09-08-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Akıllara Durgunluk Verecek Nefes Kesen Bir Hikaye Acı Son!!!
Akıllara durgunluk verecek nefes kesen bir hikaye Acı Son!!!
Akıllara durgunluk verecek nefes kesen bir hikaye Acı Son!!!
Bir Sizofreni hastasinin aci hüzün dolu AŞKI ((
Babam öleli 12 yıl olmuştu ve ben 20 yaşına geldiğimde babasız olmaının acısını artık çok daha iyi anlıyordum
Annemle birlikte küçük ama mutlu bir dünya kurmuştuk kendimize Mevsimlerden bahardı,sokaklarda parklarda dolaşıyordum
Bu bahar daha bir çoşkulu hissediyordum kendimi Birçok arkadaş edinmiştim Mehmet,Can Canı'ın kuzeni Merve ve daha birçoğu  
Her gün belirli saatlerde buluşup eğlenceli dakikaler yaşıyorduk Onlarla o kadar eğleniyordum ki işe dahi gitmiyordum
Yine işe gitmediğim bir günde yalnız başıma dolaşırken arkadaşlarımla her zaman oturduğumuz parkta gördüm onu O kadar güzeldi ki 
Bir süre çevresinde dönüp beni fark etmesini umdum ama bana hiç bakmıyordu Tam umutsuzluğa kapılmışken son bir cesaretle yanına yaklaştım ve
"Oturabilir miyim?" diye sordum Deniz mavisi gözleriyle bakıp ,küçük bir tebessümden sonra "Oturabilirsiniz" dedi Kalbim heyecandan deli gibi çarpıyordu
Ne söyleyeceğimi bilemiyordum Sonra kısık bir sesle,"Adım Vedat," diyebildim Bana dönüp "Nazlı" dedi Bir süre sonra telefonlarımızı birbirimize verdik
ve ayrıldık Akşsam olanları anneme anlattım Annrm gözlerimdeki mutluluğu fark edince çok sevinmişti
Arkadaşları bize davet ettim
İlerleyen günlerde Nazlı ile daha sık görüşür olduk Zaman ilerledikçe ona daha çok bağyaaıyordum O hayatıma girdikten sonra işe gitmeye bile başlamış,diğer
arkadaşlarımla da daha az görüşür olmuştum Arkadaşlar sitem edince kendimi affettirmeye, onları akşsam yemeğine davet ettim ve hazırlık yapmak için erkenden eve
gittim Anneme arkadaşlarımın geleceğini ve güzel bir yemek yapmak için hazırlığa başlamamamız gerektiğini söyledim Akşsam gelip çatmıştı Kapı çaldı, hemen koşup açtım
Arkadaşlar gelmişti Onları salona alıp sofrayı hazırlamak için mutfaktaki anneme yardıma gittim Sofra hazırlandıktan sonra salona geçip onları içeri çağırdım
Arkadaşlarımı masaya alırken annemin bakşlarındaki korku ve şaşkınlık ifadesine bi anlam verememiştim Tam arkadaşlarımı tanıtıyordum ki annem büyük bir feryatla
masadan ayrılıp gitti Olanları bir türlü anlayamıyordum Arkadaşlardan özür diledim ve yemeğe başladık Yemeğin ve sohbetin ardından arkadaşlar gitti Annemin odasına
olanları sorduğumda hiç cevap vermedi Sadece yüzüme bakıp ağlıyordu
Eve gelen misafir
Aradan 3 ay geçmişti Arkadaşlarla ve özellikle Nazlı ile görüşmelerimiz iyice sıklaşmıştı
Bir ara anneme sözü Nazlı'dan açıp onunla birbirimizi ne kadar sevdiğimizi ve evlenmek istediğimizi
anlattım Annem mutlu olmamdan gülüyordu Ama gözündeki korkuyu ve acıyı hissedebiliyordum Öbür gün iş
dönüşü eve geldiğimde bir misafir vardı Tanıştıkve annem o arada kayboldu O adam bana tuhaf sorular
sorup durdu 1-2 saat oturduktan sonra annem gelip misafiri yolcu etti Anneme gelenin kim olduğunu sorduğumda
doktor olduğunu söyledi "Yoksa hasta mısın?" dedim Annem doktrun benim için geldiğini ve sadece genel bir
kontrol yaptırmak istediğini söyledi Sabah erken kalkıp hastaneye gittik ve bir çok testten geçirildim
Bir kaç saat sonra doktor gelip hiçbir şeyimin olmadığını söyledi ve annemi odasına çağırdı Akşam eve
geldiğimde annemin gözleri ağlamaktan şişmişti Ne olduğunu sorduğumda, "Bir cenazeye gittim,çok etkilendim,"dedi
Artık Nazlı ile hemen hemen her gün görüşüyorduk Her geçen gün ona olan aşkım içimden taşacak gibi oluyordu Eve erken
döndüğüm bir gün misafirler olduğunu gördüm kimse beni fark etmedi Mutfağa gidip atıştırırken ister istemez konuşulanlara kulak misafiri
oldum Konu bendim ve annemin niye böyle üzgün olduğunu o an anladım Meğer hastane , doktor hep bu yüzdenmiş Meğer ben şizofreni hastasıymışıım
adını bie bilmediğim bu hastalık beni hayal dünyasında yaşamama neden oluyomuş Misafirler gidene kadar ortaya çıkmadım
Annem onları geçirince beni arkasında gördü ve "Birşey duydun mu?" der gibi yüzüme bakıyordu Ona, "herşeyi duydum," dedim
Kadıncağızın gözleri dolmuştu ve bana sarılarak ağladı Ona üzülmemesini ve kendimi çok iyi hissettiğmi söyledim ama gerçekten korkmuştum
Bana arkadaşlarımı davet ettiğm gün hasta olduğumu anladığını söyledi Annemin anlattığına göre benim hiç arkadaşım yoktu Eve davet ettiğim
kişiler tamamen hayal ürünüydü Annemin hazırladığı sofrada sadece ben oturmuştum ve sanki arkadaşlarım varmış gibi saatlerce o hayali varlıklarla konuşmuştum
Ya Nazlı da hayalse?
Hiçbirşey umurumda değildi Her şey, bütün bir Dünya hayal olabilirdi ama ya Nazlı  Ya o da hayalse? Bu ihtimal beni delirtmeye yetiyordu Annem birçok ilaç getiriyor ve
bunların rahatlamam için olduğunu söylüyordu Ama ben zaten rahattım İşten ayrıldım ve aradan 3 gün geçtikten sonra dışarı çıktım Her zaman gittiğimiz parka gittim Arkadaşlar yine
oradaydı Aslında belki oradan hiç ayrılmamışlardı Onlarla konuşurken parktaki diğer insanların alaylı alaylı güldüğü fark ettim O gülen insanlara,"Siz gerçek değilsiniz!" diye bağırdım
Ama onlar sadece gülüyorlardı Peşimi bırakmalarını söyledim Nereye gidersem onlarda benimle beraberlerdi İlaçlar beni iyice dağıtmıştı Düşüncelerimi toplayamıyordum Arkadaşlar da yavaş yavaş
benden uzaklaşıyorlardı Nazlı'yı aramaktan korkuyordum Çünkü ararsam Nazlı diye birinin olmadığını anlayabilirdim Bir gün dayanamayıp aradım ve her zamanki yerimizde buluştuk Ona bir yandan
başıma gelenleri anlatırken diğer yandan da çevredeki insanları süzüyordum Yine bana gülmelerinden korkuyordum Eğer bana gülüyorlarsa bu Nazlı'nın olmadığını gösterecekti Evet çevredeki
insanlar yine bana alaylı bakıyorlardı ama bu defa gülmüyorlardı Nazlı olayı beni gün geçtikçe bitiriyordu
Bir gün anneme Nazlı'yı eve getireceğimi söyledim Annemin gözleri kocaman oldu Yine bir hayali eve getireceğimden korkuyordu Ama ben kendime güveniyordum Nazlı bir hayal değil gerçekti
Annem isteksiz olsa da benim ısrarımla kabul etti Öbirgün Nazlı'yla buluştuk ve ona ,"Seni biraz sonra anneme götüreceğim," dedim Nazlı çok telaşlandı Hazırlıksız olduğunu söyledi ama ben ısrar edince
kabul etti Artık geri dönüş yoktu Biraz sohbetin ardından eve doğru yola koyulduk Sokağa gelip eve yaklaştığımızda son bir kez kulağına eğilip "Seni çok seviyorum," dedim Eve geldik,kapıyı çaldım Annem
kapıyı açtığında ben önden girip ayakkabılarımı çıkardım ve Nazlı'yı içeri aldım Anneme bakıp gözlerimle Nazlı'yı işaret ederken kalbim duracaktı sanki Annemin gözlerindeki yaşı görünce olduğum yere yığıldım
Demek yine hayaldi  Ama annemin ağzından çıkan şu kelimeler benim için o an bir dua kadar kutsaldı; "Hoş geldin, güzel kızım,,,"
|
|
|