Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul'un Fethi Hakkında Yazı - İstanbul'un Fethini Anlatan Yazı
İstanbul'un Fethi Hakkında Yazı - İstanbul'un Fethini Anlatan Yazı
İstanbul'un Fethi Hakkında Yazı - İstanbul'un Fethini Anlatan Yazı
İstanbul'un Fethi ile ilgili Yazılar ,İstanbul'un Fethi Hakkında Yazı,İstanbul'un Fethi Hakkında Bilgi,İstanbul'un Fethi İle İlgili Herşey

İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453'te, şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusunun, şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis (Constantinople) şehrini Sultan II Mehmed Han'ın komutanlığında fethetmesidir
Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, henüz 21 yaşında olan Sultan II Mehmed, fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır Tarihteki en önemli devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiştir
İstanbul Fetih edildikten sonra Orta Çağ kapanmış ve 1789 Fransız ihtilali'ne kadar sürecek olan Yeni Çağ başlamıştır
Tarih: 2 Nisan - 29 Mayıs 1453
Yer: İstanbul (Bizans dönemi ismi: Constantinople)
Sonuç: Osmanlı'lar İstanbul'u ele geçirdi, Bizans İmparatorluğu yıkıldı II Mehmed, Fatih (fetheden) ilan edildi
Bizans İmparatorluğu kumandanı: XI Konstantin
Osmanlı kumandanı: Fatih Sultan Mehmed (İkinci Mehmet)
Arif Nihat Asya'nın Fetih Marşı
Milliyetçi kişiliği ile tanınan Arif Nihat Asya'nın yazdığı bu şiir, Yıldırım Gürses tarafından bestelenmiştir
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! 
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden   
Senin de destanını okuyalım ezberden  
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden  
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın  
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! 
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini  
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! 
Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır
Haydi artık uyuyan destanını uyandır! 
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın! 
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin  Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan   
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! 
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın  
Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! 
Önceki Fetih Denemeleri
Karadeniz ve Akdeniz'i birbirine bağlayan deniz yolu üzerinde kurulu olan İstanbul, günümüzde olduğu gibi o zamanlar da oldukça önemli bir şehirdi 1453 yılına kadar farklı zamanlarda, Avarlar, Araplar, Avrupalılar ve Osmanlılar tarafından defalarca kuşatılmış, fakat gerek Bizans'ın sahip olduğu Rum ateşi (grejuva), gerekse şehrin o zamanlar için aşılamaz olarak görülen surları, bu fetih hareketlerini başarısız kılmıştı
Sayıları 29 olan kuşatmalar sırayla şunlardır:
--M Ö 340 Makedonya Kralı Phillippe
--M Ö 194 Roma İmparatoru Septim Severus (Başarılı olmuştur Şehir artık Romalılara bağlanmıştır )
--M S 616 İran Hükümdarı Keyhüsrev
--M S 626 İranlılar ve Avar Türkleri ortak
--M S 665 Emevi Halifesi Muaviye
--M S 667 Emevi Halifesi Muaviye
--M S 672 Emevi Halifesi Muaviye
--M S 712 Emevi Halifesi I Velid
--M S 722 Emevi Halifesi I Velid (Yalnızca Galata Limanı alınmış,Arap Camii inşa edilmiştir )
--M S 782 Abbasiler (Kent haraca bağlanmıştır )
--M S 854 Abbasi Halifesi Mütevekkil
--M S 864 Ruslar
--M S 869 Abbasi Halifesi Mütevekkil
--M S 936 Ruslar
--M S 959 Macarlar
--M S 970 Abbasiler (Kent haraca bağlanmıştır )
--M S 1203 Latinler (Latinler İstanbul'u 1261'e kadar ellerinde tuttular )
--M S 1302 Venedikliler
--M S 1348 Cenovalılar
--M S 1391-1396 Osmanlı Padişahı I Bayazid (Şehir İstanbul'da bir Türk Mahallesi kurulması isteğine karşı çıkılması üzerine ablukaya alınmıştır )
--M S 1412 Osmanlı Şehzadesi Musa Çelebi
--M S 1422 Osmanlı Padişahı II Murat
--M S 1437 Cenovalılar
--M S 1453 Osmanlı Padişahı II Mehmed (Başarılı olmuştur Sonrasında şehir Türklerin hakimiyeti haline girmiştir )
Bunun yanında Atilla'nın, Vikinglerin, Bulgarın ve Gotların da kuşatma yaptığı bazı kaynaklarda geçer ama tarihleri bilinmemektedir
Yanında herhangi bir açıklama yapılmayan kuşatmalar başarısız kuşatmalardır
Kuşatma hazırlıkları
Sultan II Mehmed, İstanbul'un fethine karar verdiğinde o zamanki başkent Edirne'de, İstanbul'un aşılamaz olarak bilinen surlarını yerle bir edebilmek için o güne kadar görülmemiş büyüklükteki, şahi olarak bilinen topları döktürmüştü II: Mehmed ayrıca, hazırlanmakta olan bu topların yanısıra, Bizans'a denizden gelebilecek yardımları engellemek için Yıldırım Bayezid tarafından inşa edilmiş olan Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli Hisarı'nı (Boğazkesen Hisarı) yaptırdı
Yapılan hazırlıkların kendisine yönelik olduğunu anlayan Bizans İmparatoru Konstantin, Sultan II Mehmed'i hediyelerle vazgeçirmeye çalışırken, bir yandan da Avrupa devletlerine elçiler yollayarak onları durumdan haberdar ediyor ve yardım istiyordu Ancak 1054 yılında Hıristiyanlığın Katolik Kilisesi ve Ortodoks Kilisesi olarak ikiye ayrılması sebebiyle, Papa V Nikola Bizans'ı desteklemeyi pek düşünmüyordu Bazı İtalyan şehir devletleri askeri birliklerini Bizans'a yardımcı olmak amacıyla İstanbul'a yollasa da, Avrupa'nın büyük devletleri Bizans'ı desteklememe kararı almışlardı Yardımlarla birlikte Bizans ordusu, 2 000'i paralı olmak üzere 9 000 askerden oluşuyordu Şehri savunan duvarlar, 22,5 km yi bulan uzunluklarıyla dönemin en güçlü surları olarak biliniyordu
Sultan II Mehmed, 20 000 yeniçerinin de dahil olduğu 100 000 kişilik bir kuvveti yönetiyordu Rumeli Hisarı'nı inşa ettirmenin yanısıra bir de donanma kurdurmuştu Ordusunu İstanbul civarında toplamış; bu arada, yardım göndermelerini önlemek amacıyla bazı Balkan devletlerine ordular göndererek, gelebilecek yardımları önleme, yardım yollamayı düşünenlere ise gözdağı verme yoluna gitmiştir Durumun giderek ümitsizleştiğini gören Bizans İmparatoru, surların önüne geniş hendekler açtırmış, Haliç'in güvenliğini sağlamak amacıyla da girişine zincir çektirmişti
Kuşatma
Ordusu ile İstanbul'un önünde bulunan Sultan II Mehmed, Bizans İmparatoru'na elçi göndererek teslim olması çağrısında bulunmuş, ancak reddedilmişti Bunun üzerine tarihteki en son İstanbul kuşatması başladı
Kuşatma, Türk topçusunun, surları top ateşine tutmasıyla başladı Bizans ordusu ise, surlarda açılan gedikleri kapatmaya çalışıyordu Osmanlı, donanması ile de Haliç'i zorluyor fakat zinciri aşamadıkları için gemiler Haliç'e giremiyordu Günlerdir süren kuşatmanın henüz başarı getirememiş olması ve Ceneviz donanmasından gelen yardımın Boğaz'ı geçerek Haliç'e girmesi Sultan II Mehmed'i sinirlendirmiş ve atını boğazın sularına sürerek donanmasına emirler yağdırmış, komutanlarına da, saldırı için orduyu hazırlamalarını emretmişti
Saldırı hazırlıkları
Sultan II Mehmed, Theodosius Surları'na ve şehrin su ile çevrili olmayan tek bölgesini batıdan gelebilecek saldırılardan koruyan hendeklere saldırmayı tasarladı Ordu 2 Nisan 1453'te şehrin doğusuna yerleşti Toplar haftalarca surları dövdü fakat yeterli gedik açamadı Topların yeniden doldurulmaları zaman aldığı için, her atıştan sonra Bizanslılar hasarın çoğunu tamir edebiliyorlardı
Daha sonra, yeraltı tünelleri yapıp surların altını kazarak yarma yolunu denediler Kazıcıların çoğu, Sırp Despot'u tarafından Nvo Brdo'dan gönderilen Sırplardı ve Zağnos Paşa'nın emri altındaydılar Lakin Bizanslılar, Johannes Grant adında, Alman olduğu söylense de muhtemelen İskoç olan bir mühendisi görevlendirdiler Johannes karşı tüneller kazdırdı ve Bizans birlikleri tünellere girip Osmanlı işçileri öldürdüler Diğer tüneller de suyla dolduruldu Son olarak Bizanslılar önemli bir mühendisi esir alıp işkence yaparak, sonradan yıkılan tünellerin hepsinin yerini öğrendiler
Sultan II Mehmed, şehrin ödemeyeceğini bildiği çok büyük vergi karşılığında ablukayı kaldırmayı önerdi Bu da geri çevrilince, Bizanslı askerlerin kendi birlikleri tükenmeden önce bitkin düşeceğini bilerek saf güçle duvarları alt etmeyi tasarladı
Nihai saldırı
29 Mayıs sabahı saldırı başladı Hücumun ilk dalgasını, mümkün olabildiği kadar çok Bizans askerini öldürmeye niyetli acemi askerler olan azaplar oluşturuyordu Ayrıca Haliç'ten de baskı uygulayabilmek için gece yağlı kütükler üzerinde karadan Haliç'e taşınan gemiler, o sabah Bizans askerlerine kötü bir sürpriz olmuştu Anadolululardan oluşan ikinci dalga, şehrin kuzeydoğusundaki, topla kısmen hasar almış Blachernae Surları'nın (okunuşu: blakernai ) bir bölümüne odaklanmıştı Uzun süren bu çarpışmalar sonucunda Ulubatlı Hasan adındaki bir yeniçeri, aldığı kırk ok darbesine1 rağmen hayatta kalarak Osmanlı sancağını dikmiş, bununla ateşlenen Osmanlı ordusu 29 Mayıs 1453'te İstanbul'un surlarını aşmıştı
Ancak savaş henüz bitmemişti Hayatta kalan Bizans askerleri, Osmanlı askerleriyle sokak aralarında çarpışıyorlardı Kısa süren bu çatışmalardan sonra Bizans ordusu yenilmiş ve Sultan II Mehmed önderliğindeki Osmanlı ordusu İstanbul'a tamamen hâkim olmuştu
Fethin iç sonuçları
O zamana kadar sadece bir devlet olan Osmanlı, artık bir İmparatorluk haline gelmişti
Anadolu ve Balkanlar arasındaki geçişlerde bir engel olan Bizans yıkılmış, arada engel kalmamıştı
Birçok kere Osmanlı şehzadelerini ve Avrupa ülkelerini kışkırtan Bizans artık bunu yapamayacaktı
Müslüman dünyasında Osmanlı Devleti daha saygın bir hale gelmişti
Müslümanların peygamberi Hz Muhammed'in hadis-i şerifindeki o kumandan, Fatih Sultan Mehmed olmuş ve peygamberinin övgüsünü almıştı
Fethin dış sonuçları
Avrupa ve Balkan devletlerinin Osmanlı'yı Balkanlar'dan atma çabaları sonuçsuz kalmıştı
İstanbul'dan İtalya'ya kaçan sanatkârlar ve bilim adamları, rönesans ve reform hareketlerini hızlandırmışlardı
Dünyanın en büyük imparatorluklarından olan Doğu Roma İmparatorluğu tamamen yok olmuştu
Orta Çağ kapanıp Yeni Çağ başlamıştı
Ticaret yollarının birer birer Türklerin eline geçmesi Avrupalıları yeni ticaret yolları bulmaya zorladı ve coğrafi keşifler ortaya çıktı
Bu fetih bir nevî Avrupa'nın (İngiltere'nin) Amerika kıtasını keşfinin yolunu açmıştır Zirâ bu keşifle ticaret yolları kapanan Avrupalılar başka yollar bulmak zorundaydılar Bu keşif buna bir vesile olmuştur
|