![]() |
![]() |
![]() |
#121 |
dehşet
|
![]() Sosyal Mesafe Hall'in tipolojisinde üçüncü tabakayı belirleyen bu mesafe (social distance), yaklaşık olarak 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hail diğer mesafeleri olduğu gibi, sosyal mesafeyi de 'yakın' ve 'uzak' kısım olmak üzere kendi içinde ikiye ayırır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#122 |
dehşet
|
![]() Sosyallik XX ![]() ![]() ![]() İşlemsel olarak sosyallik, bireyin düzenli olarak ilişkide olduğu kişilerle oluşturduğu sosyal ağın genişliği veya darlığı boyutunda kavramsallaştırılmaktadır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#123 |
dehşet
|
![]() Suçluluk Suçluluk (sense of guilt, culpabüity) terimi, bir hata yaptığı bilincine sahip bireyin durumu veya duygusunu ifade etmektedir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#124 |
dehşet
|
![]() Tabu Tabu terimi, ilkel toplumlar bağlamında ele alındığında, kendisiyle temas edilmesi veya kullanılması moral olarak yasaklanmış bir kişi veya nesneyi ifade etmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#125 |
dehşet
|
![]() Taklit Taklit (imitation), sosyal psikoloji tarihinin ilk kavramlarından biridir ve yaygın anlamında, bir başkasının davranışını tekrarı ifade etmektedir ![]() ![]() ![]() Sosyal öğrenme teorisyenleri (Bandura, vs ![]() ![]() Araştırmalar, bazı koşulların taklidi kolaylaştırıcı bîr rol oynadığını ortaya koymaktadır ![]() ![]() Yeterince incelenmemesine rağmen taklidin eğitim açısından önemli bazı işlevleri olduğu bilinmektedir ![]() ![]() Taklit (mimesis) olgusu, Girard'ın günah keçisi teorisinde, toplumu tesis edici bir rol yüklenmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#126 |
dehşet
|
![]() Temel Hata Temel hata kavramı (fundamental attribution error), atıf konusunda gözlenen en önemli yanlılıklardan birini ifade etmektedir ![]() ![]() Ancak araştırmalar, bunun böyle olmadığını, insanın içsellik yönünde genel bir eğilimi olduğunu göstermektedir ![]() ![]() ![]() Temel hata çeşitli düzeylerde irdelenmiştir; yorumların çoğu, temel hatayı, insanın sosyal çevresi üzerinde belirli bir denetim kurma ihtiyacına dayandırmıştır (Bouchet ve ark ![]() ![]() ![]() Ancak temel hataya, bilişsel ve normatif planda da açıklamalar getirilmiştir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#127 |
dehşet
|
![]() Temel Kişilik Temel kişilik kavramı (basic personality), 1930'lu yıllardan itibaren sosyal bilimler alanında parlamaya başlayan kültüralist akımın sembol kavramlarındandır ![]() ![]() Bu akım çerçevesinde, ulusal karakterin bir versiyonu gibi görünen temel kişilik kavramını ortaya atan ve kültürün insan kişiliğini şekillendirdiğini öne süren araştırmacılardan birisi Abraham Kardiner'dir (Bir diğeri de Ralph Linton) ![]() ![]() Temel kişilik kavramı, belirli bir toplumun üyelerinin ortak kişilik yapısını ifade etmektedir ![]() ![]() ![]() 1) Düşünce teknikleri; yani bireyin gerçekliği düşünme tarzı, 2) Güvenlik sistemleri; bireylerin çevresel engellenmelerin yarattığı kaygılarla başa çıkmak için başvurduğu savunma sistemleri, 3) Geniş anlamda üst-ben; diğerlerinin takdir ve sevgisini kazanma arzusuna dayalı super-ego söz konusu, 4) Dinsel tutumlar ![]() ![]() Kardiner'e (1939) göre, temel kişiliği belirleyen temel faktör kültürel çerçevedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#128 |
dehşet
|
![]() Terituvar Hayvan veya insan, sakinleri tarafından işaretlenmiş, kendilenmiş ve hem cinslerine karşı savunulan yaşam alanı olarak tanımlanabilir ![]() ![]() Bireylerin yalnız veya çeşitli gruplarda (formasyon grupları, aile, işletmeler, örgütler, vb ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#129 |
dehşet
|
![]() Thomas Teoremi Thomas Teoremi, kendini gerçekleştiren kehanet veya Pygmalion Etkisi adıyla anılan olguların bir başka versiyonudur ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#130 |
dehşet
|
![]() Toparlanma Fizikte bir metalin darbe sonrası eski yapısını yeniden alabilme kapasitesini ifade eden psikolojik sağlamlık ya da toparlanma (resilience) terimi, psikolojide insanların travmalara karşı sağlamlığının ötesinde travma sonrası yaralarını sarabilme kapasitesini ifade etmektedir ![]() Toparlanma kavramı, özellikle deprem ve benzeri büyük felaketlerin yaşandığı toplumlarda hem birey, hem de topluluk psikolojisi bakımından çok önemli görülmektedir ![]() Ancak kavramın önemi sadece bu tür büyük felaketler yasayan insanlarla sınırlı değildir ![]() ![]() Şu veya bu nedenle olumsuz bir konumda bulunan yaralı kişiler, toplum tarafından bu konumlarından çıkmalarını engelleyecek bir etiket (örneğin evlilik dışı doğan çocukların '****' olarak etiketlenmesi) içine hapsedilmekte ve bu kişiler diğerinin bakışı tarafından bir tür 'kurban kariyeri'ne (Cyruljıik) mahkum edilmektedir ![]() ![]() Bu açıdan yaralarına pasif bir şekilde maruz kalmak yerine, affektif, entelektüel, sosyal ve sanatsal angajmanlar vasıtasıyla çıkış yolları aramak, yeni ve birden çok bağlantılar kurmak büyük önem taşımaktadır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#131 |
dehşet
|
![]() Transaksiyonel Analiz 1950'lerin sonlarına doğru Eric Berne tarafından ortaya atılan transaksiyonel analiz, kişiler arası iletişim sorunlarının çözümünde uygulanan bir psikolojik değişim ve analiz yöntemi olarak tanımlanabilir ![]() Yöntem, Freudçü bir perspektiften hareketle, insan iletişiminin ve ilişkilerinin, oldukça mekanik bir anlayışını temel alır ![]() ![]() Buna göre kişilik üç öğeden ya da Ego'nün üç durumundan oluşur; Anababa, Yetişkin ve Çocuk ![]() ![]() Transaksiyonel analiz, bireyin özel senaryolarından ve diğerleri karşısındaki olağan tavırlarından (yaşam pozisyonları) yola çıkarak kişisel değişimi sağlamaya yönelik bir yöntem olmayı da hedeflemektedir |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#132 |
dehşet
|
![]() Transaksiyonel Süreç Transaksiyonel süreç, bir iletişimde, aralarında birbirine bağlı olan çeşitli öğeleri, birbirlerini etkileyecek tarzda harekete geçirme sürecidir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#133 |
dehşet
|
![]() Tutuklular İkilemi Oyun teorisinin temel problematiğini oluşturan ve Trucker tarafından tasarlanan 'tutuklular ikilemi' (dilemma), tarafların motivasyonları arasında çelişkinin bulunduğu, kazanç ve kayıplar toplamının sıfır olmadığı bir durumun ifadesidir ![]() ![]() ![]() Zanlıları iki ayrı hücreye koyan savcı onlara bir teklifte bulunur ![]() ![]() Bu durumda tutuklular ne yapacaktır? İkisi birlikte düşünüldüğünde, her biri için en kötü durum 20 yıl, en iyi durum diğerinin 20 yıl hapsine karşılık kendinin serbest bırakılması, "en az kötü durum" ise 6'şar ay hapistir ![]() ![]() ![]() Tutukluların içinde bulunduğu ikilem, taraflar arasında güven ve iletişimin yokluğunda, daima itirafla çözülmektedir ![]() ![]() Tutuklular ikileminin sorunsalı, bir başka örnekte daha görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada da mahkumların Önünde iki seçenek vardır ![]() ![]() ![]() Ancak mahkumlardan biri, K'yı (10 yıl hapis) seçerse veya diğerinin seçeceğini düşünürse veya diğerinin onun böyle davranacağını düşünebileceğini düşünürse, vb ![]() ![]() ![]() ![]() Tutuklular ikilemi, kazanç ve kayıplar bakımından karşılıklı bağımlılık durumunu ifade etmektedir ![]() ![]() ![]() Efendi-köle ilişkisini niteleyen bu durum, "kader denetimi" denilen bir matris yapısına uymaktadır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#134 |
dehşet
|
![]() Tutum Sosyal psikolojinin merkezî kavramlarından biri sayılan tutum (attitude) kavramı, belirli bir sosyal obje konusunda bireylerde mevcut olan ve bilişsel, duygusal, davranışsal yanlar taşıyan gizil eğilimleri ifade etmektedir ![]() Tutum, sosyal psikolojide tarihsel öneme sahip klasik bir tanımla, 'bireyin belirli bir sosyal objeye karşı tepkisini dinamik bir tarzda etkileyen, bireyin deneyimlerine göre Örgütlenmiş ve davranış hazırlığı niteliğindeki zihinsel ve nöropsikolojik bir durum" olarak nitelenebilir (Allport) ![]() Bu tanımın öğelerine yakından bakıldığında, tutumun ana özellikleri şu şekilde kendini göstermektedir: Tutum, zihinsel ve nöropsikolojik bir durumdur; tutum, dinamik veya yönlendirici bir etkide bulunan davranışsal bir hazırlık durumudur; tutum örgütlenmiş bir durumun ifadesidir (belirli bir objeye ilişkin olumlu veya olumsuz duyguların eşlik ettiği bilişlerin bellekteki temsili); tutum, kişinin deneyimlerinin sonuçlarına göre örgütlenmiş bir durumdur; tutum, ilişkin olduğu tüm objelere ve durumlara karşı kişinin tepkilerini etkiler ![]() Sosyal psikologlar tutumları karakterize eden dört özellik üstünde durmaktadırlar ![]() ![]() Tutumların yapısına gelince, bu konuda Rosenberg ve Hovland (1960) tarafından ortaya atılan klasik görüş, 'Üç Öğeli Model' adıyla anılmakta ve tutumun bilişsel, duygusal ve davranışsal olmak üzere üç öğeden oluştuğunu öne sürmektedir ![]() ![]() ![]() Tutumlar konusunda araştırmacıların üzerinde durdukları bir diğer husus, tutumların işlevleridir ![]() ![]() Nihayet bazı araştırmacılar tutumların oluşumunu konu almaktadır ![]() ![]() ![]() Davranışsal kaynakları öne çıkaran yazarlardan bazıları (Scott) Skinnerci Edimsel Şartlanma kavr***** dayanmakta, diğer bazıları (Salancik) ise kendini algılama modelini (Bem) ('yeni davranışların yeni tutumlar oluşturması') kullanmaktadır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#135 |
dehşet
|
![]() Tutum Değişimi Sosyal psikologların favori araştırma konularından biri olan tutum değişimi (attitude change) (1980'lerde yılda ortalama 1000 yayın), bireyin belirli bir tutum objesine ilişkin tutumunun yönünün (lehte-aleyhte) veya şiddetinin (çok-az) değişmesidir ![]() Sosyal psikolojide tutum değişimini konu alan çeşitli teorik yaklaşımlar bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Bir diğer yaklaşım, 'Bilişsel Tepki Yaklaşımı' (mesajın ikna gücünün, alıcı bireyin enformasyonu aldıkça kendiliğinden geliştirdiği biliş ya da düşüncelere bağlı olması) olarak anılmakta ve ikna konusundaki bazı paradigmalar (dikkat dağılmasının iknaya etkisi ve iknaya direnç paradigmaları) bu çerçevede yer almaktadır ![]() Dördüncü bir yaklaşım Petty ve Cacioppo'unun (1986) 'bilişsel üretimin gerçeklik düzeyi'ni temel alan yaklaşımlarıdır ve tutum oluşumu ve değişiminin bazı durumlarda, anlamlı enformasyonlar üzerinde düşünmenin sonucu iken, diğer bazı durumlarda basit bir çıkarsamanın, bir şartlanmanın ya da mesajla ilişkili olumlu veya olumsuz dış belirtilerin sonucu olabileceğini öngörmektedir |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|