Prof. Dr. Sinsi
|
Aktif Bir Hayatın Kazandırdığı Ve Hareketsizlik
Aktif Bir Hayatın Kazandırdığı ve Hareketsizlik
Yaşam genelde hareket ile tanımlanır Tarih boyunca uygarlık, gün geçtikçe büyük gelişmeler göstermiştir Artık otomasyon ve mekanizasyon insan yaşantısında büyük bir yer tutmaktadır Her gün insanın rahatlığı için yeni bir alet geliştirilmektedir Bulaşık yıkamaktan, ekmek kesmeye kadar her şey aletlerle yapılıyor Gerek genel üretimde, gerekse günlük yaşantı da insan her dakika daha az aktif olmaktadır
Örneklemek gerekirse; 16 milyar yaşındaki evrende 4 5 milyar yıldır varolan dünyamızda insanoğlu yaklaşık 20 milyon yıldır yaşamaktadır Bu süreçte insanoğlunun genel üretimdeki fiziksel aktivitesi 18 yüzyılda sanayi devrimi öncesi %92 oranındaydı Günümüzde ise bu oran gelişmiş ülkelerde %20 lerin çok altına düştü
Açıkça bilinmektedir ki, insan organizması uygarlık geliştikçe daha az hareket etmek zorunda kalmaktadır Hareket azlığının organizma üzerindeki olumsuz etkileri düşünülmeden, her geçen gün yeni bir alet geliştiriliyor İnsanlar, rahatlığımız için deyip, bu aletleri kapışıyorlar
Şimdi hareket azlığının insan vücudu üzerindeki olumsuz etkilerini anlatmaya çalışalım:
İnsan vücudu evrimini ilk çağların güç doğa koşulları içinde tamamladı O çağlarda insan, yaşamını sürdürebilmek, vahşi hayvanlara karşı savaşabilmek, güç doğa koşullarına göğüs gerebilmek ve beslenebilmek için güçlü olmak zorundaydı Sürekli bir savaşın içindeydi, insanlar O zamanın insanı çok güçlü bir fiziksel yapıya sahipti Tüm kasları büyük bir gelişim göstermişti Daha güçlü, daha süratli, daha dayanıklıydı Sürekli bir hareketler dizisi içerisindeydi, insanlar
Bir de günümüz insanını gözümüzün önüne getirelim
Bugün insan yaşamını sürdürmek için çok daha az hareket etmektedir Günümüzde bu az hareket, yeni bir hastalık grubunun doğmasına neden oldu Bu hastalık grubuna Hypokinetic Disease (hareket azlığı hastalıkları) adı veriliyor Artık bu hastalıklar günümüzde en çok can alan, bir hastalıklar grubudur Kalp-Damar hastalıkları bu grubun başını çekiyor
İşte, bu hareket azlığı ile başa çıkmak, insanın yaşam kalitesini yükseltmek, insanı fiziksel anlamda günlük yaşamdaki etkinlikleri daha kolay yapar hale getirebilmek amacıyla “yaşam boyu spor” olgusu doğdu Bu olgu çeşitli dönemlerde, çeşitli ülkelerde değişik isimlerle anıldı Kimi zaman “herkes için spor”, kimi zaman “sağlık için spor”, kimi zaman “kitle sporu” gibi
Hareket Azlığının Zararları:
Uygar yaşantı dediğimiz, sürekli teknolojik ve endüstriyel gelişim içerisinde olan, kent yaşamında kırsal yaşantının dinlendirici, güç verici görüntü ve ortamı kaybolur Bir beton yığını şekline dönüşmüş evler, yeşile hasret alanlar Sanayi artıkları kirlentileri, dumanları, gürültüleri ile dolu bir yaşantı Korna, daktilo, telefon sesleri, çığlıklar, bağırışlar Dar ve pislik kokuları ile sokaklar Konserve kutusu gibi taşarcasına doldurulmuş ulaşım araçları Asık suratlı insanların, hızlı adımlarla dolaştığı caddeler Geçim derdi, işini kaybetme korkusu Ve bunlara benzer sıralayabileceğimiz, çeşitli nedenlerle oluşan psiko-sosyal baskılar Hareket azlığına bir de bu tip psiko-sosyal baskılar eklenince, organizmanın duyarlılığı artmakta, dayanma gücü azalmaktadır
İnsan organizmasının ruhsal dengesi Merkezi Sinir Sistemi adını verdiğimiz bir sistem tarafından düzenlenir Bu sistem dışarıdan gelen bir etkiye karşı organizmanın tepkisini ayarlar İnsana gelen rahatsız edici bir stres karşısında insanda, anksiyete adını verdiğimiz bir davranış biçimi oluşur
Yine hareket azlığından kaslar atrofiye (zayıflamaya) uğrarlar Eklemlerin fleksibilitesi (esnekliği) azalır Kasları yöneten sinirler aktivitelerini azaltır
Postür bozuklukları, kireçlenmeler, şeker hastalıkları gibi rahatsızlıklarda egzersiz noksanlığından oluşmaktadır
Amerika da yapılan istatistiklerle ölümlerin %55 inin kalp-damar rahatsızlıklarından olduğu ortaya çıktı Bu hastalıkların tedavisi için yılda milyonlarca dolar harcanmaktadır
B Almanya da 1954 yılında bu yana yapılan grevlerle kaybolan iş günü, kalp hastalıklarından kaybedilen iş gününün yanına bile yaklaşamamaktadır
Ülkemizde ise kalp-damar hastalıklarının insanlarımız üzerine etkileri şöyle:
Türkiye de 4 milyonun üzerinde kalp hastası bulunmaktadır Bu nedenle üretici iş gücü büyük azalma göstermektedir Bu oran yılda 300 milyon iş gününü buluyor Ayrıca, bu hastalıklardan oluşan zarar yılda 15-20 milyarı buluyor Bunların dışında hipertansiyona bağlı kalp hastalarının sayısı 300 bine yaklaşıyor İki aileden bir kişi, 13 kişiden biri, özet olarak nüfusumuzun %10 a varan bir bölümü kalp hastasıdır
Bu rakamları kalp hastalığı üzerinde araştırma yapan, ülkemizin yararlı derneklerinden Türk Kalp Vakfı nın broşürlerinden veriyoruz
Kalp hastalıklarının insanlar üzerindeki öldürücü etkisi yukarıda verdiğimiz rakamlarla açıkça görülmektedir
Konumuzun hareketsizlikten oluşan rahatsızlıklara, karşı hareket ile mücadele etmek olduğuna göre, Tıbbın babası diyebileceğimiz ünlü Yunan bilgin Hipokrat ın bir deyişini hatırlatmadan geçemiyoruz
Hipokrat şöyle demişti:
“Kullanılan gelişler, kullanılmayan kaybolur ”
Daha önceki satırlarda vermeye çalıştığımız bilgiler, açıkça Hipokrat ın ünlü deyişini kanıtlamaktadır
Bu hastalıklardan tek kurtuluş yolumuz var O da HAREKET etmektir Sürekli sağlıklı kalmak istiyorsak, haraket etmeliyiz İlk ve tek parolamız, “Sağlıklı yaşam için HAREKET tir ”
Şimdi ilerideki sayfalarda sizlere egzersizin yararlı ve zararlı yönlerini anlatmaya çalışacağız Ondan sonra egzersiz çeşitleri ve enerji oluşum yollarını bulacaksınız Kısada olsa bu konulara değinmek zorundayız
Özetlemeye çalıştığımız gibi, psiko-sosyal streslerden ve emosyonel (heyecansal) streslerden kurtulabilmemizin çarelerinden biri hareket etmek, spor yapmaktır Gün geçtikçe daha büyük rakamlarla uyuşturucu madde ve alkole düşkünlüğü bu stresler sonucu artan insanlarımızın tek kurtuluş çaresi hareketlilik, tekdüze yaşantıdan kurtulmaktır
Evde bu stresi ailemize taşıyacağımız yerde, yarım saatimizi spor için ayırabilirsek, hem fiziksel sağlığımız, hem de ruhsal sağlığımızı düzene sokmuş oluruz
Yukarıdaki satırlarda fiziksel aktivitenin insanın ruhsal yapısı ve sağlığı üzerinde yaptığı olumlu etkilerini anlatmaya çalıştık
Alıntı
|