Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan Halleri
İnsan Halleri
Bazen içi boşalır gibi olur insanın, sanki bir vakumla çekerler nefesini, derin derin soluklanır
Bazen büyük bir ciddiyetle yaşadığı hayatta ne kadar ufak bir noktacık olduğunu hatırlar insan, bacaklarını karnına çekip korumak ister kendini

Bazen durur da bir geriye bakar insan, tüm yaşananların, tüm yapılanların, tüm sevilenlerin, tüm söylenenlerin nereye gittiğini düşünür
Bazen yürüdüğü yollar anlamsızlaşır insanın, nereden geldiğini, nereye gittiğini şaşırır Tüm yollar bir boşluktan gelir, koskoca bir boşluğa gider sanki, midesinin üzerinde bir yerlere düğümler atılır
Düşünür insan Sorgular, hesaplaşır, sayfalar açar, sayfalar kapatır, bedeller öder, fedakarlıklar yapar, sorumluluklar üstlenir, gider, gelir, susar, söyler, kaydeder, siler, unutur, hatırlar
Erdemlidir  Tevazu gösterir  Kendini bilir  Haddini bilir  Kendini çok da fazla büyütmemesi gerektiğinin farkındadır  Bu dünyanın hiç kimseye kalmadığını unutmadan yaşar  Yaşadıklarını, sahip olduklarını fazla abartmaz  Her şeyin gelir geçer olduğunu ayrımsar  Kendisini dünyanın merkezinde zannetmez  Dünya üzerinde hakka sahip tek canlının kendi türü olduğunu düşünmez  Koltuklara, unvanlara, daha daha yukarıdaki dallara tutunmaya çalışmaz  Soluğu her kesildiğinde, her kendisini ufacık hissettiğinde, her boşluğa düştüğünde bir yerlere imza atması gerektiğini fark eder Birilerinin elinden tutması gerektiğini, yüreğinden bir şeyler koyması, emek harcaması gerektiğini, ardından izler serpiştirmesi gerektiğini bilir Ama küçük ama büyük izler bırakmaya gayret eder, bu koca dünyada Küçüldükçe büyür Paylaştıkça çoğalır
Erdem yoksunudur  Unutuşun o kalın örtüsünü serer yaşadıklarının üzerine  Kendini de haddini de bilmez  Yaptığı en ufak şeyi bile insanların gözünün içine sokmaya çalışır  Sanki dünyaya kazık çakacak gibi yaşar  Gülmesi, konuşması, lüksü görgüsüzce abartılıdır  Hep orada kalacağını, hep o koltuğa sahip olacağını, hep etrafının o adamlarla dolu olacağını düşünür  Bir yerlere imza atması gerektiğini fark eder  Birilerinin ayağını kaydırmaya, birilerinin eteğinden çekmeye, birilerinin üstüne basmaya çalışır Ama büyük ama küçük bir şeyler götürmeye çalışır bu hayattan Büyüdükçe küçülür Çoğaldıkça azalır

Bazen soluğu kesilir insanın, bazen köşeye çekilir, bazen içi boşalır  O zaman durur ve izler Hayatı 'olmaya' çalışarak yaşayanlara bakar Bitmeyen bir yolculuk gibi görenlere, başı semaya dönük nereden geldiğini ve nereye gitmekte olduğunu bilerek salına salına dönenlere bakar, paylaştıkça çoğalanlara, emek harcadıkça hayattan kazananlara bakar insan Bazen dinler insan, o güzel tevazu sözlerini, o unutmamanın, hatırlamanın, var olmanın, var olmaya çalışmanın, 'oldum' dememenin, "bu dünya Sultan Süleyman'a bile kalmadı" diyenlerin, bunu bilenlerin ama gerçekten bilenlerin söylediklerini

Bazen durur da izler insan, gelip geçiciliğe direnmeye çalışanların çabaları, söylenenler, görülenler, yapılanlar damla damla düşer de yıkar, temizler insanın ruhunu

Bazen içi umutla ve sevinçle dolar insanın, sanki bahar havasını, fulyaların kokusunu çeker içine

Bazen ufacık noktaları birleştirerek ortaya çıkardığı o güzel resimlerin olduğu oyunları hatırlar Kocaman bir adım atmak ister, diğerine doğru

Bazen durur da bir geriye bakar insan, tüm yaşananların, tüm yapılanların, tüm sevilenlerin, tüm söylenenlerin nasıl da bir yaşamı inşa ettiğini fark eder ve teşekkür eder yaşadıklarına

Bazen yürüdüğü yollar heyecanlandırır insanı Yeni yollara girmek, yeni hayatlara başlamak, yeni anlamlar yüklemek umutlar salar yüreğine
|