Basketbol Oyununun Genel Kuralları Nelerdir? Basketbol Oyununun Kuralları Nedir?

Basketbol Oyununun Genel Kuralları Nelerdir? Basketbol Oyununun Kuralları Nedir?
Basketbol Oyununun Genel Kuralları Nelerdir? Basketbol Oyununun Kuralları Nedir?

Basketbol'un Tarihçesi

Basketbol Tarihi ve Gelişmesi Basketbolun anavatanı Amerikalı, babası ise aslen Kanadalı olup hayatının 40 yılını Amerika'da spor öğretmenliği yapmakla geçiren Dr James Nasimith'dirAmerika'nın Sprinfield eyaletindeki, YMCA Dershanesinde beden eğitim öğretmenliği yaparken, uzun yıllardan beri hayalinde yaşattığı bir sportif oyuna son şeklini veren Dr James Naismith bunu ilk kez okulun spor salonunda öğrencilerine oynatmış ve uygulamasını gördükten sonra gerekli düzeltmeleri yapmıştı

Dr James Naismith
Basketbol'un yaratıcısı

Spor salonuna karşılıklı duvarlarına asılan tahtadan yapılma kağıt sepetlerine topu sokmak esasına dayanan bu oyunu, atlet ve beyzbolculara iyi bir kış antrenmanı olarak tasarlayan Naismith'in eski bazı kavimlerin Amerika kıtasında oynadıkları bir oyundan faydalandığı da ileri sürülürKristof Kolomb'un Amerika'yı bulmadan önce Güney Amerika'da yaşayan Mayas adlı Kızılderili kavminin en belli başlı bir spor eğlencesi olan Tlahiotenie'nin basketbola çok benzeyen bir spor olduğu bilinir
Ancak bu tarihi uygarlıktan günümüze kadar ulaşabilen kalıntılardan, Tlahiotenle alanlarının bu günkü basketbol sahalarının en az beş misli büyüklükte olduğu görülmektedir Bu alanın iki ucunda yükselen mermer duvarlar üzerinde ve yerden ortalama 4 metre yükseklikteki yine mermerden yapılma yarım metre çapındaki çemberlerde bu oyunla basketbol arasındaki benzerliği gözler önüne sermektedir Ancak bu halkalar yere paralel olmayıp dikey durumda bulunmaktadır Top üstten değil yanlardan geçirilir Toplarda tahtadan yad, mermerden yapılmıştır Dr James NAISMITH' in "basketbol"u ortaya çıkarırken Maysalılar'ın bu oyunundan yaralanmış olabileceği de akla yakın bir ihtimaldir
Oyunun Kuralları
İlk gün (12 Ocak 1882) spor salonunun kapısına asılan ve 1937 yılına kadar değişmeyen oyunun 13 kuralı şöyledir[*]Top herhangi bir yöne bir elle yada iki elle atılır[*]Top yere bir yada iki elle (yumrukla değil) vurulabilir[*]Oyuncu topla koşamaz, Topu yakaladığı noktadan atmak zorundadır Koşarken topu yakalarsa buna izin verilir

Bu olimpiyat oyunlarının üzerinden iki yıl geçtikten sonra, dünyanın en büyük ve en ünlü spor salonlarından biri olan ve 25 bin kişiyi rahatça alabilen New York'taki Madison Square Garden, kapılarını basketbol sporuna açmıştı Bu da basketbolun artık Amerikanın en popüler spor dallarından biri olduğunun göstergesiydi

1913 yılında Uzakdoğu'dan bu spora karşı büyük bir ilgi gösterisi olmuş ve ilk kez düzenlene uluslar arası bir basketbol turnuvasında Filipin birinciliği, Çin'da ikinciliği almıştı Avrupa' ya tam anlamıyla basketbol sporun sokan ve yayanlar Amerikalı askerler olmuştu Birinci dünya savaşı nedeniyle Avrupa'ya gelen Amerikalı askerlerin boş vakitlerinde kendi aralarında oynadıkları basketbol maçları, olağanüstü bir ilgi görmüş e bu spor pek kısa bir zamnda sevilip yayılıvermiştiBunun sonucu olarak 1919 yılında Paris'te, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya'daki Amerikalı askerlerin katılmasıyla ilk kez uluslar arası askeri bir turnuva düzenlenmişti Amerikalı askerlerin birinciliği, İtalya'nın ikinciliği kazandığı bu turnuvayı, üç yıl sonra yine Fransa'daki, Joinville şehrinde, kadınların arasında düzenlenen ilk uluslar arası basketbol turnuvası izlemişti Böylece Amerikalı kadınların ilk basketbolu oynayışında tam 22 yıl sonra Avrupa'da da kadınlar arsında ilk ululararası turnuva oynanmış oluyordu Günden güne yayılmakta olana basketbol, kısa bir zaman içinde Avrupa'da en popüler spor dallarında bir haline gelmiş ve buradan da Afrika ve Avustralya'ya gitmiştir İlk FIBA başkanlığına İsviçreli olan Leon Bouffard getirilmiştir İlk Avrupa şampiyonası 1935 yılında Cenevre'de düzenlenerek birinciliği Letonya, ikinciliği İspanya, üçüncülüğü Çekoslovakya almıştır

BASKETBOL OYUN KURALLARI

• Basketbol müsabakaları iki hakem tarafından yönetilir Misafir takım sahayı seçme hakkına sahiptir Her devreden sonra saha değişimi yapılır
• Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında yapılan hava atışı ile başlar Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır
• Oyun, 10'ar dakikalık dört periyottan oluşur Beraberlik durumunda uzatma periyodu oynanır Her takım ilk üç periyotta ve uzatma periyodunda 2'şer dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkına sahiptir İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası verilir
• Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top kullanma hakkı rakip takıma geçer
• Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing), şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir Bir oyuncu top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak zorundadır
• Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu değişikliği hakkı vardır Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir Bir takımdaki beş oyuncudan biri ortada (post), ikisi savunma (guard) ve ikiside hücum (forward) oyuncusudur
• Oyunu bir baş hakem ve yardımcı hakem olarak iki hakem yönetir
• Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna dahil olamaz Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının toplamı, takım faullerini de belirler Toplamda dört takım faulüne ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış kullanma hakkı kazandırır
• Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden dönerse oyun devam eder Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de oyun devam eder
• Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından, oyun ve oyun zamanı durur Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top oyuna sokulur
• Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak değerlendirilir Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir
• Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri 2- Faul yapılan durumlar Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme, topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla post içinde durması vb) top kullanma hakkını karşı takıma verir Yapılan bireysel fauller ( itme, çekme, vurma, tutma vb) ise oyuncunun faul cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma hakkı kazanır
• Serbest atış hakkı adedi, faulun yapıldığı zaman, yer ve çeşidine göre değişir Şut atışı sırasında faul yapılmış ve atış sayı olmamışsa, atışı yapan takıma iki serbest atış hakkı verilir Eğer atış sayı olmuşsa, bir serbest atış hakkı verilir Bir takım, bir devredeki "takım faul" sınırını geçmiş ve atış sahası dışında faul yapmışsa, o zaman bire-bir denen serbest atış hakkını kullanır Bu atışta kural, ilk atış sayı olursa, ikinci atış yapma hakkı kazanmaktır Bire-bir'de ilk atışı kaçıran ikinci atışı yapamaz, top potadan oyun alanına dönerse, oyun devam eder Teknik faullerde (oyunu geciktirme, sportmenlik dışı davranışlar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme vb) iki serbest atış hakkı verilir

Nba Tarihi

Basketbol Kanadalı Drjames Naismith tarafından bulunduVe bu oyunu bulduğunda sadece 13 tane kuralı vardı Nba tarihinin ilk oyunu 1 Kasım 1946 yılında New York Knickerbockers ile Maple Leaf Gardens arasında oynandıMaçı New York 68-66 kazandıÖnceden atış yapıldığında zıplanmazken daha sonradan bu kural kaldırıldıÖnceden sut atma süresi sınırsızken sonradan 24 saniye haline getirildi

Profesyonel basketbol 1950 lerde basladıVe Nba in ilk efsane oyuncusu Boston Celtics’in oyuncusu Bob Cousy olmusturOyun zekası,tarihte yapılan ilk güzel hareketler ona aittir1946 da 4 periyottan 12 dakikalık maçlar oynanmaya başladıNba tarihinin ilk Şampiyonu 1946 yılında Philadelphia Warriors takımı oldu

1958-1966 yılları arasında Boston Celtics fırtınası estiBu seneler arasında 8 kez üst üste şampiyon oldularBob Cousy,Bill russell gibi efsanelere sahiptilerO zamanlar iki oyuncu arasında büyük çekişme vardıBunlardan birisi Wilt chamberlain diğeri ise Bill Russell dıZaten Lakers ve Boston o zamanlara damgalarını vurdularTabi bu yarışı Boston Celtics kazandı ama Lakers da diğer seneler için takımları zorlayacağını ispatladı1970 li yıllarda Nba basketbolu gerilemeye başladıBu yüzden ABA(lise basketbolu)kurulduOrdan oyuncular getirilmeye başlandıVe yeni kurallar getirildi1978 yılında üçlük basketbola kazandırıldıDaha yeni kurallar getirildiVe Nba seyir zevkini tekrar kazandıran bir oyuncu Nba e draft edildi1976 yılında Philadelphia ya geldiOnun adı Julius Erving tiYaptığı smaçlar,müthiş akrobatik hareketleri Nba e tekrar seyirci gelmesini sağladıOnla birlikte Larry Bird de Nba i güçlendirdiBoston a gelen Bird akıl dolu asistleri,üçlükleri,hırsı kısacası her şeyi ile basketbola katkı sağladıTabi bunların yanında Kareem Abdul Jabbar gibi büyük oyuncunun da Nba katkısı büyüktüYaptığı sky hook halen tüm oyuncular tarafından yapılmakta

1981 yılında Nba gelen bir oyuncu tüm basketbolun oyun felsefesini değiştirdiBu oyuncu Earvin Magic Johnson dıAkıl almaz asistleri,oyun zekası,oyunu muhteşem kuruşu onu efsaneler arasına sokmaya yettiBir oyun kurucunun kısa olması gerekir felsefesini ortadan kaldırdı(Magic 2metre 5 cm boyundaydı)Bir maçtan sonra bir oyuncunun yorumu Magic i açıkça ifade eder”Yaptığı bir asisti anlamak için zekanızın normal bir insandan üstün olması gerekir”

1990 yıllara da damgasını vuran bir oyuncu geldiMajesteleri Micheal Jordan dıNba de 1990 lı yıllara kadar playofflara zor çıkmış bir takımı 6 sene şampiyon yaptıSmaçları,sayıları,sutları,liderliği onu Nba tarihinin en büyük oyuncuları arasına soktuSon saniye basketleri karşı takımı delirtmesine sebep olmustuDönemin en büyük savunmacısı Craig Ehlo maç öncesi Jordanı tutacağını,20 sayıda tutmayı planladığını söylediJordan o maçta 61 sayı attıBunun üzerine Ehlo röportajda şöyle konuştu”Elimden geleni yaptımAma bir tanrıyı savunmak kolay iş değildi”

Nba basketbolu Avrupa basketbolundan ayrı kurallara göre oynanırÇünkü Nba basketbolu bir oyun değildirBir yaşam felsefesidir

NBA’in unutulmayan yıldızları

NBA Dünyadaki her basketbolcunun rüyasını süsleyen eşsiz arena
Dünya üzerindeki sporlar içinde futboldan sonra en fazla izlenilirlik oranına sahip bu sahnede yer alabilmek rüyasıyla, Avrupa’dan Asya’ya kadar en yetenekli basketbolcular draft edilmek için Amerika’nın yolunu tutmakta NBA artık, gerek oyuncu profili gerekse hitap ettiği izleyici kitlesiyle, ulusal bir ligin çok çok ötesinde Bu fantastik sahnede 10 yıl öncesine göz gezdirdiğimizde, yabancı sayısı bir elin parmaklarını geçmezken; şimdi 30 farklı kültürün üzerinde oyuncu, bu endüstri içinde mücadele ediyor 30 ortaklı bir şirket olan NBA, aynı zamanda ticari ilişkilerin yoğun biçimde yaşandığı pazarı andırıyor Bir zamanların basketbol efsaneleri, şimdi kendi yerlerine aday gösterilen oyuncuların ilham kaynağı oluverdiler İşte bunlardan bazıları
Michael Jordan: NBA tarihinin gelmiş geçmiş en büyük yıldızı olarak gösteriliyor 1990’lı yıllarda ortaya koyduğu oyunla herkesin beğenisini kazandı Chicago Bulls’u 6 yıl NBA şampiyonluğuna taşıyan basketbolun efsane ismi, ulaşılması güç bir rekora da imza attı Aynı sezonda üç ‘en değerli oyuncu’ ödülü alan üç oyuncudan biri olan Jordan, altı kez de ‘play-off’ların en değerli oyuncusu’ ödülüne layık görüldü
Scottie Pippen: Phill Jackson yönetimindeki unutulmaz Chicago Bulls kadrosunda, Michael Jordan ile birlikte takımı sürükleyen önemli yıldızdan biriydi Jordan’ın gölgesinde kalması olumsuz görünse de, NBA’e damgasını vuran önemli yıldızlardan biri olmayı başardı
Larry Bird: 80’li yılların ortaları ve 90’lı yılların başlarında, Boston Celtics’in her şeyiydi Onu diğerlerinden ayıran en büyük özelliği 3 sayılık atışların efsane ismi oluşuydu Günde 1000 atış kullanarak antrenman yapan Bird, basketbolcularda çok fazla görülmeyen iki elini de kullanabilme özelliğine sahipti Halen NBA ekiplerinden Indiana Pacers’ın başkanlığını yapıyor
David Robinson: NBA’de ‘amiral’ olarak bilinen Robinson, uzun yıllar San Antonio Spurs’te takımın liderliğini yapmış, sonraları bu görevi Tim Duncan’a devretmişti 1993-1994’te oynanan San Antonio Spurs-Los Angeles Clippers finalinde, Spurs adına 71 sayı üretmesi ulaşılması güç bir rekor olarak tarih sayfalarındaki yerini aldı
Magic Johnson: 1979’da geldiği Los Angeles Lakers’ta henüz ilk senesinde şampiyonluk yaşadı 16 Mayıs 1980’de deplasmanda Philadelphia’yı 4-2 yendikleri serinin o unutulmaz 6 maçında takımına kazandırdığı 42 sayı, 15 ribaunt ve 7 asistle yıldızlaştı 80’li yıllarda takımıyla 7 final oynayıp 4 şampiyonluk kazandı 1991’de HIV virüsü yüzünden basketbolu bırakmak zorunda kalmasına rağmen, sonraları bu hastalığı yenmeyi bildi
Karl Malone: Kariyerinin en başarılı yıllarını Utah Jazz’la yaşayan ‘postacı’, takımının en çok sayı üreten, en fazla oyunda kalan ve en çok ribaunt alan oyuncusu olmayı başarmıştı NBA’de tüm zamanların en skorer oyuncuları listesinde Kerim Abdul-Cabbar’dan sonra ikinci sırada yer alan Malone, 1996, 1997 ve 1999’da ‘en değerli oyuncu’ seçilerek basketbolun unutulmazları arasındaki yerini aldı
Kerim Abdul-Cabbar: NBA tarihinin sayı kralı Basketbol dünyasında şu ana dek hiç kimsenin rekoruna erişemediği eşsiz yetenek Kariyerine ‘yılın çaylağı’ olarak başlayan Müslüman basketbolcu, 6 NBA şampiyonluğu yaşadı 6 kez ‘en değerli oyuncu’ ödülü alırken, kendisine All-Star içinde 19 defa yer buldu 2 kez de sayı krallığı apoletini takması onu görkemli bir oyuncu haline getirdi
Charles Barkley: ‘Sir Barkley’, NBA’de ‘tüm zamanların en büyük 50 oyuncusu’ndan biri seçilmesine rağmen; 16 yıllık kariyeri boyunca şampiyonluk yüzüğünü takamadı 90’lı yılların unutulmaz basketbolcusunun adını bu yazıda geçirmemek olmazdı 16 yıllık kariyerini 37 yaşında sonlandırdı
John Stockton: 1984-1986 yılları arasında Utah Jazz istenilen başarıyı yakalayamasa da gelecek 10 yıla damgasını vuracak oyun kurucuyu sahneye çıkardı Onun adı John Stockton’dı Malone ile Stockton, müthiş bir ikili oldu 1997-98 sezonunda şampiyonluk yaşadı 2002-03’te takımı Sacramento Kings’e elendikleri maçtan sonra basketbolu bıraktı
Dennis Rodman: Basketbol dünyasının hem yetenekli hem de yaramaz çocuğu Sansasyonel hayatı kariyerini olumsuz etkilese de eşsiz oyun zekası ve zıplayabilme özelliği özel olmasını sağladı Detroit ile iki yıl üst üste şampiyonluk yaşadıktan sonra aynı başarıyı Chicago ile tekrarladı
Hakeem Olajuwon: Nijerya asıllı oyuncu, NBA’in önemli isimlerinden biriydi Houston Rockets takımıyla ligde furtınalar estiren Müslüman oyuncu, aynı zamanda genç oyunculara verdiği önemle ön plana çıkan bir isimdi Yıllar önce Mirsad Türkcan, Houston Roackets’a transfer olduğunda ona en büyük desteği Olajuwon vermişti Mirsad’ın ‘Rüya Adam’ olarak nitelendirdiği Olajuwon, yıllarca NBA’de Müslüman bir oyuncuyla oynayabilmek için dua etmiş Pota altında yaptığı bloklarla forvetlerin korkulu rüyası olan Hakeem, NBA’in unutulmayacak basketbol efsaneleri arasında yer alıyor
Joe Dumars: 80’lerin unutulmaz basketbol efsanelerinden biri Detroit forması altında müthiş bir performans sergileyen Dumars, oyunculuk döneminde çok başarılı bir grafik çizdiği takımına başkan oldu Mehmet Okur’un da bir dönem başkanlığını yaptığını hatırlatalım Isiah Thomas: Oynadığı dönemde NBA’in en iyi kısalarının başında geliyordu Muhteşem top kullanma yeteneğiyle taraftarın gönlünde taht kurdu 1982-93 yılları arasında 12 kez All-Star, 1984 ve 86 All-Star maçlarında ‘en değerli oyuncu’ oldu 1984, 85 ve 86’da ‘en iyi ilk beş’te yer aldı 1989 ve 90’da Detroit Pistons’la şampiyonluğa ulaştı 1990 finallerinin ‘en değerli oyuncusu’ seçildi 1996’da NBA tarihinin ‘en iyi 50 basketbolcusu’ arasında yer aldı

1 Normal Lig Müsabakaları :

a Normal lig müsabakaları, On altı (16) takım arasında, her takımın biri kendi sahasında diğeri rakip takımın sahasında olmak üzere deplasmanlı, iki devreli ve lig usulü oynanır
b Bu müsabakalar sonrası yapılan puan sıralamasına göre;
(1) Birinciden sekizinciye (1-8) kadar, ilk sekiz sırayı alan takımlar “PLAY-OFF” maçlarını oynamaya hak kazanırlar
(2) Dokuzuncu (9), Onuncu (10), On birinci (11) , On ikinci (12) , On üçüncü (13) ve On dördüncü (14) sırayı alan takımlar sezonu tamamlamış olurlar
(3) TBL’de On beşinci (15) ve On altıncı (16) olarak son iki sırayı alan takımlar 2006-2007 sezonunda Basketbol 2 liginde yer alırlar2 Play-Off Çeyrek ve Yarı Final Müsabakaları :

“PLAY-OFF” un tüm turlarında takımların ligde oynamış oldukları maç sonuçları aşağıdaki gibi dikkate alınır
a Eşleşen takımların normal ligde oynamış oldukları maçların ikisi de aynı takım tarafından kazanılmışsa iki maçı kazanan takım o turun maçlarına 1-0 üstün başlar
b Eşleşen takımların normal ligde oynamış oldukları maçlarda takımlar bir kez kazanmış, bir kez kaybetmiş ise, o turun maçları 0-0 başlar
c Çeyrek ve yarı final müsabakaları kazanılmış üç (3) maç üzerinden oynanır ve bu turlarda;
(1) Şayet maçlar 0-0 başlar ise, ilk iki maç, Normal Ligi üst sırada bitiren takımın sahasında 3 ve 4 maçlar rakip sahada ve 5 maçın gerekmesi halinde Ligi üst sırada bitiren takımın sahasında olmak üzere sıra ile oynanır
(2) Şayet “PLAY-OFF” serisine 1-0 üstün başlanır ise 1 maç seriye ligi üst sırada bitiren takımın sahasında 2 ve 3 maçlar ise rakip sahada oynanır 4 maçın gerekmesi halinde ise son maç ligi üst sırada takımın sahasında oynanır

Çeyrek Final Eşleşmeleri :

Normal Ligi ilk 8 sırada bitiren takımlar;
Birinci (1) ile sekizinci (8) (Turun galibi “ A” olarak isimlendirilir)
İkinci (2) ile yedinci (7) (Turun galibi “ B” olarak isimlendirilir)
Üçüncü (3) ile altıncı, (6) (Turun galibi “ C” olarak isimlendirilir)
Dördüncü (4) ile beşinci (5) (Turun galibi “ D” olarak isimlendirilir)
şeklinde eşleşirlerYarı Final Eşleşmeleri :

Çeyrek Final müsabakaları sonucunda tur atlayan (A – D) ve (B - C) takımları arasında oynanır Turu geçen iki takım finalde eşleşirler3 Play-Off Final Müsabakaları :

Final müsabakaları kazanılmış dört (4) maç üzerinden oynanır Şayet maçlar 0-0 başlar ise, ilk iki maç, Normal Ligi üst sırada bitiren takımın sahasında, 3 ve 4maçlar rakip sahada, gerekmesi halinde 5maç ligi üst sırada bitiren 6 maç rakip sahada ve 7 maç ligi üst sırada bitiren takımın sahasında olmak üzere sıra ile oynanır Şayet “PLAY-OFF” serisine 1-0 üstün başlanır ise 1maç normal ligi üst sırada bitiren takımın sahasında 2 ve 3 maçlar ise rakip sahada oynanır 4 maçın gerekmesi halinde normal ligi üst sırada bitiren takımın sahasında, 5maç rakip sahada ve 6 ligi üst sırada bitiren takımın sahasında oynanır

Final müsabakaları sonunda rakibi karşısında 4 galibiyetini alan takım 2005-2006 sezonu TBL Şampiyonu olur

Pota derbisinde basket de bol, küfür de!!!

Spor kamuoyunun Süper Lig’deki şampiyonluk yarışına kilitlendiği bir haftada basketbolda da çok önemli bir maç vardı: FBahçe-Beşiktaş
Potadaki bu derbi öncesi ev sahibi FBahçe’nin hedefi, ezeli rakibini yenip ilk dörde girmek ve play-off için avantaj elde etmekti Bilindiği gibi, ilk dört takım çeyrek finalden itibaren play-off’a dahil oluyor Beşiktaş’ın amacı ise hem zirve yarışından kopmamak hem de bu sezonki 8 derbiden de galibiyetle ayrılmaktı Bu sezon Efes, Ülker ve GSaray’ı her iki maçta da yenen Beşiktaş, FBahçe’yi de ilk yarıdaki karşılaşmada mağlup etmişti 5 bin taraftarının desteğini arkasına alan ev sahibi FBahçe, karşılıklı basketlerle başlayan maçta dakikalar ilerledikçe üstünlüğünü rakibine kabul ettirdi İlk periyot 22-14 bitti İkinci periyotta Kerem Tunçeri sakatlandı ve maçı bıraktı Pota altında Kambala ile çarpışan ve gözüne darbe alan Kerem, kısa süreli baygınlık geçirdi ve sedyeyle soyunma odasına götürüldü FBahçe, Kerem’in sakatlığından sonra özellikle Damir Mrsiç ile bulduğu üç sayılık basketlerle farkı artırdı ve ilk yarıyı 42-30 önde tamamladı
Taraftarlarının küfürlü tezahüratları altında 3 periyoda da çok iyi başlayan FBahçe, farkı iki sayı daha artırarak son periyoda 63-48 önde girdi Maçın son çeyreğinde iki sportmenlik dışı faul alan Beşiktaşlı Barış, diskalifiye oldu Son dakikalarda skor avantajını kullanıp rahat bir oyun sergileyen FBahçe, sahadan 88-73 galip ayrıldı
Bol skorlu maça damgasını vuran en önemli olay ise karşılaşma boyunca Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’e edilen küfürlerdi Hafta içinde yaptığı açıklamalar nedeniyle spor camiasından büyük tepki toplayan Demirören’e yönelik küfürleri FBahçe Başkanı Aziz Yıldırım el işaretleriyle önlemeye çalıştı; ama taraftarları susturmaya muvaffak olamadı Maç sonrasında FBahçeliler galibiyetin sevincini yaşarken, emniyet güçleriyle taraftarlar arasında yaşanan gerginlik kavgaya yol açtı Polis, zor kullanarak taraftarları dağıtmaya çalışırken, pota arkası tribününde arbede yaşandı Taraftarlar, koltukları ve başka yabancı maddeleri polislerin üstüne attı Polis de olayları önlemek için biber gazı sıktı Gözaltına alınan bazı taraftarlar, herkes dağıldıktan sonra serbest bırakıldı! FBahçe taraftarlarının alınmadığı ilk yarıdaki maçta da Beşiktaş taraftarları tek tek oyunculara ve FBahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a küfür etmişti
Erkekler Basketbol Ligi’ndeki diğer maçlarda ise lider Ülker, galibiyeti bulunmayan İTÜ’yü rahat bir oyunla yendi Efes ise Tekel’i zor da olsa yenerek çıkışını sürdürdü Geçtiğimiz hafta evinde FBahçe’ye farklı mağlup olan Telekom da ligde tutunmaya çalışan Erdemir’i Tutku’nun etkili oyunuyla geçti
[BASKETBOL PANORAMA]
Haftanın Takımı:
Fenerbahçe
Haftanın Oyuncusu:
Mrsic (FBahçe)
Haftanın Antrenörü:
Aydın Örs (FBahçe)
Haftanın Hakemi:
Fatih Dalay (Erdemir-Türk Telekom)
Haftanın Karması:
Semih (FBahçe), Mrsiç (FBahçe), Ersin (Banvit), Gilbert (Darüşşafaka), Trepagnier (Ülker)
Sayı Krallığı:
27/610 Sayı: Dixon (GSaray), 27/523 Sayı: Wright (Beşiktaş),
Asist Krallığı: 26/174: Kerem (Beşiktaş), 27/130: Reese (Tekel)