Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kösedağ, malazgirt, miryokefalon, savaşlarının, savaşının, önemi

Malazgirt Savaşının Önemi - Kösedağ Ve Miryokefalon Savaşlarının Önemi Nedir?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Malazgirt Savaşının Önemi - Kösedağ Ve Miryokefalon Savaşlarının Önemi Nedir?



Malazgirt Savaşının Önemi - Kösedağ Ve Miryokefalon Savaşlarının Önemi Nedir?
Malazgirt Savaşının Önemi - Kösedağ Ve Miryokefalon Savaşlarının Önemi Nedir?
Malazgirt Savaşı (1071)

- Türklerin Anadoiu'da ilerlemesinden çekinen Bizanslılar, büyük bir hazırlık yaparak Doğu Anadolu'ya kadar geldiler O sırada Suriye'de oian Alpaslan süratle geri dönerek 1071 yılında Malazgirt Ovası' nda kendinden 3-4 kat fazla Bizans ordusunu yendi Bu savaşta Bizans ordusunda yer alan Peçenek ve Uzlar Selçukluların tarafına geçmişlerdir

Malazgirt Savaşı'nın sonuçları ve önemi

- İmparator Romen Diyojen esir edildi Antlaşma yapılarak ülkesine gönderildi Kızılırmak sınır oiarak belirlendi

- Anadolu kapılan Türklere açıldı Türkler kontrolü ele geçirdi

- Bizansın islâm dünyası üzerindeki baskısı sona erdi vx

- "Türkiye Tarihi" başladı Anadolu'da ilk Türk beylikleri kuruldu

Miryokefalon (Miryakefalon) Savaşı ve önemi

Miryokefalon (Miryakefalon) Savaşı ve önemi
Anadolu Selçuklu Sultanı II Kılıç Arslan ile Bizans imparatoru Manuel I Komnenos arasında, Denizli yakınlarında Miryokefalon'da (Myriokephalon) yapılan savaş (17 Eylül 1176)
Suriye ve Musul hükümdarı Atabeg Nureddin Mahmud Zengî'nin ölümü üzerine (1174), büyük bir rakipten kurtulan II Kılıç Arslan, ertesi yıl, Orta Anadolu'da Sivas ve Tokat bölgelerine hâkim olan Danişmendli Türk beyliğine son verdi Türklerin Bergama ve Edremit'e kadar ilerlemeleri, Bizans İmparatoru Manuel'in, Kılıç Arslan'ı ezmek ve Türk hâkimiyetine kesin bir şekilde son vermek için hazırlıklara girişmesine sebep oldu Manuel, papaya bir mektup yazarak, zamanın yeni bir haçlı seferi için elverişli olduğunu ve "Anadolu'dan geçen yolun artık güven altına alınacağını" bildirdi Manuel, amcasının oğlu Andronikos Batatzes'i bir orduyla Paphlagonia'ya doğru yola çıkardı ve kendisi de büyük imparatorluk ordusuyla, Kılıç Arslan'ın başkenti olan Konya üstüne yöneldi Kılıç Arslan, imparatora elçiler göndererek barış isteğinde bulundu, fakat Manuel bunu kabul etmedi Paphlagonia üstüne giden Andronikos Batatzes, eylül ayı başlarında, Niksar surları önünde Türklere ağır bir şekilde yenildi Batatzes'in kesilen başı, bir zafer nişanesi olarak II Kılıç Arslan'a gönderildi Bundan birkaç gün sonra Manuel'in ordusu, Menderes vadisinden geçerek Eğridir gölü ucundaki Sultandağı dizisine giden dağlık bölgeye girdi Kuşatma araçları, erzak fazlalığı ve ağır arabalar, ordunun ilerlemesini yavaşlatıyordu Ayrıca geçmek zorunda oldukları bölge, Türkler tarafında tahrip edilmişti Bizans ordusunun ilerlediği yol üzerinde, Tribritze denilen ve çıkış yerinde, tahrip edilen Miryokefalon kalesinin bulunduğu bir geçit vardı Türk ordusu, burada bir dağ yamacında toplu olarak bulunuyordu Manuel'in ileri görüşlü subayları, bu ağır hareketli orduyu, çukur yoldan geçirmemesi için imparatoru uyardılar Fakat ordudaki genç ve tecrübesiz prensler, kendilerine güveniyor, şan ve şöhret kazanmak istiyorlardı Bunlar, imparatora baskı yaparak onu bu yolda ilerlemeğe zorladılar Kendine bağlı küçük beyliklerden yardımcı kuvvetler alan Kılıç Arslan'ın ordusu, hemen hemen Manuel'in ordusuna eşit, ancak daha kötü teçhizatlıydı Fakat, Türk ordusunun daha fazla hareket imkânı vardı Bizans öncü kuvvetleri, zor kullanarak geçide girdi (17 Eylül 1176) Türkler, geri çekilerek dağlara saptılar, sonra da imparatorluk ordusu dar yola girdiği sırada, yamaçlardan aşağı inerek geçit içine saldırdılar İmparatorun kayınbiraderi, bir süvari alayı başında, Türklere karşı saldırıya geçti Fakat, bütün adamlarıyla birlikte kılıçtan geçirildi Geçidin aşağısında bulunan askerler, onun durumunu görüyorlar, fakat sıkışık durumda oldukları için yardım edemiyorlardı Manuel, cesaretini kaybederek paniğe kapıldı ve geçitten çıkmak için geriye kaçtı Bunun üzerine, bütün ordu onu takip etti Fakat, ağırlıklar yolu kapamıştı Askerlerden çok azı kurtuldu Akşama kadar süren savaş sonunda, II Kılıç Arslan, Manuel'e bir haberci göndererek, derhal geri dönmesi, Eskişehir (Dorylaion) ve Gümüşsu (Sublaion) kalelerini yıkması şartıyla ona barış teklif etti ve kalan ordusuyla geçitten çıktı Manuel, Bizans'a dönerken, yolda Türkmenlerin sürekli saldırılarına uğradı
Miryokefalon savaşı, Selçuk ve Bizans tarihinin dönüm noktalarından biridir Türklerin, Malazgirt'ten sonra Bizans'a vurdukları bu ikinci darbe sonucu Bizans, Anadolu'da üstünlüğünü kaybetti

Kösedağ Savaşı

Anadolu Selçuklularının, Moğollara yenilmesiyle sonuçlanan ve 1 Temmuz 1243 tarihinde meydana gelen savaş Türk-İslâm tarihinde, önemli bir dönüm noktası teşkil eden bu savaş, Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasına sebep olmuştur

Anadolu Selçuklu Devleti'nin güçlü hükümdarı Alâeddin Keykubad’dan Moğollar çekiniyorlar, bu sebeple Anadolu’ya saldıramıyorlardı Alâeddin Keykubad’ın ölümünden sonra yerine geçen oğlu Gıyâseddin Keyhüsrev zamanında cesaretlendiler Anadolu içlerine doğru seferler düzenlemek için, İran’daki Moğol orduları başkumandanlığına Baycu Noyan getirildi Kafkasya’daki Gürcü ve Ermeni kuvvetlerinden de yardım alan Baycu Noyan, Anadolu Selçukluları üzerine saldırmak üzere fırsat kolladı Baba İshak İsyanından ve Gıyâseddin Keyhüsrev’in tecrübesizliğinden faydalanarak, 1242 senesinde Erzurum’a saldırdı Korkunç zulümler ve katliamlar yaparak, Müslümanların mallarını yağmalattı Bu haberi alan genç ve tecrübesiz Sultan Gıyâseddin Keyhüsrev 80 000 kişilik ordusuyla Sivas’ta ordugah kurup beklemeye başladı Sultanın Sivas'ta olduğunu haber alan Baycu Noyan, buraya hareket etti

Moğol askerlerinin Sivas’a hareket ettiklerini haber alan Sultan Gıyâseddin Keyhüsrev, kumandanlarıyla istişare etti Tecrübeli kumandanlar, Sultana silah ve erzakla dolu olan Sivas’ta kalmasını, burada tertibat alıp, yorgun düşen Moğollara karşı harp edilmesini söylediler Devletin ileri kademesinde bulunan, fakat tecrübesiz ve harpten anlamayan bazı kimselerin teşvik ve tahriklerine kapılan genç sultan, harekete geçti Sivas’ın seksen kilometre kadar doğusunda bulunan Kösedağ mevkiinde, suyu ve otlağı bol olan bir yeri seçerek, ordugâh kurdu Burası askerî bakımdan savunması kolay, Moğolların tecavüzüne imkân vermeyen bir araziydi

Dağ geçitleri tutulmuş, düşmanın gelmesi bekleniyordu Ne yazık ki sultan, yine tecrübesiz kimselerin teşvik ve tahrikiyle, müstahkem mevkileri bırakarak, düşmanın karşılanmasını emretti Galip geleceğinden emin bir halde, tedbire bile lüzum görmeden ilerleyen genç sultan, az sonra Moğol ordusuyla karşılaştı İlk başta geri çekilen Moğol kuvvetleri dönüş yaparak, Selçuklu öncü kuvvetlerini bozguna uğrattılar Hiç harp görmemiş tecrübesiz sultan, öncü kuvvetlerinin bozguna uğradığını duyunca, ordunun tamamen yenildiğini sandı Düşman eline geçmemek için otağını ve hazinelerini harp meydanında bırakıp Tokat’a, oradan da Konya’ya doğru kaçmaya başladı Sultanın harp meydanından kaçtığını henüz duymayan Selçuklu askerleri, akşamın geç vakitlerine kadar düşmanla çarpışmaya devam ettiler Sultanın harp meydanını terk ettiğini öğrenince, onlar da çadırlarını bırakarak firar ettiler Ertesi sabah, çadırlarda bir hareket göremeyen Moğollar, bunun bir harp hilesi olduğunu zannederek, çadırlara iki gün yanaşamadılar 3 Temmuz 1243 tarihinde, korka korka çadırlara girdiler Küçük bir çarpışma ile harp bitti Seksen bin kişilik Selçuklu ordusu, utanç verici bir yenilgiye uğradı Selçuklu toprakları, Moğol işgal ve zulmüne uğradı Erzincan, Sivas ve Kayseri’yi yağmalayan Moğollar, pek çok Müslümanı şehid ettiler

Kösedağ mağlubiyetinde sultanı ikna edemeyen güngörmüş vezir Mühezzibüddin Ali, Konya’ya gitmeyip Amasya’ya geldi Moğol kumandanı Baycu Noyan’la görüşme yoluna gitti Bazı hususları anlatıp, pek çok hediyeler vererek, daha fazla gitmemesini tavsiye etti Bir müddet Anadolu’nun işgalini durdurup geri dönmeleri, Mühezzibüddin Ali’nin gayretleri sebebiyle oldu Yapılan sulh antlaşmasıyla, Selçuklular, Moğollara vergi vermeyi kabul ettiler

Türk tarihinde benzeri görülmemiş olan Kösedağ Bozgunu, genç ve savaş tecrübesi olmayan Selçuklu Sultanı Gıyâseddin Keyhüsrev’in fevrî hareketleri neticesinde ortaya çıkmıştır Daha önce Anadolu’ya girmeye cesaret edemeyen Moğollar, Kösedağ Bozgunundan sonra Anadolu’yu kolayca istila etmişler, şehirleri yağmalayıp, Müslüman halkı sivil-asker, kadın-çocuk demeden katletmişlerdir Bu mağlubiyet neticesinde, Selçuklular, Moğollara vergi vermeyi kabul etmişler, iki yüz yıllık Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılışı başlamıştır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.