|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
bilgiler, değişim, hakkında, istanbulun, kısa, nelerdir, süreci, tarihsel |
![]() |
İstanbul'un Tarihsel Değişim Süreci Hakkında Kısa Bilgiler Nelerdir? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul'un Tarihsel Değişim Süreci Hakkında Kısa Bilgiler Nelerdir?İstanbul'un Tarihsel Değişim Süreci Hakkında Kısa Bilgiler Nelerdir? İstanbul'un Tarihsel Değişim Süreci Hakkında Kısa Bilgiler Nelerdir? İstanbul, yerleşim tarihi 300 bin, kentsel tarihi yaklaşık 3 bin, başkentlik tarihi 1600 yıla kadar uzanan Avrupa ile Asya kıtalarının kesiştiği noktada bulunan bir dünya kentidir ![]() ![]() ![]() İstanbul'un tarihi ana hatlarıyla beş büyük döneme ayrılabilir: Tarih öncesi dönem, Byzantion dönemi, Konstantinopolis dönemi, Konstantiniyye dönemi ve İstanbul dönemi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul'un Tarihsel Değişim Süreci Hakkında Kısa Bilgiler Nelerdir? |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul'un Tarihsel Değişim Süreci Hakkında Kısa Bilgiler Nelerdir?İstanbul'un Kimlik Değişimi: Su Kentinden Kara Kentine İnsan ve Kent Kentleşme – kentlileşme politikası çerçevesinde sosyal davranış – fiziksel çevre etkileşiminin önemi bilinmektedir ![]() Hızlı ve denetimsiz nüfus artışı ve fiziksel büyüme sürecinde insan ve kent arasındaki bağlar kopmakta, kent hava / su / toprak kirliliği ile gerilim ve benzeri olumsuzluklar kaynağına dönüşmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni yerleşme ve gelişme alanlarında ya da değişmekte olan mevcut çevrelerde kent nüfusunun, kent kültürünün, kentsel yaşamın gereği olan, maddesel ve psikolojik gereksinimlerinin karşılanması gözardı edilmekte, yaşam çevreleri oluşturulurken kentsel donanımların sağlanması önemsenmemektedir ![]() ![]() ![]() Kültürel Çevre – Kent Kimliği Dünyada iki kıtayı birleştiren noktada ve bir su engeli üzerinde kurulmuş tek kent İstanbul’dur ![]() ![]() Su kenarı yerleşmesi kimliğinin İstanbul’un gelişiminde ve makro-formunun belirlenmesinde, aynı zamanda sakinlerinin yaşamında belirgin etkileri olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim 1960’lı yılların sonlarına değin İstanbul ölçeği ve kentsel imajı ile su kenti özelliğini sürdürmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul konumu itibarı ile bir su kenarı yerleşmesidir ama günümüzde bu kentin Marmara Denizi’ndeki 75 km ![]() ![]() ![]() ![]() Kültür mirasının mekansal çevre ile etkileşiminin çok zengin ürünler yarattığı İstanbul’da değişen koşullarda kentsel mekanların oluşumunda geçmişle geleceği bağlamak, kültürel sürekliliği sağlamak, güncel bir sorumluluk olarak ortaya çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() İstanbul halkı gibi dinamik toplumlarda fizik çevrenin değişim, süreklilik, esneklik dengesinin kurulması ve denetiminin sağlanması yaşamsal önemdedir ![]() ![]() ![]() Bu makale kapsamında incelenmek istenen de esas itibariyle ülkede, özellikle de 1950’lerden sonra ortaya çıkan değişimlerin İstanbul’un fizik mekanına etkileridir ![]() * Bu değişimler içinde ilk ifade edileni kıyılarda etkili müdahaleler sonucu kentsel biçimin değişmesi, * Diğeri İstanbul’un metropolleşme sürecinde çok hızlı bir nüfus artışına sahne olur ve biçim değiştirirken yönetimsel yapı –makroform ilişkisinin kurulamamış olmasıdır ![]() Değişimler, İstanbul kıyılarının geleneksel karakteri ve kent ile organik ilişkisinin gözden geçirilmesinden yola çıkarak, dönüşen ulaşım ilişkilerinin kentin makroformuna etkileri koşutunda incelenmektedir ![]() ![]() ![]() 1 ![]() 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dönemde Yarımada ile Galata ve Üsküdar arasında su ayırıcı bir ögedir, çünkü kıyılar arasında ulaşım, gerektiğinde, pek de güvenli bir ulaşım aracı olmayan kayıklar aracılığı ile sağlanabilmektedir ![]() 1 ![]() ![]() Osmanlı ülkesinin sanayileşen Batı ülkelerinin hammadde alanına ve sanayi malları pazarına girmasi ile 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Boğaz kıyıları boyunca yer yer prestij grubuna ait yalıların yoğun biçimde yerleştiği görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni vapur iskeleleri vadilerin kıyıya açıldığı, yalıların yoğunlaştığı noktalarda yer seçmiştir ![]() ![]() ![]() Bu sistem içinde iskeleler düşük yoğunluklu köy yerleşmelerinin merkezlerine yaya erişme mesafesi içinde konumlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1800’lü yılların başında merkezden Boğaz’ın Batı Yakası’nda Büyükdere yerleşmesine karadan (sırtlardan) atlı araba yolu geçirilmesine ve 1871’de atlı tramvay hattı ile toplu taşın sistemine geçilmesine karşın 1914 yılına değin Boğaziçi yerleşmelerinde karadan ulaşım etkili olmamış, deniz yolunun ağırlıklı kullanımı sürmüştür (Ç ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() Bu yol Boğaz köyleri – ulaşım noktaları - iskele meydanları organizmasının yara almasına, deniz ve kara yaşamları örüntüsünün ortaya çıkardığı çeşitlilik ve zenginliğin yitirilmesine, kıyı – yerleşme ilişkisinin bozulmasına yol açmıştır ![]() ![]() ![]() Bu dönemde yol ve sanayi kuruluşları yapımı etkinliklerinin Marmara, Boğaz ve Haliç kıyılarında konumlandırılması kıyılarda, giderek, “toplum yararı”na olmayan bir sonuca varılmasını getirmiştir (Gülöksüz, 1976:54) ![]() ![]() Bu süreç sonunda, düşük yoğunluklu ve az katlı, doğal çevreye ve komşulara saygılı yapılanma ile görsel olarak, meltemini hissederek, kıyısında dinlenerek denizle yaşayan kentliler, denize yaya erimi uzaklığındaki mahalleler İstanbul’un mazideki özellikleri haline gelmiştir ![]() 1 ![]() ![]() 1950 yılından başlayarak metropolün şekillenmesinde önemli faktör kent içinde ve ülke boyutlarında karayolu taşımacılığına ağırlık veren politikalardır ![]() ![]() Bu döneme değin İstanbul’un makroformu güneşlenme – rüzgar gibi iklim koşullarının yanısıra su yüzeyleri (Boğaz, Haliç, Çekmece Gölleri) ve orman gibi doğal fiziki eşiklerle belirlenmiştir ![]() ![]() ![]() Kıyıdan 2-3 km ![]() ![]() I ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa orman alanları, içme suyu rezervleri ve su toplama havzaları ve birinci sınıf tarım alanları nedeniyle kentin kuzeye doğru gelişme potansiyeli sınırlıdır ![]() ![]() Artan nüfusun ve liberal ekonominin kıyılarda oluşturduğu baskı gerek Boğaz’ın Avrupa Yakası’nda gerek tarihi çekirdeği çevreleyen konut alanlarında gerekse Doğu Marmara kıyısındaki sayfiye alanlarında –planlı olarak- yüksek yoğunluklu ve çok pahalı bir yerleşme dokusu ile sonuçlanmıştır ![]() ![]() Metropolleşme süreci içinde kent içindeki tüm yığılmalara karşın orta ve orta-üst tabakalar yoğun yerleşme sınırlarını aşarak kendi yörekentlerini (banliyö) yaratmışlardır (Kıray, 1984:33) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1987 yılında ele alınan E-5 Koridoru Planlama Çalışması koşutunda Metropol’ün Doğu Yakası’nda yapılan analitik çalışmaların sonuçları yukarıda dile getirilen bu gerçeği aktivite oranlarından yola çıkarak belirtmektedir: Doğu Yakası’nda merkezden 15 km ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kesimin oluşturduğu konut alanları kent dışına kaçan sanayiyi izleyen yörekentlerdir ![]() ![]() Önceleri tarımdan kopan nüfusun göçü ile oluşan, marjinal sektörün yerleştiği bu plansız alanlar (gecekondu alanları) günümüzde genelde sanayi işgücü ya da küçük memurların yerleşim bölgesidir (7) ![]() Metropol ölçeğinde E-5 Uluslararası Karayolu’nun plansız sanayi ve plansız konut alanları ile çevrili bir kent içi aksı konumuna gelmesi ve ülke ölçeğinde Doğu ile Batı arasında kesintisiz otoyol (transit yol) arayışı içinde Anadolu-Trakya Otoyolu’nun geçirilmesi 2 ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul'un Tarihsel Değişim Süreci Hakkında Kısa Bilgiler Nelerdir? |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul'un Tarihsel Değişim Süreci Hakkında Kısa Bilgiler Nelerdir?Şekil 1 ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() İstanbul’da büyüme ülkede kentleşme olgusunun ilk ivmeyi kazandığı 1950’li yıllarda belirginleşmiştir ![]() ![]() Doğu Yakası’ndaki hızlı nüfus artışı kent nüfusunun iki yakaya dağılımını etkilemiştir ![]() ![]() ![]() Tablo 1 ![]() (Nüfusu gösteren rakamlar bin ile çarpılacak) ![]() 1950 1960 1950-1960 Artış 1970 1960-1970 Artış 1980 1970-1980 Artış 1990 1980-1990 Artış Batı 772 1 081 40 1 702 58 1 874 11 4 495 140 Doğu 182 292 60 478 64 879 84 2 515 186 Toplam 954 1 373 44 2 180 59 2 753 26 7 010 155 Doğu Yakası’ndaki hızlı nüfus artışı kent nüfusunun iki yakaya dağılımını etkilemiştir ![]() ![]() ![]() Tablo 2 ![]() 1950 1960 1970 1980 1990 BATI 80 ![]() 76 ![]() 76 ![]() 68 ![]() 64 ![]() DOĞU 19 ![]() 21 ![]() 21 ![]() 31 ![]() 35 ![]() Özellikleri incelenen bu nüfus İstanbul Metropoliten Alanı’nda İstanbul’un örneklerini yukarıda da sunduğumuz nüfus ile ilgili çizelgelerinin ve arazi kullanışa, mekansal gelişmeye ilişkin haritalarının incelenmesinden aşağıdaki sonuçlar elde edilmektedir:
![]() İstanbul’un planlaması ile ilgili eylemleri anlamak yönetimsel yapısını ve bu yapının 1984 yılında yeniden düzenlenmesi olgusunu anlamakla olanaklıdır ![]() ![]() ![]() Kentin biçimlenmesi ile ilgili olarak planlama kurumunun denetiminin zayıf olmasında önemli bir etken de belediye sınırlarının düzenlenme biçimidir ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuç olarak İstanbul metropoliten alanında 1970’lerden bu yana ağırlıklı olarak hissedilen iki ana gelişme yönü ortaya çıkmıştır: I ![]() II ![]() ![]() Bu arterler / altyapı boyunca izlenen doğrusal gelişme eğilimi, örneğin Kartal ve Pendik ilçeleri bütününde, konum, topoğrafya ve yerleşme özellikleri açısından kıyıya koşut üç kuşak ortaya çıkmıştır: (Şekil 1) ![]() 1 ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() Belirtmek gerekir ki, Doğu Yakası’ndaki doğrusal sanayi–konut gelişmesi, metropoliten bir alanda sağlıklı gelişme alanları için gerekli olan, kendi merkezlerinde hizmet sektörü yaratma ilkesini de gerçekleştirememiş, aksine Boğaz sırtlarındaki hizmet yığılmasını güçlendirmiştir (yoğunlaştırmıştır) ![]() 1984 yılında oluşturulan Metropoliten Yönetim Modeli ile merkezi yönetimin otoritesi anakentlere verilmiş ise de, aynı yıl nazım plan bürolarının kaldırılmasının da etkisi ile, İstanbul yönetsel işlerlik ve planlama bütünlüğü sağlanmış sağlıklı bir örgütlenmeye kavuşamamıştır ![]() a ![]() ![]() b ![]() c ![]() d ![]() ![]() Şekil 2 ![]() ![]() ![]() ![]() Bir ilke planına dayanmaksızın spontane arazi kullanış kararları ile II ![]() ![]() 4 ![]() Süreç içinde ulaşım sistemine bağımlı olarak oluşan arazi kullanış deseni ve makroform yalnızca kıyı ile ilişkilerini koparmakla kalmamış, metropolün 100 (75) km ![]() ![]() Doğu ve Batı yakalarında eski banliyö niteliğindeki yerleşme dokusu metropolleşme sürecinde gereksinim duyulan metropol alt merkezlerinin oluşmasına engel olmuş, bu tür işlevler karayolu ile ulaşılabilirliğin kolay olduğu mevcut MİA’nın uzantıları olarak gelişmiştir ![]() ![]() Mevcut yerleşmede sanayi, depolama, toptan ticaret ve bunun gibi işlevlerin desantralizasyonundan kazanılan alanlar gerek büyüklükleri gerekse ulaşım sisteminin elverişsizliğinden metropolün kıyıdaki dinlenme-eğlenme alanları için yeterli bir çözüm oluşturamamıştır ![]() Kentsel gelişme sürecinde gerek Haliç ve İstanbul Boğazı gerekse Avrupa–Asya yakaları arasındaki ilişkilerin kurulmasında çağdaş ulaşım anlayışına en uygun düşen “tahsisli yol”un doğal olarak deniz ulaşımı seçeneği / tercihi olması gerekirdi ![]() ![]() Böylece deniz ögesine bağlı olarak gelişmesi sürecinde çevresini uyumlu olarak kullanan İstanbul olağandışı büyümesi sonucunda içiçe bulunduğu su yolları sistemi ve önemli uluslararası konumuna ters düşen en irrasyonel şekilde gelişmiştir ![]() ![]() O halde ne yapılmalıdır, sorusuna yanıt ülkesel bir kıyı mekanı düzenleme politikası geliştirilmesinde aranabilir ![]() Kıyı hem kara hem de denizin kullanılışıyla oluşan bir çok kulanışa olanak veren bir kaynaktır ![]() ![]() ![]() İstanbul gibi kıyı kentlerinin kıyı boyunca doğrusal bir şekilde gelişmesi doğal ve kaçınılmazdır ![]() ![]() Ayrıca kıyı kentlerinde sık rastlanılan doğrusal gelişmenin erişebilirliği olumsuz etkilemeyecek ve alt merkezlerin de oluşumuna olanak sağlayacak şekilde arazi kullanış modeli ve ulaşım sisteminin oluşturulması gerekmektedir ![]() ![]() Kıyılarda liman gibi işlevsel kullanışlar dışında yalnızca turizm ve dinlenme-eğlenme amaçlı kullanımlara yer verilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle bir modelle kıyı bölgesi ile kıyı arkası arasındaki arazi kullanış, yoğunluk, kültürel alışveriş açısından çelişki ve farklılıklar süreç içinde dengelenebilecektir ![]() Böyle bir yerleşme modelinin beraberinde yönetim modeli de gözden geçirilmeli ve akılcı alt yönetim birimleri oluşturulmalıdır ![]() ![]() ![]() Kıyıdan kopuk, kendi içine dönük yaşayan birimlerin sorunları, bu birimlerdeki kentlilerin su yüzeyi ile ilişkisi ancak böyle ortak bir düzenleme / yaşantı biçimi planlaması ile çözülebilir ![]() ![]() Şekil 3 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul'un Tarihsel Değişim Süreci Hakkında Kısa Bilgiler Nelerdir? |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul'un Tarihsel Değişim Süreci Hakkında Kısa Bilgiler Nelerdir?* 1 İstanbul ve Tarih Öncesi Dönemi (M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * 2 Byzantion ve Bizans Dönemi (M ![]() ![]() ![]() o 2 ![]() ![]() ![]() ![]() + 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() + 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() o 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() + 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() + 2 ![]() ![]() ![]() ![]() + 2 ![]() ![]() ![]() * 3 Konstantinopolis ve Bizans İmparatorluğu Dönemi (330-1453) o 3 ![]() o 3 ![]() o 3 ![]() o 3 ![]() * 4 Konstantiniyye ve Osmanlı İmparatorluğu Dönemi (1453-1922) * 5 İstanbul ve Türkiye Cumhuriyeti Dönemi (1923-) * 6 İstanbul'un Tarihsel Önemi * 7 İstanbul'u Yöneten Devletler * 8 İstanbul'un Başkentlik Yaptığı Devletler * 9 Ayrıca Bakınız * 10 Kaynakça İstanbul ve Tarih Öncesi Dönemi (M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Küçükçekmece Gölü kenarında bulunan Yarımburgaz Mağarasında yapılan kazılarda insan kültürüne ait ilk izlere rastlanmıştır ![]() ![]() İlk belirgin yerleşim sahipleri olarak Megaralılar’ın insanı olarak kabul edilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() neolitik: İlk yerleşik toplumların oluştuğu çağdır, cilalı taş devridir ![]() Kalkolitik: Bakırın bulunup kullanılmaya başlandığı çağdır, bakır çağıdır ![]() Byzantion ve Bizans Dönemi (M ![]() ![]() ![]() Daha çok bilgi için: Antik Yunanistan ve Roma İmparatorluğu İstanbul, bu dönemde adı Byzantion olan antik bir Yunan şehir devleti olarak kurulacak, kısa zamanda gelişip güçlenecek ve dönemin merkezi gücü Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilecektir ![]() ![]() Antik Yunan Şehir Devleti Byzantion ve Antik Yunan Dönemi (M ![]() ![]() ![]() Daha çok bilgi için: Antik Yunanistan Byzantion ve Konstantinopolis Byzantion ve Oligarşi Dönemi (M ![]() ![]() ![]() ![]() Daha çok bilgi için: Byzantion Bugünkü İstanbul'un temelleri M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Byzantion ve Demokrasi Dönemi (M ![]() ![]() ![]() ![]() Daha çok bilgi için: Byzantion Byzantion Spartalı Pausanlıların yönetiminde ancak iki yıl kalabilmiş, sonra Pausanlılar şehrin halkı tarafından kovulmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Roma Şehri Byzantion ve Roma Dönemi (M ![]() ![]() ![]() ![]() Daha çok bilgi için: Roma İmparatorluğu Byzantion ve Roma Dönemi (M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha çok bilgi için: Byzantion M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Byzantium ve Roma Dönemi (1 ![]() ![]() Daha çok bilgi için: Byzantium Byzantion İmparator Vespasian döneminde hızlı bir Latinleştirme politikasına tabi tutulur, adı Latince Byzantium olur ve Roma İmaparatorluğu'na tam bağlı önemli bir vilayet haline gelir ![]() ![]() ![]() Augusta Antonina ve Roma Dönemi (3 ![]() Daha çok bilgi için: Augusta Antonina Augusta Antonina adı baştan başa yeniden inşa edilmiş ve düzenlenmiş şehre İmparator Septimius Severus (193-211)tarafından, oğlu Antonius'un şerefine verilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Konstantinopolis ve Bizans İmparatorluğu Dönemi (330-1453) [değiştir] Bizans İmparatorluğu'nda İstanbul, Konstantinopolis Daha çok bilgi için: Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, ve Latin İmparatorluğu İstanbul'un bu dönemde adı Konstantinopolis olarak değişecek, önce Roma İmparatorluğu'nun sonra Bizans İmparatorluğu'nun başkentliğini yapacaktır ![]() ![]() Roma Başkenti Konstantinopolis ve Geç Roma Dönemi (330-395) [değiştir] Daha çok bilgi için: Nova Roma ve Konstantinopolis İstanbul'un başkentlik tarihi Roma İmparatorluğunun Doğu-Batı ayrışmasından 65 yıl önce başlamıştır ![]() ![]() ![]() Konstantinopolis'in şehir merkezi planı Bizans Başkenti Konstantinopolis ve Bizans İmparatorluğu Dönemi (395-1204) [değiştir] Daha çok bilgi için: Konstantinopolis Konstantinopolis, önce Doğu Roma İmparatorluğu adıyla kurulan ve Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra zamanla adı Bizans İmparatorluğu'na dönüşen devletin de 395'de başkenti olmuştur ![]() ![]() Latin Başkenti Konstantinopolis ve Latin İmparatorluğu Dönemi (1204-1261) [değiştir] Daha çok bilgi için: Konstantinopolis ve Latin İmparatorluğu 1204-1261 yılları arasında Latinlerin işgaline uğrayan Konstantinopolis Latin İmparatorluğu'nun başkenti haline gelmiştir ![]() Bizans Başkenti Konstantinopolis ve Geç Bizans İmparatorluğu Dönemi (1261-1453) [değiştir] Daha çok bilgi için: Konstantinopolis Latin egemenliğinden sonra Konstantinopolis daha sonra tekrar 1453'e kadar Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olmuştur ![]() Konstantiniyye ve Osmanlı İmparatorluğu Dönemi (1453-1922) [değiştir] Daha çok bilgi için: Osmanlı İmparatorluğu, İstanbul'un fethi, ve İstanbul'un işgali Abdullah Biraderler tarafından çekilmiş ve 1895 öncesi Süleymaniye Camii ve etrafını gösteren bir görüntü ![]() İstanbul bu dönemde büyük bir cihan imparatorluğunun başkenti olacak, üç kıtada yayılan toprakları 400 yıldan uzun süre hakimiyetinde bulunduracaktır ![]() * Kentin 29 Mayıs 1453'te Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmesinden sonra Osmanlı başkentlik dönemi başlar ![]() * Müslümanlarca Konstantiniyye olarak adlandırılan şehri, Rumlar 'E Stin Polis' (Başkente/Şehirden) takma adıyla andmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() * 13 Kasım 1918 tarihinde İtilaf devletleri tarafından işgal edilen şehir, 6 Ekim 1923 tarihinde Türk ordusunun şehre girmesiyle sona ermiştir ![]() Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul'un panoramik görüntüsü İstanbul ve Türkiye Cumhuriyeti Dönemi (1923-) [değiştir] Modern İstanbul Daha çok bilgi için: İstanbul ve Türkiye Cumhuriyeti tarihi * 13 Ekim 1923'te Ankara'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti ilan edilmesiyle İstanbul, 330'dan beri sürdürdüğü başkentlik özelliğini kaybetmiştir ![]() * 28 Mart 1930'da Konstantinopolis adı tamamen yürürlükten kaldırılmış ve şehrin resmi adı İstanbul olmuştur ![]() İstanbul'un Tarihsel Önemi [değiştir] Osmanlı döneminde İstanbul İstanbul 4 ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul kesintisiz bin altı yüz yıl boyunca, 330'dan 1922'ye kadar olan dönemde; Roma İmparatorluğu (330-395), Bizans İmparatorluğu (395-1204, 1261-1453), Latin İmparatorluğu (1204-1261) ve Osmanlı İmparatorluğu (1453-1922) olmak üzere dört farklı imparatorluğa başkentlik yapmıştır ![]() ![]() ![]() 1923'te Ankara'nın başkent olmasıyla köklü başkentlik özelliğini yitiren İstanbul, 4 ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|