Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
armağan, olsun, türk, varlığım, varlığına

Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun




Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun[/b]


Bir Astsubaydan


ili kırsalında *****istlerin dur ihtarına ateşle karşılık vermesi

sonucu çıkan çatışmada güvenlik görevlisi şehit oldu


Ya da ilinde devriye görevini yerine getiren aracına açılan ateş

sonucugüvenlik görevlisi şehit oldu


Ya da ili kırsalında *****istlerce döşenen mayının patlaması sonucu

asker yaralandı


Bu nasıl başlar biliyor musunuz?


Hava o kadar sıcaktır ki beyninizdeki sıvının buharlaşıp uçtuğunu

düşünürsünüz Oluştuğu anda kuruyup giden ter damlacıklarından geriye kalan

tuzlar yüzünüzün ve hatta elbisenizin her yanını kaplamıştır


Avucunuzun içindeki ter, yüzünüzdeki gibi kolay kurumadığı için elinizdeki

tüfeğinizin metal kısmı avucunuzun içinde vıcık, vıcık

oynar Ter ile ıslanan çeliğin kokusu avucunuzun içine ve elinizi

sürdüğünüz her yere siner


Önünüzde yürüyen adamın, ayağının kuru toprakla her temas edişinde çıkan

toz, ağzınızın kupkuru olmasına ve zor nefes almanıza sebep olur


Sırt çantanızın askı kayışları yüzünden omuzlarınızı hissetmezsiniz Kült

ağrıları ancak çantayı sırtınızdan çıkardığınızda fark

edersiniz


Bastığınız her taş parçası, her çalı ve bir ayağınızın kaplayabildiği her

yeryüzü parçasından çıkan sesi duyarsınız


Yürüdüğünüz yerdeki her Ağustos böceğinin sesini, dallardaki kuşları,

yüzünüzün etrafında ürkütücü devriye uçuşları yapan

arıların kanat seslerini, ağzınıza ve yüzünüze ya da herhangi bir

yerinizdeki küçük yaraların üzerine konmaya çalışan sineklerin

vızıltılarını, ayağınızı bastığınız yerden havalanan yeşil çekirgenin

küçücük cüssesine rağmen çıkardığı tok kanat sesini en ince ayrıntısına

kadar duyarsınız


Sonra, kendi teçhizatınızın ve önünüzdeki arkadaşınızın ve arkanızdaki

arkadaşınızın teçhizatlarının çıkardığı düzensiz seslerin her birini ayrı

ayrı duyarsınız


Ve aynı anda önünüzdeki arkadaşınızın nefes alışlarını duyarsınız,

öksürmesini ve hapşırmasını da duyarsınız


Telsizinizden çıkan seslerin ve cızırtıların her biri ayrı ayrı katılır bu

senfoniye


Ter ve tozun birleşmesinden oluşan kaygan çamur, postalın içindeki tüm

ayağınızı kaplamıştır, çoraplar önce su toplayıp sonra patlayan yerlere

adeta bir deri gibi yapışmıştır


En çok yapmak istediğiniz şey ayaklarınızı yıkayıp, çoraplarınızı

değiştirmektir Ama bu çok büyük bir lükstür o anda


Çünkü


Çünkü hangi çalının dibinde, hangi kayanın arkasında sizi beklediğini

bilmediğiniz ihaneti arayıp bulmanız ve yok etmeniz

gerekmektedir


Bütün masumların hayatı ve huzuru size emanet diye, öğretmenler bayrak

direğine asılmasın diye, kundaktaki bebekler

kurşunlanmasın diye, binlerce yıllık emanete halel gelmesin diye kahpeliği

ve ihaneti yok etmeniz gerekmektedir Çünkü bunun için bayrağın, *****ın,

namusun ve şerefin üzerine yemin etmişsinizdir


Çünkü önemli olan ayağınız değil, ülkeniz, bayrağınız ve onurunuzdur


Işte bu yüzden lükstür ayak yıkamak, çorap değiştirmek Işte bu yüzden

senfoniye dönüşmüştür bütün o düzensiz sesler güruhu


Sonra!


Sonra birden tüm sesler kesilir, bıçağın dalı kestiği gibi, makasın kâğıdı,

pensenin bir hoparlör kablosunu kestiği gibi Bir anda Kuşların

sesleri, arıların ve sineklerin vızıltıları, çekirgenin kanat sesleri

hepsi

bir anda biter


Gözlerinizi açtığınızda önünüzdeki arkadaşınızı değil, gökyüzünü

görürsünüz,

yere düşmüş olduğunuzu anlamanız birkaç

saniye sürer


Tek hissettiğiniz kesif bir barut ve yanık et kokusudur, yüzünüzün toprak

parçalarıyla kaplandığını fark edersiniz, temizlemek

için çalışmazsınız


Arkadaşlarınızın bağırarak koşuşturduğunu görür ama kulağınızdaki çınlama

ve

uğultudan seslerini duyamazsınız Sesleri

yavaş yavaş duymaya başladığınızda ayağa kalkmaya çalışırsınız ama

başaramazsınız


Yine birkaç saniye sonra arkadaşlarınızın sesleri arasında mayın

kelimesini ayırt eder ve kalkmaya çalıştığınızda ayağınızdaki

yoğun ağrıyı fark edersiniz


Ayağınız yoktur ama yine de ağrıdığını hissedersiniz


Ne olduğunu anlamak için baktığınızda ise parçalanmış pantolonunuzun ve

kopmuş ayağınızın farkına varırsınız Işte her şey o

anda başlar


Avazınız çıktığı kadar bağırırsınız Sonra, nefesiniz biter Sonra, yeniden

nefes alırsınız ve yeniden bağırmaya başlarsınız Sonra yine nefesiniz

biter

ve yeniden, yeniden ve yine


Yanınıza ilk gelen arkadaşınız size, fazla bir şey yok, sadece küçük bir

yara gibi telkinlerde bulunur Ama siz arkadaşınız

konuşurken de, helikopterle hastaneye götürülürken de artık bir ayağınızın

olmadığını biliyorsunuzdur Hep bir soru çınlar

kafanızın içinde neden ben, neden ben, neden ben ?


Hastanede geçen aylar, tedavi ve terapilerde geçen yıllar sonunda, diz

kapağınızın on iki santim altından takılı olan ve her

akşam yatarken veya banyoya girerken çıkarıp kenara koyduğunuz takma bacak

artık bir uzvunuz olmuştur


Ama bunun önemi yoktur çünkü bu fedakârlığınız sayesinde vatan var

olacaktır Sizin bir bacağınızın ne önemi vardır ki!


Artık koşamayacak olmanızın, yazın herkes gibi havuza, denize giremeyecek

olmanızın da hiç önemi yoktur Vatan sağ olsun yeter


Sonra birilerinin, sizin ödediğiniz vergilerle Fransız televizyonlarında,

uğruna yarım kaldığınız vatan hudutlarını hiçe sayan

programlara finans sağladığını okursunuz Aynı dillerin bundan pişmanlık

duymadıklarını söylediklerini de okursunuz


Pamukları, Dinkleri, okursunuz, Bizans çocuğuyum diyenleri duyar, Ali

Kemallere tanık olursunuz, koçlar gibi satanları

görürsünüz


Türk Bayraklarının yakıldığını, görürsünüz Başlarına çuvallar geçirilip

aşağılanarak elleri arkalarından bağlanan Türk

askerlerini görürsünüz


Bu aşağılanmaya cevap verecek tankların motor seslerini, helikopterlerin

kanat seslerini, piyadelerin intikam yeminlerini

duymayı beklersiniz ama duyamazsınız


Onun yerine hainlerin cesetlerinin üstüne örtülen çaputlara bayrak

diyenleri görürsünüz, uçaklarını çek, valiyi çek

diyen başkanları ve karşılarında kekeleyen riyaseti görürsünüz


Bu da yetmez Türk askerlerinin kendi mahkemeleriniz tarafından,çete diye

suçlandığını, yargılandığını görürsünüz


Yok, yok bu da yetmez Askere, polise, öğretmene ateş eden, yol kesip

soygun

yapan, köy yakan, okul yıkan, mayın döşeyen

*****istlerin sadece ben bir şey yapmadım demelerinin esas kabul edilip,

suçsuz sıfatıyla serbest bırakıldığını görürsünüz


Susanları, konuşması gerektiği halde susanları görürsünüz, konuşanlar her

konuştuğunda, kekeleyenler her kekelediğinde ve

susanlar her sustuğunda siz yeniden vurulursunuz, yeniden ölürsünüz her

defasında


Gövdenizden o toprağa akan kan, bu defa içinize akar,

inandıklarınıza,uğrunda savaşarak kendi kanınızı akıtmak pahasına

tertemiz tuttuğunuz değerlerinize akar


Sizin kaya arkalarında, çalı diplerinde aradığınız ihanet gelir aklınıza, o

mayınları yerleştiren eller gelir Sorgulamaya başlarsınız: Biz bu

ihaneti

doğru yerde mi aradık, kuyruğunda dolaştığımız yılanın başı, hep gözümüzün

önünde miydi yoksa?diye sorarsınız kendinize


Onlara verilen maaşın sizin vergilerinizden ödendiğini, içinize

sindiremezsiniz, uykularınız kaçar, neden bu vatanı sizin kadar

sevmediklerini düşünürsünüz


Bu vatan onların da vatanı değil mi?


Onlar da, tıpkı benim gibi namusun ve şerefin üstüne yemin etmedi mi? diye

sorarsınız kendi kendinize


Sinirlenirsiniz, üzülürsünüz, on beş yaşında bir askeri okul öğrencisi iken

her adımda söylediğiniz, beyninize ve yüreğinize

nakşettiğiniz sözler gelir aklınıza: VATAN, SANA CANIM FEDA


Geri kalan tüm hayatınızın ilk beş dakikası, böyle başlayacak işte ve

hayatınız böyle devam edecektir Son nefesinize kadar

savaşacaksınız ihanetle, her şeye ve herkese rağmen, bu yolda ölene ya da

bu

ihaneti bitirene kadar


Siz diyorum, çünkü bu vatan için bedel ödeyen insanların neler yaşadığını,

neler hissettiğini, size rağmen ve sizin için neler yaptıklarını, neler

yapabileceklerini bilin istiyorum Okuduğunuz ya da televizyonda

duyduğunuzdan daha fazladır yaşananlar


Yani aslında gazetelerin iç sayfalarındaki, minicik karelerde okuduğunuz;

ili kırsalında *****istlerce döşenen mayının

patlaması sonucu, bir güvenlik görevlisi yaralandı! haberi aslında o

kadarda kısa değildir


Sizin, daha okuduğunuz gazetenin arka sayfasına geçerken unuttuğunuz,

falanca mankenin otel odası maceralarına, ya da

********** komasından ölen oğluna şehit deyip Türk bayrağı örten

kadının

haberine ayırdığınızdan daha uzun zaman ayırmadığınız bu küçük haber,

birileri için bir ömür boyu sürecek ve asla unutulmayacaktır


Ve siz unuttuktan sonra da başka birileri, ne için? dendiğinde vatan

için diyecekleri fedakârlıklarını size rağmen yapmaya

devam edeceklerdir


Sizin uyuşmuşluğunuza, duyarsızlığınıza rağmen, sizin rahatlığınıza, sizin

vicdanlarınıza rağmen bu kahramanca fedakârlıklar ve

bu ilk beş dakikalar yaşanmaya devam edecektir


Asla unutmayınız başınızın üstündeki egemenlik örtüsünün payandası kopan

bacaklar, bedeli ise size rağmen bu vatan için akan

kanlar, feda edilen canlar, sıcak yuvalarını, babalarının yüzlerini unutan

küçücük çocuklarını düşünmeden vakfedilen hayatlardır


Ne kadarını anlayabilirsiniz veya anlamak sizin umurunuzda mı bilmiyorum,

ama birileri bunları yaşadı, birileri hala yaşıyor ve

emin olun yaşlı dünya döndükçe, Türk vatanı ve Türk Bayrağı için birileri

daha tüm bunları yaşayacak


Gördüğünüz gibi size bir hayli uzak bir yaşam biçimi bu Masalarda oturup

aydınca sohbetler etmeye hiç benzemiyor değil mi?


Bir an için bile olsa kendinizi onların yerine koyasınız diye siz diyerek

yazdım, sizin onlardan biri olamayacağınızı biliyorum


Siz kim misiniz?

Siz kendinizi çok iyi biliyorsunuz!

Biz de, biz de sizi çok iyi biliyoruz

Siz de bilin ki biz asla unutmayacağız

VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN


Oktay Yıldırım / Emekli Astsubay

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.