Charles Darwin Evrim Teorisi Nedir?

Charles Darwin Evrim Teorisi
Charles Darwin Evrim Teorisi Nedir? Bilim adamları doğayı anlamak için büyük adımlar atıyordu ve insanlığın dünya üzerindeki yerinde gerçekleşecek temel bir değişim için şartlar olgunlaşıyordu Türlerin Kökeni kitabıyla Charles Darwin gerçek bir paradigma değişimini, dünya algımızda bir değişimi müjdeliyordu



Charles Darwin Evrim Teorisi
Bilim adamları doğayı anlamak için büyük adımlar atıyordu ve insanlığın dünya üzerindeki yerinde gerçekleşecek temel bir değişim için şartlar olgunlaşıyordu Türlerin Kökeni kitabıyla Charles Darwin gerçek bir paradigma değişimini, dünya algımızda bir değişimi müjdeliyordu

Bir yerlerde mutlaka şu yandakine benzeyen balık şeklinde bir amblem görmüşsünüzdür İkhthus adı verilen bu amblem Hristiyan inancını simgeler, daha az ezoterik nitelendirmesiyle “İsa balığı”dır kendisi Bu dizaynın birçok varyasyonu mevcuttur, ama içlerinde en dikkat çekeni gövdesine Darwin yazısı kazınmış, bacakları çıkmış adeta yürüyen bir balık şeklinde olanıdır

Bu bacaklı ikon Charles Darwin'in dünyadaki türlerin Tanrı tarafından yaratılmadığı, aksine daha ilkel formlardan evrimleştiği teorisine gönderme yapmaktadır Darwin balığı bu dini ikonu seçip onu bilimsel kitaplardaki şekillerle birleştirerek yaradılış ve evrim arasındaki temel ayrımı açıklıyor

Her ne kadar günümüzde bu sembol rastgele gibi görünse de Darwin balığının temsil ettiği tartışma 19ncu yüzyılda mizah unsuru sayılmazdı O zamanlar orijinal ikhthus arkasındaki fikriler Batı Medeniyetinde ve bilimde baskındı Doğa bir harmoni içinde ve statik olarak görülüyordu Dünyayı ve üzerindeki canlıları ilahi bir el yaratmıştı ve bunların efendisi olarak insanlığı taçlandırmıştı Dünya doğa kanunlarıyla işliyor olabilirdi ama yaradılışı alegori, mit ve inanç ile kuşatılmıştı

Ama bunların hepsi değişmeye mahkumdu Bilim adamları doğayı anlamak için büyük adımlar atıyordu ve insanlığın dünya üzerindeki yerinde gerçekleşecek temel bir değişim için şartlar olgunlaşıyordu Türlerin Kökeni kitabıyla Charles Darwin gerçek bir paradigma değişimini, dünya algımızda bir değişimi müjdeliyordu

Sağlam bir agnostik olan Charles Darwin'e etkili kültürel bir değişime eşlik edeceği söylenseydi bununla büyük ihtimalle alay ederdi Darwin'in gençlik yıllarına ve eğitimine baktığımızda, gelecekte gerçekten bilimsel bir ikon olmak için çok büyük çabalar sarfettiği söyleyemeyiz Altı kardeşin ikincisi olan Darwin sıradan bir İngiliz beyefendisi olmak için doğmuştu Babası Dr Robert Waring Darwin onu önce Anglican Shrewsbury Okuluna daha sonra da, kendisini takip etmesi için katı bir bilim eğitiminden faydalanacağını umduğu Edinburgh üniversitesine gönderdi

Baba Darwin'in hayal kırıklığına uğrayacağı bir biçimde Darwin anatomi ve cerrahlığı küçümsemekteydi aksine doğa bilimlerine karşı büyük ilgisi vardı Börtü böcekleri kesip biçmeyle ilgili bir sorunu yoktu ama bir insanı kesmek düşüncesinden yaşamı boyunca tiksinmişti Oğlunun hekim olmayacağını anlayan babası onu üçüncü bir okula, Cambridge Hristiyan Kolejine gönderdi Oğlunun dindar bir papaz olmaya daha uygun olduğunu düşünüyordu

Henüz dünyayı değiştirecek bir başarı yakalamamış olan 21 yaşındaki Darwin belki de bu, olaysız hayatına devam edebilirdi Harika bilimsel eğitimine ve o günlerin radikal bilimsel teorilerine tanıklık etmesine rağmen babasının isteklerine ayak uydurup hayatını hobi olarak bilimle uğraşan bir din adamı olarak harcamaya hazır gibi duruyordu Ama 1831 senesinde hayatını değiştirecek bir davetiye aldı

26 yaşında bir aristokrat olan Robert Fitzroy HMS Beagle'ına Güney Amerika'nın kıyı şeridinin haritasını çıkarmak için devlet destekli bir yolculukta kaptan olarak seçilmişti Fitzroy sıkıldığında depresyon nöbetleri geçirmeye meyilli olduğu için yanında sohbeti iyi olan, moralini yüksek tutacak birini götürmek istedi Sonradan bakıldığında ironik görünse de Darwin'in davet edilmesinin tek sebebi bir sohbetin sonunu getirebilecek üst sınıf genç bir beyefendi olmasıydı

Bu beş senelik yolculuğun Darwin üzerinde çok derin etkileri oldu, Galapagos gibi çeşitli adaları ve Güney Afrika'nın vahşi hayatını ve faunasını zevkle incelme fırsatı bulmuştu Esasında Beagle okyanusun derinliklerini ve kıyı şeridini haritalarken Darwin vaktinin çoğunu karada geçiriyordu Yolculukları sırasında, Darwin bir çok Avrupalı bilim adamının daha önce hiç görmediği 1500 farklı tür numune topladı Bu bulguları memleketi İngiltere'ye yolladı ve kısa sürede kendine bir isim yaptı

Darwin bu geniş türlü bitki ve hayvan hayatını araştırdıkça kafasında bir teori oluşmaya başladı: karşılaştığı zengin çeşitliliğin ilahi bir yaratılıştan ötürü değil doğal seleksiyonun süreci sayesinde olduğu Güncel numunelerini fosillerde bulunanlarla karşılaştırmış ve yeni türlerin daha yaşlı benzer türlerden türediğini teorileştirmiştir İngiltere'ye saygın ve ünlü bir bilim adamı olarak dönmüştü ama aynı zamanda yanında dünyayı değiştirecek olan fikri de getirmişti