Şengül Şirin
|
Cevap : Bayar, Mahmut Celal (1883-1986)
BAYAR (Mahmut Celal), türk siyaset ve devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin üçüncü cumhurbaşkanı (Umurbey, Gemlik, Bursa, 1883 - istanbul 1986) Plevne göçmenlerinden öğretmen Abdullah Fehmi Efendi'nin (öl 1918) üçüncü oğlu (ağabeyleri Behzat ve Asım) Abdullah Fehmi Efendi, 1877 Osmanlı-Rus savaşı'ndakı Balkan bozgunu sonunda, Gemlik yakınlarındaki Umurbey köyüne göçtü Buradaki okulda öğretmenlik yaptı Mahmut Celal, ilk ve ortaöğrenimini babasının yanında gördü Bursa'da açılan Ziraat bankası veznedarlığı sınavını kazandı Bankada veznedar olarak çalışırken, fransız papazlar yönetimindeki College de L'as-somptıon'un fransızca kurslarına devam etti İpekböcekçiliği eğitimi veren Darüllâlim-ı Harir kurslarını izledi İnegöl-lü Refet Bey'in kızı Reşide Hanım ile (öl 1964) evlendi Üç çocukları oldu: Refii Bayar (1904-1941), Turgut Bayar (1911), Nilüfer Gürsoy (1921) Gemlik Mahkeme kalemi ve Reji idaresinde stajyer memur olarak çalıştı
Mahmut Celal Bey, siyaset hayatına Bursa'da, gizli İttihat ve Terakki cemiye-ti'ne girerek atıldı 1908 Meşrutiyeti'nin ilanından sonra bu cemiyetin Bursa'daki şubesinin önce rehber muavini, sonra da rehberi oldu Bu arada, Ziraat bankası'n-dan Osmanlı bankası'na geçti 31 Mart ayaklanması başlayınca (1909) Hareket ordusu'na katılmak üzere, Bursalı ittihatçılardan bir gönüllü bölüğü oluşturdu Mudanya'ya kadar gittiyse de, ayaklanma bastırıldığından İstanbul'a gitmesine gerek kalmadı İttihat ve Terakki cemiye: ti'nin fırka (parti) konumunu alması üzerine Bursa kâtibi mesulü oldu Daha sonra izmir kâtibi mesullüğüne atandı (1911)
Ekonomik ve sosyal konularla eğitim sorunlarına eğildi Partisinin öncülüğünde, izmir Kız lisesi'nin açılmasına ön ayak oldu (1912) Basmahane'de Şimendifer meslek okulu'nun açılmasına yardım etti (1914) Yörenin ekonomisine egemen olan azınlıkların yanı sıra, türk halkının da ekonomik etkinliğinin artırılması çabalarına girişti, "Halka doğru" cemiyetini kurdu, "Halka doğru" adıyla bu derneğin yayın organı bir dergi çıkardı; Turgut Alp takma adıyla ekonomik konularda yazılar yazdı, kooperatifçiliği yaygınlaştırmaya çalıştı İzmir'de bir Milli kütüphane kurdurdu
Birinci Dünya savaşı, Osmanlı impa-ratorluğu'nun yenilgisiyle son bulup ittihat ve Terakki iktidardan uzaklaştırılıp, bu partinin yöneticilerine karşı soruşturma ve suçlamalar başlayınca, savaş suçlusu olarak izmir sıkıyönetim mahkemesi'nde yargılandı, aklandı, istanbul'da itilafçı hükümetler iş başına geçtiğinde, adı bir kez daha tutuklanacaklar listesine girince, arkadaşı jandarma yüzbaşısı Sarı Edip Bey (Sarı Edip Efe) ile birlikte İzmir'den kaçıp dağlara çekildi Gökçen Efe'ye sığındı (Daha İzmir'de iken ye izmir'in işgali söz-konusu olduğunda, izmir Reddi ilhak ce-miyeti'nin ve Müdafaai hukuki Osmaniye'nin kuruluşuna katılmıştı ) Söke yöresindeki ulusal direnişçiler ile işbirliği yaptı Direnişçiler safında yunan işgaline karşı Aydın'ın geri alınması savaşlarına katıldı Denizli cephesinde Demirci Mehmet Efe' ye danışman oldu Balıkesir kongresi kararıyla, Akhisar'da Milli alay komutanlığına atandı
Son Osmanlı meclisi mebusanı'na Sa-ruhan (Manisa) milletvekili olarak girdi (1920) istanbul'daki bu mecliste, Kuva-yı milliye'yi öven ve Saray'ın Ulusal kurtuluş savaşı konusundaki ilgisizliğini yeren konuşmasıyla dikkati çekti İstanbul Meclisi'nin ingilizler'ce basılması üzerine Anadolu'ya geçip ilk TBMM'ye katıldı; iktisat encümeni raportörlüğü, iktisat bakan vekilliği (1920) yaptı Çerkez Ethem ile TBMM arasında arabuluculuk yapmakla görevlendirilen kurula üye seçildi, Ethem ile görüşmeler yaptı Mustafa Kemal Pa-şa'nın buyruğu ile kurulan Türkiye Komünist fırkası'nın kurucuları arasında yer aldı (1920) iktisat vekili oldu (1921) Dışişleri bakanına vekâlet etti, Lozan barış görüşmelerine giden ilk delegasyonda danışman olarak görev yaptı İkinci TBMM seçimlerinde, Anadolu ve Rumeli Müda-fai hukuk grubu adayı olarak izmir millet-
vekili seçildi (1923)
Mübadele, imar ve iskân vekili oldu (1924) Aynı yıl, iş ban-kası'nı kurmakla görevlendirildi Bakanlıktan ayrıldı; iş bankası'nın ilk genel müdürü olarak, 1932 yılına kadar bu bankanın başında kaldı Yeniden İktisat bakanı oldu (1932-1937) ismet İnönü'nün sağlık nedeni gerekçesiyle izin alması üzerine önce başbakan vekili, 1 kasım 1937' de de, Cumhuriyetin dokuzuncu icra vekilleri heyeti başkanı(başbakan)oldu Atatürk un ölümü ve ismet inönü'nün cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra istifasını verdi, İnönü tarafından yeni bakanlar kurulunu oluşturması istenince de, 25
-1 1939 tarihine kadar görev başında kalacak ikinci Bayar hükümetini kurdu 1939-1946 yılları arasında CHP İzmir milletvekilliği yaptı Türkiye'de çok partili döneme geçme çalışmaları sırasında üç arkadaşıyla birlikte (Fuat Köprülü, Adnan Menderes, Refik Koraltan), türk demokrasi tarihinde "Dörtlü takrir" adını alan "Parti tüzüğü ve bazı kanunlarda tadilat" isteyen önergesini grup başkanlığına verdi (12 haziran 1945) Önerge, CHP grubunda, imza sahiplerinin dışındaki üyelerce oybirliğiyle reddedildi Bayar dışında kalan önergeciler de CHP üyeliğinden çıkarıldı Bunun üzerine Bayar, önce milletvekilliğinden (26 eylül 1945), ardından da CHP üyeliğinden (3 aralık 1945) ayrıldı
Üçü CHP'den çıkartılan (Köprülü, Menderes, Koraltan) ama milletvekillikleri süren, biri de (Bayar) bu partiden ve milletvekilliğinden istifa eden Dörtlü takrir sahipleri, 7 ocak 1946 tarihinde, Demokrat parti'yi kurdular Bayar, genel başkan oldu DP, 1946 genel seçimlerinde Bayar yönetiminde 61 milletvekiliyle Meclis'e girdi Celal Bayar da bu kez istanbul milletvekili seçildi 1946-1950 yılları arasında, ana muhalefet partisi lideri olarak eski partisi CHP'ye karşı sert bir muhalefet yürüttü
DP 14 mayıs 1950'de yapılan seçimlerde oyların yüzde 53 36'sını alıp Meclisle büyük bir çoğunluk sağlayarak iktidar oldu Bayar DP genel başkanlığından istifa ederek, cumhurbaşkanı seçildi (22 mayıs 1950) Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk ve İnönü'den sonra üçüncü cumhurbaşkanı olarak 1954 ve 1957 seçimleri sonunda da yeniden cumhurbaşkanı oldu Cumhuriyet tarihinin, askerlikten gelmeyen ilk sivil cumhurbaşkanı olarak 27 mayıs 1960 tarihine kadar bu görevini sürdürdü Ordunun giriştiği darbe sonucu, 27 mayıs 1960'ta tutuklandı
Yas-sıada'da kurulan Yüksek adalet divanı tarafından yapılan yargılaması sonucu ölüme mahkûm edildi (15 eylül 1961) Hüküm verildiği zaman 78 yaşındaydı Ölüm cezası Milli birlik komitesi tarafından, süresiz hapse çevrildi Yassıada'dan Kayseri cezaevi ne gönderildi Dört yıla yaklaşan tutukluluğundan sonra hasta olduğu gerekçesiyle salıverildi (7 kasım 1964) Salıverildikten sonra, Ben de yazdım adlı 8 ciltlik anılarını yayımladı "Bizim ev" adıyla bir kulüp oluşturup, kendisi gibi siyasal haklarını yitirmiş DP'Iİ politikacıların haklarını geri alabilmek için çalışmalar yaptı
Siyasal hasmı ismet İnönü'nün yardımlarıyla eski DP'lilerle birlikte Anayasa' da yapılan değişiklikle bu hakları geri verildi (1969) Anayasa mahkemesi'nin bu yoldaki değişikliği iptal etmesi üzerine, Adalet partisi'ni desteklemekten vazgeçip, bu partiden kopan senatör ve milletvekillerinin kurduğu Demokratik parti'yi destekledi Bu partinin seçim kampanyalarına katıldı Kızı Nilüfer Gürsoy'un da AP'den ayrılıp Demokratik parti'ye katılmasını teşvik etti Ancak daha sonra Demokratik partililerden büyükçe bir grubun AP'ye dönmesi üzerine, Bayar da 1975 senato kısmı seçimlerinde yeniden Adalet partisi'ni destekledi Bursa'da yapılan AP mitinginde, Süleyman Demirel ile birlikte kürsüye çıkarak konuştu
Cezaları bağışlanan Bayar, 1961 Ana-yasası'na göre, eski cumhurbaşkanı olarak, Cumhuriyet Senatosu'nun doğal üyesi sayılıyordu AP'Iİ senato başkanının, Senato'ya katılması yolundaki çağrısını, doğal üyeliğe karşı olduğu savıyla geri çevirdi (1974) 12 eylül 1980 sonrası yönetimini ve 1982 Anayasası 'nı destekledi Uzunca süren bir yaşlılık hastalığından sonr 103 yaşında istanbul'da öldüğünde kendisine devlet töreni yapılmak üzere naaşı Ankara'ya götürüldü ve sonra gene devlet töreni ile doğum yeri olan Bursa Umurbey'de toprağa verildi (23 ağustos 1986) Yapıtları: Ben de yazdım (1965-1972 arasında 8 cilt) Başvekilim Adnan Menderes (1969, derleyen ismet Bozdağ)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|