09-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
:-):-):-):-)Fizik Nedir? Konulari Nelerdir?
M Ö 1 y y da Aristotales'in ilk bilgi sistemi adını verdiği,doğa ötesi yada gerçeküstü (fizikötesi) konuları bir bütün olarak inceleyen bir bilgi sistemidir
Çağımızın :-):-):-):-)fizik tanımı ise;duyu organlarıyla duyulup algılanabilen fenomenlerin özünü inceleyen ve determinist yaklaşımlar ile çözüme ulaşmaya çalışan yöntemsel ve sezgisel gerçekliklerdir
:-):-):-):-)fizik evren içerisindeki bütün varlıkların diyalektik devinimlerini ve yaşayışlarını tümevarımsal ve tümdengelimsel metotlar sistemiyle bütünselleşmeye çalışır
:-):-):-):-)fizik Sokrates'in maiotik (düşünce doğurtma) yöntemiyle bilgilerin doğuştan insan zihninde olduğunu fakat bu düşüncelerin zaman içerisinde parça parça doğduğunu ve anlam kazandığını ifade eder
Platonun :-):-):-):-)fizik anlayışı ise;Evren içerisindeki tüm varlıkların idea adını verdiği düşünceden ibaret olduğunu ve bu ideaların yaşamı biçimlendirdiğini savunur Platonun günümüzde bile bazı eserleri tam olarak çözülememiştir Platon sanatın tarihi yoktur adlı yapıtında sanatı yansımaların bir ifade şekli olarak tanımlamak ister bu tanımlamada sanatın rölatif(Göreceli) anlamlar karmaşası olduğunu savunarak sanatın idealardan doğduğunu savunur
:-):-):-):-)fiziğe karşı olan filozoflarda düşüncelerini aktarmışlardır :-):-):-):-)fiziği daha çok İmmanuel kant ve Aguste Comte gibi rasyonalist ve pozitivist felsefe sisteminin kurucuları :-):-):-):-)fiziğin yapılmasının insan zihnini bulandırdığını savunmuşlardır
Fakat kendileri bile :-):-):-):-)fizik yapmaktan kendilerini alamamışlardır 18 y y da Edmurd hurssel Fenomonoloji (Görüngü bilim) felsefe sistemiyle :-):-):-):-)fiziğin yapılabileceğini ruhun bir öz olduğunu savunarak yeni bir akım oluşturmuş aynı zamanda Yeni Ontoloji(varlıkbilim) akımını aynı yüzyılda geliştiren Nikolas Hartman varlık kavramının ruhsuz bir anlam ifade edemeyeceğini çalışmalarıyla açıklamıştır
Çağımızın :-):-):-):-)fizik anlayışı ise evrende bilim tarafından çözülemeyen Agnostizim(bilinemezcilik) anlayışlarını açıklamaya ve çözmeye çalışır Bilim sadece içinde bulunduğu zamana göre nesnel,deneysel ve pozitif kabul ettiği aksiyonları inceleme altına alır Halbuki çağımızın ruh kavramı çözülmeden davranış bilimi denilen psikoloji ve psikiyatri branşları kurulmuş bu branşlarda yetersiz kalmaktadır Çünkü ruh bilinmeden asla bedenin davranışı yansıttığı durumları açıklanamaz olduğu açıktır Ruh :-):-):-):-)fiziğin en popüler bir konusudur :-):-):-):-)fizik içerisinde ruh anlam kazanıp ne olduğu,nasıl hareket ettiği ve ruhun bütün fonksiyonları ele alınabilmiştir
Hengri Bergson gibi Sansualizm ve Entüistyonizimin (Sezgicilik) felsefe akımlarının temellerini oluşturan filozoflar yaşam içerisinde sadece akıl ve zekanın kullanılarak gerçek öze yaklaşmanın yetersiz olduğunu savunarak :-):-):-):-)fizik felsefe sistemiyle hareket etmişlerdir :-):-):-):-)fizik anlayışlarını akıl-zeka ve sezgi üçlemeyle kurgulamışlar ve bu kuramla da gerçek anlamda felsefenin gelişmesine neden olmuşlardır İslam filozoflarından el-gazali ve farabi gibi ünlü düşünürler ruhun özüne sadece sezgi ile yaklaşılabilineceğini savunarak eserler sunmuşlardır
:-):-):-):-)fizik içerisine kapatılmış birçok konu bugün bilimselleştirilerek insanların hizmetine sunulmaktadır İlk olarak Evrensel anlamda Nazar olgusu artık bilimselleşerek insanlık hizmetine sunulmuştur Asırlardan beri :-):-):-):-)fizik içerisine hapsedilen Nazar olgusu (Radyoloji) ışın bilim'in yardımıyla bilimsel özüne kavuşmuştur Deprem gerçekliği :-):-):-):-)fiziğin bir konusu olmasına rağmen jeoloji,jeomorfoloji ve jeofizik alanlarıyla bağdaştırılmak ve bu alanlarla çözülmeye çalışılmaktadır Deprem yeryüzünde meydana gelmesine rağmen Depremin asıl oluşturan etken Güneşteki hidrojen gazının sıkışıp patlamasıyla açığa çıkan DEVİNİMSEL KOZMİK DALGA IŞINIM ENERJİSİNİN,evrensel çekim kuvvetinin dengesini bozarak Büyük Depremleri oluşturmasıdır :-):-):-):-)fizik içine sıkıştırılan ve bilimin agnostik (bilinemezcilik) adını taktığı daha birçok gerçeklikler yakında bilimsel aaalerle ortaya çıkarılacaktır
:-):-):-):-)fizik uzmanı Gökhan Hani  
ÇAĞIMIZIN :-):-):-):-)FİZİK KONULARI
Yeni Ontoloji (varlıkbilim):
Varlığın yapısını işleyişini maddesel ve ruhsal yönden ayrı ayrı ele alan varlık problemlerini çözmeye çalışan bilgi sistemidir Yeni ontoloji (varlıkbilim)materyalist (maddeci) ve idealist (ruhsal) kavramlarını birleştirerek varlıksal sorunları çözmeye çalışır
Yeni ontoloji kavramını ilk geliştiren Nikolas Hartman olmuştur Yeni ontoloji kavramını modern anlamda geliştirerek beden ve ruhun birbirine bağımlı olduğunu yaşanılan dünyada ise ruhun bedensiz olamayacağı anlayışını geliştirmiştir Fakat bedenden ruhu tanımanın yanlış olacağına Asıl ruhtan(düşünce) bedeni algılama sistemleriyle ontoloji kavramını geliştirmiştir Yeni ontoloji kavramıyla birlikte artık ruh bedenden bağımsız olarak işlenebilmekte ve anlamdırıla bilinmektedir
Kozmoloji (Evrenbilim): Evrenin yapısını ve oluşumuyla ilgili konuları inceleyen evrendeki enerji birikimlerinin varlık üzerindeki maddesel ve ruhsal etkisini çözümlemek isteyen uzay bilimdir Kozmoloji evrenbilim) evreni oluşturan tüm varlıkları mekanist, teleolojik ve teolojik aksiyonlar üçlemiyle açıklamaya çalışır
Kozmoloji çağımızın en popüler ve gelecek vadeden bir bilim olma özelliğiyle,Astrofizik,Astro nükleer fizik,Evrensel çekim kuvveti,Kara delik,Zaman takyon devinimi,Kozmik varyasyon ışımaları,Yedi evren sarmalaması ve spiritüral enerji versiyonu adlı yeni gelişen astronomi alanlarıyla kendini göstermektedir
Malesef ülkemizde bu tür çalışmalar yapılmamaktadır Bu alanlarda daha çok Amerika,Rusya,Fransa,kanada,İngiltere Japonya ve Çin de gelişmiş bu bilimler ile ekonomik,sosyal ve siyasal başarılar kazanılmaktadır Yaptığımız çalışmalar ile yakında bu bilimler ile ülkemizi tanıştırmayı düşünmekteyiz
Spiritüalizm (Ruhçuluk):Ruhun yapısını,işleyişini ve fonksiyonlarını konu edinen ruhun maddeden bağımsız bir öz olduğunu savunan ve çağımızın ruhsal sorunlarını çözmeye çalışan yöntemleriyle psikolojiden tümden ayrılan bir bilgi sistemidir
Spiritüalizm (Ruhçuluk) spiritüalizm ruhun insan bedenindeki işleyişini incelerken ayrıca ruh hastalıklarının insan bedenini aksattığını ve ruhun diğer fiziksel rahatsızlıklara neden olduğunu savunur Spiritüalist yaklaşımda hedef ruh dengesini sağlayarak bedensel rahatlama sağlamaktır Ruhun birbirinden farklı ve yüklenilmiş düşünce-tasarım-algılama motifleri çok farklıdır İnsan ruhuna göre enerji verme uzmanlığını kazanmak çok zor bir iştir Ruhun içinde bulunduğu durum ruhun bedene yansıttığı enerjiyi değiştirebilir,sebepsiz sıkıntıların asıl kaynağı ruhta biriken dengesiz veya negatif enerjinin insan bedenine yaptığı ters enerji veryasyonudur Bu konudaki tedaviler sistemli ve tutarlı olması gerekir çünkü enerji dozajının belirlenmesi için insan ruhunun yüklenmiş bulunduğu dengenin düzenlenmesi gerekir Enerjiyi başka bir insanın ruhuna aktarabilmek uzmanlığın yanında enerji yollayan kişinin enerji deposunun dolu olması şarttır İnsan bedeninde meydana gelen çoğu hastalık insan ruhundaki dengesizlik ve negatif enerjinin yansıma göstermesindendir
Mide hastalıkları,sinirsel bozukluklar,stres depolama,aşırı dengesizliğin kaynağı ruhsal yapının dengesizlik oluşturmasından kaynaklanmaktadır Ruhun bedene yansıttığı negatif enerji insan bedeninin dengesini de bozar (Hemostati) ruh dengesi bozulan insanlarda saç dökülmesinde artış,sivilce,stres birikimi,özgüven yitimi,yalnızlaşma,uyku sorunları,regl sancısı,uyku ve yeme bozukluğu,cinsel rahatsızlıklar,cilt kaşıntıları,belde küçük sivilceler çıkması,ağlama krizleri,üzüntü hastalığı vb gibi rahatsızlıklar oluşur
|
|
|