Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kopunca, kıyamet, neler, nelerdir, olacak, olacaklar

Kıyamet Kopunca Neler Olacak? Kıyamet Kopunca Olacaklar Nelerdir?

Eski 09-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kıyamet Kopunca Neler Olacak? Kıyamet Kopunca Olacaklar Nelerdir?



Kıyamet Kopunca Neler Olacak? Kıyamet Kopunca Olacaklar Nelerdir?
Kıyamet Kopunca Neler Olacak? Kıyamet Kopunca Olacaklar Nelerdir?

kıyamet kopunca neler olacak ? kiyamet kopunca en son kim ölecek,Kıyamet kopunca neler yaşanacak?

kıyamet kopunca ne olacak ?
kiyamet kopunca en son kim olecek,Kıyamet kopunca neler yaşanacak?

Kıyamet Günü Gerçekleşecek Olaylar

Kıyamet gününün özellikleri Kuran ayetlerinde çeşitli benzetmelerle ayrıntılı olarak anlatılmıştır

SUR'A ÜFÜRÜLÜŞ

Kıyamet Sur'a Üfürülmesiyle Başlar

Sur'a da üfürülmüştür İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür (Kaf Suresi, 20)

Sur'a üfürülmesi, Allah'ın Kuran'da vaat ettiği kıyamet saatinin artık gelip çattığının haberidir Bu ses dünya hayatının bitişinin ve ahiretin başlangıcının sesidir Dünyada kaldığı süre boyunca bu büyük günde göreceklerine karşı haberdar edilen ve vereceği hesap ile uyarılıp korkutulan herkes artık kendilerine vaat edilen gerçekle karşı karşıyadırlar Hiç beklenmedik bir anda duydukları bu ses daha önce duyulan seslere hiç benzemeyen bir sestir İnsanlar, kendilerine verilen sürenin son bulduğunu bu işaretten anlayacaklardır Bu ses, küfre sapanların sonsuza kadar kesintisiz olarak yaşayacakları korku, dehşet ve yılgınlık dolu, zorlu bir günün başladığının habercisidir

Allah Kuran'da şöyle buyurmaktadır:

Çünkü o boruya (sur'a) üfürüldüğü zaman, İşte o gün, zorlu bir gündür; kafirler içinse hiç kolay değildir (Müdessir Suresi, 8-10)

Kıyamet Anında Yeryüzünün Durumu

Şiddetli Sarsıntılar Başlar

Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı, Yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı, Ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; O gün (yer), haberlerini anlatacaktır Çünkü senin Rabbin, ona vahyetmiştir (Zelzele Suresi, 1-5)

Kıyamet günü her canlının duyabileceği Sur'un sesini, kulakları patlatan bir gürültü izler ve yeryüzü daha önce eşi benzeri görülmemiş bir sarsıntıya tutulur Dev boyutlardaki dağlar, ağaçlar, gökdelenler, binalar kısaca yeryüzünün her noktası aynı anda sarsılmaya başlar Bundan önce hiç rastlanmamış bu sarsıntı karşısında insanlar büyük bir paniğe ve korkuya kapılırlar En korkunç olan ise bu sarsıntıdan kaçacak ya da sığınıp kurtulabilecek hiçbir yerin olmamasıdır Çünkü bu sarsıntı daha önce insanların görmüş oldukları ve yalnızca belli bir bölge ya da şehirde meydana gelen, saniyelerle hesap edilen depremlerin bir benzeri değildir Bu kez yaşanan, hiçbir kaçışın olmadığı, aynı anda dünyanın dört bir yanında başlayan ve dünyayı yerle bir edecek olan bir sarsıntıdır Dünyayı yerle bir edinceye kadar da son bulmayacaktır (En doğrusunu Allah bilir) Kıyamet günü insanların karşılaşacakları sarsıntıları
Allah Kuran'da şöyle bildirmektedir:

O sarsıntının sarsacağı gün, Arkasından onu diğer bir sarsıntı izleyecek O gün yürekler (dehşet içinde) hoplayacak Gözler zillet içinde düşecek (Nazi'at Suresi, 6-9)

Yer Ağırlıklarını Dışa Atıp, Çıkarır

Yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı, Ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; O gün (yer), haberlerini anlatacaktır Çünkü senin Rabbin, ona vahyetmiştir (Zelzele Suresi, 2-5)

Bilindiği gibi dünyanın merkezinde (yerkabuğunun 5000 6000 km aşağısında), oldukça yüksek basınca sahip, kor halinde bir katman bulunmaktadır Ve bu katmanın sıcaklığının yaklaşık olarak 4500 oC olduğu tahmin edilmektedir Nitekim volkan patlaması sonucu yeryüzüne çıkan lavlar bu bölgede, yani magmada bulunmaktadır Söz konusu patlamalar tarih boyunca birçok şehir halkına dehşet dolu anlar yaşatarak, insanların ölümüne hatta kimi zaman şehirlerin dahi tamamen yok olmasına sebep olmuşlardır Çeşitli sebeplerden dolayı toprak katmanlarında oluşan kırılmalar sonucunda yeryüzüne sızan lavlar, basınç ne kadar yüksekse o kadar şiddetli fışkırırlar Aslında burada belirleyici etken, gazın oranıdır Magma yeryüzüne çıkarken gazlar sıvı haldeki maddeden ayrılarak magmanın üzerinde yayılır ve böylece basıncın artmasına neden olurlar Magma, gazla ne kadar yüklüyse püskürtme esnasında o kadar fazla patlama olur ve yerin altında fokurdayarak kaynayan lavlar yeryüzüne çıkarak yerin üstünü adeta cehenneme çevirirler Bu tarz bir patlama sadece belli bir bölgeyi içine alan kısmi bir patlamadır Üstelik günümüzde yapılan incelemeler sonucu çoğu zaman böyle bir felaketten daha önceden haberdar olunup, tehlikenin bulunduğu bölgede çeşitli tedbirler alınabilmektedir

DAĞLARIN DURUMU

Dağlar Kökünden Sökülüp, Savrulur

Dağlar, kökünden sökülüp savurulduğu zaman (Mürselat Suresi, 10)

Bilindiği gibi dağların yeryüzündeki sarsıntıları engelleme görevleri vardır Bu gerçek Kuran ayetlerinde de şöyle haber verilmiştir:

Sizi sarsıntıya uğratır diye yerde sarsılmaz dağlar bıraktı, ırmaklar ve yollar da (kıldı) Umulur ki doğru yolu bulursunuz (Nahl Suresi, 15)

Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı? Dağları da birer kazık? (Nebe Suresi, 6-7)

Bugüne kadar dünyada tespit edilmiş en büyük deprem 92 şiddetindedir Ve bu şiddette bir deprem, gerçekleştiği bölgeye çok kısa bir süre içerisinde büyük bir felaket getirir Kıyamet günü yaşanacak sarsıntı ise Allah'ın dilemesi dışında - dünyada o güne kadar eşi benzeri asla gerçekleşmemiş şiddette bir sarsıntıdır Bu sarsıntı, birer kazık gibi yerleşerek yeryüzünü şiddetli depremlere karşı koruyan dağların dahi dayanamayacağı kadar büyüktür Yeryüzündeki en sağlam yapılar olan ve sarsılmaz sıfatını taşıyan dağlar yerlerinden oynatılıp, altındaki toprakla birlikte kaymaya başlar Kuran'da o gün dağların hareketlenişini anlatan ayetler şu şekildedir:

Ve dağlar (yerlerinden oynatan) bir yürüyüşle yürür (Tur Suresi,10)

Dağlar yürütülmüş, artık bir serap oluvermiştir (Nebe Suresi, 20)

Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları birarada toplamışız da, içlerinden hiçbirini dışarda bırakmamışızdır (Kehf Suresi, 47)

DENİZLERİN DURUMU

Bütün bu tarifleri yaparken önemli bir noktayı hatırlatmak yerinde olacaktır Daha önce de belirttiğimiz gibi, zihinlerde canlandırmaya çalıştığımız bu manzara tamamen Kuran ayetlerinden yola çıkarak yaptığımız tariflerdir Kuran'da belirtilen şekline bağlı kalarak yaptığımız tüm tanımlamalar Allah'ın dilemesi ile gerçekleşecek olan ve Allah'ın olmasını vaat ettiği gerçeklerdir Var olan herşeyi yaratan Allah, kuşkusuz ki bunların her birini gidermeye ve yerle bir etmeye de kadirdir Ayetlerin bizlere haber verdiği gibi kıyamet günü herşey akılalmaz bir gösteriyle yok olup gidecektir Bu, Allah'ın vaadidir Allah bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:

(Bu,) Allah'ın va'didir; Allah, vadinden geri dönmez Ancak insanların çoğu bilmezler (Rum Suresi, 6)

Artık kendi büyüklüğü ile övünen insanın hiçbir değeri kalmamıştır Kendini Allah'ın karşısında değerli ve güçlü gören, kendi aldanışı içinde Allah'ı inkar etmekten çekinmeyen insan, olan bitenler karşısında alabildiğine güçsüz ve acizdir Kendisinden üstün gördüğü varlıklar da Allah'ın takdir ettiği bu büyük güne teslim olmuşlardır Dağlar, denizler ve tüm kainat o hiç sarsılmazmış gibi gözüken sağlam vasfını yitirmiş, sadece ve sadece Allah'a itaat etmişler, Allah'ın bir "ol" demesiyle herşey olup bitmiştir Her biri O'nun verdiği hükme boyun eğici olarak yerine getirmeleri gereken görevlerini tamamlamışlardır Dağların renkli yünler gibi dağılıp parçalandığı, yerin tüm ağırlıklarını dışarıya attığı kıyamet günü denizlerde meydana gelen olaylar da Allah'ın sonsuz büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne sermektedir Kuran'da bildirildiğe göre o gün denizler yanacak ve fışkırıp taşacaktır

Denizlerin Yanması

Dünya'nın dörtte üçünü kaplayan en büyük su kütlesi olan denizlerin bir anda kaynamaya, fokurdamaya başlaması gerçekten de insanın gözünde çok zor canlanabilecek bir manzaradır İnsanın o anın dehşetini anlayabilecek bir tecrübesi yoktur Ancak düşünce sınırlarını zorlayarak, zihninde kısmen canlandırabilir Bugüne kadar yalnızca yanardağ patlaması, akaryakıt taşıyan bir tankerde yangın çıkması sonucu böyle görüntülerin oluştuğuna şahit olmuş, televizyonlarda, fotoğraflarda görmüşsünüzdür Ancak ayetlerde bizlere yapılan tarifler, bu örneklerle karşılaştırılamayacak kadar ihtişamlıdır Ancak Allah'ın sonsuz büyüklüğünü, sonsuz gücünü, sonsuz kudretini biliyor olmamız, bizi yaşanacak felaketin boyutları hakkında fikir sahibi kılar Allah, evrende var ettiği ve koruduğu bu düzeni istediği şekilde değiştirmeye ve herşeyi bir plan dahilinde altüst etmeye kadirdir

GÖKYÜZÜNÜN DURUMU
Kıyametle birlikte gelen yıkım ve dehşet yalnızca yerde gerçekleşecek olaylarla sınırlı değildir O gün insanın bildiği, alıştığı ve sonsuza dek varlığını sürdüreceğini sandığı tüm varlıklar ve düzenler bozulmaya uğrarlar O gün dünya tarihi boyunca kapsamı anlaşılamamış, sırlarına son yüzyılda ulaşılabilmiş, akıllara durgunluk veren büyüklükteki gök cisimleri ve uzay için de ölüm vakti gelmiştir Gökyüzü, Ay, Güneş, yıldızlar ve gezegenler de o gün parçalanıp, yok olurlar Bu gerçeği Allah bir Kuran ayetinde insanlara şöyle bildirir:

Şüphesiz, size vaat edilen gerçekleşecektir Yıldızlar 'örtülüp (ışıkları) silindiği' zaman, Gök yarıldığı zaman (Mürselat Suresi, 7-9)

Evrenin yaratıldığı ilk andan itibaren meydana gelen her olay ve izlenen her görüntü, bunlarda bir olağanüstülük olduğunu sezinleyen ve bir yaratıcının varlığını mutlak bir şekilde görmek isteyen her insan için büyük birer iman delilidir Uçsuz bucaksız evrenin her noktasını kaplayan gezegenler, yıldızlar, sayısız gök cismi Allah'ın tek bir emri ile yaratılmış, O'nun kudretiyle muazzam bir dengeyle korunmuştur Bu başlangıç ve denge ise sırrını hala korumakta, insanların zihinlerini meşgul etmektedir Aslında bu arayışların sonucunda insanın karşısına çıkan tek gerçek vardır: Allah'ın varlığı Kapanış günü yaşananlar yine Yaratan'ın büyüklüğüne uygun olarak gerçekleşecektir Allah, var olan herşey için olduğu gibi gökyüzündeki bu muazzam dünya için de görülmemiş bir son hazırlamıştır

Gökyüzü insanın her zaman için varlığından ve sürekliliğinden emin olduğu bir tavan gibidir Allah'ın bir dayanak olmaksızın yükselttiği ve tuttuğu, uçsuz bucaksız uzay ile arasında perde görevi gören, görkemli bir tavan

Bu tavan yüzyıllarca, dünyayı ve üzerindeki canlıları sayısız tehlikelerden (ultraviyole ışınlar, gök taşları, uzayın dondurucu soğukluğu vs) en küçük bir aksaklığa meydan vermeden korumuş, canlılığın devamı için gerekli olan en önemli etmen olmuştur Karanlık uzaydan geçerek gelen ışık, atmosferin taşıdığı özellikler sayesinde dünyaya yeterince yayılmış, tüm gezegeni aydınlatmış ve insan, atmosferdeki hassas oksijen oranı sayesinde nefes alıp, hayat bulabilmiştir Oysa o gün, gök tüm işlevlerini kaybeder Artık onun da, Allah katında belli olan eceli gelmiştir Kıyamet günü gök Allah'ın dilemesiyle sarsılıp, çalkalanır, çatlar ve yarılır Bu olaylar ayetlerde şöyle haber verilir:

O gün gök, sarsılıp çalkalanır (Tur Suresi, 9)

Bu nedenle gök bile yarılıp-çatlamıştır; (artık) O'nun va'di gerçekleştirilip-yerine getirilmiştir (Müzemmil Suresi, 18)

Gök yarılıp-çatlamıştır; artık o gün, 'sarkmış-za'fa uğramıştır (Hakka Suresi, 16)

Dünya tarihi boyunca sayısız canlının yaşamını sürdürebilmesi için en gerekli şartlardan biri olan hava tüm işlevini yitirir O gün var olan kanunlar alışılan kanunlardan farklıdır Sayısız fizik kanunu ile gökte sabit bir dengeyle duran atmosfer, eriyip akmaya başlar Kuran'da o gün gökyüzünün uğrayacağı son şu şekilde anlatılır:

Gökyüzünün erimiş maden gibi olacağı gün; (Mearic Suresi, 8)

Yıldızların, Güneş'in ve Ay'ın Durumları

Uzayın karanlık ve soğuk ortamına karşılık, Dünyamızın aydınlanması ve canlıların yaşayabileceği ortalama bir sıcaklığın mevcut olmasında en büyük etmenlerden birisi atmosferdir Dünyamızı koruyan bir tavan olarak tanımlanan atmosferde ısı ve ışığın yayılma özelliği vardır Kapkaranlık bir yoldan geçerek Dünyamıza ulaşan güneş ışıklarının yeryüzünü aydınlatması ve ısıtması atmosferin taşıdığı bu özellik sayesindedir Ancak kıyamet günü geldiğinde var olan herşey gibi gök de çatlayıp yarılacak ve tüm işlevlerini kaybederek, Kuran'da belirtildiği gibi eriyerek akacaktır Kuran'da Tekvir Suresi'nin ilk ayetinde kıyamet gününden bahsederken, "Güneş, köreltildiği zaman" ifadesi kullanılmaktadır Bu ifadeden güneş ışığının Dünya'ya artık hiçbir fayda sağlamayacağı anlaşılır

Kıyamet günü Dünya'ya aydınlık veren Güneş ve Ay teker teker kararacaktır O gün, Dünya'ya ışık gelmemesinin tek sebebi atmosferin yok olması değildir Çünkü Kuran'da bildirildiği gibi o gün yalnızca gökler, yer ve ikisi arasında olanların yok olduğu bir gün değildir Tüm evrenin yokoluş günüdür Tegabün Suresi'nin ilk ayetlerinde de belirtildiği gibi Allah herşeyi mükemmel ve eksiksiz olarak yaratan ve her dilediğini dilediği anda gerçekleştirmeye güç yetirendir Milyarlarca galaksiyi ve her galakside bulunan milyarlarca yıldızı bünyesinde barındıran evreni O yaratmıştır ve dilediği zaman da bir "ol" demesiyle yok edecek olan da Allah'tır

Evrenin genişliğini insan aklının, tam ve gerçekçi olarak kavraması mümkün değildir Ama birkaç rakamla bu gizemli Dünya'nın büyüklüğünü yaklaşık olarak anlamaya çalışabiliriz Güneş Samanyolu'nu oluşturan 200-250 milyar yıldızdan biridir Dünya'dan 325500 defa büyük olmasına rağmen, evrendeki küçük yıldızlardan biri sayılmaktadır Çapı 125 bin ışık yılı olan Samanyolu'nun merkezine 30 bin ışık yılı uzaklıktadır Bu arada 1 ışık yılı yaklaşık olarak 9460800000000 km'dir Dünya ise kendi etrafında saatte 1670 km hızla dönen, 6 katrilyar ton ağırlığında bir kütledir Güneş saatte 72000 km hızla hareket eder, Samanyolu kendi ekseni etrafında saatte 900000 km hızla döner Ancak kıyamet günü bu akıllara durgunluk veren kainat, Allah'ın dilemesi ile yerle bir olacak, büyüklüğü tarif dahi edilemeyen yıldızlar Kuran'da ifade edildiği gibi "örtülüp-silinecek", yok olacaklardır

Evrenin her noktası Allah'ın varlığının, büyüklüğünün ve gücünün ayrı birer delilidir Ancak O'nun dileğiyle, O'nun dilediği süre boyunca, O'nun izni ile var olmuşlardır Bu dengeyi yaratan ve koruyan Allah, bütün bunları elbette dilediği şekilde yok etmeye de kadirdir Evrenin ölümü, var oluşunda olduğu gibi ancak O'nun izniyle, O'nun takdir ettiği şekilde gerçekleşecektir O gün insanların dünya hayatları boyunca azametine hayran kaldıkları herşey parça parça edilecektir Tüm gezegenler, yıldızlar, Güneş ve Ay yörüngelerinden çıkacak, yıldızlar dökülecek, gökcisimleri birer birer ölecektir

Kuran'da o gün Ay'ın yarılacağı, kararıp çatlayacağı şöyle bildirilir:

Saat (kıyamet vakti) yakınlaştı ve Ay yarıldı (Kamer Suresi, 1)

Ayette de belirtildiği gibi o gün artık kaçacak bir yer yoktur Dünya hayatı boyunca, kendisine Allah'tan başka dost ve yardımcı arayan insanlar da artık yönelip, dönülecek gerçek dost ve yardımcının yalnızca Allah olduğunu anlamışlardır O gün insanların hep erişilmez, görkemli ve gizemli gördükleri yıldızların da ölüm günüdür Her biri nizam ve denge ile döndükleri yörüngelerinden çıkarak, dağılıp, yayılacaklardır:

Yıldızlar, dağılıp-yayıldığı zaman (İnfitar Suresi, 2)

Bilindiği gibi Güneş her saniye enerji üreten bir yıldızdır Uzaydaki diğer yıldızların ise birçoğu ondan kat kat büyük ve sahip olduğu enerjiden çok daha yüksek enerjiye sahiptirler Oysa kıyamet günü geldiğinde artık hepsi güçlerini yitirirler, bulanıklaşıp, dökülürler

Kuran'da kıyamet gününde yıldızların durumu şu şekilde anlatılır:

Yıldızlar, bulanıklaşıp-döküldüğü zaman (Tekvir Suresi, 2)

Yıldızlar 'örtülüp (ışıkları) silindiği' zaman (Mürselat Suresi, 8)

O gün binlerce yıldır ışık saçan Dünya'nın hayat ve enerji kaynağı olan Güneş ve gökyüzünü süsleyen yıldızlar kararır Herkes bir kez daha, o zamana kadar onları yörüngelerinde tutanın ve ışık vermelerini sağlayanın, yıldızların da gerçek sahibi olan Allah olduğunu ve o ana kadar sadece O'nun izniyle var olduklarını anlar

İnkar edenler o gün Allah'tan hiçbir yardım görmezler Yardım görebilecekleri başka herhangi bir güç de yoktur Teknolojinin çok ilerlemesi ve bu sayede evrenin uzak bir köşesine gitmek dahi mümkün olsa, insanlar için artık hiçbir şey değişmeyecektir Azap insanları orada da bulacaktır Çünkü kıyamet bütün evreni kaplamıştır Yalnızca üzerinde bir zamanlar güven içinde yürüdüğü yeryüzü değil, erişilmez sandığı uzak yıldızlar dahi Allah'ın emrine boyun eğmişler, yok olmuşlardır İnsanların o günkü çaresizliği Kuran'da şöyle anlatılır:

Ay karardığı, Güneş ve Ay birleştirildiği zaman; İnsan o gün: 'Kaçış nereye?' der Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok O gün, 'sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar)' yalnızca Rabbinin katıdır İnsana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir (Kıyamet Suresi, 8-13)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.