|
|
Konu Araçları |
bilgi, hakkında, kommagene, krallığı |
Kommagene Krallığı Kommagene Krallığı Hakkında Kommagene Krallığı Bilgi Kommagene |
09-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kommagene Krallığı Kommagene Krallığı Hakkında Kommagene Krallığı Bilgi KommageneKommagene Krallığı Kommagene Krallığı Hakkında Kommagene Krallığı Bilgi Kommagene Krallığı Tanımı Kommagene Krallığı Kommagene Krallığı Kommagene Krallığı Hakkında Kommagene Krallığı Bilgi Kommagene Kommagene Krallığı Türkiye'nin güneydoğusunda, Dicle ve Fırat Nehirlerinin yukarı kıyılarında kurulmuştu Bugün bu topraklar anlatılan o cennete ait ipuçları vermiyor-cenneti çağrıştırmakta zorlanıyor Yamaçları kapladığı söylenen o ağaçlar artık yok ve keçi sürüleri bitki örtüsünün son yeşilliklerini tüketmekle meşgul Başlatılan sulama kanalları mucizeler yaratacak ve verilen çabalar sonunda bölge yeniden ağaçlanacak zira toprak burada çok verimli ve sayısız dağ pınarı var Kommagene kömür, demir, altın ve petrol gibi mineral ve madenleriyle ünlü çok verimli bir bölgeydi Bu zenginliklerin bir kısmı bugün yeniden keşfedilmiş durumda Örneğin 1960larda bir arkeolog Fırat'tan altın çıkarmayı başardı Diğer bir kesif petrol ile yasandı Son birkaç yıldır bölgede yaygın olarak ham petrol sondajı yapılıyor Her yerde Türk Petrol Ofisi'nin kara altın çıkaran petrol çıkarma şantiyelerini görmek mümkün Ama artık zamanda yolculuk etme vakti Kommageneyi ilk kez IÖ 850 civarında yazılı tarihin kayıtlarında görmeye başlıyoruz Bir Asur kralının tutanaklarında, halkın krala yıllık vergi olarak altın, gümüş ve sedir ağacından yapılmış tahta verdiği yazılı Belli ki o günlerde değerli sedir ağaçları sadece Lübnan'da değil Kommagene topraklarında da yetişiyordu Kommagene Asurluların bir uydusu haline geldiği dönemde İÖ 700 civarında bir Kommagen Kralı Asurlulara başkaldırır Asur kralı Sargon Kommagenleri yener ve yenilen asi kralı: "Tanrılardan korkusu olmayan tanrısız bir adam bu Sadece kötü planlar yapan bir hilekar," diyerek suçlar Kral Sargon'un nitelemesi fazlasıyla öznel görünebilir Ancak Sargon sözlerine şöyle devam eder: "karısını, oğullarını ve kızlarını, malını ve hazinelerini aldım ve son olarak halkını aldım ve onları Mezopotamya'nın güneyine (bugün Irak) sürdüm" Anlaşılan, yerleşik halkları yurtlarından topraklarından sürmek o zamanlarda da uygulanan bir yöntemdi İÖ 600 dolaylarında Babilliler Asurluları yenilgiye uğratırlar Sonradan Kommagene krallığını başkenti olacak olan Samsat'da son kez savaşırlar Bu savaşta Mısır ordusu Asurlulara destek verir ancak Babilliler birleşik orduları yenmeyi başarırlar Kommagene halkı İÖ 550 dolaylarında, önce Babillileri yenen Perslerin sonra da Persleri yenen Büyük İskender'in ordularının istilasına tanık olur İÖ 300'lerde Büyük İskender'in veliahtlarından biri olan Kral Seleukos 1 Nikator bölgesinde hüküm sürer 1Nikator Kommagene krallarının Yunan atalarından birisidir İÖ130'larda Kommagene krallığı bağımsızlığını kazanır Kral Mithridates I Kallinikos Küçük Asya'da hüküm süren çogu krallık gibi Kommagene de dogu ve batı halklarının kaynaştığı bir pota oldu Farklı kültürleri, gelenekleri olan farklı diller konuşan insanlardı onlar ve doğal olarak kendilerini birleşmiş tek bir halk olarak görmüyorlardı Onlar için aile ve kan bağı Kommagene krallığı altında birleşmiş olmaktan daha önemliydi Kral Mithridates bu tavrı değiştirmek için çok çalıştı Örneğin her yıl atalarının onuruna Kommagene krallığında Olimpiyat Oyunları düzenledi Bu oyunlar, Yunanlıların Olimpiyat Oyunlarıyla karsılaştırılabilir nitelikteydi Gençlik yıllarında Kral Mithridates de bu oyunlara katılmış ve Kommageneliler arasında popüler olmayı başarmıştı Yetenekleri sayesinde Kral Mithridates pek çok ödül almış ve bunun bir sonucu olarak Güzellikle zafer kazanan' anlamına gelen Kallinikos' adını almıştı Mithridates Laodike adında bir Seleukos prensesiyle evlendi Üç kızları oldu ve dördüncü çocukları da kız olunca çift bir oğul sahibi olamama kaygısına kapıldılar Bir oğula sahip olmak krallığın kalıcılığı açısında çok önemliydi ve erkek evladı olmayan bir kralın veliahdı da yok demekti Oğulları olduğunda tattıkları mutluluk ve rahatlık sonsuzdu ve çocuğa Laodike'nin babasının adı, Antiokhos, verildi Kommagene krallığı gücünü kat kat asan güçlerin tehdidi altındaydı ve Mithridates yardıma muhtaçtı Yardım alma amacıyla Mithridates tanrılarla bir anlaşma yaptı Bu tanrıların gerçek mi hayali mi oldukları bilmiyoruz, ancak krallığın bağımsızlığını koruduğu dikkate alınırsa Mithridates'in anlaşmasının ise yaradığı söylenebilir Diğer taraftan bu sözleşmenin halklar arasındaki uyumsuzlukları yumuşattığı anlaşılıyor Kommagene Krallıgı'nı oluşturan bu başka başka köklerden gelen insanların kendilerini birbirleriyle bağlantılı hissetmeleri güçtü Ancak tanrılarla yapılan sözleşmeden etkilendiler ve kendilerini tanrıların korumayı kabul ettiği seçilmiş insanlar olarak gördüler Böylelikle, Mithridates krallığını meydana getiren halklar arasında bir bağ oluşturulabildi Kral bu sözleşmenin onuruna ülkenin her yerinde, temenos denilen, küçük tapınaklar insaa ettirdi Temenoslar ülkenin en göze çarpıcı noktalarında kuruldu Bu noktalardan tapınakların en önemlisi olan kutsal Nemrud Dagı'nın tepesindeki tapınağı görmek mümkündü Bu tapınakların hepsinde tanrılardan biriyle el sıkısan Kral Mithridates'in tasvir edildiği bes tablet bulunurdu Mithridates tanrılaraiYunanca ve Persce olan isimler verdi: Apollo/Mithras Artagnes/Herakles Zeus/Oromasdes Hera/Teleia Helios/Hermes Mithridates tanrılara her iki dilde isim vermesinin sebebi krallığını oluşturan halkların kendilerini tanrılara yakın hissetmelerini sağlamaktı Bu tas tabletler stel olarak da bilinir Bu steller sayesinde Kral Mithridates tebaasını sadece onun sayesinde koruma altıda olabileceklerine inandırdı Bur temenoslar kralın tanrılarla yaptığı anlaşmanın şahitleriydiler Apollo / Mithras, Artagnes / Herakles, Zeus / Oromasdes, Hera / Teleia ve Helios / Hermes'i karsılayan / ev sahipligi yapan Kral Mithridates'in beş steli Loos'un onuncu günü--14 Temmuz-- "Yüce Tanrıların Tezahürü" günü olarak kabul edildi O gün Kral Mithridates'in taç giydiği gün olarak da seçilmişti Her yıl o gün Kommageneliler köylerinin veya kasabalarının yakınındaki tapınaklarında biraraya gelerek kutlamalar yaparlardı Bu kutlu günde Kral Mithridates Nemrud Dagı'nın zirvesinde Kommagene'nin asilzadeleri ve diğer önemli şahsiyetleriyle bir araya gelir ve yüzlerce yurttaşının önünde tanrıların temsilcilerini kabul ederdi Kral Antiokhus I Theos Kral Mithridates'in oğlu Antiokhos ailesinden Yunan ve Pers kültürün karışımı bir eğitim aldı Annesi Kraliçe Laodike Büyük İskender'in soyundandı, babası ise Perslerin kralların kralı' dedikleri 1 Darius idi Antiokhos çok genç yastayken babası onu bir Seleukos prensesi olan İsias Philostorgos, Sevgili' ile evlendirdi Bu evlilik tamamen politik bir amaç uğruna plânlanmıştı ve aşkla pek ilgisi yoktu Mithridates tahtını ogluna bıraktıktan sonra onu gözetmeye devam etti Nemrud DaĞı'ndaki tapınağı birlikte tasarladılar Tapınak Mithridates'in temellerini attığı tanrılarla yapılan sözlesmenin merkezi olacaktı Mithridates'in yaklaşımı, her zaman olduğu gibi pragmatikti Tapınak öylesine etkileyici bir anıt olmalıydı ki tebaası sözleşmenin önemini anlamalıydı Nemrud Dagı'nın bölgeye hakim konumu tapınagın ülkenin her yerinden kolaylıkla görülmesini sağlayacaktı Antiokhos ise idealistti Ona göre sözleşme yeni bir dine beşik, Nemrud Dagı da onun merkezi olacaktı Bu yeni din Nemrud'dan tüm medeni dünyaya yansıyacaktı Bir din yaratmanın verdiği güvenle olsa gerek, Antiokhos taç giyişinin hemen ardından kendine Theos (Tanrı) adını verdi Ve kendince bir efsane oldu Antiokhos babasına çok derin bir saygı duyar ancak annesi Laodike'yi her şeyin üstünde severdi Bir çok yazıtta kendisini annesini seven kişi' olarak kaydettirmiştir Annesine tanrıça anlamına gelen Thea ismini verdi Nemrud Dagı tanrılarının heykelleri arasında annesini kendisiyle birlikte ölümsüzlestirdi Tanrı Zeus'un soluna Kommagene Kralı, Theos olarak kendisini, Zeus'un sağına da Kommagene'nin Anası, Thea, olarak annesi Laodike'yi yerleştirdi Sanat Kommagene'nin tamamen kendine özgü bir sanat geleneği vardı Bu gelenek Yunan ve Pers sanatlarının essiz bir senteziydi Antiokhos sanata destek verdi Meclisinde sanatçıları ve bilginleri toplardı Bunlara karalın arkadaşları' anlamına gelen philoi denirdi Kral Mithridates zamanında sanatta dogu etkisi agır basmaktayken Kral Antiokhos dönemi sanatı daha doğalcı (naturalist) ve daha az stilize (geleneğe uygun) bir üslup kazandı Antiokhos Yunan kültürünü tercih etmiş ve kendine Yunanlıların ve Romalıların dostu' adını vermişti Dağın zirvesindeki heykeller Kommagene sanatının ihtişamını belgeler Orada doğu ve batı tam bir uyumla kaynaşır Batı Terası'ndaki Antiokhos basında formu bozabilecek tüm ayrıntılardan arındırılmış çok güzel bir örnektir Heykelde süslü bir sakal, takı ya da başka bezemeler yoktur Sade ve dinamik bu eser bugün bile ebedi güzelliğiyle görenleri heyecanlandırır Ticaret Ticaret Kommagene Krallığı için önemli bir gelir kaynağıydı Romalılar ile Partlar arasında büyüyen sorunlar dogu ve batı arasındaki ticareti engelliyordu Bu iki süper güç arasında bağımsız tek devlet olan Kommagene hem Romalılar hem de Partlarla ticari ilişkiler kurmuştu Kommageneli tüccarlar özgürce Partların topraklarında ticaret yapabilyorlardı Çin'den ipek, Hindistan'dan egzotik hayvanlar ve baharatlar dahil pek çok malın ticaretini yapıyorlardı Antiokhos denetimi altında tuttuğu Toros Sıradağları ve Fırat Nehri geçitleri sayesinde ağır vergiler topluyordu Zenginliği sayesinde Kommagene sadece bir geçiş yeri degil aynı zamanda lüks malların tüketildiği bir ülke olmuştu Getirilen mallar başkent Samsat'da Romalılara ve zengin Kommagenelilere satılıyordu Antiokhos devrinde Samsat dogu ile batı arasındaki ticaretin merkezi haline geldi Partlar, Kommageneliler, Romalılar, Yunanlılar ve Araplar orada bir araya geliyorlardı Roma'yla Savaş Romalılar batı Anadolu'ya ilk adımlarını atar atmaz Bythinia, Pisidia, Galatia ve Cappadocia gibi Küçük Asya krallıklarını birer birer ele geçirmeye başladılar Pergamon'dan sonra İÖ 80 dolaylarında Bythinia ve Pisidia'yı egemenlikleri altına aldılar Aynı sıralarda Partlar da Kommagene sınırlarına varmışlardı Romalılar İÖ 70 sıralarında en büyük düşmanları Pontus Krallığı'nı devirdiler Hemen arkasından da Pontus'un güçlü müttefiki olan Arm krallığını yıktılar ve fetihlerini tamamlamak için süratle bölgedeki son bağımsız krallık olan Kommagene'ye yöneldiler Bu küçük ülkenin istilası başlangıçta hiç de zor görünmüyordu İÖ 69'da Kommagene'nin baskenti Samsat kuşatıldı Ancak hiç umulmayan bir şey oldu ve Roma savaş makinesi durdu Romalı askerler daha önce hiç görmedikleri bir maddeyle bombalanıyorlardı Romalı tarihçi Plinius onun vurduğu asker silahıyla beraber yanıyordu' Anlasılan Kommagene dışında bilinmeyen bu gizli silahın sebep olduğu korku çok büyük olmuştu Samsat düşmedi Roma konsülü Lucullus ile Kral Antiokhos özel bir görüşme için bir araya geldiler Bu görüşmenin kaydı yok ama toplantı sonunda Roma ordusu geri çekildi Kommagene için durum gerginligini korumaya devam ediyordu zira bir yanlarında sömürgeci savaş tutkunu Romalılar diğer tarafta güçlü Part ülkesi vardı İÖ 64'de Romalılar istilalarına devam ettiler Seleukos devletinden kalanlar Suriye vilayetine dahil edildi Bu devirde Roma'nın Kommagene Krallığı dışında Küçük Asya'da egemenliği altına almadığı devlet kalmamıştı Kommagene Seleukos devletinin yıkılısından küçük bir toprak parçasını ülkesine katarak yararlandı Kommagene'nin stratejik konumu Roma'nın doğuya doğru genişlemesinde hayati önem tasımaktaydı Ya burası da istila edilecek ya da genişlemekten vazgeçilecekti Antiokhos Partlarla ilişkisini güçlendirmesi gerektiğini biliyordu Bu amaçla kızı Laodike'yi Part kralına es olarak verdi Bu evlilikten bir erkek çocuk dünyaya geldi, Pakoros O babasının gözdesi ve tahtının tek varisiydi Küçük Asya'da savaşlar sürüyordu IÖ 53 yılında Partlar Romalıları yenerek Suriye'yi fethettiler Bunu fırsat bilen Pontus Krallığı Roma'ya başkaldırma gücünü kendinde buldu Jül Sezar Küçük Asya'a yürüyerek ayaklanmayı bastırdı Sezar'ın tarihe geçen "geldim, gördüm, yendim' sözü bu zaferin ardından söylenmiştir Sezar'ın öldürülmesiyle Roma İmparatorluğu bölündü Markus Antonius doğuyu Oktavianus batıyı aldı Markus Antonius meclisini, sevgilisi Kleopatra da yanında olduğu halde, Tarsus'ta kurdu Jül Sezar da Mısır kraliçesinin güzelliği karsısında ezilmiştir İÖ 38'de Markus Antonius Part ordusunu yendi ve veliaht prens Pakoros'u öldürdü Annesi Laodike ve Part Kralı olan babası derin bir acıya düştüler Antiokhos kızı ve damadının acısını paylastı ve onlara yardım etmek istedi Antiokhos savaştan kaçarak Kommagene'ye sıgınanları himayesini altına aldı ve onları Marcus Antonius'a teslim etmeyi reddetti Savas istemeyen Antiokhos esirlere karşılık, 25 bin ton gümüşe eşit olan 1000 talens teklif etti Zenginligiyle ünlü Kommagene'nin tüm altın ve gümüş varlığına göz koyan Markus Antonius sığınmacılara karşılık olarak Kommagene'nin tüm servetini istedi Antiochus'un bu teklifi kabul etmesi söz konusu olamazdı Markus Antonius küçücük bir krallıktan gelen bu cevabı büyük bir hakaret olarak görerek askerlerine derhal Kommagene'yi kuşatmalarını emretti; kendisi Tarsus'ta, meclisinin basında, kalarak ordusundan gelecek iyi haberleri beklemeyi tercih etti Ancak beklenenin aksine, Samsat kuşatması istenildiği gibi gitmiyordu Bunun üzerine gücünü arttırmak isteyen Markus Antonius Tarsus'daki keyifli yaşantısını bırakıp yanına Judea Kralı Herod da olduğu halde ordusunun basına geçti Zaferin yakın olduğuna emindi Belki de şu gerçekleşti: Samsat kuşatması boyunca Kommagene askerleri Kommagene'yi çevreleyen alanlarda yoğunlaşmayı sürdürdüler Eli silah tutan her Kommageneli krallarının çağrısına sadakat gösterdi Yeterli sayıya ulaştıklarında Roma ordusunun malzeme kollarına saldırıya başladılar Kısa bir süre sonra Roma ordusu malzeme sıkıntısı çekmeye başladı bunun üzerine Markus Antonius durumun düzeltilmesi için bölgeye kendi süvarisini gönderdi Kommagene konseyinin beklediği hamle de tam buydu Ağır zırhlı seçkin Kommagene süvarilerini devreye girdi Kommagene ordusunu askerleri ve atları kendileri adeta yenilmez kılan siyah çelikten zırlarını kusandılar Sayıları ancak bir kaç yüz kadardı ancak saldırılarına hiç bir düşman dayanamazdı Bu çelik kuvvet ordunun gözbebeğiydi Kommagene atlıları sabah sisinde Roma süvarilerini bekliyorlar Atlar sinirli sinirli toprağı eseliyor Aniden yürek titreten bir trompet sesi sisi yırtıyor Bu işaretle Kommagene süvarileri harekete geçiyor Şaşkınlık içindeki Roma ordusu için artık çok geç İlk saldırıya karsı koyabilmek için Roma süvarileri saflarını çekiliyorlar Trompet sesleri ikinci kez duyulduğunda Kommageneli süvariler koşuya geçiyorlar Şimşek gibi ilerleyen atların altında yer titriyor Ağır zırhlı atlılar hafif kuşamlı Roma süvarilerinin üzerine saldırıyorlar Romalılar oyuncak askerler gibi yıkılıyorlar Soğuk kanlı ve yüksek disiplinli Roma süvarileri çabucak toparlanıyor ve sayıca olan üstünlüklerine de güvenerek bu küçük çelik gücü çember içine almaya çalışıyorlar Ve yine trompet sesleri Kommagene süvarilerinin iki yanından bir kartalın kanatlarını andırırcasına çıkıveren okçu birliği Roma süvarilerine ok yağdırmaya başlıyor Hafif kuşamlı süvariler çelik ok yağmuru altında çaresizler ve pek çoğu yaralanıyor Ağır zırhlı Kommagene atlıları Romalıları okçuların önüne doğru sürüyorlar Okçular müthiş bir hızla ok yağdırmaya devam ediyorlar Romalılar önce akıllarını sonra da hayatları kaybediyorlar Günün sonunda Markus Antonius süvari birliğini yitirmiştir Bir yanda Samsat surları diger yanda Kommagene süvarileri olmak üzere Romalılar artık kuşatan değil kuşatılmış olandır Böylece Markus Antonius Samsat kuşatmasından vazgeçmek zorunda kalır Ortağı Herod savasın sonunu beklemeden krallığı Judea'ya döner Markus Antonius çaresiz geri çekilir Antiokhos durumu yumuşatmak için Markus Antonius'a 300 talens verir Sadakasızlıktan nefret eden Antiokhos verdiği para karşılığında Markus Antonius'dan kendisine bir vatan hainini teslim etmesini sart koşar Kommagene'nin Sonu Bu olaylardan kısa bir süre sonra ölen Antiokhos Nemrud tapınağına, tahminen babasının yanına, gömüldü Antiokhos'tan sonra tahta oglu 2 Mithridates geçti Kommagene Roma İmparatorlugu'na denk değildir artık Mithridates'in yönetimindeki Kommagene Suriye'nin önce uydusu sonrada eyaleti haline gelir Romalılara karsı verilen savaşta oğlunu kaybeden Part Kralı'nın acısı o kadar derindir ki kendi arzusuyla tahtından feragat eder Veliaht prensin dedesi Antiokhos'un Kommagene'yi riske atarak krallığına sığınan Part askerlerini koruması da babanın üzüntüsünü hafifletmemiştir Part Kralının yerine oğullarından biri geçer Bu acımasız bir hükümdardı ve tahtını tehlikeye atacağına inandığı, Laodike ve onun çocukları dahil, kimseyi öldürtmekten kaçınmaz 2 Mithridates kız kardeşini Kommagene topraklarındaki Karakuş mezar tepesine gömer Laodike'nin kabrine üzerinde ëo tüm kadınların en güzeliydi' yazan çok güzel bir tas yazıt koyar Mithridates Karakuş'u Kahta Çayı'nın kıyısında yaptırmıştır Annesi Isias ve diğer bir kız kardeşi Antiochis ve onu kızı Aka da orada yatmaktadırlar Mithridates yazlık malikanesinin terasından derin çaya inen baş döndürücü vadiyi ve Karakuş'u seyreder böylelikle ölümlerinden sonra da sevdiklerini yanında hissedebilirdi Kıskanç kardeş 2 Antiokhos 2 Mithridates'i tahttan indirmek istiyordu Bu nedenle Roma senatosu 2 Antiokhos'u ölüm cezasına çarptırdı İÖ 29'da Roma'da idam edildi Kommagene son olarak, kısa bir süre için, Kral 4 Antiokhos devrinde bağımsız kalmıştır 4 Antiokhos IS 71'de Roma ordusuna yenildi Kommagene'nin ağır zırhlı ünlü süvarileri ve muhteşem okçuları "cohortes Comagenorum" adı altında Roma ordusuna dahil edilmek suretiyle küçük Kommagene ordusu lâğvedildi Gelecekte çıkabilecek isyanlara önlem olarak Kommagene Krallığı'nın yüceliğini hatırlatan binalar ve heykeller yerle bir edildi Kutsal Nemrud Dağı'ndaki tapınak yıkıldı Kommagene devrinin kapanışıyla Nemrud sadece dağ rüzgarlarının ve yolunu kaybeden çobanların ziyaretleriyle irkileceği uzun uykusuna daldı |
Kommagene Krallığı Kommagene Krallığı Hakkında Kommagene Krallığı Bilgi Kommagene |
09-10-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kommagene Krallığı Kommagene Krallığı Hakkında Kommagene Krallığı Bilgi KommageneKommagene Krallığı Kommagene Krallığı Hakkında Kommagene Krallığı Bilgi Kommagene Krallığı Tanımı Kommagene Krallığı Kommagene Kralliii Türkiye'nin güneydoiusunda, Dicle ve Firat Nehirlerinin yukari kiyilarinda kurulmuitu Bugün bu topraklar anlatilan o cennete ait ipuçlari vermiyor-cenneti çairiitirmakta zorlaniyor Yamaçlari kapladiii söylenen o aiaçlar artik yok ve keçi sürüleri bitki örtüsünün son yeiilliklerini tüketmekle meigul Bailatilan sulama kanallari mucizeler yaratacak ve verilen çabalar sonunda bölge yeniden aiaçlanacak zira toprak burada çok verimli ve sayisiz dai pinari var Kommagene kömür, demir, altin ve petrol gibi mineral ve madenleriyle ünlü çok verimli bir bölgeydi Bu zenginliklerin bir kismi bugün yeniden keifedilmii durumda Örneiin 1960larda bir arkeolog Firat'tan altin çikarmayi baiardi Diier bir kesif petrol ile yasandi Son birkaç yildir bölgede yaygin olarak ham petrol sondaji yapiliyor Her yerde Türk Petrol Ofisi'nin kara altin çikaran petrol çikarma iantiyelerini görmek mümkün Ama artik zamanda yolculuk etme vakti Kommageneyi ilk kez IÖ 850 civarinda yazili tarihin kayitlarinda görmeye bailiyoruz Bir Asur kralinin tutanaklarinda, halkin krala yillik vergi olarak altin, gümüi ve sedir aiacindan yapilmii tahta verdiii yazili Belli ki o günlerde deierli sedir aiaçlari sadece Lübnan'da deiil Kommagene topraklarinda da yetiiiyordu Kommagene Asurlularin bir uydusu haline geldiii dönemde iÖ 700 civarinda bir Kommagen Krali Asurlulara baikaldirir Asur krali Sargon Kommagenleri yener ve yenilen asi krali: "Tanrilardan korkusu olmayan tanrisiz bir adam bu Sadece kötü planlar yapan bir hilekar," diyerek suçlar Kral Sargon'un nitelemesi fazlasiyla öznel görünebilir Ancak Sargon sözlerine iöyle devam eder: "karisini, oiullarini ve kizlarini, malini ve hazinelerini aldim ve son olarak halkini aldim ve onlari Mezopotamya'nin güneyine (bugün Irak) sürdüm" Anlaiilan, yerleiik halklari yurtlarindan topraklarindan sürmek o zamanlarda da uygulanan bir yöntemdi iÖ 600 dolaylarinda Babilliler Asurlulari yenilgiye uiratirlar Sonradan Kommagene kralliiini baikenti olacak olan Samsat'da son kez savaiirlar Bu savaita Misir ordusu Asurlulara destek verir ancak Babilliler birleiik ordulari yenmeyi baiarirlar Kommagene halki iÖ 550 dolaylarinda, önce Babillileri yenen Perslerin sonra da Persleri yenen Büyük iskender'in ordularinin istilasina tanik olur iÖ 300'lerde Büyük iskender'in veliahtlarindan biri olan Kral Seleukos 1 Nikator bölgesinde hüküm sürer 1Nikator Kommagene krallarinin Yunan atalarindan birisidir iÖ130'larda Kommagene kralliii baiimsizliiini kazanir Kral Mithridates I Kallinikos Küçük Asya'da hüküm süren çogu krallik gibi Kommagene de dogu ve bati halklarinin kaynaitiii bir pota oldu Farkli kültürleri, gelenekleri olan farkli diller konuian insanlardi onlar ve doial olarak kendilerini birleimii tek bir halk olarak görmüyorlardi Onlar için aile ve kan baii Kommagene kralliii altinda birleimii olmaktan daha önemliydi Kral Mithridates bu tavri deiiitirmek için çok çaliiti Örneiin her yil atalarinin onuruna Kommagene kralliiinda Olimpiyat Oyunlari düzenledi Bu oyunlar, Yunanlilarin Olimpiyat Oyunlariyla karsilaitirilabilir nitelikteydi Gençlik yillarinda Kral Mithridates de bu oyunlara katilmii ve Kommageneliler arasinda popüler olmayi baiarmiiti Yetenekleri sayesinde Kral Mithridates pek çok ödül almii ve bunun bir sonucu olarak Güzellikle zafer kazanan' anlamina gelen Kallinikos' adini almiiti Mithridates Laodike adinda bir Seleukos prensesiyle evlendi Üç kizlari oldu ve dördüncü çocuklari da kiz olunca çift bir oiul sahibi olamama kaygisina kapildilar Bir oiula sahip olmak kralliiin kaliciliii açisinda çok önemliydi ve erkek evladi olmayan bir kralin veliahdi da yok demekti Oiullari olduiunda tattiklari mutluluk ve rahatlik sonsuzdu ve çocuia Laodike'nin babasinin adi, Antiokhos, verildi Kommagene kralliii gücünü kat kat asan güçlerin tehdidi altindaydi ve Mithridates yardima muhtaçti Yardim alma amaciyla Mithridates tanrilarla bir anlaima yapti Bu tanrilarin gerçek mi hayali mi olduklari bilmiyoruz, ancak kralliiin baiimsizliiini koruduiu dikkate alinirsa Mithridates'in anlaimasinin ise yaradiii söylenebilir Diier taraftan bu sözleimenin halklar arasindaki uyumsuzluklari yumuiattiii anlaiiliyor Kommagene Kralligi'ni oluituran bu baika baika köklerden gelen insanlarin kendilerini birbirleriyle bailantili hissetmeleri güçtü Ancak tanrilarla yapilan sözleimeden etkilendiler ve kendilerini tanrilarin korumayi kabul ettiii seçilmii insanlar olarak gördüler Böylelikle, Mithridates kralliiini meydana getiren halklar arasinda bir bai oluiturulabildi Kral bu sözleimenin onuruna ülkenin her yerinde, temenos denilen, küçük tapinaklar insaa ettirdi Temenoslar ülkenin en göze çarpici noktalarinda kuruldu Bu noktalardan tapinaklarin en önemlisi olan kutsal Nemrud Dagi'nin tepesindeki tapinaii görmek mümkündü Bu tapinaklarin hepsinde tanrilardan biriyle el sikisan Kral Mithridates'in tasvir edildiii bes tablet bulunurdu Mithridates tanrilaraiYunanca ve Persce olan isimler verdi: Apollo/Mithras Artagnes/Herakles Zeus/Oromasdes Hera/Teleia Helios/Hermes Mithridates tanrilara her iki dilde isim vermesinin sebebi kralliiini oluituran halklarin kendilerini tanrilara yakin hissetmelerini sailamakti Bu tas tabletler stel olarak da bilinir Bu steller sayesinde Kral Mithridates tebaasini sadece onun sayesinde koruma altida olabileceklerine inandirdi Bur temenoslar kralin tanrilarla yaptiii anlaimanin iahitleriydiler Apollo / Mithras, Artagnes / Herakles, Zeus / Oromasdes, Hera / Teleia ve Helios / Hermes'i karsilayan / ev sahipligi yapan Kral Mithridates'in bei steli Loos'un onuncu günü--14 Temmuz-- "Yüce Tanrilarin Tezahürü" günü olarak kabul edildi O gün Kral Mithridates'in taç giydiii gün olarak da seçilmiiti Her yil o gün Kommageneliler köylerinin veya kasabalarinin yakinindaki tapinaklarinda biraraya gelerek kutlamalar yaparlardi Bu kutlu günde Kral Mithridates Nemrud Dagi'nin zirvesinde Kommagene'nin asilzadeleri ve diier önemli iahsiyetleriyle bir araya gelir ve yüzlerce yurttaiinin önünde tanrilarin temsilcilerini kabul ederdi Kral Antiokhus I Theos Kral Mithridates'in oilu Antiokhos ailesinden Yunan ve Pers kültürün kariiimi bir eiitim aldi Annesi Kraliçe Laodike Büyük iskender'in soyundandi, babasi ise Perslerin krallarin krali' dedikleri 1 Darius idi Antiokhos çok genç yastayken babasi onu bir Seleukos prensesi olan isias Philostorgos, Sevgili' ile evlendirdi Bu evlilik tamamen politik bir amaç uiruna plânlanmiiti ve aikla pek ilgisi yoktu Mithridates tahtini ogluna biraktiktan sonra onu gözetmeye devam etti Nemrud Daii'ndaki tapinaii birlikte tasarladilar Tapinak Mithridates'in temellerini attiii tanrilarla yapilan sözlesmenin merkezi olacakti Mithridates'in yaklaiimi, her zaman olduiu gibi pragmatikti Tapinak öylesine etkileyici bir anit olmaliydi ki tebaasi sözleimenin önemini anlamaliydi Nemrud Dagi'nin bölgeye hakim konumu tapinagin ülkenin her yerinden kolaylikla görülmesini sailayacakti Antiokhos ise idealistti Ona göre sözleime yeni bir dine beiik, Nemrud Dagi da onun merkezi olacakti Bu yeni din Nemrud'dan tüm medeni dünyaya yansiyacakti Bir din yaratmanin verdiii güvenle olsa gerek, Antiokhos taç giyiiinin hemen ardindan kendine Theos (Tanri) adini verdi Ve kendince bir efsane oldu Antiokhos babasina çok derin bir saygi duyar ancak annesi Laodike'yi her ieyin üstünde severdi Bir çok yazitta kendisini annesini seven kiii' olarak kaydettirmiitir Annesine tanriça anlamina gelen Thea ismini verdi Nemrud Dagi tanrilarinin heykelleri arasinda annesini kendisiyle birlikte ölümsüzlestirdi Tanri Zeus'un soluna Kommagene Krali, Theos olarak kendisini, Zeus'un saiina da Kommagene'nin Anasi, Thea, olarak annesi Laodike'yi yerleitirdi Sanat Kommagene'nin tamamen kendine özgü bir sanat geleneii vardi Bu gelenek Yunan ve Pers sanatlarinin essiz bir senteziydi Antiokhos sanata destek verdi Meclisinde sanatçilari ve bilginleri toplardi Bunlara karalin arkadailari' anlamina gelen philoi denirdi Kral Mithridates zamaninda sanatta dogu etkisi agir basmaktayken Kral Antiokhos dönemi sanati daha doialci (naturalist) ve daha az stilize (geleneie uygun) bir üslup kazandi Antiokhos Yunan kültürünü tercih etmii ve kendine Yunanlilarin ve Romalilarin dostu' adini vermiiti Daiin zirvesindeki heykeller Kommagene sanatinin ihtiiamini belgeler Orada doiu ve bati tam bir uyumla kaynaiir Bati Terasi'ndaki Antiokhos basinda formu bozabilecek tüm ayrintilardan arindirilmii çok güzel bir örnektir Heykelde süslü bir sakal, taki ya da baika bezemeler yoktur Sade ve dinamik bu eser bugün bile ebedi güzelliiiyle görenleri heyecanlandirir Ticaret Ticaret Kommagene Kralliii için önemli bir gelir kaynaiiydi Romalilar ile Partlar arasinda büyüyen sorunlar dogu ve bati arasindaki ticareti engelliyordu Bu iki süper güç arasinda baiimsiz tek devlet olan Kommagene hem Romalilar hem de Partlarla ticari iliikiler kurmuitu Kommageneli tüccarlar özgürce Partlarin topraklarinda ticaret yapabilyorlardi Çin'den ipek, Hindistan'dan egzotik hayvanlar ve baharatlar dahil pek çok malin ticaretini yapiyorlardi Antiokhos denetimi altinda tuttuiu Toros Siradailari ve Firat Nehri geçitleri sayesinde aiir vergiler topluyordu Zenginliii sayesinde Kommagene sadece bir geçii yeri degil ayni zamanda lüks mallarin tüketildiii bir ülke olmuitu Getirilen mallar baikent Samsat'da Romalilara ve zengin Kommagenelilere satiliyordu Antiokhos devrinde Samsat dogu ile bati arasindaki ticaretin merkezi haline geldi Partlar, Kommageneliler, Romalilar, Yunanlilar ve Araplar orada bir araya geliyorlardi Roma'yla Savai Romalilar bati Anadolu'ya ilk adimlarini atar atmaz Bythinia, Pisidia, Galatia ve Cappadocia gibi Küçük Asya kralliklarini birer birer ele geçirmeye bailadilar Pergamon'dan sonra iÖ 80 dolaylarinda Bythinia ve Pisidia'yi egemenlikleri altina aldilar Ayni siralarda Partlar da Kommagene sinirlarina varmiilardi Romalilar iÖ 70 siralarinda en büyük düimanlari Pontus Kralliii'ni devirdiler Hemen arkasindan da Pontus'un güçlü müttefiki olan Arm kralliiini yiktilar ve fetihlerini tamamlamak için süratle bölgedeki son baiimsiz krallik olan Kommagene'ye yöneldiler Bu küçük ülkenin istilasi bailangiçta hiç de zor görünmüyordu iÖ 69'da Kommagene'nin baskenti Samsat kuiatildi Ancak hiç umulmayan bir iey oldu ve Roma savai makinesi durdu Romali askerler daha önce hiç görmedikleri bir maddeyle bombalaniyorlardi Romali tarihçi Plinius onun vurduiu asker silahiyla beraber yaniyordu' Anlasilan Kommagene diiinda bilinmeyen bu gizli silahin sebep olduiu korku çok büyük olmuitu Samsat düimedi Roma konsülü Lucullus ile Kral Antiokhos özel bir görüime için bir araya geldiler Bu görüimenin kaydi yok ama toplanti sonunda Roma ordusu geri çekildi Kommagene için durum gerginligini korumaya devam ediyordu zira bir yanlarinda sömürgeci savai tutkunu Romalilar diier tarafta güçlü Part ülkesi vardi iÖ 64'de Romalilar istilalarina devam ettiler Seleukos devletinden kalanlar Suriye vilayetine dahil edildi Bu devirde Roma'nin Kommagene Kralliii diiinda Küçük Asya'da egemenliii altina almadiii devlet kalmamiiti Kommagene Seleukos devletinin yikilisindan küçük bir toprak parçasini ülkesine katarak yararlandi Kommagene'nin stratejik konumu Roma'nin doiuya doiru geniilemesinde hayati önem tasimaktaydi Ya burasi da istila edilecek ya da geniilemekten vazgeçilecekti Antiokhos Partlarla iliikisini güçlendirmesi gerektiiini biliyordu Bu amaçla kizi Laodike'yi Part kralina es olarak verdi Bu evlilikten bir erkek çocuk dünyaya geldi, Pakoros O babasinin gözdesi ve tahtinin tek varisiydi Küçük Asya'da savailar sürüyordu IÖ 53 yilinda Partlar Romalilari yenerek Suriye'yi fethettiler Bunu firsat bilen Pontus Kralliii Roma'ya baikaldirma gücünü kendinde buldu Jül Sezar Küçük Asya'a yürüyerek ayaklanmayi bastirdi Sezar'in tarihe geçen "geldim, gördüm, yendim' sözü bu zaferin ardindan söylenmiitir Sezar'in öldürülmesiyle Roma imparatorluiu bölündü Markus Antonius doiuyu Oktavianus batiyi aldi Markus Antonius meclisini, sevgilisi Kleopatra da yaninda olduiu halde, Tarsus'ta kurdu Jül Sezar da Misir kraliçesinin güzelliii karsisinda ezilmiitir iÖ 38'de Markus Antonius Part ordusunu yendi ve veliaht prens Pakoros'u öldürdü Annesi Laodike ve Part Krali olan babasi derin bir aciya düitüler Antiokhos kizi ve damadinin acisini paylasti ve onlara yardim etmek istedi Antiokhos savaitan kaçarak Kommagene'ye siginanlari himayesini altina aldi ve onlari Marcus Antonius'a teslim etmeyi reddetti Savas istemeyen Antiokhos esirlere kariilik, 25 bin ton gümüie eiit olan 1000 talens teklif etti Zenginligiyle ünlü Kommagene'nin tüm altin ve gümüi varliiina göz koyan Markus Antonius siiinmacilara kariilik olarak Kommagene'nin tüm servetini istedi Antiochus'un bu teklifi kabul etmesi söz konusu olamazdi Markus Antonius küçücük bir kralliktan gelen bu cevabi büyük bir hakaret olarak görerek askerlerine derhal Kommagene'yi kuiatmalarini emretti; kendisi Tarsus'ta, meclisinin basinda, kalarak ordusundan gelecek iyi haberleri beklemeyi tercih etti Ancak beklenenin aksine, Samsat kuiatmasi istenildiii gibi gitmiyordu Bunun üzerine gücünü arttirmak isteyen Markus Antonius Tarsus'daki keyifli yaiantisini birakip yanina Judea Krali Herod da olduiu halde ordusunun basina geçti Zaferin yakin olduiuna emindi Belki de iu gerçekleiti: Samsat kuiatmasi boyunca Kommagene askerleri Kommagene'yi çevreleyen alanlarda yoiunlaimayi sürdürdüler Eli silah tutan her Kommageneli krallarinin çairisina sadakat gösterdi Yeterli sayiya ulaitiklarinda Roma ordusunun malzeme kollarina saldiriya bailadilar Kisa bir süre sonra Roma ordusu malzeme sikintisi çekmeye bailadi bunun üzerine Markus Antonius durumun düzeltilmesi için bölgeye kendi süvarisini gönderdi Kommagene konseyinin beklediii hamle de tam buydu Aiir zirhli seçkin Kommagene süvarilerini devreye girdi Kommagene ordusunu askerleri ve atlari kendileri adeta yenilmez kilan siyah çelikten zirlarini kusandilar Sayilari ancak bir kaç yüz kadardi ancak saldirilarina hiç bir düiman dayanamazdi Bu çelik kuvvet ordunun gözbebeiiydi Kommagene atlilari sabah sisinde Roma süvarilerini bekliyorlar Atlar sinirli sinirli topraii eseliyor Aniden yürek titreten bir trompet sesi sisi yirtiyor Bu iiaretle Kommagene süvarileri harekete geçiyor iaikinlik içindeki Roma ordusu için artik çok geç ilk saldiriya karsi koyabilmek için Roma süvarileri saflarini çekiliyorlar Trompet sesleri ikinci kez duyulduiunda Kommageneli süvariler koiuya geçiyorlar iimiek gibi ilerleyen atlarin altinda yer titriyor Aiir zirhli atlilar hafif kuiamli Roma süvarilerinin üzerine saldiriyorlar Romalilar oyuncak askerler gibi yikiliyorlar Soiuk kanli ve yüksek disiplinli Roma süvarileri çabucak toparlaniyor ve sayica olan üstünlüklerine de güvenerek bu küçük çelik gücü çember içine almaya çaliiiyorlar Ve yine trompet sesleri Kommagene süvarilerinin iki yanindan bir kartalin kanatlarini andirircasina çikiveren okçu birliii Roma süvarilerine ok yaidirmaya bailiyor Hafif kuiamli süvariler çelik ok yaimuru altinda çaresizler ve pek çoiu yaralaniyor Aiir zirhli Kommagene atlilari Romalilari okçularin önüne doiru sürüyorlar Okçular müthii bir hizla ok yaidirmaya devam ediyorlar Romalilar önce akillarini sonra da hayatlari kaybediyorlar Günün sonunda Markus Antonius süvari birliiini yitirmiitir Bir yanda Samsat surlari diger yanda Kommagene süvarileri olmak üzere Romalilar artik kuiatan deiil kuiatilmii olandir Böylece Markus Antonius Samsat kuiatmasindan vazgeçmek zorunda kalir Ortaii Herod savasin sonunu beklemeden kralliii Judea'ya döner Markus Antonius çaresiz geri çekilir Antiokhos durumu yumuiatmak için Markus Antonius'a 300 talens verir Sadakasizliktan nefret eden Antiokhos verdiii para kariiliiinda Markus Antonius'dan kendisine bir vatan hainini teslim etmesini sart koiar Kommagene'nin Sonu Bu olaylardan kisa bir süre sonra ölen Antiokhos Nemrud tapinaiina, tahminen babasinin yanina, gömüldü Antiokhos'tan sonra tahta oglu 2 Mithridates geçti Kommagene Roma imparatorlugu'na denk deiildir artik Mithridates'in yönetimindeki Kommagene Suriye'nin önce uydusu sonrada eyaleti haline gelir Romalilara karsi verilen savaita oilunu kaybeden Part Krali'nin acisi o kadar derindir ki kendi arzusuyla tahtindan feragat eder Veliaht prensin dedesi Antiokhos'un Kommagene'yi riske atarak kralliiina siiinan Part askerlerini korumasi da babanin üzüntüsünü hafifletmemiitir Part Kralinin yerine oiullarindan biri geçer Bu acimasiz bir hükümdardi ve tahtini tehlikeye atacaiina inandiii, Laodike ve onun çocuklari dahil, kimseyi öldürtmekten kaçinmaz 2 Mithridates kiz kardeiini Kommagene topraklarindaki Karakui mezar tepesine gömer Laodike'nin kabrine üzerinde ëo tüm kadinlarin en güzeliydi' yazan çok güzel bir tas yazit koyar Mithridates Karakui'u Kahta Çayi'nin kiyisinda yaptirmiitir Annesi Isias ve diier bir kiz kardeii Antiochis ve onu kizi Aka da orada yatmaktadirlar Mithridates yazlik malikanesinin terasindan derin çaya inen bai döndürücü vadiyi ve Karakui'u seyreder böylelikle ölümlerinden sonra da sevdiklerini yaninda hissedebilirdi Kiskanç kardei 2 Antiokhos 2 Mithridates'i tahttan indirmek istiyordu Bu nedenle Roma senatosu 2 Antiokhos'u ölüm cezasina çarptirdi iÖ 29'da Roma'da idam edildi Kommagene son olarak, kisa bir süre için, Kral 4 Antiokhos devrinde baiimsiz kalmiitir 4 Antiokhos IS 71'de Roma ordusuna yenildi Kommagene'nin aiir zirhli ünlü süvarileri ve muhteiem okçulari "cohortes Comagenorum" adi altinda Roma ordusuna dahil edilmek suretiyle küçük Kommagene ordusu lâivedildi Gelecekte çikabilecek isyanlara önlem olarak Kommagene Kralliii'nin yüceliiini hatirlatan binalar ve heykeller yerle bir edildi Kutsal Nemrud Daii'ndaki tapinak yikildi Kommagene devrinin kapaniiiyla Nemrud sadece dai rüzgarlarinin ve yolunu kaybeden çobanlarin ziyaretleriyle irkileceii uzun uykusuna daldi |
|