Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgiler, hakkında, istanbul, istanbuldaki, mekanlar, resimleri, tarihi, yerlerin, önemli

İstanbul Hakkında Bilgiler - İstanbul'daki Önemli Mekânlar Tarihi Yerlerin Resimleri

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstanbul Hakkında Bilgiler - İstanbul'daki Önemli Mekânlar Tarihi Yerlerin Resimleri



İstanbul Hakkında Bilgiler - İstanbul'daki Önemli Mekânlar Tarihi Yerlerin Resimleri
İstanbul Hakkında Bilgiler - İstanbul'daki Önemli Mekânlar Tarihi Yerlerin Resimleri
Surlar


İstanbul Surları

İstanbul Surları, İstanbul'un etrafını çeviren surlar tarihte 7 yydan başlayarak inşa edilmiş, yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa elden geçmiştir Son yapımı MS 408'den sonradır II Theodosius (408-450) zamanında İstanbul surları Sarayburnu'ndan Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray'a bu taraftan ve Marmara kıyısı boyunca Yedikule'ye, Yedikule'den Topkapı'ya, Topkapı'dan Ayvansaray'a uzanıyordu
Surların uzunluğu 22 kmdir Haliç surları 55 km, kara 6,5km Marmara Surları 9 kmdir
Kara surları üç bölümden oluşur Hendek, dış sur,iç sur Hendekler bugün tarım alanı olmuştur Sura bitişik ve 50 m aralıklarla kara surları tarafında, birçoğu yıkılmış, çatlamış durumda 96 burç bulunmaktadır Bu burçlar, boydan boya uzanan sur duvarlarından 10 mlik çıkıntıda, çoğunlukla kare planlı ve 25 m yüksekliğindedir

Dolmabahçe Sarayı


Beylerbeyi Sarayı

Ana madde: Dolmabahçe Sarayı
  • Dolmabahçe Sarayı: Dolmabahçe Sarayı, Karaköy'den Sarıyer'e uzanan sahil şeridinin Kabataş ile Beşiktaş arasında kalan bölümünde, Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol sahilde, Üsküdar'ın karşısında yer alan saray Denizden yer alınıp doldurulmasıyla ortaya çıkan alana yapıldığı için dolmabahçe adını almıştır Yapımı için dış devletlerden borç alınmıştır
  • Beylerbeyi Sarayı: Beylerbeyi sarayı 1861-1865 yıllarında, eski ahşap bir sahil sarayının yerinde Sultan Abdülaziz tarafından Sarkis Balyan'a yaptırılmıştır
  • Topkapı Sarayı: Topkapı Sarayı, İstanbul'da yer alan ve dünyada günümüze gelebilmiş sarayların en eskisi ve genişidir
Konumu, Haliç’i, Boğaziçi’ni ve Marmara denizi gören, İstanbul’un ilk kuruluş yeri olan bilinen akropol tepesidir Tarihi İstanbul üçgen yarımadasının en uç noktasında, 5 km'yi bulan surlarla çevrili, 700000 m2 özel araziye sahip bir komplekstir
  • Yıldız Sarayı: Yıldız Sarayı ilk kez Sultan III Selim'in (1789-1807) annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmış, özellikle Osmanlı padişahı II Abdülhamit zamanında Osmanlı Devletinin ana sarayı olarak kullanılmış, günümüzde Beşiktaş İlçesi’nde yer alan bir saraydır Dolmabahçe Sarayı gibi tek bir bina halinde değil, Marmara denizi sahilinden başlayarak kuzeybatıya doğru yükselip sırt çizgisine kadar tüm yamacı kaplayan bir bahçe ve koruluk içine yerleşmiş saraylar, köşkler, yönetim, koruma, servis yapıları ve parklar bütünüdür
  • Çırağan Sarayı: İstanbul, Beşiktaş ilçesi, Çırağan Caddesi üzerinde bulunan tarihi saray
Haliç ve Boğaziçi’nin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray ve köşkleri için tahsis edilmişti Zaman içinde bunların bir çoğu yok olmuştur Büyük bir saray olan Çırağan da 1910 yılında yanmıştı Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Saray Mimarı Serkis Balyan’a yaptırılmıştı Dört yılda 4 milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlarda mermer kaplıydı Yapımı için Avrupa devletlerinden borç alınmıştır
Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları zengin döşenmiş, mekanlar tamamlardı Odalar nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile süslüydü Boğaziçi’nin diğer sarayları gibi Çırağan da birçok önemli toplantıya mekan olmuştu Renkli mermerle süslenmiş cepheleri, abidevi kapıları vardı ve arka sırtlardaki Yıldız Sarayına bir köprü ile bağlanmıştı Cadde tarafı yüksek duvarlar ile çevriliydi Yıllar boyu harabe halinde duran kalıntı büyük tamirler sonunda yeniden ihya olmuş, yanına ilave edilen eklentiler ile beş yıldızlı, güzel bir sahil oteline dönüştürülmüştür Bahçesinde süs havuzu, bir iskele ve bir helikopter pisti bulunmaktadır Günümüzde birçok sosyal aktiviteye ev sahipliği yapmaktadır

Meydanlar

Taksim Meydanı


Taksim Meydanı

Taksim semti ve meydanı adını, eskiden Galata-Beyoğlu suyunun "taksim edildiği", Taksim Maksemi'nden almıştır
Meydan olmadan önce, eski evlerin sıralandığı dar bir bölge olan semt, meydan haline getirilip genişletildikten sonra zamanla bugünkü görünümünü almıştır Meydanın ortasındaki Cumhuriyet Anıtı ve çevresi bugün tören yeri olarak kullanılıyor ve buluşma yeri işlevini üstleniyor Meydanın başlangıcından Tünel'e kadar nostaljik tramvay çalışır
Taksim Meydanı’nın simgesi haline gelen Cumhuriyet Anıtı İtalyan heykeltraş Pietro Canonica'ya yaptırılmış, 1928 yılında yerine yerleştirilmiştir Anıtın yapımı 2,5 yıl sürmüş, anıt taş ve bronz kullanılarak yapılmıştır Maliyeti için halktan para toplanmıştır Cumhuriyet dönemi anıtlarından ilk defa figüratif bir anlatımla Atatürk'ü ve yeni düzeni anlatan bir heykeldir Anıt dikilmeden önce Taksim'de alan özelliği yoktu

Sultanahmet Meydanı [değiştir]


Sultanahmet Meydanı

İstanbul'un en önemli meydanlarından biri Bizans devrinde Hipodrom olarak bilinirdi “Hipodrom” Yunanca "hippos" (at) ve "dromos" (yol) sözcüklerinin bileşiminden oluşan ve "atyolu" anlamına gelen bir kelimedir Osmanlı döneminde buraya At Meydanı denirdi
Günümüze çok az kalıntıları kalan Bizans devri önemli yapıları ve abideleri Hipodrom çevresinde inşa edilmişti “Büyük Saray” diye bilinen İmparatorluk Sarayı Hipodromun yanından başlar, aşağılara, deniz kenarına kadar uzanırdı Bu Saraydan günümüze bir büyük salonun yer mozaik panosu gelebilmiştir Şehrin en önemli meydanı Agusteion ve burası ile cadde arasında Milerium zafer takı bulunurdu Cadde Roma’ya kadar uzanan yolun başlangıcı idi ve ilk kilometre taşı da buradaydı
Osmanlı zamanında da Yeniçeri isyanları bu bölgede olur, kırk gün kırk gece süren şehzade sünnet düğünleri, şenlikler burada yapılırdı İstanbul'da Halide Edip'in işgale karşı konuşma yaptığı 1920 Sultanahmet mitingi de burada yapılmıştır
Meydanın orta yerinde Kayzer Wilhelm'in ziyaret hatırası olarak yapılmış olan Alman Çeşmesi bulunmaktadır Meydanın batısında ise İstanbul Adliyesi yer almaktadır Meydan günümüzde İstanbul'un en önemli turistik merkezidir

Beyazıt meydanı

İstanbul'un Eminönü ilçesinde bulunan tarihi bir meydandırİstanbul Üniversitesi ve Tarihi Kapalı Çarşı'ya ev sahipliği yapmaktadırBeyazıt Camiini de içinde bulunduran meydan turistlerin uğrak noktasıdır

Özgürlük Meydanı

Bakırköy semti istanbulun en karabalık nufüsuna sahip semttir Bu semtin en popüler mekanlarından biride Özgürlük meydanıdır

Ulaşım


Atatürk Havalimanı

Şehre ulaşım

Şehre havayolu, karayolu, denizyolu ve demiryolu ile ulaşmak mümkündür Şehrin 2 adet uluslararası havalimanı mevcutturBunlar Yeşilköy Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı dır
Büyük İstanbul Otogarı 1980'li yıllarda Topkapı'da bulunan İstanbul Trakya Otogarı'nın yetersiz gelmesi üzerine, 1987'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Büyük İstanbul Otobüs İşletmeleri Anonim Şirketi arasında imzalanan antlaşmayla yapımına başlanmış, 1994 yılında hizmete girmiştirAvrupa'nın en büyük otogarı olmakla beraber dünyanın en büyük 3 otogarı konumundadır
Haydarpaşa Garı, 1908'de İstanbul - Bağdat Demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa edilen tren garıdır Gar, TCDD'nin ana istasyonudur İstanbul'un Anadolu Yakasında Kadıköy'de bulunur Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde Bağdat Demiryolu yanında İstanbul-Şam-Medine (Hicaz Demiryolu) seferleri de yapılmaya başlanmıştır

İstanbul Raylı Sistem Haritası


Tünel

Şehir içi ulaşım

'İstanbul'da ulaşım, ağırlıklı olarak İETT yönetiminde otobüs seferleri ve dış semtlerde minibüs ve dolmuş taşımacılığı ile birbirinden farklı sistemlerde raylı ulaşım sistemlerinin desteği ve İstanbul'un coğrafi konumundan faydalanarak İDO'ya ait klasik vapurlar ve modern deniz otobüsleri ile sağlanmaktadır İstanbul'da her gün, 5712 km²'lik bir alanda 11 milyondan fazla kişi bu ulaşım imkanlarını kullanmaktadır
Şehirde; Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı ismi ile iki tane uluslararsı havaalanı bulunmaktadır
Kentin doğu- batı ekseninde geçen iki çevreyolu bulunmaktadır Güneydeki çevreyolu Boğaziçi Köprüsü ile kuzeyindeki TEM karayolu ise Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile karşı yakaya ulaşımı sağlar
  • İstanbul metrosu:
u
İstanbul şehri, 1876'da yapılan "Tünel" ile toplu taşımada metronun öncüleri arasındaydı İstanbul şehri için kamu yararı ve ulaşım rahatlığı gözönüne alınarak 1912'den bu yana çeşitli ülek firmaları tarafından yapılmış öneriler olduğu bilinmektedir İstanbul'da geniş kapsamlı bir metro yapılması fikrinin 1908'de ortaya çıktığına dair kayıtlara İETT arşivinde rastlanıyor "Mecelle-i Umur-ı Belediye"nin 3 cildinde Mecidiyeköy ile Yenikapı arasında bir metro imtiyazı verildiğine dair kayda rağmen, projenin gerçekleşmediği anlaşılıyor Yine 1912'de bir Fransız mühendisin Karaköy-Şişli arasında bir hat önerdiği ve Kurtuluş'a doğru bir giriş yaptığı anlaşılıyor İlk etraflı proje ise 1912'te rastlıyor

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Levent'teki iş merkezleri

İSTANBUL TARİHİ

İstanbul'un tarihi, coğrafi durumu ile çok yakından ilgilidir Şehirde daha tarih öncesi çağlara ait bir takım yerleşim bölgeleri olduğu tespit edilmiştir 1942 - 1952 yılları arasında Kadıköy çevresindeki Fikir Tepesinde yapılan kazılar sırasında MÖ 3000 yılına ait bir takım aletler, iskeletler bulunmuştur Bu durum İstanbul'un Asya kıyılarında o çağlarda insanların yaşadığını açıkça ortaya koymaktadır Rumeli tarafında da kazılar yapılacak olursa buralarda da çok eski çağlardan kalma çeşitli kalıntılara rastlanacağı sanılmaktadır

Bugünkü İstanbul şehirlerinin çekirdeğinin yani Haliç'in güneyinde kalan parçanın ilk sakinleri Trak'lardı Fenikeliler ise Kadıköy'ünde yerleşmişlerdi Bilindiği gibi Traklar Hint-Avrupa Fenikeliler ise Sami ırklarındandır Yunanlılara göre; Yunanistan'ın Megara şehrindeki Byzas'ın yönetimindeki bir Yunanlınlar kafilesi MÖ 658'de bugünkü Srayburnu'na gelip yerleştiler Bundan sonraki yüzyıllarda şehir yavaş yavaş ikinci derecede bir liman ve ticaret şehri olmaya yüz tuttu Roma egemenliği altında iç bağımsızlığını koruyan bu ticaret şehri, ancak MS II yüzyılda bir Roma sitesi oldu

İmparator Konstantin, 325'te yeni ve büyük bir şehir yapımına girişti11 Mayıs 330'da bu şehir kesin olarak Roma'nın yerine dünya imparatorluğunun başkenti oldu Daha Konstantin devrinde şehrin nüfusu 200000'i geçti Fakat birkaç milyonluk Roma'nın kalabalıklığına ve büyüklüğüne erişmekten uzak bulunuyordu 395'te imparatorluk ikiye ayrılınca İstanbul Doğu İmparatorluğu' nun başkenti oldu Justinianus devrinde yani VI Yüzyılda nüfusu milyonu aştı, dünyanın en büyük şehri haline geldi VII Yüzyılın sonundan başlayarak Bağdat nüfusu, büyüklüğü ve zenginliği bakımından İstanbul'u geride bıraktıysa da , şehir hiçbir zaman milyonu aşan nüfusunu kaybetmedi Ancak Latinler' in işgalinde bu büyük nüfus dağıldı

Asya'da ki imparatorluklarının yıkılması üzerine Avrupa'ya gelen ve bu kıtanın en büyük kısmında olan Hun Türklerinin hakanı Atilla, 447'de Büyükçekmece'ye kadar geldi; fakat Bizans'ı yıllık bir vergiye bağladıktan sonra geri döndü Hun' lardan sonra gene Asya da ki imparatorluk tahtını kaybeden Avar (Apar) Türkleri Avrupa'ya geldiler ve 616'da İstanbul'un önlerine kadar ilerlediler 626 yılında Avarlar'ın şehri kuşatması, tarih boyunca Bizans'ın karşılaştığı en önemli tehlikelerden birini meydana getirdi Kadıköy ve Üsküdar tarafından da İranlılar (Sasaniler) bu kuşatmaya katılıyorlardı Büyük şans esri olarak Bizans bu kuşatmayı ağır şartlarla atlattı

İslam dinin ortaya çıkmasından sonra Arapların başlıca hedeflerinden biride İstanbul oldu 668-669 kuşatması gelecekteki halife Yezid'in başkomutanlığı altında yapıldı 665'te Bizans donanmasını yok eden İslam donanması bu kuşatmaya açık bir kapı hazırlamıştı Bu sefere Peygamberin bayraktarı Halid İbni Zeyd (Ebu Eyyubu'l-Ensari) ve Peygamberin birçok arkadaşı katıldı Bu kuşatmadan bir sonuç çıkmayınca Halife Muaviye, 673-674'te şehri bir kere daha karadan kuşattırdı Araplar Kapıdağı yarımadasında üslenerek tam yedi yıl sefer mevsiminde İstanbul önlerinde göründüler Fakat bileşimi yalnız Bizanslılar tarafından biline "Rum Ateşi" yüzünden bir sonuç çıkmadı 713-714'te tekrar Prens Mesleme, tekrar İstanbul'u kuşattı Bu kuşatma Bizans'ı yıkılma tehlikesiyle yüz yüze getirdi Arapların şehri alması ve Avrupa'ya hakim olması bir gün meselesi sayıldı Fakat İmparator Leon'un enerjisi durumu kurtardı Bu kuşatma Avrupa tarihinin dönüm noktalarından biri sayılır781'de gelecekteki halife Harunureşid'te şehri kuşattı; fakat yıllık vergi karşılığında geri çekildi

Bundan sonra Bulgar Türkleri, İstanbul için en büyük tehlike teşkil etti813'te Kurum Han, Bizans ordusunu Edirne meydan savaşında yok ettikten sonra, şehri kuşattı Fakat kat kat surlarının ululuğu ve dayanıklılığı Bizans'ı gene kurtardı 1090'da başka bir Türk topluluğu, Peçenekler Çekmece'ye kadar geldiler
Malazgirt'ten birkaç yıl sonra Selçuklu Türkleri Üsküdar'a kadar geldiler ve İznik'i Türkiye'nin başkenti yaptılar; fakat Avrupa'ya geçemediler Birinci Haçlı seferi Bizans'ı Selçuk Türklerinden kurtardı Ve Bizans'ın Türkler tarafından fethini 3,5 yıl geriye itti

16 Nisan 1204'te, Bizans'ı Türklerin elinden kurtarmak emeliyle hazırlanan Haçlı Seferinin dördüncüsü, özellikle Bizans'a yöneldi Şehrin heybeti ve zenginliği karşısında gözleri kamaşan fakir Avrupalılar, İstanbul'u şiddetli bir savaştan sonra aldılar Tarihte ilk defa olarak şehre barbarlar egemen oldular Milyonluk şehir en müthiş yağma, katil ve saldırılarla karşılaştı ve zenginliğinin büyük kısmını kaybetti On binlerce elyazması yakıldı Kiliseler son şamdanlarına kadar yağmalandı On binlerce İstanbullu kılıçtan geçirildi Kadınlar saldırıya uğradı Bütün bu hareketlere yalnız savaşçılar değil, Latin Rahipleride katıldı İznik'e sığınan Bizans İmparatorluğu başkentini Latinler'in elinden almak için amansız bir mücadeleye girişti Latinler İstanbul'da bir imparatorluk kurdular ve tahtı bir Fransız Hanedanına verdiler Sonunda 1261'de Paleologoslar'ın idaresindeki Bizanslılar İstanbul'dan Latinleri kovdular İmparatorluğun başkenti İznik'ten tekrar İstanbul'a nakledildi Fakat bu dönemde şehrin nüfusu tahminlere göre yarım milyondan da aşağıya düşmüştü Bununla beraber -İspanya'da ki Arap şehirleri hariç- Avrupa'nın en büyük şehri idi Bu devre kadar Hıristiyan Avrupa'da hiçbir şehrin nüfusu 150000'i aşmamıştır

Bundan sonra Bizans, Osmanlı Türkleri ile karşı karşıya kaldı Daha sonra Orhan bey Üsküdar'a geldi İmparator ile pek sıkı ilişkiler kurdu 1390 baharında Orhan Gazi'nin torunu Yıldırım Bayezit, şehri kuşattı fakat ağır vergi karşılığında kuşatmayı kaldırdı Yıldırım'ın İstanbul'u almak azim ve kararı kesindi Ancak Timur olayı bu fethi yarım yüzyıl geride bıraktı 1396'da Türkleri Avrupa'dan sürmek ve Bizans'ı kurtarmak için gelen bütün Avrupa devletlerinin kuvvetlerinden meydana gelmiş büyük Haçlı ordusunu yok eden yıldırım Anadolu Hisarı'nı yaptırdı ve 1397'de şehri kuşattı Fakat kuşatma savaşına girmedi; büyük Türk birliklerini şehre bağlamak istemedi Uzun süren bir abluka ile Bursa gibi İstanbul'un da boyun eğip teslim olacağını düşündü Bizans bu durumdayken Timur, 1402'de Yıldırım'ı yendi

Yıldırım'ın oğlu Musa Çelebi, 1411'de İstanbul'u kuşattıysa da alamadı Yıldırım'ın torunu II Murat'ın 1422'nin 15 haziranından 24 ağustosuna kadar süren pek şiddetli savaşlara sahne olan kuşatması, artık şehrin son günlerini yaşadığını gösterdi Anadolu'da bir ayaklanma olması, Bizans'ı bu defada kurtardı Fakat II Murat'ın oğlu II Mehmet, şehri almayı hemen hemen bir sabit fikir haline getirmişti 29 Mayıs 1453'te İstanbul'u alarak Ortaçağ'a son verdi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.