Gönülden Damlalar |
08-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gönülden Damlalar"De ki: "Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, o zaman da tükenir korkusuyla cimrilik ederdiniz Zaten insan çok cimridir" " "De ki: "Ey mülkün sahibi olan Allah''ım! Sen mülkü dilediğine verirsin Dilediğinden de mülkü çeker alırsın Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin Hayır senin elindedir Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin" " "De ki: "Ancak Allah''ın lütuf ve rahmetiyle, yalnız bunlarla sevinsinler Bu, onların toplayıp durduklarından daha hayırlıdır" " "De ki: "Bizim başımıza ancak, Allah''ın bizim için yazdığı şeyler gelir O bizim yardımcımızdır Öyleyse mü''minler, yalnız Allah''a güvensinler"" "De ki: "Eğer Allah''ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir" " Y a Rabbi Bizlere mülkün de hayırlısını ver! Bizleri başka bir şey görmezmişcesine mülke düşkün bırakma! Durmadan peşinden koştuklarımızdan ve cimrilikten Sana sığınırız amin |
Gönülden Damlalar |
08-23-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gönülden DamlalarDAMLA Bir dost bir dostuna soruyor; Bunca dost bir arada, neden toplandık? Ayrılık vaktimiz geldi, helâlleşmek için Gidilecek yer neresi? Kaynağımız Kaynağımızın sahibi kim? Benim, Senin Ve diğer dostların Gönüllerini yaratıp da İçine aşkı işleyen O zaman hakkını helâl et İlk kaynağımızın da, Son kaynağımızın da Sahibi olana gitmekteyim Diyen o damla En son dile getirmek için aşkını Bir göz yaşı olup süzülüyor Sessizce… “Allah” diyerek Sonra damla, damlalar oluyor Bir doluyor bir boşalıyor Sonra bir pınar Ve o pınarla yıkanan gönüller… Her biri sessizce akıp gidiyor yavaş yavaş, Sanki aşkı ilk kez tanımanın heyecanı gizli her birinde Belki de birbirlerini son görüşleri bu Kimi zaman vedalaşamadan gidilen bir yolculuk Biri oradan biri buradan çıkıyor yola… Sırası gelen hiç zaman kaybetmiyor Biraz da hazır olmanın verdiği mutluluk olsa gerek! Ve arkaya bakmadan gitmek tek tek… Akıllarında hep bir gün buluşacaklarının hayaliyle Varlıklarını sürdürmek kolay olmasa gerek Hep bir ağızdan verilmiş sözleri dillerinde Görseniz öyle bir narinlik var ki hareketlerinde! Uzun zamandır görmese de insan o hep benliğinde… Kimi zaman bir üzüntü, Kimi zaman bir sevinç Tetiklese de onları Sanki kimi zamansa sırf niçin var olduğunu Bizlere haykırırmışçasına çıkıyor karşımıza Her ne kadar bu haykırmaların farkında olamasak da! O damla ve onla beraber olan dostları… |
Gönülden Damlalar |
08-23-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gönülden DamlalarUnutmayın Kİ; Her Abdest Bİr Yemindir aslında… Bu Eller bir daha Harama günaha Uzanmayacak! Bu ağız Harama açılmayacak! Bu dil bir daha kötüyü söylemeyecek, iftira etmeyecek, yalan söylemeyecek,dedikodu yapmayacak! Bu burun yeni arzuların peşinde koşmayacak! Bu Kollar Harama sarılmayacak! Bu gözler Harama bakmayacak! Bu beyin kötüyü Planlamayacak! Bu Kulaklar harami duymayacak! Bu Ayaklar Harama Adim Atmayacak! söz veriyorum Allah’ım! Evet itiraf ediyorum bunları yaptım,affet! Temizle, arıt beni, Sen temizlemezsen Ben temizlenemem! Bana Yardim Et, Beni Temizle , Beni Arıt! Her Abdest Bu Anlama gelir Ya da gelmeli Farkında mıyız? Abdest mi alıyoruz? Yoksa El yüz mü yıkıyoruz? Abdest Ruhumuzda Beynimizde böyle Algılanıyor mu? Yankılanıyor mu? Eğer Abdest böyle Alınmışsa Uzakta Değil Hemen evinizin önünde, Çok yakınınızda, hatta evinizin içinde İstediğinizde Hemen bulabileceğiniz Arıtıcı, Temizleyici, durulayıcı Bir Nehir bulursunuz Böyle bir nehirde günde beş kez yıkananda Kirden,Günahtan Eser kalır mı? KİŞİ SEVDİĞİYLE BERABERDİR '' HzMUHAMMED (SAV) |
Gönülden Damlalar |
08-23-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gönülden DamlalarEy Rabbim Bir beyaz güvercin gördüm, semalarda sana zikreden Bir uçan güvercin gördüm, sana benden daha yakın olan Bir nurlu güvercin gördüm, senin nurunla ışıl ışıl Utandım Rabbim, utandım Benden daha küçük ve güçsüz bir güvercinin sana olan aşkından utandım Oysa ki, ona değil bana verdin tüm güzellikleri Ona değil, bana sundun tüm olanakları Peki ya ben ne yaptım, aman ya Rabbi Ben sana o güvercin kadar bile kulluk edemedim Ey Rabbim Semaya doğru açtım ellerimi, ya Rab sen affeyle beni O küçücük güvercin gibi bende yanıp tutuşayım bir tek senin aşkından Ben de, o masum güvercin gibi zikredeyim her daim ismini İçimi öyle aşkınla yak ki Rabbim Senin için akıttığım gözyaşlarım, sana gözlerimi feda etsin Senin uğrunda kör etsin de, dünyadaki o gaflet ve nefislik şeyleri gözlerim görmesin Öyle bir uğultu ver ki, hiç bir kötü söz duymasın bu kulaklarım Sadece kendi zikrimi hissedeyim de huzura erenlerden olayım Dilimi öyle bir lâl et ki, her türlü küfür ve isyandan uzak etsin beni Senin ismini ben kalbimle de zikrederim, ya Rabbi Yeter ki sen lâl et dilimi Ey Rabbim İçime öyle bir iman kuvveti ver ki, kalbim her attığında seni hatırlatsın Ve kalbim her attığında da ismini zikrettirsin bana Öyle bir iman kuvveti ver ki, Hz Muhammed Mustafa (sav) gibi namaz kılmak nasip olsun Her Kuran-ı Kerim okurken, gözyaşlarım bir de orada ki mânâlara aksın Sen yaradansın ve her şeyi görüp, işitensin Benim bu dualarımı da bilirim duyarsın Sana en yakın olan yerdeyim ya Rabbi, secde de açtım semaya doğru ellerimi Gözyaşlarımla yalvarıyorum, beni de erenlerinden kabul eyle Bana da iman kuvveti ver Ya Rabbi, hava da uçuşan güvercin gibi beni de aşkınla ödüllendir AMİN |
Gönülden Damlalar |
08-23-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gönülden DamlalarSeni hayal etmek bile bu kadar mutlu eder mi insanı? Ya ruh inceliğimizin şahitleri olan, meleklerin kulaklarındaki küpelerden daha değerli olan o gözyaşlarımızı Senin için sarfetmek Ağyara dökülürken o inci tanelerinin ızdırap vermesi, ama asıl hakiki sahibine atfedince sonsuz güzelliklere gark olması Her şey Senin varlığınla alâkadar olunca ehemmiyet kazanıyor Bütün varlık Sana hasret Efendim, Senin getirdiğin o nurlu çağı özlüyor Öyle ki, dünyanın ikindi vakti en saadetli asırdı Çünkü kainat yaratılış sebebini tanımıştı Bütün varlık Sana aşık olmuş, esfel-i safilinden âlâ-yı illiyyine çıkmıştı Ay Senin aşkından dolayı ikiye bölünmüştü Yılan, Hazreti Ebu Bekiri ısırmak zorunda kalmıştı, sırf Seni görebilmek için Bir ağaç kütüğü inim inim inleyerek ağlıyordu ve hasretle kopan bir taş, Sana bir kez olsun dokunabilmek için o mübarek dişine çarpmıştı Şimdi biz de Seni özlüyoruz ya Rasûlallah! Olur ya, bir gün gelirsin diye boş bir seccadeye gül koyuyoruz; öyle ki, o gül bile Seni orada beklerken sararıp soluyor Biz bir gül kadar bile olamadık ya Rasûlallah! Bunca günahımıza rağmen yine de, rüyada bile olsa teşrif eder misin? Günahlarla kirlenen kalbimizi temizler misin ya Rasûlallah? Bizler burada Sana müştak seyircileriz Hepimiz ayrı ayrı fıtratlarda yaratıldık Büyük kova-küçük kova misali, Senin aşkını istidadımıza göre dolduruyoruz Hakiki erenler, büyük kovalara sevgi kaselerini daldırırlarken, yolda kalmışlar veya Senin sevgini tam derk edememişler küçük kovalara daldırıyorlar Bizler bu dünyada olmasa da, Cennette Senin o mübarek gül cemalini göreceğimizin ümidi içerisindeyiz Belki de Sen "Bu güzelliğe sizin kalbiniz dayanmaz, olduğunuz yerde düşüp kalırsınız" düşüncesiye, yüzünü nazlı bir gelin edasıyla saklıyorsun Ne kadar da düşüncelisin! Bizler de, bunları düşünürken sadece Hak rızasına ve sana kilitleniyoruz Yaptığımız salih amellerde, bizim Seni zahiri olarak göremediğimizi ama Senin her an bizi gördüğünü hissederek on sekiz bin aleme Seni sevdiğimizi haykırıyoruz Bu haykırışın içinde dönüp bir anlık kendimize baktığımız zaman Hazreti Sevban (radiyallahu anh) gibi korkuyoruz Cennete gitsek bile aşağı mertebelerde takılıp kalacağız diye, ama hemen ardından Senin ruhlara hayat üfleyen elmas, yakut, pırlanta sözlerin çınlıyor kulaklarımızda: "Kişi sevdiğiyle beraberdir" Bizler istidadımız nisbetinde Seni çok seviyoruz ve inanıyoruz ki, Sen de bizleri çok seviyorsun Sevmesen gözyaşlarına boğulur muydun? Günahlarımız dağlar cesametinde ama Senin o engin sevgi denizinde, bizim günahlarımız sadece bir damla hükmünde kalır Şimdi ya Rasûlallah, ölü ruhlarımızı diriltip yine sevgi şerbetiyle imdadımıza koşar mısın? Kanayan manevi yaralarımıza merhem sürer misin? Ve bir gün, rüyada bile olsa, O nazlı yüzünü gösterir misin? Binlerce Salat, binlerce selam, ağaçların yaprakları adedince, denizlerin köpükleri adedince ve yağmur katrelerinin miktarınca Senin üzerine olsun Ey ALLÂH''ın Habibi! |
Gönülden Damlalar |
08-23-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gönülden DamlalarYa Rasulallah! Bugün seninle dertleşmek istiyorum, şu aciz ümmetini, şu günahkâr ümmetini dinlermisin? Bugün sana gözyaşlarıyla derdimi, içimi dökmek istiyorum Kırık dökük de olsa, eksik ve yanlış da olsa, şu günahkâr ümmetinin yüreğinden gelen sözleri dinlermisin? Sen ki, şehidlerin sultanı, amcan Hz Hamza'yı şehid eden vahşiyi bile dinledin ve O insan bir vahşi iken seninle dertleştikten sonra, kalbinde güller açarak bir yiğit, bir yıldız ve bir cennet varisi oldu Hz Vahşi oldu, senin ümmetin oldu ya Rasulallah işte bende, şu vahşileşen insanların arasından bir an sıyrılarak, Hz vahşi gibi, Hz Enes Bin malik gibi, Hz Mus'ab Bin ümeyr gibi ve Hz Ebu Hureyre gibi dertleşmek istiyorum sevgili efendim Ama O'nlar gibi olmamanın ve olamamanın ezikliğini hissederek yine de sana seslenmek ve seninle dertleşmek istiyorum, çağlar ötesi bir zamandan efendim… Ey gül yüzünde gülücükler eksik olmayan sevgili efendim! Sana ilk önce şu itirafımı yapmak istiyorum Aklıma geldikçe yüreğimi ezen, beni gözyaşlarına boğan, şu itirafımı yapmak istiyorum… Ya Rasülallah, hani ümmetine seslenirken üzerine çıkıp mübarek ağzından inciler döktüğün hurma kütüğü vardı ya, hani ümmetine yine bir gün seslendiğinde bu hurma kütüğünün üstüne çıkmayıp Ashabı'nın yaptığı minberin üstüne çıkınca, etrafa hıçkıra hıçkıra bir ağlama sesi yayılmıştı ya, ağlamanın hiçbir insandan gelmediği anlaşılınca hurma kütüğünün yanına gidip onun ağladığını, senden ayrı kalınca hıçkırıklara boğulduğunu görünce onu mübarek ellerinle teselli etmiştin ya hani efendim işte ben, işte ben senden ayrı kaldığım o kadar zamana rağmen bir hurma kütüğü kadar ağlamıyorum, ağlayamıyorum gözümün nuru, gönlümün sultanı efendim şu ümmetin bir kütük kadar olamıyor ve ayrılığına yanıp kavrulmuyor sultanım Ne olur, ne olur efendim gel beni de teselli et, bir hurma kütüğü gibi ağlamasam da, bir mağaranın önünde bekleyen KITMiR gibi sadık olamasam da ve senden ayrılacağını anlayan bir deve kadar içim yanmıyorsa da, ne olur Ya Rasülallah ben seni görmeden sevdim, çağlar ötesi zamandan "KARDEşLERiM" hitabına "buyur canımın canı, buyur anamı-babamı ve her şeyimi yoluna feda ettiğim canım efendim" diyerek sana iman ettim gönlümün sultanı Sana layık ümmet olmasam da, sana KITMiR gibi sadık kalmasam da, sana bir örümcek kadar hasretinle yanmasam da ve seni gördüğünde heyecandan ufacık kalbi yerinden çıkacakmış gibi atan bir güvercinin yüreği kadar yüreğim tertemiz olmasa da, gel ne olur, rüya da olsa bile gel, gel de şu günah çukuruna batmış ümmetini teselli etSultanım efendim |
Gönülden Damlalar |
08-23-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gönülden DamlalarBonboş geçen ömrümden Sessiz bir gece daha! Ve Derinlerden gelen bir ses kulagimda Ey fani; Donde soyle ardina bir bak! Yasadiklarina, pismanliklarina Yasamak isteyip de yasayamadiklarina Donde bir bak! Sonsuz bosluk icinde ruhum daralmakta Ve yine bir fisilti kulagimda, Yuregimi dehsete dusuren! Ey gafil; Kulak ver bu sese Yarina cikacagin belli degil O donusu olmayan yolculuk Dustugun gun basladi ana rahmine! Ve Yolculuk devam etmekte Aman ALLAH'im! O da ne? Simsekler cakiyor beynimde Ve aci bir haykiris yuregimde Eyvaah! Ellerim bombos Degil heybem dolu azik, Azik koyacak heybem bile yok yanimda Yazik! Gaflet ile gecen omre yazik |
Gönülden Damlalar |
08-23-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gönülden DamlalarSEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM SENİN AŞKINI ANLATAMAM,OLAMAM MÜTERCİM, SENLE COŞTUM SENLE MESTİM, GÖZÜMDEN BİR TEK SENİN İÇİN AKAR EŞKİM, SEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM SENSİN BENİM HERŞEYİM, HASRETİNLE YANAR BU KALBİM, HER DEM SENİNLE OLSUN KADERİM, SEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM MEFTUNDUR BİR TEK SANA YÜREĞİM, HİCRANINLA YANDIM,İÇİME SİNDİRDİM, HİÇ SUSMADI Kİ ADINLA BU DİLİM, SEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM AŞKINLA AKLIMI KAYBEDERİM, SENİN AŞIĞIN,SENİN ŞEYDANIM, BİTMİYOR Kİ DERD-İ FİRAKIM SEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM BEN SANA MEFTUN, BEN SANA VURGUN, BEN SANA TUTKUNUM EY RABBİM, SEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|