|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
mesleği, mesleğinin, mühendislik, teknoloji, zorlukları |
![]() |
Mühendislik Ve Teknoloji,Mühendislik Mesleği,Mühendislik Mesleğinin Zorlukları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mühendislik Ve Teknoloji,Mühendislik Mesleği,Mühendislik Mesleğinin ZorluklarıMühendislik ve Teknoloji,Mühendislik Mesleği,Mühendislik Mesleğinin Zorlukları Mühendislik ve Teknoloji,Mühendislik Mesleği,Mühendislik Mesleğinin Zorlukları Mühendislik, insanların ihtiyaçları doğrultusunda, doğadaki kaynakların yapılara, makinelere veya sistemlere dönüştürülmesi amacı ile bilimsel ilkelerin uygulamaya konulması mesleğidir ![]() ![]() ![]() Yaklaşık 5 milyar yaşında olduğu tahmin edilen dünyamızda, insanların 2,5 milyon yılı aşkın bir süreden bu yana yaşadığı bilinmektedir ![]() ![]() İnsanlar, M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Latinceden alınan teknoloji sözcüğünün temelde; sanat ya da hüner anlamına gelen “techne” sözcüğü ile bilim ya da çalışma anlamına gelen “logia” sözcüğünün birleşiminden oluşması da bu birlikteliği doğrulamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihsel gelişimine bakılacak olursa, uzun zaman teknolojinin sadece zengin ve asillerin kullanma üstünlüğü olan ve bir fantezi gibi görüldüğü söylenebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2000’li yıllara gelirken teknoloji ve mühendislik konusunda iki önemli değişiklik daha yaşandı: Birincisi, insanlar doğaya hakim olmaya çalışırken teknoloji ile doğayı ne kadar kirlettiklerini ve doğanın dengesini bozduklarını fark ettiler ![]() ![]() İkincisi ise, bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler sonucu sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçilmiş ve toplum “soft” teknoloji ürünleri ile tanışmıştır ![]() ![]() Bu uğraşın, yani doğa ile insan arasındaki mücadelenin, insan var olduğu müddetçe devam edeceği açıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ülkemizde mühendislik eğitimi veren kurumların tarihsel gelişimine baktığımızda, bir çok ülkede olduğu gibi,, Hendesehane adıyla,, 1941 yılında Yüksek Mühendis Okulu ve 1944 yılında da İstanbul Teknik Üniversitesi adı verilmiştir ![]() ![]() Son yirmi yılda mühendislik eğitimini veren kurum sayısını 5’ten 60’a çıkarmak Türkiye’nin bu konudaki sorununu çözmeye yetecek midir? Ülkelerin gelişmişlik durumunun sahip oldukları teknoloji düzeyi ile belirlendiği bir devirde üniversite sayısındaki artış Türkiye’yi gelişmiş ülkeler sınıfına terfi ettirmeye yetecek midir? Tabii ki yetmeyecektir; çünkü, henüz Türkiye’de yeterince teknoloji kültürü oluşmamıştır ![]() Osmanlı İmparatorluğu’nun duraklama döneminden bu yana teknoloji hep başkalarından alınıp kullanılmıştır ![]() Cumhuriyetin kuruluşundan sonra ise yokluktan ve mecburiyetten başlatılan yerli sanayiyi destekleme politikaları giderek ülkedeki gelişmenin önünü tıkayan bir rol oynamıştır ![]() Yerli sanayi, gümrük duvarları ile çevrelenmiş bu ülkede uzun yıllar rekabet kavramını duymadan; kalite, Ancak, 1980’li yıllara gelindiğinde, hem dünya ekonomisinde ortaya çıkan sorunlar hem de Türkiye gümrük mevzuatındaki bazı değişiklikler nedeniyle sanayicilerin rahatı bozulmaya başlamıştır ![]() 1990’lı yıllarda ise gümrük birliği anlaşmasının imzalanmış olması ve dünyanın değişik yörelerindeki ekonomik krizler sanayicileri bir yol ayrımına getirmiştir ![]() Sanayiciler bugün artık teknoloji transferi ile yollarına devam edip edemeyeceklerini ciddi olarak düşünmektedirler ![]() Bir kısmı bu sıkıntıyı aşmanın yolunun uluslararası şirketlerle evlilik yapmakta görmektedir ![]() Bu tip beraberliklerin, yabancı sermaye transferi ile birlikte ülke açısından kısa vadede yararlı olacağı kuşkusuzdur ![]() Ancak tehlikeli ve yanlış olan, her şeyi bu evliliklerden bekleyerek geçmişte olduğu gibi yine ülke hiç bir şey yapmama tembelliğini gösterip, kolaycılığa kaçmak olacaktır ![]() Olayın diğer boyutunu ise yaklaşık 20 yıldan bu yana devletin her kademesinde üniversite-sanayi işbirliğinin gerekliliğinden bahsedilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Acaba üniversitelerimiz kendilerinden beklenen görevleri yapabilecek durumda mıdır? Burada çok büyük bir tehlike söz konusudur: Devlet üniversitelerinin mühendislik fakültelerinde çok ciddi bir erozyon yaşanmaktadır; şu anda yetki ve sorumluluk taşıyan kişiler, ne yazık ki genç meslektaşları da akademik hayata özendirmeyi başaramamaktadır ![]() ![]() Öğretim üyeliği dervişlik anlayışı ile yürütülecek bir meslek olarak görülmemelidir ![]() mühendislik eğitiminin askeri amaçlı başladığını görüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dervişlik dedikleri hırka ile taç değil Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil Böyle dervişler artık yoktur , bulmayı da kimse ümit etmemelidir ![]() Peki, mevcut öğretim üyesi kadrosu sanayinin AR-GE ihtiyacı için çalışma yapmayı kendi adına bir misyon olarak görmekte midir? Ne yazık ki bu soruya da olumlu yanıt verebilmek bugün için mümkün değildir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|