Kim Demiş Tarih Sıkıcıdır Diye?

Eski 08-01-2007   #1
virüs
Icon47

Kim Demiş Tarih Sıkıcıdır Diye?



Bir dahaki sefer ellerinizi yIkarken suyun sIcaklIgI tam istediginiz
gibi degilse, eskiden Ingiltere'de bu islerin nasIl yapIldIgInI
düsünün


İnsanların çoğu Haziran'da evleniyordu Çünkü yıllık
banyolarını
Mayıs ayında yapıyorlar; Haziran'da da çok kötü kokmamış
oluyorlardı Ancak
yine
de özellikle kadınlar kokmaya başladıkları için, gelinler
vücutlarından
çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek
taşıyordu
Banyolar içi
sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıda yapılırdı Evin erkeği
temiz suyla
yıkanma ayrıcalığı taşırdı Ondan sonra oğulları ve evdeki öbür
erkekler,
daha
sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak da bebekler aynı
suda
yıkanıyordu Bu yüzden su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde
bir şeyleri
yitirmek
gerçekten olanaklıydı (İngilizce'deki 'Banyo suyuyla birlikte
bebeği de
atmayın' [Don't throw the baby out with the bath water] deyimi
buradan
gelmektedir)

Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor,
kamışların
altında tahta bulunmuyordu Burası hayvanların ısınabilecekleri
tek yer
olduğu
için bütün kediler, köpekler ve öbür küçük hayvanlar (fareler,
böcekler)
çatıda yaşıyordu Yağmur yağdığındaysa çatı kayganlaştığından
hayvanlar
kayarak
çatıdan aşağı düşüyordu (İngilizce’deki 'kedi-köpek yağıyor'
[It's raining
cats and dogs] deyimi buradan gelmektedir)

Çatıdan evin içine düşenleri engellemek büyük sorundu
Böceklerin,
farelerin yatakların içine düşmesi büyük bir sıkıntı
oluşturuyordu
Çevresinde
yüksek direkler ve üstünde örtü bulunan İngiliz tarzı yataklar
icat edildi

Evlerin zemini topraktı Toprak kadar fakir (dirt poor)
deyimi
buradan çıkmıştır Varlıklı olanlarınsa ahşaptan yapılmış
zeminleri vardı
Bunlar
kışın ıslandığı zaman kayganlaşıyordu Bunu önlemek için yere
saman (thresh)
serilirdi Serilenler ıslandıkça da yenileri konulurdu Evin
kapısı açılıp
örtüldükçe dışarı taşan samanları tutmak için kapının altına bir
tahta
parçası konurdu ki bunun adı 'thresh hold' (saman tutan; Türkçesi
"eşik')
idi

Yemek pişirme işlemi her zaman ateşin üzerine asılı
durumdaki büyük
bir kazanın içinde yapılıyordu Her gün ateş yakılır ve hiç
yıkanmayan
kazana
bir şeyler eklenirdi Çoğu zaman sebze yeniyor, et pek
bulunmuyordu Akşam
yahni yenirse artıklar kazanda bırakılırdı Gece boyunca soğuyan
yemek
ertesi
gün ısıtılarak yine yenirdi İçine genelde bezelye de katılan bu
yahni, çok
uzun süre kazanda kalabiliyordu ('Bezelye lapası sıcak, bezelye
lapası
soğuk,
kazandaki bezelye lapası dokuz günlük' [peas porridge hot, peas
porridge
cold, peas porridge in the pot nine days old] tekerlemesinin
kökeni budur)

İnsanlar bazen domuz eti bulduklarında çok sevinirlerdi
Domuz
etleri duvardaki büyük çivilere asılarak eve gelen ziyaretçilere
gösteriş
yapılırdı
Birisinin eve domuz eti getirmesi zenginlik işaretiydi Bu etten
küçük bir
parça kesilir, çiğ olarak konuklarla ikram edilirdi Bu ikrama
'yağ
çiğnemek'
(chew the fat) adı verilirdi

Parası olanlar kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabaklar
alabiliyordu Asidi yüksek yiyecekler kurşunu çözerek yemeğe
karıştığından
gıda zehirlenmelerine
ve ölüme yol açıyordu Domatesler buna sıkça neden olduğu için
bunda sonraki
yaklaşık 400 yıl boyunca domateslerin zehirli olduğu düşünülmüştü
Asilzade
sınıfı dışındaki çoğu insanınsa kalay-kurşun alaşımından yapılmış
tabakları
yoktu Onun yerine tahta tabaklar kullanılırdı Çoğu zaman bu
tabaklar bayat
ekmekten yapılıyordu Daire biçiminde ve oldukça büyük olan
ekmekler iyice
bayatlayınca sertleşiyor ve uzun zaman tabak olarak
kullanılabiliyordu
Hiçbir
zaman yıkanmayan bu tabaklarda kurtlar ve küfler oluşuyordu
Kurtlu ve küflü
tabaklardan yemek yiyen insanların ağızlarında 'tabak ağzı'
(trench mouth)
denen hastalık ortaya çıkardı

Ekmek, toplumsal sınıfa göre pay edilirdi Toplu
yemeklerde
asilzadeler hep ekmeğin üst kabuğunu, işçi ve köylü sınıfıysa
yanık olan alt
kabuğu
alırdı Ev yemeklerindeyse aile orta kısmı, misafirler üst kabuğu,
hizmetçiler de alt kabuğu alırdı

Zenginler bira ve viski içmek için de kurşun kadehler
kullanırdı
Kurşun kadehte içilen içkiler insanları bazen birkaç gün bilinçsiz
bırakabiliyordu
Yoldan geçenler öldüklerini sanıp bunları gömmek için hazırlığa
başlardı
Aileleri bunları birkaç gün mutfak masasının üstüne yatırırdı
Ailesi
çevresine
toplanıp yiyip-içerek sarhoşun uyanıp uyanmayacağına bakardı Buna
'uyanma'
nöbeti deniyordu

İngiltere’de mezarlar yeniden kullanılırdı Mezarları
kazıp
tabutları çıkarılır, ölünün kemikleri bir 'kemik evi'ne götürülüp
mezar
boşaltılırdı
Tabutlar açıldığında bazen tabutun birinin iç tarafında kazıntı
izleri
olduğu görülür; böylece insanların diri diri gömüldüğü ortaya
çıkardı Bu
durumu
engellemek için gömülenlerin bileklerine bağlanıp mezarın dışına
uzanan bir
ipin ucuna çan takılmaya başlanmıştı Bir kişi bütün gece boyu
mezarlıkta
oturup
çanın zilini dinlerdi Buna mezarlık nöbeti "graveyard shift"
denirdi
Bazıları zil sayesinde kurtulur "saved by the bell" bazıları da
'ölü zilci'
(dead
ringer) olurdu"

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 08-02-2007   #2
bukettt
Varsayılan


oldukça ilginç çok güzel eline sağlık
Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 08-02-2007   #3
angelesdream
Varsayılan


ne kadar ilginç bir geçmişleri varmış bu ingilizlerinmerakla okudum
teşekkürler virüs

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 08-02-2007   #4
ERen
Varsayılan


hayatı şimdi onlar yaşıyor ama

teşekkürler

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 08-03-2007   #5
Ergenekon
Varsayılan


teşekkürler, okuyan anlar zaten ne kastedildiğini, aynı zaman aralığındaki Türk gelenek görenekleri ve o andaki yaşantı kıyaslamalı olarak verilebilse, "orta çağ karanlığı" sözünün kimlere ait olduğu çok açık görülürdü
eline sağlık

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 08-07-2007   #6
İSİMSİZ KARANLIK
Varsayılan


Alıntı:
Ergenekon tafarından gönderildi Mesajı Görüntüle
teşekkürler, okuyan anlar zaten ne kastedildiğini, aynı zaman aralığındaki Türk gelenek görenekleri ve o andaki yaşantı kıyaslamalı olarak verilebilse, "orta çağ karanlığı" sözünün kimlere ait olduğu çok açık görülürdü
eline sağlık
Aynen katılıyorum Paylaşım için teşekkürler virüs

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 08-07-2007   #7
okaliptus
Varsayılan


:) teşekkürler virüs cok aydınlatıcıydı gercekten :)))
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.