|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
bilgiler, dünya, hakkında, ikinci, ilişkileri, savaşı, sırasında, türksovyet |
![]() |
İkinci Dünya Savaşı Sırasında Türk-Sovyet İlişkileri Hakkında Bilgiler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İkinci Dünya Savaşı Sırasında Türk-Sovyet İlişkileri Hakkında Bilgilerİkinci Dünya Savaşı sırasında Türk-Sovyet ilişkileri hakkında bilgiler İkinci Dünya Savaşı sırasında Türk-Sovyet ilişkileri hakkında bilgiler ÖZET Bu çalışmada, İkinci Dünya Savaşı sırasında Türk-Sovyet ilişkileri hakkında bilgiler verilmektedir ![]() Türk-Rus ilişkilerinde, Çarlık döneminden itibaren Rusya’nın takip ettiği politika Boğazları ele geçirmek olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çalışmamızda Cumhuriyet Arşivi vesikaları, gazeteler, Dışişleri Bakanlığı yayınları, hatırat ve tetkik eserlerden faydalanılarak konu aydınlatılmaya çalışılmıştır ![]() Anahtar Kelimeler Türkiye, Sovyet Rusya, İkinci Dünya Savaşı, İngiltere, Fransa ![]() TURKISH-RUSSIAN AFFAIRS DURING THE SECOND WORLD WAR ABSTRACT This study explorers the relations between Turk and Soviet in the period of World War II ![]() Russian politica on the relations between Turk and Soviet has consisted of planing to occupy The Bosporus and The Dardanelles since The Dynasty of Russian Czardom ![]() ![]() ![]() ![]() In this study was used Republic records, newspapers, the documents of Foreign Minister, memoirs, books and articles ![]() Key Words Turkey, Soviet Russia, World War II, England, France ![]() Giriş Türk Rus ilişkileri 1683 Viyana bozgunundan sonra Osmanlı aleyhine olmaya başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Rusya Karadeniz sahillerine ulaşmış ve Ortodoks tebayı himaye bahanesi ile Osmanlı Devleti’nin iç işlerine müdahale etme imkânı elde etmiştir ![]() XIX ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birinci Dünya Savaşı başlarında Osmanlı Devleti’nin tarafsız politikasına İtilâf Devletleri özellikle Rusya büyük önem vermiştir ![]() ![]() ![]() Yardım alamayan Rusya’nın siyasî sosyal ve ekonomik sistemi 1917 ihtilâli ile yıkılmıştır ![]() ![]() ![]() Millî Mücadele döneminde TBMM’nin açılışından sonra yeni Türk Devleti ile Sovyetler Birliği arasında direk ikili ilişkiler başlamıştır3 ![]() ![]() Türk Bağımsızlık Savaşı başarıya ulaşınca İtilâf Devletleri ile Türkiye arasında Lozan Antlaşması imzalanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 17 Aralık 1925 Yılında Türkiye ile Rusya arasında yapılan Saldırmazlık ve Tarafsızlık Antlaşması ile iki ülke arasındaki ilişkiler 1933 yılına kadar dostane bir şekilde sürmüştür6 ![]() ![]() Dünyada meydana gelen askerî ve siyasî gelişmeler üzerine Türkiye’nin başvurusu ile Boğazlar meselesi yeniden görüşülmüş ve 20 Temmuz 1936 tarihinde Montreux Boğazlar Sözleşmesi imzalanmıştır8 ![]() ![]() İtalya’nın Akdeniz’de yarattığı tehdit, Habeşistan’ı işgali, Mussoli’nin Asya’yı hedef alan emperyalist emelleri Türkiye’nin İngiltere ile olan ilişkilerini iyi tutmaya yöneltmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Almanya’nın Polonya üzerindeki baskısının artması, Almanya ve İtalya’nın Balkanlardaki faaliyetlerini yakından takip eden Türkiye’nin İngiltere ve Fransa ile müzakerelere başlamasına neden olmuştur12 ![]() Türk-İngiliz-Fransız Deklarasyonu ve Sovyetler Birliği’nin Tutumu İtalya’nın 1939 yılı Nisan ayında Arnavutluk’u işgali Türkiye’yi endişelendirmiştir ![]() ![]() ![]() Bu sırada Türkiye’nin endişelendiğini gören Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Von Papen Türkiye’nin İngiltere ile olan müzakerelerinin bir ittifaka varmasına engel olmak ve Türkiye’nin tarafsızlığını sağlamak amacıyla hemen harekete geçmiştir ![]() ![]() Bu arada Sovyet Dışişleri Bakanı Yardımcısı Potemkin Ankara’ya gelmiş ve Türkiye tarafından iyi karşılanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hatay sorununun çözülmesinden sonra Fransa ile de aynı şekilde bir deklarasyon 23 Haziran 1939 tarihinde yapılmıştır ![]() Sovyetler Birliği Türk-İngiliz deklarasyonunu iyi karşılamış ve basınında bu ittifakı öven yazılar yayınlamışlardır15 ![]() Almanya ve İtalya ise deklarasyona karşı tepki göstermişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sovyetler Birliği ve Almanya’nın Türkiye’yi Kendi Taraflarına Çekme Çabaları Türkiye savaş sırasında yayılmacı bir politika izlemediği halde kendisi yayılmacı politikaların hedefi olmuştur ![]() ![]() ![]() İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasından Rusya’nın savaşa girdiği 22 Haziran 1941 tarihine kadar Türkiye ve Rusya ilişkileri açısından iki önemli konu vardır ![]() ![]() ![]() Bu sırada Sovyetler Birliği ile İngiltere ve Fransa arasında da görüşmeler yapılmaktaydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki görüş ayrılıklarına rağmen Türkiye Sovyetler Birliği’nin Barış Cephesine katılacağına inanmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Sovyetler Birliği’nin 23 Ağustos 1939 tarihinde Almanya ile bir Saldırmazlık Paktı imzalaması ile Türkiye’nin Sovyetler Birliği’nin de katılacağı ümidi ile katıldığı “Barış Cephesi”nde Türkiye iki Batılı devlet ile yalnız kalmıştır22 ![]() Almanya ve Sovyetler Birliği arasındaki bu paktın imzalanmasından hemen sonra savaş başlamıştır ![]() ![]() Bu gelişmeler sırasında Sovyetler Birliği’nin daveti üzerine bir dostluk antlaşması yapmak üzere Türk Dışişleri Bakanı Şükrü Saraçoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Cevat Açıkalın ve Siyasî İşler Genel Müdürü Feridun Cemal Erkin’in içinde bulunduğu bir heyet 22 Eylül 1939’da Sovyetler Birliği’ne hareket etmiş ve 25 Eylül 1939’da Moskova’ya ulaşmıştır23 ![]() Bu sırada Türkiye’nin amacı İngiliz ve Rus dostluklarını bağdaştırmaktı ![]() ![]() ![]() ![]() Türk Heyeti 26 Eylül 1939 tarihinde Sovyet Rusya Dışişleri Bakanı Molotov ile görüşmelere başlamıştır25 ![]() ![]() ![]() Bu görüşmeler sırasında Alman Dışişleri Bakanı Von Ribbentrop da Moskova’ya gelince Türk-Sovyet görüşmelerine Almanya’nın etkisi de olmaya başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sovyetler Birliği Almanya’nın da etkisiyle Türkiye’ye eski şartları da içerisine alan bir antlaşma teklifi sunmuştur ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() Görüldüğü gibi bu önerilerle “boğazların ortak savunulması için bir paktın kurulması, Türkiye ile imzalanacak antlaşmanın Sovyetler Birliği’ni hiçbir şekilde Almanya ile silâhlı bir çatışmaya sürüklenmeyeceğini öngören Almanya lehine bir kaydın antlaşma metnine konulması, Montreux Sözleşmeleriyle Karadeniz’de kıyısı olmayan devletlerin savaş gemilerine boğazların kapatılması, Sovyetler’in Baserabya’yı ve Bulgaristan’da Dobruca’yı ellerine geçirmeleri karşısında Türkiye’nin tarafsız kalması” istenmekteydi ![]() Sovyetler Birliği’nin bu tür istekleri Türkiye’nin güvenliğini ve bağımsızlığını ilgilendiren hususlardı ![]() ![]() ![]() Bu görüşmeler Türk-Sovyet ilişkilerinde bir dönüm noktası olmuştur ![]() ![]() Moskova’da yapılan görüşmelerden sonra Türkiye Sovyetler Birliği’nin Türkiye’ye yönelik politikasında büyük endişe duymaya başlamıştır ![]() ![]() Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 1 Kasım 1939 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 6 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türk-İngiliz-Fransız İttifakı ve Rusya’nın Tutumu Şükrü Saraçoğlu’nun Moskova ziyareti ve sonucunda herhangi bir antlaşma yapılmaması üzerine Ankara’da 19 Ekim 1939’da Türk-İngiliz-Fransız İttifakı imzalanmıştır ![]() 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Türkiye’nin böyle bir ihtirazı kaydın antlaşmaya konmasını istemesinin nedeni Sovyetler Birliği ile ilişkilerini bozmak istememesiydi34 ![]() 5 ![]() ![]() 6 ![]() ![]() İttifakın imzalanmasından bir gün sonra 20 Ekim 1939 tarihinde Ankara’da İngiltere, Fransa ve Türkiye arasındaki ittifaka ek olarak iktisadî ve malî anlaşmalar da imzalandı ![]() ![]() ![]() Türkiye bu ittifak antlaşmasıyla İngiltere ve Fransa’nın yardım ve desteğini sağlamış, aynı zamanda Sovyetler Birliği ile bir savaşa sürüklenmek istemediğini göstermekle birlikte ondan ayrılarak Batılı devletlere yaklaşmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye izlediği bu politika ile İtalya ve Almanya saldırısına ve Sovyetler Birliği tehlikesine karşı İngiltere ve Fransa’nın yardımını sağlayarak bir denge politikası izlemiştir ![]() ![]() Türk-İngiliz-Fransız İttifakı Sonrası Türkiye Sovyetler Birliği İlişkileri 21 Ekim 1939’da İzvestia Gazetesi “İngiliz ve Fransızların Türk-Rus dostluğunu kullanarak, Rusya ile Almanya’nın arasını açmaya çalıştıklarını, barış politikasına bağlı Rusya’nın bu oyuna gelmediğini, Türkiye’nin ise bir harbe doğru sürüklenmeye başladığını yazmıştır38 ![]() Bu sırada Londra basını Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında bir savaşın çıkmak üzere olduğu yönünde bir takım iddialarda bulunmaya başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 31 Ekim 1939 tarihinde ise Rusya Yüksek Şurasında konuşan Molotof “Türkiye temkinli tarafsızlık politikasını bir yana iterek Avrupa savaş yörüngesine girdi ![]() ![]() ![]() Ancak Rusya’nın bu tarafsızlık politikası 22 Haziran 1941 tarihinde Almanya’nın saldırısına uğramasına kadar sürmüştür ![]() ![]() ![]() Almanya Yayılmacılığı Karşısında Sovyetler Birliği ve İngiltere’nin Türkiye’yi Kendi Taraflarına Çekme Çabaları Almanya 1940 yılı yazından itibaren Türkiye’yi kendi safına çekmek amacıyla yoğun bir propaganda faaliyeti içerisine girmiştir ![]() ![]() ![]() Stalin 1 Temmuz 1940’da Moskova’daki İngiliz Büyükelçisi Sir Stafford Cripps’den Türk-Sovyet ilişkilerini iyileştirilmesi konusunda İngiltere’nin yardımını istemiştir ![]() ![]() ![]() İngiltere bu konuda Türkiye’nin nabzını yoklamış, Türkiye ise Sovyetlerle ilişkilere büyük önem verdiklerini ancak Türkiye tam bağımsızlık ve emniyet endişelerini tamamen hesaba katmayan bir uzlaşmayı kabule kesinlikle taraftar olmadıklarını İngiliz Sefirine bildirmiştir43 ![]() Almanya 3 Temmuz 1940 tarihinde Fransa’nın Bakü petrollerini bombalama hareketi hususunda Türkiye ile görüştüğü yolunda bazı gizli belgeleri açıklaması Türk Sovyet ilişkilerini zor bir duruma sokmuştur ![]() Gerçekte Türkiye’nin bu eyleme destek vereceğine dair açık bir kanıt olmamasına rağmen Sovyetler Birliği ile Türkiye’nin arası açılmıştır ![]() ![]() 1940 Yılı Ekim ayında İtalya Yunanistan’a saldırırken Almanya da aynı yıl içerisinde Macaristan ve Romanya’yı işgal etmiştir45 ![]() Sovyetler Birliği de Balkanlar vasıtasıyla boğazlara ulaşmak için bir takım faaliyetler içerisine girmiştir ![]() “Sovyet Rusya, Bulgaristan yolu ile Boğazlara ulaşmak istiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Balkanlarda Alman tehlikesinin artması ile birlikte İngiltere Ocak 1941 tarihinden itibaren Türkiye’nin Almanya’ya savaş ilân ederek savaşta yer alması için baskıda bulunmaya başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Sovyetler Birliği de bu sırada Türkiye’nin Müttefikler safında savaşa girmesi için baskıda bulunmuştur ![]() ![]() 1940 yılı sonlarında ve 1941 yılı ilk aylarında Almanya Balkanlarda yayılma hareketine girişmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Almanya’nın Balkanlardaki yayılmacılığı İngiltere ve Türkiye’yi endişelendirdiği gibi Sovyetler Birliği’ni de endişelendirmeye başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye dünyada gerginliğin artmaya başlaması üzerine topraklarımıza yönelebilecek herhangi bir saldırıyı önlemek amacıyla batıda Edirne-Kırklareli arasını kapsayan “Çakmak Müdafaa Hattı”nı kurarken, doğuda da Kars’tan Zevin’e kadar olan hatta, “Erzurum Müdafaa Hattı”nı güçlendirmeye başlamıştır ![]() ![]() Almanya bu sırada Türkiye üzerinden Orta Doğu petrollerine uzanmak istiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye, Almanya ile yaptığı bu antlaşma ile iki blokla da iyi ilişkiler kurmasının yanı sıra tarafsızlığını da devam ettirmiştir ![]() 1 Mart 1941’de Bulgaristan’ın Mihver’e katılması, Sovyetler Birliği’nin Türkiye’ye daha çok yaklaşmasına sebep olmuştur ![]() ![]() Türkiye’nin tarafsız olması Almanya’ya Kafkasya ve Süveyş Kanalı yönündeki istila yollarını kapattığı gibi Boğazların kapanması ve Sovyet Rusya’ya bu yoldan Müttefiklerin yardımının da gitmemesi demekti ![]() ![]() Almanya Türkiye ile antlaşma yapıp güneydoğu cephesini sağlama aldıktan sonra 22 Haziran 1941’de Sovyetler Birliği’ne savaş açmıştır ![]() ![]() ![]() Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti Bakanlar Kurulu, Almanya-Sovyetler Birliği harbi nedeniyle ortaya çıkan bu durum karşısında 22 Haziran 1941 tarihinde tarafsız olduğunu ilân etmiştir60 ![]() İsviçre’de çıkan Basler Nachricten Gazetesinin 10 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üçler Konferansı 30 Ağustos 1941 tarihinde Moskova’da İngiliz ve Amerika murahhaslarının katılımı ile Molotof’un başkanlığı altında başlamıştır ![]() ![]() Türkiye’nin kazandığı önemi İngiltere Başbakanı Churchill şöyle ifade etmiştir: “Türkiye’nin tutumu hem İngiltere hem de Sovyetler Birliği için gittikçe önem kazanmaktadır…” İngiltere ve Sovyetler Birliği arasında yakınlaşma meydana gelerek, İngiliz Dışişleri Bakanı Anthony Eden Moskova’da Sovyetler Birliği lideri Stalin ile görüşmüştür ![]() “…Türkiye’nin, Ege’de Yunanistan için önemli adalarla ilgili bazı ayarlamalar dışında, Oniki Ada’yı almasını telkin etti ![]() Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Haydar Aktay’ın Şubat 1942’de Ankara’ya çektiği telgrafa göre, Stalin’in ısrarı sonucunda bu öneriler İngiliz Dışişleri Bakanı Eden tarafından kabul edilmiştir ![]() ![]() Sovyetler Birliği Büyükelçisi Türkiye Dışişleri Bakanı’na Türkiye’nin dürüst tutumundan dolayı çok memnun olan Sovyet Hükûmeti’nin Türkiye’ye Oniki Ada’yı ve Rusçuk’a kadar Bulgar topraklarını vermek suretiyle tarafsızlık politikasından dolayı ödüllendirilmesi gerektiğini İngilizlere bildirdiklerini dile getirmiştir ![]() Ancak Türkiye’ye karşı yapılan bu tür toprak verilmesi önerilerinin Türkiye’nin tarafsızlık politikasını bozacağından dolayı Türkiye bu tür önerileri nazik bir şekilde kabul etmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 24 Şubat 1942’de Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi Von Papen’e yapılan suikast teşebbüsünün Rus ajanları tarafından tertiplendiğinin anlaşılması ve bu konunun mahkemeye intikal ederek iki Sovyet ajanının mahkum edilmesi ilişkileri daha çok gerginleştirmiş ve Sovyetler Birliği Türkiye’ye baskı yapmaya başlamıştır64 ![]() Almanya’nın Stalingrad ve Alameyin muharebelerindeki yenilgilerinden sonra Türkiye’ye karşı olan Rus tehlikesi artmaya başlamıştır ![]() ![]() Bu arada Türkiye, 1942 yılı yaz aylarında, Kafkasya üzerinden gelebilecek bir Rus tehlikesine karşı Trakya’dan 26 tümen askerî Sovyetler Birliği sınırına kaydırmıştır ![]() Savaş boyunca Türkiye’nin Sovyetler Birliği’nden duyduğu endişe hiçbir zaman kaybolmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() 1942 Yılı Kasım ayından itibaren Sovyetler Birliği Alman ilerleyişini Stalingrad’da durdurarak avantajlı bir duruma geçince Türkiye’ye karşı eski düşmanlık politikasını tekrar uygulamaya koymuştur ![]() ![]() Türkiye’nin tarafsızlık politikasını devam ettirmesi artık Müttefiklerin işine gelmemekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1943 Yılı başlarına gelindiğinde Müttefikler, Kuzey Afrika’ya çıkartma yapmış, Sovyetler Birliği Stalingrad ve çevresindeki askerî taarruzlarını arttırmıştır70 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 14-24 Ocak 1943 tarihleri arasında yapılan73 Kazablanka Konferansı’nda Roosevelt-Churchill buluşarak, Mihverin kayıtsız ve şartsız teslimine kadar taarruza devam kararı alıp, 1943 yılı içerisinde yapılacak taarruz plânları hazırlanmıştır ![]() ![]() Bu sırada yine de savaşı kimin kazanacağı belli değildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Churchill, Adana Konferansı’ndan sonra Stalin’e gönderdiği yazıda şu hususları dile getirmiştir: “…Tabiatıyla Sovyet Rusya’nın büyük kuvveti karşısında büyük endişeleri vardır ![]() ![]() Stalin ise bu yazıya verdiği cevapta, kendilerinin Türkiye’ye yanaşması yerine Türkiye’nin kendilerine yaklaşmak zorunda olduğu yönündeki görüşlerini şöyle dile getirmiştir: “Türkiye’nin uluslararası durumu çok nazik olmakta devam ediyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adana görüşmeleri sırasında Türkiye’nin kuşkularını İngiltere’ye anlatması ve ikna etmesi üzerine Sovyetler Birliği tepki göstererek, Türk ordusunun takviyesinin Almanya’ya karşı yapılan savaşla bir ilgisinin olmadığını dile getirmiştir82 ![]() Adana Konferansı’ndan sonra İngiltere’nin isteği doğrultusunda Türk-Rus yakınlaşma görüşmelerine Moskova’da Şubat 1943’te başlanmıştır ![]() ![]() ![]() Türkiye Boğazlarla ilgili olarak Montreux Sözleşmesi’ne harfiyen uyulmasında ısrar etmiştir ![]() ![]() Başbakan Şükrü Saracoğlu Mecliste yaptığı konuşmada da tarafsızlık politikasını sürdürecekleri yönünde görüşlerini dile getirmiştir ![]() ![]() 18 Nisan 1943 günü Dışişleri Bakanı Numan Menemencioğlu, hükûmet adına Mihver grubu ve tarafsız devletler temsilcilerine 400 kişilik bir yemek vermiştir ![]() ![]() Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 9 Haziran 1943 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi büyük kurultayında yaptığı konuşmada tarafsızlık politikasını teyit etmesi tüm dünyada memnuniyetle karşılanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 19 Ekim ve 2 Kasım 1943 tarihleri arasında Sovyet, ABD ve İngiliz Dışişleri Bakanları Moskova’da toplanarak bir takım görüşmelerde bulunmuşlardır ![]() “1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() Moskova Konferansı’nda da Sovyetler Birliği Türkiye’nin savaşa katılması yönündeki kararlılığını belirtmiştir ![]() ![]() ![]() 1943 Yılı Kasım ayında yapılan Tahran Konferansı’nda Sovyetler Birliği, Türkiye’nin savaşa girmesini sağlamak için tutumunu daha da sertleştirmiştir ![]() ![]() Türkiye’nin savaşa girme durumu 1 Aralık 1943 tarihinde yapılan Kahire Konferansı’nda yeniden gündeme gelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhurbaşkanı İnönü, Türkiye’nin savaşa girmesi için yeterince askerî malzeme ve teçhizata sahip olunmadığını dile getirmiştir ![]() ![]() ![]() Türkiye, 1943 yılı içerisinde de izlediği dış politika ile Müttefiklerle Mihver Devletleri arasında denge sağlayarak tarafsızlık politikasını devam ettirmiştir92 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İkinci Dünya Savaşı Sırasında Türk-Sovyet İlişkileri Hakkında Bilgiler |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İkinci Dünya Savaşı Sırasında Türk-Sovyet İlişkileri Hakkında BilgilerYol Ayrımında Türk-Sovyet İlişkileri Türk ve İngiliz heyetleri arasında 1944 yılı Ocak ayında İkinci Kahire Konferansı kararları gereğince yardım konusu görüşülmüş ve 3 Şubat 1944’te görüşmeler birdenbire kesilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri 13 Haziran 1944’te Türkiye’den Almanya ile olan tüm ilişkilerini kesmesini istemişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Türk Dışişleri Bakanı Menemencioğlu 22 Mayıs 1944 tarihinde Sovyetler Birliği’nin Ankara Büyükelçisi M ![]() ![]() ![]() Bu teklife cevap Molotof’un ağzından 5 Haziran 1944 günü gelmiştir ![]() ![]() Daha sonra bir görüşme de 22 Haziran günü Genel Sekreter Açıkalın ile Vinogradov arasında yapılmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vinogradov ise bu sözlere şu cevabı vermiştir: “Canım bunlar geçmiş şeyler, o zaman öyle idi ![]() ![]() ![]() ![]() Açıkalın 27 Haziran günü Vinogradov’a iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesine önem verdiklerini bu amaçla da 17 Aralık 1925 tarihli Protokolün zamanından önce yeniden uzatılmasını teklif etmiştir ![]() ![]() ![]() 3 Temmuz 1944 tarihinde Saracoğlu İngiliz ve Amerikan Sefirleri ile görüşürken Açıkalın da Vinogradov’u Türkiye’nin kararından haberdar etmiştir ![]() ![]() ![]() 6 Temmuz günü Vinogradov Rus cevabını getirmiştir ![]() ![]() Sovyetler 1944 yılı Temmuzundan itibaren Türkiye’nin savaşa girmesini istememekteydiler ![]() “…1943 Kasım ve Aralık aylarında, Türkiye’nin müttefikler yanında Hitler Almanya’sına karşı harbe girmesi için üç ülke hükûmetinin ne kadar ısrarla talepte bulunmuş olduğumuzu şüphesiz hatırlayacaksınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mektubun son kısmında Stalin açıkça söylememekle birlikte Rusya’nın ileri sürebileceği bazı hususlara Türkiye’nin itiraz hakkı da olmayacağını belirtmek istemektedir97 ![]() 1944 Yılı Temmuz ayı sonunda Almanya’nın askerî durumunun gittikçe kötüleştiği bir zamanda İngiltere, Türkiye’nin Almanya ile ilişkisini kesmesini istemiş ve bu öneri bu defa Türkiye tarafından olumlu karşılanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye 16 Ağustos 1944’te, Sovyetlerin 6 Temmuz 1944 tarihli son bildirisine cevap vererek, dışardan yapılan saldırıları önlemek için iki ülkenin işbirliği yollarının belirlenmesini istemiş, ancak Ruslar önceki bildirilerine ilave edecek herhangi bir husus olmadığını belirtmişlerdir ![]() Bu durum da Rusların Türkiye’yi artık yalnız başına bıraktığını göstermektedir ![]() Bu dönem içerisinde Türk-İngiliz ilişkilerinde soğuk bir hava devam ederken, Türk-Rus ilişkileri ise kötüye gitmeye başlamıştır99 ![]() Yalta Konferansı ve Sovyetler Birliği’nin Boğazlar Üzerindeki Emellerini Açığa Vurması 1944 Yılı sona erdiğinde artık savaşın sonucu belli olmuş ve 4-11 Şubat 1945 tarihleri arasında savaş sonrası dünya düzeninin belirlenmesi için Yalta Konferansı toplanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Konferansın 10 Şubat günkü toplantısında Stalin Türkiye ile ilgili olarak Boğazları ve dolayısıyla Montrö Boğazlar sözleşmesi konusunu gündeme getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Roosevelt de aynı fikirde olup bu konuda: “ ![]() ![]() ![]() Churchill ise daha çok temkinli olup: “ben de tamamen mutabık olacağım, ancak Türkiye’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü mutlak şekilde garanti edilmelidir” demiştir104 ![]() Konferans, Boğazlar meselesinin Dışişleri Bakanları tarafından ele alınmasına ve durumdan Türkiye’nin de haberdar edilmesine karar vermiştir ![]() ![]() ![]() Yalta Konferansı’nda üç lider görüşmeler sonrasında tam anlaşmaya varmışlardır ![]() ![]() ![]() Yalta Konferansı ve konferansta görüşülüp karara bağlanan konular arasında, Avrupa’nın herhangi bir kurtarılmış memleketi hakkında hiçbir gizli anlaşmaya varılmamış olması hususunda Amerika’nın Fransa’ya güvence vermesi üzerine Fransa Yalta Konferansı kararlarından oldukça memnun olmuştur108 ![]() Bu sırada Sovyetler Birliği kuvvetleri ileri hareketlerine devam ederek, 6 Şubat 1945 tarihi itibariyle Berlin şehrinin önündeki tabii ve son büyük engel olan Oder nehrini aşarak 20 km ilerlemişlerdir109 ![]() Türkiye’nin Müttefik Devletler Yanında Savaşa Girmesi Yalta Konferansı’ndan sonra İngiltere, 20 Şubat 1945’te Türkiye’ye bir muhtıra vererek, 25 Nisan 1945’te Müttefikler arasında San Fransisco Konferansı’nın toplânacağını, buna ise 1 Mart 1945 tarihinden önce Almanya’ya savaş ilân etmiş devletlerin katılacağını onun için bu tarihten önce Türkiye savaşa girerse Birleşmiş Milletler Bildirisi’ne katılabileceğini bildirmiştir110 ![]() Bunun üzerine Türk Hükûmeti TBMM’yi 21 Şubat 1945’te olağanüstü toplantıya çağırmıştır111 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye savaş kararını uluslararası yalnızlık durumundan kurtulmak için almıştır ![]() ![]() İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri İngiltere, ABD ve Sovyetler Birliği olmuştu ![]() ![]() ![]() Türk-Sovyet Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşmasının Feshi Rusya Dışişleri Bakanı Molotof, Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Sarper ile 19 Mart 1945 günü görüşmüştür115 ![]() ![]() ![]() ![]() Bu antlaşmanın Sovyetler Birliği tarafından feshedilmesi dış ülkelerdeki basın tarafından farklı yorumların yapılmasına neden olmuştur118 ![]() ![]() ![]() ![]() Times Gazetesi’nin Moskova muhabirine göre ise diplomasi mahfilleri, Türk-Sovyet Antlaşması’nın feshini, geçmiş bir devrenin sonu olmaktan ziyade, Sovyet-Türk ilişkilerinin yeni ve realist bir esas üzerine kurulmasına doğru atılan ilk adım olarak düşünmüştür ![]() ![]() Dziennik Ploski Gazetesi ise Sovyetler Birliği’nin antlaşmayı feshetmesini endişe verici olarak yorumlamıştır ![]() ![]() ![]() Haftalık müstakil New Statesman Dergisi antlaşmanın feshi konusunda şunları yazmıştır: “Montreux Mukavelesinin cezri surette yeniden tetkikinin gerekli olduğu aşikardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sovyetler Birliği’nin Türkiye ile aralarındaki antlaşmanın feshedildiğini bildirdikten sonra Türkiye 4 Nisan 1945’te Dışişleri Bakanı B ![]() ![]() ![]() Binnetice, Sovyet Hükûmetinin inkıza etmekte olan muahede yerine iki tarafın bugünkü menfaatlerine daha uygun ve ciddi tadilâtı ihtiva eden diğer bir akit ikamesi hususundaki telkinatını kabul eden Cumhuriyet Hükûmeti mezkur hükümete bu maksatla kendisine yapılacak, teklifleri büyük bir dikkat ve hayırhahlıkla tetkike amade bulunduğunu bildirmiştir121 ![]() Türkiye-Sovyet Rusya antlaşmasının feshedilmesi konusunu gözden geçiren aylık “Great Britain and The East” Dergisi Sovyetler Birliği’nin iki ülke arasındaki ilişkiler açısından tekliflerini bildirmek fırsatını buldukları için gerginliğin azaldığını ve yapılacak antlaşmanın Türk-İngiliz dostluğunu tehditten koruyan hükümleri içereceğini vurguladıktan sonra Türkiye’nin görüşleri konusunda ise şunları söylemiştir: “Türkiye, kendisinin tam istiklâli meselesinde ve kendi ile Rusya arasında imzalanan her yeni vesikanın sadece Rusya ile Türkiye’yi ilgilendiren işlere münhasır kalması ve milletlerarası meselelere şamil olmaması noktasında ısrar edecektir122 ![]() San Francisco’da Birleşmiş Milletler Konferansı’nda Türkiye’yi temsil eden Hasan Saka 7 Mayıs 1945 günü Molotov ile bir görüşme yapmıştır ![]() ![]() Sovyetler Birliği Haziran ayına kadar Türkiye’nin bu teklifine cevap vermemiştir ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Selim Sarper, Sovyet Dışişleri Bakanı Molotov’a, Türkiye’nin 16 Mart 1921 tarihli Moskova Antlaşması’yla belirlenmiş Türk-Sovyet sınırının değiştirilmesini ve Boğazlarda Sovyetler Birliği’ne üs verilmesini kabul etmeyeceği125, Montreux Sözleşmesi’nin ise sadece Türkiye ile Sovyetler Birliği’ni değil, tüm taraf devletleri ilgilendirdiğinden onların da görüşlerinin dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir ![]() Türkiye’nin Sovyetler Birliği’nin isteklerini reddetmesi üzerine Sovyetler Birliği bu tarihten sonra Türkiye’ye karşı ağır bir siyasî baskı kampanyasına girişmiştir ![]() ![]() Sovyetler Birliği’nin Boğazlar ve Türkiye üzerindeki diğer istekleri zamanla Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’nin Türkiye’nin yanında yer almaları sürecini başlatmıştır127 ![]() Sovyetler Birliği, Türkiye’yi İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri gibi demokratik batı ülkelerinin önünde zor durumda bırakmak amacıyla Moskova radyosu Türkiye aleyhine yayınlarda bulunmuştur ![]() ![]() ABD ve İngiltere, Sovyetler Birliği ile savaş sonu işbirliği yapmak amacıyla 17 Temmuz-2 Ağustos 1945 tarihlerinde yaptıkları Potsdam Konferansı’nda129 Rusya Kars, Ardahan’ın kendisine verilmesini ve Boğazlarda üsler sağlanılmasını istemiştir130 ![]() ![]() Potsdam Konferansı sonrası ABD’nin boğazlar meselesi konusundaki görüşleri değişmiştir131 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Savaş Sonrası Türk-Sovyet İlişkilerinin Gerginleşmesi Almanya’nın 7 Mayıs 1945’te teslim olması134 ile İkinci Dünya Savaşı Avrupa’da sona ermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 1 Kasım 1945 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasama yılını açış konuşmasında Türkiye ve Sovyetler Birliği arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesine önem verdiklerini şöyle ifade etmiştir: “Dış münasebetlerimizin hali şudur: Sovyetlerle aramızdaki Dostluk Andlaşmasının feshi üzerine, yeni esaslarda ve ciddi olarak iyileştirilmiş bir andlaşma yapmak için bütün gayretlerimizi sarf ettik ![]() ![]() ![]() ![]() Sovyetler Birliği’nin Boğazlar üzerindeki istekleri ve Kars ile Ardahan illeri üzerinde hak iddiaları Türkiye ve dünya basınında büyük tepki uyandırmıştır ![]() ![]() ![]() 1 Ocak 1946 günü Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Cevat Açıkalın New Chronicle gazetesine verdiğ demeçte Türk-Sovyet ilişkileri açısından şunları söylemiştir: “Tebliğin tazammun ettiği büyük güçlükler göz önünde tutulursa Moskova Konferansı’nın neticesi muhtelif bakımlardan bir başarı teşkil eder ![]() ![]() ![]() İran ve Türkiye’deki durum aynı değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhabirin Moskova anlaşmalarının Türk-Sovyet münasebetleri üzerindeki tesiri nedir ve gittikçe artan gerginlikten dolayı Türkiye ne düşünüyor? Sorusuna cevaben elçi şöyle demiştir: Münakaşa edilen mevzular, Türk-Sovyet münasebetlerinin istikbali ile bilvasıta alakalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye’nin dış siyaseti prensiplerine tam mutabakat suretiyle sıkı bir Türk-Sovyet iş beraberliğine daima taraftar bulunmam hasebiyle Türk-Rus münasebetlerinin bozulmasından ben daha fazla üzüntü duymaktayım ![]() ![]() ![]() Montrö mukavelesinin tekrar gözden geçirilmesine gelince, Türkiye, Boğazlar Andlaşması’nın tadilini İngiltere ve Amerika’nın telkinlerine uygun olarak derpiş edebilir ![]() ![]() ![]() Londra’da İşçi Partisi’nin en önemli yayın organlarından biri olan Tribune Dergisi’nde yayınlanan makalede, Türklerin Gürcü isteklerine karşı sert tepki gösterdikleri, Sevr antlaşması hükümlerinin Türk milliyetçileri tarafından ortadan kaldırıldığı, Rusya ile yapılan antlaşmalara göre Kars ve Ardahan’ın tartışmasız Türk toprağı olduğu vurgulandıktan sonra Modern Türkiye’nin emperyalizmi reddettiği dile getirilmiştir140 ![]() Times gazetesi muhabirlerinden Mavrodi de gazetede yayınladığı yazıda Gürcü isteklerinin hiçbirinin tarihî ve ırkî esasa dayanmadığını dile getirmiştir ![]() ![]() Atina’da çıkan Katimerini gazetesinin 2 Ocak 1946 günkü başmakalesinde Türklerin Rus baskısına daha ne kadar dayanacakları gündeme getirildikten sonra sorunun Birleşmiş Milletler Konferansı’na getirilerek teşkilâtın manevî kuvvetinin imtihana çekileceği dile getirilmiştir ![]() ![]() Türk basınında da Kars ve Ardahan’ın istenmesine tepki gösterilerek, Türkiye’nin kendi varlık ve birliğine güvendiği, insanlığa ve medeniyete hizmetten başka bir dileğimizin olmadığı vurgulanmıştır ![]() ![]() Bu sırada Washington’da alınan haberlere göre, Sovyetler Birliği Türkiye’nin bir kısmını ilhaka kalktığı takdirde Amerika’nın derhal müdahalede bulunarak bunun gerçekleşmesine meydan vermeyeceği yönünde haberler alınmıştır ![]() Sovyet Rusya ise Türkiye ile bir ittifak antlaşması yapılmasının şartı olarak Kars, Ardahan ve Boğazlar hakkında görüşme yapılması ile mümkün olacağı görüşünü ileri sürmeye devam etmiştir ![]() Newyork Times gazetesi Rusya, İran, Irak ve Türkiye’nin sınır kapılarını kontrol altına alırsa Ortadoğu’nun anahtarını ele geçirmiş olacağını vurgulamıştır ![]() ![]() Bu sırada Sovyetler Birliği kuvvetlerinin İran üzerine yürüdüğü yönündeki haberleri yalanlamış ve aynı şekilde Türkiye’ye karşı da herhangi bir harekete geçilmediğini yayınlamıştır ![]() ![]() İngiltere ve ABD Sovyetler Birliği’nin kendileri için de bir tehlike olmaya başladığını hissettikleri için Sovyetler Birliği’nin Türkiye üzerindeki isteklerine karşı cephe almışlardır ![]() ![]() ![]() Dünyanın ve ABD’nin en büyük savaş gemisi Missouri’nin Amerika’da vefat eden Türkiye Büyükelçisinin naşını Türkiye’ye getirmek için hareket etmesi149 ve 5 Nisan 1946’da İstanbul önlerine demirlemesi Sovyetler Birliği’ne karşı büyük bir gözdağı olmuştur ![]() 1946 Yılı boyunca ABD, Türk Boğazlarının Sovyetler Birliği ile Türkiye’nin ortak idaresine bırakılmasını değil, bu su yollarının Türkiye’nin egemenliğine bırakılması görüşünde olmuştur ![]() 7 Ağustos 1946 tarihinde Sovyetler Birliği Türkiye’ye bir nota vererek, Boğazlar konusundaki görüşlerini bildirmiştir ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() Sovyetler Birliği bu notayı sadece Türkiye’ye değil, aynı zamanda ABD ve İngiltere’ye vermiştir ![]() ![]() Amerika Birleşik Devletleri bu notaya verdikleri cevapta Boğazlar rejiminin sadece Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında yapılacak görüşmelerle çözülemeyeceği ve Boğazların güvenliğinin sağlanılmasının ise Türkiye’nin yetkisinde olması gerektiğini bildirmiştir ![]() Türkiye de 22 Ağustos 1946 tarihinde Sovyetler Birliği notasına verdiği cevapta, Türkiye’nin egemenlik hakkı ve güvenliği ile bağdaşmayan bu önerileri reddetmiştir ![]() ![]() Boğazların iki devlet tarafından savunulmasının Türkiye’nin egemenlik haklarına aykırı olduğu notada vurgulandıktan sonra nota şöyle devam etmiştir: “Bu teklif uluslararası bakımdan daha çok ciddi itirazlar davet etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Sovyetler Birliği 24 Eylül 1946 tarihinde Türkiye’ye ikinci bir nota daha vermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye bu nota ile ilgili olarak ABD ve İngiltere’yi de haberdar etmişti ![]() ![]() ![]() ![]() “Türk Hükûmeti’nin fikrince, Potsdam Konferansı’nın temenni ettiği hazırlayıcı çalışmalar, ilk önce ABD ve İngiltere Hükûmetlerinin Ankara’ya yaptığı tebliğler ve sonra da aynı konu hakkında Türkiye ile Rusya arasında vuku bulan nota teatisiyle, bugün fiilen tamamlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Rusya Türkiye’nin bu notasına cevap vermemiş ve konferans toplanmasını da istememiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuç Çarlık döneminden itibaren Rusya Doğu Anadolu, Boğazlar ve Balkanlar üzerinde yayılmacılık emeli beslemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Millî Mücadele döneminde ise Türk-Sovyet ilişkileri Moskova Antlaşması ile birlikte düzelmiştir ![]() ![]() ![]() İtalya ve Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı başında yayılmacılık politikası takip etmeleri üzerine Türkiye ilk önce İngiltere ve Sovyetler Birliği’ne dayanmak istemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Sovyetler Birliği zaman zaman Türkiye ile olan ilişkilerini iyileştirmek amacıyla İngiltere’nin yardımını da istemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 1943 Yılı Kasım ayında yapılan Tahran Konferansı’nda Sovyetler Birliği, Türkiye’nin savaşa girmesi konusundaki tutumunu iyice sertleştirmiştir ![]() ![]() ![]() Sovyetler Birliği 17 Aralık 1925 tarihli Türk-Sovyet Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşması süresinin dolması üzerine Türkiye’nin bu antlaşmayı uzatma talebini kabul etmeyip, feshetmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi savaş boyunca tarafsız kalmayı başaran Türkiye savaş sonrası oluşan yeni durum karşısın tarafsız kalmayı sürdürememiştir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İkinci Dünya Savaşı Sırasında Türk-Sovyet İlişkileri Hakkında Bilgiler |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İkinci Dünya Savaşı Sırasında Türk-Sovyet İlişkileri Hakkında Bilgiler1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 6 ![]() ![]() ![]() 7 ![]() ![]() ![]() 8 ![]() ![]() ![]() 9 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 10 ![]() ![]() ![]() ![]() 11 ![]() ![]() ![]() 12 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 13 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 14 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 15 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 16 ![]() ![]() ![]() 17 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 18 ![]() ![]() ![]() 19 ![]() ![]() ![]() 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 21 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 26 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 27 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 28 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 29 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 30 ![]() ![]() ![]() 31 ![]() ![]() ![]() 32 ![]() ![]() ![]() ![]() 33 ![]() ![]() ![]() 34 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 35 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 36 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 37 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 38 ![]() ![]() ![]() 39 ![]() ![]() ![]() 40 ![]() ![]() ![]() 41 ![]() ![]() ![]() 42 ![]() ![]() ![]() 43 ![]() ![]() ![]() 44 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 45 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 46 ![]() ![]() ![]() 47 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 48 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 49 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 50 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 51 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 52 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 53 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 54 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 55 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 56 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 57 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 58 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 59 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 60 ![]() ![]() ![]() ![]() 61 ![]() ![]() ![]() 62 ![]() ![]() ![]() 63 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 64 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 65 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 66 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 67 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 68 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 69 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 70 ![]() ![]() ![]() 71 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 72 ![]() ![]() ![]() 73 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 74 ![]() ![]() ![]() 75 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 76 ![]() ![]() ![]() 77 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 78 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 79 ![]() ![]() ![]() ![]() 80 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 81 ![]() ![]() ![]() 82 ![]() ![]() ![]() 83 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 84 ![]() ![]() ![]() 85 ![]() ![]() ![]() 86 ![]() ![]() ![]() 87 ![]() ![]() ![]() 88 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 89 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 90 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 91 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 92 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 93 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 94 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 95 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 96 ![]() ![]() ![]() 97 ![]() ![]() ![]() 98 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 99 ![]() ![]() ![]() 100 ![]() ![]() ![]() 101 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 102 ![]() ![]() ![]() 103 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 104 ![]() ![]() ![]() 105 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 106 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 107 ![]() ![]() ![]() 108 ![]() ![]() ![]() 109 ![]() ![]() ![]() 110 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 111 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 112 ![]() ![]() ![]() 113 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 114 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 115 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 116 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 117 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 118 ![]() ![]() ![]() 119 ![]() ![]() ![]() 120 ![]() ![]() ![]() 121 ![]() ![]() ![]() 122 ![]() ![]() ![]() 123 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 124 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 125 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 126 ![]() ![]() ![]() ![]() 127 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 128 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 129 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 130 ![]() ![]() ![]() 131 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 132 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 133 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 134 ![]() ![]() ![]() ![]() 135 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 136 ![]() ![]() ![]() 137 ![]() ![]() ![]() 138 ![]() ![]() ![]() 139 ![]() ![]() ![]() 140 ![]() ![]() ![]() 141 ![]() ![]() ![]() 142 ![]() ![]() ![]() 143 ![]() ![]() ![]() 144 ![]() ![]() ![]() 145 ![]() ![]() ![]() 146 ![]() ![]() ![]() 147 ![]() ![]() ![]() 148 ![]() ![]() ![]() 149 ![]() ![]() ![]() 150 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 151 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 152 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 153 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 154 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 155 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 156 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 157 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 158 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 159 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 160 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 161 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 162 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 163 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 164 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yrd ![]() ![]() ![]() ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ, Sayı 59, Cilt: XX, Temmuz 2004 |
![]() |
![]() |
|