![]() |
Ordu İli Kültürü 2 |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ordu İli Kültürü 2Geleneksel Giysi Kadın Kıyafeti: İçine beyaz renkli keten dokumadan yapılmış gömlek giyilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gömleğin üzerine fistan giyilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fistanın üstüne işlik giyilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bele çizgili yün kuşak sarılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dolamanın, iki kısa kenarı öne gelecek tarzda uzun kenarı bele sarılır ve püsküllü bir bağcık ile üstten bağlanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başa, etrafı pullu beyaz renkli çember örtülür ![]() ![]() ![]() ![]() Boynuna kırmızı kurdeleye dizilmiş altınlar takılmaktadır ![]() Erkek Kıyafeti: Önce iç gömlek giyilir ![]() ![]() ![]() Üzerine entari denilen mintan giyilir ![]() ![]() ![]() ![]() Altına siyah koyunyününden dokunan şayak kumaşından yapılmış zıpka giyilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Entarinin etek uçları, zıpkanın içine konur ve beldeki uçkur sıkıca bağlanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazen (deniz ya da dağ köylerinde) çorabın üzerine yünden örülmüş tozluk takılır ![]() Bele her iki tarafında dörder tane gümüş şapak (gümüşten yassı sallantı süs)olan siyah kayış takılır ![]() ![]() ![]() ![]() Entarinin (mintan) üzerine zıpkanın kumaşından yapılmış yelek giyilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeleğin üzerine, 6-8 sıra zincirden oluşan “ Tombul Köstek” takılır ![]() ![]() ![]() Yeleğin üzerine gene aynı kumaştan yapılmış aba giyilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Göğüs cebine, boncuktan örülmüş para kesesi konur ve üzerinden biraz sarkıtılır ![]() Abanın üzerine sağ omuzdan sol koltuk altına doğru çapraz olarak hamil takılır ![]() Başa, önceleri fes giyiliyormuş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başlık, başa giyilip sarılınca, alına dört parmak simli kaytan süs görünür ![]() Düğünlerimiz Evlilik müessesi, toplumuzda çok kıymetli bir müessesedir ![]() ![]() ![]() Toplumsal yapının ve sosyal hayatın değişime uğraması önceleri yapılan birçok göreneğin yok olmasına sebep olmuşsa da hala devam eden gelenek ve görenekler devam etmektedir ![]() ![]() ![]() Görücü usulü evlilik, kız kaçırma olayları artık yok olmak üzeredir ![]() ![]() Birçok örf ve âdetlerin sergilendiği düğün merasimlerine İlimizde büyük önem verilmektedir ![]() Düğün öncesi ve düğün sırasındaki başlık, görücü, söz kesme, şerbet içme, nikâh, kına gecesi, düğün, sağdıç, yenge kadın, çeyiz, gelin alma, duvak gibi merhalelerin ayrı bir önemi, sosyal yaşantımızda belli bir geleneği, töresi vardır ![]() Bugün ilimizde sağdıç ve yenge kadın da başlık parası gibi uygulamadan kalkmıştır ![]() ![]() Evlenme, kız isteme, nişan ve düğün merasimleri şeklinde yapılır ![]() ![]() Erkek evinde veya şehir merkezlerinde salonlarda yapılan düğünlerden bir gece önce kız evinde kına gecesi yapılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Çambaşına çıktım da bacım çıram yanmadı Dört yanıma batkımda bacım kimsem kalmadı Eyvah da anam eyvah da babam eyvahlar olsun Küçücük kızım yerime yerime dursun Sazak yere ev yapma anam o batar gider Uzak yere kız verme eyvah o yiter gider Saciyek saciyek de bacım yerden yücedir Babam evi dedikleri bir bu gecedir Düğünler; Düğün kahyası ve görevlendirilen bir başka kişi öncülüğünde davul, klarnet, kemençe gibi çalgı takımı ile birlikte davetlilerin karşılanması, düğün alanında hazırlanan yerlere oturulması, davetlilerin çalgıcıya bahşiş vermesi, davetlilere başta keşkek olmak üzere yemek ikram edilmesi, mahalli oyunların oynanması, damadın hazırlandığı yeren bir evli, bir bekar genç tarafından alınıp düğün alanına getirilmesi, başta damat babası ve kardeşleri, enişte, dayı ve diğer akrabaları olmak üzere arkadaşları ve davetlilerden bahşişlerin toplanması, din telkin, dua ve dileklerde bulunulması, gelin almaya gidilmesi, gelin evinde karşılama, halkoyunlarının oynanması, gelin evinde sandık, kapı bahşişlerinin verilmesi, gelinin ve eşyalarının alınması, dönüş, erkek evine varıldığında yeni evliler için kurban kesilmesi gibi bölümlerden oluşmaktadır ![]() Manilerimiz Maniler içli, dokunaklı ve duygulu şiirlerdir ![]() ![]() Oy bakacak bakacak Yaprağını dökecek Benim aklım kesmiyor Yar beni bırakacak Geç koyunun önüne Buğdayları yemesin Sevdüğünü almayan Ben yaşıyam demesin Ayın peşinde yıldız Ne bakıyorsun baldız Sen git de bacın gelsin Evde kaldım yalnız Güneş ibrik ılıtmaz Yürek yari uturmaz Karagölde kar yesem Yüreğimi soğutmaz Derede tuttum balık Okkalıktır okkalıktır Kız babanın evinde Çekmedi mi sevdalık Al üzüm üzümünen Yar dargın biziminen Yare ters mi bakmışım Çıkası gözümünen Kaleden aşıyorsun Oldunmu taşıyorsun Yaylaların içinde Bensiz mi yaşıyorsun Sevdalık ince maraz Yürek ister can almaz Sevda halinden bilen Kızından para almaz Şu dereler karanlık Elli para bir onluk Yaktı beni kül etti İnce belli davunluk Yağmur yağıyor yağmur Yapraklardan damlıyor Benim yarim çok cahil El ne derse kanıyor Yeni yolun hanları Yazılıdır camları Selam söylen o yare Sıkılmasın canları Yaylanın çimeninde Kuzu kestim yediler Çok dolandım peşinde Nişanlıdır dediler Denizin ortasında Mum yanar sofrasında Allah canımı alsın İki yar ortasında İn dereye dereye Al daşları dereden Bana sevdalık düştü Al cebimden daşları Derelerin uzunu Kıramadım buzunu Aldım eller kızını Çekemedim nazını Dereler aka aka Dibinde kum kalmadı O yare baka baka Gözümde nur kalmadı Koyuna bak koyuna Çanlı tokalı gine Aşmış yarim geliyor Beyaz yakalı yine Yayla çimeni benden Ben kanamadım senden Yer yağmurdan kanarsa Ben de kanarım senden Dereler akma ile Ne olur bakma ile Adam adamı yer mi Bir gece yatma ile Sevdalıyım sevdalı Almayın ahımızı Seni benden ayıran Çeksin günahımızı Kara koyun yayılır Saçakları sayılır Çıkma yarim kapıya Seni gören bayılır Koyunun kuzusuna Taş değmiş arzusuna Ne deyim de yanayım Alnımın yazısına Karadut kurutmadım Ben yari unutmadım Hatırın sayarım Üstüne yar tutmadım Başımda kara başlık Türkü söyle kardaşlık Güzel bacın var ise Sana vereyim harçlık Gidiyom deme bana Hatırım kalır sana Gideceğin yerlerden Bi haber gönder bana Entarisi ak yarim Dön ardına bak yarim Eller ne derse desin Ben yari bırakmadım Gece giderim gece Çıralı yıldızınan Başım belaya kaldı Sevda bilmez kızınan Karagöl’de kavurma Daşlı diye savurma Gitti yarim gurbete Gelmez diye gayırma Ağlama yar ağlama Yaşın akıyor yaşın Sanada sebep oldu Bu benim garip başım Karagölün ardından Görülür kara kaya En ikbalsiz evladın Ben miydim ey baba Başında çemberi Ya bağla ya bağla Söyle kimin yarisin Oturup da ağlayım Dağların karşısına Taflanın turşusuna Adam böyle yanar mı Kapı bir komşusuna Yola yoladım seni Yollar yormasın seni Anan tutsun kolundan Bana yolasın seni Akan dere durumu İlimanı bulur mu Gardaşım demeyinen Yar gardaşım olur mu Ata binesim geldi Çayda inesim geldi Ela gözlü o yari Gine göresim geldi Kırat kuyruk sallıyor Yarim dengi bağlıyor Kumalığa gidenler Gözleri kan ağlıyor Söyledigim türküler Türkü değil uydurma Al beni içeriye Kapılarda buyurma Söylediğim türküler İyi miydi iyi mi Senin o tatlı dilini Bal yapıp da yiğim mi Dertenin kenarında Vurdum sarı yılanı Orta boylu sevdüğüm Gel dolanı dolanı |
![]() |
![]() |
|