Quantum İntiharı Nedir? Nasıl Çalışır?

Quantum İntiharı Nedir? Nasıl Çalışır?
Quantum İntiharı Nedir? Nasıl Çalışır?
Quantum İntiharı deneyinin ne demek olduğunu ve nasıl işlediğini öğrenebilirsiniz

Quantum İntiharı deneyinin ne demek olduğunu ve nasıl işlediğini öğrenebilirsiniz

Bir adam kafasına doğrultulmuş bir silahın önünde oturur Bu sıradan bir silah değildir Quantum zerreciğinin dönüşünü ölçen bir makineye bağlıdır Tetiğin her çekilişinde Quantum zerreciği veya kuarkın dönüşü ölçülür Ölçüme göre silah ya patlar ya da patlamaz Eğer Quantum zerreciği saat yönü hareketle dönüyorsa silah patlayacaktır Eğer kuark saat yönünün tersine dönüyorsa silah ateş almayacak, sadece bir klik sesi olacaktır

Bu adam gergin bir biçimde bir nefes alır ve tetiğe basar Silah klik sesi çıkarır Tekrar tetiğe basar tekrar klik sesi çıkar Adam tetiğe basmaya devam eder, tekrar tekrar sonuç aynıdır: Silah ateş almayacaktır Düzgün olarak çalışmasına rağmen ve içinde kurşun olmasına rağmen adam tetiğe ne kadar basarsa bassın silah ateş almayacaktır Sonsuza kadar bu eyleme devam edecek ve ölümsüz olacaktır

Zamanda geri dönelim, deneyin en başına Adam ilk kez tetiğe basar ve kuark şimdi saat yönünde döner Silah ateş alır Adam ölür Ama, durun Adam çoktan tetiği ilk kez çekti ve bunu izleyen sonsuz kere daha, biz silahın ateş almadığını çoktan biliyoruz Adam nasıl ölür? Adam farkında değildir ama o aynı zamanda hem ölü hem de hayattadır Her tetiği çekişinde evren ikiye ayrılır ve tetiği her çekilişinde tekrar tekrar ayrılmaya devam edecektir

Bu düşünce deneyine Quantum intiharı denir İlk kez 1997 senesinde o zaman Princeton Üniversitesinde çalışan bir kuramcı olan Max Tegmark tarafından sunulmuştur (şu anda MIT'dedir) Düşünce deneyi sadece kafada gerçekleşen deney demektir Quantum seviyesi şimdiye kadar evrende tespit ettiğimiz en küçük seviyedir Madde ölçülemeyecek kadar küçük seviyededir ve bilim adamları için pratik bir yaklaşım ile bilimsel araştırmanın geleneksel metotlarını kullanarak araştırılması neredeyse imkansızdır

Quantum seviyesi üzerine çalışmak için bilimsel metodu kullanmak, deney ve gözleme dayanan bulguları araştırmak yerine, fizikçiler düşünce deneyleri kullanmak zorundadır Bu deneyler varsayımsal olarak sürdürülse de, Quantum fiziğinde gözlemlenen veriden ileri gelirler

Quantum seviyesinde bilimin gözlemlediği şey cevaptan çok daha çok soru doğurur Quantum zerreciklerinin davranışları tutarsızdır ve bizim olasılık anlayışımız şüpheli hale dönüşür Mesela, fotonların, yani en küçük ışık ölçü birimlerinin, hem zerrecik hem de dalga durumlarında var olduğu görülmüştür Ve zerreciklerin yönünün farklı zamanlarda sadece bir yöne değil deaynı zamanda her iki yöne doğru hareket ettiği düşünülmüştür Yani Quantum dünyasını incelediğimizde onun barındırdığı bilgiye yabancı kalırız Bunun sonucunda da bizim bildiğimiz evren anlayışımızın doğruluğu tartışmalıdır

Bu durum bazılarının günümüz Quantum fiziği algısının yüzyıllarca önce yaşamış, güneşin bir tanrı olduğunu iddia eden Mısırlı astronomlar kadar basit olduğuna inanmasına yol açmıştır Az sayıda bilim adamı Quantum sistemlerinde yapılacak daha fazla araştırmanın bizim şu anda kaos olarak gördüğümüzdeki düzeni ve tahmin edilebilirliği ortaya çıkaracağına inanmaktadır Ama quantum sistemlerinin bilimin geleneksel modelleri ile anlaşılamaması mümkün müdür? Bu yazıda Quantum intiharının evren hakkında neleri ortaya çıkardığına bakacağız aynı zamanda bunu destekleyen ve karşı çıkan kuramları da değerlendireceğiz Ama öncelikle, bir fizikçi üzerine çalışacağı zerrecikleri neden basitçe ölçümleyemez? Sonraki kısım, Heisenberg'in belirsizlik ilkesinin açıkladığı üzere Quantum gözleminin bu temel eksikliği hakkındadır