Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1008, 1075, kaşgarlı, mahmut

Kaşgarlı Mahmut (1008 - 1075)

Eski 05-20-2007   #1
virüs
Varsayılan

Kaşgarlı Mahmut (1008 - 1075)



Kaşgarlı Mahmut İslamiyet'in kabulünden sonraki Türk milliyetçiliğinin ilk temsilcisidir Türk dilinin, Türk milliyetçiliğinin en büyük sözcüsü Kâşgar'da doğdu


Saciye ve Hamidiye Medreseleri'nde tahsil gördükten sonra kendisini Türk dili incelemelerine adamıştır Bu amaçla Orta Asya'yı boydan boya kat ederek Anadolu'ya oradan da Bağdat'a gitmiştir 1072-1073 yılları arasında hazırladığı meşhur kitabını (Divan-ı lügat-it Türk) Abbasi halifesine armağan etmiştir Kitabın asıl nüshası bugün Ayasofya Müzesi'nde muhafaza ediliyor Kitabın Uygurca çevirisi ancak 1978'de yapılabilmiştir

Kaşgarlı Mahmud'un "Türk Dillerinin Gramatik İncelemesi" başlıklı başka bir kitabının daha olduğu söylenir Divanı Lügatit Türk'ün 3 cildinde bu kitabına atıfta bulunurmuş Ne yazık ki, bu kitabın ne aslı ne de kopyaları bugüne dek bulunamamış Türklerin yaşadığı şehirleri, köyleri, obaları bir bir dolaşarak hazırladığı sözlük, İslâmiyet'ten önceki sözlü edebiyatımızı aydınlatan dev bireserdir Yazılış amacı, Araplara Türkçe'yi öğretmekten çok, Türkçe'nin Arapça ile koşu atları gibi yarış edebileceğini, Türk dilinin zenginliğini, her duygu ve düşünceyi anlatmaya elverişli olduğunu ispat etmektir
Kâşgarlı Mahmut, iyi silâh kullanan bir asker olmakla beraber, dilimizi, ulusal kültürümüzü, yurt sevgisini her şeyin üstünde gören ilk büyük dil bilginimizdir Kitabının önsözünde şu ilgi çekici tümceleri okumaktayız :
"Türk'ün, Türkmen'in, Oğuz'un, Çigil'in, Yagma'ın, Kırgız'ın lisanlarını ve kafiyelerini tamimiyle zihnimde nakşettim Bu hususta o kadar ileri gittim ki, her taifenin lehçesi bence en mükemmel surette elde edilmiş oldu Türk dili ile Arab dilinin at başı beraber yürüdükleri bilinsin diye"


"Türk Sözlüğünün Divanı" anlamına gelen Kâşgarlı'nın bu eseri, yalnız bir sözlük değil; İslâmiyet öncesi Türk edebiyatını, tarihini, coğrafyasını, folklorunu, mitolojisini aydınlatan ansiklopedik bir eserdir Bilindiği üzere, XI yüzyıl hemen bütün İslâm ülkelerinde Türklerin egemen olduğu bir dönemdir Karahanlılar devletinin, özellikle Büyük Selçuk İmparatorluğu'nun askerlikçe ve uygarlıkça en parlak zamanı bu dönem içerisindedir O tarihlerde Türklerin egemenliğindeki uluslar Türk dilini öğrenmek ihtiyacını duyuyorlardı Divan-ı Lügat-it-Türk işte bu maksatla, yani yabancılara Türkçe'yi öğretmek amacıyla 1073 -1077 tarihleri arasında Bağdat'ta yazılmış bir sözlüktür Eser, Türk dilini Araplara tanıtmak maksadıyla yazıldığından, Arapça olarak kaleme alınmıştır İçinde pek çok Türkçe deyim, şiir, atasözü yer almaktadır Türk sözcüğünün kuvvet, güç, kudret anlamı taşıdığını bize ilk bildiren Kaşgârlı Mahmut'tur


Divan-ı Lügat-it-Türk'teki sözcüklerin anlamları Arapça olarak yazılmıştır Türkçe 7500 sözcüğün Arapça karşılığı verilirken, sav denilen âtasözleri, sagu denilen ağıtlar, koşuk denilen şiirler ve destan parçaları alınmıştır Sözcüklerle ilgili bol bol seci, mesel, hikmet, şiir, efsane; tarih, coğrafya; halk edebiyatı folklor bilgi ve örnekleri verilmiş; dilbilgisi kuralları ortaya konulmuş; Türkoloji'nin sağlam temelleri atılmıştır Türkologların görüşü : "Göktürk Yazıtları ile Divan-ı Lügat-it-Türk'ün bulunuşu Türklük için tasavvur edilemeyecek kadar büyük kazanç olmuştur"
Divân-ı Lügati't Türk, Türkçe'nin neden öğrenilmesi gerektiğini şöyle anlatır:
"Ant içerek söylüyorum, ben Buhara'nın, sözüne güvenilir imamlarının birinden ve başkaca Nişaburlu bir imamdan işittim İkisi de senetleri ile bildiriyorlar ki, Yalvacımız (Peygamber), kıyamet belgelerine, ahir zaman karışıklıklarını ve Oğuz Türklerinin ortaya çıkacaklarını söylediği sırada Türk dilini öğreniniz, çünkü onlar için uzun sürecek egemenlik vardır buyurmuştu Bu söz (hadis) doğru ise sorguları kendilerinin üzerine olsun Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur Bu doğru değil ise akıl bunu emreder Tanrı, Türk burçlarını yükseltmiş ve onların mülkleri üzerinde felekleri döndürmüştür Tanrı onlara Türk adını vermiş ve yeryüzüne ilbay kılmış, hakanları onlardan çıkartmıştır Dünya uluslarının yularların onlar eline vermiş, herkese üstün kılmıştır Onlarla birlikte çalışanları aziz kılmış ve Türkler onları her dileklerine ulaştırmış, kötülerin şerrinden korumuştur Onlara hedef olmaktan korunabilmek için, aklı olana düşen şey, onların yolunu tutmak, derdini dinletebilmek gönüllerini alabilmek için dilleriyle konuşmaktır"


Görüldüğü gibi Kaşgarlı Mahmud, vatansever, Türklere hayran, yaptığı işe yürekten inanan bir bilim adamıdır Divân daha sonraları pekçok bilim adamı tarafından kullanılmıştı Antepli Aynî diye bilinen Bedreddin Mahmud, İkdü'l-Cumân fî Tarihi Ehli'z-Zamân'da ve Katip Çelebi Keşfü'z-Zûnun'da Divân'dan söz ederler Ancak sonradan yıllarca unutulmuş, neden sonra İstanbul'da Ali Emiri'nin (1857-1923) eline geçen Sâvî'nin nushası Sadrazam Tal'at Paşa'nın (1874-1921) aracılığı ile Kilisli Rıfat Bilge'nin (1873-1953) gözetiminde basılmış hemen bütün dünya Türkologlarının ilgisini çekmiştir
Divân Batıda ilgi uyandırmış, 1928 yılında C Brochkelmann Kaşgarlı üzerinde araştırmalar yapmıştır Dankoff 'un Divânü Lugât-it Türk çevirisi ile James Kelly'nin makaleleri de son çalışmalar olarak sözkonusu edilmesi gerekir


Divani Lugat-it Türk'ün bilinen tek nüshası İstanbul'dadır


Divandan (Türkiye Türkçe'siyle)


Atasözleri:
Beş parmak düz olmaz
Arpasız at koşamaz/ Arkasız kahraman çeriyi bozamaz
Alplarla vuruşma/Beylerle duruşma


Şiir:
Türlü çiçekler açıldı
Sanki ipekten döşeğim serildi
Cennet yeri belirdi
Soğuk tekrar gelecek değildir


Kuş, kurt hepsi canlandı
Dişi, erkek hep toplandı
Bölük olup dağıldılar
Artık ine girecek değiller


Onbirinci Yüzyılda Kaşgarlı Mahmud'un Çizdiği Dünya Haritası Türklerin bulunduğu bölgeleri göstermek amacıyla çizilmiştir Daire şeklinde olan haritanın çevresinde Doğu, Batı, Kuzey, Güney yönleri belirtilmiş, bazı deniz ve ırmaklar gösterilmiştir Batıda işaret edilen yerler İtil boylarına, yani Kıpçakların ve Frenklerin oturdukları bölgelere kadar uzanır Güney-Batıda Habeşistan'a , Güneyde Hint, Sint, Doğuda Çin ve Japonya'ya işaret edilmiştir Ortada Yarkent, Kaşgar, Barsgan, Balasagun, Yifruç, İkiöküz, Asbuâli, Kumri, Talas vs gibi daha birçok Türk kentleri yer almıştır Yukarda görüldüğü gibi, ilk Japon haritası bir Türk tarafından 14yüzyılda çizilmiş, bir Dünya haritasında yer alması ise,15yüzyılda olmuştur Bütün bu bilgilerin ışığı altında, bir plan biçiminde de olsa, yanlışlarla dolu da olsa ilk Japon haritasının 11yüzyılda Kaşgarlı Mahmud tarafından çizildiği bir gerçektir

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-20-2007   #2
Ergenekon
Varsayılan


"Türk Sözlüğünün Divanı" anlamına gelen Kâşgarlı'nın bu eseri, yalnız bir sözlük değil; İslâmiyet öncesi Türk edebiyatını, tarihini, coğrafyasını, folklorunu, mitolojisini aydınlatan ansiklopedik bir eserdir"

Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, milletlerin doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren tüm unsurlar olarak nitelenen kültürün ve bu konuda engin zenginliğe sahip milletimizin çok önemli bir değerini işlediğin için çok teşekkürler, emeğine sağlık

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.