Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bakiş, insana, yanliş, örnek

Örnek İnsana Yanliş Bakiş

Eski 09-08-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Örnek İnsana Yanliş Bakiş



ÖRNEK İNSANA YANLIŞ BAKIŞ
Örnek İnsana yanliŞ bakiŞ



Kim Kimin Modeli?

Resulullah (sav) Efendimizin ve Ashabının hayatlarında bizim için hayat vardır Zira onlar, her bir hareketlerini, sözlerini Allah’ın rızasına uydurmak için son derce titiz davranıyorlardı Biz de kendi söz ve davranışlarımızı onlara benzetmeye çalışmakla, onlara mutabaat etmekle, hem doğru davranışları edinerek edeb ve ahlaka bürünmüş oluruz, hem de sünnet-i seniyyeye uymanın sevabını elde etmiş oluruz

Ancak, onların hayatlarını ve kıssalarını incelerken, aynı dikkati bizim de göstermemiz gerekiyor Çünkü, çok defa kendi anlayış ve davranış kalıplarımıza takılıp kalarak, onların neyi niçin yaptıklarını gözden kaçırmaktayız Bu durum da bizi Müslümanlar olarak son derece çelişkili durumlara sürüklemektedir

Yani, bir taraftan Müslümanlığı yaşamaya çalıştığımızı iddia ediyor, diğer taraftan da Sahabelerin ve alimlerin davranışlarını yer yer yadırgayacak kadar onlara yabancı kalıyoruz Onlar bizim örnek ve modelimiz olmasına rağmen, bazen farkında olmadan, günümüzün kokuşmuş, fıtrat dışı kalıplarıyla onları zihnimizde yargılamaya kalkıyoruz

Halbuki, onlar insanların en akıllıları ve şereflileri, İslam Medeniyetinin üstatlarıydılar İnsanlık o nesillerden iman, ilim, fikir, adab-ı muaşeret, bilim ve sanat öğrendi Öyleki, artık bütün dünyada kabul edildiği üzere, bugünkü Batı Medeniyeti dahi gelişimini önemli miktarda İslam Medeniyetine borçludur, yani onlara borçludur

O halde, kendi anlayış ve zevklerimizi bir kenara koyarak, gerçek model insanlar olan Sahabeleri örnek almalıyız Bunun için de onların söz ve davranışlarını en ince ayrıntılarına kadar incelemeli ve alınması gerekenleri elden geldiğince edinmeye bakmalıyız

Sadeliğin Ardındaki İncelik
İlk bakışta bize boş ve anlamsız gelebilen bir hareketin ardında, hiç düşünmediğimiz sebepler olabilir

Mesela, muteber hadis kitaplarından Muvatta’da geçen bir hadis şöyledir;

Tufeyl İbn-i Ubeyy anlatıyor: “Abdullah İbn-i Ömer’e (ra) uğrar, onunla çarşıya çıkardık Biz çarşıya çıkınca Abdullah, hurda şey satan, kıymetli şey satan, miskin her kime uğrarsa selam verirdi

Günün birinde Abdullah yanıma gelmişti:
- Beraber çarşıya çıkalım, dedi
- Çarşı da ne yapacaksın, alış-veriş işlerine vakıf değilsin Eşyanın fiyatını sormazsın, pazarlık yapamazsın, pazar yerinde oturmazsın, otur, burada konuşalım! Dedim Abdullah:
- Ey Ebu Batın! Biz selamı vermek için çıkıyoruz, rastladıklarımıza selam vereceğiz! Dedi

Burada görülen; sadece selam vermek için çarşıya-pazara çıkmak, ilk anda sebepsiz ve boş bir işmiş gibi görünebilirse de, selam vermenin ve almanın önemini ve faziletini tam olarak bilen ve idrak eden bir kimsenin, takdir edeceği bir iş olduğu anlaşılmaktadır

Bu konuda bir hadis-i şerifi güzide sahabelerden Hz Enes (ra) anlatıyor: “Resulullah (aleyhiselatu vesselam) bana buyurdu ki: ‘Ey oğulcuğum, ailene (evine) girdiğin zaman selam ver ki, selamın hem senin üzerine hem de aile halkına bereket olsun!” (1)

Yine, Hz Bera (radiyallahu anh) anlatıyor İki Müslüman karşılaşıp musafaha da bulununca, ayrılmalarından önce (küçük günahları) mutlaka affedilir” (2)

Evet, dinimizin ne kadar incelik ve zerafetle dolu olduğunu, aynı zamanda sade ve kolay yaşanabilir bir din olduğunu, meselelere derinlemesine baktığımız zaman anlayabiliyoruz Her bir davranışın sosyal ve iletişimsel yönü olmakla beraber, manevi bir boyutunun olduğunu da gözden kaçırmamak gerekiyor
İlahi rahmet ve berekete vesile olan davranışların, fiili birer ibadet haline dönüştüğünü, kulluğun nasılda çok boyutlu bir atmosfer oluşturduğunu gözler önüne seriyor

Bakınız şu hadis-i şerifte, bu manevi boyut nasıl izah ediliyor;

Ata el-Horasani (ra) anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ki: “Musafaha edin ki, kalplerdeki kin gitsin, hediyeleşin ki, birbirinize sevgi doğsun ve aranızdaki düşmanlık bitsin” (3)

Misafir Tok Ev Sahibi Aç!
Hz Peygamber (sav) bizzat kendisi misafirleri ile ilgilenmiş, onlara ikramda bulunmuştur Şu veya bu şekilde gelen hiç kimse yedirilip içirilmeden geri dönmemiştir Habeşistan heyeti gelince, onları bizzat kendi evine misafir etti ve doğrudan doğruya kendisi onlara hizmet etti (eş-Şifa)

Bugünkü mantıkla kolaylıkla yadırganabilecek bir örnek verelim şimdi Ardından da, konunun esasını ortaya koymaya çalışalım

Kaynaklarda sıklıkla rastlanan bir durumdan bahsedeceğiz Peygamber Efendimizin hane-i saadetlerinde, bazen öyle olurdu ki misafir geldiğinde evde ne varsa ikram edilir, ev halkının hepsi aç kalırdı (Ahmed bin Hanbel)






Evet, herkesin elinden geldiğince kollayıp gözettiği HzPeygamber ve ailesi, her ellerine geçeni kendilerine ayırsalardı; açın halinden anlama, yoksulluğa ve açlığa sabretme, Allah’a tevekkül etme gibi bir çok konuda insanlara nasıl örnek olacaklardı? İslam’ın, Allah’ın takdirine rıza dini olduğu yaşanarak nasıl gösterilecekti başka türlü?

Elbette, her yarattığını kapsayıcı bir ilim ve ince bir hikmetle yaratan Allah-u Zülcelal, o misafirleri tam da onların yiyeceklerinin biteceği zamana denk getirecek ve bugün bizim için birer ibret vesikası olan sahneler yaşanacaktı

Bugünkü mantalite, elindeki son yiyeceğini başkalarıyla paylaşmayı şiddetle reddederken; diğer taraftan bırakın açlığı, zevkine harcayacak para bulmak uğruna soygun yapmak, gaspetmek, çalmak-çırpmak sıradan vakalar haline geldi Acaba hangi model dah insancıl ve içinde yaşabilir?

Son bir örnekle yazımızı bitirelim Ve en mükemmel insanın, şefkat ve merhamet saçan şu hatırasına bir göz atalım

Peygamber Efendimizin mescidinde kalarak ilim, ibadet ve hizmetle ilgilenen Suffe ashabından Ebu Hureyre (ra), kendi açlık ve yoksulluğunu anlatarak şöyle demişti:

"Bir gün açlıktan bîtâb düşmüş halde, herkesin gelip geçtiği bir yere oturdum Oradan Hz Ebu Bekir (ra) geçti Aslında, açlık halimi arzederek bana birşeyler ikram etmesini umaraktan ona Kur'an-ı Kerim'in bir âyetini sordum Fakat çekip gitti ve halimle ilgilenmedi Hz Ömer'e de aynı şeyi yaptım, o da Hz Ebu Bekir gibi durumumu anlamadı ve çekip gitti Sonra Hz Peygamber (sav) geçti Bana baktı ve tebessüm ederek: "Benimlegel!" buyurdu Birlikte evine vardığımızda bir bakraç süt gördük Hz Peygamber (sallallahu aleyhi veselem) soruşturunca birinin hediye olarak gönderdiği anlaşıldı ve bana: "Git suffe ashabımı çağır gelsinler" buyurdu Gidip onları çağırdım Hepsi gelince Hz Peygamber hepsine teker teker içirmem için bakracı bana verdi" (Tirmizi)

Dipnotlar:
1) Tirmizi, İsti’zan 10, (2699)
2) Ebu Davud, Edeb 153, (5211, 5212)
3) Muvatta, Hüsnü’l-Hulk 16, (2, 908)

Seyda Muhammed Konyevi; “Örnek İnsan Hz Muhammed (sav)” kitabından faydalanılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.