Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
astsubay, deniz, komutanlığı, kuvvetleri, nelerdir, resimli, rütbeleri, sıralamaları

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Astsubay Rütbeleri Resimli Sıralamaları Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Astsubay Rütbeleri Resimli Sıralamaları Nelerdir?



Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Astsubay Rütbeleri Resimli Sıralamaları Nelerdir?
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Astsubay Rütbeleri Resimli Sıralamaları Nelerdir?

NATO Kodu OF-10 OF-9 OF-8 OF-7 OF-6 OF-5 OF-4 OF-3 OF-2 OF-1 OF-D Askeri Öğrenci
Türkiye



Büyükamiral



Genelkurmay Başkanı



Oramiral



Koramiral



Tümamiral



Tuğamiral



Albay



Yarbay



Binbaşı



Yüzbaşı
Üsteğmen
Teğmen
Asteğmen

1 Onursal / Savaş zamanı rütbesi

Deniz Kuvvetlerinde Astsubay Rütbeleri



Kıdemli Başçavuş



Başçavuş



Kıdemli Üstçavuş



Üstçavuş



Kıdemli Çavuş
Astsubay Çavuş

Deniz Kuvvetlerinde Subay Rütbeleri

NATO Kodu OF-10 OF-9 OF-8 OF-7 OF-6 OF-5 OF-4 OF-3 OF-2 OF-1 OF-D Askeri Öğrenci
Türkiye



Büyükamiral



Genelkurmay Başkanı



Oramiral



Koramiral



Tümamiral



Tuğamiral



Albay



Yarbay



Binbaşı



Yüzbaşı
Üsteğmen
Teğmen
Asteğmen

1 Onursal / Savaş zamanı rütbesi

Deniz Kuvvetlerinde Astsubay Rütbeleri



Kıdemli Başçavuş



Başçavuş



Kıdemli Üstçavuş



Üstçavuş



Kıdemli Çavuş
Astsubay Çavuş

Türk Deniz Kuvvetleri

Türk Deniz Kuvvetleri

Barbaros Hayrettin

Türk Deniz Kuvvetleri, Osmanlı Devleti'nden miras olarak sadece harekat imkan ve kabiliyeti son derece sınırlı, az sayıda gemi devralmıştır Bu gemilerin önemli bir kısmı İstiklal Harbi süresince Haliç'te enterne edilmiş; Haliç trafiğini aksatabileceği düşüncesiyle, Kontrol komisyonunun talebiyle İzmit'e gönderilen Yavuz muharebe kruvazörü, İstiklal Harbi sırasında İngilizler tarafından İzmit'ten Tuzla'ya çekilmiştir
Mudanya Mütarekesi'nin 11 Ekim 1922 tarihinde imzalanması ile birlikte 14 Kasım 1922 tarihinde Kasımpaşa'daki Bahriye Nezareti binası İstanbul Bahriye Kumandanlığı karargahı haline getirilmiş ve küçük tonajlı harp gemilerinin (Burakreis, Sakız, İsareis ve Kemalreis gambotları ile Taşoz sınıfı üç muhrip) bakım ve onarımlarının yaptırılarak harekata hazır hale getirilmesi için çalışmalar başlatılmıştır
Ayrıca, bu çalışmalar paralelinde okul gemisi olarak kullanılması planlanan TCG Hamidiye Kruvazörü
Lozan Antlaşması gereği, Boğazlar bölgesinin özel bir komisyon tarafından idare edilecek tarafsız bir statüde olması nedeniyle Marmara Denizi içinde Donanmaya ait üs teşkil edecek bir liman yapılmasına karar verilmiş ve bu maksatla en elverişli bölge olan İzmit Körfezi'nde uygun yerlerin fizibilite çalışmaları yapılmıştır 1923 yılında Marmara Üssü Bahri ve Kocaeli Müstahkem Mevki Kumandanlığı adı altında yeni bir komutanlık İzmit'te teşkil edilmiş ve aslında kilise olan Fransız okul binasi satın alınarak, Komutanlık Karargahı bu binaya nakledilmiştir İzmit Bahriye Kumandanlığı ise bu Komutanlığa bağlanmıştır
İzmir Bahriye Kumandanlığı Karargahı, İstiklal Harbi’ni takiben Kordon Boyu’nda kiralanan bir bina içinde kurulmuştur Bu komutanlık deniz emniyet ve müdafaa işlerini yürütmüştür Emrine Mayın Grubu, Müstahkem Mevki Bahriye Müfrezesi, Uzunada İşaret İstasyonu, İzmir Atölyeleri ve Tayyare Bölüğü verilmiştir
Donanma Komutanlığı, İstanbul Bahriye Komutanlığı binasında küçük bir bölümde faaliyet göstermiştir Gemilerin hemen hepsi hurda durumda olduğundan bu Komutanlık öncelikle çalışmalarını gemilerin bakım ve onarımı üzerinde yoğunlaştırmıştır
Cumhuriyet’in ilanından bir yıl gibi kısa bir süre sonra Mustafa Kemal Atatürk, 11 Eylül - 21 Eylül 1924Hamidiye Kruvazörü ile yapmıştır
Mustafa Kemal Atatürk, Deniz Kuvvetleri gibi çok pahalı bir yatırım ve zaman gerektiren bir gücün bir anda oluşturulamayacağını çok iyi bilmekteydi Bu nedenle, Deniz Kuvvetlerinin mevcut durumunu geliştirecek ve geleceğini planlayacak özerk bir Vekaletin kurulması gerekliliğine içtenlikle inanmaktaydı Mustafa Kemal Atatürk’ün bu açık ve kesin desteğinden sonra, Kastamonu Milletvekili Ali Rıza Beyin önerisi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden 30 Aralik 1924 tarihinde Bahriye Vekaleti (Denizcilik Bakanlığı) yasası çıkarılmıştır Bahriye Vekaleti, Milli Müdafaa Vekaletinden ayrı bir kuruluş olarak görev yapmaya başlamış, eğitim, tatbikat, denetleme gibi alanlarda Erkan-i Harbiye-i Umumiye Reisliği (Genelkurmay Başkanlığı)’ne bağlanmıştır
onarıma alınmıştır tarihleri arasındaki Karadeniz seyahatini Cumhuriyet Donanması’nın denize çıkan ilk gemisi olan
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Dönemi

Genelkurmay Başkanlığı Karargahında 1928 yılından 1949 yılına kadar Deniz Müsteşarlığı olarak temsil edilen Deniz Kuvvetleri, Yüksek Askeri Şura'nın 15 Ağustos 1949 günü almış olduğu tarihi bir kararla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olarak teşkil edilmiştir Bu yeni teşkilatlanma, Türk Deniz Kuvvetlerinin çağdaş ve güçlü bir yapıya kavuşması yönünde önemi bir dönüm noktasıdır Bu tarihten itibaren Deniz Kuvvetinin tüm yönetimini üzerine alan Deniz Kuvvetleri, mevcut kaynaklarını en rasyonel şekilde kullanarak her geçen gün daha da büyümüş, dünyadaki tüm gelişmeleri takip ederek, emin ve kararlı adımlar atmıştır
Türkiye Cumhuriyeti’nin 18 Şubat 1952 tarihinde Kuzey Atlantik Savunma Paktı (NATO)’na üye olması ile birlikte, Türk Deniz Kuvvetleri de NATO’ya üye olan ülkelerle ilişkilerini artırmış; kuvvet yapısını, eğitim doktrinini, imkan ve kabiliyetlerini geliştirmiş ve NATO standartlarında harekat icra edebilen bir hüviyet kazanmıştır
Bu dönemde, 4 Nisan 1953 tarihinde TCG Dumlupınar denizaltısının Çanakkale Boğazı’nda İsveç şilebi Naboland ile çarpışması sonucu 81 denizaltıcı hayatını kaybetmiştir
Deniz Kuvvetlerinin büyüyen ve gelişen ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla 1961 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı:
  • Donanma Komutanlığı
  • Kuzey Deniz Saha Komutanlığı
  • Güney Deniz Saha Komutanlığı
  • Deniz Eğitim Komutanlığı
şeklinde dört ana ast komutanlık olarak yeniden teşkilatlandırılmıştır Deniz Eğitim Komutanlığının ismi 1995Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı olarak değiştirilmiştir
Kıbrıs Sorunu 1960’lı yıllarda yoğun olarak ülke gündemini işgal etmeye basladığında çeşitli ihtimaliyat planları yapılmış ve güçlü bir Çıkarma Filosunun tesis ve idamesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır Bu gelişmeler paralelinde, yurt içinde amfibi gemi ve araçlarının inşasına öncelik verilirken, yurt dışından da özellikle tank çıkarma gemisi tedariki yönünde planlamalar yapılmıştır Türk Deniz Kuvvetleri, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı’nda kilit rol oynamış ve amfibi harekatı başarı ile gerçekleştirerek, amfibi ve kara birliklerinin emniyetle Kıbrıs’a çıkmasını sağlamış; aynı zamanda hem Kıbrıs’a yönelik düşman takviyesini engellemiş hem de kara harekatına deniz top ateş desteği sağlayarak, askeri ve siyasi hedeflerin ele geçirilmesinde büyük rol oynamıştır Türk Deniz Kuvvetleri, harekat sırasında 67 mensubunu (54 denizci, 13 deniz piyadesi) ve TCG Kocatepe (D-354) muhribini kaybetmiştir
1980’li yıllar Türk Deniz Kuvvetleri'nin Cumhuriyet dönemindeki gelişiminin tepe noktasına doğru ivme kazandığı yıllar olmuştur Bu yıllarda, muhtelif modernizasyon projeleri gerçekleştirilmiş; Deniz Kuvvetlerinin harp silah ve araçlarında tek kaynağa bağlı kalmamak hedefine yönelik önemli adımlar atılmıştır Gölcük Tersanesinde 1980 yılında inşa edilen 1000 tonluk Ay Sınıfı denizaltı, Türk denizaltıcılığının gelişim sürecinde önemli dönüm noktalarından birisini teşkil etmiş; yine Gölcük’te 1988 yılında inşa edilen ilk modern fırkateyn olan TCG Fatih (F-242), Gölcük Tersanesinin uluslararası arenadaki prestijini daha da artırmıştır
Bazı alanlardaki imkan ve kabiliyetlerini 1980’li yıllarda istenilen seviyeye çıkaramayan Türk Deniz Kuvvetleri, 1990’lı yılların sonunda gerçek anlamda bir açık deniz kuvveti hüviyeti kazanmıştır Türk Deniz Kuvvetleri bu yıllarda harbe hazırlık seviyesi ve harekat kabiliyetini önemli ölçüde geliştirmiştir Bu dönemde, Kara ve Hava Kuvvetleri ile yapılan müşterek harekata yönelik büyük ilerlemeler kaydedilmiş; Hava Kuvvetleri uçakları ile Orta ve Doğu Akdeniz de dahil olmak üzere, açık denizlerde müşterek harekat icra edebilme yeteneği artırılmıştır
Bu dönemin en önemli gelişmelerinden birisi de, 1987 yılında Aksaz Deniz Üssü’nün Ege ile Akdeniz’i buluşturan stratejik bir mevkide tesis edilmesi olmuş; böylece, hem Türk Deniz Kuvvetleri hem de dost ve yabancı ülke gemilerini üs ve liman kolaylıkları açısından desteklemek üzere ilave bir yetenek kazanılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.