![]() 9 aza ve 1 reis olmak üzere 10 kişiden oluşmakta, bir de katip bulunmaktaydı ![]() ![]() Her biri üç azadan meydana gelen üç komisyon (kelam, fıkıh ve ahlak) bulunmaktaydı ![]() ![]() ![]() Teşkilatın görevi, devlet içinde ve İslam aleminde ortaya çıkan dini meselelere çözümler bulmak, yabancıların veya müslüman vatandaşların sorularına gerekli cevapları vermek ve halkı dini konularda aydınlatmaktı ![]() ![]() ![]() ![]() Reis ve azalar başlangıç itibariyle aşağıdaki gibidir, daha sonra değişikliklere uğramıştır ![]() REİS: Fetva emini Ali Rıza efendi AZALAR: 1-Said Nursi (Risale-i Nur Külliyatı'nın müellifi) 2-Arapgirli Hüseyin Avni (medrese-i Süleymaniye ilm-i kelam ders-i âmmı), 3-Bergamalı Cevdet Bey (tefsir-i şerif müderrisi), 4-Ders-i Amm Şevket Bey (ilm-i nefis ve ahlâk müderrisi), 5-Elmalılı Ahmet Hamdi (mantık ders-i âmmı), 6-Şeyh Beşir (fuzela-yı mütehayyizeden Halep mebusu), 7-Şeyh Bedreddin (Şam ulemasından), 8-Hamdizade İbrahim (senedât-ı hakaniye şer'i memuru), 9-Mustafa Tevfik (Amasya müftüsü), Baş Katip: Mehmet Akif (dar-ül hilafet-i âliyye müderrisi, edebiyat-ı Türkî müderrisi ve Sebil-ür Reşad baş muharriri) |
![]() |
![]() |
![]() |
Dar-Ül Hikmet-Ül İslamiye (Yüksek İslam Şurası) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dar-Ül Hikmet-Ül İslamiye (Yüksek İslam Şurası)Dâru’l Hikmeti’l İslâmiye’nin Kuruluş Döneminde Osmanlı Devletinde Siyasi ve Fikri Durum Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye, Mondros mütarekesinin arefesinde, Osmanlı Devleti’nin dağılma sürecine girdiği, ülkenin bazı bölgelerinin işgal altında olduğu, sıkıntılı bir dönemde kurulmuştur ![]() ![]() Osmanlı-Rus savaşı neticesinde 3 Mart 1878’de imzalanan Ayeste fonos antlaşması ile ilk fethedilen ve yüzyıllarca yurt edinilmiş topraklar elden çıkmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dış gelişmelerin yanı sıra, içerde de çeşitli ayaklanmalar yaşanmış ve İmparatorluk dâhilinde ırklar arasındaki ilişkiler daha kötüye gitmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Parlementarizm: Bu fikri savunan müstakil bir hareket her ne kadar yok ise de, Tanzimat’tan itibaren ülkenin korunması ve birlik beraberliğinin sağlanması, bazı kesimler tarafından, anayasal ve meşrutî rejim ile mümkün olacağı, savunulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlıcılık: “Özellikle Fransız ihtilalinden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun sorunlarından başlıcası haline gelen çeşitli unsurların bağımsızlık hareketlerini ve İmparatorluk’tan kopma çabalarını, her türlü etnik milliyetin üzerinde Osmanlılık kavramı yaratarak önlemeye çalışan siyasal düşünce hareketine Osmanlıcılık denilmiştir” ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dar-Ül Hikmet-Ül İslamiye (Yüksek İslam Şurası) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dar-Ül Hikmet-Ül İslamiye (Yüksek İslam Şurası)hareketi iken, II ![]() ![]() ![]() İslâmcılık: İslâmcılık fikri XIX ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkçülük: “Osmanlı İmparatorluğunda, özellikle İkinci Meşrutiyet sonrasında gelişen Türk milliyetçiliği konusundaki düşünce akımına Türkçülük denilmektedir” ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkçülük fikri, ilk önceleri Osmanlı toprakları dışında yaşayan Türkler arasında gelişmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Batıcılık: Batılılaşma fikri Tanzimat’tan itibaren doğmaya başlamış, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, özellikle İkinci Meşrutiyet sonrasında ortaya çıkan yenileşme çabalarıyla ilgi uyandırmış olan bir harekettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Batıcıların bazı düşünceleri Osmanlı Devleti’nin son döneminde kabul görmüş ve Avrupadan etkilenilerek, siyasî ve toplumsal alanlarda değişiklikler meydana gelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde görülmekte olan bu fikir cereyanları, Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye’nin kurulması ve çalışmaları üzerinde etkili olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ZEKERİYE AKMAN |
![]() |
![]() |
![]() |
Dar-Ül Hikmet-Ül İslamiye (Yüksek İslam Şurası) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dar-Ül Hikmet-Ül İslamiye (Yüksek İslam Şurası)DÂRU’L-HİKMETİ’L-İSLÂMİYE’NİN KURULDUĞU DÖNEMDE MEŞİHAT KURUMUNUN YAPISI Meşîhat, başında Şeyhülislâm’ın bulunduğu kurumdur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Meşîhat’ın yapısında ve görevlerinde yapılan değişiklikler sonucunda, kurumun faaliyet alanı sadece itikat ve ibadet gibi dinî konularla sınırlandırılmıştır ![]() ![]() ![]() ZEKERİYE AKMAN |
![]() |
![]() |
|