Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
araçları, eski, eskiden, hangileridir, nelerdir, yeni, yeniye, ölçüm

Eski Ve Yeni Ölçüm Araçları Nelerdir? - Eskiden Yeniye Ölçüm Araçları Hangileridir?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eski Ve Yeni Ölçüm Araçları Nelerdir? - Eskiden Yeniye Ölçüm Araçları Hangileridir?



Eski Ve Yeni Ölçüm Araçları Nelerdir? - Eskiden Yeniye Ölçüm Araçları Hangileridir?
Eski Ve Yeni Ölçüm Araçları Nelerdir? - Eskiden Yeniye Ölçüm Araçları Hangileridir?

ESKİ UZUNLUK ÖLÇÜLERİ

Çarşı arşını
Daha çok çarşı ve pazarda kullanılırdı Metre hesabıyla çarşı arşını 68 cm'dir

Bina ve mimar arşını
75,8 cm'dir Bu arşının uzunluğunda zamanla değişiklikler oldu Üçüncü Selim Han abanoz ağacından bir mimar arşını yaptırdı Bunun ölçü olarak kullanılmasını istedi ve kütüphaneye kaldırttı Bunun bir tarafı 24 parmağa ve her parmak 10 hat'ta bölündü Böylelikle bu bölümle basımevinde kullanılan punto büyüklükleri de alınabilecekti Diğer tarafı sadece 20 eşit parçaya bölündü Değerli kumaşları bilhassa ipekleri ölçmede endaze kullanılırdı (endaze 65,25 cm'dir)
Türkiye'de 26 Mart 1931 tarih ve 1782 sayılı kanunla, arşın ölçü birimi kaldırılıp, yerine metre sistemi kabul edildi 1933'ten sonra da arşının bütün çeşitleri tamamen ortadan kaldırılıp metre sistemine geçildi
Zirai mimari, arşın ve endaze ölçü birimlerinin ast ve üst katları aşağıda gösterilmiştir

ENDAZE
1 endaze = 8 rubu
1 rubu = 2 kirah
ÇARŞI ARŞINI
1 çarşı arşını = 8 rubu

ZİRAİ
1 merhale = 2 berid
1 berid (menzil) = 4 fersah
1 fersah = 3 mil
1 mil = 2500 zirai
1 kulaç = 2,5 zirai

PARMAK
1 parmak = 12 hat
1 hat = 12 nokta

GÜNÜMÜZ ÖLÇÜSÜ METREYE GÖRE KIYASLAMA
" 1 parmak = 12 hat = 0,03157 m
" 1 hat = 12 nokta = 0,00263 m
" 1 nokta = 0,00022 m
" 1 kulaç = 2,5 zirai =1,895 m (ip boyu, su derinliği, kuyu derinliği vb için)
" 1 kara mili = 2500 zirai = 1895 m (kara yolculuğundaki mesafeler için)
" 1 fersah = 3 mil = 7500 zirai = 5685 m
" 1 berid (menzil) = 4 fersah = 12 mil = 30900 arşın = 22740 m
" 1 merhale = 2 berid = 45080 m
" 1 çarşı arşını = 8 rubu (urup) = 0,680 m (kumaş için)
" 1 rubu = 2 kirah = 0,085 m
" 1 kirah = 0,0425 m
" 1 endaze = 8 rubu (urup) = 0,650 m
(artan ipekli fiyatlarına karşılık konulan ölçü birimi)

ESKİ AĞIRLIK ÖLÇÜLERİ

Ağırlık ölçü birimi de uzunluk ölçü birimi gibi farklılıklar gösteriyordu Şimdi kullanılan ağırlık birimi kilogram olup 0 derecede bir desimetreküp suyun ağırlığı olarak tanımlanmış ve Uluslararası Ölçü ve Ağırlık Birliğinden Türkiye'ye bir örnek verilmiştir1874 yılı iridyumlu platin alaşımından 1928/29 da yapılmış olan 42 nolu Türkiye milli kilogram prototipinin kullanılmasında gösterilen dikkatsizlik ve özensizlikten dolayı bozulduğunun anlaşılması üzerine 1953 yılında yapılan 54 numaralı prototipi ile değiştirilmiştirOKKA
1 tonilato = 4 çeki
1 çeki = 4 kantar
1 kantar = 44 okka(kıyye)
1 batman = 6 okka(kıyye)
1 okka(kıyye) = 400 dirhem

DİRHEM

Osmanlı Döneminde kullanılan 1 dirhem
1 dirhem = 4 dönük
1 dönük = 4 kırat
1 kırat = 4 bakray
1 bakray = 4 fitil
1 fitil = 2 nekir
1 nekir = 2 kıtmir
1 kıtmir = 2 zerre

GÜNÜMÜZ ÖLÇÜSÜ KİLOGRAMA GÖRE KIYASLAMA
" 1 okka (kıyye) = 400 dirhem = 1282,945 gr (1280 gr)
" 1 batman = 6 kıyye = 7,544 kg
" 1 kantar = 44 kıyye = 100 ludre = 56,320 kg
" 1 çeki = 4 kantar = 176 kıyye = 225,798 kg
" 1 tonilato = 1000 kg = 4 çeki + 1 kantar + 37,4 okka
" 1 tonilato = 17 kantar + 31 okka + 183 dirhem
" 1 miskal = 1,5 dirhem = 4,8 gr
" 1 dirhem = 4 dünük = 3,2 gr
" 1 dünük = 4 kırat
" 1 kırat = 4 bakray = 1/24 misgal
" 1 bakray = 4 fitil
" 1 fitil = 2 nekir
" 1 nekir = 2 kıtmir
" 1 kıtmir = 2 zerre

ESKİ ALAN ÖLÇÜLERİ

" 1 arşın (zirai) ²= 0,57417 m²= 4 ayak²
" 1 dönüm (yeni) = 2500 m²
" 1 dönüm (büyük) = 2720 m²
" 1 dönüm (atik) = 4 evlek = 1600 zirai² = 918,672 m² (bir kenarı 40 arşın (zirai) olan kare)
" 1 atik evlek = 400 arşın²= 229,668 m²
" 1 yeni evlek = 100 m²
" 1 cerip = 3600 zirai²= 2067,012 m²
" 1 ayak² = 144 parmak²= 0,14354 m²
" 1 parmak² = 144 hat²= 0,00099751 m²
" 1 hat² = 144 nokta²= 0,000006927 m² " 1 çarşı arşın² = 0,46240 m²
" 1 urup² = 0,007225 m²
" 1 kirah² = 0,0018062 m²
" 1 endaze² = 0,422500 m²
" 1 urup² = 0,0066015 m²

ESKİ ZAMAN ÖLÇÜLERİ

Alaturka Saat
Hicri Takvim
Cumhuriyetten önce, yurdumuzda kullanılan ölçüler uygar ülkelerin kullandığı ölçülerden farklıydı Metre yerine, arşın denilen bir uzunluk aleti kullanıyordu ve ayrıca alaturka saat kullanıyordu Bu saate göre 6'da öğle 12'de akşam oluyordu
Dünya ülkelerinin çoğu miladi takvim kullanırken, biz hicri takvim kullanıyorduk Bu yüzden takvim birliği sağlanamıyordu Ağırlık ölçüsü olarak okka, batman, dirhem denilen ölçü birimi kullanıyordu Bütün bunlar dünyaya ayak uydurmamızı engelliyordu TBMM hazırladığı bir kanunla eski ölçü birimleri değiştirirdi Bugün kullandığımız metre, kilogram, takvim, saat gibi ölçü araçları kabul edildi

ESKİ SIVI ÖLÇÜLERİ

Su kaynağının debisinin ölçülmesinde birim olarak "lüle" kullanılmıştır 1 lüle yaklaşık olarak 26 mm çapında bir borudur ve dakikada 36 litre su akıtır Günlük yaklaşık 52 m3 su olarak kabul edilir Şehir içinde yer alan su taksim istasyonlarında bulunan dağıtım sandıklarında kullanılan boruların günlük debisi ise dağıtım yapılan bölgenin ihtiyacına göre ayarlanmıştır ve aşağıdaki gibidir

1 Hilal 0,5625 lt/Dak (Günde-0,81 m3)
1 Çuvaldız 1,125 lt/Dak (Günde-1,62 m3)
1 Masura 4,5 lt/Dak (Günde-6,48 m3)
1 Kamış 9 lt/Dak (Günde-12,96 m3)
1 Lüle 36 lt/Dak (Günde- 51,84 m3 ~ 52 m3)

ÖLÇÜ ALETLERI VE KULLANIMLARI
Ölçme:Bir büyüklügün kendi cinsinden bir birimle karsilastirilmasidir

Akim : Ampermetre
Gerilim : Voltmetre
Direnç : Ohm-metre
Güç : Watt-metre
Frekans : Frekans-metre
Akim, gerilim, direnç ayni ölçü aleti tarafindan ölçülebiliyorsa bu ölçü aletine avometre, bu üç ölçümün haricinde baska özellikleri de bulunan ölçü aletine multimetre denir
Ölçü Aletlerinin Siniflandirilmasi
Analog Ölçü Aletleri
Dijital Ölçü Aletleri
Kaydedici Ölçü Aletleri
Toplayici Ölçü Aletleri
1-) Analog Ölçü Aletleri
Analog ölçü aletleri ibreli ve kadranli aletlerdir Kadran ölçülecek degere göre taksimatlandirilmistir Analog ölçü aletlerinin genel özelligi sürekli degisim gösteren büyüklüklerin ölçümünde sagladigi kolayliktir
2-) Dijital Ölçü Aletleri
Sayisal ölçü aletleridir Yani ölçülmek istenen büyüklügü ekranda rakamlarla gösterirler
3-) Kaydedici Ölçü Aletleri
Ölçtükleri büyüklüge ait degerleri sürekli hareket eden bir kagida kaydeden aletlerdir Örnegin depremlerin büyüklüklerini gösteren kayit cihazlari, kalp atislarini kaydeden elektrokardiyograf, meteorolojide havanin isisini, nemini, basincini gösteren kayit cihazlari, yalan makineleri
4-) Toplayici Ölçü Aletleri
Ölçtükleri büyüklükleri toplayarak kaydeden cihazlardir Örnegin elektrik sayaçlari
Analog Ölçü Aletlerinin Avantajlari
Ölçtükleri büyüklük ile baglantiya geçtikleri anda ibreleri sapar Yani hizli çalisirlar
Daha basit yapili olmalari sebebiyle ucuzdurlar Bakim ve onarimlari kolaydir
Analog Ölçü Aletlerinin Dezavantajlari
Kadran alani sinirli oldugu için gerektigi gibi taksimatlandirilma zorlugu vardir Ibrenin gösterdigi deger %1-3 arasinda farkli olabilir
Ölçülen degerin okunmasindaki hassasiyet kisiden kisiye degisebilmektedir
Okuma hizi da kisiden kisiye degisir
Elektromanyetik alandan etkilenirler
Mekanik ariza yapma olasiliklari fazladir
Dijital Ölçü Aletlerinin Avantajlari
Ölçülen degeri ekranda gösterdigi için insandan kaynaklanan okuma hatalarini ortadan kaldirirlar
Yapisindan kaynaklanan hata, %0,01 civarindadir
Enerji sarfiyatlari çok azdir
Elektromanyetik alandan etkilenmeleri çok azdir
Mekanik ariza yapmazlar
Dijital Ölçü Aletlerinin Dezavantajlari
Gösterge olarak LCD veya LED kullanildigi için uzaktan okunmasi zordur
Üretimi, onarimi, bakimi zordur Dolayisiyla daha pahalidir

Osmanlılarda Eski Uzunluk Ölçü Birimleri

Osmanlı İmparatorluğu zamanında 75,80 cm'lik tarım mimari (veya sadece zirai), 68 cm uzunluğundaki çarşı arşını vardı Daha sonra ipekli fiyatlarının artması dolayısı ile fiyatı yükseltme yerine ölçü birimi kısaltılarak 65 cm'lik Fars kökenli endaze birimi kullanıldı III Selim abanoz ağacından bir prototip olarak 1 zirai mimari yaptırdı Bunun bir tarafı 24 parmağa ve her parmak 10 hat'ta bölündü Böylelikle bu bölümle basımevinde kullanılan punto büyüklükleri de alınabilecekti Diğer tarafı sadece 20 eşit parçaya bölündü Zirai mimari, arşın ve endaze ölçü birimlerinin ast ve üst katları aşağıda gösterilmiştir
1 zirai mimari = zirai = mimari arşını = 2 ayak (kadem) = 0,75774 m = 24 parmak = 288 hat = 3456 nokta
(yol, sokak uzunluğu, bina yüksekliği vb
  • 1 parmak = 12 hat = 0,03157 m
  • 1 hat = 12 nokta = 0,00263 m
  • 1 nokta = 0,00022 m
  • 1 kulaç = 2,5 zirai =1,895 m (ip boyu, su derinliği, kuyu derinliği vb için)
  • 1 kara mili = 2500 zirai = 1895 m (kara yolculuğundaki mesafeler için)
  • 1 fersah = 3 mil = 7500 zirai = 5685 m
  • 1 berid (menzil) = 4 fersah = 12 mil = 30900 arşın = 22740 m
  • 1 merhale = 2 berid = 45480 m
  • 1 çarşı arşını = 8 rubu (urup) = 0,680 m (kumaş için)
  • 1 rubu = 2 kirah = 0,085 m
  • 1 kirah = 0,0425 m
  • 1 endaze = 8 rubu (urup) = 0,650 m (artan ipekli fiyatlarına karşılık burakkonulan ölçü birimi)
Uzunluk ölçü birimlerinde ters dönüşümler:

Eski Alan Ölçü Birimleri
  • 1 arşın (zirai) ²= 0,57417 m²= 4 ayak²
  • 1 dönüm (yeni) = 2500 m²
  • 1 dönüm (büyük) = 2720 m²
  • 1 dönüm (atik) = 4 evlek = 1600 zirai² = 918,672 m² (bir kenarı 40 arşın (zirai) olan kare)
  • 1 atik evlek = 400 arşın²= 229,668 m²
  • 1 yeni evlek = 250 m²
  • 1 cerip = 3600 zirai²= 2067,012 m²
  • 1 ayak² = 144 parmak²= 0,14354 m²
  • 1 parmak² = 144 hat²= 0,00099751 m²
  • 1 hat² = 144 nokta²= 0,000006927 m²
  • 1 çarşı arşın² = 0,46240 m²
  • 1 urup² = 0,007225 m²
  • 1 kirah² = 0,0018062 m²
  • 1 endaze² = 0,422500 m²
  • 1 urup² = 0,0066015 m²
  • 1 kirah² = 0,0016504 m²
Alan Ölçü Birimlerinde Ters Dönüşümler
  • 1 m² = 1,740450 zirai²= 1 zirai²+ 426 parmak² + 71,89 hat²
  • 1 m² = 2,162629 çarşı arşın² + 2 arşın² + 10 rubu² + 1,63 kirah²
  • 1 m² = 2,366887 endaze² + 2 endaze² + 23 rubu² + 1,9 kirah²
  • 1 ar = 0,1087781 dönüm = 174 zirai² + 25 parmak² + 133,24 hat²
Eski Ağırlık Ölçü Birimleri [değiştir]

Ağırlık ölçü birimi de uzunluk ölçü birimi gibi farklılıklar gösteriyordu Şimdi kullanılan ağırlık birimi kilogram olup 0 derecede bir desimetreküp suyun ağırlığı olarak tanımlanmış ve Uluslararası Ölçü ve Ağırlık Birliğinden Türkiye'ye bir örnek verilmiştir
1874 yılı iridyumlu platin alaşımından 1928/29 da yapılmış olan 42 nolu Türkiye milli kilogram prototipinin kullanılmasında gösterilen dikkatsizlik ve özensizlikten dolayı bozulduğunun anlaşılması üzerine 1953 yılında yapılan 54 numaralı prototipi ile değiştirilmiştir
  • 1 okka (kıyye) = 400 dirhem = 1282,945 gr (1280 gr)
  • 1 batman = 6 kıyye = 7,544 kg
  • 1 kantar = 44 kıyye = 100 ludre = 56,320 kg
  • 1 çeki = 4 kantar = 176 kıyye = 225,798 kg
  • 1 tonilato = 1000 kg = 4 çeki + 1 kantar + 37,4 okka
  • 1 tonilato = 17 kantar + 31 okka + 183 dirhem
  • 1 miskal = 1,5 dirhem = 4,8 gr
  • 1 dirhem = 4 dünük = 3,2 gr
  • 1 dünük = 4 kırat
  • 1 kırat = 4 bakray = 1/24 miskal
  • 1 bakray = 4 fitil
  • 1 fitil = 2 nekir
  • 1 nekir = 2 kıtmir
  • 1 kıtmir = 2 zerre
Ters Dönüşümler
  • 1 kg = 312,5 dirhem = 0,781257 kıyye (okka)
  • 1 kg = 0 okka + 311 dirhem + 12,5225 kırat
Kullanıldığı yere göre değişen alan ölçü birimleri

Afyon 1 dönüm 2000,00 m² İzmir 1 satraç 0,57417 m² Ankara 1 mucur 32,3544 m² Karapınar 1 çiftçi dönümü 2500,00 m²
1 şinik 129,1883 m²
1 yeni dönüm 2025,00 m²
1 yarım 516,753 m²
1 hükümetdönümü 1000,00 m² Aydın 1 satraç 0,57417 m² KMaraş 1 çiftlik 3000,00 m²

1 külek 17 kg Arhavi 1 kıye 150,00 m² Kelkit 1 kile 918,672 m² Bursa 1 muzur 4643,36 m² Niksar 1/2 tenekebuğday 1300,00 m² Çumra 1 dönüm 2500,00 m² Reşadiye 1 kil 2067,75 m²
1 havayi 17 litre
1 kot 459,00 m² Elazığ 1 kot 57,417 m²
1 evlek 229,75 m²
1 ölçek=4 kot 229,668 m² Samsun 1 kil 918,672 m²
1 urub (rubu) 918,672 m² Çarşamba 1 kesim 2765,0 m²
1 kil 3674,688 m²
1 kesim 2025,0 m² Eskişehir 1 araba ot 4-6 dönüm Terme 1 kesim 3600,00 m² Erzurum 1 batman 459,336 m² Alaçam 1 kabak 8000,00 m² Ermenek 1 kutu 4,5-5 kg Sivas 1 ölçek 918,672 m² Gaziantep 1 kile 160-170 kg
1 evlek 229,668 m²
1 timin 1/8 kile
1 kile 12861,408 m² Giresun 1 kod 1500,00 m² Tokat 1 rublağ 1837,344 m²
1 kıye 2500,00 m² Trabzon 1 kot 1200,00 m²
1 karış 20 cm² ŞUrfa 1 timin 1837,344 m² Hadim 1 mandal 30-40 m²
1 kile 14698,752 m²
1 evlek 250,00 m²
1 ölçek 918,672 m²
1 dönüm 1435,4247 m² Yozgat 1 kile 918,672 m² İstanbul 1 kile 1837,344 m²
1 çerik 150,00 m²
1 müd 36746,88 m²


Alıntı Yaparak Cevapla

Eski Ve Yeni Ölçüm Araçları Nelerdir? - Eskiden Yeniye Ölçüm Araçları Hangileridir?

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eski Ve Yeni Ölçüm Araçları Nelerdir? - Eskiden Yeniye Ölçüm Araçları Hangileridir?



ESKİ ve YENİ ÖLÇME ALETLERİ ATATÜRK

eskiden arşın,dara,endazi,okka tarzı şeyler kullanılırken şimdi terazi,tartı,metre,litre ve saat gibi teknolojik aletler kullanılmaktadır

eki öçü aletleri
• Arpa
• Bakray
• Batman
• Buğday
• Çeki
• Denk
• Dirhem
• Dirhemi şer'i
• Dünük
• Fitil
• Habbe
• Hardal Tanesi
• Kantar
• Kırat
• Kıyye
• Kıtmir
• Ludre
• Misgal (Miskal)
• Nakir
• Okka
• Pirinç
• Tonilato
• Zerre

Osmanlılarda Eski Uzunluk Ölçü Birimleri
Uzunluk Ölçü Birimleri
Osmanlı İmparatorluğu zamanında 75,8 cm'lik zirai mimari (veya sadece zirai), 68 cm uzunluğundaki çarşı arşını vardı Daha sonra ipekli fiyatlarının artması dolayısı ile fiyatı yükseltme yerine ölçü birimi kısaltılarak 65 cm'lik Fars kökenli endaze birimi kullanıldı III Selim abanoz ağacından bir prototip olarak 1 zirai mimari yaptırdı Bunun bir tarafı 24 parmağa ve her parmak 10 hat'ta bölündü Böylelikle bu bölümle basımevinde kullanılan punto büyüklükleri de alınabilecekti Diğer tarafı sadece 20 eşit parçaya bölündü Zirai mimari, arşın ve endaze ölçü birimlerinin ast ve üst katları aşağıda gösterilmiştir
1 zirai mimari = zirai = mimari arşını = 2 ayak (kadem) = 0,75774 m = 24 parmak = 288 hat = 3456 nokta
(yol, sokak uzunluğu, bina yüksekliği vb için)
• 1 parmak = 12 hat = 0,03157 m
• 1 hat = 12 nokta = 0,00263 m
• 1 nokta = 0,00022 m
• 1 kulaç = 2,5 zirai =1,895 m (ip boyu, su derinliği, kuyu derinliği vb için)
• 1 kara mili = 2500 zirai = 1895 m (kara yolculuğundaki mesafeler için)
• 1 fersah = 3 mil = 7500 zirai = 5685 m
• 1 berid (menzil) = 4 fersah = 12 mil = 30900 arşın = 22740 m
• 1 merhale = 2 berid = 45480 m
• 1 çarşı arşını = 8 rubu (urup) = 0,680 m (kumaş için)
• 1 rubu = 2 kirah = 0,085 m
• 1 kirah = 0,0425 m
• 1 endaze = 8 rubu (urup) = 0,650 m (artan ipekli fiyatlarına karşılık konulan ölçü birimi)
Uzunluk ölçü birimlerinde ters dönüşümler:
• 1 m = 1,319261 zirai = 1 zirai + 7 parmak + 7 hat + 10,8 nokta = 31,656 parmak
• 1 m = 0,5130740 kulaç = 3 ayak + 11,296 hat
• 1 km = 0,5276 mil
• 1 m = 1,470588 arşın = 1 arşın + 3 rubu +1,5 kirah
• 1 m = 1,538462 endaze = 1 endaze + 4 rubu + 0,6 kirah

Eski Alan Ölçü Birimleri
• 1 arşın (zirai) ²= 0,57417 m²= 4 ayak²
• 1 dönüm (yeni) = 2500 m²
• 1 dönüm (büyük) = 2720 m²
• 1 dönüm (atik) = 4 evlek = 1600 zirai² = 918,672 m² (bir kenarı 40 arşın (zirai) olan kare)
• 1 atik evlek = 400 arşın²= 229,668 m²
• 1 yeni evlek = 100 m²
• 1 cerip = 3600 zirai²= 2067,012 m²
• 1 ayak² = 144 parmak²= 0,14354 m²
• 1 parmak² = 144 hat²= 0,00099751 m²
• 1 hat² = 144 nokta²= 0,000006927 m²
• 1 çarşı arşın² = 0,46240 m²
• 1 urup² = 0,007225 m²
• 1 kirah² = 0,0018062 m²
• 1 endaze² = 0,422500 m²
• 1 urup² = 0,0066015 m²
• 1 kirah² = 0,0016504 m²
Alan Ölçü Birimlerinde Ters Dönüşümler
• 1 m² = 1,740450 zirai²= 1 zirai²+ 426 parmak² + 71,89 hat²
• 1 m² = 2,162629 çarşı arşın² + 2 arşın² + 10 rubu² + 1,63 kirah²
• 1 m² = 2,366887 endaze² + 2 endaze² + 23 rubu² + 1,9 kirah²
• 1 ar = 0,1087781 dönüm = 174 zirai² + 25 parmak² + 133,24 hat²
Eski Ağırlık Ölçü Birimleri
Ağırlık ölçü birimi de uzunluk ölçü birimi gibi farklılıklar gösteriyordu Şimdi kullanılan ağırlık birimi kilogram olup 0 derecede bir desimetreküp suyun ağırlığı olarak tanımlanmış ve Uluslararası Ölçü ve Ağırlık Birliğinden Türkiye'ye bir örnek verilmiştir
1874 yılı iridyumlu platin alaşımından 1928/29 da yapılmış olan 42 nolu Türkiye milli kilogram prototipinin kullanılmasında gösterilen dikkatsizlik ve özensizlikten dolayı bozulduğunun anlaşılması üzerine 1953 yılında yapılan 54 numaralı prototipi ile değiştirilmiştir
• 1 okka (kıyye) = 400 dirhem = 1282,945 gr (1280 gr)
• 6 kıyye = 1 batman = 7,544 kg
• 44 kıyye = 1 kantar = 100 ludre = 56,320 kg
• 4 kantar = 1 çeki = 176 kıyye = 225,798 kg
• 1 kg = 312,5 dirhem = 0,781257 kıyye (okka)
• 1 kg = 0 okka + 311 dirhem + 12,5225 kırat
• 1 tonilato = 1000 kg = 4 çeki + 1 kantar + 37,4 okka
• 1 tonilato = 17 kantar + 31 okka + 183 dirhem
• 1,5 dirhem = 1 miskal = 4,8 gr
• 1 dirhem = 4 dünük = 3,2 gr
• 1 dünük = 4 kırat
• 1 kırat = 4 bakray = 1/24 misgal
• 1 bakray = 4 fitil
• 1 fitil = 2 nekir
• 1 nekir = 2 kıtmir
• 1 kıtmir = 2 zerre

Kullanıldığı yere göre değişen alan ölçü birimleri
Afyon
1 dönüm 2000,00 m² İzmir
1 satraç 0,57417 m²
Ankara
1 mucur 32,3544 m² Karapınar 1 çiftçi dönümü 2500,00 m²
1 şinik 129,1883 m² 1 yeni dönüm 2025,00 m²
1 yarım 516,753 m² 1 hükümetdönümü 1000,00 m²
Aydın
1 satraç 0,57417 m² KMaraş
1 çiftlik 3000,00 m²
Arhavi
1 kıye 150,00 m² Kelkit 1 kile 918,672 m²
Bursa
1 muzur 4643,36 m² Niksar 1/2 tenekebuğday 1300,00 m²
Çumra 1 dönüm 2500,00 m² Reşadiye
1 kil 2067,75 m²
1 havayi 17 litre 1 kot 459,00 m²
Elazığ
1 kot 57,417 m² 1 evlek 229,75 m²
1 ölçek=4 kot 229,668 m² Samsun
1 kil 918,672 m²
1 urub (rubu) 918,672 m² Çarşamba
1 kesim 2765,0 m²
1 kil 3674,688 m² 1 kesim 2025,0 m²
Eskişehir
1 araba ot 4-6 dönüm Terme
1 kesim 3600,00 m²
Erzurum
1 batman 459,336 m² Alaçam 1 kabak 8000,00 m²
Ermenek
1 kutu 4,5-5 kg Sivas
1 ölçek 918,672 m²
Gaziantep
1 kile 160-170 kg 1 evlek 229,668 m²
1 timin 1/8 kile 1 kile 12861,408 m²
Giresun
1 kod 1500,00 m² Tokat
1 rublağ 1837,344 m²
1 kıye 2500,00 m² Trabzon
1 kot 1200,00 m²
1 karış 20 cm² ŞUrfa
1 timin 1837,344 m²
Hadim 1 mandal 30-40 m² 1 kile 14698,752 m²
1 evlek 250,00 m² 1 ölçek 918,672 m²
1 dönüm 1435,4247 m² Yozgat
1 kile 918,672 m²
İstanbul
1 kile 1837,344 m² 1 çerik 150,00 m²
1 müd 36746,88 m²

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski Ve Yeni Ölçüm Araçları Nelerdir? - Eskiden Yeniye Ölçüm Araçları Hangileridir?

Eski 09-11-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eski Ve Yeni Ölçüm Araçları Nelerdir? - Eskiden Yeniye Ölçüm Araçları Hangileridir?



Eskiden Yeniye Günümüzde Kullanılan İletişim Araçları Nelerdir?

İletişim Araçları
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Bilgi akışını sağlayan araçlara verilen addır Bu akış, "bireyden çoğula" veya "çoğuldan bireye" yönüyle olan iletişime göre çeşirtlenirler İletişimde duyuya yönelik algılama da söz konusudur Algılama ve algılatma adına iletişimi sağlayacak, karşılıklı bilgi aktarımını sağlayacak araçlar, iletişim araçları ile sağlanmaktadır Bunları şu şekilde gruplandırmak mümkündür: Bilişsel iletişim araçları: Sanal ortamda, bilgi teknolojilerini kullanılarak gerçekleştirilen, bireysel veya toplu iletişim araçlarıdır Örneğin e-postalar, formlar, chat'ler, messenger'lar,web kamera'lar, bloglar, vb
Görsel-İşitsel iletişim araçları: Göz ve Kulağımıza hitap eden, multimedya teknolojilerini kullanan, iletişim araçlarıdır Örneğin tv, sinema, radyo, vb
Telekomünikasyon iletişim araçları: Göz ve kulağa hitap eden, elektrik, elektronik / elektromanyetik, optik teknolojileri kullanarak gerçekleştirilen iletişim araçlarıdır Örneğin telefon, cep telefonu, fax, telex, vb[*]Kali-Grafik iletişim araçları: Yazı ve çizi ile oluşturularak formatlandırılan ve basım - yayım araçları ile yapılan iletişimdir: Gazeteler, dergiler, afişler, el ilanları, tabelalar, mektuplar, notlar, kitaplar,vb[*]Organizasyon iletişim araçları: Ekipler aracılığıyla gerçekleştirilen , kişi veya topluma aktarılacak mesajları tanıtım - eğlence - eğitim - gezme - tüketme adına ileten etkinliklerin sağladığı iletişimin araçlarıdır: Fuarlar, event marketing konserleri, defileler, konferans, vb[*]Sanatsal iletişim araçları: ister plastik, ister estetik olsun hertürlü sanat faaliyeti veya sanatcı ile sağlanacak iletişimin araçlarıdır: Dans, resim, müzik, şarkı, sergi, konser, tiyatro, defile, heykel, seramik, animasyon, vb Ayrıca sportif iletişim, özürlü iletişimi, politik iletişim, kültürel iletişim,psikolojik iletişim araçları da sayılabilir

MÖ 3000 civarında Mısırda HİYOROGLİF adı verilen yazı sistemi bulundu Bu yazılar insan hayvan ve eşya şekillerinden ve bazı sembollerden oluşmaktaydı
" MÖ 1300 Civarında Mezopotamyada ( Bugünkü Suriye ve Irak toprakları) ilk alfabenin kullanıldığı bilinmektedir
" MS 1045 Mısırlılar tarafından bulunan papirus adlı kağıdı geliştiren çinde ilk kez Pi CHENG adlı mucid matbaa harflerini icad etmiş ve kitap basmıştır Daha sonraları 1645Avrupada Guttenberg adlı mucit matbaa makinasını icad etmiştir
" 1820 yılında Danimarkalı OERSTED adındaki bilim adamının elektromanyetik akımı keşfetmesiyle günümüzde kullanılan modern iletişim araçlarının temel çalışma prensipleri doğmuştur
" 1826 da günümüzde en yaygın iletişim araçlarından biri olan Fotoğrafı Fransız NIEPCE tarafından bulmuştur
" 1936 da İngiliz Cooke ve arkadaşı elektrikli telegrafı icad ettiler
" 1843 de Amerikalı li bilim adamı kendi adı olan ve () ve (-) lerden oluşan MORS alfabesini icad etmiştir Böylece Fransızcada Uzaktan yazma denilen Tele-Graph : Telgraf aleti herkes tarafından kolay kullanılır hale gelmiştir
" 1867 yılında Amerikalı politikacı ve mucit SHOLES ilk daktilo makinasını icad etmiştirBu makina yazıyla iletişimde devrim yaratmıştır
" 1876 Yılında Amerikada sağırlar okulunda öğretmenlik yapmakta olan ve bu arada ses üzerine araştırmalar yapan İskoçya asıllı araştırıcı AGraham BELL elektrik telleri üzerinden ilk insan sesini iletmeyi başarmış ve bu aletin adına Tele-Phone : Telefon yani uzaktan konuşma adını vermiştir BELL ile yardımcısı Watson arasında 10Mart 1876 da odadan odaya gerçekleşen bu buluş modern iletişimin başlangıcı sayılmaktadır
" 1877 yılında Amerikalı araştırmacı EDİSON FonoGraf denilen ve ses kaydetmeye yarayan ilk aleti icad etmiştir İlk kez köpeğinin sesini kaydettiği bu cihaz günümüzde kasetçalarların ve CD çalarların temelini yaratan buluş olmuştur
" 1894 de Fransız LIMUERE kardeşler İlk sinama makinasını icad etmişlerdir Böylece görüntünün kayıt edilmesi, saklanması ve yeniden gösterilmesi imkanlı hale gelmiştir Bu buluş iletişimde devrim sayılmaktadır
" 1896 yılında İtalyan MARCONİ ilk mors alfabesiyle yaptığı Radyo yayınını başarmıştır ( daha sonra 1901 de ilk okyanus aşırı radyo yayını yapılmıştır 1907 Yılında ise kanadalı FESSENDEN adındaki bilim adamı insan sesiyle ilk radyo yayınını yapmıştır)
" 1922 yılında KORN adlı Alman bilim adamı elektrik tellerinden fotograf gönderebilen ilk fax makinasını icad etmiştir
" 1926 yılında Logie BAİRD adındaki iskoçyalı bilim adamı insan yüzünün görüntüsünü radyo dalgalarıyla çok uzaklara gönderebilen ve Tele-Vision: Televizyon denen ve uzaktan görme anlamına gelen aleti icad etmiştir
" 1936 yılında İngilterede İlk kez siyah beyaz TV yayınları BBC tarafından başlatılmıştır
" 1938 yılında CARLSON adındaki Amerikalı bilim adamı PhotoCopy :Fotokopi cihazını icad etmiştir
" 1946 yılında Amerikalı JECKERT ve arkadaşı MAUCHLY adlı bilim adamları askeri amaçlı hesaplar yapmak için dünyanın ilk bilgisayarını icad etmişlerdir ENİAC adını verdikleri bu bilgisayar 30 ton ağırlığında ve 4 apartman dairesi büyüklüğünde olup içinde 18 000 elektronik tüp (Lamba) bulunmaktaydı Bu alet günümüzde kullanılan modern bilgisayarların babası sayılmaktadır
" 1962 yılında Amerikalılar dünyanın ilk iletişim uydusu olan TELSTAR'ı uzaya fırlatmışlardır Bu uyduyla kıtalar arası Telefon konuşmaları Telefax Telex haberleşmeleri ve TV -Radyo yayınları yapılması olanaklı hale gelmeiştir
" 1970 li yıllarda Amerikada üniversiteler arası bilgi iletişiminde kullanılmak üzere ARPA denilen yeni bir iletişim sistemi gerçekleştirilmiştir Bu sistemle ayrı şehirlerdeki bilgisayarların birbirlerine bağlanabilmeleri mümkün olmuştur 1974 de bu iletişime standart getirilmiş ve adına TCP/IP protokolu denmiştir Ayni yıllarda Amerikada IBM şirketi bilgi depolamada ve bunun farklı makinalarda kullanılmasını sağlayan ve Floppy denilen disketleri acad etmiştir
" 1981 Amerikada IBM şirketi İlk kişisel bilgisayar denilen ve bugün iletişimde devrim sayılan ve PC adını verdiği bilgisayarı üretmeye beşladı
" 1982 de Hollandalı PHİLİPS ve Japon SONY şirketleri Compact Disk (CD) denilen aleti üretmişlerdir Bu cihazlar çok düşük seviyeli LAZER ile çalışmaktadırlar
" 1983 de Amerikalı MikroSoft firması günümüzdede hala kullanılmakta olan ve iletişimde çığır açan Windows adını verdiği yazılım sistemini icad etmiştir
" 1985 yılında amerikada kullanılmakta olan ARPA iletişim sisteminin adı INTERNET adıyla değiştirilmiştir İnternet bilgi otobanı anlamına gelmektedir
" 1990 yılında yaşadığımız çağa adını veren ve iletişimde bu gün son nokta olan WWW yani world Wide Web icad edilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski Ve Yeni Ölçüm Araçları Nelerdir? - Eskiden Yeniye Ölçüm Araçları Hangileridir?

Eski 09-11-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eski Ve Yeni Ölçüm Araçları Nelerdir? - Eskiden Yeniye Ölçüm Araçları Hangileridir?



Saatin İcadı ve En Eski Saat Türleri

İnsanoğlu başlangıçtan bu yana zaman denilen anlaşılması zor kavramla uğraşmış, yıldızlara ve güneşe bakarak zamanı anlamaya ve hesaplamaya çalışmıştır İlk başta insanlar için sadece yağmurun, karın, soğuğun, sıcağın zamanını bilmek yetiyor, mevsimler insanların hayatlarını yönetip, hasat zamanını, göç zamanını, barınma zamanını söylüyorlardı Gittikçe daha küçük zaman birimlerine ihtiyaç duyan insan, yılı aylara ve haftalara bölmeye başlamışlardır Zamanın geçişinin en belirgin göstergesi olan gün, güneş doğunca başlıyor ve çalışma süresi aydınlık zamanı kaplıyordu İnsanların geceyi gündüze benzer kılma çabaları, günü daha küçük zaman birimlerine ayırmayı gerektiriyordu Dakika ve saniyeler daha çağdaş dönemlerin ürünü olmakla birlikte, insanlar günü birkaç bölüme ayırmaya çalışmışlar ve gittikçe daha küçük zaman dilimlerine ihtiyaç duymuşlardır Daha küçük zaman birimlerinin tarihi takvimle paralellik gösterir Yılı ilk olarak birimlere bölen Sümerler, günü de ilk bölenler olmuşlar ve zamanı ölçmeye başlamışlardır Mısırlılarla devam eden bu çabalar Yunanlılar ve Romalılarla iyice gelişmiştir

Güneş Saatleri

Zamanı ölçmek için ilk çabalar güneş saatiyle başlamıştır Bu ilk saatler, yüzyıllar boyunca zamanın ölçülmesi için kullanılan en yaygın araç olmuşlardır Güneş saatleri, özel olarak hazırlanmış bir milin gölgesinin, Güneş’in görünen hareketine uygun olarak yine özel olarak hazırlanmış mermer, taş veya madeni bir zemin (kadran) üzerindeki hareketine göre zamanın ölçülmesine yarayan araçlardır Saat, güneşin oluşturduğu gölgeyi ölçer Bu yüzden güneş saatleri ancak bol güneşli ülkelerde ve gündüzleri kullanılabiliyordu
Saat sisteminin gelişmesi tamamıyla dinî sebepler yüzündendi Mısır dilinde saat anlamına gelen “wnwt” aynı zamanda rahiplerin yaptığı dini görev anlamına da geliyordu Gündüz saatleri, Güneş Tanrısı Ra’nın ilerleyişine göre ölçülüyordu ve rahipler güneşin yolunu izlemek için değişik şekillerde yapılmış güneş saatleri kullanıyorlardı
MÖ 3500′lerde yapılmaya başlayan ve ilk zaman ölçme aracı sayılabilecek obeliskler, aynı zamanda tarla parselasyonunda da kullanılıyorlardı Uzun, yukarı doğru incelen dörtgen yapının üst sivrisi kare biçimindeki düzlemin ortasında değil kenara kaymış olarak yapılıyordu Hareket eden gölge, günü ikiye bölerek zamanı gösteriyordu Yılın değişik zamanlarında gölge uzunlukları işaretlenip en uzun ve en kısa olanı bulunuyor ve böylece yılın en kısa ve en uzun günü de belirlenebiliyordu
Güneş saatlerinin bir başka çeşidi de T şeklindeki saatlerdir T biçiminde birbirine bağlanmış iki çubuktan oluşan bu saatlerde kısa çubuğun gölgesi uzun sapın üzerindeki numaralara düşüyordu Sabahları doğuya doğru, öğleden sonraları ise batıya doğru tutulan saatte, 1′den 10′a kadar sayılar kullanılıyordu Taşınabilen ilk zaman aracı olan bu saat, MÖ 1500′lerde kullanılmaya başlanmıştır Bu alet, günü 10 parçaya ve sabah ile akşam olmak üzere iki ‘alacakaranlık saatler’ine bölüyordu T biçimindeki güneş saatlerinde, günün ilk ve son saatlerinde gölgenin sonsuza kadar uzaması ve kadran üzerinde izlenememesi sorun yaratıyordu
Güneş saati tasarımındaki en büyük gelişme, gündüz saatlerini eşit dilimlere ayırabilmeyi sağlayan yarım küre biçimidir MÖ 300 yıllarında Keldani astronom Berossus’un bulduğu bu tip saatlerde yarımküre içbükey olarak yerleştiriliyordu Herhangi bir günde gölgenin yarımküre üzerinde izlediği yol, Güneş’in gökyüzünde izlediği yörüngenin kopyası oluyordu 12 eşit bölüme ayrılmış yarımküre üzerinde yörüngeler çizilip, her mevsimle ilişkili saat başları birer eğri ile birleştiriliyordu
Sümerlerle başlayıp Mısırlılar ve Babillilerle devam eden güneş saatleri Yunanlılarla daha da geliştirilmiştir Romalılar ilk güneş saatlerini MÖ 1 yüzyılda yapmışlardır Mimar Vitruvius’un belirttiğine göre, Roma’da çok yaygın olarak kullanılan saatlerin 13 değişik türü bulunuyordu
O dönemin usta matematikçileri olan Araplar daha yaratıcıydılar Saatçiliğe çok önem veren Araplar güneş saatlerinin birçok ilkesini geliştirmişlerdir Arapların ünlü düşünürlerinden Abu’l Hasan, eşit saatlerle hesaplama sistemini bularak, 13 yüzyılın başlarında horoloji tarihinin en önemli adımlarından birini atmıştır
İlk çağlarda çabuk gelişme gösteren güneş saatleri ortaçağ boyunca 5-16 yüzyıllar arasında pek ilerlememişlerdir Ancak, 1500-1800 yılları arasında astronomiye paralel olarak hem çeşit hem de kullanışlılık açısından gelişmişlerdir
En ayrıntılı ve hassas güneş saatleri İslâm güneş saatleridir İslâmiyet’te namaz vakitlerini bilme isteği güneş saatlerini buna göre ayarlama zorunluluğu getirmiştir Öğle namazı bir cismin gölgesinin en kısa olmasıyla başlar, gölge o cismin iki misli olduğunda, ikindi namazı başlamış olur Bu iş için caminin avlusuna bir sopa dikilir Cismin gölgesinin mevsimlere göre tespit edilmesi ve namaz vakitlerinin buna göre işaretlenmesiyle gelişmiş bir yatay güneş saati elde edilir Bilinen en eski İslâm güneş saati 868-901 yılları arasında Mısır’da hüküm süren Tolunoğlu Ahmed’in Fustat’ta yaptırdığı camide bulunmaktadır
Güneş saatlerinde zamanın uzunluğu bir mevsimden ötekine değişiyordu Mısırlılar günü 24 parçaya bölmüş olsalar da bu şimdikinden farklıydı Güneşin doğumundan batımına kadar geçen zamanı ona bölüyorlardı, ancak bu birimler yazları daha uzun oluyordu Geçen yıllarla ve her mevsim kayan gün doğumlarıyla gündüz ve gece saatleri tamamen değişiyordu Daha sonraları gündüz ve gece süreleri 12 saat uzunlukta hesaplanmış olsa da, bu yine mevsimden mevsime değişmekteydi Güneş saati karmaşık bir sistemdi ve çok esnekti Daha basit sistemlere ve akşam saatlerini izlemeye duyulan ihtiyaç, değişik arayışlar getirdi ve insanlar zamanı ölçebilmek için gökyüzüyle ilişkisi olmayan başka araçlara yöneldiler

Su Saatleri

Güneş saatleri kadar eskiye dayanan ancak, tam zamanı bilinmese de ilk tipleri Mısır’da bulunan su saatleri, dibinde delik olan bir kovanın boşalması ve dolmasıyla zamanı gösterir Bu saatler, zamana yeni bir bakış şeklini olanaklı kılmıştır Güneş saatleri belirli bir zamanı gösterirken, su saatleri ne kadar zaman geçtiğini de gösteriyordu Bu yüzden su saatinin icadı zaman ölçümünün gerçek başlangıcı sayılabilir
Su saatlerine su hırsızı anlamına gelen “klepsydra” deniyordu Bu saatleri, ilk olarak Mısırlılar icat etmiş olsalar da, Yunanlılar geliştirmişlerdir Su saatleri yüzyıllar boyunca mekanik saatlerin bulunmasına kadar kullanılmıştır Tek çanaktan oluşan su saatlerinde, içi su dolu ve altında bir delik olan çanağın içinden dışarı su boşaldıkça içindeki işaretler zamanın geçişini gösterir Bu tip saatler daha çok duruşmalarda avukatların konuşma sürelerini belirlemede kullanılmıştır Birkaç çanaktan oluşan türlerde ise, su bir çanaktan diğerine doluyordu
Su saatlerinin başka bir çeşidi de dibinde delik olan metal bir kaptan oluşuyor İçi su dolu böyle bir kap daha geniş bir kabın içine konduğunda yavaş yavaş doluyor ve dibe batıyor Mısır’dan başka, İngiltere ve Seylan’da da bulunmuş olan bu tip su saatleri, günümüzde hâlâ Kuzey Afrika’da bazı yörelerde kullanılmaktadır Su saatleri popülerleştikçe daha çok özenilerek yapılmaya başlanmış ve karmaşık mekanizmalar üretilmiştir
MÖ 250′de Arşimet, yaptığı su saatine dişliler ekleyerek gezegenleri ve ayın yörüngesini de göstermiştir Daha gelişmiş su saatleri MÖ 100 ve MS 500 yılları arasında Yunan ve Romalı horolog ve astronomlar tarafından yapılmıştır Bu saatlerde damlama deliğinin aşınmasını ya da tıkanmasını önlemek için delik değerli taşlardan yapılabiliyordu Su basıncı düzenlenerek akış sabit kılınıyordu Bazı su saatleri zil çalan, çakıl taşı fırlatan mekanizmalarla donatılmıştı Hatta bazılarında kapılar açılıp insan figürleri çıkıyor ve bunlar saati haber vermek üzere zil çalıyorlardı
MS 200 ve 1300 arasında Uzak Doğu’da mekanik göksel su saati yapımı gelişmişti 3 yüzyıl Çin klepsydraları astronomiyle ilgili konuları gösteren değişik mekanizmaları içeriyordu En karmaşık saat kulelerinden birisi Çin’de Su Sung’un MS 1088′de yaptırdığı dev saat kulesidir Yedi-sekiz metrelik kulede gündüz ve gece her saat başında iki parlak bronz top yine bronzdan yapılmış iki şahinin ağzından bir bronz kabın içine düşüyordu Kabın dibindeki delik, bronz topun yeniden yerine dönmesini sağlıyordu Şahinlerin üstünde de günün her saati için bir dizi kapı ve daha yukarıda da yanmamış durumda birer lamba duruyordu Her saat başında bronz toplar düştükçe bir çan çalıyor ve biten saatin kapısı kapanıyordu Toplar gece saatlerini belirtmek üzere düştüğünde ise o saatin lambası yanıyordu
Yunanlı astronom Andronikos’un MS 1yy’da yaptığı Rüzgâr Kulesi, klasik antik çağdan sağlam kalan ender binalardandır Sekizgen biçimindeki yapıda, mekanik klepsydranın yanında güneş saati, yel değirmeni ve bazı bilimsel araştırmaların yapılmasına yarayacak düzenlemeler ve bir su tankı bulunuyordu
Su saatleri de sadeliklerine rağmen sorunluydular Soğuk bölgelerde suyun akışkanlığının azalması, deliğin tıkanması, suyun sabit akmaması gibi sorunlar vardı Bütün bunlara rağmen su saatleri yüzyıllarca kullanılmıştır

Kum Saatleri

Kum saatleri zamanın geleneksel sembolüdür Saatin ilk tasarımı olan yumurta biçiminde cam kaptan akan kum yüzyıllar boyunca sabit kalmıştır Saatlerde kumun yanında, zaman zaman pudra haline getirilmiş yumurta kabuğu, civa ya da ince toz siyah mermer de kullanılmıştır Kum saati, Avrupa’da ilk kez 8 yüzyılda bir papazın buluşuyla kullanılmaya başlamıştır Camcılık becerisi geliştikçe, kumun doldurulduğu ağız da eritilerek kapatılmış ve nemlenerek akışın zorlaşmasının önüne geçilmiştir
16 yüzyıldan günümüze bu saatler sürekli zamanı ölçmek için değil, belirli bir sürenin başlangıcını ve bitişini göstermek için kullanılmıştır; kiliselerde dua süresi, gemilerde tayfaların nöbet süresi ya da gemilerin hızlarının belirlenmesi
Belirli sayıda kulaç aralıklarıyla düğüm atılmış ve ucuna bir kütük bağlanmış bir ip denize atılıyor ve bir gemici kum saatiyle belirli zaman dilimleri içinde kaç düğümün suya girdiğini sayıyordu Eğer belirlenen sürede beş düğüm inmişse, geminin hızı beş deniz mili oluyordu 19 yüzyıl sonuna kadar yelkenli gemilerde hız belirlemek için bu yöntem kullanılmıştır Soğuk iklimlerde su saatine göre daha yaygın kullanımı olduğu halde, kum saati gün boyunca zaman ölçümü için çok uygun bir gereç değildi Bunun için, ya çok büyük yapılması, ya da başında her an birinin beklemesi gerekiyordu Bazı kum saatlerinde bulunan kadrandaki gösterge, saatin her başaşağı edilişinde bir saat ileri alınıyordu Yine de, kum saati uzun bir dönem boyunca küçük zaman aralıklarının ölçülmesinde başarıyla kullanılmıştır
Bugün hâlâ ahçılar yumurta kaynatırken kum saati kullanıyorlar
Ateş Saati
Zamanın ölçülmesi için değişik yöntem arayışlarıyla yapılan birçok deneme arasında ateş saati de bulunuyor Petrol lambasının alevi ile çalışan saat mekanizmasında, tüketilen yağın bölmeli bir saydam kapta izlenmesi ya da kısalan mumun gölgesinin, arkadaki bir cetvel üzerindeki boyuna göre saatler belirleniyordu
Çin, Japonya, ve Kore’de zaman ölçülmesi için ateş kullanımı değişik bir nitelik kazanmıştır Bu ülkelerde özellikle tapınaklarda ödağacı ve benzeri kokulu nesneler dövülerek toz haline getiriliyor ve sonra da sıkıştırılarak saydam bir tüp içine yerleştiriliyordu Zaman ölçümü tüp içinde ateşin ulaştığı yere göre yapılıyordu
Değişik türleri olan ateş saatleri alarm saati olarak bile kullanılıyordu İstenen saat yerine iple bağlanan iki küçük ağırlık, alev ipi koparınca bakır bir yüzeye düşüp ses çıkarıyordu
Kral Alfred’in buluşu olan mum saati belki de bütün zaman ölçme araçlarının en basit olanıdır Bu saat eşit aralıklara bölünmüş bir mumdan oluşuyor Mum yandıkça zamanın geçişi ölçülebiliyor
Ateş saatlerinin de doğruluğu her zaman şüpheliydi Yine de, bütün zaman ölçme araçları gibi kendi sınırları içinde bir amaca hizmet etmişlerdir

Mekanik Saatler

Zamanın mekanik olarak ölçülmesi yönündeki ilk adımlar din adamlarından gelmiştir Keşişler dua etmek için kesin saati bilmek zorundaydılar İlk mekanik saatler, saati göstermek değil duyurmak üzere yapılmışlardı Bu saatler birer ağırlığa bağlı olarak çalışıyorlardı ve belirli zaman aralıkları ile gonga vuran tokmaklarla donatılmışlardı Daha önceki yüzyıllarda, eski saat sistemlerinin sesli birer uyarı vermesini sağlama çabaları olumlu sonuçlanmamıştı Geçen süreyi ufak taş parçacıkları atarak ya da düdük öttürerek belirten karmaşık mekanizmalar üretilmişti
Güneş saati, su saati ve kum saati, değişik şekillerde süreyi göstermek amacına yönelikti Mekanik saat ise manastır hayatında belli bir mekanik işlevi yerine getirmek, bir çekiç aracılığıyla ses üretmek ve böylece belirli zaman aralıklarını belirtmek amacını gütmekteydi O dönemlerde saatlerin çan çalması gerektiğine inanılıyordu İngilizcede saat anlamına gelen “clock” kelimesi Latince “clocca”dan gelmektedir ve çan anlamındadır Ancak, daha sonra bu kelime bütün saatleri tanımlamaya başlamıştır
Mekanik saatler için bulunan mekanizma, ağırlığın asılı olduğu ipi ya da zinciri kısa aralıklarla tutan ve bırakan bir vargel düzenidir ve tüm modern saatlerin de ortak özelliğidir Böylece, kısa aralıklarla duran ve inen bir ağırlık, saat mekanizmasını günün uzunluğuna ya da kısalığına bağlı olmaktan kurtarıyordu
Bu mekanizmanın en eski türü “kamalı” olarak biliniyor Ucuna ağırlık bağlı iki yanından atlamalı olarak tırnaklarla donatılmış bir metal çubuk ve yatay olarak gidip gelen bir milden oluşan mekanizmada, her gidişte bir tırnak salıveren bir düzen oluşturulmuş ve milin ivmesi de dış ucuna takılmış bir ağırlıkla kontrol edilmiş Ağırlık uzağa çekilince salınım hızlanıyor, yaklaştırılınca da yavaşlıyor Böylece, başlangıçta dakikaların ve daha sonra da saniyelerin belirlenmesi mümkün olmuştur Mekanik saatlerin içinde en ünlülerinden olan Giovanni di Dondi’nin tasarımı, ağırlıkla işleyen mekanizmaya bağlı sarkaç ve sekteli rakkas dişlisinden oluşuyordu ve saatte kadran bulunmuyordu
Gündüz saatlerinin gece saatlerine uymayan saat sistemi, 14 yüzyılda mekanik saatlerin yapılmasına kadar devam etmiştir Günü eşit saatler halinde bölen ilk saat, Milan’daki Saint Gottard kilisesi saatidir Yüzyılın ortasına doğru büyük Avrupa şehirlerinin kulelerinde mekanik saatler görülmeye başlanmış ve gittikçe yayılmıştır Vargel düzeniyle çalışan bu saatler 300 yıl boyunca devam etmiştir
1500′lerde Nürnberg’de Peter Heinlein’ın zembereği bulmasıyla, büyük ağırlıklar kalkarak taşınabilir küçük saatler olanaklı kılınmıştır İlk saatlerde kadran, akrep ve yelkovan bulunmuyordu Okuma yazma oranının düşük olması, saatlere insanların bakıp anlayacağı yazılar koymak yerine çan sesleri konmasını gerektiriyordu Süreyi görsel olarak göstermek için saatlere kadranı ilk olarak kullanan ve 1344′te 24 dilimlik saati yapan Dondi’dir
Saat gelişiminde atılan başka bir büyük adım da sarkacın bulunmasıdır Kilisede papazı dinlerken kürsünün üzerinde sallanan lambanın salınım zamanının sabit olduğunu farkeden Galileo, sarkacın salınım periyodunun, ağırlığına ya da genişliğine değil, uzunluğuna bağlı olduğunu bulmuştur Galileo, ölümüne yakın, sarkaçla çalışan bir saat tasarlasa da bunu gerçekleştirememiştir İlk çalışan sarkaçlı saati 1656′da, Galileo’nun ölümünden 14 yıl sonra, Alman astronom Christian Huygens yapmıştır Huygens’in saati önceleri günde bir dakikadan az hata veriyordu İlk olarak sağlanan bu hassaslığı, Huygens çalışmalarıyla hatayı günde 10 saniyeye düşürerek, artırmıştır
Sarkacın bulunmasıyla ilk defa olarak saatlere dakika ve saniye kolları eklenmiştir1670′lerin ortalarında Huygens’in balans yayını geliştirmesi taşınabilir saatlerin gerçek bir cep saati haline getirilebilmesini sağlamıştır Yay mekanizmasının bulunması, zamanın hem karada hem de denizde aynı doğrulukta ölçülebilmesini sağlamıştır Balans yayının geliştirilmesi ile gittikçe küçülen saatler cepte ya da kolda taşınabilmeye başlamış, ilk ucuz cep saatleri ABD’de üretilmiş, kol saatleri ise 1890′larda ortaya çıkmıştır Başlangıçta sadece kadınların kullandığı kol saatleri I Dünya Savaşı sırasında erkekler arasında da yaygınlaşmıştır
Zamanı karada ve denizde aynı olarak ölçebilen bu yeni saatlerle zaman birimlerinin hassaslığı sorgulanmaya başlanmıştır Bir saniyenin uzunluğu neydi? Basit bir hesapla saniye dakikanın 1/60′ı, dakika saatin 1/60′ı ve saat te günün 24′te biri olduğu için bir saniye ortalama güneş gününün 86 400′de biri olarak ortaya çıkar 1820′de zaman aralıkları bu hesaba göre standardize edilmiştir

Kuvars Saatler

1920′lerde kuvars kristalli saatin bulunması, zaman ölçümünde yeni bir çığır başlatmıştır Enerjisini bir yıl ya da daha uzun ömürlü pilden sağlayan bu saatlerin kurulmasına gerek yoktur Kuvars saatler, kuvars kristallerinin piezoelektrik özelliğine dayalıdır Eğer, yapısal simetri merkezi bulunmayan bir kristale elektrik uygularsanız biçimini değiştirir; ve eğer onu sıkıştırır ya da bükerseniz elektrik üretir Uygun bir elektronik devreye bağlandığında kristal titreşir ve sabit bir frekansta elektronik saati çalıştırabilecek elektrik sinyali üretir
Kuvars kristalinin titreşimleriyle 24 saatlik bir gün milyonda bir saniyelik aksamayla belirlenebiliyordu Ancak, kuvars kristali elektrik akımının etkisiyle bir süre sonra mekanik özelliklerini değiştirdiği için başlangıçta çok hassas olan saatler birkaç ay sonra geri kalmaya başlarlar Kuvars saatler hassasiyetleri ve fiyatları ile piyasaya hakim olsalar da, daha hassas ve bu hassaslığı uzun süre koruyabilecek saatlere duyulan ihtiyaç arayışları devam ettirmiştir

Atom Saatleri

Bilim adamları, atomların çok uzun zaman durağan kalabilen rezonanslara sahip olduklarını anladıklarında, hidrojen veya sezyum atomunun daha hassas saatler için potansiyel birer sarkaç olabileceğini buldular 1930 ve 40′larda radar ve yüksek frekanslı radyo iletişimleri, atomlarla etkileşime girecek elektromanyetik mikrodalgaların üretilebilmesini olanaklı kılmıştır 1949′da ABD’de NIST laboratuvarlarında amonyağa dayanan ilk atom saati yapılmıştır 1957′de ise yine NIST, ilk sezyum atom saatini gerçekleştirmiş ve 1967′de atomun doğal frekansı, yeni uluslaraarası zaman birimi olarak tanınmıştır Buna göre, 1965 yılına kadar bir yılın 31 556 925974 7′de biri olarak kabul edilen saniye sezyum atomunun rezonans frekansının 9 192 631 770 salınımına eşittir Bu, sezyum atomunun ileri geri titreşim yapması için geçen süreye karşılık gelir
Şu anda 1/10 trilyonluk hatayla zamanı ölçebilen atom saatleri de geliştiriliyor NIST labaratuvarlarında yapılmakta olan yeni sezyum atom saati 300 milyon yıl 14 ondalık haneye, ABD’de Ulusal Standartlar Enstitüsü’nde üzerinde çalışılan cıva iyonu saati ise 30 milyar yıl boyunca 16 ondalık haneye kadar şaşmadan çalışabilecek
Atom saatinin keşfiyle sağlanan uzun süreli hassaslığın yanında çeşitli olaylar ve süreçler birbiriyle mükemmel bir şekilde senkronize edilebiliyor ve yer tayinleri kesin bir doğrulukla hesaplanabiliyor
Kesin zamana bağlı modern hayatta her geçen gün daha hassas saatlere ihtiyaç duyuluyor ancak bu hassaslığın sonu nereye varacak, bu bilinmiyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.