Edebiyat Tarihinin Uygarlık Tarihi Açısından Önemi Nedir? Edebiyat Tarihinde Uygarlık |
09-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Edebiyat Tarihinin Uygarlık Tarihi Açısından Önemi Nedir? Edebiyat Tarihinde UygarlıkEdebiyat Tarihinin Uygarlık Tarihi Açısından Önemi Nedir? Edebiyat Tarihinde Uygarlık Edebiyat Tarihinin Uygarlık Tarihi Açısından Önemi Nedir? Edebiyat Tarihinde Uygarlık Edebiyat tarihi, uygarlık tarihi ile beraber, hatta başabaş giden en önemli konulardan biridir Uygarlığın geri olduğu dönemlerdeki haliyle ilerlediği dönemlerdeki durumu incelenirse, bu tezin doğruluğu anlaşılacaktır Ayrıca edebiyatın uygarlığın ilerlemesine etki eden önemli bir faktör olduğu düşünülürse, aralarındaki karşılıklı etkileşim daha iyi algılanabilir Alttaki mesajı okuyun Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü, Türk dilinde yazılmış sözlü ve yazılı metinlerdir Türklerin İslamiyeti kabullerine kadar farklı Türk dil ve alfabeleri kullanılırken, İslamiyetin etkisiyle Farsça ve Arapça kullanılmaya başlanmış, Osmanlı döneminde Türkçe'nin Arap alfabesiyle yazıldığı Osmanlıca eserler verilmiştir Özellikle saray çevresinde, Fars edebiyatının etkisiyle üretilen bir edebiyat anlayışı ağır basmıştır Zaten okur-yazarlığın olmadığı ya da oldukça az olduğu halk arasında, sarayın Divan Edebiyatı etkili olamamış, Anadolu'da sözlü gelenek uzun bir süre devam etmiştir Türk edebiyatının tarihi yaklaşık 1500 yıl öncesine dayanmaktadır Bilinen en eski Türk yazıları 8 yüzyıldan kalma Orta Moğolistan'daki Orhun Irmağı vadisinde bulunan Orhun Yazıtları'dır İslam'ı kabul ettikten sonraki edebiyat metinleri lügatlar, fıkıh eserleri, peygâmberler tarihi, şecere türü yapıtlardır 15 yüzyılda Dede Korkut Kitabı ile başlayan destan türüne ek olarak, mektuplar, menakipler, tarihler, tezkireler nesir türünün biçimleridir Türk halk edebiyatı, aşık ve tekke kollarıyla eski çağlardan beri süregelir Halk edebiyatının bilmece, destan, masal, efsane, hikâye, atasözü, fıkra, menkıbe, deyim, oyun biçimleri vardır Tekke edebiyatının nefes, ayin, ilahi, naat, mevlid, münacat kalıplarıyla gelen kolları günümüze ulaşmıştır Halk edebiyatı yanında klasik edebiyat denilen Divan edebiyatı gelişmiştir Batı'da roman türünün yaygınlaşmasıyla Türk edebiyatı da telif ve tercümelerle 1800'lerden başlayarak bu yöne eğilmiştir Türkiye'de Cumhuriyet döneminin ilk devrinde Milli Edebiyat hâkimdir Halk diliyle yazan ve Genç Kalemler dergisinde toplanan yazarlar eserlerinde Türklüğü, vatanı, kurtuluş mücadelesini anlatmışlar; kendilerinden önceki bireye dönük Edebiyat-ı Cedidecileri eleştirmişlerdir Bu devrin en önemli yazarlarına örnek olarak ve grupları kurulmuştur ve köycülük akımları güçlenmiştirYakup Kadri Karaosmanoğlu ve Halide Edip Adıvar verilebilir Milli Edebiyat'ın milliyetçi görünümü sonraki devirde Anadoluculuk halkçılık olarak edebiyata yansımıştırBu dönemde Beş Hececiler ve Yedi MeşalecilerDaha sonra II Dünya Savaşı ve savaşın siyasal etkileriyle toplumculuk Âşık ve tekke edebiyatı, modernleşmenin etkisiyle gücünü kaybetmiştir Divan edebiyatından ise Dil Devrimi, Türkçe'nin ön plana çıkarılması ve değişen edebiyat akımlarıyla, Osmanlı'ya ait bir tür olarak vazgeçilmiştir Modern Türk edebiyatı öykü, roman, eleştiri, deneme, şiir ve tiyatro eseleri gibi hemen her türde örnekler içermektedir Genellikle modernist bir çizgide seyretmekte olsa da postmodernizmin etkileri de yoğun olarak görülmektedir |
|