G...İle Baslayan Deyimler Ve Aciklamasi

Eski 08-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

G...İle Baslayan Deyimler Ve Aciklamasi





Gafil avlanmak: Hiç beklenmedik bir sırada yakalanmak habersiz ve hazırlıksız olduğu sırada zor duruma düşürülmek"Ben gafil avlanacak bir insan değildim ama oldu bir kere"
Gaflet basmak: Uykusu gelmek"Siz konuşurken beni bir gaflet bastı ki hiç sorma sizin konuştuklarınızı anladım diyemem"
Gam yememek: Kaygılanmamak tasa etmemek üzülmemek"Seni bir kez daha gördüm ya artık gam yemem"
Gani gönüllü: Cömert eli bol vermekten kaçınmayan"Gani gönüllü insanlara artık günümüzde pek rastlanmıyor"
Gâvur etmek: Boşuna harcamak işe yaramaz duruma getirmek yerinde harcamamak"Onca parayı bu eve verip gâvur etti"
Gâvur inadı: Yok edilemeyen önüne geçilemeyen yumuşatılamayan inat"Adamın yine gâvur inadı tuttu gelmem deyip duruyor"
Gazel okumak: 1 Gazel söylemek 2 Kandırmak ve oyalamak için boş sözler söylemek"Boşuna gazel okuma kandıramazsın beni!"
Gece kuşu: Geceleri gezip dolaşan bunu huy edinen kimse"Bizim oğlan iyice gece kuşu oldu"
Geceyi gündüze katmak: Ara vermeden devamlı çalışmak; büyük çaba göstermek"Geceyi gündüze katıp çalıştık ve bu evi yaptık"
Geçer akçe: Herkesçe aranılan beğenilen değerli (şey)"Elimizdeki tek geçer akçemiz şu arabadır"
Geçimini sağlamak: Yaşamak için gerekli olanı elde etmek"Geçimini sağlamak için hemen her yola başvurdu"
Geçmişini karıştırmak: Birinin ölmüşlerini yermek veya onlara sövmek
Geçti Bor`un pazarı (sür eşeğini Niğde`ye): "İş işten geçti artık fırsatı kaçırdın" anlamında kullanılır
Gel gelelim: "Fakat ama ancak" ve "Ne çare ki" anlamlarında kullanılır"Gel gelelim onlara daha teklifimizi kabul etmediler"
Gelip çatmak: Vakti gelmek kaçınılmaz olmak çok yakında olmak"Ödeme gününün gelip çatacağını hiç düşünmedin mi?"
Gel keyfim gel: Bir durumdan duyulan memnunluk işlerin yolunda gitmesi anlatılır
Gel zaman git zaman: Aradan epeyce bir zaman geçtikten sonra"Gel zaman git zaman bu ikisi beraberce yaptılar bu evi"
Gemi azıya almak: 1 Söz dinlemez olmak 2 At gemi azıları arasına alıp etkisiz bırakarak süvarisinin yönetiminden çıkmak ve kendi istediğince koşmak
Geniş gönüllü: Heyecan ve telâş göstermeyen merak etmeyen olayları hoş karşılayan"Geniş gönüllü olmak benim için o kadar kolay değil"
Geri basmak: Geri geri gitmek"Heyecanlanınca geri basmaya başladı"
Geri çekilmek: 1 Kaçmak bulunduğu yerden arka arkaya doğru gitmek 2 Karıştığı bir işi sürdürmekten ya da sürdürenler arasında bulunmaktan vazgeçmek"Düşmanın çokluğu karşısında geri çekilmekten başka çaremiz kalmamıştı"
Geri çevirmek: 1 İade etmek geldiği yere göndermek kabul etmemek"Ona aldığım hediyeyi rüşvettir diye geri çevirdi"
Geri durmamak: Bir işe girmekten kaçınmamak o işe girişmek"Ona bu işi yapmaktan geri durmamasını söyle sonunda başaracaktır"
Geri hizmet: 1 Ordunun çeşitli gereksinimleri ile ilgili işlerin tümü 2 Etkinliği ikinci dereceden sayılan kolay görev"Senin bu savaşta geri hizmette bulunacağını söylediler bana"
Geri kafalı: Yenilikleri kabul etmeyen bağnaz kafası hurafelerle dolu
Gıcık tutmak: Bir süre boğaz gıcıklanmasına yakalanmak konuşamamak"Gıcık tuttuğu için konuşmasını yarıda kesmek zorunda kaldı"
Gıcık vermek: 1 Birini kızdırıp sinirlendirmek 2 Boğazı yakıp kaşındırarak öksürmeye yol açmak"Gıcık veren bu tatlıyı yiyemiyorum"
Gık dememek: Hiç sesini çıkarmamak yakınmamak karşı çıkmamak"Bütün hepsi üzerine yürüdü ama o gık demedi"
Gına gelmek: Usanmak bıkmak"Bu işten gına geldi artık"
Gırla gitmek: 1 Bol bol ortaya dökülüp harcanmak 2 Uzun sürmek
Gırtlağına kadar borca girmek: Pek çok ödenmesi zor olacak şekilde borçlanmak"Nasıl gülerim gırtlağıma kadar borca girdim"
Gırtlak gırtlağa gelmek: Kıyasıya dövüşmek ya da dövecek hâle gelmek"Komşumla gırtlak gırtlağa gelecektik az kalsın"
Gidiş o gidiş: "Gitti ve kendisinden bir daha haber alınamadı" anlamında kullanılır
Göbeği çatlamak: Birçok güçlükleri yenmek için çok uğraşmak pek çok çaba sarf etmek"Onu razı edeceğim diye göbeğim çatladı"
Göbek adı: Yeni doğan çocuğun göbeği kesilirken konulan ad"Senin göbek adın nedir?"
Göğsü kabarmak: İftihar etmek övünç duymak"Senin başarılarınla göğsüm kabarıyor oğlum"
Göğüs geçirmek: Üzüntülü bir şekilde soluk almak içini çekmek"Eski hatıraları gözünde canlanınca derin derin göğüs geçirdi"
Göğüs germek: Bir zorluğa dayanmak karşı koymak"Bu güne birçok zorluklara göğüs gererek geldik"
Göklere çıkarmak: Aşırı ölçüde övmek"Adamı bu basit iş için göklere çıkartıp şımarttıkça şımarttılar"
Gökten zembille mi indi?: "Ona niçin ayrıcalık gösteriliyor?" "Onun ne özelliği var ki ona özel imkânlar tanınıyor?" anlamında kullanılır
Gölge düşürmek: Bir şeyin önemini ve değerini azaltacak ününü düşürecek işler yapmak
Gölge etmek: 1 Işığa engel olmak 2 Bir işin yapılmasına engel olmaya çalışmak"Gölge etme de şu işi zamanında yapayım"
Gölgesinden korkmak: Çok korkak olmak en basit işlere bile girmekten korkar olmak"Gölgesinden korkan adamlarla hiçbir işe girilmez"
Gönlü bol: Yeterli imkânlardan mahrum olmasına rağmen eli açık davranan cömert
Gönlü kalmak: 1 Gücenmek 2 İstediği hâlde elde edemediği şey üzerinde isteği devam etmek"Gönlüm o vitrindeki elbisede kaldı"
Gönlü kara: Başkaları hakkında kötü düşünen onların iyiliğini istemeyen
Gönülden geçirmek: Bir şeyi yapmayı düşünmek olmasını istemek o şeyi düşünür olmak"Ben de o işi yapmayı gönlümden geçirmiştim"
Gönlünden kopmak: Birine iyilik yapma ya da bir şeyi verme isteği içinde aniden doğuvermek"Gönlünden kopanı vermek kadar güzel bir şey olamaz"
Gönlüne göre: İsteğine uygun olarak dilediğine göre"Allah gönlüne göre verir inşallah"
Gönlü tok: Fazla para ve mal istemeyen zorunlu ihtiyacı kadarı ile yetinen imkânları az da olsa bunu hissettirmeyen bu durumda dahi cömert olan"Onun kadar gönlü tok bir adam görmedim"
Gönül almak: 1 Sevindirmek hoşnut ettirmek 2 Kırılan gücenen bir kimseyi güzel söz ve davranışlarla yeniden hoşnut etmek"Daha fazla uzatmadan o çocukların gönlünü almalısın"
Gönülden çıkarmak: Anmaz ve sevmez olmak"Onu gönlünden çıkarmışsın anlaşılan"
Gönül eri: Açık yürekli güvenilir hoşgörüsü geniş ehli dil (kimse)"O ihtiyar adam tam bir gönül eriydi"
Gönül kırmak (yıkmak): Birini çok üzecek gücendirecek davranışta bulunmak"Gönül kırmakta üstüne yoktur onun"
Gönüllü gönülsüz: Pek de istekli olmayarak
Gönül okşamak: Birini hoş bir davranış ve sözle sevindirmek"Gönlünü okşamak mı istiyorsun bir gül uzat ona"
Gönül yapmak: Hoşa giden davranışlarla veya sözle birinin kırgınlığını gidermek
Görüş açısı: Bir soruna yaklaşma onu ele alma biçimi"Dar bir görüş açısı ile sorunlar çözümlenemez"
Gövde gösterisi: Belli bir amaç için güçlerini birleştiren kalabalıkların yaptıkları gösteri"partisi büyük bir gövde gösterisi yaptı"
Göz açamamak: İşlerinin yoğun oluşu sebebiyle başka bir şeyle ilgilenme imkânı bulamamak"Şu büronun işleri yüzünden göz açamıyorum"
Göz açıp kapayıncaya kadar: Çok çabuk kısa bir zamanda"O işi göz açıp kapayıncaya kadar yaparız"
Göz açtırmamak: Baskı altında bulundurarak başka bir şeyle uğraşmasına fırsat vermemek"Çalışan işçilere hiç göz açtırmadı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.