|
|
Konu Araçları |
büyükbaş, hayvancılık, küçükbaş, nerelerde, yapılır |
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde Yapılır |
09-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde YapılırKüçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde Yapılır Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde Yapılır Büyükbaş Hayvancılık Türkiye, 11789000 baş sığır varlığı ile önemli bir potansiyele sahip olmakla birlikte hayvan başına verimin düşük olduğu da bilinen bir gerçektir Bunun pek çok ve genelde birbirine bağlı nedenleri vardır Başlıcaları sığır populasyonunun genelde düşük verimli yerli ırklardan oluşması, başta kaba yem olmak üzere yem üretiminin yetersizliği, yem fiyatları ile ürün fiyatları arasındaki dengesizlik, hastalık ve zararlılarla etkin bir mücadelenin yapılamaması, pazarlama zincirinin uzunluğu,üreticiler arasındaki örgütlenmenin yetersizliği, kredi ve teşviklerin yetersizliği şeklinde sıralanabilir Türkiye sığır varlığı 1928 yılından 1984 yılına kadar sürekli bir artış göstermiş, fakat 1984 yılında yapılan ilk genel hayvan sayımı sonuçlarına göre ani bir azalma olmuştur Söz konusu yıldan günümüze kadar ise, önemli bir değişiklik olmamasına rağmen, az da olsa bir düşüş gözlenmektedir Bu durum Türkiye’de son yıllarda üretimi arttırmak için sığır sayısını arttırmak yerine, birim hayvan başına verimi arttırma çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır Türkiye’de sığır ıslahı çalışmaları başlangıçta yerli ırkların seleksiyon yoluyla verimlerinin arttırılması şeklinde yürütülmüş; daha sonra bunun yetersiz olduğu anlaşılınca yurt dışından kültür ırkı sığır ithal edilmeye başlanmıştır Ciddi anlamda ithallere 1925 yılında başlanmıştır 1958 yılında ise Dünya Kliseler Birliği’nin hibesi ile Esmer, Siyah Alaca, Jersey, Aberdeen Angus ve Hereford sığırları ülkemize getirilmiştir Bundan sonra da sığır ithali çalışmaları hız kazanmıştır Sığır ithalleri 1987 yılına kadar az da olsa devam etmekle birlikte, bu yılda gerek devlet eliyle,gerekse özel sektör tarafından gebe düve ithalleri hız kazanmıştır Türkiye’de sığırcılığın geliştirilmesi için mevcut sığır populasyonu içerisinde yüksek verimli kültür ırklarının oranlarının arttırtılması ve yerli sığırlarımızın yüksek verimli kültür ırkı sığırlarla melezlenmesi hedeflenmiştir Ne var ki ithaller tüm hızıyla sürerken, ülkemizin coğrafi özellikleri ve hayvanların yetiştirilecekleri işletme şartları yeterince dikkate alınmadığından istenilen başarıya ulaşılamamıştır Sığır ıslahı çalışmaları, kültür ırklarının ithali ile yeni bir boyut kazanmış ve yerli ırkların melezleme yolu ile ıslahı yanında, kültür ırklarının da saf olarak yetiştirilmesi amaçlanmıştır Melezlemelerde doğal aşımın yanında,1925 yılından itibaren uygulanmaya başlanan yapay tohumlamanın da etkisi olmuştur Ancak yapay tohumlamdan istenilen başarının elde edildiğini sölemek mümkün değildir Genel hatlarıyla ele alınan ve mevcut durumu ortaya konulmaya çalışılan sığırcılığın ülke ihtiyaçlarına cevap verecek düzeye getirilmesi için belirtilen sorunların bir an önce ele alınıp çözüme kavuşturulması gereklidir Bunun için; 1) Halen tahminen 1997 yılı itibariyle %45’i yerli ırklardan oluşan sığır populasyonumuzun bir an önce ciddi bir melezleme programıyla ele alınarak melez genotiplerin sayısının arttırılması gereklidir 2) Yapay tohumlama uygulaması ülkemizde uzun yıllardan beri yapılmasına rağmen,yeterli etkinlikte değildir Tarım ve Köyişleri Bakanlı’nın yeterli desteğinin sağlanması yanında, özel sektörün de bu konuya daha etkin katılımı sağlanmalıdır Bununla birlikte,daha önce uygulanmış olan köylere boğa barınakları kurmak suretiyle tabii tohumlamanın da etkinliği arttırılmalıdır 3) Damızlık boğaların seçiminde bilimsel yöntemlere başvurulmalı ve ülkemizde döl kontrolü çalışmaları başlatılmalıdır Bu konuda Tarım Bakanlığına bağlı üretim kuruluşlarının (TIGEM) potansiyelinden yararlanmak mümkündür 4) Damızlık dişi hayvan ithali durdurulmalı veya kontrollü şartlarda en az düzeyde yapılmalıdır Bunun yerine,yerli sığırlarımızın tohumlanmasında kullanılmak üzere döl kontrolü yapılmış boğalardan elde edilen sperma veya embriyo ithali yapılmalıdır 5) Yeni kurulacak işletmelerin ihtiyaç duydukları damızlıkları yurt içi kaynaklardan temin etmeleri konusunda teşvikler uygulanmalıdır 6) Ülkemiz,coğrafi yapı ve iklim açısından oldukça farklı bölgelere sahip olduğundan,kültür ırklarının adaptasyon yetenekleri de dikkate alınarak melezleme programlarının bölgesel bazda ele alınması gereklidir 7) Ülke genelinde özel sektör entansif sığır yetiştiriciliğine teşvik edilmelidir 8) Kaba yem açığını gidermek amacıyla yem bitkileri üretimi desteklenmeli, silaj yapımı ve kullanımı konusunda yetiştiriciler bilinçlendirilmelidir Kesif yeme,önce önceden olduğu gibi sübvansiyon uygulanmalıdır 9) Besiciliğe teşvik ve subvansiyon uygulanmalı, verilen kredilerin etkin denetimi yapılmalıdır 10) Yıllardır gündemde olan et ithalatına son verilmeli ve üreticiyi koruyacak tedbirler alınmalıdır Ancak,üretim-tüketim dengesi sonucu tüketiciye ucuz et temini gerçekleştirilemiyorsa ve bu nedenle mutlaka hayvansal ürünler ithal etmek gerekiyorsa; canlı hayvan ithal edilerek,daha sağlıklı ve imalat sanayinin hammaddesini de sağlayacak bir ithalat rejimi ele alınmalıdır 11) Gerek et,gerek süt üreticilerine uygulanacak subvansıyonlar üretimi artırıcı yönde olmalı ve bu teşvikler miktar esasına göre değil, satış fiyatının belli bir oranı şeklinde olmalıdır 12) Aracıların ortadan kaldırılması amacıyla; üreticilerin, birlik ve kooperatifler vasıtasıyla örgütlenmesi teşvik edilmelidir 13) Hastalık ve zararlılara karşı etkin bir mücadele yapılmalı, bu amaçla ülkesel bazda ciddi programlar uygulanmalıdır 14) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl ve İlçe örgütlerinin yetiştiricileri bilinçlendirmek amacıyla demonstrasyon çalışmalarına ağırlık vermesi gereklidir 15) Özellikle batı bölgelerimizde uygulanan ve bir özel ıslah ve üretim modeli olan ANAFI benzeri projelerin uygulamaya konulması gerekir Konu başlıkları
Büyük baş hayvanlar içinde en fazla sığır(inek, öküz ,dana, manda) yetiştiriciliği vardır Sığırlar içinde de en fazla inek yetiştirilmektedir Bütün bölgelerimizde inek yetiştiriciliği vardır Ama en fazla Karadeniz Bölgesinin kıyı kesimi ile Doğu Anadolu Bölgesinde Erzurum-Kars Bölümünde gelişmiştir Karadeniz Bölgesinde gelişmesi yağışların fazla olmasından dolayı çayırların fazla olmasıdır Erzurum-Kars bölümünde gelişmesi yaz yağışlarıyla oluşan gür ot ve çayırlıklardır İnek yetiştiriciliği ayrıca şeker fabrikaları çevresinde de gelişmiştir Şeker pancarı küspesinin hayvan yemi olarak kullanılmasından dolayı MANDA Bol sulu bataklık ve göl kenarlarında beslenir Yurdumuzda başta Karadeniz Bölgesi kıyı kesimi olmak üzere G Marmara bölümünde yetiştiriciliği yaygındır Et kalitesi düşük olduğundan yetiştiriciliği fazla gelişmemiştir *** Büyükbaş hayvancılık Doğu Bölgelerimizde mera hayvancılığı şeklinde iken Batı Bölgelerimizde ahır hayvancılığı şeklindedir Büyükbaş Hayvancılık Tarım Takvimi OCAK - Elde bulunan sığırların , yetiştirme ve hastalıkları yönünden , sağlık kontrolleri yaptırılarak, sığır kadrosu belirlenir Özellikle tüberküloz, paratüberküloz testleri ile , Brucellosis yönünden serolojik yoklamalar ve mastitis taraması yapılır - Hayvanlar şimdiki durumları ve verimlerine göre gruplara ayrılarak , bakım ve yemleme programları saptanır - Sağlıklı ve yüksek verimli yavru elde edebilmek için , ineklerin suni tohumlamasına başlanır Bu mümkün olmadığı takdirde , veteriner kontrolünden geçmiş iyi nitelikli ve sağlıklı bir boğa ile doğal tohumlama yapılır - Şecere , verim ve sağlık kartları aylık olarak işlenir - Buzağı bölmelerindeki iç ısının 10-12 C,sığırların bulunduğu bölümdeki sıcaklığın ise 16-18C arsında tutulmasına çalışılır Havalandırma kontrol altında tutulur - Uygun hava koşullarında , hayvanlar ahır dışına çıkarılır Ahır içi temizlenip %3 lük sodalı sıcak su ile yıkanır ŞUBAT - Sert ve rüzgarlı olmayan yağışsız günlerde ,sığırlar tımar edildikten sonra ahır dışına çıkarılır Rutubetli ,temizlenmemiş taban ve toprak zeminlerin birçok mikroorganizmaların çoğalmalarına ortam hazırladığı ne bunların hayvanların sağlık durumlarının bozulmasına neden olduğu bilincine varılarak , diğer işler bittiğinde , derhal ahır temizlenip, zemine yataklık serilir(Sap,saman , talaş gibi yataklıklar aynı zamanda hayvanlarda ısı kaybını da önler ) - Kanatlı ve eklem bacaklı zararlılar, kış aylarında alçak basınçlı ve sıcak ahırlarda saklanırlar Pencere, kapı ve vantilasyon yolu ile hava değiştirilir ve bu yolla zararlıların ahırda yerleşmeleri engellenir - Hayvanlar içeri alınırken ,ısı kontrolü yapılmalıdır(Hayvanların fizyolojik uyum sağlamaları için,iç ve dış ısı arasında fazla bir fark olmamalıdır) - Sığırların yeşil yem ihtiyaçları , silaj yemler veya hayvan pancarı ile karşılanmaya başlanır - 4-8 aylık dişi danalara S19 aşısı , doğumları yaklaşan sığırlara septisemi aşısı yapılırBütün sığırlara nokra için paraziter ilaçlama uygulanır - Sığırlar haftada bir kere veteriner hekim kontrolünden geçirilirDoğum yapacak sığırlar ayrılır;hasta hayvan varsa ,derhal tedavisi yapılırDoğum yapacak inekler, doğumlarına iki ay kala sütten kesilerek kuruya alınır MART - Periyodik olarak sığırların tohumlanmasına devam edilir Gelişmesi iyi 18-22 aylık Holştayn düveler ile, 18-24 aylık Montofon düvelerde ilk defa tohumlamaya verilir(Tohumlamada yararlanılacak boğalar, 18 ayını doldurmadan, yetiştirme hastalıkları yönünden testleri ile verim kayıtları incelenmeden, tohumlamada kullanılmamalıdır Her fırsatta suni tohumlamadan yararlanma yoluna gidilmelidir) - Bütün sığır materyaline şarbon, yanıkara, gerektiğinde sığır vebası aşıları yapılır - Nokra mücadelesine devam edilmelidirDanaların septisemi serumu, numaralama ve boynuz köreltme işlemine devam edilirDoğan buzağıların göbek kordonu temiz bir makasla kesilir,günde iki defa tentürdiyot döküp gazlı bezle fazla sıkılmadan bağlanır - Sığırların rasyonlarında enerji ihtiyaçları iyi dengelenmeli, geçici de olsa, noksan besleme yapılmamalıdır Gebeliğin ilk aylarında besleme kaba yemlere dayalı olabilir İki yaşına gelmiş dişi materyali de fazla beslememelidir Çünkü,fazla besleme nedeniyle, cinsel bezler yağlandığından, üreme gücü azalır - Bu ayki çalışmalarda secere, verim ve sağlık kartları işlenir NİSAN - Sığırlar mevsim koşulları uygun olacağından , meradan dikkatli bir şekilde yararlandırılır Sığırların yem ihtiyaçları verim, mera ve gelişme durumları gözönüne alınarak hesaplanır - Sığırlara şap aşısı uygulanır - Yemlik ve su kaynaklarının temizliği ve ilaçlaması yapılır Gübrelikler kaldırılır - Ahır koşullarının sağlıklı olması sağlanır - Meme hastalıkları yönünden devamlı kontrol yapılır Sağım süresince , birbirini izleyen iki ay arasında %5-10 olan süt azalması miktarı, bundan daha fazla miktarda olduğunda, sağım hatası ve beslenme hatası yanında, bir hastalık olasılığı düşünülmeli;varsa iyileştirme yoluna gidilmelidir - Nokra mücadelesi titizlikle sürdürülür MAYIS - Tohumlamaya devam edilir Doğuran inekler doğumlarından iki ay sonra , boğaya verilir - Erkek danalar ve sürüye katılması istenmeyen dişi dana ve düvelerin vücut ağırlıkları en az 400-450 kg olduğunda, kasaba sevk edilirKilo almayanların besisine çalışılır - Ahır yemlemesinden tamamen mera hayvancılığına geçilirMeraya , çiğ ve kırağı kalktıktan sonra çıkılmalı, sakin ve rahat bir otlatma sağlanmalı;parazit yumurtaları genellikle rutubetli çayır ve mera kısımlarında bulunduğundan, böyle yerlerde hayvan otlatılmamalıdır - Hayvanlar iç parazitlere karşı ilaçlanırGübrelikte biriken gübre uzak bir yere götürülür veya satılır - Aylık verim ve sağlık kontrolleri yapılır;kartlara işlenir HAZİRAN - Doğum sonrası sağım ve çiftleştirme işleri sürdürülür - Parazit durumuna göre, dikkatli olarak iç paraziter ilaçlama yapılır Günlük tımar işleri aksatılmadan yürütülür - 4-8 aylık dişi danalara S-9 aşısı uygulanır - Doğan buzağıların boynuz köreltmesi ve kulak numaralama işlemleri yapılır - Mera gıda ihtiyacını karşılayabilecek durumda olduğundan, mera otlatılmasına geçilir Yalnız, 10 kg’dan fazla süt veren sığırlara kesif yem ve nitelikleri bozulmamış kaba yem ile takviye yapılır Ocak ayında doğan buzağılar erkek ve dişi ayrı ayrı sürüler halinde meralandırılır Ot ve yem yemeğe alışan buzağılara verilen süt azaltılır ve su verilmeye başlanır - Ahırlar temizlenerek badana ve dezenfeksiyonları yapılır TEMMUZ - Mera ihtiyacın tamamını karşılayacak durumda olduğunda; kısıtlı yemleme uygulanır - Sağılan ineklerde meme hastalığına dikkat edilmelidir Meme, meme başları ve süt sekresyonu sık sık kontrol edilmeli; sağım saatlerinin aynı saatlerde ve eşit aralıklarla yapılmasına çaba gösterilmelidir - Hayvanlar ahıra alındığında sabah- akşam iki defa tımar edilir Ahır temizliği ve dezenfeksiyonu yapılır 6-8 baş hayvana 20cm çaplı baca olacak şekilde ahırda havalandırma sağlanır - Gebe ineklere septisemi aşısı uygulanır Gebeliğin son günlerinde olan ineklerin gıdaları sulu, hazmı kolay, yumuşak ve gaz yapmayacak yiyeceklerden düzenlenir - Aylık verim ve sağlık kontrolleri yapılarak kartlarına işlenir AĞUSTOS - Ahır besisi yapılanların dışındaki diğer sığırlarda mera hayvancılığına devam edilir Gebe ineklerin gebelikleri ilerlediğinde, meralandırılmalarına özen gösterilir Gerektiği takdirde suni meralardan yararlanılır - Theileriosis hastalığına karşı koruyucu aşılama yapılır - Bir yaşına gelmiş erkek ve dişi hayvanlara tüberculin uygulanır - Günde sekizer saatlik aralarla üç defa sağım yapmaya çalışılır (Bu yöntem fazla süt verimli sığırlarda kesinlikle uygulanmalıdır Böyle sığırlar ilave yemler ile beslenmelidir) - Damızlık boğaların spermaları kontrol edilir - 7-8 haftalık buzağılara erken sütten kesim düşünülebilir Normal olarak 12-16 haftalık oluncaya kadar süt verilir EYLÜL - Gebe ineklere iyi bir bakım gösterilmelidir Doğumlarına 1,5-2 ay kala sığırlar sütten kurutulmaya başlanılmıştır Doğum locaları ve buzağı bölmeleri yeniden gözden geçirilerek noksanlıklar tamamlanıp, dezenfeksiyonları yapılır - Herhangi bir nedenle yavru atımı görüldüğünde, böyle hayvanlar derhal tecrit edilerek, gerekli araştırmalar yapılmalı; bulaşıcı bir hastalık durumunda, etkin önlemler alınmalıdır - 4-8 aylık dişi danalara Br S 19 aşıları uygulanır - Doğumu yaklaşan sığırlara, buzağı septisemi aşısı uygulanır - Kış ayları için gerekli gıda ihtiyaçları sağlanır Silaj çukurları doldurulup, üzerleri tekniğine uygun bir şekilde kapatılıp, kış sezonuna hazır bir duruma getirilir - Aylık kayıtlar tutulur EKİM - Şap ve yanıkara aşıları yapılır - Tüberküloz, paratüberküloz testleri ve brucellosis yönünden serolojik yoklamalar yapılır - Çevrede görülen salgın hastalıklara karşı gerekli tedbirler alınır - Ay içinde nokra mücadelesi yapılır - Genç hayvanlar ile yaşlılar ayrı meralarda otlatılır, ayrı ahırlarda barındırılır - Aylık verim kontrolleri yapılarak, kayıtları tutulur KASIM - Tohumlama ve tohum hizmetlerine devam edilir - Mevsim ve işletme koşullarına göre, yem değişikliğine-hayvan alıştırılarak geçilir - Gebeliğin son üç ayında, ananın daha yoğun bir şekilde beslenmesine çalışılır(İlk aylarda 5 kg, son ayda 10kg süt veriminde verildiği kalite ve miktarında yem verilmeli, yalnız kesif yem miktarı titizlikle dengelenmelidir) - Doğum sonrası görülebilecek meme iltihabı ve diğer hastalıklar için, bir önlem olmak üzere, gebe analara antibiyotik kürü uygulanmalı; yemlere mineral karması katılmalıdır - Bu ayın ortalarına kadar nokra mücadelesi yapılır ARALIK - Değişen hava durumuna göre, ahır iç sıcaklığı en az 15-20C olacak şekilde, kapı ve pencereler kapatılır Yataklıklar sık sık değiştirilip, yerine kuru iki kat yataklık serilir - Hasta hayvan olursa, tecrit bölmesine alınır Salgın hastalık görüldüğünde, gerektiği şekilde işlemler yapılır - Hayvanların kışlık yem, ot ve yataklık muhafaza yerleri, kar ve yağmur suları girmeyecek şekilde, kapalı tutulur Bu konuda, gerektiğinde ahır tavanı çatı aralığından faydalanılabilir - Damızlık kadronun %10’u kasaplık, %10’u da damızlık olarak satılacak şekilde ayarlanılarak, yeni yetiştirme yılına geçilir - Hayvanların yaşama ve verim payları çok iyi hesap edilerek, içinde enerji ve mineral maddeleri içeren kaliteli yemlerle beslenmelidir - Yıl sonunda mali hesaplar çıkarılır |
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde Yapılır |
09-11-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde YapılırBüyükbaş Hayvancılık : Sığırlar Büyükbaş Hayvancılık : Sığırlar Sığırlarda Besleme Hataları Ve Besleme İle İlgili Hastalıklar 1- GENETİK ÖZELLİKLER VE ÇEVRE KOŞULLARI: İneklerin verimleri ırkına göre değişir Yerli kara ırkı, boz ırk, kırmızı ırk gibi ırklar süt verimi az ırklardır Besleme ve çevre koşulları ne kadar iyi olursa olsun ırk özelliklerinin sınırlarını aşamazlar Keza erkekleri de çok iyi seviyede besi tutmazlar Holstein, esmer ırk, simmental gibi ırklardan gelen hayvanlara ise � kültür ırkı� adını veriyoruz Bu ırklar çok verimli olup, verimleri bakım ve besleme koşullarıyla ortaya çıkar Tek başına ırkın iyi olmasından sonuç beklemek doğru olmaz Kültür ırklarını iyi, kaliteli, dengeli ve yeterli yemlerle beslemek gerekir 2- AHIR VE BARINAKLAR: Sığırlar için kötü havalandırmalı ya da az havalandırmalı barınaklar yaşamı aksatacak derecede olumsuzluklar yaratır Ahırda biriken gazlar sığırların solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanmasına zemin hazırladığı gibi, iştahsızlığa, yemden yararlanmanın azalmasına sebep olur İdrar kokulu, havası pis ahırlardaki hayvanlar az yem tüketirler, yediklerinden yararlanamazlar ve verimleri düşer Sağlıklı, verimli sığırlar için iyi havalandırılmış veya yarı açık ahır sistemleri tercih edilmelidir Bu konuda ülkemizde yanlış olan soğuktan korkmaktır Ancak soğuktan değil sıcaktan korkmak yerinde olur 3- SU TÜKETİMİ: Sığırların önünde daima temiz su bulundurulmalıdır Böylece su tüketimi artar Bu konuda yapılan en büyük hata sabah-akşam su vermektir Önünde her zaman içebileceği su bulunan sığırlar daha çok su içerler, iştahları daha iyi olur Verimleri artar Su ihtiyacı çevre ısısına, süt verimine ve yeme bağlı olarak değişebilir Bir ineğin su tüketimi 35-75 litre ve hatta bunun da üstündedir İdrar, dışkı, terleme, soluma yoluyla su kayıpları olduğunu düşünürsek 30 litre süt veren bir ineğin en az 60-70 litre günlük su ihtiyacı vardır 4- KABA YEM: Kuru ot, yonca, mısır silajı, yeşil otlar kaba yem grubuna girer En önemli sorun ülkemizde samanın kaba yem olarak kabul edilmesidir Süt inekçiliğinde samanı kaba yem olarak kabul etmemek gerekir Kaba yemsiz sığırcılık olmaz Kaba yem az, kesif yemi çok olan rasyonlar sığırları mide ekşimesi = yem vurması; ya da asidoz dediğimiz hastalıkla karşı karşıya getirir İştahsızlık, süt veriminde düşme gibi problemlerin yanı sıra ölüme kadar giden daha ağır problemler de yaratan bu hastalık kaba-kesif yem dengesinin sağlanmasıyla önlenmiş olur Yem vurması aynı zamanda tırnak çürüğü, topallık gibi hastalıklara da zemin hazırlar Kaba yemin kalitesi kesif yemden yararlanmayı da arttırır Günlük ihtiyaçların tümünün kesif yemlerle karşılanması mümkün değildir Kaba yemi saman olan sığırların enerji, protein, mineral ve vitamin ihtiyaçlarının tümünü kesif yemlerle karşılamaya çalışmak yanlış olacağından, kaba yemin silaj, yonca, kaliteli ot olması tercih edilmelidir 5- GÜNLÜK TOPLAM YEM: Sığırlar günlük olarak canlı ağırlıklarına, verimlerine orantılı bir miktarda yem almalıdırlar Bu yemlerin bir kısmını kaba yem olarak, bir kısmını kesif yem olarak alsalar da miktarının canlı ağırlığa orantılı olması gerekir Daha az yem verilen bir sığır, daha az verim verecektir Bu doğaldır Ancak olay bununla bitmez Sığırlarda bir takım hastalıklar ortaya çıkar Örneğin, hipokalsemi ( süt humması), ketosis, kızgınlık göstermeme, döl tutmama, iyi gelişmemiş yavru ve benzeri bir çok problemle karşı karşıya gelmek mümkündür 6- DENGELİ YEM: Yemler kaba ve kesif yem olarak dengeli olmakla beraber, diğer yandan protein, enerji, vitamin, mineral dengesinin de kurulmuş olması gerekir Enerjisi düşük yemler özellikle doğumdan sonra geç kızgınlık gösterme, hiç kızgınlık göstermeme problemiyle karşımıza çıkmaktadır Ülkemizde, özellikle ithal sığırlarda sık sık karşılaşılan bir sorundur Diğer büyük sorunlardan biri de ketosis�dir Vitamin ve mineral noksanlıkları da kemik gelişimi bozukluğundan, kızgınlık göstermemeye, kansızlıktan, ayak hastalıklarına, körlükten, deri problemlerine, süt hummasından, verim düşüklüğüne kadar bir çok hastalık ve bozukluğa sebep olur Vitamin ve minerallerin tümünün bir arada ve dengeli olması gerekir Dengeli hazırlanmış yemlere sonradan yapılan ilaveler yemin dengesini bozar Bundan özellikle kaçınmak gerekir Doğum yaptıktan sonra kültür ırkları hızla süt vermeye yönlenirler Bu durumda enerjisi yetersiz yemle beslenen ineklerde aşırı zayıflama görülür Bunun sonucu doğumdan sonraki ilk kızgınlık ya gecikir, ya da hiç görülmez Süt verimi günden güne artış göstereceği yerde azalır Yeni doğum yapmış inekleri yüksek enerjili yemle beslemek gerekir Böylece ketosis, abomasumun (şirdenin) yer değiştirmesi, karaciğer koması gibi hastalıklar da önlenmiş olur Bu problemler kalsiyum-fosfor metabolizmasını da etkileyeceğinden süt humması ve kemik erimesi gibi olaylarda da artış olabilir Bütün bunlardan çıkan sonuca göre yeni doğum yapmış kültür ırkı sığırlara özenli bir besleme rejimi uygulanması gerektiği kanaatine varılır Bir başka çıkarılacak sonuç şudur; iyi besleme koşullarına sahip olmadıkça çok üstün verimli ineklere sahip olmanın bir anlamı yoktur 7- KURU DÖNEM: İneklere sağlanması gereken bir hazırlık dönemi olup, sağım doğuma 45-60 gün kala durdurulur Bunu takiben 2-3 hafta iyi kaliteli kaba yemler verilir Kesif yem verilmez Ancak doğuma en az 2-3 hafta kala tekrar bir miktar kesif yem verilmeye başlanmalıdır Gebe ineklere bu dönemde septisemi aşıları, Se ve E vitamini enjeksiyonları ile A, D, E vitamini enjeksiyonları yapılmalıdır Kuru dönemin ikinci yarısında kesif yeme geçilmezse ve kaba yem sadece saman ise doğumdan sonra ketosis, hipokalsemi, hızlı zayıflama ve kızgınlığın gecikmesi gibi problemlerden biri veya birkaçıyla karşılaşmak adeta kaçınılmaz hale gelir 8- YEMLERİN HAZIRLANMASI: Yemler sığırların önüne konulmadan önce melas, silaj veya posalarla karıştırılırlarsa hem iştah arttırıcı etki yapar, hem de tozlanma önlenmiş olur Ancak yemleri ayrıca ıslatmak, geceden suya koymak sakıncalıdır Tükrük salgısını önleyen, yemin mayalanmasına veya bozulmasına sebep olan, işkembenin işleyişine engel olan bu uygulamalar yanlıştır Böyle uygulamalar yemden yararlanmayı azaltır Diğer yandan istenirse toz yemler yerine pelet yemler tercih edilebilir Isı ve basınç altında yapılan peletleme işleminde yemin sindirilme oranı ve besin değeri artar Tozlanma azalır Bütün vitamin ve mineraller peletle birlikte yapışık ve homojen duruma geçtiğinden ziyankarlık önlenmiş olur Toz halindeki yemler dışkının yumuşamasına, işkembe ekşimelerine, karın şişkinliklerine neden olurlar Bağırsaklardan hızla geçtiklerinden yemden yararlanma azalır Arpa, mısır, buğday, yulaf gibi tane yemlerin kaba kırılmış olarak kullanılması yerinde olur Sığır yemleri hazırlanırken un haline getirilmiş hammaddelerden uzak durulmalıdır Sığırların alışık olmadıkları hiçbir yem birdenbire verilmemelidir Mutlaka 1 veya 2 hafta alıştırma dönemi geçirilmelidir Çok taze kesilmiş yeşil bitkiler güneşte kurutulmadan sığırlara verilmemelidir Küflenmiş yemlerden mutlaka kaçınılmalıdır Kısa vadede olmasa bile uzun vadede problemler ortaya çıkabilir Yemden yararlanma azalır |
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde Yapılır |
09-11-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde YapılırSüt Sığırlarında Doğum, Buzağılama, Tohumlama ve Sürüden Ayrılma Kayıtları Süt Sığırlarında Doğum, Buzağılama, Tohumlama ve Sürüden Ayrılma Kayıtları 1 Amaç: Soykütüğü sisteminin yürütülebilmesi için gerekli olan kayıtların, düzenli ve bir örnek tutulabilmesinin sağlanması bu talimatın amacıdır 2 Tutulması Gereken Asgari Kayıtlar: a) Soykütüğü sistemi içerisindeki bir inekten doğan hayvanların, sistemin gerektirdiği aşağıdaki bilgilerinin toplanması ve buzağının bilgi işlem merkezi tarafından Ek 1’deki gibi doğum bildirim formu ile belgelendirilmesi gerekir
Temel esasları içeren faaliyetleri yürütme ve bu bilgileri edinme yetkisi, soykütüğü sistemini yürütmeye yetkili kuruluşa aittir Soykütüğü sistemini yürütmeye yetki almak üzere Bakanlığa müracaat eden kuruluş bu faaliyette yararlanacakları imkanları ve bilgi edinme sistemini açıkça tanımlamak ve çalışmalarını tarafsızlık ve objektiflik ilkelerine uygun olarak gerçekleştireceklerini taahhüt etmek zorundadırlar 4 Çalışma Kuralları:
|
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde Yapılır |
09-11-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde YapılırSoykütüğü Belgesi Soykütüğü Belgesi 1 Amaç: Soykütüğüne kayıtlı sığırlara, kayıt niteliklerine bağlı olarak belge verilmesi işlemlerinin düzenlenerek birörnek hale getirilmesi bu talimatın amacıdır 2 Yetki:
a) Safırk Sertifikası: Hem kendi hemde soylarının süt verim bilgileri olmayıp, sadece temel esaslarda belirtilen bilgilere sahip hayvanlara talep edilmesi halinde “Safırk Sertifikası” adı altında ve Ek 1’de bulunan belgeye benzer bir belge düzenlenir b) Damızlık Belgesi: Temel esaslarda belirtilen bilgilerle birlikte süt verim ve/veya damızlık değerine sahip olan sığırlara “Damızlık Belgesi” adı altında Ek 2’de bulunan belge düzenlenir 5 Damızlık Belgesinde Bulunacak Asgari Veriler:
a) İneklerde ve Genç Sığırlarda Aranan Koşullar: Soykütüğüne kayıtlı inek ve genç sığırlara damızlık belgesi verilebilmesi için asgari şu bilgilere sahip olması gerekir:
Soykütüğüne kayıtlı tosun ve boğalarda damızlık belgesi verilebilmesi için asgari şu bilgilere sahip olması gerekir:
|
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde Yapılır |
09-11-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde YapılırIslah Programı Islah Programı 1 Amaç: Türkiye’de ihtiyaç duyulan denenmiş (yavru verimlerine göre değerlendirilmiş) kaliteli boğa yetiştirmek amacıyla uygulanacak döl kontrolü (yavru testi veya progeny test) çalışmalarını düzenlemek ve yönlendirmek bu talimatın amacıdır 2 Yetki ve Sorumluluk: Damızlık boğa yetiştirme, test etme, seçme, bu boğalardan sperma üretme ve pazarlama, test edilmekte olan ve denenmiş boğa spermalarının kullanılmasını düzenleme yetki ve sorumluluğu, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Bakanlıktan yetki alan kuruluşlara aittir Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetki verdiği kuruluşlarca hazırlanacak ıslah programını onaylama ve denetleme yetkisine sahiptir 3 Islah Amacı: Gelecekte ulaşılması gerekn verim seviyesi belirlenerek bunu en optimal bir şekilde sağlayacak genotip tanımlanır Bu genotipi elde etme ve populasyonda yaygınlaştırma yapılacak ıslah çalışmalarının (ıslah programının) amacıdır Islah çalışmaları başlatılırken, öncelikle ıslahı yapılacak her ırk ile ilgili ıslah amacı belirlenir Bunun için populasyon analizi ve ekonomik analizlerin yapılması gerekir Yapılan analizler sonucunda bugün ve gelecekte hangi verim özelliklerinin veya özellik gruplarının (örneğin süt verimi, döl verimi, sınıflandırma vb) ekonomik açıdan ne kadar önemli oldukları belirlenir; belirlemelere bağlı olarak ekonomik ağırlık katsayıları hesaplanır Islahta kullanılacak ölçüt, yapılan hesaplamalar sonucunda bir formül halinde dökümanlaştırılır Örnek: Holstein Friesian Yetiştiriciliğinde ıslah amacı: Laktasyonda (305 günde) % 4 yağlı 7000 kg süt verimi verebilen ergin yaşta 750 kg canlı ağırlığa ve 145 cm sağrı yüksekliğine ulaşan; sağlam yapılı ve sağlıklı; beklenen yüksek verimi verebilecek beden kapasiteli; hayvana rahat hareket yeteneği sağlayacak ayak ve tırnak yapılı; makinayla sağıma elverişli ve kolay sağılabilen, kapasiteli bir memeye sahip genotip elde etmek ve populasyonda yaygınlaştırmak Damızlık Değeri (süt) = süt verimi x ekokatsayı + yağ verimi x ekokatsayı Damızlık Değeri(sınıf)= sağrı yük x ekokatsayı +……+ tırnak x ekokatsayı TopDamDeğ= DDsüt x AğKatsayısı + DDsın x AğKatsayısı 4 Islah Modeli: Planlanacak ıslah programları, suni tohumlamaya dayalı yürütülen denenmiş boğa elde etme ve bunlardan etkin yararlanmayı hedefleyen programlardır Bu programlarda, aday boğa ana ve babaları damızlık değerlerine göre seçilir; bunlardan elde edilen erkek buzağılar döllerine göre değerlendirilmek üzere teste tabi (döl kontrolü) tutulur; döl kontrolünde başarılı olanlar denenmiş boğa olarak suni tohumlamada kullanılır Bu nitelikteki programların temel özelliği populasyonda beklenen genetik ilerlemenin ağırlıkla babaların seçimiyle gerçekleştirilmesidir Damızlık değeri yüksek ineklerden yararlanma oranını yükseltmek amacıyla çoklu yumurtlatma (süper ovulasyon) ve embriyo transferi gibi biyoteknolojileri kullanan modeller koşulların uygun olması halinde gelecekte dikkate alınabilirler5 Islah Programlarında Öngörülen Faaliyetler: a) Populasyon ve Çalışma Alanını Tanımlama Islah amacı tanımlandıktan sonra, ıslah programına doğrudan ve dolaylı katılacak olan populasyonun ve bu populasyonun yaygın olduğu bölgeler tanımlanır Populasyon tanımında, toplam inek sayısı, işletme sayısı, tohumlama oranı gibi parametrelerin yanısıra populasyon analizi sonucunda elde edilebilen (ekonomik öneme sahip özellikler bakımından) verim seviyesi, kayıtlı ve kayıtsız inek sayısı gibi bilgiler açık bir biçimde yer alırlar Programın uygulanacağı alanı tanımlarken, öncelikle ulaşım ve üretim imkanları üzerinde durulur Faaliyetleri etkiliyebilecek organizasyonlar da bu tanım içerisinde yer almalıdırlar b) Islah Populasyonu Soykütüğüne kayıtlı, verimleri kontrol edilen ve denenmiş ya da aday boğa spermalarıyla tohumlanan ineklerin oluşturduğu grup, ıslah populasyonu olarak adlandırılır Islah çalışmaları bu populasyonda yapılır ve burada elde edilen genetik ilerleme populasyonu oluşturan diğer hayvanlara suni tohumlama yoluyla aktarılır Islah populasyonunun büyük olması damızlık çalışmalarının başarısını doğrudan etkiler Asgari sayı 10000 baş inek olarak kabul edilebilir Bunun yanında ıslah populasyonunun ana populasyon içindeki payı en az % 10 olmalıdır Bu oran, populasyonu temsil etmek ve ona etkin ve ekonomik hizmet etmek ile ilgilidir Islah populasyonunda yapılan soykütüğü, verim kontrolleri ve tohumlama faaliyetlerinin ilgili talimatlara uygun bir şekilde yapılması zorunludur c) Damızlık Değer Tahminleri Damızlık değer tahmini talimatı gereğince her 6 ayda bir damızlık değer tahminleri yapılır ve yayınlanır d) Boğa Analarının Seçimi Damızlık değer sonuçlarına bağlı olarak en başarılı inekler boğa anası adayı olarak seçilirler Bu inekler görevli bir ıslah komisyonu tarafından yerinde incelenerek uygun görülenlerin sahipleri ile sözleşme yapılır Sözleşme ineklerin komisyon tarafından önerilecek bir boğanın spermasıyla tohumlanmasını ve erkek buzağı doğması halinde, doğumu izleyen ilk 6-16 hafta içerisinde ıslah programını yürüten kuruluşa, önceden belirlenen bir bedel karşılığında satışını kapsamalıdır Her yıl aday boğa anası olarak seçilen inek sayısı, ıslah populasyonundaki inek sayısının % 5’ini aşmamalıdır e) Boğa Babalarının Seçimi Programın başarısının temelini oluşturan boğa babası seçimi, damızlık değer tahminleri sonuçlarına bakılarak düzenli bir şekilde en az 6 aylık aralıklarla yapılır Gelecek kuşakta damızlık olarak kullanılacak boğaların elde edilmesi amacıyla boğa analarını tohumlayacak olan bu boğalar, boğa anası sayısına bağlı olarak en az 2 baş/yıl şeklinde seçilir Başka ıslah programlarından ve sürülerinden elde edilmiş seçkin boğalar da boğa babası olarak kullanılabilir Kuşaklararası süreyi kısaltmak ve tohumlamaları planlı uygulayabilmek amacıyla boğa babaları en fazla 1 yıllık bir süre için boğa analarını tohumlamada kullanılırlar Daha sonra bu boğaların spermaları damızlık sürüyü oluşturan diğer ineklerin tohumlanmasında kullanılmak amacıyla satışa sunulur f) Döl Kontrolü (Progeny Test) Boğa babaları ve yapay tohumlamada kullanılacak diğer boğaları belirlemek amacıyla, çiftleştirme programından elde edilen erkek buzağılar bir program dahilinde düzenli olarak izlenir Belirlenen verim özellikleri dikkate alınarak en başarılı olanlar seçilir Başarısız olanlar kesime gönderilir ve spermaları imha edilir veya ıslah programı dışındaki üretim sürülerinde kullanılır Döl Kontrolünde aşağıdaki özellikler dikkate alınmalıdır - Tohumlanan ineklerde geri dönmeme oranı (Non-Return) oranı - Tohumlanan ineklerde ölü ve zor doğum olayları - Deneme altındaki boğanın 1 laktasyonda bulunan ve tesadüfen seçilmiş en az 20 kızının sınıflandırma sonuçları - Deneme altındaki boğanın en az 30 kızının 305 gün süt verimi (yağ ve protein verimleri gelecekte dikkate alınmalıdır) 6 Islah Programının Onayı ve Takibi: - Islah programı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından onaylandıktan sonra uygulamaya konulabilir - Programda yapılan her türlü değişiklikler Tarım ve Köyişleri Bakanlığının onayına sunulmak zorundadır - Tarım ve Köyişleri Bakanlığı uygulamadaki gelişmeleri izlemek ve sapma olması halinde onayını geri çekmek yetki ve sorumluluğundadır - Bir bölgede birden fazla kuruluş ıslah programı çalışması yürütemez - Islah programını uygulayacak kuruluş, bölgede soykütüğü sistemi veri toplamadan sorumlu kuruluştan kayıtları alabileceğine dair taahhütname almalı veya işbirliği protokolü yapmalıdır |
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde Yapılır |
09-11-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde YapılırDamızlık Süt Sığırlarında Soykütüğü Talimatı Damızlık Süt Sığırlarında Soykütüğü Talimatı Amaç: Hayvancılıkta verimliliğin temelini teşkil eden bir soykütüğü sisteminin yürütülmesi amaçlanmıştır Tanım: Soykütüğü; dünyaca tanınmış ve/veya Türkiye’de mahalli olarak geliştirilmiş ırkların özelliklerini gösteren sığırların ırk özelliklerinin ve verim seviyelerinin iyileştirilmesi amacıyla, teknik açıdan genetik özelliklerini tespit ederek ırk ile ilgili üretim ve seleksiyon aktivitelerini yönlendirmek ve bu sayede ekonomik değerlendirmeyi yapabilmek için oluşturulan bir sistemdir Soykütüğü yalnızca damızlık hayvanların soy bilgilerini değil, ekonomik açıdan önemli verim özellikleri ile ilgili bilgileri ve bunlara ilişkin değerlendirme sonuçlarını da içermekte olup soykütüğü sistemi aşağıdaki konu ve faaliyetleri içerir 1- Tanımlama 2- Süt Verim Denetlemeleri 3- Sınıflandırma 4- Doğum, Buzağılama, Tohumlama ve Sürüden Ayrılma Kayıtları 5- Soykütüğü Belgesi 6- Islah Programı 7- Döl Verimi 8- Damızlık Değer Tahmini Uygulama Şekli: Soykütüğü sistemi 2 temel faaliyeti içerir: a) Veri toplanması : Tanımlama, süt verim denetlemeleri, sınıflandırma ve doğum, buzağılama, tohumlama, sürüden ayrılma kayıtları konularınının yürütülmesi b) Toplanan verilerin : Soykütüğü belgesi, ıslah programı, döl verimi, damızlık değer değerlendirilmesi tahmini konularının yürütülmesi - Soykütüğü sisteminin konuları ve sisteme hizmet eden faaliyetlerle ilgili talimatlar ekler halinde verilmiştir - Soykütüğü sisteminin veri toplama ile ilgili unsurları, bir ilde bir ırk için Bakanlık veya yetki verdiği bir kuruluş tarafından Bakanlık talimatları doğrultusunda yürütülür - Soykütüğü sistemini yürütmek üzere Bakanlığa müracaat eden kuruluş; bu faaliyette yararlanacağı imkanlarını (personel, araç, donanım, laboratuar vb) tanımlamak, en az bir yıllık çalışma programı hazırlamak ve çalışmalarını tarafsızlık ilkelerine uygun olarak gerçekleştireceklerini taahhüt etmek zorundadırlar Yetki verilen kuruluşun çalışmaları her yıl denetlenir ve kurallara uymayanlardan yetki geri alınır TALİMAT NO: 1 Süt Sığırlarında Tanımlama 1 Amaç: Sığırlarla ilgili faaliyetlerde sığırların tek tek tanınması ve herhangi bir karışıklığa meydan vermeden kayıt edilmelerini sağlamak bu talimatın amacıdır 2 Tanımlama: Bir işletmedeki tüm sığırlar tanımlanmak zorundadır Soykütüğü sistemine giren sığırların tanımlanmasında 2 unsur vardır A) İsim : Sığırlara aşağıdaki hususlar dikkate alınarak isim verilir - İsim, en fazla 30 harf ve aralıktan oluşmalı, toplumun din ve ahlak kurallarına aykırı olmamalıdır - Dişilerde ananın, erkeklerde babanın isminin baş harfi ile başlayan isimler tercih edilir - İsimlerde rakam kullanılmaz Ör: Ayşe-2 vb - Aynı işletmede bir isim, 15 yıl geçmeden aynı cinsiyette bir başka hayvan için kullanılamaz - İsim seçimi kurallar dahilinde olmak kaydıyla, yetiştirici tarafından yapılır B) Numara: 1- Numaralama Sistemi: Numaralamada aşağıdaki sistem uygulanır - Bir hayvana verilecek numara 14 haneden oluşur - İlk iki hane ülke kodudur ve “TR” olarak işaretlenir - 3 ve 4 haneler (2 hane) il kodunu ( trafik il kodu )gösterir - 5 - 9 haneler ( 5 hane ) il içi işletme numarasıdır Numara yeterli olduğu sürece rakamlarla, daha sonra son hanesi harf olacak şekilde belirtilir - 10-14 haneler ( 5 hane ) il içi hayvan numarasıdır Numara yeterli olduğu sürece rakamlarla, daha sonra son hanesi harf olacak şekilde belirtilir ÖRNEK: TR060001500028 - Türkiye’de, Ankara’da, 15 numaralı işletmede, 28 numaralı hayvan ÖRNEK: TR060001A0005C- Türkiye’de, Ankara’da, 1A numaralı işletmede, 5C numaralı hayvan - Bir sığıra verilmiş olan soykütüğü numarası; hayvanın yaşamı boyunca taşıyacağı ve hiçbir şekilde değiştirilmeyecek (satış sonucu il, işletme ve ülke değiştirme gibi gerekçeler dahil) bir numaradır ve 15 yıl içinde herhangi bir şekilde bir başka sığıra verilemez 2- Numaralama Küpesinin Özellikleri: - Hayvanların numaralanması, TKB-TÜGEM tarafından önerilen kaliteli, 2 parçalı ve baskılı plastik numaralama küpeleri ile yapılır - Plastik küpenin rengi sarıdır - Soykütüğü numarası, aşağıdaki örnekte görüldüğü şekilde basılır Numaralama küpesinde işletme numarasının yazılması şart değildir; Çünkü sığırın numarası, işletme içi değil, il içi seri numarasıdır İstendiğinde boşluk kısmına silinmeyen kalemle yazılabilir - Küpenin üst kısmında soykütüğü konusunda Bakanlıktan yetki alan ve küpeyi takan kuruluşun simgesi veya kısaltılmış adı bir daire içinde basılır Bu simgenin çapı en az 15 cm dir - Orta kısmında ülke ve il (trafik) kodu yazılır Bu bölümde yer alan harf ve numaraların büyüklüğü 08 -100 cm dir - En alt kısmında hayvanın il içi numarası yazılır Buradaki rakamlar 15 –20 cm arasında değişebilir - Rakam ve harf gruplarının birbirinden uzaklığı en az 05 cm dir - Plastik küpenin arka parçasına yalnızca hayvanın il içi seri numarası yazılır ve rakam büyüklükleri en az 1 cm dir 3 Numaralama Küpesinin Takılması: - Bir ilde numaralama küpesi düzenleme ve takma TKB-TÜGEM veya yetki verdiği kuruluş tarafından yapılır - Bir işletmede doğan buzağılar 6 hafta içerisinde numaralanır Yetiştirici numaralamanın zamanında yapılmasından sorumludur - Küpe, hayvanın sol kulağına takılır; fakat istenirse 2 kulağa da aynı numara takılabilir - Bir hayvana verilen soykütüğü numarası, Türkiye’nin her yerinde geçerli olup hiçbir şekilde değiştirilemez - Takılan bir küpenin herhangi bir şekilde düşmesi halinde gerekli saptamadan sonra boş bir plastik küpeye silinmeyen (permanent) bir kalemle numaranın tamamı veya en azından il içi hayvan numarası (son 5 hane) yazılarak yeniden hayvanın kulağına takılır 4 Soykütüğüne Yeni Kayıt: - Sistemin dışında olup da soykütüğüne girecek sığırların herbiri için EK 1’deki “Soykütüğüne Kayıt Formu” doldurulur ve ildeki soykütüğü bilgi işlem merkezinde dosyalanır - Sığırların soykütüğüne ilk kez kayıt edilebilmeleri için Tarım İl Müdürlüğü veya yetki verilen kuruluşun uzmanları tarafından sığırın ilgili ırkın özelliklerini gösterdiğine dair onayı aranır “Soykütüğüne Kayıt Formu”nun ilgili uzman tarafından imzalanmış olması, sözkonusu onayın alınmış olduğu anlamını taşır Form uzman ve yetiştirici tarafından imzalanmak zorundadır - İthal edilen damızlık sığırlar orjinal kulak numaraları değiştirilmeksizin ulusal soykütüğüne kayıt edilirler Bu hayvanlara yeni soykütüğü numarası verilmez ve yeni küpe takılmaz Ancak; metal kulak küpesi taşıyan sığırların tanınmasını kolaylaştırmak amacıyla, bu sığırlara, orjinal numaralarının eksiksiz bir şekilde yazıldığı plastik kulak küpesi takılabilir Kulak numarasında (küpesinde) ülke kodu olmayan sığırlar, geldiği ülkeye göre aşağıdaki ülke kodu başa getirilerek kayıt edilirler ÜLKE KOD ÜLKE KOD Almanya DE Hollanda NL Fransa FR Danimarka DK Belçika BE İrlanda EI Yunanistan GR İspanya ES Portekiz PT İsrail IL Kanada CD Luksemburg LU ABD US İsviçre CH İtalya IT İngiltere GB Avusturya AU 5 Spermaların Kaydı: a) Yerli Üretim: Soykütüğüne kayıtlı olmayan yerli üretim spermaların kaydında, boğanın üretici kuruluş veya firma tarafından hazırlanan katalogu veya belgesi olmak zorundadır Bilgi ve belgesi olmayan boğalar soykütüğüne kayıt edilemez Belgedeki bilgiler soykütüğüne kayıt edilir ve belge dosyalanır b) İthal Sperma: Soykütüğüne kayıtlı olmayan ve ithal edilmiş spermalar, damızlık belgesindeki bilgilere göre soykütüğüne kayıt edilir İlgili damızlık belgesi, ithalatçı firma veya Bakanlıktan temin edilir EK: 1 TALİMAT NO: 2 Süt Sığırlarında Süt Verim Denetlemeleri 1 Amaç: Türkiye damızlık sığır yetiştiriciliğinde verim kontrolleri çalışmalarını uluslararası standartlara uygun bir şekilde düzenlemek ve birörnekliliği sağlamak amaçlanmıştır 2 Temel Esaslar: a) Verimleri denetlenecek her bir ineğin kontrol gününde verdiği süt miktarı, sütündeki yağ ve imkanlar ölçüsünde protein oranları belirlenir b) Verimleri denetlenecek ineklerin “Tanımlama” talimatnamesi uyarınca numaralanmış ve soykütüğüne kayıt edilmiş olması zorunludur c) Bir işletmede bulunan aynı ırktan tüm ineklerin verimleri denetlenir 3 Yetki: Bir ilde süt verim denetlemelerini yapma yetkisi, Bakanlıkça soykütüğü sistemini yürütmeye yetkili kılınan kuruluşa aittir Süt verim denetlemelerini yapma yetkisi almak üzere Bakanlığa müracaat eden kuruluş, bu faaliyette yararlanacakları imkanlarını (personel, araç, donanım, laboratuar vb) açık bir şekilde tanımlamak ve çalışmalarını tarafsızlık ve objektiflik ilkelerine uygun olarak doğru biçimde gerçekleştireceklerini taahhüt etmek zorundadırlar Sütte yağ, protein vb analizleri yapmak üzere, gerektiğinde başvuran kuruluşa ait olmayan bir laboratuardan da yararlanılabilir 4 Denetleme Yılı: Denetleme yılı 365 gün, artık yıllarda 366 gün olup her yıl 1 Ocak’ta başlar 5 Personel: Süt verim denetlemeleri ile ilgili görevlendirilecek personel (uzman, denetmen veya kontrolör) ile yetiştiriciler, Bakanlığın tespit edeceği aralıklarla Bakanlık veya yetki verilen kuruluş tarafından düzenlenen veya düzenlettirilen eğitim çalışmalarına katılırlar Denetmenlere, yetkilendirilen kuruluş tarafından görevlerine dair bir belge verilir 6 Yöntem: Süt verim denetlemelerinde aşağıdaki iki yöntemden birisi kullanılır a) A-Yöntemi (Memur): Denetlemeler görevlendirilen ve yetki verilen kişilerce yapılır b) B-Yöntemi (Beyan): Denetlemeler yetiştirici tarafından yapılır veya yaptırılır 7 Çalışma Kuralları: - Günde 2 sağım yapılan işletmelerde denetleme akşam sağımıyla başlar, sabah sağımıyla bitirilir Günde 3 sağım yapılan işletmelerde ise denetlemeye öğle sağımıyla başlanır ve sabah sağımıyla tamamlanır - Denetleme tarihi akşam sağımının yapıldığı tarihdir - Laktasyona yeni başlayan bir ineğin süt verimi en erken buzağılamayı izleyen 5 günün akşamı kontrol edilir - Denetlemeler, denetleme yılı içerisinde yağ ve protein oranı için 3 ayı geçmeyen aralıklarla en az 4 defa yapılmalıdır - Denetmen önemli bir gerekçe olmaması halinde, yıl boyunca geçerli olan bir denetleme programını (süt ölçüm tarihleri) yetiştiricinin de onayını alarak hazırlar - Yetiştirici veya verim kontrolörü hazırlanan program uyarınca her ayın belirli bir gününde süt verimini ölçmek ve bilgi işlemden kendisine verilen formlara kayıt etmekle yükümlüdür - Denetmen, denetleme programında öngörülen kontrol tarihini izleyen gün dolu formları almak ve bir sonraki ay için boş formları iletmek üzere işletmeyi ziyaret eder - Denetmen, bu talimatnameye uygun olarak süt verim denetlemeleri yapma koşullarının işletmede olup olmadığına karar verir ve bu koşullara sahip olmadığını belirlediği işletmeleri, koşulları sağlayıncaya kadar süt verim denetlemelerinden çıkarır Bu süre 6 ayı geçerse, işletme soykütüğü sisteminden de çıkartılır - B-Yönteminde (beyan), verilerin doğru olmadığını tespit eden denetmen birinci uyarıdan sonra tekrar yanlış bilgi veren işletmenin soykütüğünden çıkarılması için tutanak tutar, yetiştiriciye uyarı yazısı yazılır ve yanlış bilgi vermenin tekrarı durumunda işletme soykütüğünden çıkarılır 8 Süt Miktarı, Sütte Yağ ve Protein Oranının Belirlenmesi, Süt Örneklerinin Alınması - Verim tespiti amacıyla yapılan denetleme sağımları sırasında her bir ineğin süt verimi, soykütüğü sistemini yürüten kurumca sağlanan, asgari 250 gr duyarlı ölçekli süt ölçüm kovası veya süt ölçüm aletleriyle belirlenir - Yetkili kuruluş tarafından verilmeyen veya uygun görülmeyen aletler süt verimini belirlemede kullanılamaz Ölçümde kullanılan aletler yılda en az bir kez mutlaka denetmen tarafından incelenir ve kullanımına izin verilen aletler kullanılabilir - Kullanılan aletlerin güvenilirliklerinden yetiştirici sorumlu olup, herhangi bir şüphe halinde süt verim denetlemeleri yinelenir veya daha önceki kontrol sağımları dikkate alınarak o dönem verimi tahmin edilir; bunlar mümkün olmaz ise işletmeden alınan veriler iptal edilir - Denetleme dönemi, yani iki verim kontrolü aralığı 25 günden kısa, 35 günden uzun olamaz - İşletme sahibi veya verim kontrolörü, her ay sağılan her bir ineğin ne kadar süt verdiğini ölçmek, elde ettiği değerleri süt kontrol formlarına işlemek ve bu formları bilgi işlem merkezine iletmekle yükümlüdür - İşletme sahibi, süt kontrollerini yapacağı günleri denetmenle birlikte planlamak ve hazırlanacak bu plana uymak zorundadır - Bilgi işlem, işletmeden gelen verileri en kısa sürede bilgisayara kaydetmek ve en geç 35 gün içerisinde ilgili formları ve işletmeye gidecek bilgileri işletmeye göndermek zorundadır - Yetkili kuruluş tarafından yetiştiricinin kullanımına sunulacak olan sütte yağ ve protein oranı tespitinde kullanılacak süt örneği şişeleri birörnek olmalıdır - Sütte yağ ve protein tespiti amaçlı çalışmalar işletmede en az yılda 4 defa (eşit aralıklarla ve en fazla 3 ay aralıklarla) yapılacaktır Bir bireyin bu bilgilerinin değerlendirmeye alınabilmesi için her laktasyon için en az 3 kontrol sonucu bulunmalıdır - Süreç içerisinde hedef, yağ ve protein oranları tespitinin aylık aralıklarla yapılmasıdır - Süt örnekleri denetleme günü boyunca (24 saat) yapılan sağımlarda elde edilen sütü temsil edecek şekilde alınır Numune memeden değil sağım bitiminde toplam sütten alınır Süt numuneleri alımında aşağıdaki iki yöntemden birisi kullanılır: a) Önce akşam sağımında elde edilen süt karıştırılarak süt örnek şişesinin yarısı kadar şişeye doldurulur ve şişenin ağzı derhal sıkıca kapatılır Daha sonra sabah sağımından alınan eşit miktardaki süt şişeye doldurulup sıkıca kapatıldıktan sonra taşıma kabına konur b) Süt örnekleri, almaşıklı yöntemle birincide sabah sağımından elde edilen sütten, takip eden ikincide akşam sağımından elde edilen sütten alınıp, şişeye doldurulup sıkıca kapatıldıktan sonra taşıma kabına konur - Süt numunesi alındıktan sonra şişenin üzerine ineğin numarası yazılır ve ilgili forma kayıt edilir - Süt numuneleri analiz için en kısa sürede ve uygun koşullarda yetkili kuruluşa ait veya anlaşmalı bir laboratuara gönderilir 9 Süt Verim Denetlemelerinde Güvenilirlik - Güvenilirlik tespiti, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı veya Soykütüğü Sistemini yürütmekle yetkili kuruluş tarafından yapılır Güvenilirlik tespiti için görevlendirilecek kişiler tarafsız olup, halen süt verim kontrolü yapmakta olan kişiler (verim kontrolörü) güvenilirlik tespiti görevini üstlenemezler - Güvenilirlik tespiti, beyan yöntemiyle yapılan süt verim kontrollerinde her ay işletmelerin en az % 5’inde yapılır Memur yönteminde ise en az %1’inde güvenilirlik tespiti yapılır - Güvenilirlik tespiti, verim kontrolü yapılan günün hemen ertesinde 1-3 gün içerisinde yapılır İnekler normal sağım saatlerinde sağılır - Güvenilirlik tespitinde elde edilen sonuçlar, süt verim denetlemelerinde alınan sonuçlarla karşılaştırılır ve aşağıdaki sapmalar belirlenir Bu bilgilere dayalı olarak güvenilirlik hakkında karar verilir a) İnek başına bireysel sapmalar ve bunların ortalaması b) Güvenilirlik tespiti ile süt verim kontrolü değerleri arasındaki sapmaların standart sapması test edilip (eş yapma ile mukayese veya T testi ile) doğruluğu belirlenir - Beyan yönteminde, yetiştirici tarafından bildirilen sonuçların doğruluğundan şüphelenildiğinde kontrol gününden sonra en geç 1 hafta içinde denetim sağımı denetmenlerce yapılır Aynı zamanda yetiştiricinin süt alıcılarına sattığı günlük süt miktarları ile ilgili kayıtlar alınır ve bildirilen sonuçlar ile karşılaştırılır - Herhangi bir şekilde hile olduğu saptanan veriler değerlendirme dışı bırakılır ve bu durum ilgili yerlere (bilgi işlem, yönetim vb) bildirilir - Süt verimini yükseltmek amacıyla hormon kullanımı yasaktır 10 Süt Verimini Hesaplama Yöntemi A- Denetleme döneminde mutlak süt veriminin hesaplanması Kontrol sağımları sırasında belirlenen süt verimleri, kullanılan aletlerin sağlıklı olması halinde herhangi bir düzeltme yapılmaksızın mutlak süt verimi olarak kabul edilirler; ancak hasta olan veya yavru atan ineklerin durumu mutlaka kontrol formunda belirtilir ve bu bilgiler soykütüğüne (bilgisayar programına) kayıt edilir Hesaplamalarda TRAPEZ veya INTERPOLASYON YÖNTEMİ olarak tanınan yöntem kullanılır Buna göre, denetleme dönemi, bir önceki denetleme günü ile bir sonraki denetleme günü arasında kalan süredir Bu süre 25 günden kısa, 35 günden uzun olamaz - Dönem başında ve sonunda belirlenen süt verimlerinin ortalaması, denetleme döneminin ortalama günlük süt verimi olarak kabul edilir Bu ortalama verim ile denetleme dönemindeki gün sayısı çarpıldığında aylık süt verimi elde edilir - Buzağılamadan sonra yapılan ilk kontrolde elde edilen süt verimi, buzağılamadan ilk kontrol tarihine kadar geçen sürede ortalama günlük süt verimi olarak kabul edilir - Kuruya çıkmadan önce yapılan kontrolde belirlenen süt verimi, kuruya çıkıncaya kadarki süre için ortalama günlük süt verimi olarak kabul edilir - Kuruya çıkma tarihi belirsiz ise, ortalama dönem süresinin yarısı kadar süreyle ineğin sağıldığı kabul edilerek son dönem için hesaplama yapılır - Kuruya çıkmadan buzağılayan ineklerin tamamladığı laktasyonun son dönem süresi, buzağılamadan bir gün öncesine kadar sürdüğü kabul edilir - Kontrol döneminde sürüden çıkarılmış olan ineklerin aylık süt verimi, sürüden çıktığı tarihe kadar hesaplanır B- Eksik verilerin tahmin edilerek tamamlanması - Eksik veri tahmini sadece bir dönem için yapılır - Denetleme yapılmayan bir dönem için, yani iki bilinen kontrol arası süre 35 günden uzun 70 günden kısa ise önceki ve/veya sonraki dönemde elde edilen veriler kullanılarak ölçüm yapılmayan o dönem için hesaplanır - Eksik olan dönem öncesi ve sonrasındaki denetleme sonuçları belirlenmiş ise bunların ortalaması eksik dönemin değeri olarak kabul edilir - Buzağılama tarihi ile ilk kontrol tarihi arasındaki süre 70 günden fazla ise laktasyon verim hesabı yapılmaz 70 günden az ise belirlenmiş olan süt verimi (yağ ve protein oranları dahil) tüm dönem için geçerli kabul edilir - Kontrol yapılmayan dönemden bir sonraki dönemde inek kuruya çıkmış ise bir önceki dönemin süt verimi değerinin yarısı, protein ve yağ oranlarının aynısı eksik dönemin verimi olarak kabul edilir - Kontrol yapılmayan bir dönemden bir sonraki dönemde inek sürüden çıkmış ise ve eksik kontrolden önceki iki döneme ait süt verimleri biliniyorsa (a ve b), bunların ortalamasından farkları çıkarılarak eksik dönem hesaplanır ( (a+b)/2 - (a-b) ) Aksi halde, eksik dönem için hesaplama yapılmaz C- Yağ ve protein verimlerinin hesaplanması - Yağ ve protein verimlerinin hesaplanmasında önceden süt verimi için tanıtılan yöntem kullanılır - Oran olarak belirlenen yağ ve protein değerleri, sözkonusu dönemin süt verimi ile çarpılarak yağ ve protein verimi bulunur D- Hesaplanacak verimler Yapılan verim denetlemelerinden elde edilen veriler kullanılarak her bir inek için aşağıdaki değerler hesaplanır - 305 gün laktasyon süt verimi 305 günden az süren laktasyonların uzunluğu, kendi süreleri kadar kabul edilir, süt verimi için 305 güne kadar süt veriyormuşcasına işlem yapılmaz - Ortalama 305 gün laktasyon süt verimi - Yağ ve/veya protein oranı - Yağ ve/veya protein verimi - Yıllık süt verimi - Ortalama yıllık süt verimi - Ömür boyu süt verimi Ayrıca, Ortalama işletme (sürü) verimi de hesaplanır E- Verilerin güvenilirlikleri - Herhangi bir şekilde hile olduğu saptanan veriler değerlendirme dışı bırakılır - Bilimsel sınırlar dışında kalan veriler değerlendirmeye tabii tutulmaz 11 Verilerin Korunması ve Muhafazası Her işletme için her bir denetleme dönemi ve yılı ile ilgili verim kontrol sonuçları kaybolmayacak ve karıştırılmayacak bir şekilde kayıt edilir Laktasyon veya yıllık süt verimi hesaplamalarında kullanılan kontrol verilerinin en az 2 yıl süreyle yararlanılabilir halde korunması gereklidir 12 Yıllık Süt Verimlerinin Hesaplanması - Yıl boyunca (Ocak-Aralık) yapılan tüm kontrollerde işletmede olduğu belirlenen inekler, yılın ilk 2 ayında buzağılamış olan düveler ve yılın son 2 ayında sürüden çıkarılmış olan ineklerin süt verimleri 365 (veya 366) gün üzerinden hesaplanır ve “A” ile işaretlenirler Bu gruba girmeyen inekler ise “B” ile işaretlenirler ve bunlar için kısmi yıllık verimler hesaplanır - Yıllık süt verimi hesaplamasında A grubu inekler için 365 gün esas alınırken, B grubu inekler için sağılmaya başladıkları günden itibaren veya sürüden çıkarıldıkları güne kadar geçen süre dikkate alınır İşletmedeki inek sayısı da buna göre hesaplanır Burada her bir A ineği 1 olarak kabul edilirken, B inekleri işletmede göründükleri gün sayısının 365 güne oranı kadar dikkate alınırlar (örneğin 183 gün görünen inek 05 baş olarak kabul edilir) - Süt verimi hesaplanmasında TRAPEZ yöntemi kullanılır 13 Kısmi Verimlerin Tahmin Edilmesi - Damızlık değer tahminlerinde kullanılan laktasyon sayısının artırılması, laktasyonunu tamamlamamış ineklerin de değerlendirilmeye alınarak erken yaşta damızlık değerlerinin hesaplanabilmesi amacıyla, en az bir verim kontrolü bilinen laktasyon süt verimleri, kısmi verim katsayıları kullanılarak tahmin edilir - Kısmi verim katsayıları her yıl sonunda mevcut veriler kullanılarak yeniden tahmin edilir 14 Rapor Soykütüğü sistemini yürütmekle yetkili kuruluş, her yılın sonunda yetkili makamlara ayrıntılı bir rapor hazırlayıp sunmakla yükümlüdür Raporda yıl içinde yapılan çalışmalar, mevcut durum, sonuçlar, karşılaşılan sorunlar ve izleyecek yıl için planlanan çalışmalar hakkında aydınlatıcı bilgiler bulunur TALİMAT NO: 3 Damızlık Sığırlarda Dış Görünüşe Göre Sınıflandırma 1 Amaç Daha yüksek süt, et ve döl verimli, daha dayanıklı ve uzun ömürlü hayvanların elde edilmesine yardımcı olacak dış görünüş özelliklerden yararlanarak damızlık sığırların sınıflandırılmalarında birörnekliği sağlamak bu talimatın amacıdır 2 Tanım Bir hayvanın damızlık için uygunluğunu belirlemek amacı ile süt, et ve döl verimleri gibi ölçülebilen özellikleri yanında ekonomik açıdan önemli olmalarına rağmen ancak görsel olarak belirlenebilen özelliklerine de bakılmalıdır Bu amaçla hayvanın dış görünüş özelliklerinin belirlenmesine “Dış Görünüşe Göre Sınıflandırma” denilir 3 Yetki - Sınıflandırma faaliyeti, soykütüğü sistemini yürütmekle yetkili kuruluşlarca yapılır - Dileyen her kişi sınıflandırma yapamaz - Sınıflandırma uzmanları, Bakanlığın veya yetkili kuruluşların düzenleyeceği merkezi bir yerde toplu eğitimden geçmiş olmak zorundadır - Sınıflandırma, kişisel bir değerlendirme olup, ölçü ve tartıya değil sınıflandırmayı yapan kişinin değer yargısına dayanır Bunun için sınıflandırmacıda olması gereken özellikler şunlardır: - Sınıflandırması yapılan ırkı çok iyi tanımalıdır - Sınıflandırmacı hayalinde ırkın ideal tipini şekillendirmeli ve bu idealden ayrılan noktaları kolayca görebilmelidir - Sınıflandırmacı bu konularda eğitim görmüş olmalıdır - Diğer sınıflandırmacılarla aralarında fark olmaması için toplu eğitimlere katılmış olmalıdır - Yeterli tecrübeye sahip olmalıdır 4 Sınıflandırma Zamanı - Her inek 1 buzağılamasından sonra 2 - 5 aylar (30 - 150 gün) arasında mutlaka sınıflandırılır - İleriki laktasyonlarda sınıflandırma istenirse tekrarlanabilir - Her hayvan hayatında en az bir kere buzağılamasından sonraki 2 - 5 aylar (30 - 150 gün) arasında mutlaka sınıflandırılır 5 Sınıflandırma Yöntemi Dış görünüş özelliklerine göre sınıflandırmada farklı amaçlara hizmet eden 2 yöntem vardır Sınıflandırma yaparken her iki yöntem birden kullanılacaktır A) 100 puan üzerinden sınıflandırma: - İnekler 100 puan üzerinden değerlendirilir ve aldıkları puana göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılır > 90 Mükemmel : Bir inek ancak 3 buzağısından sonra bu puana ulaşabilir 85 -89 Çok iyi : 1 ve 2 laktasyondaki ineklerde maksimum puan 88 dir Bunlar içinden boğa anaları seçilir 80 - 84 İyi : Damızlık kullanım 75 - 79 orta : Damızlık Kullanım 70 - 74 Yeterli : Damızlık Kullanımda dikkat ! 65 – 69 Zayıf : Sürüden çıkarılması faydalı - Damızlık sığırlar 100 puan üzerinden sınıflandırılırken vücut 4 bölüme ayrılarak değerlendirilir Her bir bölümün toplam puandaki ağırlığı da farklıdır a) Süt Tipi : % 15 b) Beden : % 20 c) Ayak ve Bacaklar : % 25 d) Meme : % 40 - Her bölüm 100 puan üzerinden değerlendirmeye tabii tutulur Daha sonra 100 üzerinden bulunan bu 4 değer her bölüme verilen ağırlık oranı ile çarpılarak toplanır ve 100 üzerinden sınıflandırma puanı bulunur Örnek: Bölüm Puanı Ağırlık ( % ) Sınıflandırma Puanı Süt Tipi 82 15 123 Beden 80 20 160 Ayak ve Bacaklar 75 25 186 Meme 84 40 336 TOPLAM PUAN 805 = 81 B- Doğrusal (Linear) tanımlama: - Bu yöntemde inekler iyi ya da kötü olarak sınıflandırılmaz, dış görünüş bakımından mevcut durum ortaya konur Amaç, değerlendirme değil tanımlamaktır - Doğrusal tanımlama yöntemi, boğaların kızlarının dış görünüşüne bakarak o boğanın döllerinin dış görünüş özelliklerinin tesbitinde kullanılır - Yöntemin bir diğer önemli kullanım alanı, amaçlı çiftleştirmedir Islah amaçlı çiftleştirme yapabilmek için boğaların ve çiftleştirilecek hayvanın dış görünüş özelliklerinin bilinmesi gerekir Aksi halde dış görünüş ihmal edilecek ve sadece verimlerine göre rastgele çiftleştirme yapılacaktır ki, bu da gelecek nesilin amaç doğrultusunda değiştirilmesini imkansız kılacak, gelecek nesil şansa bırakılmış olacaktır - Doğrusal tanımlamada uluslararası kabul görmüş 14 standart özellik olup Türkiye’de de bu özellikler ile hayvanları daha iyi tanımlamamızı sağlayacak 3 özellik daha olmak üzere toplam 17 özellik kullanılacaktır Bu özellikler Ek 1 ve Ek 2’de verilmiştir - Her bir özellik için (1 özellik olan vücut yüksekliği hariç) 1-9 arası puanlama yapılır Bu puanlama Ek 2’deki şemalarda olduğu gibi yapılır C- Boğaların kendi özelliklerinden yararlanarak sınıflandırma - Damızlık adayı boğalarda sınıflandırma 1 yaş dolayındayken yapılır Sınıflandırmanın başarılı olabilmesi amacıyla aday boğalar toplu olarak ve halka açık bir ortamda değerlendirilir - Kalıtsal hastalık ve deformasyonlar değerlendirmede dikkate alınır 6 Sınıflandırma Kapsamındaki Özellikler Sınıflandırmada kullanılan özellikler, hayvanların verim potansiyellerini tahmin etmede yararlanılabilecek özellikler olmalıdır Damızlıkta kullanmayı önleyen özellikler de sınıflandırma kapsamında değerlendirilir Sözkonusu özellikler Ek 1, Ek 2 ve Ek 3’de belirtilmiştir 7 Toplanacak ve Değerlendirilecek Asgari Veriler Sınıflandırılan sığırlar ile ilgili en azından şu bilgilerin toplanması ve bilgi işlem merkezine bildirilmesi gerekir Bilgi işlemde olan bilgilerin tekrar bildirilmesine gerek yoktur - İneklerde: Kulak numarası, buzağılama ve sınıflandırma tarihleri, laktasyon sayısı, sınıflandıran uzmanın kodu (veya adı,soyadı) - Boğalarda: Kulak numarası, doğum ve sınıflandırma tarihleri, sınıflandıran uzmanın kodu (veya adı,soyadı) 8 Sınıflandırmada Kayıt İşlemi - Sınıflandırmacı, sınıflandırma yapılacak işletmeye giderken iki suret olarak hazırlanacak formu yanına alacak ve ilgili bilgileri ve değerlendirme sonuçlarını bu forma kaydedecektir - Sınıflandırma formu bir işletmedeki 5 hayvan için kullanılabilir Beşden fazla hayvan değerlendirilecekse ikinci bir form kullanılır - Bu formun bir sureti işletmeciye bırakılacak ve boğa seçiminde kullanımı için bilgi verilecek, diğer nüshadaki bilgiler bilgisayara kaydedildikten sonra dosyalanacaktır Form (Ek 3) 5 ana bölümden oluşmaktadır 1Bölüm: - İşletme No: İşletmenin soykütüğü numarası yazılır - İşletme Sahibi: işletmenin sahibinin adı ve soyadı yazılır - Adres: İşletmenin bulunduğu köy, ilçe ve ili yazılır - Tarih: Sınıflandırmanın yapıldığı günün tarihi yazılır - Sınıflandırmacı: Sınıflandırmayı yapan uzmanın adı soyadı yazılır 2 Bölüm: - İnek No: Değerlendirilecek ineğin kulak numarası yazılır - Laktasyon No: Değerlendirilecek ineğin kaçıncı laktasyonu olduğu yazılır - Son Buzağılama Tarihi: Değerlendirilecek ineğin son buzağılama tarihi yazılır 3 Bölüm: 100 puan üzerinden sınıflandırma - Süt Tipi : 100 puan üzerinden sınıflandırma puanı yazılır - Beden : 100 puan üzerinden sınıflandırma puanı yazılır - Ayak ve Bacaklar : 100 puan üzerinden sınıflandırma puanı yazılır - Meme : 100 puan üzerinden sınıflandırma puanı yazılır 4 Bölüm: Doğrusal Tanımlama Buradaki 17 özellik için 1 - 9 arası puanlama yapılır ve yazılır 1 özellik ( vücut yüksekliği) cm olarak ölçülür ve yazılır 5 Bölüm: Eksiklikler / İzlenimler Hayvanda görülen eksiklikler / izlenimler işareti ile tespit edilir |
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde Yapılır |
09-11-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde YapılırDöl Verimi Döl Verimi 1 Amaç: Bu talimatname, damızlık olarak kullanılan boğa ve ineklerin döl veriminin belirlenmesi amacıyla hazırlanmıştır 2 Yetki: Damızlık boğa ve ineklerin döl verimleri ile ilgili kayıtların tutulmasına ve elde edilen verilerin değerlendirilmesine Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve/veya soykütüğü sistemini yürütme yetkisini alan kuruluş yetkilidir 3 Temel Esaslar: - Tohumlamada kullanılan boğa ve diğer hayvanlar ilgili talimata göre numaralanmış ve kayıt altına alınmış olmalıdır - Gerek duyulan tohumlama kayıtları ilgili talimat uyarınca ve güvenilir olmalı, bununla ilgili önlemler alınmalı - Buzağılama kayıtları ilgili talimatlar uyarınca doğru ve güvenilir olmalı 4 Döl Verimi Ölçütleri: a) Boğanın Aşma Davranımı: Tohumlamada kullanılan boğalarla ilgili libido, suni vajeni kabul etme ve sperma sağım sayısı özellikleri bu kriter için sperma üretme merkezlerinde kayıt edilirler b) Sperma Kalitesi: Sperma miktarı (mililitre olarak ejekulat) payette çözülmeden sonra sperma yoğunluğu ve hareketi c) Geri Dönmeme Oranı (Non-Return-Rate): Geri dönmeme oranı (GDO), boğaların tohumladığı inekler ve kızları dikkate alınarak iki şekilde hesaplanır Boğalar için yapılan hesaplamalarda boğanın kendisine ait veriler kullanılırken, dişiler için boğa kızlarına ait verilerden yararlanılır Boğalar için GDO, tohumlamadan sonra 56 güne kadar tekrar kızgınlık göstermeyen ineklerin oranı olarak hesaplanır (Tohumlama günü hesaplama dışıdır) Kızlara dayalı GDO ise bir boğanın kızlarının 90 güne kadar yeniden kızgınlık göstermeyenlerin oranı anlamına gelir d) Tohumlama indeksi: Gebelik başına ortalama tohumlama sayısı anlamını taşır Bu Süre en fazla 1 tohumlamadan sonraki 120 günlük dönemi kapsar Bu dönem içinde sürüden çıkarılan ve bir daha verileri kayıt edilemeyen inekler de (gebe kalmış kabul edilerek) tohumlama indeksi hesaplamasına dahil edilir Aynı günde yapılan birden fazla doz sperma ile tohumlama değerlendirme dışı bırakılır e) Buzağılama - İlk Tohumlama Arası Süre: Buzağılama tarihi ile 1 tohumlama arasında kalan süredir Buzağılama günü değerlendirme dışı bırakılır f) Servis Periyodu ( Buzağılama - Gebe Kalma Arası Süre): Buzağılama tarihi ile en son tohumlama tarihi (gebe kaldığı tarih) arasında geçen süredir Buzağılama günü değerlendirme dışı bırakılır g)Buzağılama Aralığı: İki buzağılama arasında geçen süredir h) Doğan Buzağı Sayısı ve İkizlik Oranı: i) Doğum Tipi: Doğum tipi üçe ayrılır ve şu şekilde kayıt edilir - Normal doğum: Bir kişinin yardımıyla mekanik yardım malzemesi kullanılmadan gerçekleşen doğumlar, - Zor doğum: Çok sayıda kişi ve mekanik yardım malzemesi kullanılarak veya Veteriner Hekim müdahalesi ile gerçekleşen doğumlar, - Ölü Doğum: Doğumda buzağının ölü olarak doğması j) Sürüden Çıkarılma Nedenleri: Sürüden çıkarılma nedenleri aşağıdaki şekilde gruplanabilir ve kodlanarak soykütüğüne kayıt edilir: - Damızlık veya üretim amaçlı satış, - Kasaplık satış, - Ölüm - Yaşlılık, - Verim düşüklüğü, - Döl tutmama, - Hastalık, - Dış görünüş (sınıflandırma) yetersizliği, - Meme yangısı, - Ayak Bozuklukları, - Diğer (isteğe bağlı sebepler) 5 Değerlendirme: En azından aşağıdaki değerlerin hesaplanması ve kullanıma sunulması zorunludur: a) Boğalar için: - GDO, 56 güne göre (tohumladığı ineklerden erkeklere ait döl verimi) - GDO, 90 güne göre (dişi döllerinden) - Doğum tipi grupları oranı: Aday boğalarla çiftleştirilen tüm dişilerin buzağılamaları dikkate alınır Ölü, ikiz ve çoğuz doğumlar hesaplama dışı tutulur b) İnekler için: - Doğan buzağı sayısı, - Ortalama buzağılama aralığı 6 Yayınlama: - Boğalara ait GDO değerleri 56 gün esasına göre en az 300 tohumlamasından, 90 gün esasına göre ise en az 50 kızından veriler elde edildiğinde hesaplanır ve yayınlanır - Doğum tipi ve buzağı kayıpları ile ilgili sonuçlar, en az 50 ilkine buzağılamış inekten veya 150 inekten elde edilmiş ise yayınlanır - Boğa ve ineklerle ilgili döl verim sonuçları yılda en az bir kez yayınlanır (Bülten veya konu ile ilgili bir yayında) |
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde Yapılır |
09-11-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde YapılırDamızlık Değer Tahmini Damızlık Değer Tahmini 1 Amaç: Türkiye’de Sığır yetiştiriciliğinde damızlık değer tahminlerinin yapılmasında birörnekliği sağlamak ve uluslararası çalışmalarda geçerliliğini sağlamak bu talimatın amacıdır 2 Yetki: Damızlık değer tahminlerinin yapılması, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı veya Bakanlığın yetki verdiği kuruluş tarafından yapılır veya yaptırılır 3 Genel Kurallar: a) Tahmin Yöntem ve Modeli: Damızlık sığırların verim ve akrabalık ile ilgili verilerinden en iyi şekilde yararlanarak damızlık değerlerini tahmin edebilmek için BLUP-Animal Model (Best Linear Unbiased Prediction – Animal Model) kullanılır Burada amaç, her bir damızlık sığır için süt verimi (305 günlük süt miktarı ve gelecekte de yağ ve protein verimi) ile sınıflandırma özelliklerinin damızlık değerlerini tahmin etmektir Tahminlerde 1, 2, 3 laktasyon süt verimleri kullanılır b) Damızlık Değerlendirmede Başlangıç Yılı: Damızlık değer tahmini, belirli bir buzağılama yılından (başlangıç yılı) itibaren kendi verimleri olan inekler ve bunların en az 1 kuşaktan anne ve babaları için yapılır Başlangıç yılı, tahminin yapıldığı tarihden en az 10 yıl öncesi alınır Bu süre uzmanlarca yeniden belirlenebilir c) Damızlık Sığır Populasyonu: Birbirleri arasında kan bağı (soy bağı) olan aynı ırktan, damızlık faaliyetler (verim kontrolleri, soykütüğü ve suni tohumlama) kapsamında bulunan damızlık sığırların oluşturduğu sığır varlığına “Damızlık Sığır Populasyonu” adı verilir Populasyondaki tüm sığırların damızlık değer tahminleri çalışmalarına dahil edilmesi hedeflenmelidir 4Damızlık Değer Tahmini Verileri: a) Süt Verimleri - Damızlık değer tahminlerinde, soykütüğüne kayıtlı 305-gün süt ve yapılabilirse yağ ve protein verimleri kullanılır - Tahminlerde 1, 2, 3 laktasyonlara ait veriler kullanılır - Laktasyon süresi 220 günün altında olan laktasyonlar değerlendirme dışıdır - Süt verimi 2000 kg’ın altında olan laktasyonlar değerlendirmeye alınmaz - Buzağılama aralığı 270 günden az 650 günden fazla olan veriler düzeltilir veya değerlendirme dışı tutulur - Tahminlerde, henüz devam etmekte olan laktasyonlar da, o populasyon için hesaplanan katsayılar yardımıyla 305-güne tamamlanarak kullanılabilirler b) Soykütüğü Verileri: - Hayvana ve cedlerine ait soy bilgileri olmalıdır - Soy bilgileri olmayan hayvanlar ve cedler için genetik gruplar oluşturulur c) Sınıflandırma verileri: - İlgili talimatlar gereği yapılan sınıflandırma verileri kullanılır - Sınıflandırma değerlendirmenin yapıldığı tüm populasyonu kapsarsa değerlendirmeye alınır 5 Yöntem: - Damızlık değer tahmininde BLUP-Animal Model kullanılır - Bu modelde genetik ve çevre faktörleri birarada dikkate alınır - Populasyona ait kalıtım derecesi ile fenotipik ve genetik korrelasyonlar ve varyanslar tahmin edilmek zorundadır Bir sığıra ait damızlık değer iki kısıma ayrılabilir 1) Ebeveynlerinin damızlık değerine bağlı olarak “ Beklenen Damızlık Değeri” 2) Kendine ve yavrularına ait verimlere bağlı olarak “Hesaplanan Damızlık Değeri” Ebeveyleri bilinmeyen sığırlar için beklenen damızlık değer yerine, oluşturulan genetik gruplara ait değerler kullanılır 6 Standartlaştırma (Kıyaslama Kuşağı): Damızlık değerlerinin anlaşılabilirliğini yükseltmek amacıyla belirli bir dönem taban (baz) olarak kabul edilir, bu dönem “o” a eşitlenir ve diğer dönemler buna göre düzeltilerek standartlaştırılır Taban dönem boğalar ve inekler için ayrı ayrı belirlenir - Boğalarda: değerlendirmenin yapıldığı yıldan 9,10,11 yıl önce doğmuş boğaların damızlık değerlerinin ortalaması taban olarak alınır Her yıl Temmuz ayında taban 1 yıl ileri kaydırılır - İneklerde: 5 yıl önce doğan ineklerin damızlık değerlerinin ortalaması taban kabul edilir Ancak bu her 5 yılda bir kez değiştirilir Standartlaştırılmış Damızlık Değeri (SDD): SDD = 100 + [(DD-Taban DD) / SS] x 12 Eşitlikteki; DD : her hayvana ait damızlık değerini Taban DD : Taban dönemin ortalama damızlık değerini SS : Damızlık değerlerinin standart sapmasını 12: Sabit bir çarpım faktörü (bir st sapma birimi karşılığı) 100 : Sabit toplama faktörünü ifade eder 7 İsabet Derecesi: Damızlık değerlerin isabet derecesidir Kız ve laktasyon sayısına göre değişir 8Yayınlama: a) Yayınlanma şekli: Damızlık değerlendirme sonuçları yazılı olarak yayınlanır b) Yayınlamada aranan ön koşullar: Damızlık değerleri yalnızca yeterli bilgilere sahip olan sığırlar için yayınlanır - İnekler; kendi verimleri belli olmalı, - Boğalar; en az 5 işletmede en az 10 kızı dikkate alınarak tahmin edilen damızlık değerine ve en az % 50 isabet derecesine sahip olmak - Genç sığırlar; ana, baba ve annenin babasına ait damızlık değerlerinden hesaplanmış damızlık değerine sahip olmak c) Yayınlarda yer alacak asgari veriler: Boğalarda: - 1 laktasyonunu tamamlamış kızlarının sayısı, - Bu kızlarının yetiştirildiği işletme sayısı, - Süt ile mümkün olduğunda yağ ve protein verimlerine ait damızlık değeri, - Standartlaştırılmış damızlık değeri, - Damızlık değerlerinin isabet derecesi İneklerde: - Değerlendirilen laktasyon sayısı - Süt ile mümkün olduğunda yağ ve protein verimlerine ait damızlık değeri, - Standartlaştırılmış damızlık değeri, - Damızlık değerlerinin isabet derecesi 9 Çalışmaların Denetlenmesi Dökümanlaştırılması ve Gelişmelere Uyumu: a) Denetleme: - Damızlık değerlendirmede kullanılan model ve programların karmaşık yapılarından dolayı en geç 3 yılda bir test edilmesi gerekir - Modelle ilgili yapılması gereken değişiklik bu konuda uzman en az 2 üniversite öğretim üyesinin görüş desteğini almış olmalıdır b) Dökümanlaştırma: Kullanılan damızlık değer tahmini yöntemi, modeli ve kıstaslarla ilgili yapılan çalışmalar dökümanlaştırılmak zorundadır - Yöntem ve modelin içeriği, - Damızlık değerlendirmede hangi verilerin kullanıldığı, - İsabet derecesinin hesaplanması, - Standartlaştırma verileri, - Taban dönem (Kıyaslama kuşağı) ve verileri, - Kullanılan doğum ve buzağılama yılları, - Kullanılan genetik ve fenotipik parametreler, - İlgili ağırlık katsayıları, - Kısmi verimlerden tahminde kullanılan katsayılar, - Değerlendirme dışı bırakma kriterleri - Gerek duyulabilecek bilgiler c) Gelişmelere uyum: Damızlık değerlendirmede kullanılacak program ve modeller bilimsel ve teknik gelişmelere uyarlanabilecek ve geliştirilebilecek durumda olmalıdır |
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde Yapılır |
09-11-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık - Küçükbaş Ve Büyükbaş Hayvancılık Nerelerde YapılırSUNİ TOHUMLAMA Hayvansal üretimin artırılmasının bugün için geçerli iki yolu vardır Bunlar birim başına düşen verimi artırmak ve yüksek verimli ırkların devamlılığını sağlamaktır Bunun için en ekonomik ve etkili yolda suni tohumlamadır Bu amaçla 1980 yılında 226000 baş sığır suni tohumlama yolu ile tohumlanmışken 1997 yılında bu rakam 728120 , 1998 yılında 723218, 1999 yılında da 692153 baş olmuştur Ancak, 1999 yılında yurt içinde üretilen 1570325 doz ve yurt dışından ithal edilen 357987 doz, toplam 1928312 doz, sperma miktarına bakıldığında yurt içinde yapılan suni tohumlama rakamının 1 Milyon başa ulaştığı görülecektir ·· Ülkemizde yapılan suni tohumlamada kullanılan spermanın büyük bir kısmı Bakanlığımıza bağlı olarak çalışan Halkalı, Lalahan, Karaköy suni tohumlama laboratuarlarında üretilmektedir Bunun yanı sıra yurt dışından da ithal sperma özel sektör tarafından yurdumuza getirilmektedir 1998 yılında 505213 doz, 1999 yılında da 357987 doz yurt dışından sperma ithal edilmiştir İzmir İlinde bulunan Menemen suni tohumlama laboratuarı Türkiye Damızlık Sığır Yetiştirici Birlikleri Merkez Birliği ile Bakanlığımız arasında varılan anlaşma gereği ortaklaşa kullanılacaktır Menemen Suni Tohumlama Laboratuarında “Döl Kontrolü Projesi “ yürütülecektir İstanbul-Halkalı suni tohumlama laboratuarının ise özel sektörle ortaklaşa kullanımını sağlamak için çalışmalarımız sürdürülmekte olup bu konuda gerekli teknik şartnameler hazırlanmıştır Bu laboratuarların dışında özel sektörün bu sahaya eğilebilmesi ve teşvik edilebilmesi için çıkarılan kanunlarla İzmir’ de iki, İstanbul ve Adana illerinde de birer adet olmak üzere özel sektör tarafından toplam dört adet suni tohumlama laboratuarının kurulması sağlanmıştır Bakanlığımıza bağlı olarak çalışan Lalahan Suni Tohumlama Laboratuarında 46, İstanbul- Halkalı’ da 10, Samsun-Karaköy’ de 62 baş, Özel laboratuarlardan Genotek Firmasında 10, İstanbul Veteriner Fakültesi’nde 14, Sadek’ te 11, Ege-Vet’ te 13 baş , toplam 166 baş suni tohumlama boğası mevcuttur·· Suni tohumlama konusunda yılda ortalama olarak 20-25 arasında suni tohumlama kursu düzenlenmekte ve bu kurslarda ortalama 350-500 arasında eleman eğitime tabi tutularak başarılı olanlara sertifika verilmektedir Bilahare 30 Ocak 1985 tarih ve 18651 Sayılı Resmi Gazete’ de yer alan “ Sığır Suni Tohumlaması Yapacak Özel ve Tüzel Kişilerin Uyacakları Esaslar Hakkındaki Yönetmelik “ hükümlerine göre suni tohumlama faaliyetinde bulunabilmek için Bakanlığımızdan izin alan 1994 yılından 1999 yılına kadar toplam 402 Veteriner Hekiminin ve yıllara göre eğitime tabi tutulan elemanların tablosu aşağıda verilmiştir Suni tohumlama hizmetlerinin yurt sathında yaygınlaştırılması amacıyla suni tohumlama özel sektör kuruluşlarına da açılmıştır Bu uygulamayı teşvik amacıyla özel sektörce tohumlanarak gebe bırakılan inek başına: kalkınmada 1 Derecede öncelikli illerde 10000 TL , 2 Derece de öncelikli illerde 8000 TL , diğer illerde 6000 TL , teşvik primi ödenmektedir Kamu sektöründeki elemanlar için ise 1998 yılında döl tutan inek başına kalkınmada öncelikli illerde 200000 TL, diğer illerde 100000 TL prim ödenmektedir Ayrıca başarı durumlarına göre 1 veya 2 maaş ikramiye ödemesi yapılmaktadır Ayrıca koyun ve keçi suni tohumlaması yapan Veteriner Hekim ve Veteriner Sağlık Teknisyenlerine % 60 gebelik sağlamak koşuluyla beher baş koyun ve keçi suni tohumlamasına 50000 TL/ baş prim ödenmektedir Halen suni tohumlama saha çalışmaları 80 ilde , 631 ilçe ve 11834köyde 520 seyyar 250 sabit tohumlama ekibi ile sürdürülmektedir 47 Milyon tohumlanabilir inek sayısı göz önüne alındığında ekip sayıları yetersiz kalmaktadır Ekip sayıları 1996 yılından itibaren düşüş göstermektedir Ancak 904 Sayılı Islahı Hayvanat Kanununa ek olarak çıkarılan 4084 Sayılı kanunla suni ve tabii tohumlama ücretli hale getirilmiş ve özel sektörde bu saha içine çekilmiştir Halen mesleklerini serbest olarak icra eden veteriner hekimler muhtelif şehirlerde suni tohumlama faaliyetlerini sürdürmektedir Ülkemizdeki hayvan populasyonunun verim kabiliyetlerini yükseltmek ve yüksek verim kabiliyetlerine sahip hayvan ırklarımızın devamlılığını sağlamak için bilhassa suni tohumlama büyük önem arz etmektedir Ülkemizde 1998 yılı DİE’ nin verilerine göre 1733000 baş kültür ırkı, 4695000 baş melez , 4603000 baş yerli ırk mevcuttur Bu mevcut içinde sağılan hayvan sayısı 879841 kültür, 2346093 melez, 2263109 baş yerli ırktır Bu mevcudun ancak % 15- 20’isi suni tohumlama metodu ile tohumlanabilmektedir Yukarda belirtilen sağmal inek sayısının % 50’sinin suni tohumlama metodu ile tohumlanabilmesi için bir ekibin 1000 baş tohumladığı düşünüldüğünde 2387 ekibe ihtiyaç duyulduğu görülecektir 2000 yılında 710 ekibimizin olduğu ve buna ilaveten 460 serbest veteriner hekimin özellikle batı illerinde suni tohumlama yaptığı göz önüne alındığında bu rakamın 1217 ekip olarak ortaya çıkacağı görülecektir ·· Bakanlığımızın özverili çalışmaları sonucu yapılan ıslah çalışmaları ile 1998 yılı DİE ’nin verilerine göre ortalama süt verimi hayvan başına (sığır) 1609 kg’ a, ortalama karkas ağırlığı da 163 kg’ a yükseltilmiştir Ancak bu rakamlar hayvancılığı gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında hem tohumlanan hayvan adedi olarak hem de verim özellikleri bakımından oldukça yetersiz kalmaktadır Bu nedenle 2000’li yıllarda oluşması muhtemel et ve süt açığının kapatılabilmesi için en etkili ve ucuz yöntem olan suni tohumlama faaliyetlerine gereken önem verilmelidir ·· Suni tohumlama faaliyetlerinin yurt çapında benimsetilerek yaygınlaştırılabilmesi için suni tohumlama sonucu doğan yavru bazında ve özel teşebbüsün suni tohumlama ekibi kurması ile ilgili bir destekleme projesi üzerinde hazırlıklar yapılarak bitirilmiştir |
|