Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adolf, hitlerin, politik, yükselişi

Adolf Hitler'in Politik Yükselişi

Eski 09-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Adolf Hitler'in Politik Yükselişi



Adolf Hitler'in politik yükselişi - 1Bölüm
Adolf Hitler'in politik yükselişi

Avusturyalı bu genç adamın başlangıçtaki hayali ressam olmaktı ama akademiye kabul edilmedi

Hitler kendinden geçerek ve ağlayarak attığı nutuklarla milyonlarca Alman'ı büyüleyerek kendisine bağlayabilmişti
Avusturya vatandaşı olarak doğan Adolf Hitler’in, Almanya’nın tek hakimi olmasına kadar geçen süreç Birinci Dünya Savaşı sırasında başladı

Kendi ülkesinde asker kaçağı, Almanya’da kahraman asker

Savaştan kısa bir süre önce Münih’e gelmiş ve Alman ordusuna gönüllü yazılmıştı Oysa kendi memleketinde askerlik yapmaktan kaçıyordu Avusturya polisine yakalandığı bir sırada askere gönderilmek istenmiş ancak yapılan sağlık kontrollerinde ‘askerliğe elverişli olmadığı’ sonucuna varılmıştı

Münih’te gönüllü katıldığı Alman birliği Bavyera Gönllüler Bölüğü ile birlikte Fransa ve Belçika’da aktif muharebelerde yer alan Hitler, hızlı bir koşucuydu Sıklıkla düşman ateşine maruz kalmış ama her seferinde kendisine verilen görevleri başarıyla yerine getirmeyi bilmişti

Önce 1914’te ikinci derece Demir Haç ve sonra da 1918’de birinci derece Demir Haç madalyasıyla ödüllendirildi ki Alman vatandaşı olmayan bir askerin Alman ordusunda alabileceği en yüksek nişan buydu

Savaş sırasında karargahlar arası habercilik görevlerini yerine getirmekten başka, cephede bile resim yapabilecek ve kendini sanatla ilgili çalışmalarına verecek vakit bulabiliyordu Hatta ordu gazetesinde basılacak ‘eğitim amaçlı’ desenler de çiziyordu

1916 yılında bacağından vurulup cephe gerisine gönderilse de 1917 Mart’ında tekrar cepheye döndü Bütün bu süreçte rütbesi yükselmese de, askerlik ve savaşın ne olduğunu iyice kavramıştı

15 Ekim 1918’de düşmanın hardal gazı saldırısına maruz kaldığı için geçici olarak kör olduğu için sahra hastanesine kaldırıldı Kendi kaderinin “Almanya’yı kurtarmak” olduğuna o sırada karar verdiği düşünülmektedir Zehirli gaz kullanarak Yahudileri yok etmek fikrinin de o sırada aklına geldiği söylenir Netekim ‘Kavgam’ adlı kitabında “Büyük savaşın başında hatta savaş sürerken, ülkeyi çürüten on-on beş bin Yahudi’ye zehirli gaz tatbik edilseydi cephede kaybedilen milyonlarca insan boş yere kurban edilmemiş olacaktı” diye yazmıştır

Almanya’ya çok uzun zamandır hayrandı, savaş sırasında bu hayranlık ‘ihtiraslı bir vatanseverliğe’ dönüşmüştü Ancak Hitler 1932’ye kadar Alman vatandaşı olmadı

Birinci Dünya Savaşı sonunda Almanya mağlup ve umutsuz

Kasım 1918’de hatta bir takım yabancı topraklar hala Almanya’nın elindeyken savaşın yenilgiyle sonuçlanması karşısında Hitler şok olmuştu Bu nasıl olurdu? Pek çok diğer Alman milliyetçisi gibi Almanya’nın ‘arkadan bıçaklandığına’ inanıyordu Almanya savaş alanında yenilmemişti ama sivil liderler, politikacılar ve Marxistler (sonradan bunlara ‘Kasım suçluları’ denecekti) Almanya’yı arkadan bıçaklamış ve Versailles anlaşmasının imzalanmasına razı olmuşlardı

(Bu süreç Türk tarih kitaplarında “Almanlarla birlikte Osmanlı da savaşta yenilmiş sayıldı” olarak anlatılmıştır)

Versailles anlaşmasıyla Almanya pek çok topraktan çekilmekle kalmadı, ordusu dağıtıldı ve çok ağır ekonomik şartları yerine getirmeye zorlandı Polonya’nın tekrar ‘yaratılması’ (o tarihte Alman toprağıydı) mutedil Almanları bile çileden çıkarmıştı (2Dünya Savaşı’nın 1 Eylül 1939’da Almanya’nın Polonya’yı işgaliyle başladığı hatırlanırsa, bu konunun Almanya için ne kadar önemli olduğu da anlaşılabilir)

Belki de en kötüsü “savaşın sorumlusu” olarak Almanya’nın ilan edilmesi ve savaş tazminatı ödemeye mahkum edilmesiydi Almanya, savaşın galibi büyük devletler tarafından küçük düşürülmüş ve aşağılanmıştı Versailles anlaşmasıyla Almanya’ya kabul ve dikte ettirilen bu durum, sonradan Almanya’da hem politik hem de sosyal bir yıkım yaratacak, Hitler ve NAZİ partisi işte bu yıkımın Alman halkında yarattığı umutsuzluk ve acılardan yararlanarak iktidara geleceklerdi

Savaştan sonra Hitler Münih’e döndü Bavyera Eğitim ve Propaganda Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘ulusal düşünce’ kurslarına katıldı Temmuz 1919’da polis casusu olarak Alman İşçi Partisi’ne (DAP) sızdı Parti hakkında istihbarat çalışmaları yaptığı sırada, partinin kurucusu Anton Drexler'in Yahudi karşıtı, anti-marxist ve anti-kapitalist fikirlerine büyük hayranlık duymaya başladı

Drexler’in felsefesine göre Almanya’nın ihtiyacı; güçlü bir merkezi hükümet, Yahudilerden arındırılmış bir sosyalizm ve toplumun bütün üyeleri arasında karşılıklı dayanışma idi

Hitler o sıralarda ayrıca DAP kurucu üyelerinden ve gizli Thule derneği üyesi Dietrich Eckart’la tanıştı Eckart bir anlamda Hitler’in siyasi hamiliğini ve hocalığını üstlendi Ona nasıl giyinileceğini, topluluk karşısında nasıl konuşma yapılacağını öğretti Onu çok önemli ve yüksek seviyedeki insanlarla tanıştırdı Hitler ‘Kavgam’ adlı kitabının ikinci cildinde Eckart’a saygılarını sunmayı ihmal etmemiştir

Hitler’in siyasi yaşamı başlıyor

Hitler Mart 1920’de ordudan terhis edildi ve amirlerinin de tavsiyeleriyle kendini parti çalışmalarına adadı 1921 başlarında artık çok etkili bir hatip olmuştu Geniş kalabalıklar önünde çok etkili konuşmalar yapabiliyordu Bu durumuyla siyasi rakiplerinin de dikkatini çekti Polemikçi nutukları nedeniyle rakip çevrelerde kötü bir ün edinmeye başlamıştı

DAP Münih’te yerleşik bir partiydi ve Weimar cumhuriyetini devirerek Marxistleri ezmeye kararlı Alman subaylarını bünyesinde barındırıyordu Partinin ileri gelenleri Hitler’in giderek artan etkisini farketmiş ve nihai amaçlarına ulaşma yolunda Hitler’in ‘uygun bir araç’ olduğunu düşüncesiyle ona destek oluyorlardı

Hitler ilk defa 'Führer' oluyor

Hitler’in 1921 yazında Berlin’e yaptığı bir ziyaret sırasında parti içinde isyan çıktı Partinin yürütme kurulundaki bazı üyeler Hitler’in partiye gereksiz bir yük olduğunu düşünmeye başlamıştı Augsburg’lu sosyalistlerle bir ittifak bile oluşturdular

Hitler 11 Temmuz 1921’de Münih’e döndüğünde bu durumdan çok rahatsız oldu ve partiden istifa etti Partinin ileri gelenleri, Hitler’i kaybettikleri anda partinin fiilen sona ereceğini de dehşetle gördüler Hitler bu zayıf anı iyi değerlendirdi ve ‘kendisine diktatör yetkileri verilmesi şartıyla’ partiye geri dönebileceğini bildirdi

Parti içindeki bir takım karışıklıklar ve tartışmalardan sonra Hitler’in talepleri oya sunuldu ve partililerin 543 leyhte oyuna karşılık 1 aleyhte oyla kabul edildi Partinin bir sonraki kongresi 29 Temmuz 1921’te toplandı ve Adolf Hitler Nationalsozialistische Deutsche Arbeiterpartei’ın (Alman Sosyalist İşçi Partisi) 'Führer'i olarak ilan edildi Bu sıfat ilk defa halka açık şekilde ilan edilmiş oluyordu

Hitler birahanelerde yaptığı konuşmalarla Yahudilere, sosyal demokratlara, liberallere, gerici monarşistlere, kapitalistlere ve komünistlere veryansın ediyor bu sayede taraftar topluyordu Ona ilk katılanlar arasında Rudolf Hess, Hermann Göring ve Ernst Röhm vardı Yerel iş çevrelerinin de desteğini kazanan Hitler bu sıralarda eski general Erich Ludendorff ile de tanıştı

Hitler müthiş bir hatipti Sözcüklerin gücüyle kitleleri harekete geçirebileceğine inanıyordu Kavgam kitabında "Tarihteki en büyük dinsel ve siyasal çığları düşüren tek güç söylenen sözün sihirli gücüdür" diye yazmıştı


Alıntı Yaparak Cevapla

Adolf Hitler'in Politik Yükselişi

Eski 09-10-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Adolf Hitler'in Politik Yükselişi



Adolf Hitler'in politik yükselişi - 2Bölüm

Siyasi kariyerine Bavyera'da başlayan Hitler, Berlin'deki hükümeti yıkmak için destek arayışına girdi

Landsberg'de hapis yatarken 'Kavgam' adlı kitabını yardımcısı Rudolf Hess'e dikte ettirdi Kitabın orijinal adı 'Yalanlar, Aptallık ve Korkaklığa karşı Dört Yıllık Mücadele'
Birahane Darbesi

Etrafında oluşmaya başlayan desteğe güvenen Hitler, Ludendorff’u öne sürerek bir hükümet darbesi tertipledi ki buna Birahane Darbesi (Putchs veya Hitler Putsch da denir) adı verilir

Nazi partisi görünüş olarak İtalyan faşistlerini örnek almış hatta onların programlarını kendilerine uyarlamışlardı Mussolini’nin “Roma’ya Yürüyüş” fikrinden esinlenen Hitler kendi “Berlin kampanyası”nı başlattı

Ordu ve polis içindeki bazı güçlerin gizli desteğiyle 8 Kasım 1923’te Hitler ve SA birlikleri Bürgerbräukeller adlı büyük bir birahaneye daldılar Hitler burada “Ludendorff ile birlikte yeni bir hükümet kurduklarını” belirterek Berlin hükümetinin yıkılması için polis ve asker gücünün desteğini istedi

Ertesi gün Hitler ve destekçileri Bavyera hükümetini devirmek amacıyla Bavyera Savaş Bakanlığı’na yürüyüşe geçti Bu, onların “Berline yürüyüş”lerinin başlangıcı olacaktı Ama hesaplar tutmadı, polis göstericileri dağıttı 16 parti üyesi açılan ateş sonucu öldü

Hitler ilkin kaçtıysa da kısa zamanda tutuklandı İhanet suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemede kendisine neredeyse sınırsız söz hakkı tanınmıştı ve duruşmalar sırasında milliyetçi hassasiyetleri dile getirdiği etkileyici konuşmaları sayesinde büyük sempati kazandı Ünü Bavyera’yı aşmış ve bu Münih’li politikacı artık bütün Almanya’da tanınan bir figür olmuştu

Hitler 1 Nisan 1924’te biten duruşmalar sonunda Landsberg hapishanesinde 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı Hapishane hayatı sırasında gardiyanlar ona iltimaslı ve özel muamele gösterecek, kendisine Almanya’nın değişik yerlerinden pek çok hayran mektupları gelecekti Politk suçlulara tanınan özel bir afla Hitler Aralık 1924’te serbest bırakıldı Duruşmalar sırasındaki tutukluluk hali de dahil edildiğinde, Hitler’in hapishane günleri toplamda bir yıldan biraz fazla sürmüştü

Kavgam

Landsberg’de hapis yatarken ‘Kavgam’ adlı kitabını yardımcısı Rudolf Hess’e dikte ettirdi (Kitabın orijinal adı: Yalanlar, Aptallık ve Korkaklığa karşı Dört Yıllık Mücadele)

Kitap, Thule derneği üyesi Dietrich Eckart’e adanmış bir otobiyografi ve Hitler’in ideolojisinin manifestosudur 1925 ve 1926 yıllarında iki cilt olarak basıldı ve 1925 ile 1934 yılları arasında 240000 adet satıldı 2Dünya savaşı sonuna kadar bu rakam 10 milyonu aşmıştı ki askerlere ve yeni evlenenlere bu kitabın bedava dağıtıldığını belirtmek gerek

Kitabın telif hakları 31 Aralık 2015 tarihine kadar Bavyera Eyaleti’ne aittir Almanya’da ‘akademik çalışma’ amacı dışındaki amaçlarla bu kitabın çoğaltılması yasaktır Alman Tarihçi Werner Maser’in Bild am Sonntag gazetesine verdiği bir demece göre, Hitler’in yeğeni Leo Raubal’in Peter Raubal, Kavgam’ın telif hakları üzerinde yasal hak sahibidir ve eğer Bavyera Eyaleti aleyhine dava açacak olursa telif hakkı ve bundan doğan tazminatları almaya hukuken hak kazanabilir

Peter Raubal bu kitaptan doğacak hiçbir hakkı istemediğini belirterek muhtemelen milyonlarca EURO tutacak telif haklarından feragat etmiştir Bu konudaki belirsizlik İsveç ve Polonya’da bazı davaların açılmasına neden olurken ‘Kavgam’ ABD’den başka Türkiye ve İsrail’de farklı siyasi görüşe sahip yayıncılar tarafından basılmaktadır

Partinin tekrar organize edilişi

Hitler’in serbest bırakıldığı dönemde Almanya’daki politik durum nispeten sakinleşmiş ve ekonomi az da olsa gelişme kaydetmiş durumdaydı Birahane darbesi nedeniyle ülke çapında dikkat çeken bir figür olmasına rağmen Hitler’in partisi Münih’te kalmayı sürdürdü

Hitler’e halka açık konuşma yapma yasağı getirilmiş olduğu için, 1924’te ulusal meclise (Reichtag) seçilmiş olan Gregor Strasser’i vekil tayin etti ve ona Partiyi kuzey Almanya’da teşkilatlandırma görevi verdi Strasser, küçük kardeşi Otto’nun ve Joseph Göbbels’in yardımlarıyla bağımsız bir çalışma çizgisi izledi ve parti programındaki sosyalist çizgiye daha çok vurgu yapmayı tercih etti

‘Arbeitsgemeinschaft der Gauleiter Nord-West’ adındaki oluşum, Hitler’in parti içindeki otoritesine tehdit oluşturan bir hizip haline gelince 1926’daki Bamberg konferansında tasfiye edildi Bu süreçte Göbbels, Hitler’in yanında yer aldı

Bu türden bir hizipleşmenin parti için yaratabileceği tehlikeyi gören Hitler, parti içinde liderlik prensibini önplana çıkarmaya karar verdi Artık parti liderleri kendi grupları tarafından seçilmeyecek fakat bir üst kademedeki yönetici tarafından tayin edilecekti Kendi altlarından sorgusuz itaat bekleyen ve yalnızca kendi üstüne hesap veren bir yönetim şekli böylece oluşturuluyordu

Hitler’in demokrasiye karşı güvensizliğine gayet uygun şekilde, bütün güç ve yetkiler aşağıdan yukarıya devredilmiş olacaktı

Her ne kadar Birinci Dünya Savaşı’nın yarattığı sosyal ve ekonomik yıkım, ve hatta Versailles anlaşmasının “savaşın sorumluluğunu” Almanya’ya yükleyen hükümleri Alman halkını çok incitmiş ve üzmüş olsa da, bütün bu olanların sorumlusu olarak sadece Yahudileri göstermek seçmen üzerinde pek etkili olmamıştı

Bu gerçeği farkeden parti yönetimi, söylem ve propagandalarında değişikliğe giderek “Weimar sistemi”ni, yani savaş sonrası Almanya’nın sosyo-politik sistemini de eleştirmeye başladılar Sistemi destekleyen diğer partiler de böylece hedef tahtasına konmuş oluyordu

Darbe yaparak rejimi değiştirme teşebbüsünde başarısız olan Hitler bu sefer “yasallık stratejisini” deneyecekti Yani Weimar cumhuriyetinin (mevcut rejimin) kurallarına şeklen bağlı kalacak fakat yeterince gücü elde ettiği anda liberal demokratik rejimi Nazi diktatörlüğüne çevirecekti Parti içindeki kimi üyeler bu “legalleşme” stratejisine biraz alaycı yaklaşımla karşı çıktılarsa da liderlik neyi öngörüyorsa Nazi partisi o yoldan gidecekti Orası kesindi

Alıntı Yaparak Cevapla

Adolf Hitler'in Politik Yükselişi

Eski 09-10-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Adolf Hitler'in Politik Yükselişi



Adolf Hitler'in politik yükselişi - 3Bölüm

Hitler'in politik anlamda asıl yükselişi, Büyük Ekonomik Bunalım'ın 1930'da Almanya'yı vurmasıyla geldi

Demokratik parlementer rejime inanan partiler ise ortak asgari müşterek noktalar geliştirememiş ve dağılıp gitmişken "Hitler über Deutschland" (Hitler Almanya'nın en üstünde) adını verdiği başkanlık kampanyası Hitler'in diktatoryal emellerini zaten yeterince açıklamaktaydı
Weimar cumhuriyeti henüz yeterince kök salma fırsatı bulamamışken sağcı muhafazakarların şidddetli muhalefetine maruz kalmaktaydı Demokratik parlementer rejime inanan partiler ise ortak asgari müşterek noktalar geliştiremedikleri için büyük koalisyon dağılma yoluna girdi

Kurulan azınlık hükümetinin lideri Başbakan Heinrich Brüning’in parlementoda çoğunluk desteği yoktu Zorlukla yönetime devam eden hükümet 1930’da erken seçime gitme kararı aldı Bu seçimlerde cumhuriyetçi partiler çoğunluğu kaybetti ve artık cumhuriyetçi partilerin koalisyonda yer alma şansları kalmamıştı Nazi partisi ise %183 oy oranıyla 107 sandalye kazandı ve Almanya’nın ikinci büyük partisi olarak parlementoya girdi

Brüning hükümetinin sıkı bütçe ve finansal kontrol politkaları az da olsa başarı sağlamış ancak halkta geniş ölçüde memnuniyetsizlik yaratmıştı Hitler ise Alman çiftçilerine, savaş gazilerine ve orta sınıfa yönelik bir söylem izledi ki bu kesimler 1920 enflasyonuyla en büyük darbeyi almışlar, ardından gelen ekonomik bunalım ise işsizliği körüklemiş ve orta sınıfı perişan etmişti

Şehirli işçi sınıfı ve Katolik bölgeler Hitler'e pek destek vermediler Ama yoksullaşmış, cahil ve protestan kesimlerde Hitler'e destek büyüktü

Hitler cumhurbaşkanlığı seçimine giriyor

1932’de Hitler, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Paul von Hindenburg’ın yerini almayı istedi Avusturya’yı 1913’te terketmiş olmasına rağmen hala Alman vatandaşı olmamıştı ve bu nedenle kamu görevinde bulunamıyordu

Ancak Şubat 1932’de Nazi partisinin de koalisyonda yer aldığı Brunswick eyalet hükümeti Hitler'i ufak bir idari göreve getirdi ve ona 25 Şubat 1932'de Alman vatandaşlığı verdi Vatandaşlık hakkını kazanan Hitler ise Hindenburg'a karşı Cumhurbaşkanlığı seçimine girdi

"Hitler über Deutschland" (Hitler Almanya'nın en üstünde) adını verdiği başkanlık kampanyası onun diktatoryal emellerini zaten yeterince açıklamaktaydı Bazen bir gün içinde iki ayrı şehirde konuşma yapıyordu ki bu tarz bir kampanya daha önce hiç duyulmamıştı

Her iki turda da ikinci oldu Nisan 1932’deki ikinci turda oyların %35’inden fazlasını almıştı Bu seçimi Hindenburg’a karşı kaybetmiş olsa da, artık Almanya politikasında gerçekçi bir alternatif olarak kendisini ispat etmişti

Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Hükümet giderek zorlanmaya başladı 1932 Temmuz’unda erken seçime gidildi ve seçimlerde Nazi partisi 230 sandalye kazanarak tarihinin en büyük seçim başarısına imza attı En güçlü parti olarak meclise girmelerine rağmen, Hindenburg bu partinin lideri Hitler’i Başbakan olarak atamayı istemiyordu

Hitler şansölye oluyor

Hindenburg’un atadığı von Papen başkanlığındaki hükümet gensoruyla düşürüldü ve meclis feshedilerek Kasım ayında yeniden seçimlere gidileceği ilan edildi Kasım ayındaki seçimlerde Nazi partisi az da olsa oy kaybına uğramakla birlikte hala birinci parti olarak parlementoda çoğunluğu elinde bulunduruyordu ve hala hükümet kurulamıyordu

İç politik hesaplaşmalar bütün hızıyla devam ederken siyasi iktidarsızlıktan bunalan iş adamları da Hindenburg’a mektuplar yazarak Hitler’i başbakan olarak atamasını, gerekirse parlementodaki partilerden bağımsız bir hükümet kurulmasını istediler

Gönülsüz de olsa Hindenburg nihayet Hitler’i şansölye olarak atamayı kabul etti 30 Ocak 1933 sabahı Hindenburg’un ofisinde Hitler yemin ederek Almanya’nın Şansölyesi ünvanını aldı

Parlemento ateşe veriliyor

Başbakan olan Hitler, parlementodaki çoğunluğunu korumak için her türlü çabaya girişti çünkü Cumhurbaşkanı Hindenburg’un parlementoyu tekrar feshetmesini istemiyordu Mart 1933’te seçimlerin yapılması planlanmıştı ancak 27 Şubat 1933’te parlemento binası ateşe verildi

Binada bağımsız bir Hollandalı komünist bulunduğu için parlemento yangınının uluslararası komünist bir komplonun sonucu olduğu iddia edildi Bir sonraki gün çıkarılan kararnameyle temel haklar askıya alındı ve komünistlere karşı sert bir mücadeleye girişildi

Bu kampanya süresince Naziler kendi paramiliter güçlerinin yarattığı şiddeti anti-komünist bir histeriye dönüştürdüler 6 Mart’taki seçimlerde oylarını %439’a yükseltmişlerdi ama mutlak çoğunluğu gene de elde edemedikleri için DNVP ile koalisyon yapmak zorundaydılar

Ekonomik bunalımın çökerttiği Almanya'da NAZI partisi demokratik yollardan iktidara gelerek kitleleri totaliter bir rejim altına almayı başardı

Alıntı Yaparak Cevapla

Adolf Hitler'in Politik Yükselişi

Eski 09-10-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Adolf Hitler'in Politik Yükselişi



Adolf Hitler'in politik yükselişi - 4Bölüm

Parlamentoda mutlak çoğunluğu elde edemeyen Hitler, Anayasaya aykırı yasa önerileri getirerek gücünü artırdı

Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg 2 Ağustos 1934’te eceliyle ölünce, yeni cumhurbaşkanlığı seçimleri yapmak yerine Hitler kabinesi yeni bir kanun geçirerek Cumhurbaşkanlığı makamını iptal etti ve bu makamın yetki ve rolünü 'devlet başkanı' sıfatıyla Hitler’e verdi Bu düzenlemeyle Weimar cumhuriyeti sona ermiş ve Almanya’da Üçüncü Reich başlamıştı

Ağustos 1934'teki halkoylamasıyla seçmenlerin %866’sı Anayasa değişikliklerine EVET! diyerek devlet, parti ve ordunun en üst makamlarını Hitler'in ellerine teslim etti Artık Hitler’in hükümranlığına başkaldıracak hiç kimse ve hiç bir şey kalmamıştı

Potsdam günü

21 Mart 1933'te Potsdam'daki bir kilisedeki törenle Parlemento açıldı Bu Potsdam Günü, devrimci Nazilerle 'Eski Prusya' arasındaki yeni birleşmeye vurgu yapıyordu Fraklar içindeki Hitler nazikçe yaşlı cumhurbaşkanı Hindenburg’u selamladı

Naziler parlamentoda mutlak çoğunluğu oluşturamadıkları için Hitler’in hükümeti yeni parlamentonun karşısına yeni bir yetki kanunuyla geldi Bu kanunla dört yıllık bir süre için Hitler’in kabinesi bütün yasama yetkilerine sahip olacaktı Buna benzer uygulamalar daha önce yapılmış olsa da bu kanun Anayasa’ya aykırı unsurlar içermekteydi Kanunun geçmesi içinse üçte iki parlamento çoğunluğu gerekiyordu ve bu yüzden de hükümetin diğer partilerin desteğine ihtiyacı vardı

Parlamentodaki 3 parti olan Ludwig Kaas liderliğindeki Merkez Partisi’nin durumu birden kritik hale geldi Kilisenin korunması, Merkez partisine hiçbir şartta dokunulmaması ve Alman eyaletleri arasındaki anlaşmaların bozulmaması kaydıyla Merkez Partisi söz konusu yetki yasasının lehinde oy kullandı

23 Mart'ta son derece gergin bir atmosferde parlamento toplandı Parlamento binası dışında geniş kalabalıklar sloganlar atarken bazı SA muhafızları bina içinde dolaşıyordu

Sosyal demokrat lider Otto Wels bu yasa tasarısını kınadıklarını bildiren bir konuşma yaptı Komünistler ise zaten Naziler tarafından tutuklandıkları için herhangi bir oy kullanacak durumda değildiler Neticede dört yıllık yetki yasası parlamentodan geçerek kabul edildi

İlerki dönemlerde, hatta İkinci dünya savaşı bütün hızıyla sürerken bile bu yetki yasası dört yılda bir düzenli olarak yenilenecekti

Son pürüzler de gideriliyor

Yasama ve yürütme yetkisini ele aldıktan sonra Hitler’in hükümeti geri kalan muhalefeti de bastırmaktan geri kalmadı Komünist parti ve sosyal demokat parti yasaklandı Diğer partilerse kendi kendilerini feshettiler

İşçi sendikaları işveren federasyonlarıyla birleşerek Nazi kontrolündeki organizasyonlara katıldılar Almanya’daki federal eyalet özerklikleri kaldırıldı

Hitler SA paramiliter güçlerini kullanarak politik gücünü konsolide ederken askeri çevrelerde bir tedirginlik oluştu Ortaya çıkan karışıklık ve komplo suçlamalarını kendi çıkarları için manipüle eden Hitler, politik muhaliflerini –gerektiğinde her türlü siyasi cinayet yönetmini kullanarak- tasfiye etmesini de bildi

Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg 2 Ağustos 1934’te eceliyle ölünce, yeni cumhurbaşkanlığı seçimleri yapmak yerine Hitler kabinesi yeni bir kanun geçirerek Cumhurbaşkanlığı makamını iptal etti ve bu makamın yetki ve rolünü ‘devlet başkanı’ sıfatıyla Hitler’e verdi

Führer und Reichskanzler sıfatıyla Hitler ordunun da başkomutanı oldu Artık Alman subayları devlete veya anayasaya değil “Hitler’in şahsına bağlılık” yemini edeceklerdi

Ağustos 1934'teki halkoylamasıyla seçmenlerin %866’sı bu değişiklikleri onaylayarak devlet, parti ve ordunun en üst makamlarını Hitler'in ellerine teslim etti Artık Hitler’in hükümranlığına başkaldıracak hiç kimse ve hiç bir şey kalmamıştı Bu düzenlemeyle Weimar cumhuriyeti sona ermiş ve Almanya’da Üçüncü Reich başlamıştı

NAZI macerası bütün dünyaya büyük acılar yaşattı

İlerleyen yıllarda NAZI partisi bütün Avrupa’ya dayanılmaz acılar yaşatacak ve milyonlarca insanın ölmesine yol açacaktı Almanya’yı mahveden Hitler, 2Dünya Savaşı’nın sonunda Berlin’deki karargahında intihar etti

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.