![]() |
Üç Küçük Hikaye |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Üç Küçük HikayeYaşamın anlamını kavramak için dünyayı dolaşmaya çıkan bir genç, gezdiği ülkelerden birinde ünlü bir bilgeyi ziyarete gitmişti ![]() Gezgin genç, bilgenin yaşadığı evde, tüm duvarların kitaplarla kaplı olduğunu gördü ![]() kilim, duvar dibinde yatak olarak kullanılan bir sedir, ortada ise bir masa ve sandalyeden başka evde hiçbir eşyanın olmadığını gördü ve merakla sordu: "Neden hiç eşyanız yok?" dedi ![]() "Koltuklarınız, kanepeleriniz, büfeleriniz ![]() ![]() ![]() ![]() Bilge, bu soruya karşılık olarak kendi bir soru sordu gezgin gence; "Senin de yalnızca, sırtında taşıdığın küçük bir çantan var, yavrum" dedi ![]() Gezgin genç, kendini savunurcasına yanıtladı bu soruyu: "Ama görüyorsunuz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ünlü bilge, hak verircesine güldü: "Ben de öyle, yavrum" dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HZ ![]() ![]() günde, bir kabilenin hurmalığına inmişti ![]() Abdullah burada dinlenirken, hurmalıkta çalışan köleye, yemek vakti üç parça ekmek geldiğini gördü ![]() ağzına götürmek üzereydi ki, birden önünde açlığı her halinden belli bir köpek belirdi ![]() Köle elindeki ekmeği köpeğin önüne attı ![]() ![]() Köle ekmeğin ikinci parçasını da attı ![]() bir kerede sildi süpürdü ![]() Köle bunun üzerine üçüncü parçayı da köpeğe verdi ![]() işine dönmek üzereydi ki, olup biteni uzaktan seyreden Abdullah, yaklaşıp sordu: "Ey köle, bugünkü yiyeceğin ne kadardı?" Köle sıkılarak cevap verdi: "Işte bu üç parça ekmek ![]() "O halde neden kendine hiç ayırmadın?" "Baktım ki, hayvan çok aç ![]() ![]() "Peki sen ne yiyeceksin şimdi?" "Oruç tutacağım ![]() Bunun üzerine, Abdullah b ![]() olduğunu sordu ![]() içindeki köleyle birlikte satın aldı ![]() Sonra döndü, köleye bu tarlayı ve onu sahibinden satın aldığını söyledi ve ekledi: "Seni azad ediyorum ![]() ![]() Cömertliğiyle meşhur Abdullah b ![]() ![]() tanıyıp tanımadığı sorulduğunda, bu olayı anlatır ve: "Ama o köpeğe topu topu üç parça ekmek vermiş; sense ona koskoca bir hurmalığı ve hürriyetini vermişsin" dediklerinde, şu karşılığı verirdi: "Ama o elindeki herşeyi verdi; ben ise elimdekinin bir kısmını ![]() ![]() ![]() Avrupa'nın ünlü sanat merkezilerinden birinde, çocuğun biri, vitrinde çok hos bir tablo görür ![]() Tablonun bedeli oldukça yüksektir ![]() sonraki sene abisinin doğum gününe almayı ister ve bir is bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile mağazaya gider ![]() ![]() girer, tabloyu bir süre yakından izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve; "Abimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum, tüm param da bu kadar" der ![]() Ressam bir süre düsündükten sonra resmi paketler ve çocuğa satar ![]() Çocuk paketini alır ve tesekkür ederek çıkar ![]() Mağazada adamın arkadasları da vardır ve saskın saskın sorarlar: "Sen ne yaptın, o resmin değeri milyonlar ederdi ![]() Ressam cevap verir: "Evet, ben bu resme milyonlarını verecek bir sürü insan bulabilirdim, ancak tüm servetini bu resme verecek kaç kisi bulabilirdim? ![]() ![]() ![]() Sözün Özü: Günümüzde insanlar her seyin fiyatını biliyor, fakat hiçbir seyin değerini bilmiyorlar ![]() Oscar WILDE |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|