Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Sözlük Ağı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
harfi

M Harfi 7

Eski 09-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

M Harfi 7



mêyûsiyet: ümitsizlik
meyvedâr: meyveli
meyyâl: meyilli, istekli
meyyit: ölü, cansız
mezâd: mezat, artırmalı satış
mezâhib: mezhepler
mezâhim: zahmetler, zorluklar
mezâhir: görünme yerleri, çiçekli yerler
mezâk: tadma
mezâlim: zulümler
mezâmir: Zebur kitabının süreleri
mezâr: kabir, ziyaret yeri
mezâristân: mezarlık, ölüler ülkesi
mezâyâ: meziyetler
mezbaha: hayvan kesim yeri
mezbele: çöplük
mezbûr: sözü edilen
mezc: karıştırma, katıştırma
meze: çerez
mezellet: alçaklık
mezheb: gidilen yol, dinin esaslarında aynı ayrıntılarında farklı görüşler
mezher: çiçeklik
mezhere: çiçeklik
meziyet: güzel özellik
meziyyât: meziyetler
mezkûr: anılan
mezmûm: yerilmiş
mezraa: tarla
mezrûat: ekilenler
mêzûn: izinli
mıh: çivi
mıknatıs: bazı metalleri çeken madde
mıntıka: bölge
mısrâ: şiirin her bir satırı
mıstar: cetvel
mızrâk: ucu sivri savaş aleti
miâd: vade
midâd: mürekkep
midevî: mide ile ilgili
miftah: anahtar
mihâl: kuvvet
mihânikiyyet: mekaniklik
mihenk: deneme taşı
mihmân: misafir
mihmândâr: misafiri olan
mihnet: sıkıntı, tasa
mihrâb: imamın namaz kıldırdığı yer
mihrâk: odak
mihver: eksen
Mikâil: dünya işlerini düzenlemekle görevli melek
mikdâr: miktar, nicelik
mikyas: ölçü, ölçek
mikyasvari: ölçü gibi
mil: ince metal, sel birikintisi
milâd: doğum günü
milâdî: milada dayanan
milel: milletler
mil


sivil ordu
millet: aynı dinden olanlar topluluğu
milletdaş: aynı milletten olan
milletperver: milletini seven
millî: milletle ilgili
milliyet: aynı milletten olma hâli
milliyetperver: milliyetçi, milletini seven
mîmar: bina tasarımcısı
mimsiz medeniyet: deniyet, yani alçaklık
minâ: cam, billur, sırça, parlak
minârât: minareler
minber: camide hutbe okunan yer
minhâc: yol, meslek, metod
minindillah: Allah katında
minnet: iyiliğe karşı duyulan şükür hissi, başa kakma
minnetdâr: minnet eden
minnetdârâne: minnet duyarak
minnetdârlık: minnet hissetme
mintarafillah: Allah tarafından
minvâl: tarz, yol, gidiş
mîr: bey, amir
mîrâc: merdiven
Mîrâc: Peygamberimizin semaya çıkma mucizesi
Mîrâciye: Mevlidin mîraçla ilgili bölümü
mîrâcvârî: mîraç gibi
miralay: albay
miras: ölen kimsenin yakınlarına kalan malı
mirât: ayna
mîrî: devlet malı
mirkat: mertebe, derece
mirlivâ: tuğgeneral
mirsâd: gözetleme yeri
mirzâ: reis, bey
misafirhâne: misafir evi
misafirperver: misafiri seven
mîsak: sözleşme
misâl: örnek, bir alem adı
misâlî: misâl hâlinde, misâlle ilgili
misâlîye: misâlle ilgili olan
misbah: lamba, kandil
misdâk: onaylayıcı delil
misil: eş, benzer
misillü: benzeri, gibi
misk: güzel koku
miskal: 4,5 gram ağırlık
miskin: yoksul, uyuşuk, tembel, zavallı
mislen: benzer olarak
misliyet: benzerlik, eşlik
mismar: çivi
mistar: cetvel
mistik: içle ilgili
misvâk: sünnet olan diş temizleme aleti, bir ağacın kökü
misyon: vazife
misyoner: Hıristiyanlığı yaymakla görevli kimse
mîşâr: onda bir
mişkât: lamba konan yer, kandil
mişvâr: davranış, gidişat
miting: bir gaye uğruna yapılan büyük toplantı
mitoloji: efsane ilmi
mitralyöz: makinalı tüfek
miyan: orta, ara
mîyâr: ölçü
mizâc: huy, yaradılış
mizâh: komedi, gülmece
mîzan: terazi, tartı, ölçü
mîzancık: küçük terazi, ölçücük
mîzenend: söylüyorlar, vuruyorlar
model: örnek, misal
Moğol: Asyada bir kavim
molla: büyük âlim, medrese talabesi
moral: ruh gücü
muaccel: acele, peşin
muacciz: sıkıntı verici, rahatsız edici
muâddel: düzeltilen
muâddil: düzeltici
muâdil: denk, dengeli
muâf: affolunmuş, ayrı tutulmuş
muâhede: antlaşma
muâheze: sorgulama, azarlama
muahhar: sonraki
muâhid: antlaşma yapan
muâkıb: cezalandıran
muâkıd: sözleşen
muakkib: izleyen
muâlece: işe girişme
muallâ: yüce
muallak: boşlukta, askıda
mualleka: asılan
muallekât: asılanlar
muallekatısebâ: Kâbe duvarına asılan yedi ünlü şiir
muallem: talimli, eğitilmiş
muallim: ilim belleten, öğretmen
muallime: hanım öğretmen
muamelât: muameleler, işlemler
muamele: davranış, işlem
muammâ: bilmece
muammââlûd: bilmeceli
muammer: uzun ömürlü
muânaka: sarılma
muânân: ananeli, belgeli
muânid: aykırı, direnen
muannid: inatçı
muannidane: inat edercesine
muanven: ünvanlı, namlı
muâraza: çekişme, tartışma, muhalefet
muârefe: tanışma
muâreke: kavga
muârız: muarazacı, muhalif, çekişen, tartışan
muarrâ: temiz, arınmış
muarreb: Araplaşmış
muarref: tanıtılmış
muarrif: tanıtıcı
muâsır: çağdaş
muâşaka: sevişme
muâşeret: iyi geçinme, görgü
muâteb: azarlanmış
muattal: işlemez, işsiz
muattar: ıtırlı, güzel kokulu
muattıl: îmansız, tanrıtanımaz
muattıla: îmansız, tanrıtanımaz
muâvenet: yardım
muâvenetdârâne: yardım edercesine
muâveneten: yardım olarak
muâvenetkârâne: yardımcı olurcasına
muâvin: yardımcı
Muâviye: Emevi Devletinin kurucusu olan bir sahabe
muâyene: gözden geçirme
muayyen: belli, ölçülü, tartılı
muazzam: pek büyük
muazzeb: eziyet çeken
muazzez: izzetli, şerefli
muazzib: azap eden
mubâh: işlenmesinde sevap ve günah olmayan
mubassır: gözcü, bakıcı
mûbik: helak edici, büyük günah
mubsır: görünen
mubsırât: görünenler
mûcib: gereken, gerektiren
mûcib: hayrete düşüren
mûcibe: hüküm, gerektiren
mûcibibizzat: her şeyi yapmaya mecbur olan
mûcid: yeni bir şey yapan, "yoktan var eden" mânâsında ilâhî isim
mûciz: insanı aciz bırakan
mûciz: kısa, fakat çok mânâlı, özlü
mûcizane: aciz bırakırcasına
mûcizât: mûcizeler
mûcize: insanların yapamadığı harikalar
mûcizekâr: mûcizeli, mûcize gösteren
mûcizevârî: mûcize gibi
mûcizevî: mûcizeli biçimde, mûcize ile ilgili olarak
mûciznümâ: mûcize gösteren
mudarebe: dövüşme
mudga: et parçası
mudhike: gülünecek şey, komedi
mudıll: saptıran
mûdil: büyük, çetin, zor
mufaddıl: üstün eden, yükselten
mufassal: ayrıntılı
mufassalan: ayrıntılı biçimde
mugaddi: besleyici
mugalata: yanıltıcı için söz söyleme
muganni: nağmeyle okuyan
mugayeret: aykırılık
mugayir: aykırı
mugayyebât: bilinmeyenler
mugayyebâtıhâmse: beş bilinmeyen şey
mug


yardım isteyene yardım eden
muğlak: kapalı, anlaşılması zor
muğnî: zengin edici
muhabbet: sevgi
muhabbetdâr: seven, sevgili
muhabbetdârâne: severcesine
muhabbethâne: sevgi evi
muhabbetkârâne: severcesine
muhabbetullah: Allah sevgisi
muhâberât: haberleşmeler
muhâbere: haberleşme
muhâbir: haberci
muhâcerât: göç etmeler
muhâceret: göç etme
muhacim: saldıran
muhâcir: göç eden, göçmen
muhâcirîn: Medineye göç eden sahabeler
muhadd


hadîs âlimi
muhaddisin: hadîs âlimleri
muhafaza: koruma
muhafazakâr: koruyucu
muhaffef: hafifletilmiş
muhâfız: koruyan
muhâkât: taklit etme
muhhakemât: akıl yürütmeler, hüküm çıkarmalar
muhâkeme: düşünme, akıl yürütme, hüküm çıkarma, yargılama
muhâkî: benzer
muhakkak: kesin, gerçekleşmiş
muhakkik: araştıran, inceleyen
muhakkikâne: araştırırcasına
muhakkikîn: araştırmacılar, büyük âlimler
muhâl: imkânsız, olması mümkün olmayan
muhâlât: muhaller, imkânsız olmalar
muhâlefet: karşı gelme, ayrı düşünme, uymama
muhâlif: karşı, zıt, aykırı, uymaz
muhâliyet: imkânsız oluş
muhalled: sürekli
Muhammed: Peygamberimiz aleyhissalâtü vesselâmın "medhedilen" mânâsındaki ismi
Muhammediye: Peygamberimizle ilgili
muhammen: tahmin edilen
muhannes: kadınlaşmış erkek
muhârebât: savaşmalar
muhârebe: savaşma
muhârib: savaşan
muharref: değiştirilmiş, bozulmuş
muharrem: Arabî ayların ilki
muharremât: haram edilen şeyler
muharrer: yazılı, yazılmış
muharrık: yakan, susatan
muharrib: tahrip eden, yıkan
muharrif: değiştiren, bozan
muharrik: hareket ettiren
muharrir: yazar
muhâsama: düşmanlık
muhâsamet: düşmanlık besleme
muhâsara: kuşatma
muhâsebe: hesaplaşma, hesap görme
muhâsım: düşman
muhâsib: hesapçı
muhassal: netice, sonuç, ürün
muhassala: elde edilen sonuç
muhassıl: hasıl eden, neticelendiren
muhassıs: hususileştiren, ayıran
muhassısa: hususileştirici
muhât: kuşatılmış
muhâtab: kendisine söz söylenilen
muhâtabâne: kendisine söz söylenilen kimse gibi
muhâtabîn: kendisine söz söylenenler
muhâtara: korkulu durum
muhâverât: konuşmalar
muhâvere: konuşma
muhavvef: korkulu
muhavvel: ısmarlanmış, değiştirilmiş
muhavvif: korkutan
muhavvil: değiştiren
muhayyel: hayâl edilmiş
muhayyer: seçmeli
muhayyile: hayâl kuvveti
muhayyir: hayret ettiren
muhbir: haberci
muhdes: sonradan meydana getirilmiş
Muhd


her şeyi sonradan var eden Allah
muhib: seven
muhill: bozan
mûhin: hor ve hakir eden
mûhiş: korkutan
muhit: kuşatan, çevre
muhita: kuşatıcı
muhkem: sağlam
muhkemât: sağlam ve mânâsı açık olanlar, kuvvetliler
muhles: ihlası devamlı olan
muhl


ihlaslı, samimi, işini sadece Allah için yapan
muhlisâne: muhliscesine
muhlisen: muhlisce
muhrib: tahrip eden, yıkan
muhrik: yakıcı
Muhsî: herşeyin sayısını bilen Allah
Muhsin: "ihsan eden, güzel davranan" mânâsında ilâhî isim
muhsin: yaptığı işi en güzel yapan, Allahı görür gibi ibadet eden
muhsinîn: işini güzel yapanlar, Allahı görür gibi ibadet edenler
muhtâc: ihtiyacı olan
muhtar: kendi iradesiyle hareket edebilen
muhtariyet: hareket serbestisi olan
muhtasar: kısa
muhtasaran: kısaca
muhtedî: îmana gelen
muhtefi: gizlenen
muhtekir: kıymetlensin diye mal saklayan vurguncu
muhtelif: çeşit çeşit, birbirine uymayan
muhtelife: başka başka
muhtelit: karışmış
muhtell: bozuk, hasta
muhtemel: olabilir
muhtera: yoktan var edilmiş
muhterem: hürmet edilen, saygın
muhterik: yanan
muhter


ihtiraslı
muhteşem: ihtişamlı, görkemli
muhtevâ: iç, öz, mânâ
muhtevî: içine alan
muhteviyat: içindekiler
muhtıra: hatırlatma
muhtî: hata yapan
Muhyî: hayat veren, dirilten, Allah
muin: yardımcı
mukabele: karşılık verme
mukabeleten: karşılık vererek
mukabil: karşılık
mukaddem: önceki
mukaddemât: öncekiler, başlangıçlar
mukaddeme: önsöz, başlangıç
mukadder: kader ile belirlenmiş
mukadderât: kader ile belirlenenler
mukaddes: kutsal olan
mukaddesât: kutsal olanlar
mukaddime: başlangıç, önsöz
Mukaddir: "takdir eden, kıymet biçen" mânâsında ilâhî isim
mukaffa: kafiyeli
mukallid: taklitçi
mukannen: kanunla belirlenmiş, düzenli
mukannin: kanun koyan, düzenleyen
mukarenet: bitişiklik, yakınlık
mukarin: bitişik, yakın
mukarreb: yakın olan
mukarrebin: yakın olanlar
mukarrer: kararlaşmış
mukarrib: yaklaştıran
mukatele: birbirini öldürme
mukattaa: sûre başlarında bulunan şifreli harf
mukattaat: sûrelerinin başlarında bulunan şifreli harfler
mukavele: sözleşme
mukavemet: dayanma, direnme
mukavemetsûz: dayanma gücünü bitiren
mukavim: dayanıklı
mukavves: kavisli, eğrilmiş
mukavv


kavisli, eğri
mukayese: karşılaştırma
mukayyed: kayıtlı, bağlı, sınırlı
mukîl: hataları affeden
mukîm: oturan, yerleşik
muknî: ikna eden, inandıran
muknîyâne: ikna edercesine, inandırarak
muksit: haklı hareket eden
muktazi: gerekçe, gerektiren
muktebes: bir yerden alınan
muktedâ: kendisine uyulan
muktedâbih: kendisine uyulan kimse
muktedî: birine uyan
muktedir: iktidarlı, gücü yeten
muktedirâne: gücü yeter biçimde
muktesid: iktisadlı, tutumlu
muktesidane: iktisadlı şekilde, tutumlu biçimde
mukaaaâ: gereken, gerekirlik
mukaaaî: gerektiren, gerekçe
mukaaaîyât: gerektirenler, gerekçeler
mumaileyh: adı geçen
mumatala: sohbet eder gibi karşılıklı konuşma
mumdar: mum tutan, aydınlatan
mumya: çürümesin diye ilaçlanmış ölü
munâtıf: bir tarafa yönelmiş, meyletmiş
munazzam: düzenlenen
munazzım: düzenleyen
munfasıl: ayrılmış
mûn


alışılmış, evcil, sevimli
munkabız: sıkıntılı, büzülmüş
munkalib: dönüşmüş, değişmiş
munkarız: bitmiş, batmış
munsarıf: geri dönen
munsıf: insaflı
munsıfane: insaflıca
muntabık: uygun
muntasır: öç alan
muntazam: düzenli
muntazaman: düzenli olarak
muntazar: beklenen
muntazır: bekleyen
muntazıran: bekleyerek
muntazırâne: beklercesine
munzam: eklenen
murabba: kare
murabıt: bağlı
murâd: arzu, istek, dilek
murafaa: duruşma
murahhas: delege, devlet adına görevli kimse
murâkabe: denetleme
murâkıb: denetleyici
murassâ: süslü, mücevherli
murassâât: süsler, mücevherler
murdar: pis, kirli
murdia: süt anne
mûr


miras bırakan, veren
murtabıt: irtibatlı, bağlı
muraaaa: kendisinden razı olunan
musâb: kendine bir şey isabet eden
musaddak: tasdiklenmiş, onaylanmış
musaddık: tasdik eden, onaylayan
musaddıkane: onaylayarak
musâfaha: tokalaşma
musaffa: safileşmiş, arıtılmış
musaffi: safileştiren, arıtan
musağğar: küçültülmüş
musâhabe: sohbet etme
musâhale: kolaylaştırma
musâhere: akrabalık
musahhah: düzeltilmiş
musahhar: emir altında, esir alınan
musahharane: emir altında gibi
musahhariyet: emir altındaymışcasına
musahhih: düzelten
musahhihane: düzeltircesine
musahhir: ele geçiren
musâhib: sohbet arkadaşı
musâlâha: barışma, anlaşma
musâlâhakârâne: barışarak, barışırcasına
musallâ: namaz yeri
musallat: sataşan
musalli: namaz kılan
musammem: hakkında karar verilmiş, kararlaştırılmış
musanna: sanatlı
musannif: derleyip düzenleyen
musarrah: açıklanmış
musavver: resimlenmiş
musavvibe: tasvip edilen
Musavvir: sûret veren, biçimlendiren, Allah
musavvire: sûretlenen, biçimlenen
musaykal: cilali
Musevî: Musa aleyhisselâma tabi olan, Yahudi
mushaf: sahife, kitap, Kurân
musıka: musıki, müzik
musıki: müzik
musır: ısrar eden
musırrane: ısrarla
mûsî: vasiyet eden, tavsiye eden
musîb: isabetli, doğru
musîbât: musibetler
musîbet: başa gelen acı verici olay
musîbetzede: musibet gören
musika: mızıka
muslih: düzelten
Mustafa: Peygamberimizin "arınmış, seçilmiş" mânâsında bir ismi
mustatil: uzayan, diktörtgen
muta: kimseden bir şey istemeyen
mutaassıb: kendi tarafını aşırı tutan
mutaassıbane: kendi tarafını aşırı tutarcasına
mutâbaat: tabi olma, uyma
mutâbakat: uygunluk
mutâbık: uygun
mûtad: alışılmış, adet
mutaffifin: alışverişte muhatabının hakkını tam vermeyenler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.