Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gölleri, irmakları, nelerdir, türkiyenin, ülkemizin, önemli

Ülkemizin En Önemli İrmakları Ve Gölleri Nelerdir? Türkiye'nin En Önemli İrmakları

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkemizin En Önemli İrmakları Ve Gölleri Nelerdir? Türkiye'nin En Önemli İrmakları



Ülkemizin En Önemli Irmakları Ve Gölleri Nelerdir? Türkiye'nin En Önemli Irmakları
Ülkemizin En Önemli Irmakları Ve Gölleri Nelerdir? Türkiye'nin En Önemli Irmakları

TÜRKİYE’NİN GÖLLERİ VE BÖLGELERE GÖRE DAĞILIŞLARI

1 Yerli Kaya Gölleri

a Tektonik Göller: Yer kabuğunun çökmesi veya kırılması neticesinde meydana gelen çukurluklara suların dolmasıyla oluşurlar Dünya’nın en derin gölü olan Baykal Gölü (1741 m), Lût Gölü, Hazar Gölü ve Çad Gölü yeryüzündeki başlıca büyük tektonik göllerdir

Ülkemizdeki başlıca tektonik göller ise şunlardır:

Marmara Bölgesi’nde; Sapanca, İznik, Ulubat ve Manyas gölleri,

Ege Bölgesi’nde; Simav Gölü,

Göller Yöresi’nde; Beyşehir, Eğirdir, Acıgöl, Burdur, Ilgın (Çavuşçu), Akşehir, Eber, Suğla ve Kovada gölleri,

İç Anadolu Bölgesi’nde; Tuz, Seyfe ve Tuzla gölleri,

Doğu Anadolu Bölgesi’nde Hazar, Hozapin ve Van gölleri

Türkiye’nin en büyük tabii gölü olan Van Gölü, tektonik bir çukurluğun önünün lavlarla kesilmesi sonucu oluştuğundan volkanik set gölü olarak da bilinir

b Karstik Göller: Bu tür göller, kayatuzu, jips, kalker gibi çözünebilen tabakaların bulunduğu sahalarda meydana gelir Bazı karstik göllerin oluşumunda tektonik olaylar da etkili olmuştur

Karstik göller, ülkemizde en fazla AKDENİZ BÖLGESİ Toros Dağları’nın batı kesiminde bulunur Buralarda yer alan Kızılören obruk gölü, Kestel, Avlan, Yarışlı ve Salda gölleri tipik birer karstik göldür Bu göllerimiz sadece, kireçtaşlarının çözülmesiyle oluşan çanaklar üzerinde meydana gelmişlerdir

Bununla birlikte, bu alandaki bazı göllerimizin ise oluşumu, tektonik çanaklarda başlamış, karstik olaylarla devam etmiştir Bu göllerimizin başlıcaları, Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Kovada ve Suğla gölleridir

c Volkanik Göller: Volkanik faaliyetler esnasında oluşan patlama çukurları içerisinde meydana gelen göllerdir Başlıca volkanik göllerimiz, Meke Gölü, Acıgöl, Nemrut ve Gölcük gölleri ile Süphan Dağı’nın yan kraterlerinden birinde bulunan Aygır Gölü’dür

d Buzul (Sirk) Gölleri: Dağ doruklarında, buzulların aşındırmasıyla oluşan ve sirk adı verilen çukurluklarda meydana gelirler Ülkemizde Sat, Ağrı, Erciyes, Kaçkar ve Bolkar dağları ile Aladağlar üzerinde yer yer bu türden göller bulunmaktadır

2 Set Gölleri

a Alüvyal Set Gölleri: Alüvyonlarla akarsuyun önünün kapanması sonucu oluşur Ülkemizde, Marmara, Çamiçi (Bafa), Köyceğiz, Mogan ve Eymir Gölleri ile Uzungöl bu tür göllerdendir

b Kıyı Set Gölleri: Dalga ve akıntıların taşıdığı malzemeleri koy ve körfezlerin ağız kısmında biriktirmesiyle oluşur Ülkemizde, Büyük ve Küçük Çekmece gölleri, Durusu (Terkos) gölü, Çukurova deltasındaki Akyatan gölü kıyı set gölleridir

c Heyelan Set Gölleri: Heyelan sonucu bir akarsuyun önünün kapanmasıyla oluşur Tortum, Sera, Abant, Zinav ve Sülük gölleri ile Yedigöller bu tür göllerdendir

Abant Gölü’nün oluşumunda tektonik hareketler ile alüvyal birikimlerin de etkisi oluşmuştur

d Volkanik Set Gölleri: Volkanizma sonucu vadi önlerinin kapanmasıyla meydana gelir Van, Erçek, Nazik, Çıldır, Haçlı ve Balık gölleri ülkemizdeki volkanik set gölleridir

e Baraj (Yapay) Gölleri: Yapay göllerimizin en büyükleri, Atatürk, Keban, Karakaya ve Hirfanlı barajlarının gerisinde kurulan göllerdir


Alıntı Yaparak Cevapla

Ülkemizin En Önemli İrmakları Ve Gölleri Nelerdir? Türkiye'nin En Önemli İrmakları

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkemizin En Önemli İrmakları Ve Gölleri Nelerdir? Türkiye'nin En Önemli İrmakları



A TÜRKİYENİN AKARSULARI
Türkiye akarsular bakımından şanslı bir ülkedir Özellikle doğu ve güney komşularına göre zengin bir ülke sayılır Akarsularımız uzunluk akıttıkları su miktarı (Debi), beslenme şekilleri ve su miktarının yıl içindeki değişimi (Rejim) bakımından farklı özellikler gösterir Ancak Türkiye akarsuları bütünüyle düşünüldüğü zaman bazı ortak yönleri ortaya çıkar
1 Akarsularımızın Genel Özellikleri
Türkiye akarsularının ortak özelliklerinin başında genellikle kısa boylu olmaları gelir Kızılırmak, Yeşilırmak Fırat ve Dicle dışındaki akarsularımız kısa boyludur Sınırlarımız içinde doğup ve kendi kıyılarımızdan denize dökülen en uzun akarsuyumuz olan Kızılırmak’ın boyu 1355 km’dir Akarsularımızın boylarının kısa olmasının başlıca nedeni; ülkemizin bir yarımada olması ile Kuzey Anadolu dağları ve Toros dağlarının uzanış biçimidir Bu dağlardan kaynaklanan ve denize dökülen akarsuların boyu çok kısadır Çünkü bu dağlar, kıyıya çok yakın ve paralel olarak uzanmaktadır Akarsularımızın bir başka ortak özelliği de hızlı akmalarıdır Bunun başlıca nedeni, ülkemizde dağların fazla olması ve genellikle sıradağlar şeklinde uzanmasıdır Bu akarsuların hızı da fazla olmaktadır
Türkiye akarsularının pek çoğunun akıttığı su miktarı, mevsimlere göre önemli farklılıklar göstermektedir Bu da ülkemizdeki farklı ilkim özelliklerinden kaynaklanmaktadır Genellikle yaz mevsiminde akarsularımızın akıttığı su azalır Küçük akarsuların pek çoğu kurur
İç Anadolu, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin büyük kısmında durum böyledir Buna karşılık ilkbahar ve kış mevsimlerinde akarsular birden canlanır ve bol su taşırlar Çünkü bu mevsimlerde artan yağışlar ve eriyen kar suları akarsuları besler Ancak Karadeniz Bölgesi’nin akarsularında durum farklıdır Çünkü bu bölge ikliminin özelliği olarak, her mevsim yağış düşmekte ve akarsuları beslemektedir
Akarsularımızın pek çoğu ülke sınırları içinden doğmakta ve kendi topraklarımızdan denize dökülmektedir Fırat, Dicle, Aras, Kura ve Çoruh ırmakları ise topraklarımızdan doğdukları halde ülke dışından denizlere veya göle ulaşmaktadır Meriç ve Asi ırmakları da ülkemiz dışından kaynaklarını alarak kıyılarımızdan denize dökülmektedir

Resim 1: Yurdumuzdan bir akarsu görüntüsü
Akarsularımız genellikle açık havzaya sahiptir Van gölü, Tuz gölü ve göller yöresi kapalı havzalarındaki küçük akarsular dışında kalanlar denizlere ulaşırlar Yani açık havzaya sahiptirler
Akıttıkları su miktarının yıl içinde değişmesi, sel olaylarının sıkça görülmesi, yatak eğimlerinin ve hızlarının fazla olması nedenleriyle, akarsularımızda ulaşım imkanları çok sınırlıdır
2 Başlıca Akarsularımız
a Karadeniz’e Dökülen Akarsular
Çoruh: Mescit dağlarından doğar En önemli kolları Doğu Anadolu’dan gelen Oltu ve Tortum çaylarıdır Bu ırmağın vadisi çok dar ve derindir Çevresindeki dağlık alana göre 1000 metreden daha fazla gömülmüştür Gürcistan topraklarında Batum’dan Karadenize dökülür
Yeşilırmak: Bu ırmağın en uzun kolu olan Kelkit, Doğu Karadeniz’de Gümüşhane dağlarından doğar Batıya doğru Kelkit oluğu boyunca akar Erbaa Ovası’nı geçtikten sonra batıdan gelen Yeşilırmak kolu ile birleşir ve kuzeye yönelerek oluşturduğu Çarşamba Deltasından Karadeniz’e ulaşır
Kızılırmak: Sınırlarımız içinde doğarak kendi topraklarımızdan denize dökülen en uzun akarsuyumuzdur En uzun kolu, Sivas doğusundan ( Kızıldağ) kaynağını alır İç Anadolu’da büyük bir yer çizer Kırmızı renkli tortullar arasından geçerken suları kırmızımsı bir renk alır Tuz gölünün kuzeyinde, kuzeye doğru yönelir Delice, Devrez ve Gökırmak kollarını aldıktan sonra oluşturduğu Bafra Ovasından denize ulaşır Üzerinde Hirfanlı ve Altunkaya baraj gölleri bulunur

Resim 2: Kızılırmak’tan bir görünüş
Sakarya: Bu ırmak, Afyon kuzeyindeki Emir Dağından doğar Batıdan Porsuk, doğudan da Ankara Çayı’nı alır Batıya doğru büyük bir kavis çizdikten sonra kuzeye yönelir Adapazarı Ovası2nı geçtikten sonra Karadeniz’e ulaşır Üzerinde Hasan Polatkan ve Gökçekaya barajları kurulmuştur
b Marmara Denizine Dökülen Akarsular:
Bu akarsular Marmara denizine güneyden dökülürler Güney Marmara bölümüyle İç Batı Anadolu’dan kaynaklanırlar Kısa boylu olan bu akarsuların en önemlisi Susurluk Çayı’dır
Susurluk: Simav Çayı adıyla, Simav yakınlarından doğar Karacabey Ovasını geçtikten sonra Uludağ’dan kaynağını alan Nilüfer Çayı ile birleşir ve Susurluk olarak Marmara denizine ulaşır
Susurluk Çayı’ndan başka güney Marmara bölümünden doğan bazı küçük çaylar da vardır Bunların bazıları denize ulaşırken bazıları da göllerde son bulmaktadırlar
c Ege Denizine Dökülen Akarsular:
Ege denizine dökülen akarsular, Marmara ve Ege bölgesi toprakları üzerindedir Bunların başlıcaları kuzeyden güneye doğru Meriç, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ırmaklarıdır
Meriç: Kaynağını Bulgaristan topraklarından alır Edirne’de Tunca ile birleşir Genel olarak kuzey – güney yönünde akarak Türkiye – Yunanistan sınırını oluşturur Doğudan gelen Ergene Çayı’nı da aldıktan sonra Ege denizine ulaşır
Gediz: İç Batı Anadolu Eşiğindeki Murat Dağından doğar Çeşitli kolları aldıktan sonra Gediz grabenini takiben batı yönünde akar Yakın bir zamana kadar İzmir Körfezinin iç kesimine dökülürken, yatağının değiştirilmesi sonucu, Menemen Ovası’nı geçtikten sonra Foça güneyinde denize ulaşmaktadır Gediz ırmağı üzerinde Demirköprü Barajı bulunmaktadır
Küçük Menderes: Bozdağlardan kaynağını alır Birçok küçük kolla birleşerek Küçük Menderes Grabeni içinde büklümler yaparak akar Kuşadası Körfezi’nin kuzeyinde Selçuk yakınlarında denize ulaşır

Resim 3: Yurdumuzdan bir akarsu görüntüsü
Büyük Menderes: Önemli kaynaklarını İç Batı Anadolu, Göller yöresi ve Menteşe yöresinden alır Ana akarsu aynı adı taşıyan graben içinde batı yönünde, menderesler yaparak akar ve denize dökülür Bu akarsuyun üzerinde Adıgüzel ve Kemer barajları kurulmuştur
d Akdeniz’e Dökülen Akarsular:
Asi dışındaki Akdeniz’e dökülen akarsular, Toros dağlarından gelen sulardır Bunların başlıcaları batıdan doğuya doğru şöyle sıralanır:
Aksu: Kaynağını Isparta yakınlarından alır Karstik alanlarda genellikle kuzey – güney yönünde akarak Antalya Körfezi’ne dökülür
Göksu: Taşeli Plâtosu’nun kuzeyinden kaynaklarını alır İki büyük kolunu Mut yakınlarında aldıktan sonra oluşturduğu Silifke Ovası’ndan denize ulaşır Göksu’nun vadisi kalker araziye çok yerde yüzlerce metre gömülmüştür Yer yer kanyon vadiler oluşturmuştur Akarsu bazen de karstik tünellerden geçer
Seyhan: Zamantı Çayı adıyla Uzunyayla’dan doğar Göksu kolu ile birleşerek Seyhan adını alır Adana yakınlarında oluşturduğu Adana Ovası’na ulaşır Burada büklümler yaparak Mersin Körfezi’ne dökülür Bu ırmak üzerinde Seyhan barajı kurulmuştur
Ceyhan: Elbistan havzasını kuşatan dağlardan kaynaklarını alır Büyük bir yarma vadi ile Kahramanmaraş düzlüğüne ulaşır Osmaniye yakınlarında Çukurova’ya girer İskenderun Körfezi’nin batısında, Yumurtalık yakınlarında denize dökülür Bu ırmak üzerinde Aslantaş ve Menzelet barajları vardır
Asi: Lübnan’dan doğar Kızıldeniz’den Kahramanmaraş’a kadar uzanan büyük bir grabeni kuzey kesimini takip ederek Antakya’nın doğusundan topraklarımıza girer Amik Ovası’nın güneyinde bir yay çizerek tekrar güneye yönelir Samanda yakınlarında Akdeniz’e ulaşır

Resim 4: Asılı Vadi
e Basra Körfezi’ne Dökülen Akarsular:
Fırat: Kaynağını topraklarımızdan alan ve sınırlarımız dışında denize dökülen en uzun akarsuyumuzdur En önemli iki konu Karasu ve Murat’tır Doğu Anadolu’daki dağlık yörelerden, çeşitli boğazlardan geçerek akan bu iki büyük kol Keban Barajı’nda birleşir Daha sonra Malatya Havzası’ndan geçer Güneydoğu tarafları Torosları boğazlarla geçtikten sonra Gaziantep – Şanlıurfa platolarını derin bir biçimde yararak sınırımızı terk eder ve Suriye’ye girer Irak’ın güneyinde Basra Körfezi yakınlarında Dicle ile Şat-ül Arab’da birleşerek Basra Körfezi’ne dökülür Üzerinde Atatürk, Karakaya ve Keban Barajları vardır
Dicle: Güneydoğu Toroslardan geçen çok sayıdaki küçük kollarla beslenir Cizre güneyinde Türkiye – Suriye sınırını oluşturduktan sonra Habur ( Hezil) Çayı ile birleşir ve Irak topraklarına girer Daha sonra, Hakkari Bölümü’nden beslenen Zap suyu ile birleşir ve güneye doğru akar Şat-ül Arab’da Fırat ile birleşerek Basra Körfezi’ne dökülür Üzerinde başta Devegecidi barajı olmak üzere çok sayıda küçük baraj vardır
f Hazar Denizi’ne Dökülen Akarsular:
Bunlar topraklarımızdan çıkarak Azerbaycan’da birleşip Hazar gölüne dökülen Kura ve Aras ırmaklarıdır
Kura: Kars yakınlarından kaynaklarını alır Ardahan plâtosunu geçtikten sonra Gürcistan topraklarına girer Daha sonra Azerbaycan topraklarına giren Kura, Aras ile birleşerek Hazar gölüne dökülür
Aras: Erzurum’un güneyinde Bingöl dağlarından sonra büyük bir yay çizerek Ağrı Dağı’nın doğusundan Dilucu mevkiinde Türkiye – Ermenistan – Nahcivan – İran sınır kavşağından geçer İran’ın kuzey sınırını oluşturduktan sonra Azerbaycan topraklarında Kura ile birleşerek Hazar gölüne dökülür
3 Akarsu Havzalarımız:
Akarsularımızın çoğunun havzası açıktır Yani bu akarsular, açık denizlere dökülmektedir Bazı akarsularımız ise sularını açık denizlere ulaştıramamaktadırlar İşte bunların havzaları kapalı havzalardır
Kura ile Aras ırmakları Türkiye dışında bulunan Hazar gölü kapalı havzasına akarlar
a Türkiye’deki Kapalı Havzalar:
Konya Kapalı Havzası: Kuzeyden Obruk plâtosu, güneyden ise Toros dağlarının etekleriyle sınırlandırılmıştır Doğu – batı yönünde uzanan büyük bir kapalı havzadır Beyşehir Gölü ile Toroslardan ve Obruk Plâtosundan gelen sular, bu kapalı havzada toplanır Ancak bu sular fazla değildir Konya, Karapınar, Karaman ve Ereğli yakınlarında tuzlu bataklıklar ve geçici göller oluşmuştur Onun için verimsiz düzlükler geniş alanlar kaplar
Tuz Gölü Kapalı Havzası: Haymana Cihanbeyli ve Obruk plâtoları arasında yer alan tektonik bir çukurluktur Gölün çevresinde tuzlu topraklar vardır İçerisinde tuz gölünün de bulunduğu bu kapalı havzaya, çevreden çok küçük ve geçici akarsular su taşımaktadır Bu sular çevre arazilerden çözdükleri tuzları, bünyelerine alarak göle taşırlar Onun için göl suları çok tuzludur Çözelti halinde bulunan tuzlar, şiddetli buharlaşma sonucu göl dibinde kristalleşerek tuz oluşturur
Afyon Akarçay Kapalı Havzası: Sultan Dağlarının kuzeyinde yer alır Çökme sonucu oluşan bu kapalı havzada Akşehir, Eber ve Karamut gölleri bulunur Sultan dağlarında ve çevreden gelen küçük derelerin suları bu göllerde toplanır Akşehir Gölü’nün suları, tuzlu olduğu için içme ve kullanmaya uygun değildir Eber gölü sularını, daha çukurda olan Akşehir Gölü’ne boşaltır Bunun için bu gölün suları tatlıdır
Afyon Akarçay Havzası, tuz gölü ve Konya Havzası kadar kurak bir havza değildir
Kırşehir’in doğusunda çok küçük bir kapalı havza olan Seyfe Gölü havzası bulunur

Resim 5: Seyfe Gölü
b Göller Yöresi Kapalı Havzaları:
Burdur Kapalı Havzası: Burdur Gölü’nün de içinde yer aldığı havzadır Bu havza, kuzeydoğu –güneybatı yönünde uzanan tektonik bir çukurluktur Havza, en çok güneyden beslenir Ayrıca çevreden gelen bir çok küçük derelerde vardır

Harita 1: Türkiye’nin akarsu havzaları
Acıgöl Kapalı Havzası: Merkezinde acı göl bulunur Çevreden gelen küçük geçici sular hep bu göle dökülür Beslenmesi zayıf, buna karşılık buharlaşma fazla olduğu için gölün suları acıdır
Ayrıca bu iki kapalı havzanın güneyinde Salda, Çorak ve Kestel gölleri de çevrelerine göre küçük birer kapalı havza oluştururlar
cVan Gölü Kapalı Havzası: Yurdumuzun doğusunda bulunan büyük bir kapalı havzadır Bu kapalı havzanın oluşumunu tektonik hareketler ve Nemrut Volkanı sağlamıştır Havzanın en çukur yerini Van Gölü doldurmuştur Bu havzanın etrafı, yüksek dağlarla çevrili durumdadır Buralardan gelen sular Van Gölü’ne toplanır Göl, en çok doğudan ve kuzeyden gelen derelerle beslenir
Van Gölü’nün suları sodalıdır Bu durum gölün kuzeyinde bulunan ve soda içeren volkanik kökenli kayalardan, sodanın sular tarafından çözülerek göle taşınmasının sonucudur
4 Akarsularımızın Rejimleri:
Akarsu rejimi, akarsuların akıttığı su miktarının yıl içindeki değişmelerine ve beslenme şekillerini ifade eder Bazı akarsuların yatağındaki su miktarı, yıl içinde belirgin bir azalma ve çoğalma göstermez Sürekli yağışlarla beslenen Doğu Karadeniz Bölümü akarsuları böyledir Bir kısım akarsularda ise akım yılın belirli aylarında düzenli olarak azalır ve çoğalır Kurak dönemde sular iyice çekilir, hatta tamamen kururken, yağışlı dönemde yatak tamamen sularla dolar Yurdumuzda bu tür akarsuların tipik örnekleri, Akdeniz ikliminin etkili olduğu yerlerde görülür Bu özellikleri gösteren akarsuların rejimlerine düzenli rejim denir Düzenli rejimli akarsularda her yılın akım grafiği bir birine çok benzer Ancak bu rejimde de zaman zaman düzensizlikler görülür Sağanak yağışlara ve hava sıcaklığındaki beklenmedik artışlara bağlı olarak ortaya çıkan kar erimeleri sonucu seller oluşmaktadır
Bazı akarsuların yataklarındaki su miktarı ise yıl içinde belirsiz zamanlarda artar Kurak bölgelerdeki akarsular böyledir Çünkü buralardaki yağışlar çok düzensizdir Bu bölgelerdeki akarsuların rejimlerine düzensiz rejim denir
Akarsular genellikle yağmur, kar, buz ve kaynak sularıyla, bazı akarsularda göl sularıyla beslenir Bunlardan sadece bir tanesi ile beslenen akarsulara sade rejimli akarsular denir Ancak sade rejimli akarsular çok azdır Ülkemizdeki akarsular genellikle hem yağmur hem kaynak hem de kar ve buz suları ile beslenir Bu akarsuların rejimine de karma rejim denir

Harita 2: Türkiye’nin başlıca baraj gölleri, gölleri ve akarsu ağı
5 Türkiye’deki Sade Ve Karma Rejimli Akarsular:
aYağmur Suları ile Beslenen Akarsular:
Ülkemizdeki akarsuların bir kısmı yağmur suları ile beslenir Genellikle Akdeniz iklimi özelliklerinin etkili olduğu yörelerimizde, yaz kuraklarının etkisi akarsulara doğrudan yansımaktadır Bu nedenle yaz aylarında bu akarsularımızın yataklarındaki sular ya çok azalmakta ya da tamamen kurumaktadır Kasım ayından sonra su miktarında hızlı bir artış görür Ocak, şubat ve mart aylarında akarsuların debisi en yüksek değerine ulaşır
Grafik 1: Ceyhan ırmağının yıllık akım grafiği

Ege Bölgesi’ndeki akarsular ve Akdeniz Bölgesi’nde karstik kaynaklarla beslenmeyen akarsular bu rejime sahiptir İç Anadolu Bölgesi’ndeki akarsularımız da yağmur sularıyla beslenen akarsulardır Buralar da az da olsa, kar suları akarsuların beslenmesine katkıda bulunmaktadır
b Kar ve Buz Suları ile Beslenen Akarsular:
Bu akarsular, yüksek dağlardan beslenirler Buralarda bulunan kar ve buzlar, sıcak aylarda eriyerek akarsulara karışır Bunun sonucu olarak Türkiye’de ilkbahar aylarında ve yaz başlarında akarsuların debisi en yüksek değerine ulaşır
Türkiye’de kar ve buz sularıyla beslenen akarsular, Doğu Karadeniz bölümünden, Hakkari bölümünden ve Doğu Anadolu’nun yüksek dağlarından beslenen akarsular
cKaynak Sularıyla Beslenen Akarsular:
Türkiye’de kaynak sularıyla beslenen akarsular, genellikle küçük akarsulardır Manavgat Çayı buna güzel bir örnektir Bu çay, Toros dağlarından doğan karstik kaynaklarla beslenir
Bir kısım akarsularımızın bazı kolları da kaynak suları ile beslenmektedir Bu kaynaklar genellikle karstik kökenlidir Fırat’ın bir kolu olan Sultan suyu, bir karstik kaynaktan beslenmektedir
dÇölden Çıkan Akarsular:
Bazı akarsularımız kaynaklarını göllerden alırlar Göl sularını boşalttıkları için bu akarsulara göl ayağı (gideğen) da denilmektedir Bunlar küçük akarsulardır Yağışlı dönemde gölün suları yükseldiği zaman bu akarsular canlanır Göl suyu seviyesi düştüğü zaman ise akarsular kurumaktadır Onun için bunların çoğu geçici akarsulardır Bu akarsuların başında Çarşamba suyu gelir Beyşehir Gölü’nün sularını Konya Ovası’na akıtır
Eğridir Gölü’nden çıkan Kovada suyu, güneye doğru akarak Kovada gölüne dökülür
Göllerden kaynaklanan akarsulardan başka, bataklıklardan çıkan akarsular da vardır

Grafik 2: Kızılırmak’ın yıllık akım grafiği
e Karma Rejimli Akarsular:
Ülkemizde kısa mesafelerde iklim özellikleri değişmektedir Bu nedenle uzun boylu akarsularımızın yukarı ve aşağı çığırları farklı iklim bölgelerinde bulunmaktadır Ayrıca aynı akarsuyun değişik kolları değişik şekillerde beslenebilmektedir Fırat ırmağının kollarından Sultan suyu, bir karstik kaynaktan beslenirken diğer büyük kolları yüksek dağlardan eriyen kar ve buz sularıyla beslenmektedir Aynı zamanda yağmurlar da bu ırmağı önemli ölçüde güçlendirmektedir Bunlardan anlaşılacağı gibi, ülkemizde büyük akarsular karma rejimlidir Karma rejimli akarsular, bir yandan yağmur sularıyla beslenirken diğer yandan da eriyen kar, buz suları ve kaynak sularıyla güçlenen akarsulardır Kızılırmak, Yeşilırmak ve Fırat bunların başında gelir
6 Türkiye’de Akarsuların Oluşturduğu Şekiller:
Akarsular yeryüzünün şekillenmesinde en etkili olan dış kuvvetlerdir Çünkü, kutup bölgeleri, çöller ve dağların yüksek kısımları dışında kalan yerlerde akarsular etkilidir Sahip olduğu konum, iklim ve topoğrafya özelliklerinden dolayı Türkiye de akarsuların etkili olduğu ülkeler arasındadır
Türkiye’deki akarsu sistemi Üçüncü Jeolojik Zaman’ın sonunda, orojenik hareketlerin bitmesiyle oluşmaya başlamıştır Daha sonraki epirojenik hareketler sonucu meydana gelen yükselmeye bağlı olarak akarsular, vadilerine iyice gömülmüşlerdir iç kuvvetlerin hazırlamış olduğu ana yer şekilleri akarsular tarafından işlenmekte ve değiştirilmektedir Böylece akarsu sistemi de gelişerek bugünkü şeklini almıştır Yeryüzünün ve Türkiye’nin şekillenmesini sağlayan akarsular şekillerini iki yolla oluştururlar
B AŞINDIRMA ve BİRİKTİRME
Akarsu aşındırmasının bağlı olduğu etkenler; suyun miktarı, yatak eğimi, akarsuyun hızı taşıdığı yük miktarı taş ve tabakaların özellikleri gibi faktörlerdir
Akarsuların aşındırması; su kütlesinin yatak kenarlarına çarpması, içlerindeki kum ve çakılların çarpması ve suyun çözmesi sonucu meydana gelir

Resim 6: Kanyon Vadi
1Aşındırma Şekilleri:
Türkiye’de akarsu aşındırmasının etkili olmasını başta gelen nedeni, yüksek dağların fazlalığıdır Çevrelerine göre çok yüksek olan Kuzey Anadolu Dağları ve Toros Dağlarından kaynaklanan akarsular, hızla akarlar Onun için de aşındırma güçleri fazladır

Şekil 1: Kertik vadi ve Tabanlı vadi
Türkiye’de akarsuların aşındırmayla oluşturdukları şekillerin başında vadiler gelir Vadiler, akarsuların içinde aktığı uzun çukurluklardır Vadiler, akarsuların yaptığı aşındırmayla yanlamasına, derinlemesine gelişir Diğer yandan da geriye aşındırma sonucu boylarını uzatırlar

Resim 7: Yarma Vadi
Akarsuların derine aşındırması, döküldükleri deniz veya gölün seviyesine kadar devam eder Akarsular bu seviyeye göre yapabilecekleri aşındırmayla vadilerine enine, derinlemesine ve boyuna uzatırlar
Yamaçlardaki vadiler, tabansız vadilerdir Bunlara kertik vadi ya da “V” denir
Dik yamaçlarda eğim fazla olduğu için hızla akar Onun için aşındırma güçleri fazladır Bu vadiler büklüm yapmadan uzanır Enini aşındırmadan çok derine aşındırma etkilidir Onun için yamaçlar diktir Doğu Karadeniz Dağlarının kuzeye bakam yamaçlarındaki sıka boylu vadiler böyledir
Düz yerlerdeki akarsu vadileri, geniş tabanlıdır Böyle vadiler içinde akarsular büklümler yaparak akar Bu vadiler de derine aşındırma yavaşlamış enine aşındırma devam etmektedir Geniş vadi tabanı içerisinde akarsa yayvan bir yatak içinde akar Tabanlı vadilerin yamaçları yatıktır Düzlüğe ulaştıkları yerlerdeki vadilerde geniş tabanlıdır
Türkiye’de akarsuların oluşturduğu başka bir vadi biçimi de boğazlar akarsuların sert kütle içinde açmış oldukları dar ver derin vadilerdir Akarsular sert kütleleri adeta yararak geçmişlerdir Bu yüzden bu boğazlara yarma vadiler denir
Yatay tabakalı arazi içine oyulmuş bulunan boğazlara kanyon vadi denir Türkiye’de bu tip vadilere Torosların yatay tabakalı kalkerleri içerisinde rastlanır
Türkiye’deki bir başka akarsu aşındırması da dev kazanıdır Bunlar akarsu yatakları içinde çağlayan ve çavlanlarda suyun düştüğü yerde oluşan çukurluklardır Buralarda biriken sular küçük göller oluşturmuştur Akdeniz Bölgesi’nde Düden ve Manavgat akarsularında tipik örnekleri vardır

Resim 8: Kızılırmak’ın yaptığı mendereslerden birtanesi
Bazı akarsular geniş vadi tabanlarında büklümler yaparak akar Bunlara Menderes denir Mendereslerin oluştuğu yerde vadi tabanının eğimi çok azdır Eğer Menderesler vadi tabanına gömülmüş ise bunlar gömük menderes olarak isimlendirilir
Akarsularla birlikte yağmur, selcik ve sel sularının meydana getirdikleri başka bir aşınım şeklide peri bacalarıdır Bunlar, volkan tüfleri içinde oluşmuş çok özel şekillerdir Aynı arazide rüzgar aşındırmasının da etkisi ile mantar kaya (şeytan masası) gibi şekiller oluşur
Peri bacaları, vadi ve plato yamaçlarında yağmur, selcik ve sel sularının oluşturduğu yarıntılar arasında meydana gelen piramit şeklindeki oluşuklardır Bunların bazıların tepesinde sert bir tabaka kalıntısı bulunmaktadır Örnek Ürgüp – Göreme – Nevşehir çevresinde peri bacısı örnekleri vardır

Resim 9: Peri bacaları
Peneplenler, başta akarsular olmak üzere rüzgar erozyonu ve yüzeysel erozyonun da etkisi ile meydana gelir Tam olarak oluşabilmesi için çok uzun bir süre yer kabuğu hareketlerinin olmaması gerekir
2 Biriktirme Şekilleri:
Akarsuların oluşturdukları şekillerin bir kısmı da onların taşıdıkları malzemeyi biriktirmeleri sonucu oluşur Bunların başında birikinti konileri gelir
Birikinti konileri akarsuların taşıma güçlerinin iyice azaldığı yerlerde oluşur Dik yamaçlar boyunca akarsular hızlı akar Bu suların aşındırma ve taşıma güçleri de fazladır Ancak akarsular birden düzlüğe ulaştıkları zaman hızları ve alüvyon taşıma güçleri azalır Bunun sonucu akarsular yamaçlardan taşıdıkları alüvyonları düz yerlerde biriktirirler Birikinti konilerini daha yayvan olanlarına da birikinti yelpazeleri denir
Bir başka birikinti şekli ise deltalardır Bunlar akarsuların taşıdıkları alüvyonların deniz veya göl kıyılarında birikmeleri sonucunda olur Deltaların oluşabilmesi için gel – git olayları, deniz akıntıları ve dalgaların güçlü olmaması gerekir Aksi halde akarsuların kıyıya getirdiği alüvyonlar, bu hareketler sonucu deniz açıklarına taşınır ve delta oluşamaz

Şekil 2: Birikinti konisi
Örnek: Bafra, Çarşamba, Silifke ve Çukurova
Akarsu yataklarında meydana gelen kum adaları da birikinti şeklidir Bunlar, kurak mevsimde akarsu yataklarında suların azalması sonucu oluşan geçici şekillerdir
Akarsular tarafından oluşturulan sekiler, önce biriktirilen alüvyonların daha sonra aşındırılmasıyla olur Aşındırma sonucu bazen alüvyonların altındaki ana kaya da kazılır Sekiler, önceki vadi tabanlarının akarsularla yeniden kazılması sonucu yüksekte kalmış düzlüklerdir Akarsu yataklarının kenarlarında basamaklar şeklinde bulunurlar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.