ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Dualar (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=614)
-   -   Gönülden Damlalar (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=549325)

Prof. Dr. Sinsi 08-23-2012 02:17 AM

Gönülden Damlalar
 
"De ki: "Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız,
o zaman da tükenir korkusuyla cimrilik ederdiniz.
Zaten insan çok cimridir." "

"De ki: "Ey mülkün sahibi olan Allah''ım!
Sen mülkü dilediğine verirsin.
Dilediğinden de mülkü çeker alırsın.
Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin.
Hayır senin elindedir.
Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin." "

"De ki: "Ancak Allah''ın lütuf ve rahmetiyle,
yalnız bunlarla sevinsinler.
Bu, onların toplayıp durduklarından daha hayırlıdır." "

"De ki: "Bizim başımıza ancak,
Allah''ın bizim için yazdığı şeyler gelir.
O bizim yardımcımızdır.
Öyleyse mü''minler, yalnız Allah''a güvensinler.""

"De ki: "Eğer Allah''ı seviyorsanız bana uyun ki,
Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.
Çünkü Allah çok bağışlayandır,
çok merhamet edendir." "


Y a Rabbi
Bizlere mülkün de hayırlısını ver!
Bizleri başka bir şey görmezmişcesine
mülke düşkün bırakma!
Durmadan peşinden koştuklarımızdan
ve cimrilikten Sana sığınırız.
amin

Prof. Dr. Sinsi 08-23-2012 02:17 AM

Gönülden Damlalar
 
DAMLA


Bir dost bir dostuna soruyor;
Bunca dost bir arada, neden toplandık?
Ayrılık vaktimiz geldi, helâlleşmek için.
Gidilecek yer neresi?
Kaynağımız.
Kaynağımızın sahibi kim?
Benim,
Senin
Ve diğer dostların
Gönüllerini yaratıp da
İçine aşkı işleyen.
O zaman hakkını helâl et.
İlk kaynağımızın da,
Son kaynağımızın da
Sahibi olana gitmekteyim.
Diyen o damla
En son dile getirmek için aşkını
Bir göz yaşı olup süzülüyor
Sessizce…
“Allah” diyerek.

Sonra damla, damlalar oluyor
Bir doluyor bir boşalıyor
Sonra bir pınar.
Ve o pınarla yıkanan gönüller…

Her biri sessizce akıp gidiyor yavaş yavaş,
Sanki aşkı ilk kez tanımanın heyecanı gizli her birinde
Belki de birbirlerini son görüşleri bu.
Kimi zaman vedalaşamadan gidilen bir yolculuk
Biri oradan biri buradan çıkıyor yola…
Sırası gelen hiç zaman kaybetmiyor
Biraz da hazır olmanın verdiği mutluluk olsa gerek!
Ve arkaya bakmadan gitmek tek tek…
Akıllarında hep bir gün buluşacaklarının hayaliyle
Varlıklarını sürdürmek kolay olmasa gerek.
Hep bir ağızdan verilmiş sözleri dillerinde
Görseniz öyle bir narinlik var ki hareketlerinde!
Uzun zamandır görmese de insan o hep benliğinde…

Kimi zaman bir üzüntü,
Kimi zaman bir sevinç
Tetiklese de onları
Sanki kimi zamansa sırf niçin var olduğunu
Bizlere haykırırmışçasına çıkıyor karşımıza
Her ne kadar bu haykırmaların farkında olamasak da!
O damla ve onla beraber olan dostları…

Prof. Dr. Sinsi 08-23-2012 02:17 AM

Gönülden Damlalar
 
Unutmayın Kİ; Her Abdest Bİr Yemindir aslında…
Bu Eller bir daha Harama günaha Uzanmayacak!
Bu ağız Harama açılmayacak!
Bu dil bir daha kötüyü söylemeyecek, iftira etmeyecek, yalan söylemeyecek,dedikodu yapmayacak!
Bu burun yeni arzuların peşinde koşmayacak!
Bu Kollar Harama sarılmayacak!
Bu gözler Harama bakmayacak!
Bu beyin kötüyü Planlamayacak!
Bu Kulaklar harami duymayacak!
Bu Ayaklar Harama Adim Atmayacak!
söz veriyorum Allah’ım!
Evet itiraf ediyorum bunları yaptım,affet!
Temizle, arıt beni, Sen temizlemezsen Ben temizlenemem!
Bana Yardim Et, Beni Temizle , Beni Arıt!
Her Abdest Bu Anlama gelir
Ya da gelmeli
Farkında mıyız?
Abdest mi alıyoruz?
Yoksa El yüz mü yıkıyoruz?
Abdest Ruhumuzda Beynimizde böyle Algılanıyor mu?
Yankılanıyor mu?
Eğer Abdest böyle Alınmışsa Uzakta Değil Hemen evinizin önünde,
Çok yakınınızda, hatta evinizin içinde
İstediğinizde Hemen bulabileceğiniz
Arıtıcı, Temizleyici, durulayıcı Bir Nehir bulursunuz
Böyle bir nehirde günde beş kez yıkananda
Kirden,Günahtan Eser kalır mı?
KİŞİ SEVDİĞİYLE BERABERDİR ''

Hz.MUHAMMED
(S.A.V.)

Prof. Dr. Sinsi 08-23-2012 02:17 AM

Gönülden Damlalar
 
Ey Rabbim...
Bir beyaz güvercin gördüm, semalarda sana zikreden...
Bir uçan güvercin gördüm, sana benden daha yakın olan...
Bir nurlu güvercin gördüm, senin nurunla ışıl ışıl...
Utandım Rabbim, utandım...
Benden daha küçük ve güçsüz bir güvercinin sana olan aşkından utandım.
Oysa ki, ona değil bana verdin tüm güzellikleri...
Ona değil, bana sundun tüm olanakları...
Peki ya ben ne yaptım, aman ya Rabbi...
Ben sana o güvercin kadar bile kulluk edemedim.
Ey Rabbim...
Semaya doğru açtım ellerimi, ya Rab sen affeyle beni...
O küçücük güvercin gibi bende yanıp tutuşayım bir tek senin aşkından...
Ben de, o masum güvercin gibi zikredeyim her daim ismini...
İçimi öyle aşkınla yak ki Rabbim...
Senin için akıttığım gözyaşlarım, sana gözlerimi feda etsin...
Senin uğrunda kör etsin de, dünyadaki o gaflet ve nefislik şeyleri gözlerim görmesin...
Öyle bir uğultu ver ki, hiç bir kötü söz duymasın bu kulaklarım...
Sadece kendi zikrimi hissedeyim de huzura erenlerden olayım...
Dilimi öyle bir lâl et ki, her türlü küfür ve isyandan uzak etsin beni...
Senin ismini ben kalbimle de zikrederim, ya Rabbi...
Yeter ki sen lâl et dilimi...
Ey Rabbim...
İçime öyle bir iman kuvveti ver ki, kalbim her attığında seni hatırlatsın...
Ve kalbim her attığında da ismini zikrettirsin bana...
Öyle bir iman kuvveti ver ki, H.z. Muhammed Mustafa (sav) gibi namaz kılmak nasip olsun.
Her Kuran-ı Kerim okurken, gözyaşlarım bir de orada ki mânâlara aksın...
Sen yaradansın ve her şeyi görüp, işitensin...
Benim bu dualarımı da bilirim duyarsın...
Sana en yakın olan yerdeyim ya Rabbi, secde de açtım semaya doğru ellerimi....
Gözyaşlarımla yalvarıyorum, beni de erenlerinden kabul eyle..
Bana da iman kuvveti ver.
Ya Rabbi, hava da uçuşan güvercin gibi beni de aşkınla ödüllendir.
AMİN.

Prof. Dr. Sinsi 08-23-2012 02:17 AM

Gönülden Damlalar
 
Seni hayal etmek bile bu kadar mutlu eder mi insanı? Ya ruh inceliğimizin
şahitleri olan, meleklerin kulaklarındaki küpelerden daha değerli olan o
gözyaşlarımızı Senin için sarfetmek... Ağyara dökülürken o inci tanelerinin
ızdırap vermesi, ama asıl hakiki sahibine atfedince sonsuz güzelliklere gark
olması... Her şey Senin varlığınla alâkadar olunca ehemmiyet kazanıyor. Bütün
varlık Sana hasret Efendim, Senin getirdiğin o nurlu çağı özlüyor. Öyle ki,
dünyanın ikindi vakti en saadetli asırdı. Çünkü kainat yaratılış sebebini
tanımıştı. Bütün varlık Sana aşık olmuş, esfel-i safilinden
âlâ-yı illiyyine çıkmıştı.
Ay Senin aşkından dolayı ikiye bölünmüştü. Yılan, Hazreti Ebu Bekiri
ısırmak zorunda kalmıştı, sırf Seni görebilmek için...
Bir ağaç kütüğü inim inim inleyerek ağlıyordu ve hasretle kopan bir taş, Sana
bir kez olsun dokunabilmek için o mübarek dişine çarpmıştı.
Şimdi biz de Seni özlüyoruz ya Rasûlallah!
Olur ya, bir gün gelirsin diye boş bir seccadeye gül koyuyoruz; öyle ki, o gül
bile Seni orada beklerken sararıp soluyor. Biz bir gül kadar bile olamadık ya
Rasûlallah!
Bunca günahımıza rağmen yine de, rüyada bile olsa teşrif eder misin? Günahlarla
kirlenen kalbimizi temizler misin ya Rasûlallah?
Bizler burada Sana müştak seyircileriz. Hepimiz ayrı ayrı fıtratlarda
yaratıldık. Büyük kova-küçük kova misali, Senin aşkını istidadımıza göre
dolduruyoruz.
Hakiki erenler, büyük kovalara sevgi kaselerini daldırırlarken, yolda kalmışlar
veya Senin sevgini tam derk edememişler küçük kovalara daldırıyorlar.
Bizler bu dünyada olmasa da, Cennette Senin o mübarek gül cemalini göreceğimizin
ümidi içerisindeyiz. Belki de Sen "Bu güzelliğe sizin kalbiniz dayanmaz,
olduğunuz yerde düşüp kalırsınız" düşüncesiye, yüzünü nazlı bir gelin edasıyla
saklıyorsun. Ne kadar da düşüncelisin!
Bizler de, bunları düşünürken sadece Hak rızasına ve sana kilitleniyoruz.
Yaptığımız salih amellerde, bizim Seni zahiri olarak göremediğimizi ama Senin
her an bizi gördüğünü hissederek on sekiz bin aleme Seni sevdiğimizi
haykırıyoruz.
Bu haykırışın içinde dönüp bir anlık kendimize baktığımız zaman Hazreti Sevban
(radiyallahu anh) gibi korkuyoruz. Cennete gitsek bile aşağı mertebelerde
takılıp kalacağız diye, ama hemen ardından Senin ruhlara hayat üfleyen elmas,
yakut, pırlanta sözlerin çınlıyor kulaklarımızda:
"Kişi sevdiğiyle beraberdir"
Bizler istidadımız nisbetinde Seni çok seviyoruz ve inanıyoruz ki, Sen de
bizleri çok seviyorsun. Sevmesen gözyaşlarına boğulur muydun?
Günahlarımız dağlar cesametinde ama Senin o engin sevgi denizinde, bizim
günahlarımız sadece bir damla hükmünde kalır.
Şimdi ya Rasûlallah, ölü ruhlarımızı diriltip yine sevgi şerbetiyle imdadımıza
koşar mısın? Kanayan manevi yaralarımıza merhem sürer misin? Ve bir gün, rüyada
bile olsa, O nazlı yüzünü gösterir misin?
Binlerce Salat, binlerce selam, ağaçların yaprakları adedince, denizlerin
köpükleri adedince ve yağmur katrelerinin miktarınca Senin üzerine olsun
Ey ALLÂH''ın Habibi!...

Prof. Dr. Sinsi 08-23-2012 02:18 AM

Gönülden Damlalar
 
Ya Rasulallah! Bugün seninle dertleşmek istiyorum, şu aciz ümmetini, şu
günahkâr ümmetini dinlermisin? Bugün sana gözyaşlarıyla derdimi, içimi
dökmek istiyorum. Kırık dökük de olsa, eksik ve yanlış da olsa, şu günahkâr
ümmetinin yüreğinden gelen sözleri dinlermisin?
Sen ki, şehidlerin sultanı, amcan Hz. Hamza'yı şehid eden vahşiyi bile
dinledin ve O insan bir vahşi iken seninle dertleştikten sonra, kalbinde
güller açarak bir yiğit, bir yıldız ve bir cennet varisi oldu. Hz. Vahşi
oldu, senin ümmetin oldu ya Rasulallah
işte bende, şu vahşileşen insanların arasından bir an sıyrılarak, Hz vahşi
gibi, Hz. Enes Bin malik gibi, Hz. Mus'ab Bin ümeyr gibi ve Hz. Ebu Hureyre
gibi dertleşmek istiyorum sevgili efendim. Ama O'nlar gibi olmamanın ve
olamamanın ezikliğini hissederek yine de sana seslenmek ve seninle
dertleşmek istiyorum, çağlar ötesi bir zamandan efendim…
Ey gül yüzünde gülücükler eksik olmayan sevgili efendim! Sana ilk önce şu
itirafımı yapmak istiyorum. Aklıma geldikçe yüreğimi ezen, beni gözyaşlarına
boğan, şu itirafımı yapmak istiyorum…
Ya Rasülallah, hani ümmetine seslenirken üzerine çıkıp mübarek ağzından
inciler döktüğün hurma kütüğü vardı ya, hani ümmetine yine bir gün
seslendiğinde bu hurma kütüğünün üstüne çıkmayıp Ashabı'nın yaptığı minberin
üstüne çıkınca, etrafa hıçkıra hıçkıra bir ağlama sesi yayılmıştı ya,
ağlamanın hiçbir insandan gelmediği anlaşılınca hurma kütüğünün yanına gidip
onun ağladığını, senden ayrı kalınca hıçkırıklara boğulduğunu görünce onu
mübarek ellerinle teselli etmiştin ya hani efendim.
işte ben, işte ben senden ayrı kaldığım o kadar zamana rağmen bir hurma
kütüğü kadar ağlamıyorum, ağlayamıyorum gözümün nuru, gönlümün sultanı
efendim.
şu ümmetin bir kütük kadar olamıyor ve ayrılığına yanıp kavrulmuyor
sultanım. Ne olur, ne olur efendim gel beni de teselli et, bir hurma kütüğü
gibi ağlamasam da, bir mağaranın önünde bekleyen KITMiR gibi sadık olamasam
da ve senden ayrılacağını anlayan bir deve kadar içim yanmıyorsa da, ne olur
Ya Rasülallah ben seni görmeden sevdim, çağlar ötesi zamandan "KARDEşLERiM"
hitabına "buyur canımın canı, buyur anamı-babamı ve her şeyimi yoluna feda
ettiğim canım efendim" diyerek sana iman ettim gönlümün sultanı.
Sana layık ümmet olmasam da, sana KITMiR gibi sadık kalmasam da, sana bir
örümcek kadar hasretinle yanmasam da ve seni gördüğünde heyecandan ufacık
kalbi yerinden çıkacakmış gibi atan bir güvercinin yüreği kadar yüreğim
tertemiz olmasa da, gel ne olur, rüya da olsa bile gel, gel de şu günah
çukuruna batmış ümmetini teselli et..Sultanım efendim.....

Prof. Dr. Sinsi 08-23-2012 02:18 AM

Gönülden Damlalar
 
Bonboş geçen ömrümden
Sessiz bir gece daha!
Ve
Derinlerden gelen bir ses kulagimda

Ey fani;
Donde soyle ardina bir bak!
Yasadiklarina, pismanliklarina.
Yasamak isteyip de yasayamadiklarina.
Donde bir bak..!

Sonsuz bosluk icinde ruhum daralmakta.
Ve yine bir fisilti kulagimda,
Yuregimi dehsete dusuren!

Ey gafil;
Kulak ver bu sese.
Yarina cikacagin belli degil.
O donusu olmayan yolculuk
Dustugun gun basladi ana rahmine!
Ve...
Yolculuk devam etmekte

Aman ALLAH'im..!
O da ne?
Simsekler cakiyor beynimde
Ve aci bir haykiris yuregimde
Eyvaah..!
Ellerim bombos
Degil heybem dolu azik,
Azik koyacak heybem bile yok yanimda.
Yazik..!
Gaflet ile gecen omre yazik.

Prof. Dr. Sinsi 08-23-2012 02:18 AM

Gönülden Damlalar
 
SEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM
SENİN AŞKINI ANLATAMAM,OLAMAM MÜTERCİM,
SENLE COŞTUM SENLE MESTİM,
GÖZÜMDEN BİR TEK SENİN İÇİN AKAR EŞKİM,
SEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM
SENSİN BENİM HERŞEYİM,
HASRETİNLE YANAR BU KALBİM,
HER DEM SENİNLE OLSUN KADERİM,
SEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM
MEFTUNDUR BİR TEK SANA YÜREĞİM,
HİCRANINLA YANDIM,İÇİME SİNDİRDİM,
HİÇ SUSMADI Kİ ADINLA BU DİLİM,
SEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM
AŞKINLA AKLIMI KAYBEDERİM,
SENİN AŞIĞIN,SENİN ŞEYDANIM,
BİTMİYOR Kİ DERD-İ FİRAKIM
SEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM
BEN SANA MEFTUN,
BEN SANA VURGUN,
BEN SANA TUTKUNUM EY RABBİM,
SEN BENİ SENSİZ BIRAKMA YA RABBİM


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.