![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerKimekler (Kimek Devleti) Türklerin Kurduğu Diğer Devletler Ortaçağ'da Türk Anayurdu'nun batı kesiminde yaşayan Kimekler (Kimegler), eski ve büyük bir Türk ulusudur ![]() ![]() ![]() ![]() Kimekler'in yaşamış olduğu bölgenin yerli tarih kaynakları, son derece kıttır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Komşu bölgelere ait yabancı kaynaklar da titizlikle taranarak, incelenmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimek (Kimäk) boy adı, Kime (kéme) “gemi” sözcüğünün ilk şekli olan “Kimeg”den alınmış olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimekler, tarih sahnesinde, İrtiş'in orta boyunun iki yanında ve daha çok doğu yöresinde iken görünmüşlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimekler, yakın komşuları Farsların, destanî tarihinde yer almıştır ![]() ![]() ![]() VII ![]() Bu yüzyılda Kimekler'in, Altay dağlarının kuzey batısında ve İrtiş ırmağının orta kıyılarında yaşadıkları anlaşılıyor ![]() ![]() ![]() ![]() VIII ![]() Yüzyılın ortalarına değin İli havzası, Batı Türklerinden bir bölük olan Türgişler eline geçmiş bulunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Yüzyılın ortasında, doğu ve batıdan uzanmış iki istila ordusu, Arap ve Çin orduları, karşı karşıya geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğu ve Batı Türkistan'da arka-arkaya gelen bu olaylar sonucu, Orta Asya'daki siyasî durumun değişmesi sırasında, Kimekler de VIII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimek Devleti ile ilgili en eski bilgi, Arap elçisindendir ![]() ![]() ![]() Bu yüzyılın son çeyreğinde Oğuzlar'ın Doğu Türkistan'ın Selenge bölgesindeki yerlerinden, batıya doğru hareketle, bir aralık Kara ve Ak Ertiş'de Kimekler'in güneyinde komşu kaldıklarını, Arap kaynaklarının Abbasî halifesi Mehdî çağına (775-785) ait haberlerinden öğreniyoruz ![]() ![]() Ona göre adı geçen boylar, Aral Gölü kuzeyi ile Hazar arasında yaşayan Peçenekler ile Peçni, Bacgırd (Başkurd) ve Nugerde adlı boylar üzerine saldırmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() IX ![]() Bu yüzyıl sırasında, yine İrtiş ırmağı boyunda ve bugünkü Kazakistan'ın kuzeydoğu illerinde, fakat çok daha yayılmış olarak, büyük Kimek Devleti, varlığını sürdürdü ![]() ![]() ![]() ![]() Kuman-Kıpçak meselesi üzerine eğilenlerden Çek bilgini D ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() X ![]() Onuncu yüzyılda, Batı Sibirya'nın Güney yarısında Kimek Hakanlığı, büyük bir ulus halinde hayatına devam ediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Yüzyılın başında kuzeydoğu Çin'den çıkmış olan bir Moğol boyu olan Kıtanlar (K'itan, Kıtay, Khitay) bir devlet kurdular (916) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüzyılın ortalarında, Kimekler'in batıya doğru yayılması sürüp gitti ![]() ![]() ![]() ![]() Son araştırmalara bakılırsa, X ![]() ![]() Kimekler için bir bölüm ayrılmış bulunan Hudûdü'l-Âlem'de (982), onların hükümdarlarına “Hakan” denildiği belirtilir ![]() ![]() XI ![]() Güneybatıya sarkmaya devam eden Kimekler ve Kıpçaklar, yüzyılın başlarında Seyhun'un orta ve aşağı kıyılarına da hakim oldular ![]() ![]() ![]() Yüzyılın başlarında, Kıtanlar'ın batıya doğru akınları gelişmeye başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten, 1004 yılında Çin ile barış yapan Kıtanlar, önce Kore ve sonra Gobi üzerine döndüler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() XI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Değerli eseri Dîvanü Lügati't-Türk'ü yüzyılın ikinci yarısı ortalarında bitiren, Karahanlı ülkesinden Kaşgarlı Mahmud, Kimeklerden hiç söz etmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimek ulusu, benzerlerinde olduğu gibi, bir çok Türk boyunun birleşmesinden ortaya çıkmış idi ![]() ![]() ![]() Birliğin en kalabalık boyu olan Kıpçaklar, Batı Sibirya bozkırı ile Hazar Denizi kuzeyinde yayılmışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimeklerin durumu da, Kıpçaklarınki gibi oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birlikten başka bir boy olan Bayandurlar, galiba çok kalabalık ve yaygın değil idiler ![]() ![]() ![]() ![]() Kimek boy birliğinin öteki boylarının, dağılıştan sonraki durumu üzerinde şimdilik bilgimiz yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynaklarımızdan anlaşıldığına göre Kimek ülkesi, Batı Sibirya ovası içinde kalan, geniş bir bozkır alanı idi ![]() Ülkenin asıl merkezini, İrtiş'in orta boyu teşkil etmekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynaklarımızın çeşitli haberlerinden, Kimek ülkesinin komşularını da öğrenebiliyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Güneydoğudaki Tokuz-Oğuzlar ile aralarında, bir bozkır (sahra) uzanırdı ![]() ![]() ![]() Kimek ulusunu, kaynakların açıkça anlattığı gibi, bir boy birliği teşkil ediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerdizî'nin aktardığı destana göre, hepsi kişi adı kökünden olan boy adları şöyledir: İmi-Eymi-İmey, İmek-Emek (Yimek), Tatar, Balandur (Bayandur), Khıfçak (Kıpçak), Lankaz-Lanıkaz, Aclad (?) ![]() Uzun süre birlik içinde kalan Kıpçaklar, sonraları Batı Sibirya'dan Orta Avrupa'ya uzanan pek geniş bozkırların hakimi olmuşlardır ![]() ![]() ![]() Haklarında az bilgimiz olan Yimekleri, Kaşgarlı Mahmud Beg tanıyordu ![]() ![]() Kimek boy birliğine, sonradan hangi boyların katılmış olabileceğini açıkça bilemiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Kimeklerin, VIII ![]() ![]() ![]() Bunlardan birincisi, bir-iki boydan kurulan “boy begliği”; ötekisi, büyük boylar birliğiyle oluşan “hakanlı devlet” yüksekliğinde idi ![]() ![]() ![]() Kaynaklarımızdan Ali el-Mes'ûdî, “Murûc” (943) ile “Tenbîh” (956) adlı eserlerinde, onlardan “Kimek Yabguluğu” olarak söz etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() O halde, özet olarak, Kimek devlet yapısı, Hakanlık derecesindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimek Devleti'nin devlet teşkilatını, bize, kısaca Hudûd tanıtıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynaklarda geçen bazı unvanlardan, Kimek Devleti'nin üst orunları hakkında bilgi edinebiliyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimekler, gerek kaynaklarındaki bilgilerden ve gerek günümüze kalan dil kalıntılarından açıkça anlaşıldığı üzere, Türk diliyle konuşuyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() İlk çağlar boyunca, bütün Türk devlet ve boylarında olduğu gibi, Kimekler'de de Kamlık (Şamanizm) dini hakim bulunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimek ocaklarında (âile), ataerkil hakimiyet vardı ![]() ![]() Onlarda, hayat tarzlarından, başlıca iki unsurun hakim bulunduğu anlaşılıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Göçerevli Kimeklerin besledikleri büyük sayıdaki hayvanları, kışın, kendi sert iklimlerinde korumaları çok güç olurdu ![]() ![]() ![]() Göçerevli Kimekler, hayvan besleyicisi olmaları dolayısıyla, yılı, yaylak ve kışlak denilen belli iki yöre arasında, yarı göçebe geçirirlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hudûd yazarı, Kimekler ile Kırgızlarda giyimin tamamen aynı olduğunu belirtir ![]() ![]() ![]() Kimeklerin yiyeceklerinin başında, hayvanlardan elde ettikleri besinler gelirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimekler'in, başta komşuları olmak üzere, birçok millet ile alış-veriş yaptıkları anlaşılıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerTabgaç Devleti (Tabgaçlar) IV ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında Türkçe olup, “ulu, muhterem, saygıdeğer” manâsını ifade eden Tabgaç tabiri, bazı Karahanlı hükümdarları tarafından unvan olarak (Tafgaç, Tamgaç) kullanılmıştır ![]() ![]() ![]() Ayrıca Tabgaçların örf-adet ve geleneklerinden çoğu; Kurt efsanesi, mağara, dağ, orman kültleri, göç efsanesi vb ![]() ![]() ![]() Bununla beraber, bu Türk devletinde, oldukça büyük ölçüde, Moğolların da yer aldığı anlaşılıyor ![]() ![]() ![]() Çinli’lerin “Wei” adını verdikleri bu sülalenin kurucusu olarak bilinen Şa-mo Han’dan itibaren, 70 yıl kadar uğraşarak Ta-t’ong bölgesindeki mahalli hükümetçikleri idareleri altına alan Tabgaçların, büyük devlet halinde gelişmesi Kuei zamanında (385-409), verimli topraklara sahip Doğu Çin’in Hsien-pi’lerden (Siyenpi) zapt edilmesi ile (409) olmuştur ![]() ![]() Kuzey istikametinde, kudretli bir siyasî teşekkül halinde beliren H’yen-bi’lerin (Hsien-pi) varisi, Moğol menşeli, Juan-Juan’lar yüzünden, ciddî bir genişleme olamıyordu ![]() ![]() Hükümdar Sseu’den (409-423) sonra, Çin’in başkentleri Lo-yang ve Cha’ang-an’ı (bugün Si-gan-fu) ele geçirerek, hakimiyetini Sarı Irmak bölgesine yayan ve bütün Kuzey Çin’i tek idarede birleştiren büyük hükümdar T’a-o (T’ai-wu) devrinde (424-452), Tabgaç Devleti, en parlak çağını yaşadı ![]() 427’de Hun Hia krallığını alan ve Juan-juan’ları mağlup ederek, bugünkü İç Moğolistan’ı istila eden (436) T’ai-wu, 439’da Kansu’daki son Hun Krallığını (Pei-Liang) ortadan kaldırdıktan sonra, İç Asya’ya yönelerek Karaşar, Kuça şehirlerini himayesine bağladı (448) ![]() ![]() ![]() İmparatorluk merkezini, Türk hayat şartlarına oldukça uygun gelen bozkır bölgesinde (kuzey Şan-si) tutan T’ai-wu, o sıralarda Çin’de yayılmakta olan Budizm’in, Türkler arasında nüfuz kazanmasını önlemeğe çalışıyor, idaresi altındaki Çin topraklarında bile, Budistlerin dini faaliyetlerini kontrol ediyordu ![]() ![]() ![]() Tedbirlerin ehemmiyetini fark edemeyen halefleri zamanında, hattâ Budizm’in himayesi cihetine gidildi ![]() ![]() ![]() Buna karşı çeyrek asır kadar devam eden tepkiler, bastırıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerKan-çou Uygur Devleti Bir kısım soydaşlarının aşağı yukarı 150 yıldan beri sakin bulunduğu Kan-su bölgesine gelerek, buranın merkezi Kan-çou’da yerleşen Uygurlar, Çin ile daha ziyade ticari faaliyetler üzerine kurulu iyi münasebetlerini, imparatorların kızları ile Uygur prenslerinin evlendirilmeleri gibi akrabalık bağları ile de sağlamlaştırmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Kan-Çou ve Tun-huang Uygurları, büyük bir askeri kudret gösterememişler, bu sebeple de haklarında fazla bilgi mevcut olmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerDoğu Türkistan Uygur Devleti İç Asya’ya doğru göçen Uygurlar'ın başında, Vu-hi Tegin’in kardeşi, Ngo-nie Tegin bulunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() T’anglar, ismen de olsa, kendilerine bağlı ve siyasetlerine uygun bir tutum içinde bulunan bu Uygur devletinin, meşru Çin idaresine isyan eden Turfan, Beş-balık askerî valilerini ortadan kaldırarak Hami’ye kadar hakimiyet kurmalarına şüphesiz müdahale etmiyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra, güneyde Tibet, Batı Türkistan’da Karluk bölgesi ile sınırlı ve başlıca şehirleri Turfan, Kaşgar, Beş-balık, Kuça, Hami (Urumçi) olan ülkelerini müdafaa ile yetinerek sanat, edebiyat ve ticaret sahasında yükselen bu Uygur Devleti ile ilgili siyasi hadiseler hakkında, fazla bilgi görülmüyor ![]() ![]() ![]() Uygurlar hakkında en ilgi çekici bilgiye, Çin’deki Kuzey Sung imparatoru tarafından, 981’de Kara-hoça’ya elçi olarak gönderilen Wang-ye tö’nün seyahat notlarında tesadüf edilmektedir ki, kültür tarihi bakımından büyük değer taşır ![]() Doğu Türkistan Uygur Devleti’nde, doğu Uygur kolunda olduğu gibi, Budizm çok yayılmış, hatta Manihaizm’den üstün bir mahiyet almış, bunun yanında Nesturî Hıristiyanlık ve başlangıçta pek az olmak üzere İslamiyet, tesirlerini göstermiştir ![]() ![]() ![]() Doğu Türkistan Uygur Devleti, 1209’da Cengiz Han’a bağlandığı zaman, o tarihe kadar Kara-Hitaylar’a tabi durumunda olan Iduk-kut Barçuk Art-Tegin bulunuyordu ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerTürgiş Devleti (Türgişler) Adlarının “Türk+ş” şeklinde gelişmiş olduğu bildirilen Türgişler, Talas - Çu - İli - Isık Göl sahasında oturuyor ve Batı Göktürkler'in (On-Oklar) To-lu kolunun bir kısmını teşkil ediyorlardı ![]() ![]() ![]() İlk Türgiş şefi olarak görünen, Baga Tarkan unvanlı U-çe-le, başlangıçta bağlı bulunduğu tayinli (bağımlı bulunulan devlet, yani Çin tarafından atanmış) Batı Gök-Türk Kağanının idaresizliğinden faydalanarak, etrafına kuvvetler topladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Göktürk aleyhtarı üçlü ittifakın bir üyesi olduğu için üzerine yürüyen Tonyukuk tarafından mağlup ve esir edildi (698, Bolçu savaşı) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kapagan’ın şiddeti yüzünden, karışıklık ve isyan hareketlerinin arttığı yıllarda, Çin’in hiç eksilmeyen kışkırtmaları neticesinde yine Türgişlerle uğraşmak zorunda kalındı ![]() ![]() Başkenti, Talas’ın kuzey-batısında, Balasagun şehri olarak, uzunca süren hükümdarlığı zamanında Su-lu, Maveraünnehir’den doğuya Arap ilerlemesini durdurarak Orta Asya Türk halkının “Arap tebaası” olmasını engelleyen ve üzerinde Türklerin tarihi hak sahibi bulunduğu Maveraünnehir’i yine Türk eline almağa çalışan bir hakan olarak görünür ![]() Araplarla bu mücadele devrinde, Arap ordularına karşı çıkanların hepsi, İslam kaynaklarında “Türk” olarak belirtilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çin’in şimdilik “durumu idare” yoluna girmesi dolayısıyla da kendilerini serbest hisseden Türgişler, batıda faaliyete geçtiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Maverannehir’de, tam bir ihtilal havası esmekte idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 724’te Seyhun ötesindeki bütün Arap kuvvetlerinin geri atılması ile neticelenen ve her tarafta Arap nüfuzunun kırılmasına sebep olan bu seferdeki hezimet, Arapları uzunca bir müddet müdafaada kalmaya zorlamış ve yalnız Maveraünnehir’de değil, Toharistan’da ve diğer güney bölgelerinde, idareciler ve halk, Türgişler’e kurtarıcı gözü ile bakmağa başlamışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arap idaresi, Semerkand, Debusiya şehirleri ile iki küçük kaleye münhasır kalmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat, Türgişler tarafından yolu kesilmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni valilerin, üç sene (734-737) kendisi ile uğraşmak zorunda kaldıkları Haris, sonunda Türgişler’e iltica etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Esasen Su-lu, Araplarla birleşen Cüzcan hükümdarının hıyanetine uğramıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 742’deki Türgiş kağanı İl-etmiş Kutlug Bilge, bir Kara-Türgiş başbuğu idi ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerKarluklar İlk olarak, Çin yıllığı T’ang-shu’da (7 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 640 sıralarında, Çinliler tarafından mağlup edilerek (650), P’ei-ting eyaletine (Tanrı Dağları’nın kuzey sahası) bağlandılar ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra, Kapagan Kağan tarafından II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Batıda, Emevi-Arap ilerlemesini durdurmuş olan Türgiş Hakanlığı'nın çöküntüye doğru gittiği tarihlerde, Orta Asya Türk ülkelerinin korunması gibi tarihi bir vazife, bu defa, Karluklar’a düşmüştü ![]() ![]() ![]() Böylece, Arap bakısının iyice hafiflemesi, Çinlileri Orta Asya’da bir iktidar boşluğu husule geldiği zehabına ***ürmüş, bundan dolayı Çinliler, eski Orta Asya siyasetlerini canlandırarak, Karluklar’ın dahil bulunduğu bölgeye yeniden el koymak istemişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karluklar, kısa bir müddet, Uygurlar’la Orta Asya’da iktidar yarışına giriştiler ise de, Uygur Kağanı Mo-Yen Çur karşısında tutunamayarak (756), Tarım bölgesinden ayrıldılar, daha batıya çekildiler ve 7-8 yıl içinde Tarbagatay ve Cungarya’ya 766’da da çöken Türgiş hakimiyetinin yerine, Talas sahasına yerleşmek suretiyle, eski Batı Göktürk Hakanlığı sahasında hakimiyet tesis ettiler ![]() ![]() ![]() Kendi soylarını Göktürk hakan ailesi Aşına sülalesine bağlayan Karluk yabguları, hakimiyetin “Kutlu Ötüken” ülkesi ile sıkı alâkası olduğu inancını muhafaza ediyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karahanlı Devleti’nin esas kütlesini meydana getiren Karluklar, bu hanedan üyeleri arasında mücadeleler baş gösterdiği tarihlerde devlete karşı cephe alarak huzursuzluk çıkarmağa başladılar ki, bu tutumlar Kara-Hitay hakimiyetinin Orta Asya’da çabucak gelişmesinde tesirli olmuş görünmektedir ![]() ![]() Sultan Sencer de Karluklar’ı takip etmek için çıktığı seferde karşısında Kür Han’ı bulmuştu ![]() ![]() ![]() ![]() Maveraünnehir sahasındaki bu karışıklıklara sebep oldukları görülen Karluklar’a karşı Harezmşah Alaüddin Tekiş (1172-1200) bozkırlar bölgesine el atarak Kanglı ve Kıpçak gibi diğer Türk boyları ile kendini takviye ihtiyacını duydu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerSabarlar (Sabar Devleti) M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizans tarihlerinde, Sabar, Sabir, Savir; Ermeni, Süryanî, İslam kaynaklarında, sırasıyla Savır, Sabr, S(a)bir, Sibir vb ![]() ![]() ![]() Çeşitli dillerdeki ses değişmeleri neticesinde, farklı şekillerde görülen adlarının esasını teşkil eden ve ancak Türkçe ile açıklanabilen Sabar kelimesi "sab+ar"dan (=sap-ar=sapmak, fiiline+ar ekinin ilavesiyle ![]() ![]() ![]() ![]() Sabarların erken tarihleri iyi bilinmiyor ![]() ![]() ![]() ![]() Doğudan gelen Avar baskısı karşısında Sabarlar, yerlerini terk edip batıya yönelmişler, Altaylar-Ural dağları arası düzlüklerde (bugünkü Kazakistan bozkırlarının güney sahası) yaşayan Ogur-Türk boylarını yurtlarından atarak, Tobol ve İçim ırmakları çevresinde yerleşmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca, bu civar halkın masallarında ve kahramanlık hikayelerinde, Sabarlar, geniş yer tutar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha 503 yılında, Doğu Avrupa'ya doğru hakimiyetlerini genişleterek bir kısım Bulgar gruplarını idarelerine alan Sabarlardan, kalabalık bir kütlenin, 515 sonlarında İtil (Volga) - Don nehirleri arasında ve Kafkasların kuzeyindeki Kuban ırmağı boyunda yerleşmesi ve doğrudan doğruya Bizans ve Sasanî imparatorlukları ile temas kurması, Sabarların, Doğu Avrupa tarihinde ön safa çıkmalarına yol açtı ![]() İran-Bizans savaşlarının devam etmekte olduğu o yıllardan itibaren, hükümdar Balak (Belek?) idaresinde, büyük çapta askerî faaliyet gösteren Sabarların, Sasanîlerle anlaşarak, Bizans'a karşı savaştıkları (516), Ermeniye bölgesine akınlar yaptıkları ve arkasından Anadolu'ya girerek Kayseri, Ankara, Konya dolaylarına kadar ilerledikleri bilinmektedir ![]() ![]() "Sabarlar, insan hafızasının hatırlayabildiği zamandan beri, ne İranlılardan, ne Romalılardan hiç kimsenin düşünemediği makinelere sahiptirler ![]() ![]() ![]() Balak'tan (ölm ![]() ![]() ![]() ![]() 531 yılına kadar Bizans ile işbirliği halinde görülen Sabarlar hakkında, sonraki senelere ait açık bir kayda rastlanmamakla beraber, onların Şehinşah Anûşirvan (Adil) zamanında, Sasanîlerin Kafkaslardaki sürekli ve başarılı savaşlarında (bilhassa 545'de) hayli telefat verdikleri tahmin ediliyor ki, neticede bir askerî güç olmaktan çıkmışlar, üstelik 557'ye doğru Avarlar'dan da ağır bir darbe yemişlerdir ![]() Sabar sahası, az sonra, Karadeniz'e ulaşan Göktürk idaresine girmiştir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerOğuz - Yabgu Devleti Oğuzlar, 10 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer taraftan Kaşgarlı Mahmud, Oğuzlar’la Çiğiller arasında köklü bir düşmanlıktan bahseder ![]() ![]() ![]() Oğuz Yabgu Devleti’nin tarihi hakkında başkaca açık bilgiye rastlanılmıyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerDelhi Türk Sultanlığı (1206-1413) Hindistan’daki, Müslüman Gurlu Devletinin komutanlarından Kutbeddin Aybeg tarafından Delhi’de kurulan Türk devleti ![]() ![]() İslâmiyet, Aşağı İndüs vâdisine ilk olarak Emevîler devrinde girmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kutbeddin Aybeg, 1210 senesinde vefat edince, yerine damadı Şemseddin İltutmuş geçti ![]() ![]() Daha sonra başarılı seferler düzenleyerek, hakimiyet bölgesini genişletti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1236 senesinde Karakarlara karşı çıktığı seferde hastalanan İltutmuş, Mayıs ayında vefat etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada, İltutmuş’un memlûklarından (köle) biri olan ve soyca Kıpçak Türklerine dayanan Balaban, devlet içinde büyük bir nüfuz kazanmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tahta çıkar çıkmaz, merkez ordusunu yeniden düzenledi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Moğol saldırısını fırsat bilen Bengal Valisi Tuğrul Han, ayaklanarak bağımsızlığını ilan etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Delhi Sultanlığına hakim olan Halaç ailesi, eski bir Türk kabilesi olan ve kesin olarak tespit edilemeyen bir tarihte Türkistan’dan göç edip, doğu Afganistan ile Hindistan’ın kuzey hudutlarına yerleşen Halaç Türklerine mensupturlar ![]() Firuz Şah'ın, tahta çıktıktan sonra, Hintli Prenslere karşı seferleri, müspet sonuçlar vermedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alâeddin Muhammed, uzun seneler, Moğol saldırılarına karşı koymakla uğraştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1305 senesinde Amroha ve 1306 yılında Ravi yakınlarında, Moğollar bozguna uğratıldı ![]() ![]() ![]() Kuzey Hindistan’ın hemen hemen tamamına hakim olan Alâeddin, 1308 senesinde Melik Kâfur’u güney seferine gönderdi ![]() ![]() ![]() Sultan Alâeddin, hiç tahsil görmediği halde, şahsî kabiliyet ve tecrübeleri ile devlet topraklarını genişletti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hüsrev Han, tahta geçtiği zaman Pencap’ta hudut bölgeleri kumandanı olan Gazi Melik Tuğluk isyan etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Babası Türk, annesi Hindli olan Gazi Gıyâseddin Melik Tuğluk, tahta geçtikten bir hafta gibi kısa bir zaman zarfında, sükûneti sağladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1325’te Tuğluk Hanın ölümü üzerine oğlu Cavna Han, Muhammed Şah lakabı ile tahta geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhammed Han devri, bundan sonra, daimî olarak isyanlarla geçti ![]() ![]() ![]() ![]() Bengal Valisi Behram Han'ın, 1338 senesinde ölümünden sonra, sultanlığa bağlı Doğu Bengal eyaleti, istiklalini ilan etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1343 senesinde, Pencab eyaletindeki Sunâm, Samânâ, Kaythal ve Guhrâm’da isyanlar çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() Başsız ve güçsüz durumda kalan ordunun ileri gelen kumandanları ve devlet adamlarının ısrarıyla, ölen sultanın yeğeni Firuz Şah, sultanlığı istememesine rağmen, tahta çıkarıldı ![]() Firuz Şah, tahta geçtikten sonra, devleti kuvvetlendirmek için seferlere çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Firuz Şah, 1367 senesinde doksan bin süvarî, 480 fil ve çok sayıda piyadeden meydana gelen ordusu ile, Thattha üzerine sefer düzenledi ![]() ![]() ![]() Firuz Şah, 1388 senesi Eylül ayında, seksen üç yaşındayken öldü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Firuz Şah'tan sonra şehzadeler arasındaki mücadeleler, onun yaptığı bütün iyi işlerin tahrip olmasına ve sultanlığın kötü duruma düşmesine sebep oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1414 yılında Delhi’yi ele geçiren Mültan Valisi Hızır Han, ölünceye kadar, bölgeyi Timur ve Şahruh adına idâre etti ![]() ![]() ![]() Mübârek Şahın saltanatı, ayaklanmalarla geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Delhi Türk Sultanlığının idarî teşkilâtı, genelde Türk İslâm devletlerinin teşkilâtına dayanmaktaydı ![]() ![]() ![]() İdârî işlere vezir bakmaktaydı ![]() ![]() ![]() Delhi Türk Sultanlığı, süvarî kuvvetlerinin büyük rol oynadığı, düzenli bir orduya sahipti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birçok âlim, şair, yazar ve sanatkârı himayelerine alan Delhi Sultanları, kültür ve sanatın gelişmesine büyük hizmet ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Delhi Sultanları, geniş imar faaliyetlerinde bulundular ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halacî Hânedânlığı zamanında, Hindistan’daki Müslüman mimarisi, Selçuk mimârisi teknik ve üslubunun etkisinde gelişti ![]() ![]() Tuğluklarda Firuz Şah, birçok imar faaliyetlerinde bulundu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerMısır Memlûk Devleti (Memlûklar, Memluklar, Memluk Devleti) 1250-1517 yılları arasında, Mısır ve Suriye dolaylarında hüküm süren devlet ![]() Memlûk, Arapça’da “köle” demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bahrî Memlûkları: Devlet idaresinde kademe kademe yükselen Bahrî Memlûkları, kendi aralarında anlaşıp güçlenerek, Eyyûbî Hânedânının zayıf bir anını kollamaya başladılar ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece, müstakil ilk Memlûk Sultanı olarak tahta geçen Aybek, Memlûklar arasında, dindarlığı, cömertliği ve görüşlerinin isabetliliği ile tanınmaktaydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aybek, iç ve dış tehlikelerin hepsini ortadan kaldırıp, düşmanlarına başarı ile karşı koyarak, bütün zorlukları yenmişken, Musul Hakimi Bedreddin Lü’lü’ün kızı ile nişanlanınca, karısı Şecer-üd-Dürr tarafından öldürtüldü ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada Bağdat’ın Moğollar tarafından alındığı ve Abbasî halîfesinin öldürüldüğü haberi geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Kutuz, hazırladığı büyük bir ordu ile, Moğolları karşılamak üzere Suriye’ye gitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Kutuz’un yerine, 1260 senesinde Sultan olan Baybars’ın, Eyyubî Hânedânının iktidardan uzaklaştırılıp, Türk Memlûklarının iktidarı ele geçirmelerinde, birinci derecede rolü oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Memlûkların, başşehirleri Kahire’de halifelere yer verip, hürmet etmeleri, onlara İslâm âleminde büyük bir manevî nüfuz kazandırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Baybars’ın ölümü üzerine, yerine oğlu Nâsireddin Berke geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kalavun, tahta geçtikten sonra diğer Memlûk sultanlarının karşılaştıkları güçlüklerle karşılaştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kalavun’un vefatından sonra yerine oğlu Eşref Halil geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Halil’in öldürülmesinden sonra, sırasıyla tahta geçen Nâsıreddîn Muhammed, Ketboğa, Laçin ve İkinci Baybars dönemlerinde, ülke, iç karışıklıklar ve saltanat kavgaları ile büyük tahribata uğradı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burcî Memlûkları: Hanedan olarak Mısır Memlûkları tarihinin ikinci kısmını, Burcî Memlûkları teşkil eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() On altı sene tahtta kalan Çakmak, Barsbay’ın siyasetini devam ettirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İktidara geçtiği zaman, altmış yaşını geçmiş bulunan Kansu Gûrî, kudretli ve dirayetli biri olduğunu hemen ispatladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halep, Hama, Humus ve Şam’ı alan Yavuz Sultan Selim Han, Tomanbay’a bir nâme göndererek, kendisine tâbi olması şartıyla Gazze’den itibaren güneyde kalan toprakları Memlûklara bırakacağını bildirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Memlûklar, sultanın kendi kölelerinin, idarenin en üst kademesinde yer aldığı karışık bir hiyerarşik sisteme sahipti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Memlûklar devrinde, Mısır ve Suriye’de büyük binalar yapıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerEyyubîler Devleti (1171 - 1252) Ünlü kumandan ve siyaset adamı Selâhaddin Eyyûbî tarafından, Suriye, Filistin, Mısır ve Yemen’de kurulan devlet ![]() Hânedânın kurucusu olan Selâhaddin Eyyubî, Hazbanî kabilesine mensuptu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece, hânedânın gerçek kurucusu olarak ortaya çıkan Selâhaddin Eyyûbî, 1171 yılında, Şiî Fâtımî idaresini tamamıyla ortadan kaldırdı ![]() ![]() ![]() ![]() Selâhaddin Eyyûbî, ilk iş olarak Mısır’daki Fâtımî idaresinin son izlerini de ortadan kaldırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Topladığı bu kuvvetlerle, 1187 yılında, Haçlıların karşısına çıkan Selâhaddin Eyyûbî, Hattin’de parlak bir zafer kazandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hemen hemen bütün günleri harp meydanlarında geçen, Ortadoğu’daki Haçlı varlığının belini kıran ve onu asla eski gücüne kavuşamayacağı bir hale getiren, böylece Ortadoğu-İslâm dünyasının kudretini, bütün Avrupa’ya gösteren Mücâhid Sultan, 4 Mart 1193 Çarşamba günü Dımaşk’ta (Şam) vefat etti ![]() ![]() Selâhaddin Eyyûbî, ölmeden önce devletinin çeşitli bölgelerini oğullarına ıktâ olarak dağıtmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() El-Kâmil, kısa sürede orduyu toparlayarak, Haçlıları geri püskürtmeye muvaffak oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eyyûbî Devleti son parlak devrini, Sultan El-Kâmil ile yaşadı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halep’te ise, 1236 senesinde ölen El-Azîz’in yerine geçen En-Nâsır Yûsuf, Mısır’daki Sultan Sâlih’in ölümü üzerine bütün Suriye’yi ele geçirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eyyûbîler Devleti, Zengîler'in bir devamıydı ![]() ![]() ![]() Devlet işlerini yürüten üç dîvân vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eyyûbîler Devletinin en önemli hedefi, Ortadoğu’da Haçlılar tarafından işgal edilen İslâm topraklarını kurtarmaktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eyyûbîler Devletinde sağlık hizmetleri çok gelişmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eyyûbîler Devletinde, teknik ve sanat da gelişmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eyyûbîler devri, ilmî hayat bakımından İslâm tarihinin en canlı ve hareketli dönemlerinden biriydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihte çok önemli bir rol oynayan Eyyûbîler, Büyük Selçuklu Devleti'nin geleneklerini yeniden kurarken, Şiî Fâtımî Devletine en büyük darbeyi vurmuş ve İslâm'ın yeniden ihyasına canla başla çalışmışlardır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerKarakoyunlular (Karakoyunlu Devleti) On dördüncü asrın ikinci yarısında, Doğu Anadolu'da devlet kuran bir Türkmen hanedanı ![]() Karakoyunlu oymağı, Karakoyunlu devletinin çekirdeğini teşkil etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Karakoyunluların, siyasî bakımdan ehemmiyet kazanması, İlhanlı hükümdarı Ebu Said Bahadır Han'ın ölümü ve içeride Moğol noyanlarının bir mücadeleye girişmeleri ile başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1370 yılından itibaren fetih hareketine girişen Bayram Hoca; Sürmelü, Alakilise, Hoy ve Nahcivan havâlilerine hakim oldu ![]() ![]() Erzurum'dan Musul'a kadar uzanan sahayı hakimiyeti altına alarak, Karakoyunlu kabilesini tarih sahnesine çıkaran Bayram Hoca, 1380 senesinde ölünce, yerine kardeşi Türemiş'in oğlu Kara Mehmed geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kara Mehmed Bey, 1307'de Karabağ üzerinden Anadolu'yu istilâya teşebbüs eden Timurlu kuvvetlerini bozguna uğrattı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kara Mehmed Bey'in ölümünden sonra, yerine Kara Yusuf geçti (1389) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Timur Han, Hindistan seferini büyük bir başarı ile tamamlayarak yeniden Doğu Anadolu'da görülünce, Kara Yusuf, Van Gölü çevresindeki atalarından kalma yurdunu boşaltarak Musul'a çekildi (1399) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1402 yılında Yıldırım Bayezid'le yaptığı Ankara Meydan Muharebesini kazanan Timur Han, Karakoyunlu emîri Kara Yusuf'a kesin bir darbe indirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kara Yusuf'un Ebu Bekr'e karşı kazandığı ikinci ve parlak zaferden sonra, başta Irak emîri Bistam Bey olmak üzere bütün emîrler ona bağlılıklarını bildirdiler ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada Sultan Ahmed Celâyir, Karakoyunlulara ait Tebriz'e girerek şehirdeki Türkmenlerin çoğunu katletti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1420'de Ucan'da vefat eden Kara Yusuf Bey'den sonra, Karakoyunlulara bütünüyle hâkim olabilecek bir şehzadenin bulunmaması, birliği sarstı ![]() ![]() ![]() İskender, başa geçer geçmez, Âzerbaycan ve doğu Anadolu'yu işgal etmekte olan Şahruh'la Eleşkirt mevkiinde yaptığı savaşı kaybetti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İskender'in ölmesiyle rakipsiz kalan Cihanşâh, Karakoyunlu hükümdarı oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Devlet teşkilâtı: Karakoyunlular, devlet teşkilâtı hususunda, tamamıyla Celâyirli ve İlhanlı devlet an'ane ve müesseselerine bağlı kaldılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karakoyunlu Devletinde ordu, yaya ve atlı kuvvetlerden meydana geliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kültür ve medeniyet: Karakoyunlu hükümdarları, savaşların yanında, ülkenin imar ve ihyası için de çalışmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cihanşâh'ın Tebriz'de tamamen mermerden yaptırdığı ve çinilerle süslediği Gökmedrese, diğer adı ile Muzafferiye Medresesi çok ünlüdür ![]() ![]() ![]() Karakoyunlular, itikad bakımından Şiîliğe meyilli olduklarından, gerek Memlûk Devleti, gerekse Akkoyunlular ve diğer Sünnî devletler, bunların aleyhinde idiler ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerAkkoyunlular (Akkoyunlu Devleti) Akkoyunlu oymağının Doğu Anadolu'ya geliş tarihi hakkında güvenilir bilgiyi, Akkoyunlu hanedanının tarihi olan, Ebû Bekr-i Tihrânî'nin Kitâb-ı Diyarbekriyye'sinde bulmak mümkündür ![]() ![]() ![]() ![]() Konar-göçer bir Türkmen topluluğu olan Akkoyunlular'ın adlarının, besledikleri sürülerden verilmiş olması muhtemeldir ![]() ![]() Buna göre, Oğuzlar'ın Bayındır boyunun bir oymağı olan Akkoyunlular'ın, Peygamber efendimiz devrinde (VII ![]() ![]() Oğuzlar'ın Bayındır boyundan inen Akkoyunlular'ın tarihi, 1300 yıllarından itibaren bilinmektedir ![]() ![]() 1) Tur-Ali Bey (?-1360): Babası Akkoyunlu Beylerinden Pehlivan Bey'dir ![]() ![]() ![]() 2) Fahreddin Kutlu Bey (1360-1389): Babası Tur-Ali Bey'den sonra, Akkoyunlular'ın reisliğine gelmiştir ![]() ![]() ![]() 3) Ahmed Bey (1389-1397): Fahreddin Kutlu Bey'in oğludur ![]() ![]() ![]() 4) Fahrüddin/Bahaüddin Kara-Yülük Osman Bey (1397-1435): Akkoyunlular'ın, Doğu Anadolu'da hakimiyetini perçinleyen reisleridir ![]() ![]() ![]() 5) Celâlüddin Ali Bey (1435-1438): Kara-Yülük Osman Bey'in veliaht tayin ettiği oğlu olup, babasının yerine Akkoyunlu reisliğine getirilmiştir ![]() 6) Nurüddin Hamza Bey (1438-1444): Kara-Yülük Osman Bey'in diğer oğludur ![]() 7) Cihangir Bey (15/10/1444-1453): Celâlüddin Ali Bey'in oğludur ![]() ![]() 8) Nusretüddin Ebû-Nasr Uzun Hasan Bey (1435-6/1/1478): Akkoyunlular'ı bir devlet haline yükselten, Akkoyunlu Uzun Hasan Bey olmuştur ![]() Karakoyunlular'ın büyük hükümdârı Cihân-şâh'ı (1467), Türkistan hükümdârı Ebu Said'i (1469) ortadan kaldırarak bütün İran'a, Irak'a, Kafkasya'ya ve Doğu Anadolu'ya sahip oldu ![]() Batı Anadolu'ya doğru olan hedefi, Osmanlı hükümdârı Fatih Sultan Mehmed (1451-1481) karşısında aldığı Otlukbeli (11 Ağustos 1473) yenilgisi ile neticesiz kaldı ![]() ![]() 1478 yılında vefat eden Uzun Hasan, büyük devlet adamlığı vasfı yanında, memlekette uzun süreden beri ihmal edilmiş olan imâr faaliyetlerine hız verdi ![]() ![]() ![]() ![]() 9) Sultan Halil (6/1/1478-24/12/1490):Uzun Hasan Bey oğlu ![]() 10) Sultan Yâkub (15/7/1478-24/12/1490): Uzun Hasan Bey'in diğer oğlu olup, son dirayetli Akkoyunlu hükümdarıdır ![]() ![]() Sultan Yakub'dan sonra sırasıyla Sultan Baysungur (24/12/1490-1492 Mayıs), Sultan Rüstem (Mayıs 1492-1496 yılı başı), Sultan Dâmâd/Ahmed Göde/(1496 başı-1498), Sultan Mehmed (1498-1500), Sultan Elvend (1500-1504), Sultan Murad (1504-1508) hükümdarlık yapmışlardır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerSafevî Devleti (Safevîler) On altı ile on sekizinci yüzyıllar arasında İran’da hüküm süren Türk hânedânı ![]() ![]() Safevîlerin dedesi olan Safiyyüddin Erdebilî, 1252-1334 yılları arasında, Erdebil ve civarında yaşamış bir veliydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cüneyd, Bâtınîlerin fikirlerinin etkisinde kalarak, doğru yoldan ayrıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fikrî temelleri, Eshâb-ı kirâm düşmanlığına dayanan bir devlet kurmayı gaye edinen Cüneyd’in yerine, oğlu Haydar geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Haydar’ın ölümünden sonra, İsmâil’in de aralarında bulunduğu çocukları, anneleriyle birlikte, dayıları ve Akkoyunlu sultanı olan Yakub tarafından hapsedildiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Rüstem’in ölmesi üzerine meydana gelen kargaşalıktan istifade etmesini bilen Safevîler, çocuk yaşta olan İsmail’in etrafında toplanıp, Akkoyunlu tahtında hak iddia ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şah İsmail Safevî, öncelikle çevresindeki beylik ve devletlerle savaşıp, bazılarını hakimiyeti altına aldı ![]() ![]() Akkoyunlular, elden çıkan topraklarını ele geçirmek için teşebbüse geçtilerse de başarılı olamadılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir taraftan Osmanlı hükümdarlarına bağlılığını bildiren Şah İsmail, diğer taraftan Sünni Müslümanlara karşı zulüm hareketini devam ettiriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Horasan’ı fetheden Özbek Hükümdarı Muhammed Şeybek üzerine yürüyerek, 1509’da Merv civarında Özbek kuvvetleriyle karşılaştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şah İsmail, bir taraftan seferler düzenleyerek ülkesini genişletmeye çalışırken, diğer taraftan derviş kılığında ve tarikat mensubu adı altında pek çok taraftarını, komşu ülkelere, bilhassa Osmanlı topraklarına göndererek isyan ve karışıklıklar çıkarttı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada Şah İsmail’in, Osmanlı Devleti için içten ve dıştan büyük bir tehlike arz etmeye başladığını, Osmanlılara karşı Mısır Memlûk Sultanı Kansu Gûrî (Gavri) ile anlaştığını tespit eden İkinci Bayezid Han, gerekli tedbirleri aldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şah İsmail’in ölümünden sonra, yerine, henüz on yaşında bulunan büyük oğlu Ebü’l-Muzaffer Tahmasb geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bitlis Hakimi Şeref Beyin, Safevîlere itaat etmesi, Osmanlı ordusunun, Safevîlere karşı sefer açmasına sebep oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gürcülerle de mücadeleye girişen Safevîler, uzun çarpışmalardan sonra, onları hakimiyetleri altına aldılar ![]() Bu sırada, Avrupa seferleri sebebiyle, Osmanlı-Safevî münasebetleri bir müddet sessiz kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şah Tahmasb’ın ölümünden sonra oğlu İsmail Mirzâ, İkinci Şah İsmail unvanıyla tahta geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şah İkinci İsmail’in vefatından sonra, yerine kardeşi Muhammed Hudâbende geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şâh Hamza Mirzâ’nın öldürülmesinden sonra, yerine tayin edilecek veliaht hususunda Kızılbaş reisleri arasında anlaşmazlıklar çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şah Abbas, Osmanlılarla bu antlaşmayı imzaladıktan sonra, içerdeki karışıklıkları bastırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şah Abbas’ın ölümünden sonra torunu Sam Mirzâ, Şah Birinci Safî unvanıyla tahta geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yirmi beş yıldan fazla tahtta kalan Sultan Hüseyin, Sünnî Müslümanlara çok zulmetti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslen Avşar olan Safevî kumandanlarından Nâdir’in gayretleriyle Afganlılar, İran’dan uzaklaştırıldıktan sonra, 1722’de İkinci Tahmasb, Safevî tahtına çıkarıldı ![]() ![]() ![]() Osmanlılar, Sünnî Müslümanların bulunduğu bazı şehirleri Safevîlerin elinden kurtarmaya karar verdiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci Tahmasb’ın şahlığı, 1731’e kadar devam etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Safevîlerde kültür ve medeniyet: İlk zamanlar Akkoyunlu Devletinin idarî teşkilât ve müesseselerini kabul eden Safevîler, daha sonra Osmanlılardaki idare usulü ve müesseseleriyle idare edildiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Taşra teşkilâtı ise, vali veya beylerbeyi tarafından idare edilen eyaletlere ayrılmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Safevîler devrinde, İran’da, canlı bir ilim hayatı yoktu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Safevîler döneminde güzel sanatlara önem verilmiştir ![]() ![]() ![]() Ayrıca Şah İsmail devrinde oldukça ilgi gören hat sanatında ta’lik, nesta’lik, dîvânî, siyâkat ve müsennâ stilinde eserler meydana getirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Safevî Hükümdârları / Tahta Geçişi Şâh İsmâil - I 1501 I ![]() Şâh İsmâil - II 1576 Muhammed Hudâbende 1578 Şah Abbâs - I 1588 I ![]() II ![]() I ![]() ![]() I ![]() II ![]() III ![]() II ![]() III ![]() II ![]() Muhammed 1786 (III ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türklerin Kurduğu Diğer Devletler |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türklerin Kurduğu Diğer DevletlerAbdaliye Devleti Afganistan’da Abdalî kabilesinin kurduğu devlet ![]() Aslen bir Türk boyu olan Abdalîler, Gazneliler zamanında Müslüman oldular ![]() ![]() ![]() Bir süre sonra Herat eyaletinin yönetimini ele geçiren Abdalîler, üzerlerine gelen Safi Kuli Han komutasındaki İran ordusunu hezimete uğrattılar ve Nadir Şah devrine kadar bölgenin hakimi oldular ![]() ![]() ![]() Abdalîlerin reisi Ahmed Han, Nadir Şahın vefatından sonra Kandehar’ı ele geçirerek hükümdarlığını ilan etti (1747) ![]() ![]() Ahmed Şah'ın, 1773 yılında ölümünden sonra yerine geçen oğlu Timur Şah, hükümetin merkezini Kandehar’dan Kabil’e nakletti ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|