Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çağrışım

Çağrışım...

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çağrışım...



Bir bilinç durumunun kendiliğinden bir ya da birçok bilinç durumlarını uyandırması Ruhbilim terimidir Düşünceler arasındaki mantıksal bağdan ayırdedilmelidir, çağrışım'da mantıksal bir bağ yoktur Örneğin sokağı güneşli görmek bize havanın sıcak olduğunu düşündürür, bu mantıksaldır Oysa sokağı güneşli görmek bize güneşli bir gündeki anımızı düşündürebilir, bu çağrışımsaldır


Ebbinhaus ve Hoeffding gibi ruhbilimciler bu ansal otomatizmi bütünsellik yasasıyla açıklamaya çalışmışlardır Onlara göre herhangi bir tasarım, aynı bütünden olan öteki tasarımları çeker Örneğin daha önce gördüğümüz bir evin fotoğrafı, bize o evle ilgili bütün durum ve ayrıntıları otomatik olarak hatırlatır O evde karşılaştığımız bir insanı, onunla konuştuğumuz sözleri, o evin bahçesindeki çiçekleri, kapının önünde yatan köpeği hatırlarız Çağrışım işlevinin birçok biçimleri ve ayrıntıları vardır


Bitişiklik yoluyla çağrışım, benzerlikle çağrışım, karşıtlıkla çağrışım vb gibi çeşitli biçimlerde meydana gelebilir Bu ansal özdevime ilkin Aristoteles dikkati çekmiştir Davranışlar, düşünüler ve kavramlar belli koşullar altında birbirlerini çağırıyorlar; benzerlik, karşıtlık, yer ve zaman birliği nedenleriyle birbirlerini bilinç alanına çekiyorlardı Bu çekim irade işlevinden bağımsız olarak, kimi yerde de iradenin direncine rağmen gerçekleşiyordu Öyle ki gördüğümüz bir bıçak bize, yıllarca önce benzer bir bıçakla elimizi nasıl kestiğimizi kendiliğinden, hemen ve bütün ayrıntılarıyla hatırlatıyordu


Hobbes, Locke, Spinoza, Hume, Hartley, Priestley, Herbart, James Mili, John Stuart Mill, Spencer, Benn vb bu kendiliğinden ansal çalışma olayının üstünde önemle durmuşlar, kimileri özdekçi ve kimileri düşünceci bir yönde geliştirmeye çalışmışlardır Çağrışımcılığın büyük yanılgısı onu bütün ruhsal yaşama yaymak, bütün ruhsal olayları onunla açıklamaya çalışmak ve onu tümüyle ruhsal bir olay olarak nitelemektir Oysa bütün ansal süreçler çağrışımla açıklanamayacağı gibi çağrışımın fizyolojisel bir işlev olduğu da ünlü bilgin Pavlov tarafından tanıtlanmıştır


Pavlov'un gösterdiği gibi çağrışım, sinirler arasında kısa devreli ve geçici bağlantılar kurulmakla meydana gelmektedir Beyin korteksinin kimi noktaları arasında, belli koşullarda, geçici bir sinir yolu oluşur ve o noktalardaki uyarımlar arasında bağlantı kurar Çağrışımı gerçekleştiren fizyolojisel işlev bundan ibarettir, demek ki çağrışım tümüyle ruhsal bir işlev değildir Daha açık bir deyişle ruhsal bir olay, fizyolojisel mekanizma işe karışmaksızın, başkaca bir ruhsal olayı bilince çağıramaz


Davranış Senaryoları-


Çeşitli koşullara veya bağlamlara uygun davranış beklentileri ya da hangi davranışların uygun olacağını belirten davranış epizodlarıdır Senaryolar, belirli özgül durumlarda kişilerin nasıl davranması gerektiğini ifade eden skriptlerden oluşurlar ve bu anlamda, senaryo ve skriptler, bir bakıma sosyal kuralların kognitif karşılığıdır


Bunlar, doğrudan gözlem yaparak, diğer insanların değerlendirmelerini dinleyerek, televizyon veya filmlere bakarak, kitaplar okuyarak ve benzeri yollardan öğrenilmektedir Örneğin, her kültürde, misafirlerin nasıl karşılanacağını veya cinsel ilişkilerin nasıl olacağını yöneten çeşitli senaryolar vardır Davranış epizodları, esas olarak, bilişsel çaba tasarrufu sağlayan olay şemaları olarak görülebilir


Çekim-


Çekim, kişiler arası ilişkilerin hem temeli, hem de bir tarzı gibi görünmektedir Her iki halde de çekim, diğerine karşı olumlu bir tutum ifadesiyle ve ona yaklaşma arzusuyla karakterize edilebilir Bir başka deyişle çekim, olumlu duyguların ve bağlanma (affiliation) arzusunun duyulduğu kişilerarası ilişkilere tekabül eder


Sosyal psikologlar kişiler arası çekim olgularında coğrafi mekânda yakınlık, fiziksel görünüş, benzerlik, birbirini tamamlama, enformasyon verme, bağlanma isteği, doyum sağlama ya da ödüllendirici olumlu yaklaşım gibi faktörlerin etkili olduğunu öne sürmüşlerdir


Desantrasyon-


Desantrasyon (deceniration) ya da kendi merkezinden çıkma terimi, desantralizasyona benzer şekilde, bir merkeze tabi olmamayı ifade etmektedir Burada söz konusu olan, kişinin yargı ve değerlendirmelerinde kendi konumundan, ben merkezli ve sübjektif bakışından sıyrılıp objektif bir konuma geçmesidir


Kendi merkezinden çıkma, genel olarak zihinsel ve moral gelişimin bir üst aşaması ve gruplar arası ilişkilerde önyargılardan kurtulmanın koşulu olarak görülmektedir


Alıntı Yaparak Cevapla

Çağrışım...

Eski 07-17-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çağrışım...



Desantrasyon-

Desantrasyon (deceniration) ya da kendi merkezinden çıkma terimi, desantralizasyona benzer şekilde, bir merkeze tabi olmamayı ifade etmektedir Burada söz konusu olan, kişinin yargı ve değerlendirmelerinde kendi konumundan, ben merkezli ve sübjektif bakışından sıyrılıp objektif bir konuma geçmesidir

Kendi merkezinden çıkma, genel olarak zihinsel ve moral gelişimin bir üst aşaması ve gruplar arası ilişkilerde önyargılardan kurtulmanın koşulu olarak görülmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.