Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bölgesinin, ege, eserleri, nerelerdir, tarihi, yerleri

Ege Bölgesinin Tarihi Eserleri, Ege Bölgesinin Tarihi Yerleri Nerelerdir ?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ege Bölgesinin Tarihi Eserleri, Ege Bölgesinin Tarihi Yerleri Nerelerdir ?



Ege Bölgesinin Tarihi Eserleri, Ege Bölgesinin Tarihi Yerleri Nerelerdir ?
Ege Bölgesinin Tarihi Eserleri, Ege Bölgesinin Tarihi Yerleri Nerelerdir ?

Ege Bölgesinin Tarihi Yerleri
egedeki tarihi eserler
ege bölgesinin tarihi eserleri nelerdir

Ege Bölgesinin Tarihi Yerleri Nerelerdir, Ege Bölgesinin Gezilecek Yerleri, Ege Bölgesinin Tarihi ve Turistik Mekanlar

Ege Bölgesi Tarihi ve Turistik Yerleri
Ege Bölgesi, Türkiye?nin denize doğru geniş bir biçimde açılan tek bölgesidir Yaklaşık 79000 km²lik yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %11?ini oluşturur 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre 8 milyon 938 bin 781 kişinin yaşadığı bölgede, nüfusun 5 milyon 495 bin 575?i kentlerde, 3 milyon 443 bin 206?sı ise köylerdedir Nüfus artış hızı binde 1629?la Türkiye ortalamasının altındadır
Ege Bölgesi, sanayileşme bakımından Marmara Böl-gesi?nden sonra ikinci sırayı alır Tekstil, gıda ve otomotiv sanayi başta olmak üzere makine, yedek parça ve diğer sanayi kuruluşları İzmir?de; yağ sanayisi ise Ayvalık ve Edremit yöresinde yoğunlaşmıştır Uşak, Kütahya ve Afyon?da şeker, Kütahya?da azot fabrikaları vardır Pamuklu dokumacılık, İzmir, Uşak, Aydın, Nazilli ve özellikle Denizli?de yaygınlaşmıştır Denizli, bölgenin en önemli tekstil ve ihracat merkezidir Halıcılık ise İç Batı Anadolu kesiminde Uşak, Kula, Gördes, Simav ve Demirci?de gelişmiştir

İzmir / Foça

Afyon, mermeri ve mermer üretim tesisleriyle tanınır İzmir Körfezi?ndeki Çamaltı Tuzlası, Türkiye?nin en önemli tuz üretim merkezidir Bölge, Soma, Tunçbilek ve Yatağan?daki termik; Kemer ve Demirköprü?deki hidroelektrik santralleriyle Türkiye?nin toplam elektrik üretimine önemli katkılarda bulunur İzmir yakınlarındaki Aliağa?da büyük bir petrol rafinerisi vardır
Bodrumlu ünlü tarihçi Heredot, Ege bölgesi için ?Dünyanın en güzel gökyüzüne ve en iyi iklimine sahip? demiştir Bölgede doğa kadar tarih de zengindir Antik tiyatrolar, mabetler, agoralar ve kaleler, Ege?yi, mitolojinin soluk alıp verdiği bir bölgeye dönüştürmüştür
Ege?nin İncisi İzmir Ünlü destan yazarı Anadolulu Homer?in doğum yeri olan ?Güzel İzmir?, önemli bir turizm, sanat, kültür, ticaret ve sanayi merkezidir
İzmir?in ilk yerleşim merkezinin adı Bayraklı?dır (MÖ 3000) Kent, MÖ 1500?lü yıllardan sonra Hitit Devleti?nin etkisi altına girmiş; MÖ 4 yüzyılda Büyük İskender, Kadifekale?de bugün hala var olan kaleyi inşa ettirerek, şehri Kadifekale eteklerinde yeniden yapılandırmıştır Roma İmparatorluğu döneminde önem kazanan kentte, Bizans döneminden sonra Osmanlı egemenliği başlamıştır Kurtuluş Savaşı?yla birlikte 9 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtarılan İzmir, kısa zamanda Türkiye?nin üçüncü büyük kenti konumuna gelmiştir

Efes - İZMİR
Kültürpark, kentin merkezinde yer alır Büyük ilgi gören Uluslararası İzmir Fuarı her yıl burada düzenlenmektedir Kent ayrıca Türkiye?nin en etkin festivallerinden olan Uluslararası İzmir Festivali ile tanınır Çeşme; İzmir?in en güzel, Türkiye?nin en popüler tatil yöreleri arasındadır Urla İskelesi ve Çeşmealtı, güzel plajları ve adaları ile tanınır Balıklıova taze balıkları; Mordoğan ve Karaburun bakir, el değmemiş sahilleri ve dağlarında kış aylarında nergis ve sümbüllerin yetiştiği doğasıyla ünlüdür
This image has been resized Click this bar to view the full image The original image is sized 720x345

Çeşme Kalesi - İZMİR
Görkemli Çeşme Kalesi 16 yüzyılda Osmanlılar tarafından yaptırılmıştır Kalenin yanında yer alan ve restore edilerek otel haline getirilen Kanuni Sultan Süleyman Kervansarayı da 16 yüzyıla aittir Yatçılığın geliştiği ilçede, Altın Yunus Marina başta olmak üzere yatlar için ideal etaplar ve geceleme koyları bulunmaktadır Çeşme?de her yıl Uluslara-rası Şarkı Yarışması da düzenlenmektedir
Çeşme yakınlarında bulunan Ilıca, gelişmiş bir termal merkezidir Denizin içinde dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen ılıca kaynakları bulunur Yalnızca Ilıca Koyu?nda 250?nin üzerinde sıcak su kaynağı belirlenmiştir
Çeşme Yarımadası’nın güneyindeki Sığacık, önemli bir yatçılık merkezidir Çevresinde birbirinden güzel koylar uzanır Sığacık yakınlarında Şarap Tanrısı Diyonisos?un inanç merkezi olan Teos ile Apollo Mabedi?nin bulunduğu Claros antik kentleri yer alır Sığacık?ın güneydoğusundaki plajları ile tanınan Gümüldür ise önemli bir turizm beldesidir
Antik dünyanın önemli ticaret merkezlerinden biri olan Foça, İzmir?in kuzeyinde bulunan bir diğer gözde tatil beldesidir Denizcilikle de ünlü olan Foçalıların, Akdeniz?in çeşitli yerlerinde ticaret kolonileri kurdukları bilinmektedir
Bergama yalnızca Türkiye?nin değil, dünyanın da yakından tanıdığı bir ilçedir Eski çağlarda büyük bir kültür, sanat ve tıp merkezi olan ilçenin batısında, tarihin en eski ve en büyük hastanelerinden biri olan Asklepion yer alır Sağlık Tanrısı Asclepios adına yaptırılan hastane girişinde, onun sembolü olan ve daha sonra da tıp biliminin sembolü haline gelen yılan rölyefleri bulunmaktadır Ünlü Bergamalı tıp alimi Galen burada görev yapmıştır
Kentin en önemli mimari anıtları akropol üzerinde yer alır 200000 kitabıyla ünlü kütüphane, Athena ve Trojan Mabetleri ile dünyanın en dik tiyatrosu ve dünya sanat harikaları arasında bulunan Zeus Sunağı?nın temeli burada bulunmaktadır (Bugün bu muhteşem sunak tümüyle Berlin Bergama Müzesi?ndedir)
İç Ege Bölgesi Ege Bölgesi?nin İzmir?den sonraki ikinci büyük kenti olan Denizli, Ege Denizi?nin iç kısımlarında yer alır Dokuma sanayii konusunda büyük ilerlemeler kaydeden kent ve çevresinde 40000 tezgâh bulunmaktadır Halkın %30?u geçimini tekstil sanayii ile sağlamaktadır Muhteşem görüntüsünden ve yararlı kaplı calarından ötürü Pamukkale, Roma döneminden bu yana birçok kültürün uğrak yeri olmuştur

Pamukkale - DENİZLİ
Çevresinde Laodikya ve Colossai gibi birçok antik kentin yer aldığı Denizli ilçelerinden Güney, şarapları ve şelalesi; Buldan, dokuma tezgâhları; Çal ise üzüm bağları ile tanınır
Spil Dağı eteklerinde kurulu olan Manisa, İzmir?e 40 km uzaklıktadır ve etrafı üzüm bağlarıyla çevrilidir Spil Dağı Milli Parkı, Manisa?nın güneyindedir

Sart - MANİSA
Mesir şenliği? Manisa denince akla ilk gelenler arasındadır Her yıl mart ayında düzenlenen şenliğin başlangıcı çok çok eskilere dayanır Kanuni Sultan Süleyman?ın annesi Ayşe Sultan?ı iyileştirdiğine inanılan ve çeşitli baharatların karışımı ile yapılan ?Mesir Macunu?, Sultan Camii?nin verandasından şenlik süresince halka dağıtılır Manisa?nın en gösterişli antik kenti Sart?tır Lidya Krallığı?nın başkenti olan ve doğuya doğru uzanan ünlü ?Kral Yolu?nun başlangıç noktasında bulunan Sart, tarihteki önemli ticaret merkezlerinden biridir Madeni para, ticari değer olarak dünyada ilk kez burada kullanılmaya başlanmıştır Artemis Mabedi ile restore edilmiş olan Jimnazyum da (MS 3 yüzyıl) kentte en fazla ziyaret edilen yapılardır
Türk geleneklerinin yaşatıldığı eski bir şehir olan Kütahya, Osmanlı mimari eserleriyle bütünleşmiş olup, en çok da çinileriyle ünlüdür Macar Halk Kahramanı Lajos Kossuth?un 19 yüzyılda kaldığı ev, Kossuth Müzesi haline getirilmiştir Kütahya çevresindeki Çavdarhisar?da Aizanoi antik kenti yer alır
Halı dokumacılığı ile ünlü Uşak ise önemli bir kavşak noktasındadır Dünyaca ünlü Karun hazineleri Uşak Arkeoloji Müzesi?nde sergilenmektedir

Medusa, Didim - AYDIN

Ölüdeniz, Fethiye - MUĞLA
Afyon, üzerinde kale bulunan bir tepenin eteklerine kurulmuştur Çevredeki tarihi eserler Afyon Müzesi?nde sergilen-mektedir Müzenin en önemli bölümünü Frig Çağı eserleri oluşturur Kentin kuzeyinde anıtsal boyutlardaki Aslankaya, Aslantaş, Maltaş ve Yılantaş Frig açık hava mabetleri yer alır Ayrıca Tanrı Apollo ile Pan arasındaki mitolojik müzik yarışmasının yapıldığı yer olan Dinar?ın Suçıkan Parkı, görülmeye değer güzelliktedir
Eski Çağların Ünlü Kentleri Güney Ege Bölgesi, birbirinden güzel tatil beldeleri ve ünlü antik kentleri ile Türk turizminin en önemli merkezlerindendir Antik dünyanın yedi harikasından ikisi bu bölgede yer alır Bunlar; Efes?te Selçuk yolu kenarında bulunan Artemis Mabedi ile Bodrum?da Mausoleum?dur Selçuk?taki Efes Arkeoloji Müzesi, Aziz John Bazilikası, Kale, İsa Bey Camii ve Koca Camii de turistlerin ilgisini çeken diğer yapıtlar arasındadır
Ege kıyılarında yer alan Aydın ili, antik kentlerle çevrilidir Tralles, Alinda, Alabanda, Nysa, Magnesia, tarihin ilk planlı kentlerinden Priene, ünlü matematikçi Tales?in yaşadığı Milet, görkemli Apollo Mabedi ile Didim, Heraklia ve Afrodisias bunlar arasındadır Afrodisias, Ege?nin en görkemli antik kentlerinden biridir Tamamı mermerden yapılmış olan kentin heykelleri dünyaca ünlüdür Kentte Afrodit Mabedi, Odeon, Hadrianus Hamamı, stadyum, agora, tiyatro ve tiyatro hamamları yer alır
Ege kıyılarında, kendi adıyla anılan yarımadanın güneyinde olan Bodrum, beyaz Akdeniz mimarisinin gözler önüne serildiği önemli bir yatçılık merkezidir Akdeniz yat turizmine kazandırılan ve tüm Akdeniz ülkelerinde aranılır duruma gelen Gulet Modeli Bodrumludur MÖ 4 yüzyılda yapılmış, Karya Kralı Mausolos?a ait, dünyanın yedi harikasından biri olan Mausoleum Anıtı Bodrum?dadır, ancak bugün sadece temel kalıntıları görülebilmektedir

Su Altı Müzesi, Bodrum - MUĞLA
Datça Yarımadası, Türkiye?nin Ege?ye doğru uzanan en dar ve en uzun yarımadasıdır Yarımadanın ucunda eski çağların sanat ve kültür merkezi olan Knidos antik kenti bulunur MÖ 4 yüzyılda ünlü heykeltıraş Praksiteles tarafından yapılan Afrodit Heykeli ile ünlenen kentte, tüm çalışmalara rağmen bu heykel bulunamamıştır Aynı adı taşıyan koyun kenarında bulunan, kurulu plajları, gezinti yerleri, kafeleri, lokantaları, pubları ve barlarıyla gözde bir tatil beldesi olan Marmaris; doğal güzellikleri ile ünlü Fethiye; gölünde su kayağı, yelken, su bisikleti, kürek sporları yapılabilen Köyceğiz, Muğla ilinin dünyaca ünlü turistik yörelerindendir

KEMERALTI

İpek Yolu'nun batı ucundaki ticaret merkezi İzmir'de liman, Hisar Camii'nin bulunduğu bölgeye kadar gelirdi Limanın ağzında ise, 12 yy'da Bizanslılar tarafından kurulan İzmir Liman Kalesi bulunmaktaydı Kale tarafından korunan limanın sağ kıyısında ise Frenk tüccarlarının dükkanları ve limanın iç kısmında da kervansaraylar bulunurdu İpek Yolu'nu takip eden deve kervanlarıyla İzmir'e getirilen mallar bu hanlara indirilir, Ceneviz tüccarları aracılığı ile de limandan gemilere yüklenerek ihraç edilirdi İşte bu bölgede kurulu; birçok tarihi mekanı kucaklayan İzmir'in ünlü Kemeraltı Çarşısı'nın oluşumu da oldukça ilginç olaylara dayanıyor Tarihte bir iç liman olan Kemeraltı bölgesini, kaleyi almak için Yıldırım Beyazıt döneminde Osmanlılar çeşitli saldırılar düzenlemişler, ancak başarılı olamamışlardır İzmir Liman Kalesi'ni düşürmek, 1402 yılında, iç limanı taşlarla doldurarak kaleyi savunmasız bırakan Timurlenk'e nasip olmuştur Timur'un askerleri, Kadifekale sırtlarından sürükleyip getirdikleri taşlarla limanı doldurmuşlar, böylece sonradan Kemeraltı denilen yerleşim bölgesi oluşmuştur Zaman içinde bu bölgede yerleşim gelişmiş, hanlar, hamamlar, camiler, kiliseler, havralar, şadırvanlar inşa edilmiştir Bölge, bir ticaret merkezi olarak gelişmiştir Kemeraltı Çarşısı'nda halen tarihten süzülüp bozulmadan günümüze kadar gelen bir düzen ve yapı vardır Tarihi mekanları görülmeye değerdir Kaynaklar, çarşının ismini; ana caddeyi boydan boya aralıklarla süsleyen 'arasta' adı verilen kemerlerden aldığını bildiriyor

Saat Kulesi

Son derece zarif görünümüyle, Konak Meydanı'nı süsleyen Saat Kulesi bir sanat abidesidir 1901 yılında Sultan Abdülhamit'in tahta çıkışının yıldönümü nedeniyle yaptırılmıştır Saati, Alman İmparatoru 2 Wilhelm tarafından armağan edilmiştir

Kızlarağası Hanı

İzmir için önemli yapılardan biri Kızlarağası Hanı'dır Yapının 1745 yılında tamamlandığı sanılmaktadır Yapımı hakkında kesin bilgiler olmamakla birlikte, yaptıran kişinin Kızlarağası Hacı Beşir Ağa olduğu bilinmektedir İzmir Liman Kalesi'nin hemen arkasında, 1744 yılında hanın inşasına başlanır ve 1745 yılında tamamlanır Han, döneminde önemli bir boşluğu doldurmuştur Bugünkü Yemişçiler ve Halim Ağa Çarşısı ile anılan yerde olup, ana cephesi Keresteciler Sokağı'na açılmaktaydı Günümüzde burası 871 sokaktır Osmanlı mimarisinin günümüze gelen, İzmir'deki nadir eserlerinden olan han, diğer hanlar gibi genelde kare bir forma sahiptir Binanın içinde dikdörtgen ve geniş bir avlunun ortasında geleneksel olarak bir şadırvan ve havuz bulunması gerekmektedir Günümüzde böyle bir alan mevcut değildir Han, hemen her uzun mesafe hanında olduğu gibi iki katlı idi Üst katta galeriye açılan odalarda yatmak isteyenler konaklar, zemin katta ise üst kısmın sade yaşamının tam tersi görülürdü Yükleriyle develer, tüccarlar ile hizmetkarların kalabileceği odalar, malların boşaltıldığı ve pazarlandığı dükkanlar ile pazarlık yapan insanlar bulunurdu Han, limana yakın olması, sebebiyle, her zaman canlı kalmıştır Han belli dönemde bir tür borsa gibi de çalışmış, özellikle iç avluya dönük dükkanlarda bu işler yoğun olarak yapılmıştır 18 ve 19 yüzyıllarda, teknolojinin ulaşım alanında çeşitli değişikliklere yol açması ve ekonomik hayatın zaman zaman yer değiştirmesiyle birlikte Kızlarağası Hanı da yavaş yavaş önemini kaybetmiştir Han, gece konaklamaların sona ermesinden sonra, sadece malların indirildiği ve depolandığı bir yer durumuna gelmiştir

1993 yılında restore edilerek günümüzde turistik bir çarşı olarak hizmete giren Kızlarağası Hanı'nda çok çeşitli el sanatları ürünlerini, halıları, deri kıyafetleri ve çarpıcı hediyelik eşyaları bulabilir ve hanın tam ortasındaki açık çay bahçesinde mistik havayı içinize çekerek yorgunluğunuzu atabilirsiniz

İzmir'in eski anıtsal yapılarından bir diğeri de HİSAR CAMİİ'dir Aydınoğlu (Molla) Yakup Bey tarafından 16 yüzyılın sonlarında yaptırılmıştır Belgelerde yapılış tarihi olarak 1592 ve 1598 olarak geçen Camii'nin ortasında merkezi büyük kubbe ve iki yanda uzunlamasına ikişer kubbe bulunmaktadır Son cemaat kısmı 7 kubbeli bir revaktan oluşur

Bahçe duvarı ile öndeki iki şadırvanlı meydandan ayrılan dar uzun harimi, bir geçitle güneye uzar 1813, 1881, 1927 ve 1980 yıllarında onarım gören cami, güneyden ve batıdan payanda kemerleri ve duvarlarıyla desteklenmiştir Dekorasyon 18 ve 19 yüzyılların etkisi ile zenginleştirilmiştir Sütun başlıklarında, pencere üzeri ve cephe süslemelerinde mihrap, minber ve vaiz kürsüsünde Avrupa sanatsal etkilerini görmek mümkündür

Alsancak

Eski adı Punto olan Alsancak yıllar boyu İzmir'in simgesi olmuştur Dünyaca ünlü birçok seyyah ve yazarın şiir ve eserlerinde yer almıştır Victor Hugo 1829 yılında yayınlanan "Les Orientales" isimli kitabındaki "La Captive" isimli şiirinde ünü batıya yayılan İzmir'i bir prensese benzetir Şiir şöyledir; "İzmir, bir prensestir çok güzel küçük şapkasıyla Mutlu ilkbaharlar durmaksızın onun çağrısına yanıt verir Nasıl vazo içindeki çiçekler gülümserse, O da denizler arasından ışıldar Hatta Arşipel'in yaratılışından çok daha tutkulu" Dünya edebiyatında silinmez izler bırakan şair Hugo, İzmir'e gelmemesine karşın kentin ününden efsaneli büyüsünden ve bir amazon kraliçesi tarafından kurulup isimlendirilmesinden etkilenmiştir Bahsettiği ise İzmir'in yoksul ve çöküntü halindeki mahalleleri değil, Alsancak sınırları içindeki Frenk Mahallesi'dir Alsancak'ta Levantenler Rumlar, Ermeniler, zengin diğer batılı kesimler oturmaktadır Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nin iki tarafında uzanan bu dönemlerden kalma yapılar değişik ve özgün mimarileriyle halen bir inci gibi dizilir

Kordonboyu

Şiirlere, şarkılara konu olan İzmir'in ünlü Kordon'u, günün her saatinde cıvıl cıvıl, capcanlı bir mekandır Büyükşehir Belediyesi'nin gerçekleştirdiği rekreasyon düzenlemesi, yürürlüğe koyduğu "Kordon Yönetmeliği" ile bu ünlü mekan İzmir'in en önemli prestij alanı haline geldi Temizlenmeye, rengi maviye dönmeye başlayan Körfez ile birlikte artık Kordonboyu daha bir yaşanılası oldu

Milli Kütüphane - İzmir Devlet Opera ve Balesi

Neo klasik tarzda inşa edilen Milli Kütüphane 29 Ekim 1933'te Cumhuriyet'in 10 yıl şenliklerinde, Elhamra Sinemasi ise 1926 yılında hizmete açılmıştır Elhamra Sineması bugün İzmir Devlet Opera ve Balesi'ne evsahipliği yapmaktadır

Atatürk Müzesi

Kordonboyu'nda denize bakan 248 nolu iki katlı bina, 1862 yılında halı tüccarı Takfor tarafından konak olarak yaptırılmıştır Bu tarihi bina, 1927 yılında İzmir Belediyesi tarafından Atatürk'e armağan edilmiştir Atatürk, İzmir ziyaretlerinde bu evde kalmış ve çalışmalarını burada sürdürmüştür 1941 yılında bina müzeye dönüştürülmüş, son yıllarda da Kültür Bakanlığı tarafından restore ettirilmiştir

Bornova

Amazonlar, Hititler, İonlar, Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar ve Bergama Krallığı'na evsahipliği yapan ilk yerleşim Helenistik Çağ'da başlamıştır Bilinen ilk adı "Birun-u Abad'dır 1071 yılında Malazgirt Savaşı'ndan zaferle çıkarak Anadolu'ya yayılan Türkler, Bornova'nın yönetimini 1076 yılında Emir Çakabey'e vermişlerdir
Bornova'da ilk belediye 1881 yılında kurulmuş, Türkiye'deki ilk futbol maçı 1890 yılında İzmir'e gelen İngiliz denizcilerle İzmirli gençler arasında Bornova'da yapılmıştır Ülkemizdeki ilk atletizm yarışmaları da 1895 yılında yine Bornova'da gerçekleştirilmiştir
Verimli toprakları ile Bornova Ovası tarihte değişik kültürleri konuk etmiştir ve bunların izleri günümüze kadar gelebilmiştir Çoklukla levantenlerin yaşadığı Bornova'da bugün hala birçok köşk ve tarihi yapı dimdik ayaktadır Bunlara örnek olarak "Maltas Evi, Belhomme Evi, Peterson Köşkü, Steinbüchel Evi, Murat Evi, Bari Evi, Donald Giraud Evi, Kanaldaki Evi, Aliotti Evi, Bari Evi, Pandespanian Köşkü, Paggy Köşkü, Yeşil Köşk, Bornova Büyük Cami, St Maria Magdelana Protestan ve Santa Maria Katolik Kiliseleri" gösterilebilir

Buca

Adı Rumca "Köşede, kenarda kalan köy" anlamındaki "Bovios" sözcüğünden gelme Buca'nın ilk kuruluşu İÖ 630 yılına kadar uzanmaktadır
17 yüzyıl sonlarında bir sayfiye yeri olan Buca, tarihin izlerini günümüze dek taşıyan yapılara sahiptir Eski dönemlerde üzüm bağları ile de ünlü Buca; hipodromu ve haraları ile de İzmir'in önemli ilçelerinden biridir
Köşkleri ve kiliseleriyle ünlü bu ilçeye girişte ziyaretçileri tarihten günümüze süzülüp gelen Kızılçullu Su Kemerleri karşılar
Hasanağa Bahçesi 107 bin 615 metrekarelik alana yayılan bahçenin ilk sahibi İtalyan Levanten işadamı Aliotti olduğu söylenir Daha sonraları Ödemiş eşrafından Hasan Ağa bahçeyi satın almış O dönemde bile düzenli bir altyapıya sahip oluşu yer altında bulunan su kanalları, bahçedeki havuz şelalesinin çalıştırılmasıyla tepeden bakıldığında gözlemlenebilen bir kadın silueti ile hayret uyandırır Bahçe öyle dizayn edilmiştir ki gökyüzünden bakıldığında ağaçların dizilişi bir haç şeklini verir Bahçede bir arada bulunan 12 selvinin ise 12 havariyi simgelediğine inanılır
Buca aynı zamanda ülkemizin Safranbolu, Maçka, Kula ve Milas'ta bulunan 3 katlı cumbalı eski Türk evlerinin halen ayakta olduğu bir yerleşim birimidir Dutlu Sokak ve çevresindeki yapılar buna örnek gösterilebilir

Karşıyaka

İzmir Körfezi'nin kuzeyinde bulunan Karşıyaka, körfezi bir gerdanlık gibi süsler Eski Karşıyaka'dan günümüze eser kalmasa da, tarihi yalılarından hala ayakta olanları tüm görkemiyle sahil boyunca sizi karşılamaya hazır bekler Karşıyaka bir efsanedir aynı zamanda ve efsaneye göre Zeus'un; oğlu Tantalos'u Yamanlar Dağı'ndaki bir yarıktan içeri attırarak yarığı kapattığı söylenir Tantalos'un mezar kalıntıları da Bayraklı sırtlarındadır Zeus'un Tantalos'u attığı yarığın ise, Karşıyaka'ya 24 kilometre uzaklıktaki Karagöl olduğu söylenir
Karşıyaka, bugünkü adını almadan önce Cordelio olarak anılırdı Haçlı ordularının baskınları sırasında Aslan Yürekli Richard'ın askerlerinin, komutanlarına olan sevgilerini göstermek için buraya "Cocur de Lion" adını verdikleri, Çakabey döneminde de "Karşı Sahil" anlamında "Karşı - Yaka" haliyle son şeklini aldığı söylenir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.