Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anlamı, demektir, denir, egemenlik, neye, sözcüğünün

Egemenlik Sözcüğünün Anlamı Nedir? Egemenlik Ne Demektir? Egemenlik Neye Denir?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Egemenlik Sözcüğünün Anlamı Nedir? Egemenlik Ne Demektir? Egemenlik Neye Denir?



Egemenlik Sözcüğünün Anlamı Nedir? Egemenlik Ne Demektir? Egemenlik Neye Denir?
Egemenlik Sözcüğünün Anlamı Nedir? Egemenlik Ne Demektir? Egemenlik Neye Denir?
Egemenlik (Hakimiyet);egemen olma, hakimlik, üstünlük, amirlik manalarına gelmekte ve hükmeden, buyuran, buyruğunu yürütebilen üstün gücü ifade etmek için kullanılmaktadır Egemenlik ,devlet kudretinin bir vasfıdır İç hukukta en üstün kudreti, milletlerarası hukukta da bağımsız bir gücü anlatmaktadır


Alıntı Yaparak Cevapla

Egemenlik Sözcüğünün Anlamı Nedir? Egemenlik Ne Demektir? Egemenlik Neye Denir?

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Egemenlik Sözcüğünün Anlamı Nedir? Egemenlik Ne Demektir? Egemenlik Neye Denir?



Egemenlik

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Git ve: kullan, ara
Egemenlik ya da hâkimiyet, bir Devlet'in ülkesi ve uyrukları üzerindeki yetkilerinin tümünü ifade eder Bir başka deyimle egemenlik, Devlet'i başka tüzel kişiliklerden ve örgütlenme biçimlerinden -- örneğin şirketlerden, derneklerden, kulüplerden, çetelerden, din ve mezhep birliklerinden, feodal bağlılık ve yönetim birimlerinden -- ayıran özelliktir Egemen olmayan Devlet olmaz; kaynağını Devlet'ten almayan egemenlik de olmaz
Fransızca souverainité (İng: sovereignty) teriminin karşılığı olarak geç dönem Osmanlı Türkçesinde hakimiyet (Osm: حاكمية) sözcüğü benimsenmiş, 1935 yılı dolayında da bunun Yeni Türkçe karşılığı olarak egemenlik kabul edilmiştir Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre: "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" (Eski dilde: "Hakimiyet bila kayd ü şart milletindir")
Günümüz Türkçesinde egemenlik, anlam genişlemesiyle, her türlü iktidar ve güç anlamında kullanılmaktadır (Örnek: X ilinde falan partisi egemendir; Ali Ayşe üzerinde egemenlik kurdu) Bu maddede, egemenliğin, sadece siyasi teori ve devletler hukukundaki özgün anlamı ele alınacaktır

Konu başlıkları

[gizle]
  • 1 Kavramın Tarihçesi
  • 2 Egemenlik ve Halk
  • 3 Türkiye'de "Egemenlik Milletindir" İlkesi
  • 4 Günümüzde Egemenlik Tartışmaları
  • 5 Kaynakça
Kavramın Tarihçesi
Ortaçağ Avrupası'nın büyük bir bölümünde, kaynağını kralla vassalleri veya vassallerle diğer yerel güç odakları arasındaki sözleşmelerden alan feodal ilişkiler egemendi Bunun yanısıra, çeşitli derecelerde bağımsız olan şehirler, köy birlikleri, federasyonlar, ortak yönetim alanları vb mevcuttu Ayrıca bazı yönleriyle krala bağlı, bazı yönlerden tamamen bağımsız olan Kilise de önemli bir siyasi güçtü
Modern krallıkların ortaya çıkmasıyla birlikte, Devlet'i Devlet yapan temel hak ve yetkilerin tanımlanması sorunu ortaya çıktı Fransız hukukçu Jean Bodin (1530-1596) modern egemenlik kuramının kurucusu sayılır 1576'da yayımladığı Les six livres de la république (Devlet'e Dair Altı Kitap) adlı eserde Bodin egemenliği "Devlet'in mutlak ve kalıcı gücü" olarak tanımladı "Mutlak", egemenliğin bölünemeyeceği ve paylaşılamayacağı anlamındaydı (ancak bu mutlaklık sadece kamu hakları alanındaydı ve bireyin özel haklarına tecavüz edemiyordu) "Kalıcı" olması ise bu gücün hükümdarın ölümü ile sona ermediği ve bireylerden bağımsız olduğunu gösteriyordu Egemenlik belirtilerinin bir bölümünü hükümdar şahsen kullanabilir, bir bölümünü memurlarına ve kurumlara kullandırabilirdi Ancak egemenliğin kendisi devredilemezdi
17 yüzyılda Holandalı hukukçu Hugo Grotius (1583-1645) modern devletler hukukunun ilkelerini egemenlik kavramıyla temellendirdi 1648 Westfalya Barışı ile, egemen devletlerin hukuki eşitliği ilkesi modern Avrupa devletler sisteminin temeli olarak benimsendi 17 ve 18 yüzyıllarda Hobbes, Locke, Montesquieu, Rousseau gibi düşünürler egemenlik hakkının felsefi ve analitik temelleri üzerinde günümüze dek etkili olan düşünceler ürettiler
Charles de Montesquieu (1689-1755), 1745'te yayımladığı Esprit des Lois (Kanunların Ruhu) adlı eserinde, egemenliğin üç uygulama alanını birbirinden ayırarak, yasama, yürütme ve yargı erklerinin dengelenmesinin önemine değindi 1789'da kabul edilen ABD Anayasası, Montesquieu'nün görüşlerinin etkisiyle, yasama, yürütme ve yargının mükemmel denge içinde olacağı bir Devlet düzeni tasarladı

Egemenlik ve Halk

Klasik dönem düşünürlerinin hemen hepsinde egemenliğin nihai kaynağı olarak halkın iradesi gösterilir Roma hukukundaki omnis imperium ex populo ilkesi bu düşüncenin kaynağıdır Devletin bir "Toplum Sözleşmesi" ile kurulduğu görüşü de aynı düşünceyi ifade eder Ancak ilk kaynağı halk olan egemenliğin nasıl ve ne ölçüde hükümdara aktarıldığı, sınırlarının ne olduğu, o sınırlar aşıldığı zaman hangi tedbirlere başvurulacağı, egemenlik aktarımından sonra halkta hangi bakiye güçlerin kaldığı, tartışma konuları olarak kalır Egemenliği halka dayandıran görüşle demokrasi fikri ilk kez 19 yüzyılda bağdaştırılmaya başlamış ve bu fikir ancak 20 yüzyılın ikinci yarısında genel kabul görmüştür

Türkiye'de "Egemenlik Milletindir" İlkesi
Türkiye'de milli egemenlik fikri ilk kez, padişahın cülusunda "anayasaya riayet ve vatana ve millete sadakat" yemini etmesini zorunlu kılan 3 Ağustos 1909 tarihli Kanun-ı Esasi (anayasa) değişikliğiyle gündeme geldi 1876 Anayasası'nda hükümranlık hakkının temelleri tanımlanmamış, sadece bu hakkın "eski usul gereğince" Osmanlı hanedanından bir kimse tarafından kullanılacağı belirtilmişti 1909 Anayasa değişikliğiyle hükümranlık hakkı vatan ve millete sadakat koşuluna bağlanıyor, "vatan ve milletin" anayasa yoluyla ifade bulan üstünlüğü teyit ediliyordu
Ankara'da toplanan Büyük Millet Meclisi'nin 20 Ocak 1921'de kabul ettiği Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun birinci maddesi, "Hakimiyet bila kayd ü şart milletindir" (egemenlik koşulsuz ve sınırsız olarak ulusundur) ilkesini ilan ederek radikal bir adım attı
Bu ilke, öncelikle padişaha ve onun şahsında somutlaşan geleneksel güçler dengesine verilmiş bir cevaptı "Milleti" temsil ettiği kabul edilen Meclis'in, kendi dışında hiçbir güç ve irade tanımadığı bildiriliyordu

Günümüzde Egemenlik Tartışmaları

Recep Tayyip Erdoğan'ın: " [b]Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir Bak yalan koskoca bir yalanVe Maddede ve manada egemenlik kayıtsız şartsı Allah'ındır"[1] sözleri günümüzde hala tartışmalara neden olmaktadırAbdurrahman Yalçınkaya'nın açtığı AKP'yi kapatma davasında iddianamede yer almıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.