![]() |
Steplerde Sosyal Yapı |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Steplerde Sosyal YapıSteplerde sosyal yapı STEPLERDE SOSYAL YAPI Bu yazıda steplerde sosyal yapı ve Türkler’deki yaşam tarzı,aile bağları ile gelenek ve göreneklerine göz atacağız ![]() Eski göçebe topluluklarda aile sosyal yapının çekirdeğini oluşturmakta ve kan-bağı esasına dayanmaktadır ![]() Eski Türk ailesinde çocuklar babalarının sağlığında evlenerek, mirastan hisselerini alıp ayrılabiliyorlardı ![]() ![]() Her kabilenin bir kültü bulunur, kurban mevsimine ancak o kabileden olanlar katılabilirdi ![]() ![]() ![]() Eski Roma ailesinde kadın ve çocuğun hiçbir değeri yoktu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halbuki eski Türk ailesi daha hür ve eşitçi (egalitaire) bir karakter gösteriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Eski Türklerde bir genç evlendiği zaman ne gelini baba ocağına getirir, ne de gelinin ocağına giderdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eski Türklerde evin eşiği de kutsal sayılırdı ve eşiğe ayak basan yabancının çarpılacağına inanılırdı ![]() “soy” Türk ailesi “soy” adını alıyordu ![]() ![]() ![]() “Soy” batı Türklerde yedinci göbeğe kadar çıkardı ![]() ![]() ![]() ![]() “Soy” büyükbabanın etrafında birleşmiş fert ve aileler topluluğudur ![]() ![]() Bir soya mensup fertler, soyu ilgilendiren işleri görüşmek için zaman zaman toplantılar yaparlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Her soyun kendine göre adetleri, o soy içinde hayatı düzenleyen uyulması zorunlu hukuki nitelikte kuralları mevcuttur ![]() Yakut’larda totemizme dayanan bir akrabalık şekli vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anlaşılıyor ki Yakut’larda en küçük sosyal çekirdek baba reisliğine dayalı aile (Kergen) dir ![]() ![]() TÜRKLERDE AİLE Türklerde Ailenin Gelişmesi Gelişmiş bir “baba ailesi” ne sahiptiler ![]() ![]() Büyük Hun İmparatorluğunda “hakanların kız aldıkları” belli boylar vardı ![]() ![]() ![]() Proto-Moğollar da, “ana ailesi” Hunlar’ın doğudaki Proto-Moğol komşularının henüz daha “ana ailesi” çağını yaşadıkları ise bir gerçekti ![]() ![]() ![]() Ana Ailesi’nin bu örneğini Çingiz Han çağı Moğollarında da görebiliriz ![]() ![]() İsa’dan sonraki çağlarda ortaya çıkan Sienbiler gibi eski Moğolların güçlü kesimlerinde ise, “aile büsbütün gelişmemiş bir görüntü” gösteriyordu ![]() ![]() Devletin Güvenliği, Ailenin Güvenliği Türklerde “halk ordu, ordu halk” demekti M ![]() ![]() ![]() ![]() “-Çinlilerin oturdukları garnizonlardan, akına gitmek üzere asker toplanırken askerlerin Çinli akrabaları ile yakınları en kalın ve sıcak tutan elbiseleri ile en iyi yemeklerinden vazgeçebiliyorlar mı? Elbiselerini giyinsinler ve yemekleri de yolda yiyip içsinler diye askere gidenlere veriyorlar mı?” Hun vezirinin bu sorusu üzerine Çin elçisi “doğru vermiyorlar” deyip susmak zorunda kalmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ailede Kişilerin Güvenliği Hunlar ile Göktürklerde ve Oğuzlarda da levirat adı verilen bir aile düzeni vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ANNE BABA VE ÇOCUKLAR BABA Gelenekler Ve Değimler 1- Eski Türkler babaya “kang” derlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() 2- 11 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu’da ise babaya “ece, ici, ede, eye ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oğulu yetiştirme babanın, kız ise annenin bir vazifesiydi ![]() ![]() ![]() “Baba hakkı”, yani eski Türkler’in dilince “atalık” Türkler’de sonsuz değildi ![]() ![]() ![]() ANNE Babanın mirası anneye değer: Eski Türkler anneye “ög” derlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kayınbaba “babalık hakkı” nı damada veriyor 1- Anne bir “el kızı” idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Uygurlar’da “ana-ata”, ana baba sözleri çok yaygındı ![]() ![]() Oğuzlar eskiden nedense, anneye, “aba” demişlerdi ![]() ![]() Büyük anne Gelişmiş ve büyük devletler kurmuş olan Batı Türkleri ile Anadolu, babaanne ile anneanne arasında ayrılık gözetmemişlerdi ![]() ![]() ![]() Ana adı, babadan önce Ana, daha önce gelir ve “ana-baba” denirdi ![]() ![]() ![]() Eski Türklerde “anaç” sözcüğü hem anacığım hem de “anasına çekmiş soylu kız” demekti ![]() ![]() ![]() Dul anne, ailenin başı Dul kalmış bir kadın, eğer çocukları küçükse, çocuklarının vasisi olurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() OĞUL VE KIZ Oğul ve kız arasında ayrılık yok Eski Türkler’de “oğul”, evlat demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkler, kız ile erkek çocuklar arasında bir ayrılık göstermiyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Türklerde “bekaret” önemi Bekaret anlayışı Türkler’de İslamiyet’ten önce de vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KADIN VE ZEVCE Eski Türkler’de “evin sahibi” kadındı: Bundan dolayı ev kadını için söylenen en yaygın söz de “evci” idi ![]() ![]() ![]() ![]() Eski Türkler kadın için genel manada “avrat”, yani eski deyişi ile “uragut” derlerdi ![]() ![]() ![]() İyi kadın ustaydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EVLENME Evlenme ve evlilik Evlenme ve yuva kurma eski Türk toplumu ile Türk devletlerinin temeli idi ![]() ![]() ![]() Evlenme ve “ocak kurma” “Ocak” Türkler’de ev ve yuvanın tek sembolüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evlenme antlaşması için herkesin bir araya gelmesi gerekliydi ![]() ![]() ![]() Kızın kaçırılması ile kız tarafına bir “savaş hakkı” doğuyordu ![]() ![]() ![]() Türkler’de kalın yaygın olarak taksitle ödenirdi ![]() ![]() ![]() Kalın veya balık Türk aile hukukunun temelini oluşturuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ÇEYİZ Türkler’de çeyiz de kalın kadar önemliydi ![]() ![]() Türklerde babanın kızına çeyiz yapması bir mükellefiyet ve yükümlülük olarak görülüyordu ![]() ![]() Eski Türklerde çeyizin “hayvan sürüleri, yardımcı insanlar, kızlar, yengeler(magd) halinde geldiği de görülüyor ![]() SÖZ KESME At üzerinde söz kesme Söz kesimi Türkler’de çok değer verilen bir antlaşmadır ![]() ![]() ![]() NİŞAN “Nişan” daha çok gelişmiş Batı Türklerinde yayılmıştır ![]() ![]() ![]() Nişan evlenme için bir vaat ve aynı zamanda bir, “ön akid” tir ![]() ![]() ![]() GELİN ALMA VE GELİN İNDİRME Gelin alma: Anadolu’da kız evden çıkmadan önce, anasının diktiği bir “analık” giysisini giyer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gelin indirme: Bütün Türk illerinde büyü bir törendir ![]() 1)saçı: Saçının kökleri Şamanizm’e dayanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2)kurban kesme: Türk illerinde çok görülür ![]() ![]() 3)eşik: Türklerde kutludur ![]() ![]() Nikah kalın antlaşmasından sonra kız evinde kıyılır ![]() ![]() Altay Türkleri’nde “ocağa secde edilir” ![]() ![]() ![]() Türklerde nikaha rağmen gerdeğe kadar gelinin yüzü tabuydu ![]() ![]() ![]() Bazı Türklerde evlilik, ancak ilk çocuğun doğması ile tamamlanıyordu ![]() ![]() ![]() DÜĞÜN Gelin toyu: Düğün bir toydur ![]() ![]() ![]() ![]() Kız alma toyu: Prof ![]() ![]() ![]() Düğün bayrağı: Düğünü başlatmak kız evinin hakkıydı ![]() ![]() ![]() Düğün aşı ve açları doyurma anlayışı da bütün Türkler’in müşterek inançları halindeydi ![]() Toy ve düğün ateşi de ürk toylarının bir özelliğindir ![]() ![]() GERDEK Gerdek sözü Farsça’dır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerdek yeri: Dede Korkut kitabında, “gerdek çadırının yeri, ok atılarak bulunur ve ok ile belirtilirdi” ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Ergenlik al kaftan” ise bütün Türkler’de bir güveyi elbisesiydi ![]() ![]() ![]() Sağdıçlık: sosyal bir müessesedir ![]() ![]() ![]() ![]() Gelin kılavuzu: geline yol gösterir ![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Steplerde Sosyal Yapı |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Steplerde Sosyal YapıAilede ahlak Kaşgarlı Mahmut’a göre şöyle sıralanabilirdi ![]() Hakanların hoşlanmadıkları şeyler ise şunlardır: “1) Yalan(yalgan) 2) Zülüm(küç kılma) 3) Haris olma(suk) 4) Aceleci olma(ivek) 5) Haraketli olma(kılınç) 6) Doymaz olma(uvutsuz) 7) Hiddetli(buşı) İçkici(borçı) 9) Sözünden dönme(söz kıygan) 10) İnatçı olma(arkuk) Konukluk ve misafir ağırlama Türkler’in sosyal yükümlülükleri arasında yer alıyordu ![]() ![]() ![]() AİLE VE TOPLULUKTA SOFRA VE YEMEK DİSİPLİNİ “Ülüş” Türkler’de “et payı” veya yemek payı demektir ![]() ![]() ![]() Eti doğrayan, evde baba; dışarıda, saygılı kişi Eti doğrayan ve pay eden kimsenin toplum içinde yüksekçe ve saygı değer bir yeri vardır ![]() Eti doğrayan kişi bir suç işlerse bu üstünlüğünü kaybederdi ![]() ![]() ![]() Baba payı ve çoban payı İç Asya Türkleri’nde sofrada baba varsa hiç kimse koyunun baş kemiğine el süremezdi ![]() ![]() ![]() ZİYAFETE GİTME VE ZİYAFET VERME Düğün, sünnet, oğlun doğuşu gibi olaylarda davetçi (okıgu) aşı, verilirdi ![]() ![]() Yemeği sağ elle yemeliydi ![]() ![]() ![]() ![]() Yemeği veren kişi davetini yapmalı, işini hazırlığını tam yapmalıydı ![]() ![]() ![]() SOFRADA AĞIR TUTULAN YAYLA VE KÖYDE DE ÜSTÜN TUTULUYOR Güney Anadolu Türkmenlerinde Konarken ve göçerken, her oba ve kişinin alacağı yer ve mevki töreye göre belirlenmişti ![]() ![]() ![]() İç Asya Türklerinde Kazak-Kırgız kabilelerinin “orun” yani mevki ve dereceleri “ülüş” yani kendilerinin töre ile belirlenmiş ‘et parçaları için’ kavga etmeleri, dıştan bakanlar için bir gerilik veya oburluk olarak yorumlanmıştır ![]() Toplumun hukuku ve hakkı “orun” ve “ülüş” töresine göre belirlenmiştir ![]() ![]() KONUK VE KONUKLUK HAKKI Proto-Türk gelenekleri, konuk aşı ile konuk evini boy veya kabilenin atasından gelen bir miras olarak görmüşlerdi ![]() ![]() Büyük devlet kurmuş olan Türklerde ise bu bir insanlık ve ahlak sorunu olarak ele alınmıştı ![]() ![]() Konuk evi yapma: Konuk bir kutluluk ve uğur işareti olarak sayılmış her topluluk veya ailede, konuk için bir “konukluk” yani konuk evi yapılmıştı ![]() ![]() Anadolu’da “selamlık” ve “misafir” odası: Anadolu’da konuklar Çin evlerde “selamlık” denen bir bölüm ayrılmıştı ![]() ![]() KONUK HAKKI (Proto-Türk geleneklere doğru) Konuk aşı ile konuk yatağı Kazak Kırgızların müşterek malıdır, vermeyenden zorla alınır ![]() Konuğun kendisine aş, hayvanına yem alma, atalarından gelen bir mira hakkıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Konuk aşı, konuğun mevki ve derecesine uygun olmalıdır ![]() ![]() ![]() Kuzey Yakut Türklerinde konukların ev sahibinden “yemek ve yatak” isteme hakkı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu’da bu gelenek daha yumuşamış ve sosyal bir hale gelmiştir ![]() ![]() TÖRE VE YOL Yol, Türkler’de “örf, gelenek, töre, kanun ve düzen” demekti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eski Anadolu’da yol sözünün “ahlak ve örf” manasında kullanıldığını çok görüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Töre, devlet düzenidir ![]() ![]() ![]() Töre, aile ve topluluk içinde mevkie göre yer almaydı ![]() ![]() ![]() ![]() Devlette töre, devletin kuruluş düzenidir ![]() ![]() “Ağır töre” Göktürklerce temel törelerdir ![]() ![]() ![]() Töre kazanma, milletin zenginliği, refahı ve halkın iyi yurtlara yerleştirilmesi ile ilgili bir düzenin kurulması gibi anlaşılıyordu ![]() ![]() Türkler için devletsiz, kağansız kalmış millet töresini kaybetmiş oluyordu ![]() ![]() ![]() Şehirli Uygurlarda töre anlayışı Uygur şehir ve devletinde, Göktürk özü ve düşünceleri daha yüksek bir düzeye çıkmıştır ![]() ![]() ![]() TÜRKLERDE OLÜM ANLAYIŞI VE OLÜM TÖRENLERİ Ölüm, ruhun uçup, tanrı katına gitmesi Ölüm, Göktürkler’de “uça barmak” yani “uçarak gitme” sözü ile söylenir ![]() ![]() ![]() ![]() Tanrı yaşar, insan ölür Göktürkler’e göre, “kişi oğlu hep ölümlü türemiş” idi ![]() ![]() ![]() ![]() “Kefen” için eski Türkler “eşük” derlerdi ![]() ![]() ![]() Türk kağanlarının uluslar arası cenaze törenleri Türklerin cenaze törenleri büyük halk kafilelerinin ordunun ve yabancı elçilerin, bir geçidi şeklinde yapılırdı ![]() ![]() ![]() Şehit olanlara, “beyaz”; eceli ile ölenlere “siyah bayrak” Mezarların üzerine bayrak asma geleneği, Türkler’de ve Anadolu’da yaygındır ![]() ![]() ![]() Yerli ve yabancı devletlerden gelen ağlayıcılar Eski Türkler’de cenaze merasimlerindeki ağlayıcılara “sığıtıcı” derlerdi ![]() ![]() Cenaze töreninde at yarışları Türkler cenaze törenlerine “yuğ” derlerdi ![]() “Ölüler ilk önce bir çadıra konurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mezar üzerine ölünün heykelini koyma “Mezar kapatılınca, ölünün bir resmi veya heykeli yapılarak mezar üzerine konur ve öldürdüğü düşmanların sayısı kadar mezar üzerine taş dikilirdi…” öldürülen düşman sayısı kadar mezar üzerine dikilen bu taşlara “balbal adı verirlerdi ![]() ![]() Ölüyü yakma, Türkler’de unutulmuş bir gelenekti “Ölü yakma” geleneği daha çok Kuzey Türkleri’nde ve özellikle Kırgız Türkleri’nde yaygındı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() GÖKTÜRKLERDE CENAZE TÖRENLERİ Göktürkler’den birisi ölürse tören için ölü bir çadıra konur ![]() ![]() Bundan sonra ata binerler ve çadırın çevresini 7 kez dört nala dönerler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “7 sayısı” Batı Türklerinde kutludur ![]() ![]() ![]() Ondan sonra bir gün seçerler ![]() ![]() ![]() Eğer birisi ilkbaharda veya yazın ölmüşse, “yaprakların sararmasını beklerler ![]() ![]() Ölüyü gömme töreni Mezar açar ve külleri içine koyarlar ![]() ![]() ![]() ![]() Cenaze töreninden sonra evlenme Gömme günü erkekle ve süslü elbiseleri ile takılarını takınan kadınlar toplanır ![]() ![]() ![]() ATALAR İÇİN YAPILAN SAYGI TÖRENLERİ Hakan başkanlığında “ata mağarası”na saygı: Göktürkler, Gök Tanrı’ya, Yer Tanrı’ya ve ecdat mağarasında kurt ataya “büyük kurban” sunarlar ![]() ![]() ![]() “Tanrıların resimlerini keçeden yontarlar ve deri torba içinde saklarlar ![]() ![]() ![]() Büyük kurbanlarda, Tanrı’ya kurban törenini kağan yönetir ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci bir büyük kurban yılın 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kurban törenleri aynı zamanda büyük bayramlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tamir nehri ve Ötüken dağı gibi yerler, Göktürk’lerde kutsal sayılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türk mezarlarının bark’ı heykel ve yazıtları Çinliler’e göre Türkler’de bir ata saygısı yoktu ![]() ![]() ![]() Türkler’de ise büyük ve yüce yaratıcı, öldürücü tek bir tanrı vardı ![]() ![]() Türkler kendi ölülerinin mezarlarına “bark” dedikleri , küçük bir ev yapmayı da ihmal etmezlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() Türklerin büyük ölüleri gizli gömülüyor Türkler genel olarak ölülerini değerli malları ile beraber gömerlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük ölülerin mezarları dağ başlarında Büyük ölülerin mezarları genel olarak dağ başlarında bulunmuştur ![]() ![]() TÖRENLER VE BAHAR BAYRAMLARI Törenler Eski Türkler’de pek çok tören vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Devlet törenleri”nin başkanı ise devlet reisiydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uygurlar’ın Mani ve Buda dinerini almalarından sonra da, bu durum değişmemişti ![]() ![]() ![]() BAHAR BAYRAMLARI Baharın gelişi Türkler için en önemli olaylardan biriydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkler yaşlarını gördükleri bahar sayısına göre hesaplarlar Bir çok Türk yaşını baharlara göre hesaplardı ![]() ![]() ![]() ![]() Yıldırımlar baharın habercisi Türkler senenin ilk “yıldırım” ve şimşeklerini yeni “yılbaşı”nın bir işareti olarak görürlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonbaharda savaş hazırlığı Sonbaharda yapılan pek önemli törenler yoktu ![]() ![]() ![]() ![]() Bahar bayramının yarış ve şarkıları Çin tarihlerine göre Hunlar ile Göktürkler yılın beşinci ayında büyük bir bayram yapıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YADA TAŞI Eski Türk hayatında yağmur yağdıran “Yada Taşı” çok meşhurdur ![]() ![]() ![]() ![]() KAĞAN KUTSALDIR Göksel kurttan türeyen Kağan yalnız bir siyasal ve askeri şef değil, aynı zamanda dinsel şeftir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|