Atatürk Ve Tarım - Atatürk'ün Tarıma Verdiği Önem Hakkında Bilgiler Nelerdir? |
09-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk Ve Tarım - Atatürk'ün Tarıma Verdiği Önem Hakkında Bilgiler Nelerdir?Atatürk Ve Tarım - Atatürk'ün tarıma verdiği önem hakkında bilgiler nelerdir? Atatürk Ve Tarım - Atatürk'ün tarıma verdiği önem hakkında bilgiler nelerdir? Atatürkün Tarım Hakkındaki Düşünceleri Milli ekonominin temeli tarımdır Bunun içindir ki tarımda kalkınmaya büyük önem vermekteyiz Köylere kadar yayılacak programlı ve pratik çalışmalar bu amaca yayılmayı kolaylaştıracaktır Fakat bu çok önemli işi isabetle amacına ulaştırabilmek için ilk önce ciddi etütlere dayalı bir tarım politikası tespit etmek ve onun için de, her köylünün ve bütün vatandaşların kolayca kavrayabileceği ve severek tatbik edebileceği bir tarım rejimi kurmak lazımdır Bu politika ve rejimde yer alabilecek başlıca önemli noktalar şunlar olabilir: Bir defa, memlekette topraksız çiftçi bırakılmamalıdır Bundan daha önemli olanı ise bir çiftçi ailesini geçindirebilen toprağın hiçbir sebep ve suretle bölünemez bir nitelikte olması, büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin işletebilecekleri arazi genişliği, arazinin bulunduğu memleket bölgelerinin nüfus yoğunluğuna ve toprağın verim derecesine göre sınırlandırılması lazımdır Küçük büyük bütün çiftçilerin iş makinalarını arttırmak yenileştirmek ve korumak önlemleri vakit geçirmeden alınmalıdır Memleketi; iklim, su ve toprak verimi bakımından, tarım bölgelerine ayırmak gerekir Bu bölgelerin her birinde, köylülerin gözleriyle görebilecekleri, çalışmaları için örnek tutacakları verimli, modern pratik tarım merkezlerinin kurulmalıdır Gerek mevcut olan ve gerekse de bütün memleket tarım bölgeleri için yeniden kurulacak tarım merkezlerinin kesintiye uğramadan tam verimli olarak faaliyetlerini, şimdiye kadar olduğu gibi devlet bütçesinden ağırlık vermeksizin kendi gelirleriyle kendi varlıklarının idaresini ve gelişmesini sağlayabilmeleri için, bütün bu kurumlar birleştirilerek geniş bir işletme kurumu oluşturulmalıdır Bir de başta buğday olmak üzere, bütün gıda ihtiyaçlarımızla sanayimizin dayandığı çeşitli hammaddeleri temin ve dış ticaretimizin esasını oluşturan çeşitli ürünlerimizin ayrı ayrı her birinde, miktarlarını arttırmak, kalitesini yükseltmek, üretim masraflarını azaltmak, hastalık ve düşmanlarıyla uğraşmak için gereken teknik ve yasal her önlem zaman geçirilmeden alınmalıdır Atatürk'ün Tarım ve Çiftçi İle ilgili Sözleri Uygulamalar Tarım Alanında Gelişme: Cumhuriyet Hükümeti'nin tarım ve çiftçinin iyileştirilmesi amacıyla kabul ettiği esaslar şunlardır: Köylüden ağır vergileri kaldırmak Köye para ve kredi sağlamak Köylünün ürününü geliştirme ve koruma Köylünün bilgi ve görüşünü yükseltmek Toprağı olmayan çiftçilere toprak dağıtmak Osmanlı İmparatorluğu'nda Aşar adı verilen ve her türlü toprak gelirinin %10'unun devlete verildiği vergi sistemiyle köylü ezilmiş ve sefalete götürülmüştür Cumhuriyet hükümeti Aşar usulünü kaldırmaya karar verdi (17 Şubat 1925) Yerine arazi vergisi kondu Köylüye Para ve Kredi Temini: Köylüye üretim sermayesi sağlamak amacı ile uzun vadeli ve faizsiz olarak 4 bin lira dağıtıldı Bu para ile köylü üretim yapabilmek amacıyla gerekeneksiklerini tamamladı Ziraat Bankası kredi şartlarını kolaylaştırdı Köylülere kredi verilmesini sağladı 1929 yılında Tarım Kredi Kooperatifleri kuruldu Çiftçilere kredi bulmak imkanını verdi Tarımı Geliştirme ve Koruma: Köylülere pulluk dağıtıldı Traktör kullanan çiftçiler korundu Ziraî Donatım Kurumu, çiftçinin tarım aleti, makine ve kimyasal gübre ihtiyacını sağladı Halka parasız fidan verdi Numune çiftlikleri açtı Dalaman Çiftliği en büyük numune çiftliği haline getirildi Ankara'da Gazi Orman Çiftliği'ni kurdu Hükümet buğday fiyatını korumak için gerekli gördüğü zaman Ziraat Bankası ve "Toprak Mahsulleri Ofisi" aracılığı ile buğday alım satış işlerini de üzerine aldı Atatürk 1925 yılından itibaren kendisine ait çiftliklerde geleneksel tarım anlayışını kökten değiştiren uygulamalar gerçekleştirdi; köylüye örnek oldu Atatürk'ün Ankara'da Gazi Orman Çiftliği, Silifke'de Tekir, Yalova'da Baltacı, Tarsus'ta Piloğlu, Dörtyol'da Karabasamak çiftlikleri ve Ankara'da Bira Fabrikası vardı Bu işletmeler 1925 yılından beri tarımda yeniliklerin uygulatılması ve yaygınlaştırılmasında kullanılıyordu Atatürk 1937 yılı Haziran ayında devlete bağışladı Cumhuriyet döneminde Ankara, Eskişehir, Erzurum ve Yeşilköy'de hububat ıslah istasyonları; Adana ve Nazilli'de pamuk ıslah istasyonları; Adapazarı'nda patates ve mısır ıslah istasyonu; Bursa, Antalya, Diyarbakır, Edirne ve Denizli'de ipek böcekçiliği istasyonu, Kayseri'de yonca istasyonu, Antalya'da sıcak iklim nebatları ıslah istasyonu kuruldu Tarım aletleri, makineleri ve ilaçlarının satın alınarak halka tanıtılması amacıyla 1937 yılında Zirai Kombinalar İdaresi kuruldu Tarımsal Eğitim: Çağdaş anlamda tarım eğitimi için Atatürk'ün direktifiyle şimdiki Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yerinde Ankara Ziraat Yüksek Mektebi açılır Kapatılmış olan uygulama okullarının yerine 1930 yılında İstanbul, Bursa, İzmir ve Adana'da birer orta ziraat okulu açılır Ankara'da 1930 yılında kurulan Yüksek Ziraat Okulu, 16 Haziran 1933'te Yüksek Ziraat Enstitüsüne dönüştürülür Bu enstitü gerek kuruluşu ve gerekse akademik faaliyetiyle tam bir "Tarım Üniversitesidir" 1933 yılında Türkiye tarımının geliştirilmesi için Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü faaliyete geçti, 1 Ocak 1948 yılında Ankara Üniversitesi'nin kurulmasıyla aynı Enstitü, Ziraat Fakültesi adını aldı Zamanla ziraat fakültesi bünyesinde veteriner, ziraat sanatları ve orman bölümleri açılmış ve bugünkü üniversitelerimizin temeli de bu süreçle birlikte başlamıştır Ziraat okulları ile diğer tarım kuruluşları teknik bilgileri çiftçilere ulaştırmak ve teknik elemanlara yeni bilgiler vermek amacı ile kurslar açarak bu alandaki eksiklikleri gidermek için önemli aşamalar kaydetmiştir Topraksız Çiftçiyi Topraklandırma: Cumhuriyet'in ilk yıllarında, köylünün büyük bir kısmının topraksız olması, tarımsal üretimi olumsuz etkilemekteydi Dönemin hükümeti, köylüyü toprak sahibi yapmak için birçok kanunlar çıkardı 1925'de kabul edilen bir kanunla birlikte; Devlete ait arazilerin, uygun bir arazi yoksa devlet tarafından arazi alınıp köylüye dağıtılmasına başlanmıştır İlk on yılda köylüye 1077526 dönüm arazi dağıtılmıştır Toprak sahibi olan köylünün toprak, tohumluk, tarım araçları borçlarının 20 yılda ödenmesi sağlanmıştır İlk işletilen arazi, yeni yetiştirilmeye başlanan fidanlıklar, bağlar ve zeytinliklerden belirli bir süre için vergi alınmaması kuralı kabul edilmiştir Atatürk'ün Çiftliklerinin Devlete Bağışı İçin Yazdığı Dilekçe (Dilekçenin orijinalini görmek için tıklayınız) TCRİYASETİ BAŞVEKALETE Malum olduğu üzere, ziraat ve ziraai ihtisas sahasında fenni ve ameli tecrübeler yapmak maksadı ile muhtelif zamanlarda memleketin muhtelif mıntıkalarında mütaaddit çiftlikler tesis etmiştim On üç sene devam eden çetin çalışmaları esnasında faaliyetlerin; bulundukları iklimin yetiştirdiği her çeşit mahsulattan başka, her nevi ziraat sanatlarına da teşmil eden bu müesseseler; ilk senelerden başlayan bütün kazançlarını inkişaflarına sarf ederek büyük küçük müteaddit fabrika ve imalathaneler tesis etmişler, bütün ziraat makine ve aletlerini yerinde ve faydalı şekilde kullanarak bunların hepsini tamir ve mühim bir kısmını yeniden imal edecek tesisat vücuda getirmişler, yerli ve yabancı birçok hayvan ırkları üzerinde çift ve mahsul bakımından yaptıkları tetkikler neticesinde, bunların muhite en elverişli ve verimli olanlarını tespit etmişler, kooperatif teşkili suretiyle veya aynı mahiyette başka suretlerle civar köylerle beraber faydalı şekilde çalışmışlar, bir taraftan da iç ve dış piyasalarla daimi ve sıkı temaslarda bulunmak suretiyle faaliyetlerini ve istihsallerini bunların isteklerine uydurmuşlar, ve bugün her bakımdan verimli, olgun ve çok kıymetli birer varlık haline getirmişlerdir Çiftliklerin, yerine göre araziyi ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler, hilesiz ve nefis gıda maddeleri temin eylemek, ihtikarla fiili ve muvaffakiyetli mücadelede bulunmak gibi hizmetleri de zikre şayandır Bünyelerinin metanetini ve muvaffakiyetlerinin temelini teşkil eden geniş çalışma ve ticari esaslar dahilinde idare edildikleri ve memleketin diğer mıntıkalarında da mümasilleri tesis edildiği takdirde, tecrübelerini müspet iş sahasından alan bu müesseselerin ziraat usullerini düzeltme, istihsalatı artırma ve köyleri kalkındırma yolunda devletçe alınan ve alınacak olunan tedbirlerin hüsnü intihap ve inkişafına çok müsait birer amil ve mesnet olacaklarına kani bulunuyorum ve bu kanaatle, tasarruflum altındaki bu çiftlikleri bütün tesisat, hayvanat ve demirbaşlarıyla beraber hazineye hediye ediyorum Çiftliklerin arazisi ile tesisat ve demirbaşını mücmel olarak gösteren bir liste ilişiktir Muktazi kanuni muamelenin yapılmasını dilerim II-VI-1937 Kemal ATATÜRK Şükran ile Heyeti vekileye arz edilmiştir Maliyeye İsmet İNÖNÜ 23637 |
|